Kayıt Ol

FlashForward

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
FlashForward
« : 05 Aralık 2009, 03:15:29 »

FlashForward bir amerikan, bilim kurgu ve dram, dizi serisidir. İlk gösterimi ABC kanalında 24 Ekim 2009'da yapılmış olup, 10. bölümü ile 3 Kasım 2009 günü 6 aylık (dizinin senaryosu için olmazsa olmaz) bir aralığa girmiştir. Mayıs 2010'da geri dönerek 14 hafta daha devam edecek olan dizi 1996 yılında canadalı bilim kurgu yazarı Robert J. Sawyer tarafından yazılmış romandan uyarlarlanmış 2. dizi yapımıdır. Mayıs ayına kadar olacak aralık hikayedeki kişilerin ilk bölümde yaşadıkları "gelecek" deneyimini 6 ay sonra yaşamaları ile bağdaştırılabileceği gibi yapımcıların 2010 kış olimpiyatları ile kapışmak istememeleri de öne sürülen fikirler arasında.

Dizi hakkında ön fikir:

Tüm dünya insanlarının küresel olarak yaşanan bir "görü" deneyimi yaşamaları ile başlar dizi. Öyle bir görüdür ki 7 milyara aşkın birey 2010 mayıs ayından 2 dakika 17 saniyelik bir sahneyi aynen yaşıyormuşçasına hissetmişlerdir. Bir rüyadan farklı olarak gerçekten duyumsadıklarının farkına varmış ve onun "gelecek" olduğunu bilir halde uyanmışlardır. Ancak sorun şudur ki bu 2 dakika 17 saniye Federal Amerika'nın tüm en işlek iş saatleri ve trafiğin yaşandığı öğle saatlerinde yaşanmıştır. Bu süreçte Flashforward'ı yaşayan her insan bayılmış ve tüm bilincini kaybetmiştir. Dünya çapında sadece iki dakika için 20 milyon insan hayatını uçak kazalarında, yangınlarda, araba kazalarında, küvetinde veya denizde boğularak yada en basitinden başını yere vurarak hayatını kaybetmiştir.

Hikaye Özel FBI ajanları Mark Benford ve ortağı Demetri Noh etrafında dönmektedir. Mark ile Demetri terörist şüphelilerini bir otoban kovalamacası sırasında takip ederken FlashForward yaşamışlardır. Uyandıklarında cehenneme dönmüş bir dünya onları ve Los Angeles FBI müdürlüğünü beklemektedir.

Mark kendi ön görüsünde gördüklerinden yola çıkarak bu inanılmaz fenomen konusunda araştırma yapmaya başlar. Los Angeles bürosunun başına buyruk araştırması yakın zamanda kimi çevreleri rahatsız edecektir.

Ana Karakterler ve Genel Kurgu:

Mark Benford tam bir yankie'dir. Aksanı ve tavırları ile amerikan rüyasının mükemmel bir örneği ancak sorumluluk sahibi eski bir alkoliktir. Ön görüsünde içki içtiğini gördüğü için oldukça rahatsızdır çünki karısı onu bir daha alkol içerken görürse tamamen bırakacağını söylemiştir. Her ne kadar mutlu bir evlilik yaşasa bile karısının ön görüsü rahatsızlığına tuz biber ekmiştir. Karısı yani Dr. Olivia Benford bundan 6 ay sonra başka bir adam ile kendi evlerinde mutlu bir yaşam sürdüğünü görmüştür.


Özel ajan Demetri Noh ise bir FlashForward görmemiştir. Karanlık iki dakikalık görüsü onu düşüncelere sürüklemiştir. Kısa süre sonra bu durumun "6 ay içinde ölmüş olacağına" yorulabileceğini farkeder. Dünya çapında karanlık görü yaşamış insanlar toplu intiharlar yapmaya başladıklarında Demetri gelecek korksu konusunda savaşmaya karar verir. "Gelecek değiştirilebilir mi?" sorusu bu kısımlarda baş gösterir ve zamanla ilk 10 bölümün temelini oluşturur.

