Kayıt Ol

Ben Galiba Büyüyorum - 1.Bölüm

Çevrimdışı

  • gulyabani
  • **
  • 115
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ben Galiba Büyüyorum - 1.Bölüm
« : 08 Ağustos 2008, 20:01:11 »
 Bu benim çok eski bir hikayem. 9 yada 10 bölümden oluşuyor, şimdi hatırlamıyorum. Beğenirseniz devamını koyarım.

Birinci Bölüm ------ Otobüs Durağı

Yağmur tüm hızıyla yağıyordu ve ben otobüs durağına sinmiş öylece bekliyordum. Neyi mi? Kahrolası otobüsü...
Evden nasıl çıktığımı düşünüyordum şimdi. Okul çantam tam olarak hazırlanmamış ve fermuarı açık, elimde cep telefonum ve kulaklığı, diğer elimde saç tokam. Yağmurluk bile giyememiştim. Hatta bot bile. Yepyeni, pırıl pırıl Converse'lerimle çıkmıştım. İçinden giren soğuk su, ciğerime kadar işlemişti.
Evde tartışma vardı... Boşverin şimdi ne olduğunu. Zamanı gelince ben size anlatacağım zaten...

Durakta hala bekliyordum. Saate baktım, dokuzu çoktan geçmişti. Okula kesinlikle geç kalacaktım. Birinci derse zor yetişirdim, ama lanet olası otobüs gelmiyordu işte!
Hala devam ediyordu yağmur, hem de bardaktan boşanırcasına. Ama bir tek araba bile geçmiyordu. Hayat durmuştu sanki.
5-10-15-20-25-30.... Yarım saat geçti, hala otobüs gelmedi. Kalktım, eve dönüyordum. Ama tam o sırada genç bir çocuk koşa koşa durağa geldi.
"Merhaba" dedi.
Çocuğu süzdüm. Uzun boyluydu, biraz iriydi, ama fazla değil. Saçları siyah ve uzundu. Enseleri yani. Karizmatik bir görünümü vardı.
"Merhaba" dedim ben de.
"Hangi otobüsü bekliyorsun?"
"İhsaniye"
"Aaa, ben de."
Banka oturdu. Heryeri ıslanmıştı çocuğun. Sonra cep telefonunu çıkardı. Birşeyler kurcalayıp cebine koydu.
"Aaa şey, Canberk ben bu arada." dedi.
"Ben de Aslı" dedim.
"Memnun oldum"
Gülümsedi. Hoş denilebilecek bir gülüşü vardı.
"Kaçıncı sınıfsın?"
"Sekiz, sen?"
"Dokuz"
Lise birdi yani.Ama hiç de öyle görünmüyordu. Sanki yedinci sınıf öğrencisi gibiydi. Daha bıyığı ve sivilcesi bile yoktu =)
"Sanırım aynı otobüsü bekliyoruz," dedim kibarlık olsun diye.
"Evet,"
Uzun süre sessizlik oldu, o da konuşmadı, ben de.

