Kayıt Ol

Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #225 : 15 Eylül 2015, 15:38:35 »
Alıntı
Serinin ilk kitaplarını Türkçe okuyup diğer bir kısmını dayanamayıp İngilizce okudum. Jim Butcher, aksiyon sahneleri ve tempolu yazım konusunda gerçekten başarılı olsa da kitabın orjinal halini okuduğumda şoka girmiştim. İngilizce'nin kelime haznesi olarak bizimkinden çok daha geniş bir dil olduğunu söylememe gerek yok sanırım ama Jim abimiz o güzelim dildeki bağlaçları hiç kullanmamış yazarken. O yüzden ben kitapların orjinallerinden olabildiğine nefret eder hale geldim. Her yerde nokta var, virgüle bile tenezzül etmemiş kendisi. Telgraf okumak isteyenleriniz varsa orjinalleri on numara kitaplar gerçi.

Bu bağlamda dilimize çeviren arkadaşlara bir kez daha teşekkür ederim. Onun haricinde telif haklarının pahalılığı yüzünden devam etmeyeceğini duymuştum çok sevgili bir dostumdan ( Smiley )  O yüzden bekleyin derim. İlla ki basılır bir yerden sonra ya da google çeviri devrim yaparsa belki o da güzel olur Smiley

Alıntı
Biz o işi çok yaptık, hatta başka yollar da denedik ama ı-ıh... Bir gelişme kaydedilemedi maalesef. Özellikle içimizden bazı arkadaşlar "gerçekten" özverili çalışmalarda bulundu bu serinin geleceği için. Artık şu saatten sonra pek de uğraşasımız yok açıkçası. Çünkü sonuç değişmiyor.

Jim Butcher'ın orijinal dili çevirisinin yerini tutmuyor, evet. Böyle de tuhaf bir durum var, genelde tam tersi olur halbuki. Yine de bir süre sonra alışıyorsunuz ona da. Ayrıca genelde aynı kelimeleri kullandığından çok fazla zorlamaması da bir artı sayılabilir.

Hadi ya. Üzülmedim desem yalan olur şimdi :( Son çare ben de İngilizce olarak devam ederim seriye. İngilizce kitapları okumak istememin nedeni pdf okuyamıyor olmam. Uzun süre dijital bir ekrana bakınca yoğun bir rahatsızlık duyuyorum. Türkiye'de İngilizce fiziksel basım bulmakta çok zor. Bakalım bir şekilde temin etmeye çalışacağım artık.
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #226 : 15 Eylül 2015, 15:52:17 »
Benden size dev hizmet.

1

2

İstediğiniz her kitabı getirtiyorlar. Bekleme süresi var ama topluca isterseniz o beklediğiniz sürede hepsine kavuşabilirsiniz.

Not: Dövizin başını alıp gittiği şu günlerde buna yanaşmak istemeyen herkese hak veriyorum.


Daha rahat online okuma ortamı içinse Calibre programına bir bakın.

Çevrimdışı Kitap Adam

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #227 : 15 Eylül 2015, 18:55:12 »
Önceden, madem ki devam edilmiyor niye başlayayım diyordum ama en mantıklısı bu seriyi merak eden herkesin basılmış kitapları alıp okuması olacaktır. Satışlar istenilen bir düzeye gelirse, belki ancak o zaman yayınevi seriye devam etme kararı alabilir. Sonuçta iş maddiyatta bitiyor. Maddi kazanç ihtimalini yüksek görürlerse, diğer kitapların teliflerini almayı gündemlerine getirebilirler. 
"Zekâ, zulümle baş ettiği kadar kurnazlıkla baş edemez; kurnazlık vasatın zekâsıdır."

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #228 : 17 Eylül 2015, 17:03:09 »
Benden size dev hizmet.

1

2

İstediğiniz her kitabı getirtiyorlar. Bekleme süresi var ama topluca isterseniz o beklediğiniz sürede hepsine kavuşabilirsiniz.

Not: Dövizin başını alıp gittiği şu günlerde buna yanaşmak istemeyen herkese hak veriyorum.


Daha rahat online okuma ortamı içinse Calibre programına bir bakın.

Bu tarz sitelerin varlığından haberdarım fakat serinin bir kitabına 70tl vermek çok mantıklı gelmiyor :) Amazon'dan sipariş de verdim fakat dediğiniz gibi dövizin başını alıp gittiği şu zamanlarda inanılmaz fiyatlara geliyor kitaplar. Türkiye'de yapılan basımlara yakın fiyatlardan temin edebilsek keşke yabancı dildeki kitapları.

