Kayıt Ol

Son Kurtadam Serisi - Glen Duncan

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Son Kurtadam Serisi - Glen Duncan
« : 10 Kasım 2014, 19:23:40 »


Serinin 1. Kitabı: Son Kurtadam


Çevirmen: İlbay Kurtoğlu


Ben, Lucifer adlı muhteşem kitabı yazarak beni kendine hayran bırakan Glen Duncan'ın Türkçe'ye çevrilen yeni kitabı Son Kurtadam. Açıkçası yeni bir Glen Duncan kitabı okuyacağımı sanmıyordum ama üç kitaptan oluşan Son Kurtadam Serisi yurtdışında iyi bir etki yarattığından olsa gerek İthaki Yayınları seriyi yayınlamaya başladı, umarım ikinci kitabı çok beklemeyiz.

Seriyle aynı isme sahip ilk kitapta ırkının son temsilcisi olan Jacob Marlowe ile tanışıyoruz. Jacob Marlowe yakında 201 yaşına basacak bir kurtadam ve bunca sene yaşadıklarının ağırlığının üzerine bir de türünün son üyesi olmasının getirdiği bir varoluş yükü biniyor. Bu yükün altında ezilerek hayatına görkemli bir şekilde son vermek için her şeyin başladığı yere döndüğünde işler karışıyor. Bir anda dört bir tarafını çevreleyen düşmanların onun hayatı üzerine planları olduğunu farkediyor.

Karşınızda alelade bir kurtadam romanı yok. Glen Duncan'ın keskin zekası, ironisi, felsefe ve psikoloji alanlarındaki bilgi birikimi ve estetik anlayışı, kitabı muhteşem bir edebiyat eserine dönüştürmüş. Yazarın böyle bir yeteneği var, bize gına getirmiş konuları bile kendi süzgecinden geçirip bambaşka bir şekilde sunabiliyor.

Kitabın ön okuması için buyurun.

Çevirisini İlbay Kurtoğlu yapmış. Yayına hazırlayanlar Ozancan Demirışık ve Yankı Enki.
Künye bilgileri için buyurun.

Çevrimdışı Gunslingers

  • **
  • 83
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #1 : 02 Ocak 2015, 11:32:05 »
Herkese merhaba,

Kitabı yarılamışken kısaca bir kaç şey yazmak istedim.

Glen Duncan gerçektende sıradışı bir yazar, klasik olay kurgusunun içine güncel ve klasik edebi konuları, popüler kültüre göndermeleri öyle güzel yerleştirmişki...Kitabın okuma yaşını 30+ olarak önerebilirim, genç bir okur, kitaptaki pek çok nüansı kaçırabilir.

Bunun dışında, fantastik yaratıklarla ilgili kitaplar içerisinde başrolün sürekli vampirlerde olmasından gına gelmişler için iyi bir alternatif hikaye sunan kitabın okunacaklar arasında yer alması gerektiği düşüncesindeyim.

Kitap okuyacak bol vakitli günler dileğimle...
KA bir tekerlektir, daima döner...

Çevrimdışı Elendil_XX

  • ***
  • 504
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #2 : 02 Ocak 2015, 11:41:26 »
Neden bilmiyorum, bu kitaba karşı çok ön yargılıyım.

Üstte ki gibi iyi yorumlar gelmeye başlarsa okuyabilirim belki, ama okuma listemde çok gerilerde!.. :P

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #3 : 02 Ocak 2015, 12:15:51 »
Öne alın derim ben. Düşündüğünüz gibi bir şey çıkmayacağından aşağı yukarı eminim diyebilirim. Öncelikle gördüğüm çoğu kitaptan çok daha sert, açık(explicit?) bir dili var. Konu zaten hiç fena değil, fakat asıl farklılığı yaratan anlatım bence bu kitapta. Karakterin zaman zaman girdiği ahlaki sorgulamalarda da epey ilgi çekici bir bakış açısı var. Bir fantastik eserde bu unsurlara konudan daha çok önem verdiğim nadirdir, bu da o istisnalardan biri. Dolayısıyla farklı ve kesinlikle okumaya değer. Bir şans verin bence. :)

30+ çok olabilir bu arada bana kalırsa. :D Hatta yaş sınırı koymayı da pek sevmem, ama epey yetişkin işi olduğu kesin. Yaştan çok okuyan kişinin anlayışı ve bilgisi önemli. Elbette dönem açısından belli şeyler kaçabilir dediğiniz gibi ama olacak o kadar. :D
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı Gunslingers

  • **
  • 83
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #4 : 02 Ocak 2015, 15:42:18 »
Okuma listesinde mutlaka olmalı bencede,

30+ dememin nedeni, konunun içine sıkıştırılmış göndermeleri yakalamak için klasik kitapları okumuş, klasik filmleri seyretmiş, star wars gibi efsaneleri hatmetmiş, ayrıca psikoloji ve felsefe konusunda kulağına bişeyler çalınmış olması, kitaptan zevk alabilmesi için önemli, aksi takdirde okuyucu sıkılacaktır, diye düşündüğümdendir.

