Kayıt Ol

İnsan Olmak.

Çevrimdışı Dúrgonath

  • ***
  • 680
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
İnsan Olmak.
« : 27 Mart 2009, 21:33:28 »
  Bu sabah yine yağmur yağdı...

  Böyle havaları çok seviyorum. Bulutlarla örtülü, ya saf bir beyazlık ya da gri-siyah bir karmaşa şeklinde bir gökyüzü. Bir de yağmur yağarsa tamam.

  Bilmem farkettiniz mi? Yağmur yağarken yerlerde küçük, şerit şerit bir şeyler olur, etraf kuruyunca da kaybolurlar. Onların ne olduğunu bileniniz var mı? Bilenleri kutluyorum, bilmeyenlerin de daha dikkatli olmasını beklerdim.

  Solucan onlar, hani hermafrodit, yani kendi kendine üreyen omurgasız canlılar.

  Şimdi bunu okuyanların bir kısmının "Yahu bu çocuk/adam/şey ne saçmalıyor, başlık insan olmaktı, solucanların insanlıkla ne alakası var?" diye düşündüğünden eminim, yanılıyorsam da sağlık olsun. Şimdi bu sorunuza açıklık getireceğim.

  Solucanlardan bahsetmemin iki nedeni var. İlki, bana ayırılan yazı alanını olabildiğince verimli kullanarak ortaya hacimli bir metin çıkarmak. Normalde bir yazarın bunu açıklamasını beklemezsiniz sanırım =) Ama bakın, halen yazıyı uzatarak oyalanıyorum =) Neyse. İkinci nedenim ise doğrudan kendimle ilgili. Bu sabah, bildiğiniz gibi, yağmurlu bir sabahtı. Ön bahçemizden yeryüzüne çıkan bazı solucanlar sürünerek ayakkabı dolabımızın bulunduğu, kapı önündeki kapalı bölmeye girmişti. Şimdi orayı size tam olarak nasıl anlatacağımı bilmiyorum, ama şöyle düşünün: duvarda, içeri doğru bir bölme var ve eve asıl girilen kapı orada. Hin akıllı bir baba o bölmenin bahçeye açılan yerine bir başka kapı yaptırıp ısı kaybını engellemeye karar veriyor, ve antredeki çamurlu ayak izlerini silmekten bıkmış daha hin akıllı bir annenin önerisi ile oraya bir de ayakkabı dolabı koyuluyor...

  Konudan sapmaya başlamadan devam edeyim. Benim hakkımda bilmeniz gereken şeylerden biri de, insan olmaktan hoşnut olmamam. Bir düşünün, bu kadar yıkıcı, tüketici bir ırkın mensubu olmaktan nasıl mutlu olabiliyorsunuz?

  "Bir aslan, bir kaplan, hatta bir şişe hardal da yıkıcı olabilir!" diyorsanız, üzülerek yanıldığınızı söyleyeceğim.Onların yıkıcılığının ve yırtıcılığının bir amacı var.

  "Besin zinciri" ve "ekosistem" kavramlarını mutlaka duymuşsunuzdur. Bu kafaya kakma temelli eğitim sisteminde karşınıza defalarca çıkmış olduğu için bilemediğinizi düşünemiyorum. İşte onlar, hayatta kalabilmek için doğanın onlara verdiklerinden kendilerine "yettiği" kadar yararlanarak bu ekosistemi ve besin zincirini ayakta tutuyorlar.

  Fakat bir gün insanlar geliyor ve her şey alt üst oluyor...

  İnsan doğası nedeniyle bize gerekenden fazlasını alarak doğayı tüketiyoruz. Bütün dengeyi koruyan kilit türleri bir bir yok ediyoruz, ve en nihayetinde, kaynaklar tükendiğinde, yeni kaynaklar ve yok edecek başka türler aramaya çıkıyoruz. Bu duruma çoğumuzun bildiği kült bir filmden alıntı yaparak bir yorum getirmek istiyorum. "Bu şekilde yaşayan canlılar ne hayvandır, ne de bitki. Böyle bir yaşam tarzına sahip olan tek canlı virüstür, ve onların canlılığı da tartışılır. Siz bu gezegenin lanet olası kanserisiniz." İşte bu yüzden insan olmaktan hiç memnun değilim.

