önüme bir baktım Ayı aniden :''imdaaaaaat!!''
Güneşli bir gün.Ailemle birlikte piknik yapıcağız.Yolda giderken birden karşıma köpek çıktı.Aniden üstüme atlıcaktı ki ,kafasına elimdeki Pet şişeyi fırlattım.Köpek bu sefer daha fazla sinirlendi.Sivri ve keskin dişlerini çıkartarak çok feci halde havladı.Korkumdan ne yapacağımı şaşırdım.Bu sırada ailem Piknik yapmak için yer arıyorlardı.Yerde bir sopa gördüm , onla vurmayı denicektim.Ardından bir batım tüm köpek sürüsü başıma dikilmiş patavaksızca duruyorlardı.Ne yapacağımı şaşırdım.Tek şansım kaçmaktı.Koşuyordum hemde çok hızlı ,köpeklerin hızının 20 katı kadar koşuyordum.Sonra köpekleri atlattım nihayet derken ,önüme bir baktım Ayı aniden :''imdaaaaaat!!''diye bağırdım.Babam hemen koştu ve av tüfeğiyle vurdu.Eve dönerken tek şu cümleyi söledim:''Bir daha Piknik sırasında yer ararken birlikte arayalım.' diyerekten eve gittik...
Unutmucaklar arasında yer alıyor bu anılarım.
14 yaşında olan bazı üyelerimiz kusursuz denebilecek bir Türkçe ile harika incelemeler yapıyor. 16 yaşında bazı üyelerimiz de 9 yaşındaymış gibi davranıyor. Sirk gibiyiz :)
Ay canım vah vah, çok üzüldüm.[/spoiler]
Bir insan kötü yazabilir veya sizin kadar usta olmayabilir yada bu konuyu açan kişi şaka yapıyor da olabilir. Yinede iyi niyetle düşünüp bunun üyenin ilk denemesi olduğunu düşünürsek, bu başlık altında incitici, küçük düşürücü ve alay ederek ders vermeye çalışan herkese yazıklar olsun diyorum. Bir başkasının 14'ünde güzel kompozisyon yazması başka birisinin yazamamasını aşağılayıcı hale getirmez.
Her insanın eksiği vardır ve zaman içinde düzelir, kimse doğuştan mükemmel değildir. Sanırım zaman içerisinde insanlar nereden geldiklerini veya kendilerinin ne halde olduklarını unutup böyle davranıyorlar. Birisine bir şey katmak istiyorsanız onunla dalga geçmeyin, ona doğru yolu gösterin.
Bu yorumu sadece "Thought"u korumak için değil, genel olarak içinde bulunduğunuz hali aksettirmek için yazdım.
Merhabalar.
Bir hayli kısa bir yazı olsa da, ilk yazılarınız olduğunu tahmin ediyorum ve bu konuya çok takılmıyorum. Sonuçta önemli olan uzunluk değil, işlev. Yazınızda en çok dikkatimi çeken şey, yazım yanlışlarınız oldu. Bunu da tecrübesizliğinize bağlıyorum. Yeni bir yazı yazıyor olmanın verdiği heyecanla, temel Türkçe kuralları unutulabilir elbette.
Kurgu konusunda, gerçekten çok başarılıydı. Bir ara öleceksiniz sandım, aklım çıktı. Neyse ki babanız pikniğe tüfekle gelmiş ve bu trajedi potansiyeli yüksek anı, heyecan yüklü bir hikayeye dönüşmüş.
Yaşadıklarınız, hayal gücünüz ya da ikisinin karışımı... Bu tarz yazmaya devam edin. Ellerinize sağlık.
Yazın kötü olmuş ama yine de devam et derim. Sana saldıran "itleri" de boşver. İtler hep saldırır boş boş.
Şimdiiii nerden başlasak bilemedim. Profilinizde 16 yaşınızda olduğunuz yazıyor ve ilkokula 6-7 yaşlarında başlandığı düşünüşürse en az bir 10 senelik eğitim hayatınız olmuştur diye düşünüyorum. Eğer olmadıysa bundan sonra yazacaklarımı dikkate almayın.
Sizin yaşınızda bireylerin bu kadar berbat Türkçe, noktalama ve anlatım kullanmalarını aklım zor alıyor. Biraz gerizekalıyım sanırım. Kendi düşünceme göre hayatında en az bir adet kitap okumuş biri (bu kitap cin ali serisi olsa bile) noktalamaların nasıl yapıldığını görerek öğrenir öğrenmese bile ezberler. Diğer milyonlarca yazım yanlışına ve anlattığınız hikayenin neredeyse hiç bir değeri olmamasına değinmeden önce başlığınıza değineyim ve diğerlerini es geçeyim. Başlığınızda ne anlatmak istiyorsunuz o bile anlaşılmıyor çünkü.
'Köpeklerin saldırı ve benim çektiğim acılar..' cümlesi her açıdan saçma bir cümle. İki nokta yanyana Türkçede yoktur bir kere bunda anlaşalım. İkinci olarak köpeklerin saldırısı diyecektiniz sanırım ve üçüncü olarak hikayenizi ne kadar zorlansam da okudum. Ne acısı çekmişsiniz ki?
Ha bu arada teşekkür ettiğiniz 10 kişiden 9'u sizinle dalga geçiyor. Ne güzel anılarınız varmış demiyor size. Türkçeyi az daha öğrenseydiniz ironi kelimesini de anlamış olacaktınız. Böylece sizle dalga geçenlere teşekkür etmeyecektiniz...
hafiz basligi cok gec fark ettim ama sana hemen hayatini degistirecek bir taktik veriyorum bir daha sokakta itten kopekten tirsmayacaksin.
ders 1;
eline iki adet sopa al boyle kalinindan can yakanindan olsun, birini omzuna at digerini onunde tut. canini sikan kopegin yanina git ve onunde tuttugun sopayi kopegin agzina ver, kopek onu isiricak ve basini saga sola sallicak. iste burada omzunda tuttugun sopa ile kopegin kafasina kafasina koyacaksin bak bir daha o kopek kasina cikabiliyor mu?
ders 2;
bu biraz pratik gerektiren bisi oluyor ama ilk dersi basariyla tamamlayip bir iki seferde uyguladinsa bunu becerebilirsin. kopek karsina cikti havlamaya basladi sakin arkana donup kacmiyor kopegin uzerine gidiyorsun ve yuzune bir tekme koyuyorsun. ayaginin ucuyla degil ust tarafiyla cene altina ya da yandan vurursan daha etkili olur.
ders 3;
ultimate denilen olay bu oluyor ve becerebilmek her baba yigidin harci degildir. kopek uzerine dogru kosmaya basladiysa hemen dizlerini bukup hedef kucultuyorsun artik hangi kolun yumruk atmakta daha gucluyse o kolunu geriye dogru cekip ustune kosan kopege vurabilecegin kadar sert bir yumruk atiyorsun. zaten bir kopege yumruk atabilirsen bir daha kopeklerden tirsmazsin. tek dez avantaji bazen kopegin disine denk gelen yumrugunun uzeri ciziliyor ve kuduz asisi yaptirman gerekebiliyor. bazen kopegin disi kiriliyor ve yine kuduz asisi yaptirman gerekebiliyor.
ek ders;
askerde kopekleri egiten bir komutan gormustum adam bildigin deliydi ben kopege yumruk atabiliyorum kopekten tirsmam derken o adami gordum hafiz buyuksun dedim.
yapabiliyorsan sen kopegi isir.