Burada bir kitabı önerdikten sonra, alan kişi okumaktan sıkılırsa, okuyucuyu yanlış yönlendirmiş olurum. Sonuçta kitabın içeriği kurgusal bir yapıya göre oldukça fazla edebiyat, sinema ve bilim içeriyor.
KA bir tekerlektir, daima döner...

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #5 : 23 Şubat 2015, 10:56:40 »
Alıntı
Vampir romanı dediğimizde aklımıza hâlâ Dracula gelir, ama kurtadam romanı hep sahipsiz kalmıştı; Jake Marlowe ortaya çıkana kadar…

Eh, bence de zamanı gelmişti.

Yıllar yılı vampirlerin başrolleri aldığı, kurtadamların figüran rolü oynadığı eserler okuduk/izledik. Hatırlıyorum, küçüklüğümden beri aklıma takılıyordu bu durum. Anlam veremiyordum. Neyse ki sonunda biri (hem de Glen Duncan gibi kabına sığmaz biri) bunu yaptı ve kurtadamları başrole oturttu.

Son Kurtadam beni yer yer büyüleyen, yer yer gözlerimi devirmeme neden olan, bazense durup düşündüren bir roman oldu. Özet yorumum "arada kaldım" olacak. Çünkü beğendiğim, elimden bırakamadan okuduğum yerler kadar eleştirdiğim yerler de var ve bunlar bir araya gelince beni tarafsızlığa sürüklüyor.

Kitabın başı benim için harika başladı. Hatta kitabın yarısından sonrasında o başlangıcı arar oldum. Göndermeler, dönemin ikonlarına dokundurmalar, Jake Marlowe'un zihninde gezintiler oldukça güzeldi. Glen Duncan'ı tebrik edeceğim yegane nokta başrole koyduğu kurtadam figürünü işleyişine dair olacak. Çünkü Jake karakterinin yaşayışı (hem de o milyonerliğine ve modernliğine rağmen) insanın en temel güdülerinden bazıları üzerine kurulu. Bunda içindeki hayvanın etkisi büyük. Beslenmek, beslenmek için öldürmek ve çiftleşmek üçlüsünde gidiyor Jake'in hayatı. Kendi tanımıyıla: "siköldürye". Tıpkı ayın dolunay haline ulaşana kadar geçirdiği evreler gibi Jake de bu döngüde çeşitli evreler geçiriyor. Duncan bu noktayı çok güzel yakalamış.

Şimdi araya bir eleştiri sıkıştralım. Jake'in bilgisi ve düşünceleri arasında süzülmek oldukça hoştu. Kendisinin pek çok düşüncesinde durup kendi fikirlerimi tartar oldum kitap boyu. Fakat bir nokta var ki bu kendiyle çelişme neden, ben onu çözemedim. "Tanrı öldü, ironi hala yaşıyor" cümlesini sık sık tekrar eden, Tanrı'nın varlığına dair herhangi bir inanca sahip olmayan ve onu yadsıyan Jake, neden bazı durumlarda "Bunu ancak Tanrı bilir" gibi cümleler kuruyor? E hani yoktu Tanrı? Ya da ölmüştü? "Tanrı yardımcısı" olsun tarzında birkaç kalıp daha da geçiyor. Bu çelişki işte gözlerimi devirdiğim nokta oldu.

Bir başka durumsa spoilera gireceği için hemen spoiler kutusuna geçelim.

Spoiler: Göster
Karısını yediği sahne bana oldukça etkileyici geldi. Bir kurtadamdan beklenecek bir hareket. Fakat kadının hamile olması, Jake'in vahşi doğasına uymuyor bence. O hedonist ilişkilerini bir çocuk gibi romantik bir öğeyle bozmuş Duncan (benim gözümde). Aynı durum daha sonra Talulla için de geçerli oluyor. Jake Marlowe imajı bu iki çocukla beraber benim için çelişkiye düştü. Keşke sadece kadınlar olsaydı da çocuk gibi pembe düşlere neden olan etmen ortaya çıkmasaydı.

