Kayıt Ol

Duvar

Çevrimdışı Laughing Madcap

  • ****
  • 960
  • Rom: 51
  • The Oncoming Storm
    • Profili Görüntüle
Duvar
« : 14 Mayıs 2011, 13:57:54 »
Derler ki düşünmek, insan beynini geliştiren en önemli etmendir. Beyin hücrelerini aktif tutarak, sinapslara yüklenerek beyne yeterli bir egzersiz yaptırabilirsiniz. Oluşan her düşünce, bir başka düşüncenin alanını geliştirir, olaylara bakış açılarınızı değiştirir ve görüşünüzü netleştirir.

İşte bazen, bunun bir sınırı olmaz. Bazen, şartlar da uygunsa, düşünceler sonsuzlukla buluşur. Bakış açısı enginleşir ve gözlerdeki perdeler aralanır. Bazıları bu duruma beyin cıkcıklaması ya da motorun yanması der. Ben ise özgürleşmek diyorum.

Yaklaşık 6 sene önce edindim bu yeni görüşü. Sadece kendi kafamdaki sisi ya da gözlerimdeki perdeyi kaldırmadım. Baktığım - hayır, gördüğüm - şeylerin ya da kişilerin üzerindeki sisi de kaldırabiliyordum. Görüş alanım kusursuzdu ve bu beni çok korkuttu. Makinelerin işleyişini kavrayabiliyor, saatin kadranının hareketlerini analiz edebiliyordum. Davranışların temelinde yatan hormonları biliyordum. Hatta, bu çok büyük bir iddia olacak ama, hayatın ve ölümün bizim üzerimizdeki deneylerini görüyordum. Bunlar beni çok korkuttu ve bocalamaya başladım.

Düşünmek bir şeyleri çözmek için var ve düğümler çözüldükçe, su berraklaştıkça, görüntü netleştikçe düşünmenin ve çözmenin verdiği haz gittikçe azalır. Elinizde bir tek bu hazzın kaldığını düşünün, bu da elinizden kayıp gitmeye başlayınca siz ne yaparsınız?

Ben bir duvar ördüm. İnsanları, hayatı ve kendimi gayet iyi tanıyordum. Yapılacak en mantıklı iş buydu ve kusursuz bir duvar ördüm. Bir kopyamı yarattım, onu güzelce giydirdim. Her gün, yataktan kalkıp duvar dışına yolladım kopyayı. Kopyam toplumun gereksinimlerini yerine getiriyor ve her gece, yatmadan önce duvarın diğer tarafına, yanıma dönüyordu.

Bunun böyle devam edeceğini düşünecek kadar aptaldım. Babil kulesi bile, kendi ağırlığı altında ezilmiş ve yerle bir olmuştu. Benim duvarımın ömrü ne kadar olabilirdi ki?

Kopyam dışarıya gidip gelerek, özündeki beni yavaş yavaş kaybedip toplum içinde kaybolan bir birey olmaya başlamıştı. Değişen sadece kopyam değildi, duvar da parçalanmaya başlamıştı. Oluşan delikler büyümeye başladı, geçitler oluştu. İlk başlarda korktum dışarıdan ve uzak durdum. Yıllardır duvar dışında hiç bir şeye bakmıyordum, farkında değildim ama düşünmüyordum da.

Düşünmemeye devam ederek dışarı çıktım. Toplum beni memnuniyetle karşıladı.

Anlaşabildiğim bir avuç insan vardı belki ama yıllar sonra ilk defa iletişim kurabiliyordum. Sahi, duvar niye vardı ki?

Her gün yataktan kalkıp giyindim ve topluma karıştım. Arkadaşlıklar edindim. Önüme çıkan engelleri aşıyor, kendimce bir yolda ilerliyordum. Sonra bir şey oldu. Spesifik bir şey değil, sadece bir şey. Hani bazen olur ya, bir an beyin çalışmayı bırakır, zaman durur. Bir taşın serbest düşüşe geçmeden önce o havada asılı kaldığı bir an olur. İşte öyle bir anda, her şey geri döndü. İşte öyle bir anda, yarattığım kopyaya dönüştüğümü farkettim. Etrafımda çirkin yüzler, sırtımda bıçaklar, kulağıma giren zehirli böcekler gördüm. Ağzımdaki lokmanın tadının yavan olduğunu gördüm. Hissettiklerimin buharlaşıp uçtuğunu gördüm. Kendimi gördüm, bir tencerede çoktan erimeye başlamış bir tereyağını gördüm. Suyu gördüm; suyun durgunlaşmasını ve tabanındaki yosunları gördüm. Böyle bir durumda siz ne yapardınız ki?

Ben en iyi bildiğim şeyi yapmaya karar verdim. Bu satırlar okunurken, karşınızda duran kusursuz duvarı çoktan tamamlamış olacağım. Kim bilir, belki uslu bir çocuk olursanız, duvarın içinden çıkıp dış dünyaya karışan kopyamı görebilirsiniz.

Şimdi izninizle, onarmam gereken bir duvar var.
Attention all planets of the solar federation
We have assumed control.

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: Duvar
« Yanıtla #1 : 14 Mayıs 2011, 14:13:14 »
Nihbrin kişisi başlığa şöyle bir bakar. Üçüncü tekil şahıs olmaya karar verir. "Duvarsızlığa mı çağırsak milleti" der, kaçar.

Bu arada "düşünmemeye çalışmak" hoş bir çözüm değil. Birikme oluyor sonra bak. Güzel bir yazı.

Ynt: Duvar
« Yanıtla #2 : 20 Mayıs 2011, 11:31:49 »
 Peki şöyle düşündün mü hiç ; Kopyan kendim dediğin kişi kendin ise kopyan. Belki de işlerin olması gerektiği şeklini farkedince bunu kabullenemedin ve duvar aklına geldi.
Gri