Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Liman Kenti => Sinema => Konuyu başlatan: Nefertari - 29 Ekim 2008, 10:38:26
-
(http://images.superonline.com/haber/2008/09/13/16982.jpg)
Can Dündar'ın 85 yılı ele aldığı yapıt; Mustafa
Atatürk'ün askeri, siyasi ve insani yönlerini resmi dilin dışına çıkarak anlatma iddiasındaki "Mustafa" filmi bugün Türkiye'de vizyona girecek. 70. ölüm yıldönümünde Atatürk'ü seyirciye yeniden tanıştıracak filmi Can Dündar yazıp yönetti ve müziklerini Goran Bregovic besteledi.
Filmin İstanbul galası, önceki gün Dolmabahçe Sarayı'nda yapıldı.
Can Dündar'ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı, Sabancı'nın katkıları ve NTV-KO'MEDYA ortaklığıyla hazırlanan bu belgeselin galasına filmin özgün müziklerini yapan Goran Bregovic de katıldı ve kısa bir dinleti sundu.
Açılışa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan ve eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt da katıldı.
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Güler Sabancı, Ufuk Uras, Güneri Civaoğlu, Mehmet Ali Birand, İlber Ortaylı, Leyla Umar, Nail Güreli ve Derya Sazak da galaya katılan isimler arasındaydı. Sanat dünyasından ise Yetkin Dikinciler, Gani Müjde, Gencay Gürün, Gülben Ergen, Aysun Kayacı, Levent Üzümcü, Zeki Alasya, Orhan Gencebay, Leman Sam, Sinan Çetin, Mustafa Altıoklar, Nebil Özgentürk, Mustafa Alabora ve Fadik Sevin Atasoy galada hazır bulundu.
Özel belgeler yer aldı
Film için özel izinle açılan Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arşivleri başta olmak üzere, yerli ve yabancı birçok arşivden derlenen Atatürk'ün daha önce görülmemiş fotoğrafları, hatıralarını yazdığı not defterleri, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarından günlüğüne ve elyazmalarına kadar pek çok belge filmde yer alıyor. Bütün bu belgelerle Atatürk'ün kendisini anlattığı bir filme ulaşılıyor.
Çekim ekibi, ciddi bir hazırlık aşamasından sonra Atatürk'ün ayak bastığı Selanik'ten Manastır'a, Şam'dan Berlin'e, Sofya'dan Karlsbad'a kadar her coğrafyaya giderek, doğduğu odadan, öldüğü odaya dek her mekâna girerek onun hayatını yerinde görüntüledi.
Atatürk'ün kendi sesinden çok önemli konuşmalarının yer aldığı "Mustafa"da, kişilik özelliklerini çok net ortaya koyan özel mektuplar oldukça dikkat çekiyor.
Yeni kuşağın okulda öğrendiği klasik bilgilerden ve eski, siyah beyaz görüntülerden sıkılmış olacakları varsayımıyla filmde samimi bir dil ve modern animasyon teknikleri kullanılıyor.
-
Müziklerini Goran Bregovic yapmış. Yönetmen Can Dündar. Koşa koşa gitmek istediğim bi film galiba. Ve yapıcam bunu sanırım.
-
o kdr da hevesli olmayın :) Atatürk'ü çaktırmadan kötülemeyi çok güzel başarmış adam..Can Dündar bu filmiyle bugüne kadarki gözümde olan imajını kaybetti..
-
ilk çıktığı gün izledim gerçekten müthişti yaa
-
o kdr da hevesli olmayın :) Atatürk'ü çaktırmadan kötülemeyi çok güzel başarmış adam..Can Dündar bu filmiyle bugüne kadarki gözümde olan imajını kaybetti..
Gittim ben biliyor musun? Sırf doğru mu diye bayıldım paramı.Haklısın katılıyorum yaş tahtaya basmış kanımca.
-
Biraz örnek verebilir misiniz? Kötüleme derken neyi amaçlamış. Fanatik severlerinden biri olarak Can Dündar'ın Atatürk lehine bir şeyler yapması akıl alıcı değil.
-
Can Dündar gerçekten de en fanatik kişilerden biridir belki de Atatürk'ü sevme konusunda, niye kötülemeyi amaçlasın anlamadım. Belki de o sizin kötüleme dediğiniz şey ona göre kötüleme değil de gayet normal bir şeydir, sonuçta kötü-iyi göreceli kavramlardır.
