Kayıt Ol

Bez Bebek

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Bez Bebek
« : 25 Temmuz 2012, 02:49:17 »
Spoiler: Göster
 ŞUNU fazla dinleyince ^^ Ne söylediği değil, nasıl hissettirdiği var burada.


  İçerisi karanlık, içerisi loştu. Hoş bir koku vardı. Dışarıdan güzel bir müzik geliyordu. Sözleri önemli değildi, melodi önemliydi. Ve melodinin kollarına bıraktı kendini bez bebek.

  Oyuncak sepetinde saatler geçirebilirdi, oyuncak sepetini çok seviyordu. Yanında turuncu Tigger da vardı. Güzel sohbet ederlerdi onunla. Ama dışarıya çıkıp bir bakmak, temiz hava almak istedi. Kapağı itti ve oyuncakların o rengarenk dünyasına adımını attı.

   Odada bir sürü arkadaşı vardı. Onları çok tanımasa da hepsini sima olarak biliyordu. Lego, yıldız, geyik, horoz vardı. Horozu gıdıklayınca öterdi horoz. Çok hassastı derisi. Bez bebek onu gıdıklamayı severdi.

   Odanın ortasında kocaman bir not defteri vardı. Öyle kocamandı ki neredeyse bez bebeğin boyu kadardı. Büyük boya kalemleri de vardı ama onları tutamazdı. Bu yüzden küçük olanı seçti mecburen. Kalem açkısında açılıp açılıp küçülen kalemin rengi gri olsa da ondan çok güzel bir resim yaptı bez bebek. Notaları, melodiyi çizdi oraya. Kendini çizdi. Sonra güç bela kopardı sayfayı defterden. Yanına aldı ve paytak paytak yürüdü odada.

   Kapı ardına kadar açıktı, kapının çıkışında pasaport istemiyordu geyik. Belki ev sahibi dışarı giderken yanında götürmüştü onu. Bez bebek çok sevindi. Belki de ilk defa oturma odası ülkesini görecekti. Çoğu kişi görür orayı, çünkü özellerdir. Ama bez bebek genelde oyuncak kutusunda bekler, özel değildir. O yüzden adı küçük harfle başlar bez bebeğin. Cins isimdir o. Tuhaf bir cins.

   Hiçbir problem yaşamadan yola çıktı. Biraz uzun gibiydi, ama ulaşamayacağı kadar değil. O kadar istiyordu ki orayı görmeyi, ayakları ağrımadı bile.

   Ülkeye ulaştığında orada bir sürü kişi gördü. Bir plakanın önünde dizilmişlerdi. Duvara sabitlenmişti bu plaka, üstünden türlü türlü rengârenk resimler akıp akıp gidiyordu. Aldırış etmedi plakaya bez bebek. Kimlerin orda olduğuna daha dikkatli baktı ve orada Barbie’leri, Ken’i, ayıcığı, üstü açık küpleri, oyuncak cep telefonunu ve hikâye kitabını gördü. Gözleri Ken’e takıldı, çok yakışıklıydı çünkü Ken. Yanına gitti ve resmini gösterdi.

  “Güzel olmuş, ama sen garip bir kızsın,” dedi Ken. Bir yandan da Barbie’lerden birine bakıyordu.  Konuşmaya çalıştı bez bebek onunla, etkiledi de. Ama Ken yine de ona bakmadığı zamanlarda sürekli plakaya bakıyordu.

   “Neden sürekli plakaya bakıyorsun Ken?” elini tuttu usulca. “Hadi hikâye kitabını alıp bize öykü anlatmasını dinleyelim. Bundan daha eğlenceli.”

   “Off saçmalama bez bebek. Ne hikâyesi? Tuhaf mısın nesin. Kim sever ki hikâye okuyup dinlemeyi? Onun yerine ben seni öpeyim.” Dudaklarını yaklaştırdı Ken. Ama bez bebek geri çekildi. Ken çok yakışıklıydı evet, ama bomboş olduğunu göz ardı etmişti başta. Resmiyle ilgilenmemiş, hikâye kitabına dudağını bükmüştü. Yaptığı tek şey plakaya ve Barbie’lere bakmaktı. Hayattan tek anladığı buydu.

   “Olmaz öpme. Ben gidiyorum. İstemiyorum seni.”

   Yan taraftaki küplere bindi Ken sinirle. Şimdi onları kendine siper etmiş öyle konuşuyordu. Küpler de plakaya bakıyordu. Bu yeni konuğu umursamadılar.

   “Gidersen git. Biraz güzel olabilirsin, ama Barbie senden daha uzun, manken gibi!”

   “Ne yani, kısayım diye mi?” bozulmuştu bez bebek.

   “Hem kısasın, hem garipsin. Bak Barbie’ye ne kadar güzel saçları. Her gün makyaj yapıyor. Gözlük takıyor. Senin gibi çiçekli elbiseler giymiyor, dar elbiseler giyiyor! Sense Tigger’la konuşup, hikâye kitabından hikâye dinleyip resim yapmaktan başka bir şey yapmıyorsun. Ufak heveslerden vazgeç bez bebek, her şeyde iyi olamazsın.”

   Öfkeden ağladı bez bebek. Resim kâğıdını buruşturup yüzüne fırlattı ve çıktı odadan. Artık Ken’i görmek istemiyordu. Oyuncak sepetinin gerçekte ne kadar iyi bir yer olduğunu bir kez daha anladı.

   Mutfak ülkesine gittiğinde orada başka bez bebekler oturup sohbet ediyorlardı. Dış görünüşleri biraz benziyordu ona, ama içleri muhtemelen başka bir maddedendi. Göz yaşlarını sildi ve gülümsedi onlara.