Saat on buçukta canıma tak etti ve, "Ben eve gidiyorum, bugün okula falan gitmeyeceğim!" dedim.
"Dur dur, bekle biraz!" dedi Canberk, kolumdan tuttu. "Bak, biraz ileride bir cafe var, oraya gidelim, ne dersin? Hem üstümüzdekiler kurur, hem de çay falan içeriz, olur mu?"
Güzel fikirdi. "Peki, tamam." dedim.
Canberk gülümsedi sonra duraktan dışarı çıktı. Saçları hemen ıslanmaya başladı.
"Hadi gel," dedi.
"Şemsiyen var mı?"
"Yok"
"Biraz ıslanmadan birşey olmaz ha, zaten ıslağız," dedim ben de.
"Evet," diye gülümsedi o da.
Bende duraktan dışarı çıktım, benim de saçlarım hemen ıslanıverdi. Sonra Canberk'in yanına geçtim ve, "Hazır mısın?" dedi.
"Hazırım," dedim.
"3 diyince koşmaya başlıcaz, hiç durmadan tamam mı?"
"Peki," dedim gülerek
"1....2...."
"3!" diye gürledi.
Canberk'e uyarak koşmaya başladım. O da koşuyordu, ben de. Ayaklarım çamur olmuştu, Converse'ler koşarken şıp şıp ediyordu yağmurda. Ayaklarım ıslanmıştı, ama yapacak hiçbir şey yoktu.
Biz koşturmaya devam ediyorduk, bizden başka hiçkimse yoktu sokakta. Canberk en sonunda elimi kavradı... Ben de ilk başta olayı anlamamış olsam da, ben de sonra onun elini kavradım. Bunu bir abi olarak mı yaptı, yoksa başka bir amaçla mı yaptı bilmiyorum...
El ele koşturmaya devam ettik, küçük bir cafeye gelene kadar.
"Güzel koştuk," dedi Canberk soluk soluğa.
Cevap vermedim. Soluk soluğaydım ben de, soluğumu hemen düzene koymalıydım.
"Aslı?" dedi Canberk
"E-fendim?"
"İyi misim?"
"Evet, sen?"
"İyiyim"
Canberk cafenin kapısını açtı ve girdi, ardından ben de girdim. İçerisi kuru ve sıcaktı(!) Boş denebilecek kadar az kişi vardı. Boş bir masaya oturduk ve Canberk ikimize de nescafe söyledi.
"Eee dersler nasıl?" dedi bir kaç dakika sonra.
"Güzel. Senin?"
"Benim de iyi."
Yine sessizlik. Sonra yine gürültü.
"Telefonun var, di mi?" dedi bu sefer Canberk
"Evet."
Telefonunu uzattı. "Yazarsan sevinirim,"
Numaramı yazdım. Sonra ben de telefonumu uzattım. O da kendi numarasını yazdı.
Derken nescafeler geldi. İçtik falan. Sonra Canberk gene bir şey söyledi.
"Aslı,"
"Efendim?"
"Ben sana yalan söyledim."
"Hangi konuda?"
"Ben dokuzuncu sınıf değilim, sekizinci sınıfım."
Şok olmuştum. Eh belliydi zaten küçük göstermesinden. İlk önce cevap vermedim, sonra,
"Her insan hata yapabilir." dedim.
"Ne yani, kızmadın mı?" dedi gözleri ışıldayarak.
"Hayır kızmadım."
"Sen çok iyi bir arkadaşsın!"
"Sağol, sen de."
Cafede biraz daha oturduk. Biraz değil, çok oturduk. Birbirimizi tanıdık falan. Sonra birden telefonum çaldı. Acaba kim arıyordu?
^^ Happy New Year..! ^^


yeşilboncuk

Ynt: Ben Galiba Büyüyorum - 1.Bölüm
« Yanıtla #1 : 11 Ağustos 2008, 11:34:35 »
halan olmasın =)

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ben Galiba Büyüyorum - 1.Bölüm
« Yanıtla #2 : 13 Ağustos 2008, 09:08:33 »
halan olmasın =)
Böyle bir hikaye sonunda böyle bir yorum? İlginç.. :P

Tamamen tesadüf eseri okudum iyikide okudum. Yazım tarzın güzel. Heleki bu bölümde bölüm bölüm yayınlama fikri ayrı bir güzellik. Sonucunda ne çıkacak merak ettim şimdi.

Madem böyle iyi yazıyorsun şu denemelerdeki hikayenede bir göz atalım.. :P
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı

  • gulyabani
  • **
  • 115
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ben Galiba Büyüyorum - 1.Bölüm
« Yanıtla #3 : 13 Ağustos 2008, 16:18:10 »
Böyle bir hikaye sonunda böyle bir yorum? İlginç.. :P

Tamamen tesadüf eseri okudum iyikide okudum. Yazım tarzın güzel. Heleki bu bölümde bölüm bölüm yayınlama fikri ayrı bir güzellik. Sonucunda ne çıkacak merak ettim şimdi.

Madem böyle iyi yazıyorsun şu denemelerdeki hikayenede bir göz atalım.. :P

Zeynep biliyordu bu hikayeyi daha önceden o yüzden öyle bir yorum yapmış =)
Teşekkür ederim okuduğun için =)
^^ Happy New Year..! ^^


yeşilboncuk

Ynt: Ben Galiba Büyüyorum - 1.Bölüm
« Yanıtla #4 : 14 Ağustos 2008, 15:37:46 »
işte bazı insanlar bilip bilmeden dillerini çıkarırlar hep bölee :P