-
Yorumlar üzerine bir yorum..
Bir "insan"ı sevmek idol olarak görmek nedir? Görüşlerine fikirlerine sahip çıkmak, yapıtlarına saygı duymak ve devamını sağlamak nedir?
Bu film üzerine halkın yaptığı yorumlara dikkat ediyorum da, bu soruların cevabına halkımız "Tanrılaştırmak" demiş. Atatürk'ü tanrılaştırarak ideallerine erişemezsiniz, konuyu tek yönlü düşünerek mükemmele ulaşamazsınız. Bu filmde anlatılanlar Can Dündar'ın günlerdir söylediği gibi, objektif yaklaşıldığı takdirde Atatürk'ün daha çok araştırılmasını sağlayacak, daha çok sevilmesine sebep olacaktır. Bunu gören at gözlüğü takmış gençler, azıcık sakin olun yav.
Edit: Can Dündar'ı yıllardır tanıyoruz, 3 aya kadar kaç kişi kötülüyordu?
-
Dayanamayıp yorumumu yazacağım...
Onu bunu bilmiyorum... Daha izlemedim de filmi ama şunu biliyorum ki Ata hakkında "Kurtuluş Savaşı'nı başlattı ve Cumhuriyeti kurup yenilikler getirdi"den başka hiçbir bilgisi bulunmayan kişilerin bu filmde görecekleri: "içkici, kadın düşkünü" bir Ata... Bizzat bu yorumu bizim okuldaki bir öğrenci müsvettesinden duydum... Bu tür hassas konularda bu kadar objektif yaklaşılmamalı sonuçta bizim bugüne kadar en çok şeref duyduğumuz insan söz konusu burada, biraz daha yakın biraz daha duygusal bakılmalı... Bakın Amerikalılara Vietnamla ilgili filmlere bakın öyle olmamalarına rağmen nasıl kendilerini mağdur gösteriyorlar, Hollywood'daki her filmin içinde bir reklamları, bayrakları, milli renkleri var... (bkz. çok sevdiğim Spiderman, Batman, Superman, Ironman, vs vs) Ve evet sırf gözlerimle görebilmek için bu filme gideceğim...
-
Pazar günü sınıfça gidicez.İzlemedim dediğim gibi ama nedense Can Dündar'ın bu kadar araştırma yaptığı,çaba harcadığı bi filmde,hele hele Atatürk'ü kötüleyeceğini hiç sanmıyorum.Gidip izlicem kendi fikrimi edinmek için.Müziği de harika bu arada.
-
o zmn şöle diyelim: kötülemek değil ama eksik bilgi vermeden dolayı cahil insanların yada işine öyle gelen insanların Atatürk'e dil uzatma hakkı bulabileceğinden dolayı olan bir endişe benimki.
-
Yorum üzerine yorumu bırakayım henüz çıktığım film üzerine yorum yapayım.
Öncelikle şunu belirtiyim eleştirilerin filmle uzaktan yakından bir alakası yok(diktatör olayı dışında). Ayrıca, film beklentilerimi pek karşılamadı. Bu kadar basit ve sert yorumlar yapılınca ben gözümde büyütmüştüm filmi, o kadar reklamdan sonra. Ancak büyütülecek kadar farklı bir şeyini anlatmıyor Atatürk'ün, bilemiyorum belki bizim gibi Atatürk'ü zaten araştıran insanlara böyle gelmiş olabilir ama daha fazla bilinmeyen açıklamasını beklerdim.
Hiç mi olumlu yönü yok, tabiki var. Mustafa'nın iç dünyasını yansıtmaya çalışmış Can Dündar kısmen de başarılı olmuş. Yaptığı devrimleri ne şartlar altında neler hissederek yaptığını anlamak bakımından, agresif militarist Atatürkçülere karşı başarılı bir yapım olmuş. Atatürk'ün insani acizliklerinden de ir kaçı var bu bakımdan da başarılı.
Atatürk'ün bizden saklanan (özellikle İslam-Sosyalizm sözü) ufak bilgilerini görmek açısından başarılı bulduğum film, keskin geçişleriyle eksik kalmış, değerlendirirsem 7/10.