Dr. Bryce Varley, yani Olivia'nın hastanedeki doktor arkadaşı ve iş ortağı ise ilk bölümde karşımıza bir altı patları çenesine dayarken çıkar. 9. bölüme kadar neden denize bakan o iskelede intihar etmek üzereyken bayılarak hayatına yeni bir anlam kazandırabildiğini biz izleyiciler öğrenemeyiz. (bence hikayenin en romantik kısmı bu)

FBI bürosunda Mark ile Demetri'nin iş ortakları ve şefleri ise diğer rol yüzdesi yüksek karakterler. Her birinin bir görüsü ve yaşama karşı farklılaşmış bakışları var. ilk 10 bölüm boyunca özel ajan Mark'ın bu olayın sebebi olduğu düşünülen adama yani D. Gibbons adlı karaktere adım adım yaklaşmasını ve konu ile ilgili gizemleri ortaya çıkarmasını izliyoruz.

Los Angeles FBI şubesinin dünya çapındaki Flashforward deneyimlerini bir çeşit Facebook gibi toplayan ve birbirlerini görülerinde görmüş insanların buluşarak konu hakkında konuşabilmesine olana sağlayan "Mosaic" adlı siteyi yapmaları hikayenin ilk bölümlerinde ortaya çıkan bir durum. Ancak bu yaptıkları site zamanla tüm senaryonun bir öteki temelini oluşturmaya başlar.


Kişisel Yorum:

Karşınızda tüm gizemleri ve kurgusu ile efsanevi Lost'u anımsatan ancak tamamen kendisine özgü bir dizi duruyor. Brannon Braga ve David S. Goyer tarafından ortaya çıkartılan bu dizinin her bölümü 42'şer dakikadan oluşuyor. Her bölümünde ilmek ilmek gelişen inanılmaz iyi bir bilim kurgu. Karakterlerin derinliği ve bolluğu insanı ister istemez sürüklüyor. Sadece 24 bölüm olacak olması oldukça üzücü ancak diğer akla ilk gelen eserlerin aksine (!) mantık hatalarını mümkün olan minimum seviyede tutmak için bu gibi bir senaryoya sahip dizi için olmazsa olmaz bir unsur. Senaryo esaslı bilim teoremlerine ve deneylerine dayanıyor. Kuantum fiziği ve rastgelelik insanların aklına gelmese bile aslında FlashForward'ın asıl baş rol oyuncusudur. Umarım benim beğendiğim kadar beğenirsiniz. (tanıtımda spoiler vermemeye ciddi önem gösterdim ve bu yüzden biraz saman tadı taşıyor olabilir, affola)

Official sitesi: http://abc.go.com/primetime/flashforward.index

Çevrimdışı LewsTherin

  • **
  • 61
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #1 : 05 Aralık 2009, 10:06:55 »
geçen gün tvde tanıtımını görmüştüm bi bakayım dedim.gerçekten güzel dizi.sadece 1 sezonluk olduğunu bilmiodum:S keşke daha uzun yapsalardı.ama diziyi sağlam temeller üzerine kurmuşlar.dediğin gibi kuantum dizinin temeli.öngörülerinden dolayı insanların çektikleri, buna sebep olan şeyi bulmak için çabalayışları ve her bölümde sonuca bir adım daha yaklaşmaları her bölümü heyecanla beklemenizi sağlıyor.dizinin izlenmesinin en büyük sebebi ise bence en küçük ayrıntıyı bile gerçekçi yapmaları.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #2 : 05 Aralık 2009, 12:34:47 »
İzlememek için kendimi zor tutuyordum ama bu tanıtımı da görünce dayanamayıp ilk üç bölümünü izledim. Gerçekten çok iyi bir dizi karşımızda. Anlatım açısından Lost'a fena halde benzese de hikayesi daha düzgün olduğu için izlemesi ve yorumlaması daha kolay oluyor. Temellerinin sağlam olduğu her halinden belli. 24 bölüm olması da hoşuma gitti doğrusu senaryo sarsaklamadan biter böylece.
try again fail again fail better