Tabii okur olarak benim görüşüm bu. Kurgusal bir eleştiri.


Jake'i kitap boyunca pek çok cinsel ilişki sahnesinde görüyoruz. Kendisine itici gelen kadınlarla yatmak gibi bir tercihi var ve bence bunun için gayet de geçerli bir nedene sahip. Nedenini dolaylı yoldan öğrendiğimizde Duncan'ı bir kez daha takdir ettim. Normalde fahişeler ve onları kiralayan erkekler düşünüldüğünde, erkeklerin beğenecekleri kadınları seçeceklerini düşünürüz. Oysa Jake için (güzel olsalar da) durum tam tersi. Bu alışıldık algılaya güzel bir tekme yatıyor burada. Ancak Jake'in cinsel ilişkilerinin detayları kitabın sonlarına doğru beni sıktı. Artık olay örgüsü içinde merak ettiğimiz başka şeyler varken, halen daha tüm detayları bilmeye gerek yoktu bence. Bu noktasını sıkıcı buldum diye tekrar edeyim ve yorumumu sürdüreyim.

Son Kurtadam düşünsel ve göndermeler bakımından hoş bir seyir olsa da kurgu açısından beklediğim vuruculuğa sahip değildi. Vampirlerin dahil oluşu, kurtadamları avlayan örgütümüz vs. oradaki akışlar çok oldu bittiye geliyordu.

Birkaç örnek için yine spoiler kutusu geliyor:

Spoiler: Göster
Delon ile tanışması ve ondan kaçışı çok oldu bittiye geliyordu yahu. Her şey pat pat pat diye oluyor, sonra bitiyor.

Aynı şekilde tekilatın içindeki teşkilat (paralel ksladfjdsf) olayı, sonrasında Ellis'i küt diye bulan ve  "her şeyden haberdardım" tavrıyla Grainer'ın yeni kavuşmuş Jake ile Talulla'nın yanına gelişi... Öyle hızlı oluyor ki, Duncan'ın daha iyisini yapabileceğimi düşünüyorum. Bir tenis maçı gibi kafamı bir o yana bir bu yana hızla çevirmek zorunda kalmış gibiydim. Nasıl ve niyesi bu bahsettiğim noktalarda açıklanmıyordu.


Ellis'in geçtiği bazı başka sahneler de çok hızlı geçiyordu. Cümleler yutuluyordu sanki. Bir şeyler daha anlatılacaktı da o kısımlar es geçilmişti. Ben böyle hissettim.

Bu arada bu kadar cinsellik içeren bir kitapta son zamanlarda okuduğum en doğru cümlelerden biri Grainer'den geldi. Hani şu "vücutlarında bir delikle doğdukları için tüm dünyanın içlerine girmeyi hak gördüğü" kadınlar ve onların bu hayat karşısındaki zorunlu sinsiliği hakkında olan. Kitap yanımda olmadığı için cümleyi birebir yazamadım. Eve geçtiğimde burayı tam cümleyle editleyebilirim.

Son olarak, vampirlerin de olaya dahil oluşuyla vampir - kurtadam nefretini bir de Duncan yorumuyla okumuş olduk. Bu yorumu beğendim. Özellikle o yayılan pis koku, birbirlerinden neden/nasıl farklı olduklarının işlenişi gayet güzeldi. Vampirlerin ne kadar aristokrat olsalar da insani zevklerden uzak formları ve kurtadamların adeta sokak köpeği olarak görülmesine karşın onlara oranla ne kadar insan olduğunu gördük. Onların mahrum kaldığı ya da artık ihtiyaç duymadığı hayattaki her tadı kurtadamlar yaşamaya devam ediyor.

Jake Marlowe kurtadamların öne çıktığı bu kitapta bu hayali ırka gereken önemi veren bir karakterdi. Kendisiyle tanıştığıma mutlu oldum, ama kitabın başından ortalara kadar olan kısmı daha çok sevdiğimi söylemek zorundayım. Başındaki etkiyi sürdürseydi keşke. Yarısından sonrasında ithişamı gözümde soluklaştı. Bu arada yanlış anlaşılmasın, kitabın en sonu şok edici olduğu kadar böyle bir esere uygundu da. Derdim yarıdan sonrasıyla.

