Kayıt Ol

Bir Gönüllü Hikayesi

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Bir Gönüllü Hikayesi
« : 19 Mart 2010, 20:06:22 »
  Hiçbir zaman Sakaryada derslerim olmadığı günlerde bulunmazdım. Çünkü Sakarya hayatınızı geçirmek isteyebileceğiniz kadar kültür, sanat ve eğlence barındırmayan sadece siyah ile beyazı görebileceğiniz bir şehirdir. Toplum Gönüllülerine girmem ise beni sevmediğim bu ortamda zaman geçirmeye onu sevmesem bile katlanılabilir kılmamı sağlıyor. Gönüllü arkadaşlarımızla bir proje yürütüyoruz. Projemiz Nesilden Nesile; ihtiyacı olan bir ilköğretim okulunda her gün 2 saat öğrencilerin eksikliklerini gidermek için çalışmak olacaktı. Bir işi sevdiğim zaman ona sıkı sıkıya bağlanırım ve mükemmel olması için herşeyi yaparım. Gidecek kişileri, hasta olmaları yada işi çıkması durumunda yedek gönüllüyü, okulla iletişimi, müfredata uygun kaynak bulunması yani aklınıza gelebilecek herşeyi hazırlamıştım. Ancak tek bir eksiğimiz vardı. Eksiğimiz her dönem Milli Eğitim'den almamız gereken izindi. Tabiki izini almak için öncelikler haşmetli sayın büyüğümüz onsuz eğitimin işlemediği Milli Eğitim Müdürü ile bir görüşme yapmak gerekiyordu. Görüşmenin olabilimesi için hem müdürümüzün boş zamanının yakalanabilmesi tabi boş zamanındada randevu verip vermemesi önemliydi. 14 haftalık üniversite eğitim dönemimizin 7. haftasına girdiğimizde ancak Toplum Gönüllüleri bir araya gelebilmiş ve izinler için çalışmala başlamıştı. Tabiki izin alma işinin başında hiçkimseye sorumluluğu bırakmak istemediğimden ben gittim her defasında. Ancak 1 hafta boyunca hiçbir gün boş vaktini yakalayamadık müdür beyin, bizi seven bir şube müdürümüzün desteği olmasına rağmen. Sonunda 8 haftamızın son günü olan 19 Mart günü sabah 8:30 için randevu koparabilmiştik. Sırf 8:30'da makamda olabilmek için arkadaşlarımda kaldım ve gece boyunca müdür bey'in yanında nasıl konuşmam gerektiğini düşündüm, aklımda kısa provalar canladırdım. Bize yardım eden şube müdürü o kadar rahat konuşmuştu ki "Tamam biz alırız cuma günü imzaları" demesi bize rahat bir nefes aldırmıştı. Ancak hiçbirşey beklenildiği gibi olmadı.

  Okullardaki şiddete yönelik eğilimleri azaltmak için yapılan "Beyaz Şapkalar" ve dersaneye gitme imkanı olmayan öğrenciler için bir çalışma olan "Nesilden Nesile" projelerini milli eğitim müdürüne anlattık. Bizi gayet güzel dinledi ve birden yaylım ateşine başladı. Protokolleriniz göreyim, eğitim verecek kişilerin pedagojik formasyonları mevcut mu?, nasıl eğitimler alıyorsunuz?, eğitimlerinizin içeriklerini kim oluşturuyor?, çocuklara eğitim verecek kişilerin sorun çıkardığını nasıl tespit edeceksiniz?, okul yönetimiyle nasıl irtibatta olacaksınız vsvsvs. Bir ton soru ile karşılaştık arkadaşımla. Ben kendi projemle ilgili her şeyi tüm ayrıntısına kadar açıkladım tüm tedbirlerimizi tekrarladım. Bunun karşılığındaysa "İyi hoş diyorsun sizin gibi gençleri böyle işlerde görmek güzel ama bunun belgesi nerde?, Hem oraya bir PKK'lı giderde propaganda yaparsa ne olur?" gibi bir soruyla karşılaştım. O an beynime kan sıçradı ve nezaketin el verdiği süreçte yaylım ateşime başladım; bu tip insanların aramızda zaten yeri olmadığına, ders verecek kişilerim hem bizim hemde okul yönetimi tarafından sürekli kontrol edileceğini tekrar anlattım. Ancak müdür bey nuh dedi peygamber demedi. Bunun sonucunda 2 haftadır görüşmeye çalıştığımız insandan bir hayırla çıkmış olduk. O an ben ve yanımdaki arkadaşım hem sıkkım hemde sinirli bir şekilde telefonlarımıza sarıldık ve gerekli olan ne varsa elde etmeye çalıştık. İşte o an gönüllü olarak isteğim dahada ateşlendi. Belki bu mücadeleyi kaybetmiştim ancak savaş devam ediyordu. Bunu kazanacak olanda ben olacağım diyerek yola çıktım.

