Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Yolgeçen Hanı => Genel Kültür => Konuyu başlatan: LordKunduz - 25 Eylül 2011, 22:08:33

Başlık: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: LordKunduz - 25 Eylül 2011, 22:08:33
    Yaz tatilinin gelmesi ve yazılı, okul ve dersane koşuşturmasının bitmesi ile uzun süredir okumak istediğiniz fantastik kitapları sonunda okuma fırsatı buldunuz. Tüm yazı bunları okuyarak geçirdiniz ve malesef tatil bitti, okul başladı ve okuma listenizde okunmayı bekleyen daha birçok kitap var. Tam bunlardan birine başlamışken hoca eski bir klasik kitabı söylüyor ve bunu okuyup bitiriceksiniz yazılıda bu kitaptan soracam bak dedi  >:( İşte şimdi işin rengi değişti. Hocanın zevki ile bizim zevkimiz birmi. O klasik seviyor diye bizde mi klasik seviceğiz? Biz ona 'haftaya kadar yüzüklerin efendisini bitir yazılı yapcam bak!'
desek hoşuna gidermi acaba. Neden şu okul döneminde canımızın istediği kitapları okuma özgürlüğümüz yok ki? Ben zorla okutulan bir kitabın insana hiçbir faydası olmayacağını düşünüyorum. Bence bir insan kitabını kendi beğenip okumalı. Eğer hocanın söylediği kitabı beğeneceksek bile hoca zorladığı için o kitaptan nefret ederiz ve bu kitabın bize hiçbir faydası olmaz. Ayrıca fantastik kitapları edebi eser olarak saymayan edebiyatçıları da kınıyorum Bu fantastik kitaplar 1 günde kendiliğinden ortaya çıkmıyor! Fantastik edebiyatta edebiyattır!
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: grikunduz - 26 Eylül 2011, 00:05:20
Spoiler: Göster
Tamamen öznel bir yorumdur.
Spoiler: Göster
Ve ilerleyen paragraflardaki genç kızların kendilerini kahramanın yerine koyduğu gerçeğini farkeden ben değilim. Şu anda adını hatırlamadığım bir rıhtım yazarıdır. Adını hatırlamadığım için o kişiden içtenlikle özür diliyorum


Bir çok Edebiyat hocası dediğiniz gibi Fantastik edebiyattan nefret eder. Aslında bunun nedeni bilinçaltındaki bir duygudur(en azından benim kanım bu yönde). Biz neden Twilight hayranlarından gıcık alırız, çünkü bugüne kadar biz herşeyimizi fantastiğe verdik ve bu kitapları okuduk.

Gün geldi boğazımızdan kestik gidip kitap aldık. Gün geldi bu kitaplar için ailemizle kavga ettik.  Bunlar olduğu sırada sınıftaki favori öğrenci grubu
Spoiler: Göster
genelde lisede(ortaokulda da görülür) bu gruptaki öğrenciler akılsız aynı zamanda da biraz hafifmeşrep(sürekli kikirdeyenler) takılan kızlardan ve cool aynı zamanda da asi takılan erkeklerden oluştuğunu hepimiz az çok biliriz.

hep bizimle alay etti. Bizi ciddiye almadı. Tabi onlar bizi ittikçe biz daha çok sarıldık bu eserlere ve devam ettik okumaya.

Günün birinde kadının biri çıktı, bizim her şeyimizi verdiğimiz bu eserlerin içine ederek bir eser yazdı. Tabi bunu okuyan genç kızlar kendilerini kahramanın yerine koyup paylaşılmaz hissettiler ve bu kitaba bağlandılar. Aynı zamanda bu kızlara yaranmak veya bunlarla konuşacak bir ortak konu isteyen erkekler de okudular ve bir anda kitap trend oldu. Herkes okuyor ve bu herkes fantastikçi olarak adlandırıyordu kendisini. Asi gençler artık fantastik okuyan asi gençlerdi. Tabi bizim değer verdiğimiz böyle bir olguya, bu basit insanların, bu konuda hiç bir şey feda etmeyen insanların öylece kendini bizden saymaya başlaması bizi tamamıyla çileden çıkarttı. Ve bu kitaptanda okurundan da nefret ettirdi.