Calibre sanırım kategorize etmek dışında bir işleve sahip değil. Paperwhite filan da denedim fakat bir saatlik bir okumadan sonra yoğun bir baş ağrısı kaplıyor. Bu da benim lanetim sanırım :) Yine klasik çözüme dönmek mantıklı , bir ozalitçiye gidip çıktı almak.

Bununla birlikte serinin ikinci kitabını da bitirdim. Cidden çok güzel okutuyor kendisini. Bir an önce elimin altında ki angarya işler bitsin kitaba döneyim diye dört gözle bekliyorum. Bir yandan da bu kadar acele etmesem mi diye düşünüyorum. Gerilimi , aksiyonu çok güzel alıyorum ki filmlerde veya dizilerde aksiyon sahnelerini sevmem normalde. Okumak daha güzel oluyor sanırım.

Yazarın Codex Alera isimli fantastik bir serisi de varmış 6 kitaplık. Daha şiddetli , daha kanlı , yetişkinlere hitap eden. Belki bir gün o seriyi de okuruz.
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #229 : 17 Eylül 2015, 18:41:02 »
İngilizcesini okumakta bir sıkıntı yok; ama Dresden mutlaka ama mutlaka türkçeye çevrilmeli diyorum, tamamıyla. Tür okuru bu seriden mahrum kalmamalı.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #230 : 20 Eylül 2015, 20:13:07 »
Dresden Dosyaları'nın ilk kitabını okuduktan sonra uzun yıllar seriye ara vermiştim. Nedenini, ilk kitabı falan neredeyse hiç hatırlamıyorum. Geçen gün böyle maceralı, yanarlı dönerli bir şeyler okuyayım, diyerek ikinci kitaba başladım.

Dresden Dosyaları'na neden devam etmediğimi hatırladım.

Gerçekten bir çoksatar matematiğine son derece uygun, akıcı, heyecanlı ve merak uyandırıcıydı. Benim problemim sanırım karakter ve yazarla. (E geri pek bir şey kalmıyor zaten?)

Kabaca Kurtadamlar kitabını özetleyeyim, spoiler geliyor:

Spoiler: Göster
Hiç param yok yemek yiyemiyorum, kuruduk kaldık yav. Oo cinayet, ortalık karışıyor. Benim yüzümden insanlar ölmesin, bilgileri vermeyeyim kimseye. Olaya dahil olayım, adam döveyim, büyü yapayım. Dövdüm ama dövüldüm de. Çok dayak yedim. Daha kötüsü olamaz. Tüh, daha kötüsü oldu. Yorulduğum için fazla büyü yapamıyorum, yorulmasaydım var ya bende ne büyüler var. Neyse birileri kurtarır şimdi. Ooo kurtulduk gene ama demin çok dayak yemiştim hatırlarsanız, şimdi biraz daha dayak yiyeyim. Of çok kötü durumdayım, hemen önceden hazırladığım iksiri içip ortalığı birbirine katayım. İksir iyi geldi herkesi dövdüm. Etkisi geçince yine dayak yedim ulan var ya. Benim yüzümden insanlar öldü, çok üzgünüm. Daha kötüsü olamaz işte olamaz olamaz! Oldu... Neyse aa anne yadigarı kolyem vardı benim, bununla kötü adamı yok ederim ki ben. Haha öldü. Selam kızlar.


Tabii ki olaylar bu basitlikte değil. Ama ortada bir basitlik olduğu kesin. Özellikle zor durumlardan çıkma konusunda ve ağlak ayaklarda ciddi canım sıkıldı.

Yine de aylardır böyle kalın kitabı (artık 400 küsür sayfaya kalın demeye başladık) böyle kısa zamanda bitirmemiştim. Herhalde kitabı tamamen unuttuğumda (aşağı yukarı dört yıl sürüyor), seriye devam edeceğim.

Unutması kolay, heyecanlı olaylar.

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #231 : 21 Eylül 2015, 00:44:43 »
Serinin üçüncü kitabı olan Hayalet Tehlikesi de bitti. Öncelikle serinin diğer iki kitabına göre daha iyiydi. Okurken daha çok keyif aldım , güldüm , heyecanlandım. Belki bu kitabın daha uzun olmasından kaynaklıydı emin değilim. İlk kitap fazlasıyla polisiye havası taşıyordu , ikinci kitap da durum biraz kişiselleşti. Üçüncü kitapta ise tamamen kişiselleşti ve çok güzel oldu bu durum.

