Kayıt Ol

Dune - Frank Herbert

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #30 : 19 Ekim 2012, 14:03:12 »
İçimdeki Ütopya/Distopya ile Bilim kurgu okuma isteği gittikçe arttıktan sonra bu tür kitaplara merak salar oldum.

Ve Vakıf ile birlikte listenin başını Dune çekiyor. Daha önceden böyle pasif bilim kurgu diyebileceğimiz türde, içinde aksiyonu fazla barındırmayan bir tek BİZ kitabını okudum. Yakın bir zamanda da 1984 kitabını alacağım. Onun haricindekiler hep Scalzi, SW gibi aksiyon kitapları.

Bu seriyi okuyup belli derecede birikim sahibi olanlar lütfen baksın, bir soru sormak istiyorum size. Şurada okuduğum kitapları bulabilirsiniz. Hepsi olmasa da bilim kurgu türünde okuduklarım genel olarak ekli. Sizce Dune benim için biraz ağır kaçar mı? Önce Dune mu okunmalı yoksa Vakıf mı? Ya da hiçbirini okumayıp biraz daha beklemek mi gerek?

Önerilerinize açığım.

Edit: Bir de Kabalcı'dan mı okumak gerekir Sarmal'dan mı?

Çevrimdışı kahlan amnell

  • ***
  • 786
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #31 : 19 Ekim 2012, 14:08:22 »
Benim oyum Kabalcı'dan yana.
Ağır kaçma konusuna gelince, bence kitapçıda biraz karıştırıp kendin karar ver. :)

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #32 : 19 Ekim 2012, 19:26:44 »
Kabalcı +1.

Vakıf'ı mı Dune'u mu önce okuma konusunu da daha geçenlerde tartıştık. Tam burada.
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Acmert

  • **
  • 268
  • Rom: 24
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #33 : 19 Ekim 2012, 20:52:35 »
Keşke bu yorumları daha önce görebilseydim. Sahafta Sarmal basımlarını buldum, hiç kaçırmadan aldım. Kabalcı almak için beklesem daha iyiymiş demek ki.

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #34 : 20 Ekim 2012, 02:18:19 »
Keşke bu yorumları daha önce görebilseydim. Sahafta Sarmal basımlarını buldum, hiç kaçırmadan aldım. Kabalcı almak için beklesem daha iyiymiş demek ki.

Kabalcı'dan almanı söylediğimi hatırlıyorum. Fakat Sarmal'ın da pek çeviri hatası yaptığını düşünmüyorum açıkçası. Şimdiden okuma hevesini baltalama ve okumaya başla derim ben.

Çevrimdışı Acmert

  • **
  • 268
  • Rom: 24
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #35 : 20 Ekim 2012, 09:03:58 »
Keşke bu yorumları daha önce görebilseydim. Sahafta Sarmal basımlarını buldum, hiç kaçırmadan aldım. Kabalcı almak için beklesem daha iyiymiş demek ki.

Kabalcı'dan almanı söylediğimi hatırlıyorum. Fakat Sarmal'ın da pek çeviri hatası yaptığını düşünmüyorum açıkçası. Şimdiden okuma hevesini baltalama ve okumaya başla derim ben.


Sarmal'ı alana kadar Dune'u pek önemsemiyordum. Unutmuşum demek ki. Her neyse, çevirisi kötüyse değistirebilirim. Zaten çok ucuz bir miktara aldığım için kaybım da olmaz.

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #36 : 08 Aralık 2012, 20:42:04 »
Kısa bir süre önce Dune da bitti. Dayanamayıp ikincisine de başladım. [*]ihihihiiii[/*]

Öncelikle Dune'u asla kitabın başına bakarak değerlendirmeyin. Çünkü başlarında ben de sıkıldım itiraf edeyim. Pek ilgi çekici gibi görünmeyebiliyor. Ancak sonra öyle çok sarıyor ki, kendinizi tutamıyorsunuz. Benim "okurken en çok zevk aldığım kitaplar" listemde direk ilk üçe girdi.

