2006'dan kalma; ilk yazı denemelerimden bir hikaye:
Bugüne kadar hep bu konakta yaşadım. Boğazı gören hoş bir yerde. Oldukça lüks. Üç katlı; giriş katında mutfak, yemek odası ve misafir odası var. Birinci katta; ablam Melisa’nın odası, küçük kız kardeşim Zübeyde’nin odası bir de banyo var. Bir üst katta benim odam, ağabeyim Tanjat’ın odası ve bir banyo daha var. En üst katta ise özel bir yemek odası var ve de teras.
Annemle babam birbirlerine benzer; çok iyi anlaşırlar birbirleriyle. Sosyeteye caka satmaya bayılırlar. Çok havalılar. Kardeşim Zübeyde ailemizin tek sorunu. Tam bir erkek Fatma. Belalı birisi. Ablam Melisa tam bir kitap kurdu; üniversiteye hazırlanıyor. Tıp istiyor hep tıp kitapları okuyor. Ağabeyim Tanjat üniversitede. Hayatı basketbol onun. Çok iyi basket oynar.
Ben hep annemle babamın arasında yatarım geceleri. Gece dedikodu yapar hep annemle babam. Beni uyur zannederler; oysa rol yaparım. Bayılıyorum dedikodularına. Geçen gün Zübeyde’yi çekiştiriyorlardı. Çok problemmiş. Oğlanları falan dövüyormuş. Ailemizin onurunu lekeliyormuş. Ertesi gün onu izlemeye karar verdim.
Evden çıkarken Zübeyde’yi iyice uyardılar yaramazlık yapmasın diye. Özel şoförümüz bizi okulun önünde bıraktı. Şoför gider gitmez Zübeyde iki çocuğun yanına gitti. Serseri gibi görünüyordu çocuklar. Pantolonlarda zincirler, kulakta küpeler falan.
“ Aya bedava bilet var Zübeyde. ” dedi biri kahkahalarla gülerek.
“ Mal iyiyse elli papel veririm ben ” dedi Zübeyde ikiliye. Şöyle bir süzdü onları boyalı gözlerinin ardından. “ Ama bana hap da vereceksiniz ha. Merak ettim a.. koyayım. ” diye ekledi Zübeyde. Olanları dehşet içinde izliyordum. Çocuklar kafalarını salladılar ve Zübeyde’ye izlemesini söyleyip yola koyuldular. Ben şüpheliydim. Ama fazla sürmedi şüphelerim. Okulu kırıp onları izlemeye koyuldum.
İyice ilerlediler. Patikalardan geçiyorlardı. En sonunda derme çatma bir kulübeye girdiler. Zübeyde tedirgin gözüküyordu aslında. Kafamı kapıdan uzatarak olanları izledim. Zübeyde parayı verdi önce. Malı alamadan kafasına bir sopa indi. İki çocuk onu orada düzdüler, dövdüler, elinde ve cebinde ne varsa aldılar. Hemen oradan kaçtım. Evin yolunu tuttum.
Annemlere söylediğimde olanları çok sinirlendiler. Kızları pek iyi değildi evet ama esrar içmesini de beklemiyorlardı doğrusu. Zübeyde geldiğinde düştüğünü söyledi, annemler de inanmış gibi yaptı. Gece konuştuklarını dinledim yine. Bir plan yapıyorlardı. Ertesi gün planı uygulamaya geçirdiler. Zübeyde’ye onu bir yere götüreceklerini söylediler. Şoför esrar içecekti sonra da kaza yapacaktı böylece Zübeyde esrarın kötü bir şey olduğunu anlayacaktı; ama plan ters tepti. Şoförün kafası gerçekten bin beş yüz oldu ve ağır bir kaza yaptı. Zübeyde hak ettiği yere gitti böylece: eşekler cennetine.
Zübeyde’nin ölümü ailenin onurunu sarsmıştı. Her şey kötü gidiyordu. Üstelik annemler artık aralarında yatamayacağımı söylediler. Ama o dedikoduları duymalıydım. Babamdan kayıt cihazı ve mikrofon istedim. Müziğe merak saldığımı düşünüp hemen aldı. Ama ailenin onurunu kurtaran ben olmadım ağabeyim oldu. Basket takımına girdi. İlk beşteydi. Artık ailemle kalmayacaktı takımla konaklayacaktı. Bu sarsılan aile düzenini geri getirmişti.
Ağabeyim arada bir eve uğrardı. Çamaşırlarını falan yıkatmak için. Yine bir gün eve geldi. Annem bavulunu düzenliyordu ağabeyimin. Bavuldan bir kadın külotu buldu. Çok sevindi zavallı annem. Bir sevgilisi olduğunu düşündü ağabeyimin. Belki ilişki ilerlemiştir diye düşünerek prezervatif bulmak amacıyla bavulu iyice eşeledi ve bir dergi buldu. “ Gay Man ”.
Ağabeyime çaktırmıyorlardı anladıklarını ama ben biliyordum mikrofonum sayesinde. Ağabeyime bir oyun oynadılar. Birkaç çocuğu tuttular. Takımda duş alırlarken ağabeyime tecavüz etti çocuklar. Ağabeyimi dermanı kalmayıncaya kadar becerdiler! Annemler böylece ağabeyimin eşcinsellikten kurtulacağına inanıyorlardı. Düşündükleri gibi olmadı. Ağabeyim bu lekeyle yaşayamadı. Tuvalete girdi ve bir daha çıkamadı.
Aile onuru yeniden sarsılmıştı. Ama dedikodular çok zevkli oluyordu artık. Ama korktuğum şey başıma geldi. Annem mikrofonu buldu ve çok sinirlendi. Makinemi kaptım ve ağlayarak ablam Melisa’nın yanına koştum. Melisa’ya kayıtları dinlettim. Şok olmuştu. Annemler kardeşlerimin ölümünü farklı şekillerde göstermişlerdi. Çok sinirlendi, ablamdan korktum ve odayı terk ettim. Annemler kabloyu buldu ve Melisaya çok sinirlendiler.
Aile ikiye ayrıldı. Dinleyenler ve dinlenenler. Ben iki grupta da değildim. Ertesi sabah ablam o meşhur omletlerinden yaptı. Benim omlet sevmediğimi biliyordu. Omletlere zehir koymuş. Annemler beş dakikaya öldüler. Polisler geldi ve ablam müebbet hapse mahkum oldu. Ee bu kadar tıp kitabı okursan böyle olur.
Bu arada beni yukarıdan izliyorsan külotumu ve dergimi senin bavuluna koyduğum için özür dilerim abi.
12 Yanıt
8813 Gösterim