Yetişkinler İçin Fantastik Edebiyat projemizi yaptığımızda bu kitap basılmış olsaydı mutlaka dahil ederdik diye de düşünmeden edemiyorum.

Kitabın devamına karşı olan merakım biraz sönük. Ama çıkarsa okuyacağım, önyargılı olmamak gerek. Nedeni şöyle;

Spoiler: Göster
Talulla'da Jake'in etkisi maalesef yok. Ancak kitabın adı Talulla Rising olduğu için onun ikinci kitapta bir hayli değişeceğini de düşünmüyor değilim.


Bana ilginç mi ilginç bir okuma deneyimi yaşattı Son Kurtadam. Artılarıyla ve eksileriyle sıra dışılığı yakalamayı başarıyordu.

Ve küçük bir not: Jake Marlowe her ne kadar "son kurtadam" olarak tükenmişliğini sonuna kadar yaşamak ve ölmeyi istese de "yaşam" her zaman ağır basıyor. Bunu da bu eserde görmek güzel oldu.


Not 2: Çeviri enfesti. Bazı yerlerde "yahu bu cümle nasıl böyle güzel Türkçeleştirilmiş?!" demekten alamadım kendimi. Çevirmene buradan "yauuvv, nereden buluyorsun bu cümleleri" [*]Göndermeyi anlayan aldı :D[/*] demek istiyorum :D.

Çevrimdışı TheWalkingIdeas

  • **
  • 348
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #6 : 23 Şubat 2015, 10:59:14 »
Kitap hakkında hiçbir bilgim yok -yoktu-, tek ilgimi çeken "new york times" yazmak yerine "uluslararası" yazarak kıvırmış olmaları.
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #7 : 02 Mart 2015, 16:14:55 »
Hazal hanım, nitelikli bir yorum olmuş, keşke bunu inceleme olarak yayınlasak. Aylardır yazmak istediğim yorumu siz yazmışsınız.

Lakin yazara olan yoğun beğenimden olsa gerek olumsuz hiçbir yan göremiyorum kitapta. Nesnel bakamıyorum çünkü. Yıllarca beklemişim Glen Duncan'dan bir kitap daha okumayı, ne isterim başka?

Fakat bir nokta var ki bu kendiyle çelişme neden, ben onu çözemedim. "Tanrı öldü, ironi hala yaşıyor" cümlesini sık sık tekrar eden, Tanrı'nın varlığına dair herhangi bir inanca sahip olmayan ve onu yadsıyan Jake, neden bazı durumlarda "Bunu ancak Tanrı bilir" gibi cümleler kuruyor? E hani yoktu Tanrı? Ya da ölmüştü? "Tanrı yardımcısı" olsun tarzında birkaç kalıp daha da geçiyor. Bu çelişki işte gözlerimi devirdiğim nokta oldu.

Bu kısımlar bana Marlowe'un ironisinin bir parçası gibi geldi. Onun içinde bulunduğu acı mizahın bir parçası bu ifadeler. İnandığı için söylemiyor. Tabi ne kadar kuvvetli bir inançsızlığa sahip olsa da yaşadığı büyük lanetin ve akabindeki acının müsebbibi olarak bir Tanrı'yı suçlamayı çok istiyor. Zaman zaman bir gölge gibi aklından geçiyor da olabilir bu düşünce.

Cinsellik kısmına gelince: Kitaba yöneltilen olumsuz eleştrilerin çoğunda bu konu ortaya atılmış ama ben abartılı ve gereksiz bir cinsellik görmedim kitapta. Hatta bu kadar yaygaraya gerçekten sert bir şeyler bekliyordum ama filmlerde ve romanlarda hayatın bu kısmına eğilinmediği için bu kadar cinsellik bile okura fazla gelebilir tabi. Jake Marlowe, kurtadam olmadan önce eşiyle yaşadığı cinselliğin sınırsızlığından sıkça bahsediyor zaten, yani bu, kitabın ana izleklerinden biri. Bu izleği başta kabul ederek okumalıyız romanı.

Kalan her şeyde çoğunlukla katılıyorum Hazal hanıma. Elinize sağlık.


Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #8 : 02 Mart 2015, 16:19:01 »
Çok teşekkür ederim Bülent Bey. Dilim döndüğünce ve elimden geldiğince objektif olmaya çalıştım.

Alıntıladığınız kısma getirdiğini yorumu okuyunca "olabilir" dedim. Hala keşke öyle olmasaydı diyorum, ama sizin de ortaya koyduğunuz düşünce belli bir mantığa sahip. O açıdan bakınca daha bir anlamlı, daha bir oturmuş oldu. Teşekkürler. Sizin bakış açınızı görmek güzel oldu. Bir şeyler yerine oturdu.