İşte bu olayın aynısı edebiyatçılara da oldu. Onlar yıllarını verdiler bir entellektüel seviyesine ulaştılar. Paralarını kestiler aç gezdiler. İki şiirlerini yayınlatmak için onurlarını ortaya koyacak seviyeye geldiler. Ve bir anda biz çıktık ve deli gibi kitap okumaya başladık. Onların hayatlarını koydukları bu davaya biz bir anda girdik. Ve onlarla yarışmaya başladık. Bu yüzden fantastikden nefret ettiler.

Evet nasıl Twilight okurları fantastik dalında bizden aşağıdalarsa bizde Edebiyat hocalarından, yada daha genel konuşmak gerekirse 30 yaş üstü entellektüellerden edebiyatta aşağıdayız. Ama ne tivaylaytçılar, nede biz bunu hiçbir zaman resmi olarak kabul etmedik. Buda bir diğer grubu doğal olarak alt eserden nefret etmeye itti.

Benim düşüncem bu yöndedir
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Legend - 26 Eylül 2011, 00:56:41
Bende böyle düşündüm hep.Biz eski toprak edebiyatçılarımızın Ey sevgililerinin narin yüreğine bir elf oku fırlattık,bir cüce baltası,bir ork mızrağı sapladık,Sade kitaplarımızda hükmü geçen tanrılarımızla üstlerine lanet yağdırdık.

Onlarda ne yaptılar,sevgilileri adına feryat ettiler,oktan,baltadan,mızraktan nefret ettiler.Onlar sevgilileri için neler yapmışlardı,bizse sapladığımız baltanın arkasında elimiz yüzümüz kanlı bir halde;"Merhaba biz de edebiyatız." dedik.

Kendilerini bizden ayrı tutan sevgili edebiyatçısı hocalarımızda bize malum küfrü bastı.

Yıllar geçti ve ve kendi ektiğimizi biçerek aynı küfrü bastık.Ne yaptık? Cool kıyafetlerine "koyun kanı" damlamış,kudretli cücelerimizle öpüşen, madenlerde vırd vırd koca kafa edvırd'a ve türevlerine ve sevenlerine ve grikunduz'un bahsettiği asilere ve yardakçılarına gördüğümüz yerde odunu verdik.

Neden? Çünkü,biz de fantastiğiz dediler.Biz nasıl biz de edebiyatız dedik,onlar da bize dedi işte.

Ama bizim saf edebiyatçılarımız bize karşı daha ılımlılardı,sadece sevmezlerdi.Biz daha nefret doluyduk kan kustuk resmen üzerlerine. Bu da bizi iyi ayrı köşe yaptı.Biz hocalarımızla aynı köşede iki farklı noktaydık.Fantastik-Klasik geçişlerini iki taraflı da rahat olamasa da yapabiliyorduk. Ama biz bu yeni nesil ile iki ayrı köşe olduk.Çünkü onlar bize,bizim hocalarımıza yapmadığımız bir şeyi yapmışlardı bu onların feryatını yanında hiç bırakan bir şeydi.

Biz narin sevgililerini savaşçı bir cüce yapmamıştık.Hep ladyler,soylular olarak başımızın üstünde tutmuştuk,yeri geldiğinde taht oyunları oynatmıştık.Ama onlar acımasız bir şey yaptı Hayat damarlarımızdan birini kopardı.Asil ve siyah Drakula'mızı alıp Liseli cool ve parlak beyaz çocuklar yapmışlardı.Biz de bu durum üzerine odunla tatmin olmamıştık,ormanı getirip yakmıştık hemde ceykıp ve panpişlerinin ormanını...

