Kayıt Ol

Baba Zula

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Baba Zula
« : 17 Temmuz 2009, 12:16:52 »




1996 yılında Levent Akman (vurmalı çalgılar, ritm makinaları, oyuncaklar), Murat Ertel (saz ve telli çalgılar, ses), Emre Onel (darbuka, sampler, ses) tarafından Istanbul'da kuruldu. 2002 yılında Oya Erkaya'nın (bas) gruba dahil olmasıyla grup son halini aldı.

Geleneksel Türk müzik aletlerinin kullanımını elektronik öğelerle birleştiren grup, değişik bir tını yaratarak Türk Halk Müziği'ne yepyeni bir soluk getirmiştir. Kayıdı alınan doğal seslerin, çalınan akustik ve elektrikli, geleneksel ve modern müzik aletlerinin çeşitli elektronik efektlerle zenginleştirilmesi Baba Zula müziği'nin temelini oluşturmaktadır. Müziği oluşturan tema, makam, usul ve ses gibi öğelerden biri veya birkaçının, kayıt ve prova yoluyla belirlenmesi ile doğaçlama yapmaya başlayan grup, bu yöntemi "Saptanmış Doğaçlama" kavramı altında, görselliğe de özel bir önem vererek konser, film, tiyatro ve albümlerine taşımıştır. Canlı etkinliklerde çekirdek kadroya eklenen elemanlar tarafından hazırlanan video, dia ve film gibi unsurların kullanımına da ağırlık vermektedir.

İlk albüm ve konserlerinden itibaren müzisyen ve oyunculara konuk sanatçı olarak yer vermeyi benimseyen gruba Trakya'lı Selim Sesler (klarnet ustası), Kanada'lı Brenna Mccrimmon (Rumeli türkücüsü), Fahrettin Aykut (davulcu), Tuncel Kurtiz (sinema ve tiyatro sanatçısı), Ahmet Uğurlu (sinema ve tiyatro sanatçısı), San Fransisco'lu Ralph Carney (saksofoncu) ve diva Semiha Berksoy (Türkiye'nin ilk bayan opera sanatçısı, ressam) gibi ünlü sanatçılar da katılmıştır.

Derviş Zaim'in, arabaları çalıp sonra tekrar yerlerine koyan ve daha sonra bir tavus kuşuna aşık olan araba hırsızının öyküsünü anlattığı ilk filmine yaptıkları özgün müziklerden oluşan " Tabutta Rövaşata" (Ada Müzik) adlı ilk albümlerini 1996 yılında kaydettiler. Film ile aynı adı taşıyan albümde, oyunculardan Ahmet Uğurlu, Tuncel Kurtiz ve Ayşen Aydemir'in seslerinin yer aldığı dört şarkı da bulunmaktadır.

Baba Zula, Antoine de Saint Exupery'nin "Küçük Prens", Arnold Lobel'in "Kurbağa Öyküleri" ve Perihan Mağden'in "Mutfak Kazaları" isimli tiyatro oyuncuları için yaptığı müziklerin toplandığı "3 Oyundan 17 Müzik" (Doublemoon) adlı albümünü 1999 yılında çıkartmıştır. Bu albümde pek çok sanatçının yanında Ralph Carney, Brenna Mccrimmon ve Selim Sesler de konuk sanatçı olarak yer almıştır. 2001 yılında Ahmet Çadırcı'nin yönetmenliğini yaptığı seks filmleri gösteren bir sinemanın makinistinin eski bir porno yıldızına olan tutkusunun öyküsünü anlatan "Renkli Türkçe" isimli filmini müzikleyen grup, Türkiye haricinde İngiltere ve Makedonya'da da konserler vermiştir. Topluluk, Haziran 2002'de, Efes Pilsen Summer Festivali "One Summer in Love"da Manu Chao konserini açtı.