Cinsellik konusundaysa beni tekrar sıktı açıkçası. Olayın cinsellik üzerinden gitmesinden öte, detaylı tekrarları yadısıdım. Özellikle olaylar en heyecanlı noktalardayken o kısımlar beni tökezletiyordu. Yoksa Grinin Elli Tonu varken Glen Duncan da kimmmiş :D?

Bence güçlerimizi birleşitirp ortak bir inceleme yazabiliriz :). Dilerseniz tabii.

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #9 : 02 Mart 2015, 16:23:29 »
Bence güçlerimizi birleşitirp ortak bir inceleme yazabiliriz :). Dilerseniz tabii.

Onur duyarım. Çok da mutlu olurum.

Not: Çeviri enfesti ama düzelti için aynını söyleyemeyeceğim, özensizdi.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #10 : 02 Mart 2015, 17:23:18 »
Fakat bir nokta var ki bu kendiyle çelişme neden, ben onu çözemedim. "Tanrı öldü, ironi hala yaşıyor" cümlesini sık sık tekrar eden, Tanrı'nın varlığına dair herhangi bir inanca sahip olmayan ve onu yadsıyan Jake, neden bazı durumlarda "Bunu ancak Tanrı bilir" gibi cümleler kuruyor? E hani yoktu Tanrı? Ya da ölmüştü? "Tanrı yardımcısı" olsun tarzında birkaç kalıp daha da geçiyor. Bu çelişki işte gözlerimi devirdiğim nokta oldu.

Aslında bu gerçekte de karşılığı olan bir durum. Türkçeden örnek vermek gerekirse, birçok inançsız insan(kendim de dahil olmak üzere) "inşaallah", "allah allah" gibi kalıpları kullanıyor sık sık. Bunlar dini bağlamdan büyük oranda koparak dilin parçası haline gelmiş ifadeler. İnançlı kişiler dahi bunları kullanırken her zaman ilahi bir anlam yükleyerek kullanmıyor. Eh, İngilizcede de aynısı geçerli. Örneğin; "God knows where you were" cümlesinin direkt çevirisi "Tanrı bilir neredeydin" olmasına rağmen, verilmek istenen anlamın basitçe "Kim bilir neredeydin" olması çok muhtemel. Buradaki "tanrı" kelimesi tanrıya refere etmekten ziyade bu şekilde kalıplaşmış olduğu için kullanılıyor.

Bülent Beyin söylediği gibi bir ironi anlamı da taşıyabilir elbette, bu da mantıklı bir açıklama. Hatta iki açıklama aynı anda geçerli de olabilir. Yazarın niyetinin tam olarak ne olduğunu bilemiyoruz tabii.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı TheWalkingIdeas

  • **
  • 348
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #11 : 02 Mart 2015, 19:59:54 »
Bence kesinlikle ironi yapmış ve her dediği sözü bilinçli olarak kullanmış
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #12 : 02 Mart 2015, 20:03:27 »
Glen Duncan'a kaç kişi aşina, ben onu merak ettim asıl :). Bülent Bey yazarı epey seviyor ama diğer arkadaşlarımız yazarı tanıyarak mı diyor bunları? Okuyarak cevap verdiğinizi umuyorum :).

Bu arada inançsız kişilerin "inşallah" gibi sözler söylediğini ben de düşünmüştüm. Ağız alışkanlığı ya da kulak dolgunluğu denebilir. Ama yazı farklı bir şey. Söylerken daha kolay, ama yazarken daha yavaş bir süreç söz konusu.

Yabancı okurların yorumlarına baktım. Onlar da ikiye bölünmüş. İlginç.

Çevrimdışı TheWalkingIdeas

  • **
  • 348
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #13 : 02 Mart 2015, 20:06:55 »
Hayır hiçbir kitabını okumadım yazarın sadece mantık yürüttüm. Hatta sadece kendiyle çelişkili olduğundan bahsedileni okuyup diğer yazılan mesajları okumadım.
"Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir."

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Son Kurtadam - Glen Duncan
« Yanıtla #14 : 02 Mart 2015, 20:08:56 »
Kitabın kendisini okuyunca çok daha güzel varsayımlar üretebiliriz. Tamamını görünce eminim dahası da olacaktır. Merak eden herkese tavsiye etmiş olayım kitabı da :).