Şimdi onlar öpüşerek dişlerini parlatırken, biz de tahta kazıklarımızı sivriltiyoruz...

Hocalarımızsa hala bize tepeden bakarak acılarını içlerine gömmeye çalışıyor...

Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: TurkceBKF - 26 Eylül 2011, 10:38:33
Edebiyat hocalarınıza fazla kızmayınız bence.

Eğer klasik edebiyatı anlayamazsanız ileride fantastiği de anlamanız güçleşir. Bir kitabın parçalarını çözebilme yeteneği elde ettiğinizde okuma keyfinizin arttığını göreceksiniz. Bunu da ancak başyapıtlarla becerebilirsiniz. Bence hocanızın size tavsiye ettiği kitabı okurken nelerini beğenmediğinizi dikkatlice not tutun. Yani kitabın; temposunu mu yavaş buldunuz, karakterlerin iç dünyalarını iyi anlatamadığını mı, çok idealize karakterler oldukları için gerçekçi bulmadığınızı mı, olayların çok zorlama geliştiğini mi kafanızda netleştirin ve bunu paylaşın. Beğendiğiniz bir kitapla karşılaştırın. O kitapta bu beğenmediğiniz özelliklerden hangileri yapılmış da bunda nasıl eksik kalmış keşfetmeye çalışın. Sadece ejderha ya da ork olması gerekiyorsa neden bunların eksikliği bir kitabı sizin için kötü kılıyor onları bulmaya çalışın. Bakın o zaman ödevleriniz nasıl da zevkli olacak.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: dekadans - 26 Eylül 2011, 12:25:47
Üniversitede ilk yılımda, Türk Dili ve Edebiyatı dersinde ödev olarak Yerdeniz Büyücüsü serisinin ilk 2 kitabı verilmişti. Sınavda da 50 puan değerinde soru çıkmıştı kitaptan. Ve hoca, okuldaki frp klübünün sorumlusuydu. Arada bizim kafamızda öğretmenler de çıkabiliyor. Ama arkadaşın da dediği gibi, klasik edebiyatla haşır neşir olmadan, tek bir türe takılıp kalarak kitap okumak bence yanlış. Arada klasik eserler de, popüler eserler de, yerli yabancı yazarlardan okunmalı diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: hanne - 26 Eylül 2011, 14:10:47
bizim okulda da her dönem 3 tane olmak üzere toplam 6 kitap ismi söylediler.bize kitap okutmalarının sebebi ünüversite sınavında türk ya da dünya klasiklerinden sorular çıkıyor olmasıymış.bir de ben 6.sınıftayken okulumuzda fantastik kitapları toplamışlardı(özellikle alacakaranlık)ve ailelerimize haber verilmişti.yani bir ara o kadar ileri gittiler ki kitap araması yapıyorlardı.durum kötü,çok kötü...
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: LordKunduz - 26 Eylül 2011, 18:29:16
e arada bir klasikte okunur aslında. Arada bir 100 temel eserden bazı kitapları fantastik olmasada severek okuduğum olur. Ama benim asıl sevmediğim nokta kitap olayının ödeve çevrilmesi. Mesela bir hoca daha önce duymadığınız ama yakın zaman da duyup ta beğenerek okuyacağınız bir kitabı ödev olarak verse o kitaptan pek bir tad alamazsınız. Çünkü bir kitap not için okunursa tadı kaçar ama zevk için okunan bir kitabın tadı kaçmaz :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: grikunduz - 27 Eylül 2011, 07:40:47
Kendini zorlayarak okursan elbette zor gelecektir. Bide bizim buranın insanını ne kadar itersen o da seni o kadar iter. Dediğin gibi hocalar buradaki minik farkı yakalayıp o şekilde konuşabilirler. Yoksa dediğiniz gibi kitaptan nefret etmeye itebilir.

