Kayıt Ol

Esriklik

Çevrimdışı Maleficum

  • **
  • 193
  • Rom: 11
  • I have the wisdom to see the dark as a light...
    • Profili Görüntüle
Esriklik
« : 09 Haziran 2012, 21:40:32 »
"Buz gibi bir nefret... Ruhum ışık geçirmez bir yalnızlıkta boğuluyor. Sessiz düşlerimin sessizliğindeyim. Sessizliğimi korurken içimde biriken okyanusu kana bulamış şimdi durmayan kanamam."

Adam biliyordu ki ağlamaklı sesiyle "acıyor" dediğinde yardım istemiyordu ve ardından gelen o cümle "sana aşığım, kurtar beni."; stockholm sendromuydu.
Bu boş oda kıza hiçbirşey ifade etmemişti ancak duvarlarında kırıklar olan bu odayı adam çok iyi tanıyordu. Odada kül kokuyordu. Kırık pencere tamamen açıktı. Pencereden gelen ay ışığı yerdeki tüm cam kırıklarının ve adamın elinde kızdan sakladığı hançerin parlamasına neden oluyordu. Hiddetli soğuk rüzgar kızın teninden akıyordu. Adam hançeri sağ cebine koydu ve sol eliyle kızın elini tuttu. Kız üşüdüğü için mi korktuğu için mi titrediğini bilmiyordu ama kalbinin çarpıntısı çaresiz hissettiğindendi. Kız herşeye hazırdı. Pencereden yıldızlara bakarken dehşete kapılıyordu. Kaybettiği tüm güzellikler için haykırmak istiyordu ama gücü yoktu. Başı çatlarcasına ağrıyordu ve düşündükleri onu yoruyordu. Adam yıldızlara bakarken sessizce sevgilisine "sadece hisset, düşünme." dedi. Ve sonra ekledi "buraya ait olduğunu hisset."
...
Bardağının kenarına kan bulanmıştı sanki. Yarım kalan bardakta keskin kokulu içecek;
Aşk sızısı kadar keskin... Şimdi uyuyor yatağımda. Güneşsiz sabahın soğuk esintisi üzerinde.
...weak pleasures, lost feelings, faded dreams, doubtful hopes...