Konu: Mars robotunun yapımını canlı izleyin!

[magicalbronze]

NASA, Kaliforniya'daki Jet Propulsion Laboratuvarı'nda inşası süren "Curiosty" adlı robotun yapımını uzay ve teknoloji meraklılarına canlı izletiyor.

Amerikan Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA), yakında Mars'a göndereceği tekerlekli kaşif robotun yapımını, uzay ve bilim meraklıları için internet sitesinden canlı yayınlıyor.

Ayrıntılı Bilgiler;

Spoiler: Göster

Kaliforniya eyaleti Pasadena'da bulunan Jet Propulsion Laboratuvarı'nda inşası süren "Curiosity" adlı robot, NASA'nın bu alanda son 20 yılda kaydettiği bilgi ve teknoloji birikimini ortaya koyuyor.

NASA'nın Kızıl Gezegen'in yüzeyine ilk indirdiği tekerlekli robot, bulgularını Dünya'ya geçmek için yörüngedeki bir uydunun rölesine ihtiyaç duyuyordu. Daha sonra Mars'a sadece üç aylığına gönderilen kaşif robotlar Spirit ve Opportunity yıllarca çalışarak bilim dünyasını şaşırttı. Opportunity 6. yılında hala faalken, kuma saplanan Spirit'ten uzun süredir ses çıkmıyor.

Spirit ve Opportunity'nin boyu bir insan uzunluğunda ve bir golf arabası büyüklüğündeyken, tamamlandığında küçük bir otomobil boyutlarında olacak Curiosity, Mars'a öncekilerin hava yastıkları kullanarak inmelerinin aksine yüksek teknoloji ürünü bir jet motoru sistemiyle iniş yapacak.

ABD'nin yanı sıra, İspanya, Rusya, Kanada, Almanya ve Fransa'nın da katkıda bulunduğu yeni Mars robotu, bu gezegende en az bir Mars yılı kalacak şekilde tasarlandı.

Önceki Mars robotları, Kızıl Gezegen'de bir zamanlar su bulunduğunun kanıtını bulmaya yönelik öncelikli hedeflerini yerine getirirken, Curiosity de bu gezegende şimdi ya da eskiden mikrobik yaşamın olup olmadığını teyit edecek verileri bulmaya çalışacak. Bu veriler gezegenin yaşanılabilir olup olmadığının da göstergesi biçiminde kabul edilecek.

Seleflerinden çok daha fazla kaya delme ve numune toplama kapasitesine sahip Curiosity, üzerindeki son derece gelişmiş jeoloji laboratuvarının yanı sıra Mars kayalarından ve 9 metre derindeki topraktan numune alabilme özelliğine sahip bir lazer sistemine de sahip bulunuyor.

Yeni robotun ayrıca ışınların harekete geçirdiği atom tiplerini belirleyebilecek bir spektrometre ile çevrenin ayrıntılı görüntülerini yakalayabilecek bir teleskobu bulunuyor.

Yeni Mars robotunun gelecek yıl kasım ayında Cape Canaveral'dan Atlas V tipi bir roketle fırlatılması ve 2012'de Kızıl Gezegen'e ulaşması öngörülüyor.

Teknisyenlerin önceki günlerde tekerleklerini taktığı yeni Mars robotunun inşasını internetten canlı izlemek için "http://www.nasa.gov/mission_pages/msl/building_curiosity.html" adresine girmek gerekiyor.

Uzun süredir açmayı düşünüyordum konuyu, ntvmsnbc'de haberi gördükten sonra özellikle akşam saatlerinde [*]saat farkı nedeniyle gündüz boş oluyor[/*] izlemek ayrı ve bilinmeyen bir keyif veriyor insana. Öneririm.

[Baal Adramelech]

Şayet yakın zamanda ilk Plazma Motoru olan VASIMR yapıldı. Yanlış hatırlamıyorsam marsa ulaşma süresi 39 yada 29 gündü. Oldukça yakın bir zamanda, hatta yine yanlış hatırlamıyorsam 2013'de, Mars'a bir grup astronotun gönderilmesi için çalışmalara başlanmıştı.

Bu robot, herhalde astronotların gitmesinden önce Mars'a inen son yapay araç olacaktır. Bu büyük bir atılım.

Atmosferinin yaklaşık %90'ının karbondioksitten oluştuğu düşünülürse, Mars yaşanılabilir bir gezegen! Tek gereken, dışarıya izole hale getirilmiş küçük cam yarı-küreler ve küreleri içine konulan, genetik olarak değiştirilip ısı değişimine karşı dayanıklı hale getirilmiş bitkiler yerleştirmek. Mars'ın transformasyonu çok da zor ve uçuk bir ihtimal değil, Mars'a 39 günde ulaşabileceğimiz düşünülürse.