Spoiler: Göster
Aslında arada sırada değil sürekli okunmalı klasikler, Aslında Dünya Klasikleri olarak adlandırdığımız kitaplar Fantastiklerin %80'inden daha iyi.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: ixna - 27 Eylül 2011, 20:28:18
Bence de fantastik kitapların yanında da klasikler okunmalı sonuçta adamlar  boşuna Dünya klasiği   yapmıyor.Belli bir başarı değerine sahipler.Tamam bazıları ağır olabilir ama gayet okunabilecek Dünya Klasikleri de var.Örn:Jack LONDON-Martin EDEN(şahsen bayıldıklarımdan biridir :D) ve bunun gibi nicesi TOLSTOY,Monteigne,Gogol... Bunlar muhteşem yazarlar.Okumanızı tavsiye ederim. :)

    Yine de sana sonuna kadar katılıyorum.Edebiyat öğretmenlerinin burun kıvırıp baktıkları fantastik eserleri biz bayılarak okuyoruz.Onlar baktıkların da saçmalıklar topluluğu görüyor(Alacakaranlığın büyük etkisi var tabi) bizler ise sonsuz hayalgücü diyarları .Unutmayalım ki onların bu düşünceleri bizi etkilememeli ama onların önerdiklerini de gözardı etmemeliyiz. :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Moonstone - 01 Ekim 2011, 00:29:45
Bu konuda gayet şanslıyım. Edebiyat dersinin bir saatini hoca kitap okumamız için bize bırakıyor, tek kural kitap okumak. İstediğin kitabı okumak serbest. İşte bunu seviyorum.

Ben de aynı fikirdeyim sizinle. Bir insana bir kitap zorla okutulmamalı. Mesela merak edip kütüphaneden Adam Fawer adlı bir yazarın Empati isimli kitabını aldım. En fazla yirmi sayfa zor okumuşumdur. Kendimi okumak için zorladım zorladım, çünkü hiç daha önce bir kitabı yarım bırakmadım. Ama olmadı okuyamadım. Kitaplardan soğuyacağımı farkederek vazgeçtim Empati'yi okumaktan :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Lord Engord - 21 Ekim 2011, 11:42:35
'Karanlık ve Aydınlık' adlı e-kitabımın önsözünde bu konuya biraz değinmiştim. Önsöz şöyleydi:

“Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.” Dünyaya kendini kabul ettirmiş bir bilim adamı, gelmiş geçmiş en zeki insanlardan biri olan Albert Einstein böyle söylüyor. Bilim bile bir yerde tükenebilir ama insanoğlunun hayal etme gücü uçsuz bucaksızdır. Bugün her yanımızı saran teknolojinin bir zamanlar sadece bir hayal olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdiki hayallerimizin de geleceğin gerçekleri olduğunu… Hayal etmek insanlığa bahşedilmiş en önemli yeteneklerden biri ama peki biz bunu yeterince kullanabiliyor muyuz?

Evet, dünya kullanıyor, birileri bir şeyler hayal ediyor, üretiyor, geliştiriyor ve dünyaya hâkim oluyor. Ama biz Türk insanı olarak hep hayalleri arka plana atmaya yönelik yetiştiriliyoruz. Daha çok küçükken hayalci olmamamız konusunda sürekli uyarılıyor, gündelik hayatta gerçeğin dışına bir adım atmaya korkan bireyler olarak yetiştiriliyoruz. Okullarda sürekli bir şeyler öğretiliyor, ama hayal kurma ve bunları paylaşma adına hiçbir şey yok. Aksine bence okullar insanın içindeki hayalci çocuğu yok ediyor. Hayal olmayınca fikir olmuyor, fikir olmayınca üretim olmuyor, üretim olmayınca gelişme olmuyor. Ve hep yerimizde sayıyoruz.

