Karşılıksız aşktan kurtulmaya çalışmak, bir bataklıktan çıkmaya çalışmak gibidir... Çırpındıkça batarsın, battıkça çırpınırsın. Eğer, gerçekten karşılıksız seviyorsan birini, vazgeçmeye çalışmak anlamsızdır çünkü herkes bilir ki bataklıkdan çıkmaya çalışmak insanı sadece daha fazla batırır....
Çıkmaya çalıştıkça daha fazla batarsın. Fakat çıkmaya çalışmayıp, sakince bekleyenler fark ederler ki içinden çıkmaya çalıştıkları şey aslında sadece bal... Balın içine saplanıp kaldıklarını fark edemeyecek kadar korkarlar karşılıksız aşktan... Fark edenler çırpınmadan yavaşça ölürler. Ölümden kurtuluş yoktur fakat tatlı tatlı, yavaş yavaş ölmek ile, çırpına çırpına genzine çamurlar(!) kaçarken ölmekten daha iyidir ha ?
Karşılıksız aşkın kıymetini anlayanlar, o kıymetli bal ile tatlı tatlı ölürler. Kıymetini anlamayanlar ise sadece bok çukurunda öldüklerini zanneden ahmaklardır...
Ölüm kaçınılmazdır, fakat önemli olan ölümün nasıl olduğudur... Hem, kim bilir, belki karşılık veren bir el kurtarır sizi ha..? =) Baldan bala düşersiniz o zaman... Zaten karşılıksız sevmek, hep karşılık beklemek değil midir..?
M. A. İMAMOĞULLARI