Kayıt Ol

Bir katilden Günlükler

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Bir katilden Günlükler
« : 13 Nisan 2011, 15:23:40 »
                                                          Bir katilden Günlükler

“Yaşarken öldürdüklerim, ölünce beni yaşatacaklar mı?”

Veronica on dokuz yaşında bir kızdı. Ailesiyle bir problemi vardı sanıyordum. Ama sonradan işin aslını öğrenecektim.

Şişman bir kızdı. Üniversiteye yeni başlamış, zeka seviyesi yüksek bir karakterdi. Ya da bana öyle gelmişti, bilmiyorum. Sarı bir mont ve mavi bir kot pantolon giydiği gün, ölüme hazır gibiydi. En güzel ayakkabılarını giymiş, en güzel takılarını vücudunun her yerine zarifce takmıştı. Onu gözetlediğim iki buçuk aydır, onu ilk kez bu kadar güzel görmüştüm. Belli ki heyecanlı bir buluşma yaşayacaktı. Ama hayır. Buna fırsat vermedim. O buluşma hiç olmadı.

Hammingway caddesinde kızı vurdum…

Üç numaralı tabancamı kullandım. Tenhaydı, kimse yoktu ve ben kızı vurdum. Vurmaya artık alışmıştım. Sorun değildi. Ama kurbanlarımın o öldürücü darbeyi aldıktan sonra yüzlerinde gördüğüm o hüzüne bir türlü alışamadım. Sanki daha yaşamak istediği çok şeyleri varmış, bir şey yarım kalmış gibi bakıyorlar. Öldürdüğüm hiçbir yüzü unutmadım. Hiçbir zaman…

Hiçbir şey olmamış gibi sırtımı dönüp uzaklaşmaya başladığımda ve gözden kaybolduğumda, bir gurup çığlık duydum ama her şey için çok geçti. Daha önceki her olay gibi, bu da esrarlı bir biçimde katili bulunamadan kalacaktı.

Peki neden? Neden o kızı vurmuştum? Çünkü ailesi ile problemleri vardı ve ölmek istiyordu. Onun günahını ben çaldım. Oysa yenile öğrendiğime göre, kızın sorunu ailesiyle problemleri değilmiş. Onun problemi, problem yaşayacak bir ailesi olmamasıymış.

Ölmek istediğini biliyordum, arkadaşlarına ölmek istediğini söylerken onu duymuştum. Fakat öldükten sonra onun yüzünde yaşama isteğini simgeleyen bir bakış vardı. O gün buluşacak olduğu kişi, onun için yeni bir yaşama sebebiydi. Tüh. Boşuna öldürdüm kızı.

Ona iyilik yapmak istemiştim. Ama olmadı. Acaba bu öteki dünyada beni affedebilmesi için bir sebep mi? Ben olsam kendimi affetmezdim. Ama sadece ona yardım etmek istedim…

***

James küçük bir çocuktu. Onun bir annesi yoktu. Evet, bu kabul edilebilir bir durum. Ama onun bir babası da yoktu. Bu da kabul edilebilir bir durum. Fakat her ikisi de olmayınca, bu durum kabul edilemez oluyor.

Çocuk sadist yetişiyordu. Onu gözetliyordum. Bulduğu her böceği eziyor, bulduğu her ota zarar veriyor, her şeyi mahvediyordu. İlerde bir katil de olurdu bu çocuk. Yooo hayır, benim olduğum gibi biri olursa, benim gördüğüm gibi ömrünün sonuna kadar o cesetleri rüyasında görürdü ve asla uyuyamazdı. Uykusuzluk o kadar kötü bir şey ki…

Onun katil olmasını engellemeliydim. Ve bunun tek bir yolu vardı.

Kaldığı yurdundaki bahçede oturmuş bir şeylerle uğraşırken, ona 7 numaralı tabancam ile ateş ettim. Çocuk anlamsız bir ifade ile ses çıkaramadan öylece yere düştü. Yüzünde bir mutluluk vardı çocuğun. Annesine ve babasına kavuşmanın sevincini yaşıyor olmalıydı.