Bu serinin esas kaygısı mesaj vermek değil. Düşünmeye çok zorlamıyor , hatta teori kurmanıza bile müsade etmiyor. Bir bölüm okuyup gelecek hakkında düşüncelere dalarken , hop yeni bölümde çok alakasız bir durum koyuyor önünüze. Bu seriyi çok sevdim. Nedeni bana özgür okuma şansı tanıması. Karakterler üzerine kafa patlatmıyorum , bir sonraki kitap ne olacak diye düşünmüyorum , bir felsefe , bir mesaj var mı umrumda değil. O esnada okuyorum , eğleniyorum , geriliyorum ve bitiyor. IMDB puanı 7 olan aksiyon filmleri gibi.

Hayalet Tehlikesi ile ilgili canımı sıkan ne oldu ? Birden ortaya çıkmış karakterler oldu. Önceki kitaplarda bahsi geçmeyen , yokmuş hatta hiç var olmamış gibi davranılan karakterlerin bir anda ana hikayede büyük bir bölüm kaplaması. Bunun dışında yine okuması keyifli , aksiyonu daha bol bir kitaptı. Kendini tekrar ediyor mu ? Ediyor. Yine de bu seriyi benim açımdan kötü yapmıyor veya okuma zevkimi baltalamıyor. İçerisinde pek çok Hollywood klişesi barındırıyor. Bununla birlikte Jim Butcher'ın yaratıkları sunuş şekli ayrı bir hoşuma gitti. Hristiyan Mitolojisi ve efsaneleri kendi tarzıyla yorumlaması ve özellikler eklemesi gayet zevkli bir okuma keyfi sunuyor.

Hayalet Tehlikesi hakkında spoiler içeriyor :
Spoiler: Göster
O değil de Peri Anne'yi ne manipüle etti adam. Bu kadar salak olma Peri Anne al götür adamı diye kaç kez kendi kendime söylendim. Peri Anne bildiğin kurtarıcı meleğe dönüştü çıktı. Kafama takılan Mavra ne oldu ?Dresden'in peşinden koşmayacak mı artık ? Sonlara doğru onunla da ilgili bir kaç cümle yazılsaydı güzel olurdu.

Son olarak en çok keyif aldığım kısım ise : " Fuego! Pyrofuego! Yanın , sizi yağlı , yarasa yüzlü piçler! Yanın! "
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #232 : 21 Eylül 2015, 08:08:56 »
Alıntı
Hayalet Tehlikesi ile ilgili canımı sıkan ne oldu ? Birden ortaya çıkmış karakterler oldu. Önceki kitaplarda bahsi geçmeyen , yokmuş hatta hiç var olmamış gibi davranılan karakterlerin bir anda ana hikayede büyük bir bölüm kaplaması.

Yazarın tarzı tam olarak böyle. Michael (<3) ve onun gibi karakterler Harry'nin hayatında biz Harry ile tanışmadan önce de yer tuttuğu için, Harry'nin hayatının normal seyrinde yeniden karşılaştıklarında yazar onları bize durup tanıtma gereği görmüyor. Harry onları zaten geçmişten tanıdığı ve biz de Harry'nin hayatına (ilk kitapla birlikte) 30lu yaşlarında girdiğimiz için onları akış içinde tanıyoruz. Yani ben şöyle görüyorum: Aslında sonradan gelen biziz.

Böyle olmasını seviyorum :). Ama tabii, herkes sevmek zorunda değil. Yine de yazarının mantığının yukarıda anlattığım şekilde olduğunu düşünüyorum. Aralarında geçen konuşmalarla birlikte karakterle ne zaman tanıştığını ya da nasıl bir geçmişi olduğunu öğreniyoruz. Hazır gelmiyor karakter, onu tanımak için okurun biraz caba harcaması gerekiyor. Bu da beni eğlendiriyor mesela.

Spoiler kutusuna cevap:

Spoiler: Göster
Marva işi daha bitmedi. İleriki kitaplarda göreceğiz onu. Yanlış hatırlamıyorsam 7. kitaptaydı. Tabii ki de gelişi büyük felaketlere işaret. Evet, İngilizcesinden okumak gerek bu arada :).

