Alışmak
- Oğlum, neden üzgün görünüyorsun?
* Öyle olduğum için, anne.
- O halde soruyu değiştiriyorum oğlum. Neden üzgünsün?
* Çünkü, artık onu bulamıyorum anne. Gittiğim her yerde beni takip eden, baktığım her yerde gördüğüm o şey, gitmiş.
- Giden nedir, oğlum?
* Alışmak. Alıştıklarım gidiyor anne. Alışkanlıklarım bir bir gidiyor. Bu yüzden alışmak istemiyorum artık. Beni üzen şey bu, evet.
- Neden alışkanlıkların gidiyor?
* Bilmiyorum anne.
- Peki sence alıştıkların geri gelebilir mi?
* O konuda hiç ümidim yok. O yüzden üzülüyorum ya. Ümit yok anne. Ümidi olmayan tek şey, alıştığın bir şeyin gittikten sonra yeniden dönmesi. Dönmüyorlar anne. Gidiyorlar. Aynı şeye ikinci kez alışma şansı asla verilmiyor.
- Belki ümit vardır? Belki dönebilirler?
* Sen dönebilir misin anne?
- Dönemem oğlum...
* Sana da alışmıştım. Bak sen de gittin. Belki bir daha asla rüyama gelip benim dertlerimi dinlemeyeceksin. Tüm alıştıklarım gibi, sen de gittin. İkinci bir şans olmayacak.
- Olacak oğlum, seni bekleyeceğim.
* Ben şimdi istiyorum anne! Ve ilerde bir gün, geriye dönüp baktığımda, alıştıklarımı kaybettiğim için alışmaktan korkmam ve başka bir şeye alışmamam benim en büyük vicdan azabım olacak. Çünkü kendi mutluluğumu kendimden çalmış olacağım. Bunların tek sorumlusu da siz, alıştıklarım olacaksınız. Hiç üzülmüyor musunuz? Hiç mi anlamıyorsun anne?
- O halde, kendi mutluluğunu kendinden çalmamak için başka şeylere, başka birilerine de alışacaksın.
* Ama gün gelecek onlar da gidecek...
- O halde alışma, başka şeylerde mutluluk ara.
* Alışmadığın bir şeyle nasıl mutlu olabilirsin ki anne?
- O halde alışacaksın ve mutluluklarının bedelini ileride acıyla ödeyeceksin. Hayatın kanunu budur çocuğum.
* Kanunları kim yazıyor? İnsanlar mı?
- Yaşanmışlığın kanunları bunlar oğlum. Yaşamanın getirdiği bedel.
* O halde insanların bu kanunlara uymak istememesi, yaşamaktan vaz geçmesi neden yasak?
- Sana alışanların senden mahrum kalmamaları için. Onların mutluluklarını kedere dönüştürmemen için.
* Peki benim mutluluğum? Benim kederim?
- Neden yaşamak istemediklerini başkasına yaşatasın oğlum? Bu hırsızlıktır. Birinden mutluluk kaynağını çalmaktır.
* Ne yapmalıyım?
- Alışmaya, mutlu olmaya ve sonra bunun bedelini acıyla ödemeye devam etmelisin. Kim bilir, belki acıya da alışırsın. Şimdi gitmeliyim. Zaman doluyor.
* Gitme, Anne...
*...
*... Anne?
*...
*.
Ve Annesinin sesini bir daha hiç duymadı...