Tabi bir kaç sorun daha oluyor, su ve buna benzer şeyler ancak genel olarak halledilemeyecek pek bir problem yok. Aslında, Mars'ın transformasyonu ve yerleşke kurulumu için en büyük engel madenler ki Mars'ın kıtasal ve madensel yapısını araştıracak bir grup, kendi kendine yetecek bir yerleşkenin kurulumunun mümkün olduğunu kanıtlayacaktır. Tabi yeterli madenler varsa.

Bilim kurgu gibi gelirdi bunlar, bu kadar mümkün olması çok sevindirici aslında.

En geç iki nesle kadar Mars'da yerleşkeler kurulacağından ümitliyim.

[magicalbronze]

İşte pozitif düşünce diye buna derim ben! Öyle bir söyledin ki, kendimi bir ay sonra Mars'a gidecek gibi hissediyorum. İşin ironisi ise söylediklerinin tamamen gerçek olması!

Şu galaksiden de bir çıkabilsek süper olacak aslında.

[Baal Adramelech]

İşte pozitif düşünce diye buna derim ben! Öyle bir söyledin ki, kendimi bir ay sonra Mars'a gidecek gibi hissediyorum. İşin ironisi ise söylediklerinin tamamen gerçek olması!

Şu galaksiden de bir çıkabilsek süper olacak aslında.

Güneş sisteminin ötesine çıkmak biraz zor. Rölativite teorisine göre, zamanın değişkenliği yüzünden, Alpha Centauri'ye (en yakın güneş sistemine) giden ve dünyada kalan ikizlerden ikisinin de yaşlılıktan öldüğünü düşünürsek; Dünyada kalan ikiz daha yaşlı olacaktır. Diğer güneş sistemine giden ikiz çok daha genç kalacaktır.

Bu nedenle, güneş sistemleri arası ülkeler fikri pek mümkün değil çünkü zamanın akışı her güneş sisteminde farklı olacaktır. Kütlenin uzayı ve zamanı büktüğü teorisi, bu işi zorlaştırır. Tabi her sistemin kendine ait bir yönetimi olması daha mantıklı ve geçerli.

Rölativite teorisini az çok açıklayayım, okuyanlar anlasın diye. Uzay gemisiyle güneş sisteminin çekim alanının dışına çıkmış bir gemi ve dünya üzerindeki bir adamı örnek alalım. Dünya üzerindeki adam, tamamen uzaklaşmış gemiye dünyaya göre yarım saatlik aralıklarla mesaj gönderdiğinde, bu mesajlar gemideki adama on dakikalık aralıklarla geliyor. Birbirlerine göre zamanları ya çok yavaş ya çok hızlı akıyor olabilir. Yani gemideki adama göre dünya üzerindeki zaman hızlı akıyor ve dünya üzerindekine göre gemideki zaman ise çok yavaş akıyordur. Ancak gemideki adamlara, kendileri için zaman normal akıyordur. Aynı şekilde dünyadakilere göre de zaman normal akıyordur. Ancak uzayın bükülmesi nedeniyle, mesaj bir nevi tepeleri atlayarak veya yokuştan kayarak geldiği için hızlı veya yavaşmış gibi gözükür.

Bu nedenle, bir başka sisteme gidecek bir uzay gemisinde, nükleer güç kesin bir gereksinim gibidir. Çünkü geminin ve içindekilerin kendi kendine yetebilir olması gerekir. Yukarıda 30 dk/10 dk karşılaştırması yaptım ancak asıl süreler elbette ki bundan çok çok daha büyüktür. Bu nedenle geminin kendine yeter olması önemli.

Zaten Plazma roketlerinin sonra kalan teknoloji Nükleer roketleri ve Nükleer roketlerinin yapılmasıyla her türlü mesafe çok hızlı alınabilecek ve neredeyse sonsuz olan bu kaynağı her gemi belkide sonsuza dek kullanabilecektir.

[Wanderer]

Harbiden Yiğit, öyle bir anlatıyorsun ki, torunlarım el öpmeye Dünya'ya geleceklermiş gibi !

Pek ilgili değidim normalde, sabredemem çünkü. Fakat şu plazma motor filan, mesafeyi o kadar kısa süreye indirmesi. Harika yahu!

Orta Çağ'da biri bunu duysa ne derdi acaba!