Kayıt Ol

Postacı - David Brin

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Postacı - David Brin
« : 22 Nisan 2016, 00:41:39 »
Künye:

Adı: Postacı
İngilizce Adı: Postman
Yazar: David Brin
Türü: Post Apokaliptik Bilimkugu
Basım Yılı: 1985
Sayfa Sayısı: 317
Türkiye Basım Yılı:1998
Türkçe Basımı: Metis Yayınları
Türkçe Çeviri: Sönmez Güven

Kısa Tanıtım:

     Küresel anlamda etkileri olan son dünya savaşı EMP (elektromanyetik güç) ile nihayete ermiş; sadece elektronik cihazlara zarar verdiği için kısmen barışçıl gözüken(!) bu silah, insanoğlunun tarih boyuncaki tüm bilgi ve birikimini yeryüzünden silmiştir. İletişim ve ulaşımın bir anda oratadan kalkmasıyla, insan toplulukları en temel ihtiyaç maddelerinin kıtlığı ile kaosa sürüklenmiştir.

     Kıyameti bekleyerek hazırlık yapan sağkalımcılar bile mahşer günü sonrası kuracakları bencil hükümdarlıklarına ulaşamadan yaşanan felaketin içinde küçük haydut guruplarına dönüşmüşlerdir. Eski Birleşik Devletler toprakları, eskinin kalıntılarını eşeleyerek hayatta kalmaya çalışan insan topluluklarına aittir. Birbirlerinden kopuk yaşayan kasabalardan, haydut guruplarından ve üstün olanın hayatta kalması gerektiği felsefesine bağlı, aşırı ataerkil Holnistlerin dehşet saçtığı dünyada, bir de, eski güzel günleri geri getirebilme umudunu arayan Gordon vardır. Koca bir ulusu tekrar ayağa kaldırma sorumluluğu alma yürekliliği gösterebilmiş birilerini aramaya koyulmuş sıradan adam, zamanında bile fazla önem atfedilmeyen işi yapmakla yükümlü birininin kılığında ve dişlerini kaybetme korkusunun verdiği öfkenin aklında çaktırdığı şimşekler vasıtasıyla, geri dönüşü olunmacak olayların fitilini ateşleyecektir.

Yorumum:

     1997 tarihli Kevin Costner filmi Postman'i hatırlayan var mı? Hani şu, Costner'ın gönülsüz kahraman rolünde epik film olmaya soyunan yapımı. Şahsen tek hayırlı gördüğüm tarafı, uyarlama olarak olmasa da kitabın reklamı açısından, (Wikipedia'ya güvenerek söylersem) asıl metnin, başka dillerde de okuyucu ile buluşmasına vesile olması.

     Asıl konumuz olan kitaba döneyim. Aslında yazar David Brin'in, kitabın ne sebeplen yazıldığını belirten ifadeleri, metinden ne beklemeniz gerektiğini güzelce özetliyor:
     
Alıntı
     "Postacı, uygarlığın çöküş fikrinden zevk alıyormuşa benzeyen tüm o "kıyamet-sonrası" kitaplarına ve filmlerine cevap olarak yazıldı. Bu kitap, onlardan farklı olarak, ne kadar çok şeyi fazlaca önemsemeden varsaydığımızın, bugün bizi birbirimize bağlayan o küçük lütufların eksikliğini ne kadar çok çekeceğimizin hikayesidir.

     Kitabın baş karakteri özel bir tür kahraman; başından geçen acı ve belaların katılaştırdığı, ama gene de bir şekilde nasırlaşmamayı başarmış, ümit etmek isteyen biri -yıkılmış bir ABD'nin son idealisti. Bir zamanlar hepimizin paylaştığı bir rüyayı elinden bırakamıyor; eski halimize dönebileceğimize, hatta belki eskisinden daha da iyi olabileceğimize inanıyor. Bu sinik çağda, içimizde saklı olan iyiliği hatırlatan şeylere ihtiyacımız var." - David Brin

      Bireyciliği hem üretip, kutsayan hem de öğütüp, kontrol altına almaya çalışan, rekabete dayalı yıkıcı güç ilişkileri ile kirletilen iktidar ve toplum mekanizmasının asıl emektarlarının, özveri ile sorumluluğu yüklenebilen bireyleri olduğundan hareketle; naifçe gelen akım ve fikirlerin bile eline imkan verilirse, neler başarabileceklerinin mütevazı macerasını okuyoruz.
     
     Mütevazılıktan, kitabın ana karakteri, kapağı huzurlu yuvaya, kendini ona tekrar bir amaç verecek yere adamaya hevesli Gordon'una dönüş yapayım. Olabildiğince sıradan ve empati kurmakta hiç zorlanmayacağınız, aynı durumda kalsanız benzer şeyleri düşünüp söyleyebileceğiniz biri. Yazarın söz ettiği "farklı kahraman" sıfatı, doğrudan değil dolaylı olarak ve kendisinin bile öngöremediği şekilde domino taşı etkisi yaratmasında. Asıl önemli karakterler içlerinde umut ve sorumluluk duygusu yeşermesi gereken toplumun geri kalanları. Lakin, Gordon'un sıradan biri olarak olaydaki katalizörlüğüne tezat şekilde, üstesinden gelmeye çalıştıkları ile ikna edip kendi safına katmaya çalıştığı karakterlerin, kitabın alt metnine hizmeten, temsil ettiklerine göre belli karakteristik yönleri daha belirginleştirilmiş. Yan karakterlerdeki bu sabitlik, beklendiğince davrandıklarında bile beklenmedik yan sonuçların elde edilmesi çok olmasa bile eğreti gelebiliyor. Bu bağlamda kitabın bir yandan gençlik ve kadın hareketlerinin uçuk taraflarını karikatürize ederken; ahlaki çıkış noktaları ve erdemlerini onaylayıp, onlara hak verdiğini düşünüyorum.

     Sonuç itibari ile vahşi dünyasına tezat, içinde umut barındıran bir kitap Postacı.Yazarın, onu amaçladığı gibi düşündürdükleri üzerinden değerlendirirsem; toplamının değerinden fazlasını verdiği söyleyebilirim.

     Gordon'un da aradığı özverili sorumluluk sahiplerince yönetilen dünya umudunu paylaşarak yazıyı burada sonlandırıyorum.