Şimdi efendim, kitap entrika, güce sahip olma tutkusu, iktidarlık kavgası üzerine kurulu. Herbert amcamızın cümleleri öyle derin, öyle anlamlı ki bazılarını tek okuyuşta anlamak mümkün değil.

Fazla uzatmadan hemen konuya geçeyim. Evrende içinde yaşayan halk tarafından Dune denen, ama genel olarak Arrakis adı kullanılarak telaffuz edilen bir gezegen var. Bu gezegen gerek stratejik gerek ekonomik yönden oldukça önemli. Çünkü burası melanj adlı baharatın çıkarıldığı tek yer. Bu baharat ne işe mi yarıyor? Hayatı uzatıyor. Ayrıca her hanedan bu melanj baharatını almak istiyor. Tabi yararları olan her şey gibi, melanjın da hem yararı hem zararı var. Bu baharatı bir kere bile tatsanız sizi bağımlısı yapıyor ve bırakamıyorsunuz. Yani hem melanj tüketip hem de kafanıza estiği gibi gezegenden çıkamıyorsunuz. Ve gözlerinize de bir etkisi var. Gözleriniz Fremen(az sonra bahsedeceğim) deyişi ile İbad gözleri oluyor, yani aksız mavi. Dünyayı daha koyu, daha karanlık görmenizi sağlıyor.

İmparator Padişah IV. Şaddam'ın başında olduğu İmparatorluk bu naçizane gezegeni Harkonnen adında bir hanedana vermiş. Bu hanedan gaddarlığı ve acımasızlığı ile biliniyor. Hepsi birer çıkar hastaları, her olayı işlerine geldiği şekilde düşünüyorlar. Dune gezegeninin halkında eziyet ediyorlar, vergileri arttırıyorlar, yavaş yavaş insanların kendilerinden nefret etmelerini sağlıyorlar.

Ve günün birinde bu gezegen Atreides Hanedan'ına veriliyor. Bu hanedanlık daha ılımlı, daha gururlu ve Harkonnen'lerin tam anlamıyla zıttı. Atreides Dükü Leto maiyetini alıp geliyor Arrakis'e. Ve olaylar tam da burada başlıyor.

Yukarıda Fremenlerin bahsi geçti, onlara değineyim biraz da. Fremenler Arrakis'in yerli halkı. Dune'daki su azlığı sebebiyle kendilerini geliştirmişler. Çok usta savaşçılar, İmparatorluk'un sardokar dediği profesyonel dövüşçüleri kolaylıkla öldürebilecek kadar usta. Ve az önce söylediğim gibi, su azlığı, daha doğrusu nem azlığı onları direnişe itmiş. En basitinden kendilerine damıtıcı giysi diye bir şey üretmişler. Bu giysi sizin kaybettiğiniz nemi özel yollarla damıtıyor ve içilebilecek, tüketilebilecek duruma geliyor. Dışarıdayken, sıcak çöl kumlarının arasındayken, kısacası evinizin dışında bulunan her yerdeyken bu damıtıcı giysiyi giymeniz lazım. Yoksa [*]baş parmağını hafifçe büküp boğaz üzerinde yatay bir şekilde gezdirme hareketi[/*]

Tabi bu olaylar yalnızca damıtıcı giysiden ibaret değil. Arrakis gezegenbilimcisi Liet-Kynes'ın bu konuda büyük katkıları var. Onları da kitabı okuduktan sonra anlarsınız, ben okuma zevkinizi baltalamayayım.

Kitabın içeriği hakkında bu kadar bilgi vermek bana uygun göründü. Çünkü azıcık daha fazla bilgi versem bile kitabın içlerine sürüklenmek zorunda kalırım, onun sonu da hiç kimse için iyi olmaz.

