Kayıt Ol

Harbinger – Joshua Dysart

Çevrimdışı ronin47

  • **
  • 358
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Harbinger – Joshua Dysart
« : 11 Aralık 2015, 21:22:33 »

   Valiant Evreni'ne hoşgeldiniz, karşınızda Harbinger. Yüz binlerce süper kahraman çizgi romanından biri daha. Aslına bakarsanız süper kahraman çizgi romanı diye küçümsememek lazım. Ne de olsa 1930'lardan beri popülerliğini sürdüren bir tür. Ama bu kadar uzun süre geçtikten sonra orjinal diyebileceğimiz ya da en azından biraz farklıymış diyebileceğimiz şeyleri en son 90'larda gördük galiba. Tabiki istisnalar oldu ve süper kahraman kurgusuna dahil edemeyeceğimiz pek çok iyi çizgi romanda okuduk. Ama süper kahraman kurgusu bu dairenin birazcık dışında kalmaya devam etti. Yazarlar türün klişelerine bazen de karaktere has klişelere (Batman öldürmez gibi) kısılıp kaldılar. Orjinal bir süper güç bulmak neredeyse imkansız zaten. Ama iyi kurgulanmış hikaye ve karakterler yaratmanın imkansız olmadığını bizlere kanıtlamak isteyenler de yok değil. Valiant Comics gibi.

2012 yılında el değiştirmesiyle beraber bünyesindeki tüm çizgi romanları sıfırlayan Valiant tamamen yeni bir başlangıç yaptı. Bu hareketin en büyük toplarından biri de Harbinger'dı. Aslına bakacak olursanız Harbinger'ın konsept olarak X-Men'e benzemediğini söylersem kuyruklu bi yalan atmış olurum. Çünkü benziyor. Ama birkaç güzel farkla.

   Seri Harbinger isimli bi vakfın etrafında dönüyor. Vakfın birincil faaliyet alanı psiot adını verdikleri güç sahibi çocukları eğitmek ve yönlendirmek. Bu arada psiotların varlığının kamuya açık bi bilgi olmadığının altını çizmekte fayda var. İlk başta Charles'ın amaçlarına benzer gözüküyor biliyorum ama Harbinger Vakfı'nın asıl amacı; kendi kendisini yönetmekte acizliğini kanıtlamış olan insanoğluna yol göstererek, ütopik bir toplum yaratmak.  Ama beni benden alan asıl mevzu, karakterlerin nerdeyse hepsinin anti kahraman tanımlamasına cuk oturması uyması. Kimsenin derdi insanlığı kurtarmak falan değil yani -Vakfın bile- herkes kendi derdinde...

   Vakfın başındaki adamımız Toyo Harada bilinen en güçlü psiotlardan biri ve anlaşıldığı üzere Hitler ve Stalin gibilerini alçak gönüllü gösterecek kadar megaloman biri. Kesinlikle bayıldım kendilerine. Asıl oğlanımız Peter Stanchek ise bana biraz shounen karakterlerini anımsattı. Peter'ın potansiyeli inanılmaz ama güçlerini kontrol edemediği için uzunca bir süre tımarhane kuşu olması biraz dengesini bozmuş desek yalan olmaz. Hikayenin ilerleyen safhalarında Harada ile küçücük bi anlaşmazlığa düşüyor ve Harbinger'dan ayrılan Peter ufaktan kendi ekibini toplamaya başlıyor. Ne hikmetse bulduğu tüm adamlar da kendisi gibi hafiften sorunlu. Ateşli kelimesini her anlamıyla hak eden eski stripzci, yeni pyromancer Flamingo'dan tutunda, yatalak olmasına rağmen yarattığı psişik porjeksiyon sayesinde 100 kiloluk bi kas yığınına dönüşen Torque'a ve benim favorim olan 100 kiloluk, uçan geekimiz Zephyr'e kadar herkesin kafayı kırması an meselesi gibi. Ekibin en tutarlı ve zeki üyesi olan Kris ise sadece ve sadece süper güçleri olmaması sebebiyle kendini psikolojik anlamda normal olarak tanımlayabilicek nadir karakterlerden biri. Tabi Peter'ın kendisine yaşatığı travmatik olaylar silsilesini saymazsak. Yani bu adamların yaptıkları planlar genelde tutmuyor ve ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar, pekte karizmatik sayılmazlar ve bi yığın sorunları var. 60'larda Spidey ile keşfedilen ve sonrasında birazcık unutulan bi format aslında bu. Ama ben oldum olası sevmişimdir. Sonuçta süper kahramanlarda insan...

   Hikaye ise gayet klasik aslında. Harada gölgelerden dünyayı yönetmek istiyor ona rakip olabilecek tek kuruluş ise Rising Spirit ama kimsenin insanlığı umursadığı yok bence. Ve Çarşı misali herkese karşı olan bizim küçük, asi grubumuz. Böyle bakınca gayet sıradan gibi gözüküyor ama hikayenin güzelliği kurgulanış biçiminde ve tabiki küçük ayrıntılarda.

   Dünyayı kurtarmakla kafayı bozmuş süper kahramanlardan ve dünyayı ele geçirince aslında canlarının çok sıkılacağından habersiz süper kötülerden bıktıysanız, Harbinger'a bi şans verin. Bence çok da bi şey kaybetmezsiniz.
Kurgu ile gerçek arasındaki tek fark, kurgunun mantıklı olmak zorunda olmasıdır.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Harbinger – Joshua Dysart
« Yanıtla #1 : 20 Temmuz 2016, 21:14:50 »
Harbinger'ın ilk iki cildini okudum ve çok beğendim. Başlangıçta klasik bir X-Men hikâyesi gibi devam edecek sanıyorsunuz ama öyle değil. Bir kere karakterlerin her birinin öyle ya da böyle bir kötü alışkanlığı var. Biri uyuşturucu bağımlısı, öteki striptizci, biri obez falan... Ronin yukarıdaki yorumunda hepsine güzelce değinmiş zaten.

Özellikle Zephyr'i herkes görmeli bence. Bir insanın bir karaktere kanı ancak bu kadar çabuk ısınır :)

Charles Xavier dünyayı kurtarmayı değil de gölgelerden yönetmeyi seçseydi, Magneto da ona karşı bir ekip toplayan bir uyuşturucu bağımlısı olsaydı ne olurdu sorusunun güzel, akıcı, heyecanlı ve keyifli bir cevabı Harbinger. Tavsiye olunur.

Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı ronin47

  • **
  • 358
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Harbinger – Joshua Dysart
« Yanıtla #2 : 25 Kasım 2016, 21:52:34 »
O ka zaman geçmesine rağmen, sadece İhsan Abi mi okumuş, Harbinger'ı ? Gençlik nereye gidiyor ? Sıkılmadınız mı, Jean Grey'in 59. kez dirilmesinden; Charles'ın 32. kez kafasına kurşunu yemesinden ? Yeni tatlar deneyin, Harbinger'a bi şans verin bea!

Uçabilen, obez bi geek; uyuşturucu bağımlısı bi phoenix; cyberpunk kafası bi süper kötünün olduğu bi süper kahraman çrsi okusanız ne kaybedersiniz? Hadi ama Rıhtım !
Kurgu ile gerçek arasındaki tek fark, kurgunun mantıklı olmak zorunda olmasıdır.

Çevrimdışı Abaris

  • *
  • 43
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Harbinger – Joshua Dysart
« Yanıtla #3 : 13 Mayıs 2017, 21:18:07 »
Ben de okudum Harbinger'ı. Seriyi çok seviyorum ve takip edeceğim :)