“Sen farklısın,” dedi kısık bir sesle ve ekledi. “Bu duyguyu ilk defa yaşıyorum, gerçekten. Sana baktığımda yalnızca seni görmüyorum ben. Ah…”
Elleriyle yüzünü kapadı. Masum bir çocuk gibi korkak tavırlarla parmak aralarından kızı süzmeye başladı. Elleri heyecandan olsa gerek sırılsıklamdı. Ve elleriyle yüzünü kapattığından, saçlarından akmakta olan boncuk boncuk terlerle bir bütün oluşmuştu.
“Sana baktığımda kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor,” dedi. Sesi boğuk çıkıyordu. Bunda, elleriyle ağzını kapatmış olmasının da etkisi vardı elbette. Bir kalp atımı kadar geçen süre sonunda konuşmaya devam etti. “Ben…”
Devamını getirecek gücü kendinde bulamadı ve bir an için ortama sessizlik hakim oldu.
“Seni seviyorum!” diyerek bitirdi sözlerini.
Çok ani olmuştu, ama lafı daha fazla geveleyemeyeceğinin farkına varmıştı. Ellerini yüzünden çektiğinde gözlerinin kızarıklığı ortaya çıktı. Ardından karşısında oturmakta olan kıza bakmaya başladı.
Kızın şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Bir süre birbirlerine bakmaya devam ettiler. Kızın açık tondaki yeşil gözleri titremeye başlamıştı. Sağ gözünden bir damla gözyaşı düştüğünde gözlerini yere doğru çevirdi. Tam o anda erkeğin bilinçaltı harekete geçerek, ilk gözyaşının sağ gözden düşmesi mutluk anlamına gelir sözünü aklına getirdi. Her ne kadar bu tip şeylere içinde pek inanç beslemese de, şu an içerisinde bulunduğu bu zor durumda en ufak bir umuda dahi ihtiyacı vardı.
Kızın vereceği cevabı beklerken, gözünden düşen o bir damla gözyaşının mutluluk olmasını diledi. Fakat beklenmedik bir şey oldu. Kızın gözyaşları her geçen saniye artıyordu.
Ağlıyordu!
Birkaç damla gözyaşı oturdukları kaya parçasının yüzeyinden süzülerek, insanları her seferinde aldatan mavi görünümlü şeffaf denize aktı. Karşı cinsin bu inanılmaz duygu değişimi karşısında ne yapacağını şaşıran erkek paniklemeyle karışık korktu. Kızın ağlamasından üzüntü duyduğu belli olmaktaydı. Sağ elini kıza doğru uzatıp gözyaşlarını silmek üzereydi ama bir an sonra bunun yanlış bir davranış olacağına kanaat getirerek elini indirdi.
Geçen bir dakikalık sessizliğin ardından kız kafasını kaldırdı ve kararlı bir şekilde, gözlerini kırpmaksızın, karşısında oturan ve az önce kendisini sevdiğini söyleyen erkeğe doğru baktı. Konuşmak istiyormuş da konuşamıyormuş gibi bir hali vardı. Kelimeler boğazına düğümlenmişti sanki. Yüzündeki makyaj dudaklarına kadar akmıştı ve bu haliyle bile oldukça çekici görünüyordu. Yine bir süre bakışan ikilinin oluşturduğu sessiz ortamı bu sefer kız bozdu.
Usulca eğildi ve erkeğin yanağından öptü. Geri çekildiğindeyse, yanağının bir kısmında, dudaklarına dek akmış olan göz kaleminin oluşturduğu siyahlığı gördü. Ardından ayağa kalktı ve koşarak uzaklaştı. Bu bir veda öpücüğüydü.
Siyah bir veda öpücüğü…