Ayrıca kitapta böyle her yere yazabileceğiniz türden çok güzel alıntılar ve eleştiriler vardı. Şahsen ben kitaplarımda sevdiğim yerlerin altını çizme alışkanlığına sahip olsaydım, muhtemelen Dune kitabını o işaretler sebebiyle okuyamazdım.

Yazımı ikinci kitapta gördüğüm oldukça hoş ve belki de tüm seriyi kısaca açıklayan bir alıntıyla bitirmek istiyorum:

Alıntı
Ama yüz dansçısı yanıt veremeden, Edric boğazını temizleyip konuştu: "Felsefi lakırdılarla zaman harcamayalım. Her sorunun kökeninde tek bir soru yatar ve o da şudur: Herhangi bir şey neden vardır? Din, iş veya siyaset alanlarındaki tüm soruların kökeni ise şudur: Güce kim sahip olacak? İttifaklar, kurtuluşlar, şirketler eğer güç peşinde koşmazlarsa serap peşinde koşuyorlar demektir. Düşünebilen neredeyse tüm canlıların kavradığı gibi, güç dışında her şey saçmalıktır."

Çevrimdışı kahlan amnell

  • ***
  • 786
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #37 : 08 Aralık 2012, 20:56:51 »
Bu da Zaman Çarkı gibi olacak benim için, kaç kez ilk kitapta takıldım kaldım. Bir devamını getirebilsem seriyi 3-5 kere daha okuyacağım da, kıramadım daha döngüyü :)

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #38 : 08 Aralık 2012, 21:07:35 »
Tüyap'ta tüm seriyi tedarik ettim ben de, en kısa sürede başlayacağım sanırım. Dune ve Vakıf bana çok çekici geliyor bu aralar nedense.

Çevrimdışı Dovahkiin

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #39 : 25 Mayıs 2013, 20:29:13 »
Şu an ilk kitabının başlarındayım.Gayet iyi gidiyor...

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #40 : 27 Mayıs 2013, 17:59:18 »
Merhaba
Bir arkadaşım kitapları yemeklere benzetirdi. Kimi yemeklerin nefis ama yararsız kimlerininse lezzetsiz ama bir o kadarda yararlı olduğunu söylerdi. Bu açıdan bakarsak Dune ikinci guruba giren bir seri... Ben okunsun derim...
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı muaet

  • **
  • 215
  • Rom: 12
  • Carai an Ellisande!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #41 : 23 Aralık 2013, 18:08:15 »
Dune'un ilk kitabını yeni bitirdim ve tadı damağımda kaldı. En yakın zamanda diğer kitaplarını da tedarik edeceğim. Serinin anlatımı oldukça akıcı. Kurgu boyunca zaman atlamaları biraz acele olmuş gibi geldi bana ancak yaptığı ince göndermeler ve felsefi yorumlar epey hoşuma gitti.

Bu arada Kadıköy'deki Kabalcı Yayınevi (Ki kitabın da yayınevidir kendisi) seriyi şu sıralar %50 indirimle 10 liraya satmaktadır.
“My father used to say that there are two kinds of people in the world,” Kaladin whispered, voice raspy. “He said there are those who take lives. And there are those who save lives. I used to think he was wrong. I thought there was a third group. People who killed in order to save.” He shook his head. “I was a fool. There is a third group, a big one, but it isn’t what I thought. The people who exist to be saved or to be killed…The victims. That’s all I am.”

Çevrimdışı Sayhh

  • **
  • 189
  • Rom: 15
  • Her şey başladığı yere döner.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #42 : 23 Aralık 2013, 19:07:06 »
Kolay okunan, kolay unutulan bir kitap. Seri boyunca o kadar uzun bir zamana tanıklık ediliyor ki, kimi karakter ve olaylar seri bitmeden tamamen hafızadan silinmiş oluyor.

Dili oldukça akıcı. Buna karşın kitapları hızlı okusam da ben seriyi yıllardır bitiremedim, bunu da her kitaptan sonra uzun aralar vermeye borçluyum. Peş peşe okumak beni zorlamıştı.