Çevrimdışı skandy_duygu

  • **
  • 293
  • Rom: 4
  • artık Mersine Türkiye şampiyonasına :D
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #3 : 05 Aralık 2009, 13:54:39 »
cnbce de tanıyımı görmüştüm güzele benziyor
‘Üzgünüm Beverly ama seni dövmek zorundayım.Bunu senin iyiliğin için.Eğer tuvaletten bir örümcek çıktığını söyleseydin,benden dayak yemek zorunda kalmayacaktın’”

Çevrimdışı CaptainJarlaxle

  • The Big Bang Theory
  • **
  • 170
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #4 : 06 Aralık 2009, 05:22:05 »
Lost'u beğenemeyen biri olarak bunu da beğenemedim. Bir siteden izliyorum dizileri. Lost'un yapımcılarından olduğunu bilmememe rağmen o kadar çok kendini belli ediyor ki...


CaptainJarlaxle: The Big Bang Theory Fan No.1.

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #5 : 06 Aralık 2009, 14:14:59 »
Producers FlashForward:

Jessika Borsiczky, Marc Guggenheim, Vince Gerardis, and Ralph Vicinanza
Additionally, the show lists Mark H. Ovitz as producer, and Cathy Frank, Jeff Betancourt, Cleve Landsberg, Samantha Thomas and Seth Hoffman as co-producers

Producers Lost:

J. J. Abrams, Damon Lindelof, Bryan Burk, Jack Bender, Edward Kitsis, Adam Horowitz, Carlton Cuse

Özetle prodüktörler farklı... Aynı oldukları durumu bir şehir efsanesi veya bazı kanalların izleyici çekmek için uydurdukları bir laf. İnanılmayacak gibi de değil aslında.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #6 : 06 Aralık 2009, 14:23:01 »
Aralarında bir saygı duruşu var ama. Birinci bölümdeki şu sahnede arkada Oceanic reklamı görüyoruz:

Spoiler: Göster
try again fail again fail better

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #7 : 06 Aralık 2009, 14:54:34 »
vay güzelmiş. Bende "bu sahnede adamları niye ta köşeye kondurmuş yönetmen ne var ki köprüde?" demiştim izlediğimde. Lost'un sadece ilk sezonunu izleyip bırakmış biri olduğum için oceanic pek aklımda kalmamıştı açıkçası. Başka bu tarz göndermeler var mı acaba? Mark'ın Heroes'dan Hero Nakamura'nın bir repliğini aynen alıp söylemesi dışında tabi ^^

Çevrimdışı Shinigami

  • **
  • 166
  • Rom: 2
  • There is nothing about me
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #8 : 12 Aralık 2009, 19:18:46 »
Teması gerçekten ilgi çekici ve oldukça değişik. Fakat bu dizinin bir bölümü izlerken asıl ana sahneyi sona bırakmalarına sinir oluyorum, meraktan çatlıyor insan gerçekten, ilk kısımlar sıkıcı geliyor ama sonradan asıl ekşınlı sahne gelince sarıyor insanı. XD

Çevrimdışı

  • **
  • 139
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #9 : 10 Ocak 2010, 12:43:03 »
Diziyi daha geçen sezon ilk tanıtımları çıktığından beri bekliyordum. Lost'un Penny'sini ve Charlie'sini böylesi bir yapımda görme isteği de heyecanı arttıyordu. Yayınlanan ilk on bölümünü her hafta çıkar çıkmaz takip ettim. Sonuç: Tam bir hayal kırıklığı.