Hayal gücünün en etkili şekilde kullanıldığı alanın sanat olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizde gerçek sanatçıların ne kadar az yetiştiğini ve bunlara aslında ne kadar az önem verdiğimizi de… Neden sanatçı yetiştiremediğimiz de aslında ta çocukluğumuza dayalı bir şey. Aileler çocuklarının resim yapmasını, müzikle uğraşmasını, kısaca beş parasız bir sanatçı olmasını istemiyor. Tüm çocuklar mühendis, doktor, avukat vs. olmak için şartlanıyor. Bu durumda ne üniversitelere yerleşebiliyorlar, ne de mezun olduktan sonra iş bulabiliyorlar. Bu mekanizmayı kırmayı başaran sanatçılar ise sanattan zevk almayı bilmeyen insanlardan oluşan bir toplumda elbette değer görmüyor ve bu bir kısır döngü halinde devam ediyor.

Edebiyat sanatına bakarsak yine hayal eksikliğini görürüz. Türk yazarlar fantastik kurgu, bilimkurgu, korku, gerilim, polisiye gibi hayal kurma üzerine kurulu türlerde eser vermiyorlar pek. Çünkü tutuculara göre o türler edebiyat bile sayılmamakla birlikte, gerçek hayatı birebir yansıtmadığı için ufkumuzu açmıyor(!). Kendini edebiyatçı olarak gören birçok insanda bu türlere karşı bir alaylı tavır görmek bile mümkün.

Neyse ki yeni nesil artık bu tutuculuğun pençesinden kurtuluyor gibi görünmekte. Gençlerden çok şey bekliyoruz ve umutluyuz. Hayallerinizi bastırmayın arkadaşlar. Onlar bizim geleceğimiz…
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Catrouble - 21 Ekim 2011, 11:48:12
önsözünüz çok başarılı
haddim değil belki ama yinede tebrik ederim
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Lord Engord - 21 Ekim 2011, 12:02:48
Teşekkür ederim. Konuyu görüp mesajları okuyunca 'ben de bir ara bu meseleyle ilgili bir şeyler yazmıştım, ama nereye yazmıştım?' diye düşünüp epey aradım. Sonunda buldum. :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: TurkceBKF - 21 Ekim 2011, 16:14:49


“Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.” Dünyaya kendini kabul ettirmiş bir bilim adamı, gelmiş geçmiş en zeki insanlardan biri olan Albert Einstein böyle söylüyor.

Diye yazmışsınız. Yazınızın kalanındaki bir çok fikre katılsam da burada duraksadım kaldım.

Nerede bu alıntıyı gördüğünüzü söyleyebilir misiniz? Einstein'a pek uymadığını düşündüğüm bir alıntı. Onun "Hayal etmek bilgiden daha önemlidir." diye bir sözünün olduğunu biliyorum ama bilimden daha önemli olduğunu iddia edeceğini düşünmüyorum. Çünkü bilim sınırsızdır. İyi bilim insanının iyi hayal kurabiliyor olması da gerekir.

Bilim kurgu yazmak için uğraşan birisiyle daha tanışmak güzel. Umarım sitenizde dediğiniz gibi aradığınız girişi kısa zamanda yaparsınız.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Lord Engord - 21 Ekim 2011, 17:04:55
Bu yazıyı yazarken o sözü nerede görmüş olduğumu hatırlamıyorum; ama http://tr.wikiquote.org/wiki/Albert_Einstein sitesinde de söz, benim kullandığım şekliyle yer alıyor. Doğru olduğunu düşünüyorum.

