Kayıt Ol

Denek

Çevrimdışı Bardes

  • **
  • 210
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Denek
« : 25 Haziran 2015, 22:11:47 »
“30 TL kazanmak ister misiniz?
Nesiller ve Kan konulu, Vampir Etik Kurulu tarafından onaylanmış bilimsel araştırma kapsamında yürütülen deneyimize katılmak üzere katılımcılar arıyoruz. Deney yaklaşık 1 saat sürecek olup deney sonunda katılımcılara 30 TL verilecektir.”

          Bu deney çağrısı hayatımın dönüm noktasıydı. O zamanlar kırk iki yaşında gencecik bir vampirdim. İkinci öğretimde işletme okuyordum. Yaşım gençti, tecrübesizdim ama fikirlerim beni olgunlaştırıyordu. Üniversite ikinci sınıftayken İnsan Hakları Yayma Cemiyeti’ne katıldım. Topluluğun amacı insanlarla vampirlerin kampüs içinde birbirlerine saygıyla bir arada yaşayabilecekleri düşüncesini yaymak, bu amaçla etkinlikler düzenlemekti. Cemiyette insanlar ve vampirler birlikte çalışıyorlardı.

          Biz, canlı insanlardan doğrudan kan emmeyi reddeden bir vampir grubuyduk. Bunu etik bulmuyorduk. Bunun yerine karşılıklı gönüllülük esasına dayalı bir kan alışverişini daha doğru buluyorduk. İnsanlar da bunu savunuyorlardı. Bunun için farkındalık etkinlikleri düzenliyor, kampüse getirdiğimiz kan toplama araçlarında gönüllü insanlardan kan alıyor, bütçe sıkıntısı çektiğimiz durumlarda kermeslerde patates salatası ve kısır satıyor, çılgın partiler düzenliyorduk.

          Cemiyette çok eğleniyordum ama bir de “Vampirin vampirden başka dostu yoktur.” ilkesini benimseyen karşıt bir grup vardı. İnsanların kanını emmenin vampirliğin doğasında olduğunu savunuyor, kermeslerimizden patates salatası alıp parasını vermeden kaçıyorlardı hainler. Sadece bunu yapsalar yine iyiydi ama bazen çok büyük kavgalar oluyordu ve son zamanlarda bu giderek can sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. Birkaç insan arkadaşımızı kanlarını son damlasına kadar emmek suretiyle katlettiler. Okul tam bir nefret yuvasına dönüşmüştü, çok gergin bir ortam vardı. Üniversite yönetimi de durumdan rahatsızdı ama ortaya somut bir çözüm koyan yoktu.

           Bu olaydan haftalar sonra o deney ilanını gördüm. Vampir Etik Kurulu tarafınca onaylanmış birkaç araştırmayı biliyordum. Makalelerini okumuştum. Görüşleri benim görüşlerime yakındı. Otuz lira da öğrenci için her türlü iyi paraydı. Daha önce de bu tarz deneylere katıldığım olmuştu ama verdikleri ücret on beş ya da yirmi lirayı geçmezdi genellikle. Bu para da küçümsenecek bir miktar değil tabii. Hatta bazen birkaç farklı deney üst üste denk geliyordu ve bu üç beş lira birikerek hatrı sayılır bir paraya dönüşebiliyordu. Kısacası damlaya damlaya göl oluyordu gerçekten de. Deneye katılmak için mail atıp randevu aldım hemen.

*      *      *

“Lütfen sessiz olunuz, içerde deney yapılıyor.”

          Karşımdaki mavi kapının üzerinde yazan buydu. Ben de kapının önünde beklemeye başladım. Randevum saat 18.00’deydi. Saatime baktım, 17.45. Bir süre daha bekledim. Kapıyı dinledim, içerden gelen bir ses yoktu. “Günleri mi karıştırdım acaba?” diye düşünüp maili ve takvimi kontrol ettim. Hayır, tarih doğruydu, saat doğruydu. Ama içeriye giremiyordum kapıdaki yazı yüzünden. Ben düşünceler içinde boğuşurken kapı açıldı.