Öncelikle karakterler kesinlikle yazıda bahsedildiği gibi derin değil. Her karakterin hikayesi tek yönlü. Hadi belki tek yönlü olsa da orjinal bir şey olsa yine izlersiniz ama hepsi klişe dolu. (Alkolik bir ajan, onu seven ama bu sorunundan kurtulmasını isteyen karısı, hasta olduğu için ölmek isteyen bir adam, karısından boşanıp bir çocukla kalakalmış bir baba, kızını Afganistan'a yollayıp ondan geriye kalanlar bir kutuyla yollanınca hayatı yıkılmış bir adam... daha neler neler)

Eleştirime devam etmeden önce yazıdaki birkaç yanlışı düzelteyim:

-Yapımcıların söylediklerine göre dizinin iki sezonluk hikayesi hazırmış. Yani eğer dizi tutarsa en az iki sezon sürecek. (Kaynak -Bu sayfada yapımcılarla yapılmış bir röportajın Türkçe'sini bulacaksınız. İkinci soru bahsettiğim iki sezon meselesini açıklıyor.)

-Dizi mayısa kadar değil marta kadar yok ve bunun tek nedeni kanalın yoğun programı. Dizideki altı ay sonra meselesi ile bu mesele tamamen tesadüf. Zaten senaryo sezon başında büyük ölçüde hazırlanmıştı. Bu yüzden sezon içinde değişme gibi bir olasılığı pek yok. (Kaynak - Burada da resmi olarak neden martta döneceğini okuyabilirsiniz.)

-İlk başta 4 Mart'ta dönecekti fakat şimdi iki hafta daha ertelenerek 18 Mart'a alındı. Bununla ilgili haber için: Kaynak

-Bu da belki önemsiz bir ayrıntı ama dizide bunun bir yere bağlanabileceği ihtimaliyle söylüyorum. Dizideki bilinç kaybı 2 dakika 14 saniye değil, 2 dakika 17 saniye sürdü. Bunun için kaynak göstermeme gerek yok zaten diziyi takip edenler biliyor.

Bunları kesinlikle 'gıcıklık' olsun diye belirtmedim. Diziyi bayağı araştırdığım için gözüme takılan şeyleri gösterdim. Neyse eğer eleştiriye devam edersek;

İlk bölüm oyunculuklar açısında içler acısı. Lost'un büyük şehir versiyonu. 'Adada geçeni Los Angeles'da yapalım, hem görsellik artsın hem de sanki orjinal bir şey yapmışız gibi olsun' mantığı bas bas bağırıyor. Pilot bölüm 'bakın bunlar da bütün karakterlerimiz' demek istercesine dizide rolü olan 'neredeyse' herkesi ilk bölümden hikayenin bir yerlerine sokmak için ellerinden geleni yapmışlar. Bunun acısı sonraki bölümlerde çıkıyor tabi ki (Nicole karakterinin hikayesinin ilk bölümlerde sınırlanarak az görünmeye başlaması, baba-asker kız hikayesinin üzerine çok düşünce klasik bir hükümetten kaçma hikayesine dönmesi vs. vs.)

Joseph Fiennes (Mark) gibi bir adamdan böyle kötü bir performans. 'Allah'ım nasıl olabilir?' dedirtti bana defalarca. Hele Sonya Walger'ın (Olivia) o Penny'den kopmaya çalışan ama başaramayan acıklı bakışları. Öyle ki Dominic Monaghan'ın (Simon) başarılı oyunculuğu bile diziyi kurtarmaya yetmemiş.

Dizi ana karakterlerin hikayesi yavaş yavaş sürdürülüp, her bölüm tanımadığımız bir karakter flashforward'ına ve onun geleceği değiştirmek için yaptıklarına yönlense en azından farklı hikayeler görmüş oluruz. Ama yok! Her şey ilk bölümlerde tüketildi. Kalan iki soru dizinin geri kalanının konusu olacak. Bayılmaya ne/kim neden oldu? Gelecek değişecek mi?