Dune'un ilk kitabını yeni bitirdim ve tadı damağımda kaldı. En yakın zamanda diğer kitaplarını da tedarik edeceğim. Serinin anlatımı oldukça akıcı. Kurgu boyunca zaman atlamaları biraz acele olmuş gibi geldi bana ancak yaptığı ince göndermeler ve felsefi yorumlar epey hoşuma gitti.

Bu arada Kadıköy'deki Kabalcı Yayınevi (Ki kitabın da yayınevidir kendisi) seriyi şu sıralar %50 indirimle 10 liraya satmaktadır.

Dune misyonerliği yapmak adına belirtmek isterim ki ikinci kitap, ilk kitabın devamı niteliğinde, yeni hiçbir şey yok ve belki biraz sıkıcı. Serinin geri kalanı için yanlış bir izlenim vermesin. Sonrası o şekilde ilerlemiyor, üçüncü kitapta Frank Herbert zekasının ve yaratıclığının zirvesine ulaşıyor.

Bu arada yanılmıyorsam bu indirim dört yıldır sürüyor, daha da böyle gider mi bilmiyorum ama hepsini aynı anda almaya gerek olmayabilir. Ek olarak Kabalcı Beşiktaş şubesinde de mevcut indirim bulunuyordu en son.

Çevrimdışı medjai

  • *
  • 4
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #43 : 28 Mayıs 2014, 11:23:51 »
Foruma kaydolur kaydolmaz hemen arama kutusuna "Dune" yazarak kendimi burada buldum nedense. Kitabını okumadım beyler bayanlar. Okuyamadım. Sırada bekleyen o kadar çok kitap var ki sıra gelmedi. Bilmiyorum belki de Herbert'i ilk sıraya almam gerekiyordu. Ben Dune serisini film serisinden öğrendim ilkin. Filmleri izleyince kitabını da okuma isteği doğdu. Alıp okumadan önce yazarı ve kitap hakkında bir ön araştırma yapıyorum. Herbert'in bu alanda bir efsane, Dune serisinin de türünün en iyilerinden biri olduğunu gördüm. Bakalım nasip kısmet. Fırsatını bulunca kitabını da okuyacağım.
Maasai Mara ve Serengeti'nin bahtsız antilopları. Birleşin ve bu doğal seleksiyona bir DUR deyin.

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dune - Frank Herbert
« Yanıtla #44 : 28 Mayıs 2014, 17:52:44 »
Merhaba
Bir arkadaşım kitapları yemeklere benzetirdi. Kimi yemeklerin nefis ama yararsız kimlerininse lezzetsiz ama bir o kadarda yararlı olduğunu söylerdi. Bu açıdan bakarsak Dune ikinci guruba giren bir seri... Ben okunsun derim...
 Söylediğin şey bana göre yavan bir tespit.Herkesin damak zevki farklıdır, sen sevmiyorsun diye o şeyi lezzetsiz değildir değil mi?Her şeyin kendine has bir lezzeti vardır, o lezzeti almayı bilmek önemli.
  Misal; Etler de yararlıdır, hem de çok.Protein bakımından zengindir, önüme koysalar her türlüsünü yerim ve çok severim.Bu onu yararsız yapmıyor, veya ben makarna sevmem ama bu onu yararlı yapmıyor.Sevmediğin şeylerin üzerine bir şeyler katarak onları güzelleştirebilirsin, buna yemekte baharat, kitapta ise hayalgücü ve bilgi birikimi deniyor.Neyi tatmin edici bulup bulmadığına(Mantıken ben sana böceklerin yediği bitkileri ye demiyorum çünkü senin enerji ihtiyacını karşılamaz.), hangilerinin sende hazımsızlık yaptığına bağlı.Kısaca kimilerine göre faydalı şeyler daha lezzetlidir, öğrenmeyi sevmeye de bağlıdır belki de, kim bilir..
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.