          “Deney için mi gelmiştiniz?” dedi beyaz önlüklü, ağız maskesini çenesinin altına indirmiş genç kadın.

          “Evet.” dedim.

          “İçeri geçin lütfen.”

         Söylediğini yaptım. Kapının önünde aşağı inen birkaç basamak vardı. Basamakları inerken etrafa göz gezdirdim. Geniş bir laboratuardı. Monitörler, deney tüpleri, kablolar, ismini bilmediğim bir sürü deney zamazingosu vardı etrafımda.

         “Şöyle oturun isterseniz.” diyerek duvar kenarındaki koltuğu işaret etti kadın.

         Gri renkteki kocaman deri koltuğa oturdum. Adeta gömüldüm. Kadın da biraz çaprazımdaki masaya oturdu. Önündeki bilgisayara bakıp sanırım bir şeyleri kontrol etti.

         “Halis Kanemen’di değil mi?”

         Adım buydu evet. Maalesef… Kan emmeyi reddeden bir vampir olarak sahip olabileceğim en harika soyadına sahiptim ve ismimle birleşince de tadından yenmiyordu. Ailem, kan emiciliği reddettiğimi onlara söylediğimden bu yana beni ailenin yüz karası olarak görüyorlardı. Kanemen Ailesi’nin soy kütüğünde bir lekeydim onlar için. Benden utanıyorlardı. Geleneklerimize sahip çıkmadığım için saygısız serserinin biriydim.   

         “Halis Kanemen, evet.”diye tekrarladım.

         Kadın, masanın üzerinden birkaç kağıdı alıp bana uzattı.

         “Deneye gönüllü olarak katıldığınızı belirtmeniz için imzalamanız gerekiyor.”

         Kağıtları alıp okumaya başladım. Sıradan bir gönüllü katılımcı formuydu. Açıklamada deneyi yürüten kurul, deneyin katılımcının isteği halinde yarıda bırakılabileceği, kişisel bilgilerin anonim kalacağı vs. her deneyde olan bilgiler yer alıyordu. Bir cümle hariç… 

   “Deneyin sonuçlarının beklenmeyen bir şekilde gelişmesi halinde sorumluluk katılımcıya aittir.”

       Daha önce katıldığım deneylerde benzer bir ifade görmemiştim. Bu kısmı anlayamadığımı, tam olarak ne söylenmek istendiğini sordum kadına.
 
      “Sonuçları kısa vadede göremeyeceğimiz için tam olarak nasıl bir sonuç çıkacağını bilemiyoruz. Zaten ne zaman isterseniz deneyi yarıda bırakma hakkınız var. Ama zaten deneye başlamadan önce sizinle kısa bir anket ve mülakat yapmamız gerekiyor, katılıp katılamayacağınızı vereceğiniz cevaplar belirleyecek.” dedi.

       “O zaman şimdiden imzalamama gerek yok?” dedim.

       “Evet, o kağıdı şu an imzalamanıza gerek yok, görüşmemiz olumlu olursa imzalarsınız. Ama mülakat ve anket için olan diğer formu imzalamanız gerekiyor.” 

          Söylediği kağıtları imzalayıp kadına uzattım. Diğer formu önümdeki sehpanın üzerine bıraktım. Kadın kağıtları mavi bir dosyanın içine yerleştirdi. Anket soruları formunu bir tükenmez kalemle birlikte bana uzattı. Yaşımı ve cinsiyetimi yazdım.

       “3- Tür: İnsan /Vampir

        İnsanlar 4. sorudan, vampirler 20. sorudan devam etmelidir.”

 
        Vampiri işaretleyip yirminci soruya atladım.

        “20- Aşağıdaki belirtilen durumları kendinize göre 1 ile 5 arasında puanlandırınız. Sıralama 1: Hiç katılmıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum şeklinde artarak gitmektedir.

