Kayıt Ol

Evrene Dair

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Evrene Dair
« : 22 Mart 2013, 21:44:08 »
Gezegenimize, galaksimize, gökyüzünde bulunan diğer tüm parlak cisimlere ve hatta bir muamma olan UFO'lara, kısacası evrene dair.

Eski olmasına rağmen birkaç önemli haber var. Onları ekledikten sonra güncel haberlerle işlek bir başlık olacağını umuyorum.

Mars'ta Antik Nehir Yatağı Bulundu

Mars keşif aracı Curiosity, ilk büyük keşiflerinden birini yaptı. Altı tekerli nükleer laboratuvar, yeni gözlem alanına ilerlediği esnada bir nehir yatağının kalıntılarına ulaştı.

NASA, ilk olarak Mars Yörünge Kaşifi (Mars Reconnaissance Orbiter) uzay aracıyla Mars’ta nehir yatağı oluşumuna dair görüntüler elde etmişti. Curiosity, Dünya’ya gönderdiği en son fotoğraflarda, içinde bulunduğu Gale Krateri’nde bir nehir yatağının kalıntılarını ortaya koydu.

NASA’lı bilim insanları, hem MRO hem de Curiosity tarafından keşfedilen jeolojik yapının, ‘alüvyon yelpazesine’ benzediğini belirtti. Söz konusu yapı, Gale Krateri’nin kenarından aşağıya doğru ilerleyen bir düzene sahip. Gök bilimciler, ilk kez Mars’ın yüzeyinde çok yakın mesafeden elde edilen bulgulara değinerek, bir zamanlar Kızıl Gezegen’de su veya bir çeşit sıvının oluşturduğı bir akıntı bulunduğunu ifade etti.

Curiosity’nin şu an üzerinde bulunduğu bölgenin, tırtıklı ve çakıllı taşın bir arada olduğu beton tarzı yüzeye sahip olduğu ifade edildi. Bu yüzeyin nehir yatağını da yukarı eğimli kılarak bir zamanlar güçlü bir şekilde akmasına yardımcı olduğu düşünülüyor. Çakıllı taşların, kraterin birkaç yüz metre yüksekte bulunan kenarlarından zamanla suya yuvarlandığı tahmin edilirken, taşlar genelde yuvarlak şekilde ve çeşitli büyüklüklerde bulunuyor.


Bilim dünyası, Curiosity’nin bugüne kadar uydularla elde edilen verileri ilk kez yakın mesadefen gözlemlemiş ve doğrulamış olmasının, çok büyük bir keşif olduğunu belirtiyor. Suyun Mars’ın jeolojik yapısında değişikliğe neden olan temel etkenlerden biri olabileceği düşüncesi güçlenirken, keşif aracının şu an üzerinde bulunduğu, çakıl ve çamur benzeri beton yüzeyin oluşumunda da suyun etkisi olduğu yüksek bir ihtimal.


Kısaca, bugün Dünya’daki en kurak çölden bile daha kuru olduğu tahmin edilen Gale Krateri’nde, bir zamanlar su akıntısının sesi mevcuttu. Elde edilen son bulguların, kutup bölgelerinde katı halde sıvı bulunan gezegenin, eskiden sanıldığı kadar sulak olmadığını öne süren yeni bir raporu gölgeye düşürme ihtimali de var.

Spoiler: Göster

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Evrene Dair
« Yanıtla #1 : 26 Mart 2013, 18:59:01 »
Curiosity Mars'ta Güneş Tutulmasını Görüntüledi

Yaşam olup olmadığını araştırmak amacıyla Mars'a gönderilen uzay aracı Curiosity (Merak) ek iş yaptı. Altı tekerlekli nükleer laboratuvar, lazerlerini ateşleyeceği bir sonraki Mars taşını seçerken, Mars'taki kısmi Güneş tutulmasını da görüntüledi.

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) Mars'taki uzay aracı Curiosity, Dünya'da ender görülen olaylardan birisi olan kısmi Güneş tutulmasının Mars'ta yüzlerce fotoğrafını çekti.

Curiosity'nin çekmiş olduğu fotoğraflardan yalnızca biri.

"Kızıl Gezegen"in etrafında iki uydunun turlaması nedeniyle tutulmaların daha sık görüldüğünü söyleyen bilim adamları, gezegende bir anlamda "tutulma sezonu" yaşandığını belirtti.

Texas A&M Üniversitesi'nden Mark Lemmon, bu fotoğrafların, Mars'ın büyük uydusu Phobos'un kaderinin izini sürme konusunda bilimadamlarına yardımcı olacağını belirtti. Phobos'un, 10 ila 15 milyon yıl içinde Mars'a çok yaklaşarak parçalanacağı ve gezegene çarpacağı düşünülüyor.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Evrene Dair
« Yanıtla #2 : 04 Nisan 2013, 00:42:15 »
100 Mavi Gezegen Aranıyor


Yalnız büyük gezegenler değil, artık binlerce küçük gezegen de gözlenecek.

Almanya ve İspanya birlikte yeni bir projeye imza atıyor. Farklı bir yöntem kullanarak evrendeki "Mavi Gezegenler"in bulunması hedefleniyor. Güneş Sitemi'nin dışında 800'ü aşkın gezegen daha keşfedildi ve binlercesi de keşfedilmeyi bekliyor. Fakat astronomların bu rakamları yeterli bulduğu söylenemez. Gerek kütlesi, gerekse ısısıyla şu ana kadar Dünyayı andıran bir gezegen bulunabilmiş değil.

Göttingen Üniversitesi Astronomi uzmanlarından Prof. Dr. Ansgar Reiners, Deutschlandradio ile söyleşisinde, mevcut arama programlarının Neptün ve Jupiter gibi büyük gezegen sınıfına giren gök cisimlerini saptadığını, bunu değiştirmek istediklerini söyledi.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Evrene Dair
« Yanıtla #3 : 27 Nisan 2013, 23:36:03 »
NASA'dan Ayın Karanlık Yüzü

Ayın hiç güneş ışığı almamış bölgeleri, NASA'ya ait Ay Keşif Uydusu (LRO) adlı robotik uzay aracı tarafından görüntülendi.

Fotoğraflardan birkaçı;

Spoiler: Göster


Spoiler: Göster


Spoiler: Göster


Spoiler: Göster

Çevrimdışı E0nwe

  • **
  • 92
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Evrene Dair
« Yanıtla #4 : 28 Nisan 2013, 13:53:07 »
Şu ana kadar dünyaya en çok benzeyen gezegen (özellikle ısı bakımından) 2011 yılında, NASA'nın Kepler adlı teleskopu ile bulunmuş -isim taktılar ise bilmiyorum- mavi gezegendi. Fakat 600 ışık yılı uzaklıktaydı. Bu gibi gelişmeler insanoğlunun geleceği için çok büyük bir adım. Şu anki teknoloji ile bu gezegenlere ulaşılması imkansız fakat gelecek için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Günümüz teknoloji çağı, ve sürekli kendini update eden dinamik bir yapıya sahip. O günleri göremeyiz ama, göremeyeceğiz diye de ilgisiz kalmamak lazım. :)