Peri Anne ise Harry'nin ne olursa olsun vaftiz annesi (o da ne demekse) gibi bir şey. Bu söylediğinizin cevabı da ileriki kitaplarda. Yani niye Peri Anne birden öyle iyilik meleği gibi oldu falan. Aralarında, kitapta da bahsediliği üzere, bir anlaşma var. Ancak o anlaşmanın kökeninde yatan bir şey var ki, onu Harry de henüz tam bilmiyor.

Bunun cevabı da yanlış hatırlamıyorsam 8. kitaptaydı ;D.

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #233 : 22 Eylül 2015, 20:57:46 »
Alıntı
Yazarın tarzı tam olarak böyle. Michael (kalp) ve onun gibi karakterler Harry'nin hayatında biz Harry ile tanışmadan önce de yer tuttuğu için, Harry'nin hayatının normal seyrinde yeniden karşılaştıklarında yazar onları bize durup tanıtma gereği görmüyor. Harry onları zaten geçmişten tanıdığı ve biz de Harry'nin hayatına (ilk kitapla birlikte) 30lu yaşlarında girdiğimiz için onları akış içinde tanıyoruz. Yani ben şöyle görüyorum: Aslında sonradan gelen biziz.

Böyle olmasını seviyorum Smiley. Ama tabii, herkes sevmek zorunda değil. Yine de yazarının mantığının yukarıda anlattığım şekilde olduğunu düşünüyorum. Aralarında geçen konuşmalarla birlikte karakterle ne zaman tanıştığını ya da nasıl bir geçmişi olduğunu öğreniyoruz. Hazır gelmiyor karakter, onu tanımak için okurun biraz caba harcaması gerekiyor. Bu da beni eğlendiriyor mesela.

Tam olarak bilemedim. Yani şu şekilde geliyor , sanki hikaye ne zaman tıkansa , ne zaman sıkıcı bir hal alsa hop ortaya yeniden bir karakter çıkarma olasılığı varmış. He şöyle bir soru da sorulabilir " Bu adam hiç mi karakter eklemeyecek ? " Ekleyecek tabi. Bu durumun iyi mi kötü mü olduğunu konusunda tam karar veremedim daha. Sanırım diğer kitapları da okuduktan sonra net bir fikre sahip olabileceğim.

İlk üç kitap hakkında genel spoiler içeriyor :
Spoiler: Göster
Michael karakterini bende çok sevdim. Hele Harry'nin küfür ettiği anlarda girdiği tavırları ve tanrıdan onun adına özür dilemesi ayrı bir komedi katıyor. Bunun dışında bir aileye sahip olması , Charity gibi bir eşinin olması ve onun Harry'i ölümüne korkutması. Michael ve onunla birlikte gelen karakterler (papaz dahil) çok güzellerdi.

Yine de ilk kitapta o kara büyücüyle savaşırken veya kurtadamlar ile savaşırken arada " Keşke Michael burada olsaydı " deseydi çok sevinirdim sanırım.


Yaz Şövalyesi hakkında spoiler içeriyor :
Spoiler: Göster
Şu an kitabın yarısındayım sanırım. Sonunda Beyaz Meclis ile tanıştık. Aşırı beğendim Beyaz Meclis ile ilgili bölümü. Çok farklı bir tat kattı birden seriye. Bununla birlikte Elaine geldi , içimi bir korku kapladı. Samimiyetine güvenmedim ben. Bir şekilde saf Harry'i kullanıyor gibi hissediyorum. Umarım haklı çıkmam , yoksa Harry'e iyi giydireceğim.


Yaz Şövalyesi hakkında spoiler içeriyor (bitirme düzenlemesi) :
Spoiler: Göster
Kitabı bitireli bir kaç gün oldu fakat düzenleme bugüne kısmet oldu. Her kitap da çıta biraz daha yükseliyor. Perilerin iç savaşı çok güzel kurgulanmıştı. Onları iyi veya kötü olmayacak şekilde ikiye ayırması , kötü gözüken tarafın adaleti kovalaması ve en önemlisi Anne Peri'lerin kardeş gibi yaşaması çok güzeldi. Hele o meydan savaşı neydi öyle yahu ? Diken üzerinde okudum. Çok beğendim çok. Serinin son kitabına bilerek başlamıyorum , eğer onu da hızlıca bitirirsem , Dresden Dosyalarına bir süre ara vermek zorunda kalacağım.

