Epey tutarlı olur. Birincisi, yayınlanmış dizi sayısını (hatta yalnızca belirli bir seviyenin üstünde olan dizi sayısını. "hangi seviye?" konusuna girmeyeceğim

), ve "en iyi" denebilecek bir dizi varsa bunun hepsinin arasından sadece bir tanesi olacağını düşünürsek, bir dizinin en iyi dizi
olmama ihtimali olma ihtimalinden kıyaslanamayacak derecede daha yüksektir. Tüm dizileri izlemeden de yapılabilecek en tutarlı yorum, bu gibi bir mantıksal çıkarıma dayalı bir yorum olabilir. Dolayısıyla bütün dizileri izlemeden "bu en iyisi" demekle, bir tanesini izlemeden ona "muhtemelen en iyisi değil" demek aynı şey değil. İkincisi, muhtemelen dediğim için zaten kesinlik de belirtmiyor. Kesin olduğunu düşünüyorum, o ayrı.
Bir de söylediğim gibi, "en iyi dizi" diye bir şey olduğunu düşünmüyorum. "En iyi dizi" diye bir önermenin öznel olmama ihtimali olduğunu da düşünmüyorum. Öte yandan benim önermem öznel değil. En iyi dizi diye bir şeyin tanımlanamayacağını söylüyorum, zira bir dizinin "iyi" olması için belirli kriterler olmakla beraber, bunları sağlayan iki -ya da daha fazla- dizinin hangisinin diğerine üstün olduğu tamamen kişisel zevke kalmış bir durumdur. Aynı yorum en sevdiğim diziye de(bkz: Sherlock) yapılsa aynı tepkiyi verirdim. Benim diziyi sevip sevmememin, ya da izleyip izlememiş olmamın, hatta iyi bir dizi olup olmamasının bile söylediklerimle bağlantısı epey zayıf. İzlememiş olmama rağmen epey iyi bir dizi olduğunu tahmin edebiliyorum.
İroniye gelince, ironiyi severim. O cümlede pek ironi yok aslında, ama severim. İyi bir araç olduğunu düşünüyorum.
Son olarak ben indieraider'ın son yaptığı yorumdan da yola çıkarak ortaya bir hayranlık değil, bir iddia koyduğunu anlıyorum. "2003'te başlayan versiyonu gelmiş, geçmiş ve gelecek en iyi TV dizisidir." cümlesi kesinlik belirten bir önermedir. Eğer amacı bu değilse de yanlış ifade etmiş demektir, ki benim yazılan şeyden yola çıkarak yorum yapmamdan daha doğal bir şey olamaz. Onun ötesinde ne kastettiğini bilmem mümkün değil.
"Sadece yorum olsun diye yapılmış yorum" demek de "boş konuşuyorsun" demektir, ki boş konuşmuyorum. Fikrimi ifade ediyorum. Epey de haklı olduğumu düşünüyorum. Bir tartışma olacaksa da karşımızdakine konuşmuş olmak için konuştuğunu söyleyerek değil, argüman üreterek olması gerekir herhalde. Arkasını doldurmadığınız sürece bu dediğiniz hakarete varan bir söylemdir, ki böyle bir amacınız olmadığını varsayıyorum. Dolayısıyla yazdıklarınıza dikkat etmenizi rica ediyorum.
Not: Umuyorum kimse yanlış anlayıp müdahale etmez, ortada bir kavga durumu yok zira benim baktığım yerden. Böyle tartışmaya girmeyeli de epey olmuş, özlemişim. (:
İkinci not: "Hatta dizinin genç bir hayranı intihar ederek tepkisini gösterdi."
Oha.