  Ve bu sabah, ayakkabı bağcıklarımdan birine tırmanmış bir solucanı bahçeye geri bırakırken, insan olmaktansa bir solucan olmayı yeğleyeceğimi farkettim. Bilmeyenler için söyleyeyim, "yeğlemek" ya da "yeğ tutmak" deyimi tercih etmek anlamına geliyor.

  Bir solucan olup, toprağı alt üst ederek, Dünya'nın nefes almasını sağlayacak delikler açarak doğaya bir insandan daha yararlı olabileceğimi farkettim bu sabah.

  Kör, sağır, dilsiz, üremek için karşı cinsten bir bireye bile ihtiyaç duymayan bir varlık. Sadece kendisi ve düşünceleri olan, Doğa'nın yarattığı en üstün varlık.

  Bu tam da beni yansıtıyor işte. Yalnızlığı severim. Düşünmeyi severim.

  Her ne kadar ezilsem ve dış Dünya'ya adım atmaya ne kadar seyrek cesaret etsem de.

FIN.

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: İnsan Olmak.
« Yanıtla #1 : 28 Mart 2009, 11:47:47 »
Güzel bir yazı eline sağlık, buram buram doğa üstünlüğü kokuyor ayrı güzel :D
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!



Çevrimdışı Lunacy

  • ***
  • 435
  • Rom: 8
  • ₪₪
    • Profili Görüntüle
Ynt: İnsan Olmak.
« Yanıtla #2 : 28 Mart 2009, 13:02:05 »
=) harikasın kardeşim =) eline koluna fikrine aklına sağlık =)
₪ Hail to the Thief ₪

Çevrimdışı Arlinon

  • ***
  • 456
  • Rom: 14
  • Savaş ve Ateş
    • Profili Görüntüle
Ynt: İnsan Olmak.
« Yanıtla #3 : 28 Mart 2009, 19:21:02 »
Olayı bitirmişsin, tebrik :D

Çevrimdışı PhoenixMan

  • ****
  • 919
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: İnsan Olmak.
« Yanıtla #4 : 28 Mart 2009, 20:22:24 »
Hoş bir yazı olmuş, düşüncelerini paylaştığın için sağol... :) Doğanın üstünlüğü fikri...

Çevrimdışı Dúrgonath

  • ***
  • 680
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: İnsan Olmak.
« Yanıtla #5 : 28 Mart 2009, 22:59:51 »
Yazım hatalarım varmış, düzelttim. Yorum yapan herkese de teşekkürler =)

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: İnsan Olmak.
« Yanıtla #6 : 24 Şubat 2011, 17:28:27 »
Spoiler: Göster
Alıntı
  Şimdi bunu okuyanların bir kısmının "Yahu bu çocuk/adam/şey ne saçmalıyor, başlık insan olmaktı, solucanların insanlıkla ne alakası var?" diye düşündüğünden eminim, yanılıyorsam da sağlık olsun.


Yanıldın, sağlık olsun diye bir gıcıklık yapasım geldi :D

Olay çok hoş olmuş... Kendi kendine yeten bir insanı (ımm şey, solucanı mı deseydim?) çok güzel ve çok samimi bir dille anlatmışsın, arada farklı konulara da ufak ufak dokundurman çok hoş olmuş...

Yazı bitince, gerçekten de insan solucanlara gıpta ediyor :) Dertsiz tasasız, kendi kendine yeten yalnız ve güçlü varlıklar olarak tanımladığın bu varlıkların üzerine neler yazılır neler...

Ellerine sağlık, Sandıktan çıktı bu yazın :) Beğenerek okudum gerçekten çok hoştu...
Spoiler: Göster
Neden bilmem aklıma Ahmet Mithat Efendi geldi, ne alakası var ki şimdi? :D

May the force, be with you.