Bununla birlikte Rashid karakteri çok havalı olmuş. Eminim sonraki kitaplarda onunla ilgili çok güzel detaylar vardır. Çok bir bölüm ayrılmamasına rağmen favori karakterim oldu çıktı yiğidim :)

Ayrıca Morgan'a iyiden iyiye sövdüm , kusura bakmasın. Sözde kurallara sıkı sıkıya bağlı , hakkı hak edene veriyor diye bahsediliyor ama Merlin ile anlaşma yapıp Harry'i oyuna getirmekten de geri kalmıyor. Kocaman bir yazıklar olsun ona.



Ölüm Maskeleri'ni de bitirdim. Ruh halim tam olarak şu şekilde :



Türkçe yayınlanan son kitabı da bitirmiş olmanın mutsuzluğu yaşıyorum. Seriyi en başından beri sevmiştim , hiç ara kitap sokmadan devam ettim. Seri biraz daha karanlıklaştı , dava çözmekten öte bir boyuta geçmeye başladı , hop kitap bitti.

Ölüm Maskeleri spoiler:
Spoiler: Göster
Kefen muhabbeti ve Savaş Baron'u ile olan kapışmanın tek bir kitapta işlenmesi çok güzel olmuş. Gayet güzel iki ayrı kitap olarak da yayınlanabilirdi. Bu garibanın başına daha ne kadar şey gelebilir ki diye düşünürken cevapları yine kitapta buldum. Sen çekik gözlü , dev yürekli Japon şövalye ! Evet , sen ! Kalbimde her daim mükemmel bir yere sahip olacaksın. Seni unutmayacağım Shiro.

Michael , Marcone ve Thomas'ı yeniden görmek ise ayrı bir güzel oldu. Özellikle Thomas'ı. En sevdiğim yan karakter sanırım. Bunun dışında Harry beyzbol sopasıyla o ahlaksız adamı paramparça etti ya. Onun işi bitti ben gidip bir keyif sigarası yaktım. Sonrasında Sanya ve Michael ile yaptığı geyik ekstra bir keyif verdi.

Çok güzeldi. Elimde altıncı kitap olsa hiç durmadan başlayacağım. Her kitap da kalite daha fazla yükseliyor.


Neyse bari bende Unutulmuş Diyarlar'a başlayayım artık :(
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı -Kötü karakteR-

  • **
  • 157
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #234 : 05 Kasım 2015, 16:08:23 »
Bir gün kalan kitaplar da Türkçeye çevilirse başlarım kesin ama o zamana kadar olmaz. Zaten elimde daha okunmamış kitaplar var ve daha da artacak o kitapların sayısı yakın zamanda. Ne kadar merak etsem de yarısı çevrilmemiş bir seriye başlayarak başıma iş alamam :D

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #235 : 05 Kasım 2015, 16:21:29 »
Alıntı
Michael , Marcone ve Thomas'ı yeniden görmek ise ayrı bir güzel oldu. Özellikle Thomas'ı. En sevdiğim yan karakter sanırım.

İşte seriye İngilizce devam etseniz, ah ah, neler diyeceğim de diyemiyorum :D. İnsan Thomas'ı sonradan daha da çok seviyor, öyle diyeyim :). Thomas seride güzel bir yer tutmaya başlıyor çünkü. (Olaylar, olaylar)

Seriyi böylesine sevmiş okurlar, İngilizcesi hiç ağır değil. Deli şeyler oluyor, devam edin :). Size linkler vereyim, online olarak okuyun benim gibi.

Bir gün kalan kitaplar da Türkçeye çevilirse başlarım kesin ama o zamana kadar olmaz. Zaten elimde daha okunmamış kitaplar var ve daha da artacak o kitapların sayısı yakın zamanda. Ne kadar merak etsem de yarısı çevrilmemiş bir seriye başlayarak başıma iş alamam :D

Ben de çılgınca sevdiğim bu seriyi herkesle paylaşamam :D. O yüzden okumayın.