Yine de Can Dündar çok cesur ve "gerekli" bir iş yapmış, daha şimdiden topladığı tepkilerle bir karşı-film hareketlerini ya da daha iyisini yapabilirim hareketlerini tetikledi. Atatürk'ün anlaşılmasında %100 katkısı olacak zekice bir film.
-
Mustafa hakkında bi sürü yorum yapıldı genelde olumsuz yönde oldu bunlar..
Öncelikle Atatürk filmde eğlenceye çok düşkün,son yıllarını sürekli içki masalarında geçirmiş,çok diktatör,sürekli ağlayan psikolojik sorunları olan bri gbi gsterilmiş.Ben gidemedim hala o yüzden bunlar ne kadar doğru bilemem ama Atatürk hiçde hoş gösterilmemiş filmde.Açıkcası sarı zeybek gibi muhteşem bi eserden sonra Can Dündar'dan böyle birşey beklemezdim.
-
Ben gidemedim hala o yüzden bunlar ne kadar doğru bilemem ama Atatürk hiçde hoş gösterilmemiş filmde.
İşte en önemli nokta. Ne kadar kolay eleştirmek, anlamadan, bilmeden. Üzülüyorum doğrusu böyle bir durumda. Ben de eleştirdim, ama izlemiştim, izlemeden yaptığımız yorum ancak yorumlar üzerine olabilir. Diğerine hakkımız olduğunu sanmıyorum.
-
Amras Ringeril, her dediğine katıLıyorum sanırım..
fiLmi görmeden önce o kadar cok eLeştiriyi dinLedim ki, fiLme neredeyse bi nefretLe girdim, her ne kadar can dündar ın Atatürk'ümüze karşıt bir fiLm çevirmeyeceğini düşünsem de didik didik etmek üzere girdim fiLme..
evet, Atatürk ün içki düşkünü oLduğu söyLeniyor, peki bunu biLmeyen var mıydı sanki? hangi üLkede bu derece büyük bir devLet adamının içkisi, zaafLarı hor görüLebiLir ki? heLaL oLsun atama..
Can Dündar gerçekten obJektif yakLaşmış, gayet güzeL bir fiLm yaratmış.. açıkçası fiLm bizLer için biraz eksik kaLmış ama oLsun,üLkece içinde buLunduğumuz durumda bu biLe büyük bir başarı bence..
biriLerine çamur atmak isteyen kişiLer de Atatürk hakkında iLeri geri konuşası geLen, o canı sıkıLan insancıkLar da bu fiLmden istediği anLamı çıkartır tabi..
kısacası ben fiLmi beğendim ve o ağır eLeştiriLeri gereksiz buLuyorum.. fiLm için yapıLacak en doğru eLeştiri, Atatürk ün biraz yüzeyseL eLe aLınmış oLması oLabiLir sanırım.. Aman oLsun bu da yeter, Türk insanına Atatürk ü tanıtacak, sevdirecek her türLü yapıta ihtiyacımız var bu dönemde...
ekLeme= fiLmi görmeyip de yorum yetiştirmek cok anLamsız.. ayrıca anday bu konuyu konuşmuştuk ve üstüne bu yorumu atmış oLmanı bekLemezdim, izLemeden..
-
ben bu filmi deyimi yerindeyse aylarca beklemiştim
ADD üyesiyim ve derneğimiz bizi yazın ortalarında mail atarak bilgilendirmişti
Can Dündarın ne tarz bir insan olduğunu bildiklerinden ve daha önce yapmış oldukları işlerden(belgesellerden ve kitaplardan) dolayı derneğin genel merkezi aman bu filme gidin bakın müziklerini Goran Bregoviç yapıyor vs diye epey reklamını yaptılar.
ve film 29 ekimde vizyona girdi
gerek ADD olsun gerek ADTler olsun ve ya diğer sivil toplum kuruluşları misal BKK sinema salonlarını full kapatarak gittiler ilk gün bu filme
çok istememe rağmen 29 ekimde değil, 1 gün sonra 30 ekimde gidebildim bu filme
aslında 1 aya yakın zaman geçmiş o yuzden yanlış hatırladığım yerler olursa düzeltirsiniz
tek bir kelimeyle özetlersem:"beğendim."Can Dündardan beklediğim neyse 3 aşağı 5 yukarı önüme geldi
insanların Atatürkü yok içki içen kadın düşkünü biri olarak göstermiş lafına hayretler içinde kaldım, hatta bazen öyle abartılı eleştiriler okuyorum ki diyorum ki acaba aynı filme mi gittik bu eleştiriyi yapanlarla...
