Kayıt Ol

Duygusuz

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Duygusuz
« : 13 Şubat 2011, 01:28:16 »
Bu müzikali başka hiç bir yerde duyamazdınız. Uzaklardan, oldukça uzaklardan gelen ritmik bir korna sesi, evsiz bir adamın ruhsuz horlamaları, biraz kağıt hışırtısı, ve ıslak zeminde çıkan bot sesi. Adam, bu müzikali işine başladığından beri duyuyordu. Çünkü mesaileri hep gece oluyordu, öyle olması gerekirdi. Tedbir için…

Tedbir demişken, yürüdüğü ara sokağın bomboş olmasına rağmen adam hala soğuk metal ile temas halindeydi. Ne de olsa bu geceki iş oldukça riskli ve tehlikeliydi. Aslında her gece, hatta her gün risk ve tehlike, onu bir anne kucağı gibi sarmıştı. Ama bu gece farklıydı, ne de olsa daha var olmamış bir şeyi yok etmişti, ve onu daha var edememiş kişiyi de.

Bu düşünceleri bir kenara bıraktı ve sokaktaki sessizliğin gerilimini dinlemek için dikkat kesildi. Aynı zamanda üşüyordu da, ama hava yüzünden mi, yoksa duygularının soğukluğu yüzünden mi ona karar veremedi.

Fakat işi için duygusuz olmayı göze almıştı. Ailesi ve kendisi adına daha rahat bir yaşam için duygusuz olmayı göze almıştı. Suçun ve eşitsizliğin bol olduğu bu yerde, sisteme ayak uydurmak için duygularından vazgeçmişti. Acımasız olmak için, acınmamak için.

Uzun, sessiz ve karamsar düşüncelerle dolu yürüyüşü bitmişti, evine varmıştı. Üstünü başını tekrar kontrol etti, hiç kir kalmamıştı. Apartmanın kapısından içeri girdi ve her merdiveni çıkışında baba ve koca imajını yüzüne vurmaya başladı. İşini yaptığı zamanki ruhsuz yüzü ve ailesi ile vakit geçirdiğinde takındığı gülümser yüzü her gün devir-daim yapıyordu. Hangisi gerçek yüzü, onu da bilmiyordu.

Evinin çelik kapısını oldukça sessiz bir biçimde kapamaya özen gösterdi, iş giysilerini hızlıca çıkardı, pantolonuna sıkıştırdığı .45’i çantasının gizli bölümüne, çantasını da üst raflardan birine koydu. Eve her girdiğinde yaptığı gibi, tek huzur bulduğu küçük ve şirin bir odaya girdi.

5 ay önce doğan bebeğinin yanına dikildi ve onu alnından öptü. Bebek biraz huysuzlandı, adam bunu anladı ve hızlı bir biçimde odayı terk etti. Daha sonra yatak odasına yöneldi. Yatakta karısı uyuyakalmış, sağındaki boşluğa doğru yatmıştı. Kim bilir kaç saat beklemişti onu.

Sıcak yorganın içine girdi ve karısına sarıldı. Yatmadan önce düşündüğü tek şey ise, 1,5 saat önce öldürdüğü bir kadın, ve karnındaki bebekti. Patronuna göre bebek büyük bir risk taşıyordu, işi şansa bırakamazdı. Büyüyüp başına bela olmasını istemiyordu patron, daha babasıyla işi bitmemişken…

Gece boyunca kadını ve beğeği, ardından karısını ve bebeğini düşünmekten kendini alamadı.
Planemo Syndrome

Çevrimdışı Devlet Memuru

  • *
  • 13
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Duygusuz
« Yanıtla #1 : 13 Şubat 2011, 11:05:49 »
 Adam için kötü bir ikilem olmuş aslında ailesi için başka bir aileyi öldürüyor yani doğmamış da olsa.
imzam yazdığım yazı ettiğim küfürdür...

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Duygusuz
« Yanıtla #2 : 19 Şubat 2011, 11:53:26 »
Tam bir bilim kurgu öyküsü olabilirdi aslında, biraz daha detaylı ve betimlemeler ekleyerek gelecekte geçtiğini bizlere anlatmış olsaydın distopya bile denebilirdi ki çok güzel olurdu.

Okurken dikkatimi çeken tek şey, 5 aylık bir bebeğin farklı odada bulunmasıydı, neden diye sormayın, bir anda aklıma takıldı. O kadar küçük bir bebeği bir başına farklı bir odada yatırmak garip geldi.

Fakat oldukça güzeldi bu da, ellerine sağlık.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Duygusuz
« Yanıtla #3 : 19 Şubat 2011, 15:03:04 »
"Cani" diyesim geldi birden. Var olmamış ve onu var edememiş kişileri kullanman dokunaklı, acımasız, zalim bir o kadar da ilgi çekici olmuş. Emeğine sağlık Elijah güzel bir yazı olmuş.
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Duygusuz
« Yanıtla #4 : 19 Şubat 2011, 22:08:26 »
@Devlet Memuru: Haklısın, bir ailenin geçinmesi için farklı ailelerin ölmesi gerekiyor ne yazık ki. Adamın karamsar ikilemini elimden geldiğince yansıtmaya çalıştım.

@magicalbronze: Olabilirdi ama öylesine yazmıştım, sıkıldığım için bir şeyler yazayım demiştim.

Senin söylemenle ben de farkettim, ayrı odada olması saçma olmuş. Dikkatsizliğim.

Hikayeyi yorumsuz bırakmadığın için sağol. :)

@Gilderoy: Sen de sağol Gilderoy. Uzun zamandır bir şeyler yazmamıştım, beğenmen hoşuma gitti.
Planemo Syndrome

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Duygusuz
« Yanıtla #5 : 24 Şubat 2011, 00:57:00 »
Demek ki hem katil hem baba olunabiliyormuş Demek, hem bir çocuğu öldürüp, hem de bir çocuğa şefkat duyulabiliyormuş...

Ellerine sağlık, kısa ama etkileyiciydi. :)
May the force, be with you.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Duygusuz
« Yanıtla #6 : 24 Şubat 2011, 18:56:45 »
İlk paragrafa bakınca bu kısa hikayenin devamı için farklı birşeyler beklemiştim ama tahmin ettiğim gibi olmadı ve küçük bir sahne içerisinde de olsa ana olayı, ana duyguyu bize yansıtabildin. Yine de aynı ilk paragrafta olduğu gibi daha çok betimleme ve tasvirin bulunduğu, daha uzun soluklu bir yazı olmasını isterdim. Hikayeyi öylesine yazdığını söylemişsin ama buna rağmen gayet güzel bir yazı olmuş.

Kalemine sağlık Elijah.