Çevrimdışı Kitap Adam

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #236 : 05 Kasım 2015, 18:40:53 »
Bir gün kalan kitaplar da Türkçeye çevilirse başlarım kesin ama o zamana kadar olmaz. Zaten elimde daha okunmamış kitaplar var ve daha da artacak o kitapların sayısı yakın zamanda. Ne kadar merak etsem de yarısı çevrilmemiş bir seriye başlayarak başıma iş alamam :D

Ben de aynen sizin gibi düşünüyordum. Ama merakıma yenik düşüp set olarak ilk beş kitabı aldım. Kesinlikle çok iyi yapmışım diyorum. Şöyle hayal edin; zaten seriye yeni başlıyorsunuz ve önünüzde okunmamış tam beş kitap var. Zaten devam eden serilerde de az beklemiyoruz (bakınız: kral katili güncesi).  Butcher için böyle bir durum yok elbette. Ama kendimi böyle avutuyorum :)
Sizinle aynı yorumu yapınca forumda, İhsan bey (mit),"okuyun bence, kendinizi Harry Dresden'dan mahrum etmeyin" gibi bir tavsiyede bulunmuştu bana. Aynı tavsiyeyi şimdi ben de, bu seriyi merak eden herkese rahatlıkla verebilirim. İthaki veya başka bir yayınevi çok uzak olmayan bir tarihte, umarım tekrar yayınlar. Hatta, yayınevlerini atlayıp direk Butcher'a ulaşmak lazım :) Hani yabancı yıldız futbolcuları, bizim takımların taraftarları "bize gel" diye tweet yağmuruna tutuyor ya. Adam da teşekkür filan ediyor dayanamayıp. En son çare bunu yapalım bence. Butcher el atsın bu işe :) "Biz Bunu İstiyoruz-Dünya". Projenin adı da tamam. :)
"Zekâ, zulümle baş ettiği kadar kurnazlıkla baş edemez; kurnazlık vasatın zekâsıdır."

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #237 : 05 Kasım 2015, 19:02:58 »
Vallaha seriye yakın bir zamanda tekrar başlamayı düşünüyorum, altıncı kitaptan itibaren ne yaparım bilemedim.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı uveybaba

  • **
  • 117
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #238 : 05 Kasım 2015, 21:45:18 »
Alıntı
Michael , Marcone ve Thomas'ı yeniden görmek ise ayrı bir güzel oldu. Özellikle Thomas'ı. En sevdiğim yan karakter sanırım.

İşte seriye İngilizce devam etseniz, ah ah, neler diyeceğim de diyemiyorum :D. İnsan Thomas'ı sonradan daha da çok seviyor, öyle diyeyim :). Thomas seride güzel bir yer tutmaya başlıyor çünkü. (Olaylar, olaylar)

Seriyi böylesine sevmiş okurlar, İngilizcesi hiç ağır değil. Deli şeyler oluyor, devam edin :). Size linkler vereyim, online olarak okuyun benim gibi.


Okuyacağım Hazal Hanım / Abla (nasıl hitap etmem gerektiğini bilmiyorum :/). İhsan Bey/Abi ve sizin övgülerinizden sonra direk seriyi okudum ve bayıldım. Gerçekten bayıldım. Ben Buz ve Ateşin Şarkısı'nı okurken bile ara kitaplar sokardım ama Dresden'de bu durumu hiç yaşamadım. Birden beşe kadar aralıksız okudum ve bir saniye sıkılmadım.

Seri benim için kesinlikle bitmedi fakat elimde çok fazla kitap birikti. Fantastik edebiyat okumaya başladığımdan beri hem günümüz yazarlarını hem kült olmuş eserleri okuyacağım diye birikti de birikti. Şu an bile kargoda kitap bekliyorum -_- Elimde birikmiş olan kitapları bitirir bitirmez Dresden Dosyaları'na kaldığım yerden tüm hızımla devam edeceğim. Ondan sonra geleceğim buraya yorum yazacağım , yeniden tavsiye edeceğim ve yorumlarıma cevap gelmesini dört gözle bekleyeceğim ^^

Harry Dresden kalbimde kanayan bir yaradır. Sahip olamadığım abim , Chicago da yaşayan temsilcimdir.
Mizah en güçlü savunmam. Mizah önemli. Mizah güzel. Cici mizah.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher
« Yanıtla #239 : 06 Kasım 2015, 09:48:01 »
Alıntı
Gerçekten bayıldım. Ben Buz ve Ateşin Şarkısı'nı okurken bile ara kitaplar sokardım ama Dresden'de bu durumu hiç yaşamadım. Birden beşe kadar aralıksız okudum ve bir saniye sıkılmadım.

Eğer serinin tamamı elimizde olsaydı, her Dresden severin bunu uygulayacağından eminim. O yüzden, yalnız değilsin sevgili Dresden dostu u_u.