‘Harikayım!’ dedim. ‘İlk kez elime yüzüme bulaştırmadım!’

Lakin tam o sırada çocuğun yerde otururken uğraştığı şeyi gördüm. Dün söktüğü çiçeği yeniden ekmeye çalışıyordu. Onun arkasında durduğum için görememiştim. Demek ki zarar verdiği için pişmandı, ya da çocuk aklıyla çiçeğin yerini beğenmemiş ve değiştirmek istemişti. O böcekleri çiçeğe zarar veriyor diye mi öldürüyordu yoksa? Bu çocuk o otları çiçeği ferahlatmak için mi kesiyordu? Bu çocuğun tek dostu o çiçek miydi?

Çocuğun yüzüne bir daha baktım. Mutluydu, çünkü çiçeğine bir şey olmamıştı… Mutluydu, çünkü o çiçek hala yaşıyordu…

Şimdi anlıyordum. Burada hastalıklı tek insan bendim. Öldükten sonra James’in yüzündeki mutluluk, beni Veronica’nın yüzündeki mutsuzluktan da fazla sarsmıştı. Geldiğim gibi tellerden atlayarak gittim.

***

Aidan, her zamanki gibi barda oturmuş, çocuklarını, torunlarını ve ölen karısını düşünüyordu. Artık her şey için çok yaşlı ve güçsüz hissediyordu. Kendini yalnız hissedip acı çekiyordu ama yılmadan yaşamak istiyordu. Ve ben buna bir son verecektim.

Bardan çıktığında onu evine kadar takip ettim. Gecenin bir yarısıydı ve başım ağrıyordu. Ama bu gece de acı çekmesine izin veremezdim. Kendisini artık arayıp sormayan bir ailesi olduğu için yalnızlıktan resmen işkence çekiyordu.

İçeri girdi. Işık yandı ve çok geçmeden söndü. Ve benim sıramdı. Cebimden bir kara maşa çıkardım ve onu deneyimli bir biçimde kapı deliğine sokarak kapıyı açmayı başardım. İçeri girdim ve ışığı açtım. Sakince ihtiyarı aradım. Onu yatak odasında pijamalarını giymiş yataktan fırlamış ve korkudan tir tir titrerken bulduğumda, bir ihtiyarın istediğinde ne kadar korkak görünebileceğini anlamıştım.

Kendisine ‘neden?’ diye sormaya fırsat tanımadan 2 numaralı tabancamla onu vurdum. Yere yıkıldı fakat hala can çekişiyordu. Kurşun kalbini teyet geçmiş olmalıydı.

Sonra bir köpek odaya girdi. Ben yokmuşum gibi yanımdan geçip yerde yatan kurbanımın yanına geldi ve onu kokladı. Büyük bir köpekti, asil bir dost gibiydi.

“Lucy?” dedi ihtiyar. “Ah güzel kızım. Sakın ben yokken yaramazlık yapma olur mu?”

Ve ihtiyar sonsuz bir uykuya daldı.

Köpek işte o anda ağlamaya başladı. Köpek ağlıyordu! Bir köpeği ilk kez bu denli içten ağlarken buldum. Tabancamı köpeğe yönelttim ve ağlamasını sonsuza dek susturacak ritmik hareketi yaptım. Tetiği çektim.

Bu ihtiyar, meğer o kadar da yalnız değilmiş. Meğer bu ihtiyar, o kadar da acı çekmiyormuş.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #1 : 13 Nisan 2011, 15:41:02 »
kimin ölüp kimin yaşayacağına tanrı karar verir, oysa bunu yapmak bizi tanrı değil ancak bir canavar yapar....[*]doctor who'da geçiyordu buna benzer bir laf[/*]

Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #2 : 13 Nisan 2011, 15:56:06 »
Sarsıldım. İsmini bilmediğimiz baş kahramanımız gibi şeyler düşündüğüm oluyor zaman zaman, bir dilenciyi öldürmek, küçük ve yaramaz bir çocuğu büyüyünce kötü birine dönüşeceği korkusuyla yaşamdan def etmek gibi...