hepimiz az çok Atatürkün rakıya olan düşkünlüğünü biliyoruz
ama düşkünlük derken bunu kadehler dolusu olarak algılamayın
Çankayada onun sofrasına defalarca konuk olan dostları hep aynı seyi anlatır
akşamın ilk saatlerinden sabah şafak sökene kadar devam sofralarda Atatürkün içtiği rakı 1 bilemediniz 2 kadehtir.
Gelelim demişler ki Atatürk yalnız, despot, diktatör biri olarak gösterilmiş
bakın arkadaşlar büyük adamlar, yüzyıla yön veren dahiler asla yaşadıkları dönemde anlaşılmazlar, çünkü fikirleri o dönem için, kaba bir tabir olacak ama, bi kaç beden büyüktür
hoş ben Atatürkün bu dönemde bile tam olarak anlaşıldığını düşünmüyorum
hatırlayın eskiden dünya dönüyor diyen bilim adamlarını, yüzyılın en buyuk tezlerini ortaya atan insanları ölüme mahkum ettiler.neden peki...
onların fikirleri ancak yılllar sonra anlaşıldı
Ayrıca Sarı Zeybek belgeselini izleyenler ve ya kitabı okuyanlar bilir
ki bu anlatacağım anı Hasan Rıza Soyak'ın Hatıraları Kitabında da var
Atatürk ölümüne yaklaşık 2 sene kala Hasan Rızaya kendi ağzından ne kadar yalnız olduğunu anlatıyor.sofradaki insanların bile hep aynı olduğunu, gündüz herkesin kendi işlerini yaptığını onun yapacak bi iş bulamadığını söylüyor.ki zaten son yıllarında Atatürk genellikle TDK ve TTK çalışmalarıyla ilgilenmiştir.
ve Can Dündar buraya kendi yorumunu eklemişti
ve belkide "kafesteki aslan"ı aslan sütüne iten nedenler bunlardı diye
sunuda biliyoruz ki Atatürkün en yakınları başta Kazım Karabekir, Dr Adnan Adıvar, Ali Fuat Cebesoy, yanılmıyorsam 1926 suiskatinde Atatürke suikast düzenleyen örgütün içinde yargılandılar
son dönemlere yaşanan Atatürk-İnönünü kavgasınıda biliyoruz ki bununda en güzel özeti yine Can Dündar imzalı Sarı Zeybekte mevcut
zaten o dönemlerde çekilmiş Atatürk fotoğraflarına bakarsanız ne kadar kalabalık içinde olursa olsun Atatürkün gözleri hep uzaklarda kendini oraya ait hissetmiyor
bakın gene az bilinen bir durum: Atatürk zaman zaman köşkteki protokolden sıkılınca, onu tanımayan insanların olduğu Rum meyhanelerine gizlice kaçar orda eğlenirdi ta ki yaverleri onu bulana kadar...(ki bu Cumhuriyet filminde biraz daha farklı anlatıldı, Atatürk Afet İnanla birlikte balıkçıların yanına gidiyor orda rakı balık muhabbeti yaparken, yaverleri ve korumaları gelip onları buluyor.)
bir de Atatürk diktatör gösterilmiş iddiaları var bunu zaten son derece komik ve absürd buldum bunu söyleyen bir kişi bile açıklayamadı bu filmin neresinde vardı diye sorduğum zaman
gerçekten aramızda öyle düşünenler varsa lütfen bana açıklasınlar bu filmin neresinde vardı?
sonra en çok eleştiri alan konuda su
Atatürk okula ilk başladığı dönemlerde, din ile eğitim veriliyor tabi ki, suan ismini hatırlayamadığım bir hocadan ağzından burnundan kan gelecek sekilde dayak yiyor ve o şekilde okuldan ayrılıyor bu da sonra Atatürkün askeri hayatına başlamasına ufak bi vesile oluyor.filmde devrimler anlatılırken medreseler kapatıldı dendikten sonra Atatürk hoca X ten bu sekilde intikamını almıştı gb bir cümle kuruluyor(ki Can Dündar keşke bu cümleyi koymasaydım çok yanlış taraflara çekildi dedi)
bu cümleyi tamamen tersten yorumlayanlar söyle dediler:vay efendim bu nasıl olur Atatürk medreselerin kapatırken, laik sistemin altyapısını oluşturuken intikam duygusuyla mı hareket etti.