Yine de, tüm bunlara rağmen dünyanın en büyük Dresden Dosyaları hayranı kim, biliyor musunuz :)? "Patrick Rothfuss"

Kendisinin daha önce kitaplar üzerine olan yorumlarını çevirmiştik. Hepimizin Dresden aşkı tavan yapmışken, Rothfuss'un 15. kitap Skin Game çıktığında seriye olan ilan-ı aşkını (adam fangirl) bir hatırlayalım dedim :D:

(Spoiler içermez)

Alıntı
Bugün, bu kitap hakkında bir inceleme yazmak için masamın başına oturduğumda, daha önce hiç internet ortamında Dresden Dosyaları’na olan saplantımdan ayrıntılı olarak bahsetmediğimi fark ettim.

Bununla birlikte, satır aralarını okuyan herkes için oldukça aşikar olduğu üzere, bu takıntımı az da olsa dile getirmişliğim vardır.

Halka açık yerlerdeyse bu seriye olan sevgimden pek çok kereler bahsetmişimdir. Genellikle de, “En sevdiğiniz kitaplar nelerdir?” ya da “Üçüncü kitabınızın çıkmasını beklerken ne okumalıyım?” sorularına cevap olarak.

Ama Dresden Dosyaları’na karşı duyduğum sevgiyi daha önce asla açık bir şekilde, tek bir yerde ve tüm dünyanın görebileceği bir şekilde ifade etmemiştim.

Bu yüzden…

Dresden Dosyaları benim favori serimdir. Bunu hem bir yazar, hem de bir okur olarak söylüyorum.

Bir an düşündüm de, ben bu tarz beyanları pek öyle gelişigüzel bir şekilde yapmam.

Dresden Dosyaları, seri hâlinde bugüne kadar okuduğum, hatta okumakta olduğum her şeyi gölgede bırakıyor. Buna *coşkuyla* sevdiğim kitaplar da dahil. Örneğin Lynch’in Gentleman Bastard serisi. Ya da Robin Hobb’un Farseer serisi. Veya Sanderson’ın Mistborn’u. Ya da Abercrombie’nin Kadim Kanunlar‘ı…

Ben Dresden Dosyaları’nı Yerdeniz Serisi’nden daha çok seviyorum. Zelazny’nin Amber Yıllıkları’ndan daha çok. Gaiman’ın Sandman’inden daha çok. Yüzüklerin Efendisi’inden daha çok.

Dresden Dosyaları seri olarak Pratchett’ın Diskdünya’sını bile geçiyor. İşte. Söyledim.

Bu kitapları o kadar çok seviyorum ki Ghost Story (Dresden Dosyaları, 13) çıktığında ilk kitaptan itibaren *bütün* seriyi baştan okudum ki serinin en yeni kitabına hazır olabileyim.

Cold Days (Dresden Dosyaları, 14) çıktığındaysa *bütün* seriyi bir kez daha baştan okudum.

Bu lise yıllarımdan beri yapmadığım bir şey. Çünkü böyle bir şey için zamanım yok. Ama yine de yaptım.

Muhtemelen aynı şeyi bu kitap, yani Skin Games için de yapardım. Ama bu sefer saplantı düzeyim iyice arttı. Bir yazar olarak sahip olduğum yetersiz güçleri hunharca kötüye kullanmaya karar verdim. Jim’in editörüyle bağlantıya geçtim ve piyasaya çıkmadan önce kitabın bir nüshasını alabilmek için yalvardım.

Editörü merhamet edip bana kitabın bir nüshasını yolladı. Muhtemelen talebimin yoğunluğu onu korkuttu. Ayrıca, kimse kocaman ve sakallı bir adamın ağladığını görmek istemez. Hiç hoş bir şey değildir.

Peki, bu kitap hakkındaki düşüncem nedir? Çok sevdim.

Ayrıntıya girip okuma keyfinizi kaçırmayacağım. Ben o tarz şeyler yapmam.

Sadece kitabı sevdiğimi söyleyeceğim. Tam da umut ettiğim gibiydi. Ayrıca Jim bu kitapta beni dört kahrolasıca kez ağlattı.

İnce bir çizgi üzerinde yürüyorsun Jim. Seni bu kadar çok sevmeseydim senden nefret edebilirdim…

Patrick Rothfuss
Goodreads, 18 Mayıs 2014


Hayaller Harry Dresden, gerçekler İthaki -_-. Hal böyle olunca Harry Dresden'den geliyor: "Hell's bells"