Şükür ki inançlı bir insanım ve her seferinde şöyle diyorum, 'Her şey olacağına varır, bu çocuk kötü olmasa bile bir başkası kötü olacaktır...' Sahne aynı, roller değişiyor lafı var ya, öyle işte benimki de.

Ellerine sağlık, hissettirebildin gerçekten. Ne oldu acaba katilimize diye merak etmeden yapamadım şimdi...
May the force, be with you.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #3 : 13 Nisan 2011, 16:03:02 »
Ne oldu acaba katilimize diye merak etmeden yapamadım şimdi...

Aslında devamını yazmayı düşünmüyorum. Yani bu esrar devam edecek sonsuza kadar. Seni sarsabildiysem ne mutlu bana :D
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #4 : 17 Nisan 2011, 03:52:35 »
kimin ölüp kimin yaşayacağına tanrı karar verir, oysa bunu yapmak bizi tanrı değil ancak bir canavar yapar....[*]doctor who'da geçiyordu buna benzer bir laf[/*]



Zaten tanrı öl derse ölür dine göre isterse adamı parçalasın bu kadar somut algılanacak bir şey değil bence bu ikincisi adam iyi bir amaçla yapmaya çalışıyordu bunları
Gri

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #5 : 17 Nisan 2011, 11:06:09 »
   Aslında din ile alakası yoktu. Katil katildir işte. Adamda hafif sadistlik var. Yani dine bağlamak yanlış, sıradan bir öykü bu da.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Erymnys

  • ***
  • 496
  • Rom: 8
  • PKBL
    • Profili Görüntüle
    • Erymnys
Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #6 : 17 Nisan 2011, 19:12:27 »
kimin ölüp kimin yaşayacağına tanrı karar verir, oysa bunu yapmak bizi tanrı değil ancak bir canavar yapar....[*]doctor who'da geçiyordu buna benzer bir laf[/*]



Zaten tanrı öl derse ölür dine göre isterse adamı parçalasın bu kadar somut algılanacak bir şey değil bence bu ikincisi adam iyi bir amaçla yapmaya çalışıyordu bunları

ups, dinle alakası yoktu sadece aklıma geldi, söyledim... bahsettiğim tanrı da din tanrısı değil de şu felsefede "geist" denen türden bir ide aslında.

   Aslında din ile alakası yoktu. Katil katildir işte. Adamda hafif sadistlik var. Yani dine bağlamak yanlış, sıradan bir öykü bu da.

katil katildir, demek de doğru değil bence. çünkü bir insanı öldürmek pek de öyle küçümsenebilecek bir eylem değil, insan bunu ne kadar tekrarlamış olsa da.
Elleri kalem tutanlara bu kadar düşman varken biz çok acı çekeriz daha, çok ölürüz kan kaybından!..

Çocuk Yetiştirme Sanatı Üzerine Bir Deneme --->Erymnys

Beklerim efendim...

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bir katilden Günlükler
« Yanıtla #7 : 18 Nisan 2011, 14:58:55 »
katil katildir, demek de doğru değil bence. çünkü bir insanı öldürmek pek de öyle küçümsenebilecek bir eylem değil, insan bunu ne kadar tekrarlamış olsa da.

Aslında bizim için öyle. Çok doğru söyledin. Ama katil için öyle değil. Onun için öldürmek sıradan bir hale geldiyse, nefes almak kadar kolay bir şey. Bizim katilimiz de aslında öldürdüğü için değil, yok yere öldürdüğü için vicdan azabı çekiyor. Nasıl sadist bir düşünceye sahipse artık; insanları öldürerek onların günahlarını almak istiyor.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.