size de komik geliyor değil mi onca devrim, ki devrimlerin temelini laiklik oluşturur, sırf bağnaz bi adamdan intikam almak uğruna mı yapıldı
dünyanın en ahmak insanı bile yadaen hırslı insanı bile böyle bişey yapmazken biz yüzyılın dahisi Mustafa Kemalden bahsediyoruz
bu filmi beğenmeyenler benim düşünceme göre Atatürkü tanrılaştıran, putlaştıran insanlar maalesef.Burda bize gösterilmeye çalışılan Atatürk de senin benim gb bir insandı o sadece insanın gücüne inandı ve başkalarının hayal bile edemeyeceği seyleri 15 yıl içinde yaptı, ömrü yetse kimbilir daha neler yapacaktı...
bi yerde okumuştum çok hoşuma gitmişti cümle tam olarak söyle:Atatürk insan üstü değildi aksine "O" tam bir insandı.
Ayrıca Atatürkün bunla ilgili bi vecizesi de vardır:"Bana olağanüstülük yüklemeyin, benim tek olağan üstülüğüm Türk olarak dünyaya gelmemdedir."
sonra bu filmde Atatürkün aşklarını görüyoruz. gene bu konuya Atatürkün bi anısını aktarmak istiyorum.bi davette bi hanım konuk soruyor.paşam siz hiç sevdiniz mi diye.Atatürk de aynen söyle cevap veriyor:"Hanım efendi askeriz diye bizim kalbimiz yok mu sandınız?"
sanırım bu anı yorum için diyecek pek de bişey bırakmıyor bana
ben kendi adıma konuşayım Atatürkle Corrinin mektuplarını seyrederken yüzüme bi tebessüm yerleşti çünkü çok bilmediğim bi konuydu bu.mektup direk beyaz perdeye Atatürkün ve Corrinin el yazılarıyla yansıdı
bu belgeler ilk kez bu film için açığa çıkarıldı
benim epey geniş bi arşivim vardır Atatürkle ilgili, ancak bazı fotoğrafları inanın ilk kez filmde gördüm
biz Atatürkün hep Çanakkele Zaferinden sonraki hayatını öğrendik bu film sayesinde daha önceki hayatında da bilmediğimiz noktalar açığa çıkıyor, karga kovalaması dışında tabiki...
film müziklerine zaten tek laf eden taş olur olağan üstü müziklerdi ki bi ekleme yapayım "Mustafa Film Müzikleri" albumu çıktı bile...
çok uzun yazdığımın farkındayım ama sunuda eklemek istiyorum son olarak
maalesef bizim ülkemizdeki insanlar kadar birbirinden etkilenen insan topluluğuna dünyanın başka hiçbiyerinde rastlanmaz
bi film olsun yada bi kitap hiç reklamı yapılmasa bile misal babam ve oğlum kulaktan kulağa yayılarak insanlara duyruluyor
bu yuzden herkes birbirinin fikriyle düşünüyor yada etkileniyor
bu film için 3 5 kişi çıkıp kötü Atatürkü söyle göstermiş böyle yapmış dedi ya bizim insamız da maalesef filme bu önyargıyla gitti ve sonuc olarak çoğunluğa uydu beğenmeden çıktı salondan
ilk gün haberlede seyrettinizmi bilmiyorum filmden her çıkan ağlıyordu ama 2. gun insanlar birbirinin düşüncelerinden etkilendi ve beğenmeyen bi grup sayesinde filmin adı kötüye çıktı
bilmem izledinizmi 2 yada 3 hafta önce Can Dündar filmi konuşmak üzere Genc Bakışa konuktu.orda bi kız öğrenci aynen söyle dedi 2 kere gittim bu filme ilk gittiğimde beğendim 2. de beğenmedim.Can Dündar da söyle cevap verdi:İlkinde kendin izledin, 2.sinde insanların düşüncelerinden etkilendin
bilmem başka sey söylemeye gerek var mı?
