Yarım bıraktım. Üzülerek, içim yanarak yazıyorum ama yarım bıraktım. Çok çok uzun bir zamandır, hevesle ve merakla beklediğim bir kitaptı. Çünkü Elantris'i hem konu hem de çeviri/editörlük açısından çok beğenmiştim. Çıktığı ilk günlerde koşa koşa aldım, bir hevesle başladım ve... benim için hüsran oldu.
Kitabın konusuyla ilgili çok fazla şikayetim yok. Yazarın kurguladığı dünya tek kelimeyle harika. Parekılıçlar, sprenler, Yücefırtınalar, birbirinden ilginç ırklar, tuhaf bitki örtüleri ve Szeth karakterinin muazzam güçleri, Shallan'ın ilginç yeteneği... hepsi süper. Tek sıkıntım Dalinar fazla ağlaması, Kaladin'in ise çok düz oluşu.
Bir de editörlerin bazı yazarlara neden kitaplarını kısalttırdıklarını anladım
Hep kızardım öyle editörlere ama adamların bir bildikleri varmış. Yazar kendini karakter ve dünyayı anlatmaya öyle kaptırıyor ki ana olayla alakası olmayan bir sürü şey okumak zorunda kalıyoruz. Ya da aynı yakınmaları tekrar tekrar duymak...
Her neyse... Kitabın yazım ve içeriği açısından bir sorunum yok. Bunlar olağan şeyler. Benim asıl sıkıntım kitabın çeviri kısmına. Daha doğrusu çevirisine değil, editörlüğüne... Çünkü Kralların Yolu ham çeviriden ibaret. 3-4 yıldır editörlük ve redaksiyon yapıyorum, artık ham çeviri ile düzeltilmiş metnin arasındaki farkı kolaylıkla görebiliyorum. Yurdumdaki çevirmenlerin düzeyini de az çok öğrendim. Ve tekrar söylüyorum, Kralların Yolu ham çeviriden ibaret. Devrik cümle okumaktan, başı sonu farklı cümleler görmekten, Türkçeleştirilmemiş kelimelere boğulmaktan fenalık geldi.
Size birkaç örnek sunmak istiyorum ki boş konuştuğumu, çok bilen kişi edalarında caka sattığımı düşünmeyin:
Sayfa 21. Giriş, ilk satır, ilk cümle:
"Vallano-oğlu-oğlu-Szeth" (Orjinali: Szeth-son-son-Vallano) - Devrik cümle, ham çeviri
Olması gereken: Vallano'nun oğlunun oğlu Szeth.
*
Sayfa 21. Giriş, üçüncü paragraf, üçüncü cümle:
"
Anlaşma imzalanması nedeniyle düzenlenen eğlencede çok az kişi onun farkına varmıştı." (Orjinali: Few at the treaty-signing celebration noticed him.) - Devrik cümle, ham çeviri, Türkçeleştirilmemiş
Olması gereken:
Ateşkes antlaşmasını kutlayanların çok azı onun farkına varmıştı.
*
Sayfa 21 (Hâlâ aynı sayfadayız, bakın). Giriş, üçüncü paragraf, sondan bir önceki satır:
"
Burada Doğu'dakilerin çoğu Szeth'in türünün uysal ve zararsız olduğunu düşünüyordu." (Orjinali:
Most out here in the East thought Szeth’s kind were docile and harmless. They were generally right.) - Devrik cümle, ham çeviri, Türkçeleştirilmemiş
Olması gereken:
Doğudaki çoğu yerde Szeth’in ırkının uysal ve zararsız olduğu düşünülürdü.
*
Sayfa 24. İkinci cümle: "Fırtınaışığı ona
hakim oldu ve koridor
birden sanki geçen bir bulutla güneşi engellenmiş bir tepe gibi karardı." (Orijinali: The Stormlight raged inside of him, and the hallway suddenly grew darker, falling into shade like a hilltop cut off from the sun by a transient cloud)
Olması gereken: Fırtınaışığı içinde hiddetlendi ve sanki bir bulut tarafından güneşi kesilen bir tepenin gölgelenmesi gibi tüm koridor aniden kararmaya başladı.
Buraya dövüş sahnelerindeki yüzlerce şeyi yazabilirim: "saplamak, savurmak, hamle yapmak" yerine "dürtmek, süpürmek, ittirmek." Bol bol hem de...
Son olarak... Türkçeleştirilmemiş silah, at, zırh ve kasaba isimleri... Madem Shardblade'i Parekılıç diye çevirdiniz, neden Stormblessed, Oathbringer, Sureblood gibi isimleri bıraktınız?
Burada çevirmene suç bulmuyorum. O elinden geldiğince çevirip teslim etmiş, üstüne düşeni yapmış. Çeviri kitapta yazan her kelimeyi birebir alıp yazmak değildir, onu akıcı hâle de getirmek gerekir. Ama çoğu çevirmen bunu yapamıyor, çünkü kafaları o anda sadece doğru kelimelere odaklanıyor. Bunu yapması gerekenler editörler. Fakat kitabın künyesinde 2 tane editör, 1 tane de yayına hazırlayan olmasına rağmen bu arkadaşlar HİÇBİR şey yapmamış.
Bunları kimseyi kötülemek ya da verilen emeğe saygısızlık etmek için yazmıyorum, onu da belirteyim de yanlış anlama olmasın. Sanderson benim çok sevdiğim bir yazar ve dilimize kusursuzca çevrilmesini, daha çok okur tarafından bilinmesini istiyorum. Yoksa Elantris'te de aynı çevirmenin ve Arkadaş Yayınları'nın emeği vardı ve oldukça da iyiydi. Daha iyisini yapabileceklerini biliyoruz, zaten tepkim de ona.
Belki ileride yine okumayı denerim, ama maalesef şimdilik yarım bırakıyorum kendisini. Üzgünüm.