Amerikada 14 milyon kişi tarafından izlenen pilot bölümüyle yayınlanan son bölümü arasında dağlar kadar rating farkı var. Eğer bu durum toparlanmazsa ancak bu sezonu bitirir.

Bütün bunlara rağmen 'zaman' meselesi işlendiği için tarafımdan izlenmeye devam edecek. 'Bu kadar çok eleştiriyorsan niye izliyorsun, kardeşim?' diyebilirsiniz. Haklı da olursunuz. Ama içimi dökmek istedim =)

Yapımcılar 11. ve 12. bölümlerde çok fazla şeyi açıklayacaklarını ve hikayenin yeni bir boyut kazanacağını söylemişler. Umarım olur. Yoksa ben de umutla başlayıp sadece 'gelecek değişecek mi?' merakıyla izleyenlerden olacağım.

Çok konuştum. Kusura bakmayın artık =)

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #10 : 22 Ocak 2010, 14:23:47 »
Boşluklara ve yayın tarihlerine değindiğin için teşekkürler. Sonraki kısmın başlangıç tarihi uçurumda gibiydi. Burada başka orada başka gün verilmesi gibi bir durum var şu anda bile. 14 saniye konusunda haklısın, izlememe rağmen yanlış yazdım  ;D (düzelttim, sağol gerçekten) Benim bu dizi ile ilgili sevdiğim şey doktor ve japon kız ^^ kader birleştirdi gibisine gelecek.

Ayrıca sadece iki soru kaldığına katılmıyorum. Sorular sonsuzdur, kuantum fiziğini işe karıştıran bir senaryo her yeni sorular dopingine hazır olmalı.

Çevrimdışı

  • **
  • 139
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #11 : 22 Ocak 2010, 15:32:57 »
Önemli değil sadece katkıda bulunmak istedim.

Doktor ve Japon kız konusunda haklısın. Onların hikayesi gerçekten hoş. Ama geçen neredeyse sadece ikisiyle alakalı bir bölüm izledik. Bence bir bölüm onların odağında olacak kadar merkezinde değiller hikayenin. Ama tabi göreceğiz zamanla.

Onun dışında 'iki soru' derken. İki temel soru demek istedim. Ben bir de Lost ve Heroes izlediğim için onların arka plan hikayesini çok daha zengin buluyorum, Flashforward'a göre. Yoksa tabi ki yeni sorular çok rahat yaratılabilir. Ama hikayenin temelinde bu iki sorudan fazlası yok şu anda benim gözümde.

Ama tabi ki bekliyoruz. İzleyeceğiz. Bir şans daha vereceğiz =)

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #12 : 22 Ocak 2010, 18:33:14 »
Başlasa da izlemeye devam etsek yahu. Lost sarpa sarmaya başlayınca başvurulacak dizi budur bana kalırsa.

Çevrimdışı Nihbrin

  • ****
  • 1243
  • Rom: 43
  • [Infornography]
    • Profili Görüntüle
    • nihbr.in
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #13 : 25 Mart 2010, 16:25:06 »
11-12 özel bölümünü yeni izledim. Beklemelik bir bölüm vermemişler. Hep tahmin ettiğim şeyler ola geldi ( suspect zero'ya kadar  :( ) ama zaten bu bölümler çekilmişti öyle değil mi? 2. Sezona kadar olan kısım 6 aylık bekleyişin merakını söndürmeyecek gibi. Ama halen "izlemesi iyi" kategorisinde bir dizi.

Çevrimdışı Contes

  • **
  • 57
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: FlashForward
« Yanıtla #14 : 13 Nisan 2010, 18:53:38 »
Konusu çok ilginç özenli sahneleri ve müzik seçimiyle izlenilesi bir dizi. Her bölümün sonunda dumur oluyorum:)
Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da "lezzet" kattığını öğrendim. (Mevlana)