Kayıt Ol

Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
« : 09 Mayıs 2016, 10:26:16 »
Arka Kapak:

Tarihteki ilk Hugo Ödülü'nün kazananı.

"Tüm zamanların en iyi bilimkurgu klasiklerinden biri."
-Isaac Asimov-

"Bester'in iki muazzam kitabı zamanının ötesine geçmeyi başardı. Yaklaşık altmış senedir herkesin en iyi on bilimkurgu kitabı listesindeki yerlerini korudular."
-Robert Silverberg-

"Benim Bester'e duyduğum hayranlığı, aynı heyecanla paylaşmayan bir bilimkurgu yazarıyla henüz karşılaşmadım."
-William Gibson-

"Alfred Bester dörtlülerini yakıp ayağını gazdan hiç çekmeden yazmış romanını. Derinlik ile eşi benzeri görülmemiş bir hayalgücünün birleşimi. William Gibson okulda arkadaşlarıyla oyuncak ışın tabancasıyla oynarken, Bester siberpunk yazmakla meşguldü."
-James Lovegrove-

24. yüzyılda, evrenin en güçlü adamlarından biri olan Ben Reich, yetmiş yıldır adı bile duyulmamış bir suç işlemeye karar verir: Cinayet. Esper adı verilen zihin okuyucuların, daha düşünce halindeyken suçları engellediği bu dünyada, Reich'ın amacına ulaşması neredeyse imkânsızdı.

Hükümdarlık adındaki şirketinin, rakip şirket D'Courtney'le girdiği mücadeleyi büyük ölçüde kaybetmesinin ardından başka bir çaresi kalmadığını düşünen Reich, bir yandan da kâbuslarında asıl korkusu Yüzü Olmayan Adam'la uğraşıyordu. Tüm bunlara rağmen Ben Reich pes etmemeye kararlıydı. Aklında yıkımla, Yıkım'a hazırlandığının farkında değildi. Yıkıma Giden Adam, galaksinin içimizdeki megalomana verdiği çarpıcı bir yanıt.

Her biri, uzay ve zamanda eşsiz olduğuna dair mağrur sanrılarla gelişen, sonu gelmeyen dünyalar ve kültürler var. Aynı megalomanlıktan muzdarip sayısız insan geldi bu hayata; kendisinin eşsiz, yeri doldurulamaz, benzersiz olduğunu düşünen. Daha da gelecek böyle insanlar... sonsuza kadar. Bu da böylesi bir zamanın ve böylesi bir adamın hikâyesi… bu, Yıkıma Giden Adam'ın hikâyesi.
-Harry Harrison'ın sunumuyla-

Yorumum:

Bu kitap için yakın zamanda detaylıca konuşacak olsam da, forumda kendine ait bir konusu olmadığını gördüm. (Yoksa var da ben mi bulamadım?) İş başa düştü, açtım gitti :).

Yıkıma Giden Adam pek çok katmandan oluşan bir keşmekeş ve ben bunu iyi anlamda söylüyorum. New York'lu Bester'ın büyük şehir insanının içine doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü kaosu anlatımına taşıdığı; sürekli bir yerlere yetişme, bir şeyleri kaçırmamak için acele etme ve bu sırada önüne geleni ezip geçme dürtülerini diline aktardığı bir eser. Bester'ın bu büyük şehir dili bana inanılmaz tanıdık geldi. Eh, bir İstanbullu olarak ben ve bu şehrin diğer insanları da büyük bir kaosun parçasıyız.

İşte tüm bu nedenlerden Ben Reich'ın karakteri ile Bester'ın anlatımı adeta tek yumurta ikizi özelliği gösteriyor. Bu da karakteri daha somut, daha gerçek kılıyor.

Evrimin bile kapitalizmin bir parçası olması bu kitapta çok güzel aktarılmış. Dahası, Oedipus Kompleksi de bizlere göz kırpıyor. Hatta burada Chuck Palahniuk ve Görünmez Canavarlar geldi aklıma. Spoiler'a girmemek için burayı detaylandırmıyorum, ama bu kitabı okumuş olanlar Oedipus Kompleksi ile ne demek istediğimi anlayacaktır. Chuck Palahniuk'un Görünmez Canavarlar'da geçen bir sözü de buraya cuk diye oturuyor. Kitabın alt metninde yatan bir sağ-sol çatışması bile mevcut ki, bunu okurken çok eğlendim. Ama buradaki "sağ-sol"dan kastım para vs. idealler tadında.

