(http://www.iletisim.com.tr/images/UserFiles/images/Spot/Orj/B9789754703160.gif)
En sevdiğim distopyanın (Biz) yazarı Zamyatin'in, ülkemizde yayımlanan tüm kitaplarını okumak gibi bir hedefim vardı ve "Mağara" ile başlamaya karar verdim.
Yıllar önce İletişim Yayınları'nın bastığı mini kitaplar dizisinde Zamyatin'in de 5 kitabı bulunuyor. Günümüzde baskıları tükenmiş olan bu kitaplar anca sahaflar aracılığı ile temin edilebiliyor. İletişim'in altın çağı olarak nitelendirdiğim 90'lı yıllarda çıkan bu Yevgeni Zamyatin (ve Stanislaw Lem) eserlerinin tekrar basılma olasılıkları bir hayli düşük olsa da, o minicik umudu koruyorum içimde.
Bu incecik kitapta Zamyatin'in üç adet öyküsü bulunmakta: Mağara, Elektrik ve Leonid Andreyev. Bu üç kısa öykünün hemen öncesinde de, Zamyatin bizlere kısaca hayat öyküsünden bahsediyor.
Öykülere minimum derecede değindim. Kesinlikle yorumlarımdan daha fazlası yatıyor o minik eserlerde. Dört dörtlük yorumlayabilecek bir potansiyele sahip değilim, bu yüzden anca konudan bahsedebildim. Dilerseniz okuyabilirsiniz.
1.Mağara: Metaforlarla dolu bir öykü. Binalar arasındaki yolların dar geçitlere, karanlık binaların buz kaplı kayalara, binaların içindeki evlerin derin oyuklara ve o evlerden birinde yaşayan Martin Martiniç'inse dev bi mamuta dönüştüğü, dönemin Rusya'sını diyaloglarıyla yansıtan bir öykü. Ve Petersburg da haliyle buzlarla kaplı bir diyar olarak çıkıyor karşımıza.
"Işık karanlıktan daha korkunçtu. Işıkta her şey görülüyordu."
2.Elektrik: Çilingir Gamaley'nin sırt ağrısı doruğa ulaşmıştır ve artık baş etmekte zorlanmaktadır. Bir komşusunun, çözümün elektrikte olduğunu söylemesi üzerine Gamaley ertesi sabah evinden çıkar. "Nereye gidiyorsun?" diye soran eşine de, "İyileşmeye," diye yanıt verir.
3.Leonid Andreyev: 1906 yılının boğucu, sıcak bir gününde, Kaysonyeme Parkı'nda yapılan devrim toplantılarından birinde, dönemin önde gelen isimlerinden Leonid Andreyev konuşacaktır. Konuşmasının ardındansa kendisini çok seven bir genç kızla olan diyaloglarını okuyoruz. Bu öykü, mevki sahibi insanlarla sıradan halkı karşı karşıya getirmesi ile bir adım öne çıkıyor.