Kusura bakmayın, şu ana kadar tanıdığım hiçbir Türk Edebiyat'ı öğretmenimin Fantastik Edebiyat ile ilgilendiğini veya saygı gösterdiğini görmedim ama Dil Anlatım öğretmenlerimin hepsi bu konuda anlayışlıydı.Hem Dil Anlatım hem de Türk Edebiyatı derslerine girenler de var, lakin bana bu şekilde denk geldi.
En azından Dil Anlatım öğretmenlerim bu konuya saygılıydı, Tolkien okumuş ve takdir etmiş fakat tutkunu olmamış bir öğretmenim vardı hala da çok büyük saygı duyarım kendisine, sevmese de en azından saygı duymasını biliyor.Olaylara objektif bakabilen bir insan sanırım.Bir diğeri de Yerdeniz'i bana performans ödevi olarak vermişti..Türk Edebiyatı öğretmenlerim ise elimde 700-1000 sayfa arası bir Fantastik Edebiyat kitabı gördüler mi manyak mısın bunu okuyorsun tribine giriyorlar nedense.''Türk Edebiyatı'' öğretmenim olduklarından ve Fantastik Edebiyat'ı Türk Edebiyatı'na yaraştıramadıklarından mı yoksa sevmediklerinden veya saçma bulduklarından mı bilmiyorum, lakin biliyorum ki burası ''Türkiye'' ve bu tepkiler bu yüzden.
Hatta size bir monolog yazayım, bu monolog bu eğitim-öğretim yılının ilk döneminin son zamanlarına doğru gerçekleşti;
Türk Edebiyatı öğretmenim dersi boş bırakacak ve ben Taht Oyunları'nı çıkardım, okumaya başladım.
Öğretmen; ''Oğlum, iyi misin? bu kadar kalın şeyi okumakla ne uğraşıyorsun?''(Kendince; ''Daha yararlı şeyler oku.'' diye nasihat verecek.) dedi ve gitti.
Demek ki bazı öğretmenler Fantastik Edebiyat'ı okumayı boş bir uğraş olarak görüyor, bir sanat boş bir uğraş olarak görülüyor, dediğim gibi ''Türkiye''.Ben kesinlikle ülkemizi kötülemek için söylemiyorum bunları, yanlış anlaşılmasın ama bu kültürümüz ve eğitim sistemimizin gerçeğidir.