Baba Zula elemanları Levent Akman ve Murat Ertel 6 ve 8 Aralık 2002 tarihlerinde Almanya'nın Köln kentinde gerçekleşen Akdeniz Film Festivali'nde Gerald Doecke ve Norbert Jorzik adlı iki alman müzisyenle konser verdiler.

27 Ocak 2003'te sonuçları açıklanan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Türk Sineması 2002 ödüllerinde "En İyi Müzik" ödülüne, Ümit Ünal'ın "Dokuz" adlı filmine yaptıkları müzikleriyle Baba Zula elemanları Emre Onel, Murat Ertel ve Levent Akman'ın diğer grubu Zen layık görüldü.

Baba Zula'nın yeni albümü "Ruhani Oyun Havaları" ise Mayıs'da çıktı. Albümün miksajı ise Massive Attack , The Orb, Lee Perry gibi isimlerle çalışan İngiliz yapımcı ve müzisyen Mad Professor'a (a.k.a Neil Fraser) ait.

Ayrıca Baba Zula yönetmenliğini Yüksel Aksu'nun yaptığı ve daha vizyona bile girmeden İstanbul Film Festivali’nde "Özel Jüri Ödülü"nü alarak yılın en çok konuşulacak yerli filmi olmaya aday olduğunu gösteren Dondurmam Gaymak Rh Pozitif Müzik Yapım & Rh Pozitif Publishing işbirliğiyle müzik marketlerdeki yerini aldı..

Emre Onel-Darbuka, vurmalılar ve sampler

Levent Akman-Vurmalılar, makinalar ve oyuncaklar

Murat Ertel- Saz, sitargitar, teremin ve plaklar,ses

Oya Erkaya- Bas gitar, ses





Benden önce biri açmıştır zannediyordum hep. Kopuk herifler, tatlı adamlar, zevkliler. Siyasiyabend ile kardeş olarak görürüm ben hep bunları öyle olsalardı ya. Bu sene Kalfest'e gelmişler, "Türkler bunu selçuklu, osmanlı döneminden bu yana savaşlarda bile kullanmıştır. Türk kültürünün vazgeçilmez öğesidir. Nedir bu?" diye bağırmış vokal, herkes kılıç, kalkan, mızrak bağırmış. Bir eleman ordan Pırasa diye bağırmış (anlatan arkadaş Kadıköylü noluyo lan dedik orda diyordu). Vokal da Pırasaaaa diye bağırıp Pırasa adlı şarkıya girmişler felan. Eğlenceli adamlar yahu. Bi kere hippiler daha nolsun.
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!



Çevrimdışı Sophié

  • ***
  • 836
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
    • Sinek Alkışı
Ynt: Baba Zula
« Yanıtla #1 : 17 Temmuz 2009, 20:23:53 »
Oha bu yok muymuş. Oha harbiden. Benim açmam gerekirdi :P. Büyünce ben de böyle olcam. Ama bence Siyasiyabend daha sokak içinden geliyo bana. Bunlar biraz daha açılmışlar gibi. Yani anlatamadım ama öyleler. Ama birini seç deseler o ortamdan kaçarım. İkisi de aynı derecede iyi. Ben buraya nerden geldim onu da bilmiyorum. İşte, güzeller lan dicektim sadece. Tabutta Rövaşata soundtrackleri bombaydı diye hatırlıyorum.

too much sugar 
tb

Çevrimdışı Lucilla Clarté

  • ****
  • 935
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Baba Zula
« Yanıtla #2 : 17 Temmuz 2009, 20:44:52 »
8-9 şarkısı var bende bunların da. Korkuyorum ya dinlerken ciddi ciddi. Bilmiyorum değişikler, ama alışıcam bi ara. :P

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Baba Zula
« Yanıtla #3 : 18 Temmuz 2009, 21:31:35 »
Alışıyor insan bir müddet sonra tabi. Ece'nin mevzuya gelince marjinalim ayağına yatan piyasacılar biliyor mesela bu grubu ama Siyasiyabend'i bilmezler o yüzden +rep siyasiyabend'e :P
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!