Kayıt Ol

1616 Tarihli Eser İlk Bilimkurgu Romanı Olabilir mi?

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
1616 Tarihli Eser İlk Bilimkurgu Romanı Olabilir mi?
« : 06 Haziran 2016, 01:31:34 »

1616 yılında yazılan The Chemical Wedding, dünya tarihinde kaleme alınmış ilk bilimkurgu romanı olabilir!

Johann Valentin Andrea tarafından 17. yüzyılda yazılan ve  gizemli bir kraliyet düğününe davet edilen Christian Rosencreutz’un yolculuğunu anlatan “The Chemical Wedding” (Kimyasal Düğün), World Fantasy Award sahibi John Crowley’ tarafından, farklı bir şekilde tekrar kaleme alınıyor. Crowley’e göre kitap dünya tarihinde yazılmış ilk bilimkurgu romanı olma özelliğini taşıyor.

Andrea’nın hikayesi Christian Rosencreutz’un kanatlı ve “gökyüzü rengindeki elbisesinin içerisinde çok parlak ve güzel”  bir kadın tarafından “Kraliyet Düğünü”ne çağrılmasıyla başlıyor. Crowley’nin yeni versiyonunda aynı zamanda Christian’ın, damat ve geline yardımcı olabilmek için çıktığı yedi günlük yolculuktan gönderdiği bir mektupta, “Eğer Tanrı buna hükmettiyse üç görkemli tapınağın bulunduğu dağı kat etmelisin. Oradan itibaren nereden gideceğini bileceksin. Bilge ol, kendine dikkat et, iyice temizlen ve adil görün yoksa Düğün sana yardım edemez,” dediği bir bölüm de yer alıyor.

Kitap Almanya’da 1616 yılında ilk kez basıldığında kapağında yazar olarak, hikayenin ana kahramanı ve aynı zamanda gerçek hayatta da Rozikrusyen (Gül-haçlılar) örgütünün kurucusu olan  Christian Rosencreutz’un adı yer alıyormuş. Fakat kitabın asıl yaratıcısı olan Andrea, sonradan yazdığı biyografisinde eserin ona ait olduğunu açıklamış. 400 yıl sonra yeniden, Crowley’nin yorumuyla raflardaki yerini alacak olan “The Chemical Wedding”i başarılı yazara tanıtan kişi de kitabın politik bir alegori olduğunu düşünen tarihçi Frances Yates’miş. Fakat Crowley onunla aynı fikirde olmadığını belirtiyor.

Alıntı
Kitap bir politik makale değil, alegorik olduğunu da düşünmüyorum. Bence bu, dönemin en uç simya olasılıklarının alınıp gerçekten yaşanıyorlarmış gibi hikayeye yerleştirildiği bir “Peri Masalı.” Bilimkurgu da aynı şekilde işler; en uzaktaki bilimsel olasılıkları alır ve onları bir hikayenin içine yedirir.

Crowley, simyanın bilimkurgunun neresinde yer bulabileceği konusunu biraz daha aydınlatıyor.

(...)

Peki siz ne dersiniz, simya bir bilimkurgu unsuru olabilir mi, yoksa fantastik evrene ait bir uygulama olarak görülmeye devam mı edilmeli?

Haberin devamını buradan okuyabilirsiniz.

Haber: Beyza Taşdelen