        -   Kan emiyorum.                          
        -   Vampir kan emmelidir.                
        -   Kan emmek vampirliğin doğasında vardır.               
        -   Kan emiciliği biyolojik değildir.                 
        -   Kan emiciliği toplumsal bir durumdur.            
        -   Kan emmek insan haklarına aykırıdır.             
        -   İzinsiz kan almayı doğru bulurum.
        -   Kan emmek bağnaz bir gelenektir.
             …”


        Sorular böyle uzayıp gidiyordu. Hepsini cevaplayıp kadına geri verdim. Kadın anketi masanın üzerine koyup kafasını hafifçe sağa doğru yatırdı. Sağ elini kafasına götürüp saçlarını karıştırdı.

        “Evet, hazırsanız mülakata geçebiliriz.”

        Sanırım cevaplarımı sevmişti. Vampir Etik Kurulu’nun düşüncelerime yakınlığını bildiğim için endişe etmeden dosdoğru cevaplamıştım soruları.

        “Halis Bey, anket cevaplarınız iyi kötü bilgi veriyor bu konuda ama yine de sözlü olarak da sormak isterim. İnsanlardan onların gönül rızası olmadan kan emmek hakkında ne düşünüyorsunuz? “

        “Etik bulmuyorum ve kesinlikle yanlış buluyorum. İnsan hakları savunuculuğu yapan bir vampirim. İnsanlara sormadan ansızın ortaya çıkıp kanlarını emmek çok vahşice ve medeni vampirliğe yakışmıyor. Onlara hak tanımıyoruz böylelikle ve onlardan üstün olduğumuzu düşünüyoruz. Bu yersiz bir ego bana göre. Sonuçta gün ışığını görünce kül olan onlar değil, biziz.”
 
        “İnsan ırkının daha üstün olduğunu mu söylüyorsunuz?”

        “Hayır. Herhangi bir tarafın üstünlüğünden bahsetmiyorum.”

        “Biyolojik bir ihtiyaç mı peki kan emmek?”

        “Olabilir ama bunu zorla yapmak zorunda değiliz. Bazı insanlar gönüllü olarak kan bağışında bulunuyorlar zaten. Ama ben kan emmenin toplumsal bir mesele olduğunu düşünüyorum. En azından bu zorlayıcı baskıcı halini böyle buluyorum. Bence bu tamamen gelenekçilikten ileri geliyor ve gelenekleri yersiz buluyorum.”

        “Biraz açabilir misiniz? Ne tür bir gelenekten bahsediyorsunuz?”

        Sorular üst üste çok hızlı geliyordu. Daha açık nasıl konuşabileceğimi düşündüm hızlıca.

        “Yani şimdiye kadar bu böyle olmuş. Hiçbir vampir gidip de bir insana ‘Sakıncası yoksa kanını emeceğim.’ dememiş. Gidersin ısırırsın kanını emersin. Bu böyle öğrenilmiş bir şey.”

        Kadın, gözlerini hafifçe devirip küçük bir gülümsemeyle belli belirsiz bir şekilde kafasını sola çevirip tekrar önüne döndü. Sanırım saçmaladığımı düşünüyordu. Biraz sıkılmıştım. “Bitse de gitsek.” moduna girmiştim artık.

        “Halis Bey, görüşmemiz olumlu. Şimdi diğer gönüllülük formunu da imzalayabilirsiniz.”

        “Daha iki soruda sıkıldım. Bir saat nasıl bitecek acaba?” diye içimden geçirirken son kağıdı da imzaladım. Kadın oturduğu yerden kalkıp masanın arkasından öne doğru geldi.

        “Vampirlerin kan olmadan da yaşayıp yaşayamayacaklarını araştırıyoruz. Bunun için geliştirdiğimiz bir ilaç var ama henüz etkilerini bilmiyoruz. Denekler üzerinde olumlu ya da olumsuz herhangi bir sonuç şu ana kadar elde edebilmiş değiliz.” 

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denek
« Yanıtla #1 : 26 Haziran 2015, 02:01:02 »
Hastanede uyku tutmayınca bir bakayım dedim, lakin beni başından itibaren alan götüren akıcılığa sahip bir öykü oldu. Gözlerimde tadımlık olarak hoş bir tat bıraktı. (True Blood'ın Türkiye şubesini mi açtık acaba :)) Akıcılığı bozan bazı hatalar var, sizi bilgilendireyim bunlar hakkında.