Son olarak, Reich'ın bir başkarakter olarak "doğal yok edici" rolü de hoşuma giden bir başka etmen. Evet, kendisi nam-ı diğer "yıkıma giden adam". Evet, kitap boyunca Yıkım iki anlamda kullanılıyor (çiftdüşün :)). Ancak tüm bunların dışında, Reich başlı başına bir sembol. O bir doğal yok edici. Ben Reich, pek çoğumuzun özünde barındırdığı bir adam.

Bir de bana mı öyle geliyor, yoksa Kaplan! Kaplan! ile Yıkıma Giden Adam arasında benzerlikler mi var? Sanki aynı zemin üzerine inşa edilmiş farklı mimariler gibi. Özünde aynı evreni kullanıyorlarmış gibi bir his verdi bana.

Daha söyleyecek çok sözüm var, ama bunları kameraya saklamış olayım. Yine de kendimi tutamayıp sizlerle tartışmak için (ve konunun yokluğuna şaşırarak) bu konuyu açtım :).

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
« Yanıtla #1 : 09 Mayıs 2016, 16:13:42 »
     Gerisi Hikaye Podcatinin, Distopya-Ütopya konulu bölümünde, "Birinin ütopyası bir diğerinin distopyasıdır." tanımı yapılmıştı.

    Yıkıma Giden Adam, bu tanımı temel almış gibi, distopyadaki toplum ile bireyi, belli ahlaki temeller noktasında ile ters yüz diyor. Ahlaki yönden, okuyucusunu, düzen karşıtından yana değil de düzenden yana taraflandırıyor. Kitapta karşılaştığımız toplum "Ne şiş yansın ne kebap." kıvamında olsa da, ütopyamsı tarafa konumlandırılıyor.

     Ama ahlaksız arzusunun peşindeki baş karakterimiz Reich, belirtildiği gibi daha yaşayan ve bu sebeplen daha bizden biri. Gayesini bilmesek de, halinden anlamıyor değiliz yani. Buradan hareket ile Kitabın ona karşı tutumunu göz önüne alırsam, Reich ve okuyucu olarak "bizler" ilkel arzularının tutsağı varlıklarız.

     Belki zorlama gelecek ama bu saydığım sebepler ile Yıkıma Giden Adam'ın, "Distopya" ile "Ütopya"nın evliliğinden doğma bir eser olduğu görüşü bende hakim oldu.
    
Alıntı
Bir de bana mı öyle geliyor, yoksa Kaplan! Kaplan! ile Yıkıma Giden Adam arasında benzerlikler mi var? Sanki aynı zemin üzerine inşa edilmiş farklı mimariler gibi. Özünde aynı evreni kullanıyorlarmış gibi bir his verdi bana.

     Bence hislerinizde haklısınız. Sebebini, iki kitabın da  aynı fikirden hareket ile yazıldığına bağlıyorum. Sadece kitaplarda bahsi geçen toplumları ve karakterleri şekillendiren evrimsel sıçrayışların temeli farklı.

Spoiler: Göster
 "İnsanın, yeni fark ettiği yeteneği ("Kaplan! Kaplan!"da bu kendini ışınlama; Yıkıma Giden Adam"da telepati) ile dönüşü olmayacak şekilde toplumsal ve bireysel olarak değişmesi. Ve bu değişimin, bilinmez gelecekteki daha da uç sonuçları vasıtası ile hep o arzulanan ideal insana, ideal topluma ulaşılacağı..." inancı, her iki kitabında özünü oluşturuyor zannımca.

Çevrimdışı mizmirli

  • *
  • 16
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
« Yanıtla #2 : 27 Mayıs 2016, 17:39:50 »
Bir yazar Telepati olgusunu ancak bu kadar iyi yazabilir. Bu kadar güzel
 
D
   ü
   ş
   e
   n,
 
d     l      a       a       a
   a     g      l         n      n,

         an
     n        a
  y             l
      u       r
         va

kelimeler ile size cümlelerin resmini gönderebilir. Daha ne olsun süper bir bilimkurgu klasigidir. Okumanızı tavsiye ederim.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
« Yanıtla #3 : 27 Mayıs 2016, 21:47:56 »
Telepat karakterin, şaşkınlığı belirtmek adına, zihninde, yan bakan güvercin imgesi oluşturması beni epeyce güldürmüştü.