Günün karanlığa çökmeye yüz tuttuğu o tekinsiz vakitlerde naralar işitiliyordu sokağın öte ucundan. Omuzunda ceketi, elinde tespihi ve gür sesiyle pos bıyıklı bir adamdı bu sesin sahibi. “
Heeeyyyttt,” diyordu, “
Var mı ulan bana yan bakan?! Heyyyttt…”
Biz kabadayıları önce böyle bildik, canını sıktın mı karnını deşmekten çekinmeyen, bunu yapınca da yan çizmeyen, psikopat ama harbi karakterler olarak tanıdık onları. Pek ya hepsi böyle miydi? Dünya değişti, modernleşti. Kabadayılar da evrildi ve çok başka şeylere dönüştü. O eski zamanlar artık karikatür edasıyla bize göz kırpmaya başladı. Peki ya, gerçekten öyle mi?
Seçkinin 86. sayısında, yazarlarımız yine hünerlerini konuşturdu ve ortaya birbirinden farklı birçok kabadayı çıktı. Lafı fazla uzatmayalım ve onlara hep birlikte göz atalım.
-
Acımtırak adlı öyküsü ile
Fatih Kaçar -
Ah Ali, Cennet Öpsün Yüzünü adlı öyküsü ile
Öznur Babur -
Beyis Bey’in Elinden Gelen Budur adlı öyküsü ile
Burak Palta -
Bilal’in Doğum Günü adlı öyküsü ile
Deniz Eksilen -
Calbagun ile Yerbüker’in Dövüşü adlı öyküsü ile
Adil Öztürk -
Kafka Düşü-şü adlı öyküsü ile
Belce Örü -
Kapkara Bir Sevdaydı Kadehinden İçtiğim adlı öyküsü ile
Emre Eryılmaz -
Karanlıkta Birkaç Adam adlı öyküsü ile
Nurdan Atay -
Koza, Tırtıl ve Dem Geldi Deli adlı öyküsü ile
Egemen Zeytinci -
Kör ve Sağır adlı öyküsü ile
Sefa Tursun -
Küllük Canavarı adlı öyküsü ile
Cevdet Denizaltı -
Poseroum Çağı adlı öyküsü ile
Osman Eliuz -
Oray’ın Katmanları adlı öyküsü ile
Erhan Yavuz -
Son Nara adlı öyküsü ile
Mehmet Berk Yaltırık -
Son Söz adlı öyküsü ile
Dipsiz -
Umuda Düşen Yıldırım adlı öyküsü ile
Buket Yıldırım KantaroğluBu ayın harbi çizimi de
Onur Akkiriş‘in ellerinden çıktı. Kendisine bir kez daha teşekkürlerimizi ve selamlarımızı iletiyoruz.
Bir sonraki ayın teması ise “
PİKSEL” oldu. Öykülerinizi her zaman olduğu gibi oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Son gönderim tarihi ise
15 Eylül 2016. Öncesinde
Öykü Gönderim Koşulları’na göz atmanızı bir kez daha hatırlatalım.
İyi okumalar,
Hakan Tunç