-Laboratuvar yazım yanlışı
-
Alıntı
Monitörler, deney tüpleri, kablolar, bir sürü deney zamazingosu vardı etrafımda.
"etrafımda" başa gelseydi güzel olurdu. Gözüme takıldı maalesef.
-
Alıntı
"Evet, o kağıdı şu an imzalamanıza gerek yok, görüşmemiz olumlu olursa imzalarsınız..."
Bu diyalog bana doğal gelmedi, "görüşmemiz olumlu olursa imzalarsınız." yazılmasa daha iyiydi.
-Halis kendini anlatmaya çalışırken bocaladı ve akıcılık kayboldu. Mesela iki kere buluyorum kullandı, bu cümleler birleştirilip veya farklı kelimelerle ifade edilebilirdi. Bu konuşma editöryel bir çalışma istiyor bence, tabii size kalmış; Halis kendini ifade ederken, kendini tekrar eden öylesine bir üniversiteli de olabilir. (Köklü bir aileden gelse de.)

Yazım hayatınızda başarılar dilerim. :D
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı kargasiz

  • ***
  • 428
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denek
« Yanıtla #2 : 26 Haziran 2015, 11:41:35 »
İlk bölümde vampirler üzerinden siyasi ve kapitalizme karşı bir hikaye okuyacağımı düşünsem de ikinci bölüm biraz heyecan kattı. Bence biraz uzun olmuş, aynı konu üzerinden defalarca geçilmiş gibi duruyor. Yani 3-4 defa Halis'in insanlardan kan emmeye karşı olduğu üzerinde durulmuş. Tekrar okuyunca ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.

Bu konuya sadece bir yerde bahsetseniz çok daha güzel bir hikaye olabilirdi. Devamını okuyacağım, yazmanızı bekliyorum :).

Çevrimdışı Bardes

  • **
  • 210
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denek
« Yanıtla #3 : 26 Haziran 2015, 12:47:26 »
İkinize de yapıcı yorumlarınız için teşekkür ederim öncelikle.

@Light,

Bir gramer nazisinin yazım hatasını bulmuşsun, seni tebrik ediyorum :D (çok dikkat ederim ben de aslında ama nasıl olmuş da gözümden kaçmış, hayret :P).
 
"etrafımda" başa gelseydi güzel olurdu. Gözüme takıldı maalesef.
Devrik cümleleri hatalı bulmuyorum. Kendim konuşurken de epey sık yaptığım bir şey olduğundandır belki. Tercih meselesi.

Diğer yorumlarınız için de teşekkür ederim. Kendim tekrar tekrar okusam da nerede nasıl bir eksiklik/zayıflık var göremeyebiliyorum. Yorumlarınız önemli o yüzden :).

@kargasiz,

Aslında ilk bölümden düşündüklerin bir nevi doğru, sembolikti hikayede kullandığım şeyler. Dediğim gibi tekrar okuyunca insan göremiyor bazen ama diyorsun "Yaa bi gariplik var gibi bir yerlerde ama ne ola ki?" :P. O yüzden yorum almak önemli, teşekkür ediyorum. Devamı gelecek :)

Çevrimdışı serhan1310

  • **
  • 91
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denek
« Yanıtla #4 : 06 Temmuz 2015, 22:37:11 »
 Öncelikle tek eleştirim 30 tl gibi bir rakam için vampirimizin denek olması. Yani bir insanı etkisi altına alıp neyi var neyi yok isteyebilir yada bu tarz şeyleri etik bulmasa bile 30 tl komik geldi. Belki deney için başka bir gerekçe kurgulasan çok daha iyi olabilirdi.

   Yinede okuduktan sonra hoşuma gitti. Anlatım tarzın sürükleyici ve devam etme isteği uyandırıyor.
cesaret yoksa zaferde olmaz