"Eğer kimse size inanmıyorsa, siz bir tanrı mısınız?"
“Amerikan Tanrıları gibi hayranları etkileyen ve okurların, kitaptaki sözlerden dövme yaptırdığı bir eseri uyarladığınızda, ekibinizi iyi seçmelisiniz; hayranları hayal kırıklığına uğratmak istemezsiniz. Ekip hakkında en çok sevdiğim şey ise onların da başından beri birer Amerikan Tanrıları hayranı olmaları. Henüz Bryan Fuller ve Michael Green’in dövmelerini kontrol etmedim ama eğer o dövmelerden birine sahiplerse şaşırmam. Fremantle’dekiler, sırt çantalarının diplerinde bir Amerikan Tanrıları kopyası bulunduran insanlardır. Starz’dakiler ise kesinlikle kitap çıktığından beri Gölge, Çarşamba ve Laura’ya bir ev vermek istiyorlardır. Hikayeyi seyircinin baş edebileceği kadar geniş kapsamlı hale getireceklerini görmek için sabırsızlanıyorum.”
“Neil Gaiman içi kutsal oyuncak kutularının en kutsalını ’Amerikan Tanrıları’ ile yarattı ve içini her türlü sihirli şeyle doldurdu; eski tanrılardan yeni tanrılara kadar. Michael Green ve ben bu kutuyu ağzına kadar açmak ve cennetin ve dünyanın fantastik titanlarını ve Neil’in üretken hayal gücünü serbest bırakmak için heyecanlanıyoruz.”
Dizi iki sezondan fazla olacaksa senaryo kitaptan ayrılabilir. Bakalım ne yapacaklar.
İlk bölümü izleyen oldu mu? Kitaba oldukça bağlı ve başarılı buldum ben ilk bölümü.
İtiraf ediyorum Neil Gaiman pek sevmem, ne kadar şans versem de kendime ve ona tutmadı aşımız. İthaki'nin yenilenmiş Sandman'ını okuyorum ve çizgi roman işi bana göre değil diyorum. Amerikan Tanrıları kitabını İthaki ilk bastığında seneler önce okumuş ve tam yarısında bırakmıştım bir daha da kapağı açıp bakmadım, büyük heveslerim vardı. Dizi de izleyen biri değilim ilk 3 bölümü izleyip kararımı veririm, beklentim sıfır.
Gaiman'ın Terry Pratchet, Douglas Adams gibi isimlerle yanyana gelebilmesine de hayret ederim kendimce...
not: Mirrormask filmini çok severim, bir de Caroline filmini, bu işlerde sinematografi olarak yazarın ne kadar etkisi var bilemiyorum.