Can Dündara çok üzülüyorum, böylesine emek verdiği bir yapıt haksız yere yerden yere vuruluyor.ki bu adamın ne olduğunu hepimiz biliyoruz.film vizyona girmeden 1 gun önce Can Dündar hakkında bu tarz seyler söyleneceğini bilseydeniz asla inanmazdınız değil mi, aksine güler geçerdiniz.
Ben büyük üstada sonsuz teşekkür ediyorum, herşeyden önce Atatürkü anlatan bir film yoktu o boşluğu doldurduğu için.Bir gün Atatürkü çok tanımayan birisi gelirse nasıl bi "insan"dı derse ona sadece bu filmi veririm izlemesi için...
uzun yazdığımın farkındayım.yazdıklarımı sonuna kadar okuma azmi gösterenleri hakkaten tebrik ediyorum
ama bu filmle ilgili çok hassasım bu yazdıklarım bile benim için asla ve asla yeterli değil.
son sözüm izlemeyenlere, gidin kendi gözünüzle görün Mustafa'yı ama salona girerken önyargılarınızı salonun kapısında bırakmayı unutmayın ;)
-
Atatürk insan üstü değildi aksine "O" tam bir insandı.
Bu söz filmin ana konusu sanırım. SiYaH'ın yazısını okuma sabrı gösterenler de anlayacaklardaki "Mustafa" filmi Atatürk'ü kötüleme değil, tanrılaştırılmış kişilere karşı gerçeğin aynasıydı. Teşekkürler Gülizar, gerçekleri çekinmeden yazdığın için.
-
Güzel açıklamış SiYaH teşekkürler. Sadece bir noktaya katılmıyorum, o da şu diktatör meselesi. Can Dündar'ın bunu haklı olarak düşündüğünü ama koymaktan çekindiğini düşünüyorum ben. Dönemin şartları ve senin bahsettiğin gibi süikastler, isyanlar genç bir cumhuriyette bu denli oldukça o ülkenin başındaki insanın diktatör olmaması beklenemez bana göre. Başkaları ne düşünür bilemiyorum.
-
Güzel açıklamış SiYaH teşekkürler. Sadece bir noktaya katılmıyorum, o da şu diktatör meselesi. Can Dündar'ın bunu haklı olarak düşündüğünü ama koymaktan çekindiğini düşünüyorum ben. Dönemin şartları ve senin bahsettiğin gibi süikastler, isyanlar genç bir cumhuriyette bu denli oldukça o ülkenin başındaki insanın diktatör olmaması beklenemez bana göre. Başkaları ne düşünür bilemiyorum.
ama o dönem şartları için gerekenler buydu
mesela İstiklal Mahkemelerinde cumhuriyete ve devrimlere başkaldıranlar halkı kışkırtanlar asıldı
yalnız su nokta önemli eleştirmek ayrı sey başkaldırmak, isyan çıkarmak aynı sey
Atatürkün bi anısını aktarmak istiyorum bu konuyla ilgili
bir Türk gazeteci Atatürke soruyor:
-Paşam, senin için diktatör diyorlar ne diyorsun?
Atatürk gayet sakin söyle cevap veriyor:
-Çocuk, ben diktatör olsaydım, sen şimdi bana bu soruyu soramazdın
e bu anı bize yorum sansı bırakmıyor bence ;)
-
Diktatör kelimesini örneklerine göre irdeliyorsunuz. Örnekleri diktatör kelimesine göre irdelemek gerekirken. Eğer bir lider kararlarını sorgulatmadan geçiriyorsa, isyanlara açık kapı bırakmıyorsa, 15 yıl başta kalıyorsa bana göre diktatördür.
Ancak kötü olarak algılamayabiliriz demek istiyorum. Diktatör deyince hemen akla Mussolini, Hitler geliyor ona göre değerlendiriyoruz Mustafa Kemal'i. Ancak senin de belirttiğin gibi, Mustafa Kemal dönemin şartları içerisinde düşüncelerini başarıyla sonuçlandırabilmek için, Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine getirebilmek için böyle olmak zorundaydı. 15 yıla onca devrimi sığdırmak için başka bir şey olamazdınız. Bu şartlar altında Atatürk'ün diktatörlüğü kabul edilebilir derim.