  Bir gönüllünün aynı gün hem güzel şeyler yaşayıp hemde kötü deneyimler edinmesi pekte az rastlanan bir olay değildir. Çünkü hayat insana ne süprizler yaşatır bilinmez. Hayır cevabını aldıktan sonra Sakarya Toplum Gönüllüsü arkadaşlarımın etkinlik yaptığı okula doğru yola çıktık. Neyyi Hanım ilköğretim okulu 8 sınıftan oluşan tahtası ve adam gibi kütüphanesi olmayan bir okuldu bir oraya vardığımızda. Hani ülkemizde bazı insanlar doğudaki okulların halini gösterip rant sağlar ya kendine hem siyasi hem terör yönünden düşünün ki öyle bir okul sadece istanbulun 120 kilometre uzağında bulunmakta. Okula gittiğimizde köy sakinleri bizi çok sıcak karşıladı ve gönüllüleri kendi evlatları gibi bağırlarına bastılar. Okulun kütüphanesine raflar, sınıflarına tahtalar, dış kısmının boyası, iç kısmına çizgi film karakterlerinin çizilmesi, dışarıya oyun gurubu kurulması dahil bir çok kolda çalışmalar yapıldı. 100 gönüllünün katıldığı bu çalışma kabaca öğlene doğru bitmişti. Ancak bizde bitmiştik. Birde ne görelim boşnak köyü olan gittiğimiz yerde ablalar, teyzeler, nineler tepsilerle akın akın okula gelmekteler. Tepsi tepsi boşnak böreği sırf bizim için servis edildi. Hani insanlar böreklerini bırakıpta gitmediler. Gönüllü olarak servisleri yaptılar bizimle bir bir ilgilendiler. Hatta bazı teyzelerimiz onların böreğinden yiyelim diye ısrarda bulundular. Tıka basa karnı doyan gönüllü grubuna tabiki boş durmak yakışmazdı. Tekrar iş bölümü yapıldıktan sonra saat 5'e kadar işin ayrıntı kısımlarıda bitirildi. Biz çalışırken etrafımızda dolaşan masumlukları ve sevecenlikleri ile bize enerji veren okulun öğrencileri yaptığımız çalışmalarda da destek oldular. Sınıflarını kendileri boyadı, raflarını kendileri zımparaladı. Onları bu işi içine sokmak kendilerinde bir aidiyet duygusu uyandırdı. Benim sınıfım, benim kütüphanem diye ayak altında dolaşan çocuklar ile bizde o yaşımıza dönmüştük sanki. Tabiki birde ana sınıfı öğrencilerimiz bulunmakta. O kadar neşeli bir grubu bir daha göremem sanırım. Onlara çiçek olmayı öğretirken(kollarınızı bağlamak), öğretmenlerini ne kadar sevdiklerini göstermelerini isterken yada oyun oynarken gösterdikleri hevesi ve mutluluğu size kelimelerle tarif edemem.

  Bir yanda gece kadar karanlık bir sabah randevusu diğer yanda güneş ışığıyla yıkanmış gibi parlak ve ısıtıcı bir akşam üstü. İşte ben bu yüzden bir gönüllüyüm. Bugün o okulda o çocuklarla yaşadıklarımı ve paylaştığım mutluluğa sahip olabilmek için bir gönüllüyüm. Gülü sevmek yetmez bazen dikenine katlanmayı bilmek o sevgiyi daha güzel hale getirmekte bence. Umarım sizde hayatınızın bir kısmanda buna benzer bir olay yaşarsınız ve ne demek istediğimi anlarsınız.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: Bir Gönüllü Hikayesi
« Yanıtla #1 : 19 Mart 2010, 20:26:41 »
"Work Work!"

Ellerinize sağlık. Bir şey kafama takıldı, zaten izin almış bir ekibin işine mi yardım ettiniz? Yoksa neden izin almanız gerekti? Başka bir ekip kurup ayrı okullara gitmek miydi amaç?

İzni alabilseydiniz Her hafta tekrarlanacak bir şey mi bu onu merak ettim birde. Hayır beni biliyorsun felaket tembel mizaçlıyım, gidebilecek olsaydım bile kendimi gitmeye kandıramam. Yine de merak ettim.

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bir Gönüllü Hikayesi
« Yanıtla #2 : 19 Mart 2010, 21:49:22 »
Evet okul etkinliği için zaten izinler alınmıştı. Şu anda hayata geçirilme aşamasında olan başka 2 proje için dönemlik izin almak lazımdı onu alamadık. Her hafta değil senelik mesela 2009 2010 eğitim öğretim yılı için büyük projelerde izin alınıyor. Küçük projelerde ise sadece ufak ayrıntılar var.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bir Gönüllü Hikayesi
« Yanıtla #3 : 20 Mart 2010, 17:04:14 »
İşte tam da yurt dışına gönderilecek örnek insan!

Gönüllü olman ve bunca olaya rağmen, sıkı sıkıya sarılıp böyle güzel bir işin peşinden koşmanız hayranlık uyandırıcı. Keşke zamanım olsaydı da bende oralarda olaydım. Ünüversite öğrencisinin hali bir başka oluyor tabii, kutlarım tekrar.

Ha bu arada, Milli Eğitim Müdürünüze selamlar...
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bir Gönüllü Hikayesi
« Yanıtla #4 : 21 Mart 2010, 12:12:01 »
Birçok kişinin yardım etmek isteyip de lafta kalan düşüncelerini sizin kendi ellerinizle hayata geçirmeniz hayranlık uyandırıcı!

Öncelikle gönüllere katılamandan dolayı, ardından da izin mizin dinlemeyip, asıl amacın yardım olduğunun farkında olarak oraya giderek bu güzel olaya vesile olmandan dolayı seni can-ı gönülden kutlarım.

Yurdumun güzel insanları da o herzamanki tatlı sıcaklıklarıyla emeklerinizin karşlığını ödemişler size. Belki de o yorucu günün en güzel kısmı, yaptığınızın takdir edilmesidir :).

Ellerinize, kollarınıza ve emeklerinize sağlık ;D!

Diğer projeleri de burdan duyur bence. Biz de neler yaptığınızı görelim :)

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!