Kayıt Ol

Seçkide Yetmiş Dokuzuncu Ay

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Seçkide Yetmiş Dokuzuncu Ay
« : 20 Ocak 2016, 21:14:35 »

Gemimiz Rıhtım’dan ayrıldığından beri yetmiş sekiz ay geçti. Atlattığımız onca fırtına, girdap, uçan halı saldırısı ve daha fazlasına dayanan evimiz; Atlantik’in şeytanıyla baş edebilecek mi, bilmiyoruz. Bermuda Şeytan Üçgeni bizi kıskıvrak kavradı. Suların dibine gömülmeden önce anlatabileceğimiz on öykü var, belki kurtuluşun yolu, onlardan birindedir:

     - Mine adlı öyküsü ile Ahmet Furkan Süner

     - Hiçkimse, BerMu Dağ Savaşı adlı öyküsü ile Cevdet Denizaltı

     - Düşten Gelen Derinlik adlı öyküsü ile Çağlar Karatuğ

     - Aşk adlı öyküsü ile Dipsiz

     - Alakor’un Laneti adlı öyküsü ile Erhan Yavuz

     - Dejavu adlı öyküsü ile Kenan Çetinkaya

     - Hikâyeci adlı öyküsü ile Mustafa Güngören

     - Üçgen-i Çember-i Dörtgen-i Günah adlı öyküsü ile Ruhşen Doğan Nar

     - Hekim Bey – Alacalı Ağaç adlı öyküsü ile Sefa Tursun

     - Yaşlı Adam, Çocuk ve Hikaye adlı öyküsü ile Tuğba Seymenoğlu

Bu ayın görseli Aslı Ekim‘den geldi. Kendisine harika illüstrasyonu için teşekkür ediyoruz! Eğer olur da bu felaketten de sağ çıkabilirsek, gelecek ayın teması “Yün” olacak!

“YÜN” temalı öykülerinizi oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz!

Keyifli okumalar,
Onur “DarLy OpuS” Selamet

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Seçkide Yetmiş Dokuzuncu Ay
« Yanıtla #1 : 22 Ocak 2016, 13:08:07 »
Merhaba
Yazacaklarımı lütfen yöneticilere bir şirinlik veya dalkavukluk olarak anlamayın. Ama altı yıldan fazla bir süredir yayınlanan bu seçki bir zamandır bende denemelerimi gönderiyorum. Bu bende yani tüm süreciyle kafamın içinde hayal kurma ardından bunu daha somut hale getirme ve kendi gerçekliliğini içinde tasarlama ve yazıya dökme. Sonra kendince imla kontrolü ve değiştirmeler düzeltmeler başlıyor. Bu aşamalar bende büyük haz oluşturuyor ama daha önemlisi gönderdiğiniz denemenin veya hikayenin yayınlanmasını beklemek oluyor. Örneğin bir kaç gündür zaman zaman heyecanla siteye giriyorum acaba yeni seçki yayınlandı mı diye. Sonra okunuyor mu ve eleştiri alıyor mu sorusu başlıyor. Belki de en az onlar kadar önemli olan yeni ayın konusu ne olacak acaba soru merak ateşini körüklüyor. Örneğin canım kahramanım Hiçkimse'yi acaba nasıl Yün konusuna bağlayabilirim...
Sonuç olarak bütün bunlara neden olan ve bana bir fırsat veren arkadaşlara teşekkür ediyorum.
*Eğer bu yazı sayfadaysa ilk cümlenin korkusunu aşmışım demektir. Eğer sayfada değilse diğerleri gibi gönder düğmesine basmadan sayfadan çıkmışım demektir.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Seçkide Yetmiş Dokuzuncu Ay
« Yanıtla #2 : 22 Ocak 2016, 13:37:35 »
Estağfurullah, niye öyle görelim? Seçkiye öykü gönderen herkesin yaşadığı o tatlı heyecanları anlatmışsınız sadece. Çok da güzel özetlemişsiniz hatta :)
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı

  • **
  • 106
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
    • Emrecan Doğan
Ynt: Seçkide Yetmiş Dokuzuncu Ay
« Yanıtla #3 : 22 Ocak 2016, 15:26:22 »
Azizhayri arkadaşımız sayesinde ben de yaşayacaklarımdan bir kesiti görmüş oldum :) Bir deneyeceğim ben de göndermeyi bu sefer

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Seçkide Yetmiş Dokuzuncu Ay
« Yanıtla #4 : 23 Ocak 2016, 04:50:07 »
Merhaba
Yazacaklarımı lütfen yöneticilere bir şirinlik veya dalkavukluk olarak anlamayın. Ama altı yıldan fazla bir süredir yayınlanan bu seçki bir zamandır bende denemelerimi gönderiyorum. Bu bende yani tüm süreciyle kafamın içinde hayal kurma ardından bunu daha somut hale getirme ve kendi gerçekliliğini içinde tasarlama ve yazıya dökme. Sonra kendince imla kontrolü ve değiştirmeler düzeltmeler başlıyor. Bu aşamalar bende büyük haz oluşturuyor ama daha önemlisi gönderdiğiniz denemenin veya hikayenin yayınlanmasını beklemek oluyor. Örneğin bir kaç gündür zaman zaman heyecanla siteye giriyorum acaba yeni seçki yayınlandı mı diye. Sonra okunuyor mu ve eleştiri alıyor mu sorusu başlıyor. Belki de en az onlar kadar önemli olan yeni ayın konusu ne olacak acaba soru merak ateşini körüklüyor. Örneğin canım kahramanım Hiçkimse'yi acaba nasıl Yün konusuna bağlayabilirim...
Sonuç olarak bütün bunlara neden olan ve bana bir fırsat veren arkadaşlara teşekkür ediyorum.
*Eğer bu yazı sayfadaysa ilk cümlenin korkusunu aşmışım demektir. Eğer sayfada değilse diğerleri gibi gönder düğmesine basmadan sayfadan çıkmışım demektir.

Böyle yorumlar içimizi ısıtıyor, bize yola devam etme hevesi veriyor. Eksik olmayın lütfen. :)