Merhaba Şenaydın, ben aslında herkesin tavsiyeler vermesini ummuştum. Önerilerime getirdiğiniz yorumlar ilginç, olumlu bir sonuç çıkması için devam ettirmek istiyorum.
Tutarlılık kısmını sonraya bırakarak Stat konusuna gelmek isterim. Kurgudaki karakterleri geçtim, gerçek hayattaki insanların bile stat değerleri vardır. Sizin de statlarınız var, benim de.
Burada anlaşmazlık yaşanan konu, statlara bakış açısıdır. Benim masaüstü tecrübem var lakin hiç bir zaman, hiç bir masaüstü oyunda ve asla ve tekrarlayarak asla, kağıda bakarak oyun oynamadım ve oynatmadım. Kazandığı tecrübe puanlarıyla (exp) seviye atlayan birinin, ASLA kağıdı eline alıp "Aga kaç puan geldi?" demesine izin vermedim. Bu, benim için kabul edilemez.
***Konuyu burada dağıtıyorum, toparlayacağım***
Frp'de hiç bir karakter seviye atlayınca parlak ışıklarla yanıp üstüne spot lambaları çevrilmez.
Mesela bir barbar seviye atladıysa, oyuncunun bunu betimlemesi gerekir. Yalnız başına biraz düşünebilir, silahıyla biraz sohbet edip kata çizebilir, tabiat ile baş başa kalıp çığlık atabilir; nihayetinde herkesin bir usulü vardır ve bu barbar, seviye atladığını önce kendisine inandırmalıdır.
Başka bir örnek, bir düzenbaz seviye atladıysa ve zekâ puanını artırmak niyetindeyse, kağıdı kalemi alıp iki çiziktirerek bunu başaramaz. Daha zeki olduğunu göstermeli, anlatmalıdır. Kafasındaki planları değiştirebilir, teçhizatlarında daha akıllıca bir seçime gidebilir, silah tutuşunu değiştirebilir, bir gece başını alıp gidebilir ve sabaha geri döndüğünde 'herşey çok farklı' diyebilir; tekrar aynı cümle olacak, herkesin bir usulü vardır.
***Konuyu toparlıyorum***
Stat konusu da, Frp kültürüne diğer tüm öğeler gibi gerçek dünyadan esinlenerek gitmiştir ve dolayısıyla gerçek dünya ile açıklanabilir.
Üniversitedeki hocamın zekâ puanı 14 diyemem belki, bu hoca matematik hocasıysa ve IQ puanı 140 ise, Zekâ puanı 140 IQ'dur diyebilirim. (Tabii ki biliyorum, EQ, CQ gibi çok fazla zekâ yönelimine ait ölçüm var, bu bir örnektir.)
Spor salonundaki fitness hocamın bir kuvvet(strength) puanı vardır, deadlift yaparken kaldırdığı kilogram değerini 10 ile çarparak, vücudu o pozisyondayken uyguladığı Newton değerini; 'Deadlift durumunda uygulanan kuvvet ayarı' olarak stat haline getirebiliriz.
Yüzme hocamın dayanıklılık(stamina) puanı, tabii ki vardır. Bu adam fiziki şartlar ve sağlığı aynı olduğu müddetçe, bir gün 1 saat yüzerken, diğer gün 3 saat yüzmez. Aşağı yukarı (yanılma payı tabii ki olacak) yüzme hocamın kapasitesi bellidir. Balıklama olarak dinlenmeden 45 dakika yüzebiliyorsa bu adam, balıklama yüzme referans alınarak 45 dakikalık bir dayanıklılığa sahiptir diyebiliriz.
Peki zar atma nedir?
Zar atma şudur. Fitness hocam, ağırlığın altında kalan bir öğrencisi için kendini zorlayarak, normal 130 kilo kaldırıyor iken, 'ha gayret' diyerek 150 kaldırır, 160 kaldırır VEYA eli ayağına dolaşır ve 110 kilogramdan sonrasını kaldıramaz, eli ayağı boşalır.
Zar atma şudur. Yüzme hocam, tatilde denize girerken biraz açılır ve normalde 45 dakika yüzebildiği halde o gün kötü gününe denk gelir ve 40 dakikadan sonra sırt üstü uzanıp 'Yoruldum beyaa' der. Tam tersi, boğulmakta olan birini kurtarırken 75 dakika durmadan yüzer.
Kurgu olmak zorunda değil, bir de şu var. Fitness hocam, ağırlık altında kalan kişiyi kurtarmak için bir adrenalin patlaması yaşayarak, 200 kilo kaldırır. Fitness hocam, Barbar sınıfında bir karakter olsa, belki o adrenalini patlatınca 400 kilo kaldırır.
Zar atmaya ek ile devam ediyorum, yüzme hocam yüzerken ayağına kramp girer (Kurtarma Atışı başarısız olur ve 20'lik zarda 1 atar) ve boğulur, ölür.
Son bir örnek, üniversite matematik hocam, bir şekilde (ilham, deha, ışık hüzmesi, fark etmez) bir denklemi çözdü diyelim. O anki IQ seviyesi 190'lara ulaşmış olabilir.
Konuyu bağlamak gerekirse, insanların kapasiteleri vardır. Bu kapasitelerin bazıları doğuştan gelir, bazılarını çalışarak kazanırlar. Bu kapasitelerin bazıları gelişir (Level Up) , bazıları kısmen gelişir (Skill Up), bazıları ise gelişmez.
İnsanların statları vardır. Bizim bu statları hesaplayabiliyor olmamız ya da hesaplayamıyor olmamız, insanların kapasitelerinin(stat) olduğu gerçeğini değiştirmez. İnsanların, can havli-adrenalin-ilham gibi bazı noktalardaki patlamalarla, kapasitelerinin üstüne çıktığı (Şanslı zar, başarılı kurtarma atışı gibi) veya basireti bağlanmak-şoka girmek-nutku tutulmak-eli ayağı boşalmak gibi noktalarda, kapasitelerinin altına indiği de doğrudur.
Lütfen unutmayalım, Frp gerçek hayattan esinlenmiş bir sistemdir ve doğru ya da çarpıtılmış olsa da, Frp tanımları, o tanımları icat eden kişilerin hayata bakışlarından ilham almıştır. Tıpkı Van Gogh resimlerindeki gibi, üretici kişi, kendi hissettiğini eserine yansıtır. Ay çiçeklerini o şekilde görmesem de, onlar ay çiçeğidir.