   “Gelip yanımıza otursana bez bebek! Hiç yüzünü göremiyoruz!”

   Gitti yanlarına. Ama konuşmadı. Sohbetlerini dinledi.

   “Sünger Bob ne kadar yakışıklı değil mi yaa? Son bölümde giydiği o şort ne kadar yakışmıştı!”

   “Bizim Robot ile Cindy çıkıyorlarmış duydunuz mu?”

   “Barbie ile ayıcık kavga etmiş.”

   “Oyuncak ev’dekiler çok zengin. Oyuncak mutfak takımları bile var.”

   “Turuncu yıldız ne kadar kıskanç, ben kilo verince hemen diyete girmiş.”

   “Bıdı bıdı.”

   “Bıdı.”

   Hiçbir şey anlamadığı bu muhabbetten çok sıkılan bez bebek kalktı. Metal kaşığı yanlarına koydu yansımalarında kendilerini görebilsinler diye. Oturan bebekler arkasından bakıp fısıldaştılar. “Asosyal” dediler, “Ne garip bebek” dediler. Ama umursamadı bez bebek.

   Yatak odası ülkesine gittiğinde Robot’u gördü orada. En başta duyduğu müzik buradaydı, Robotun içinden çıkıyordu. Çok güzel bir müzikti. Sanki kaykaydan kayıyormuş gibi, süt içiyormuş gibi, kar yağıyormuş gibiydi.

   Robotun yanına oturdu ve kocaman elini tuttu. Şarkıda aynı anda iki farklı nakarat söylüyordu robot. Bez bebek de başka iki nakarat düşündü aynı anda. En baştan ve en sondan baktı hayatına. Tuhaf mıydı? Tuhaf olmak sorun muydu? Değildi. Tigger vardı. Robot vardı. Müzik yatıştırıyordu onu. Mutluydu. Pamukları simsiyahtı diğer oyuncakların. Oysa hepsi çamaşır makinesine girebilse, acaba arkadaş olabilirler miydi bez bebekle?

   Aynı şarkıda robot ağlıyordu. Sözleri umurlarında değildi. Melodi ise herkesin kulağında başkaydı. Sarıldı robota.

   “Neden ağlıyorsun? Seni bu kadar mutsuz eden ne?”

   “Çünkü arkadaşlarım plakaya baktıkları için benimle hiç konuşmuyorlar.”

   Ayağa kaldırdı onu bez bebek. Yakışıklı değildi, boyu kısaydı. Ama yine de yanağını öptü.

   “Üzülme, sadece bir oyun bahçesi burası.”

   Robotu da aldı ve oyuncak sepetine kadar beraber yürüdüler. Yürürken konuştular, gülüştüler. Hiç kimse ne konuştuklarını anlamadı, anlamak için fazla boşlardı.

   Tigger sevgiyle selamladı onları. Beraber günlerce çıkmadılar oyuncak sepetinden. Konuştular ve müzik dinlediler sadece. Grilerden muhteşem bir resim oldular beraber.



Çevrimdışı estarriol

  • **
  • 163
  • Rom: 10
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bez Bebek
« Yanıtla #1 : 25 Temmuz 2012, 04:52:50 »
Bu okuduğum ikinci hikayeniz. Diğerinde çok beğendiğim bir taraf vardı, ki bu hikayede de gördüm aynını; gerçekten samimi yazıyorsunuz. İçinizdekini anlatmaktan korkmayışınız bence takdir edilesi bir özellik. Zannediyorum hikayelerinizin bu kadar sade kalmasına da yardımcı oluyor bu durum.

Okurken keyif veriyor, bitince de birini -en azından paylaşmak istediklerini- anlamış olmanın huzurunu veriyor insana bu öykü. Linkini verdiğiniz şarkıyı da beğenmemek elde değil.

Elinize sağlık efendim. İnşallah böyle şarkılara daha sık rastlarsınız.

Çevrimdışı Fëanor

  • *
  • 24
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bez Bebek
« Yanıtla #2 : 25 Temmuz 2012, 13:35:59 »
  Devrik cümleye doydum. :)
  Anlatımı çok güzel, akıcı bir yazı olmuş. Tasvirler de ayrıca hoşuma gitti. Ama beni rahatsız eden birkaç yer yok değil.
İlki; 
Hiçbir problem yaşamadan yola çıktı.
  Yazının atmosferinin dışında biraz bayağı bir cümle. Bu yazıya oturmamış, biraz havada kalmış sanki.

İkincisi; robotun müziğini tarif ederken biraz daha bez bebeksi hislerle yapsan daha güzel olurmuş gibi geldi. Beni özellikle "süt içiyormuş gibi" kısmı rahatsız etti.

Bir de diğer bez bebeklerin konuşmaları çok rahatsız ediciydi ama amaç rahatsız edici olmalarıydı sanırım.

Bunlar dışında bir çırpıda okudum yazıyı. Ellerinize sağlık Esra Hanım.
 
Ash nazg durbatulûk, ash nazg gimbatul,
Ash nazg thrakatulûk agh burzum-ishi krimpatul.

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bez Bebek
« Yanıtla #3 : 25 Temmuz 2012, 16:55:09 »
Hımmm ilk ikisi konusunda haklı olabilirsin ama Bez Bebeklerin konuşmaları tamamen alıntı neredeyse. Rahatsız edici evet ama daha ne rahatsız edici alıntılar var bunun gibi...

Yorumun için teşekkür ederim Erdem.

estarriol, sana da çok çok teşekkür ederim beğenmene çok sevindim ^^