Temenniniz için teşekkürler. :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: LordKunduz - 21 Ekim 2011, 22:13:24
Sayın lord Engord gerçekten başarılı bir önsözde bulunmuşsuunz :) Söylediklerinize harfiyen katılıyorum. Merak etmeyin günümüz gençleri her şeye rağmen hayal güçlerinin peşinden gidecektir.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Lord Engord - 22 Ekim 2011, 10:49:25
Teşekkürler. Böyle platformlardaki bu canlılığı ve üretimi gördükçe, ya da örneğin TBD bilimkurgu yarışmasına 250 öykü gönderildiğini duydukça ben de daha fazla umutlanıyorum. Tenceremizde kaynamaya, fokurdamaya hazır yüzlerce genç fantastik edebiyatçı olduğunu biliyoruz en azından. Şu an ateşi arttıracak birileri yok belki, ama biraz daha beklemek kafi gelecektir diye düşünüyorum. ;)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: TurkceBKF - 22 Ekim 2011, 12:32:04
Bu yazıyı yazarken o sözü nerede görmüş olduğumu hatırlamıyorum; ama http://tr.wikiquote.org/wiki/Albert_Einstein sitesinde de söz, benim kullandığım şekliyle yer alıyor. Doğru olduğunu düşünüyorum.

Temenniniz için teşekkürler. :)
Wikipedia'ya özellikle de Türkçe'sine çok az güvenin. İngilizce alıntıyı yanlış tercüme etmişler. Bir ara onların hatasını düzelteceğim. İngilizce orjinali şöyle:
I believe in intuition and inspiration. Imagination is more important than knowledge. For knowledge is limited, whereas imagination embraces the entire world, stimulating progress, giving birth to evolution. It is, strictly speaking, a real factor in scientific research.
Yani bilim değil bilgi sınırlıdır diyor, önemli olan da hayal değil tasavvur.

Ne yazık ki Vikipedi yazarı çok az. O yüzden böyle hatalar gözden kaçabiliyor.

*Hatta üşenmedim düzelttim.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Blodhgarm - 22 Ekim 2011, 12:44:44
   Edebiyat öğretmenlerimden biri, dersi kitap okumaya ayırmıştı ve sıra sıra gezip kimin ne kitap okuduğuna bakıyordu. Bana geldiğinde elimdeki Ejderha Mızrağı kitabını gördü ve dik dik baktı. Gülerek "Ben fantastik kurgu okurum." dediğimde "Tipinden belli oluyor." diye cevap verdi. Fantezi sevmeyen edebiyatçılardan olduğu belliydi.
 
   Diğer bir edebiyat öğretmeni de elimdeki Ejderha Mızrağı kitabını gördü. Dik dik baktı ve ben yine aynı şeyi söyledim: Ben fantastik kurgu okurum. Adam güldü ve hiç beklemediğim o sözleri söyledi: Vaay, tam benim tarzım. O ders bitene kadar adamla fantastik kurgu, Yüzüklerin Efendisi, Warcraft ve benzer şeyler hakkında koyu bir muhabbet ettik.

   
Spoiler: Göster
Tartışmaya zarar vermeden başımdan geçenleri anlatmak istedim :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Lord Engord - 22 Ekim 2011, 13:18:30
Bu yazıyı yazarken o sözü nerede görmüş olduğumu hatırlamıyorum; ama http://tr.wikiquote.org/wiki/Albert_Einstein sitesinde de söz, benim kullandığım şekliyle yer alıyor. Doğru olduğunu düşünüyorum.

Temenniniz için teşekkürler. :)
Wikipedia'ya özellikle de Türkçe'sine çok az güvenin. İngilizce alıntıyı yanlış tercüme etmişler. Bir ara onların hatasını düzelteceğim. İngilizce orjinali şöyle:
I believe in intuition and inspiration. Imagination is more important than knowledge. For knowledge is limited, whereas imagination embraces the entire world, stimulating progress, giving birth to evolution. It is, strictly speaking, a real factor in scientific research.
Yani bilim değil bilgi sınırlıdır diyor, önemli olan da hayal değil tasavvur.

Ne yazık ki Vikipedi yazarı çok az. O yüzden böyle hatalar gözden kaçabiliyor.

*Hatta üşenmedim düzelttim.

Yazıya çarpıcı bir giriş olsun diye, kulağıma çalınan bu sözü kullanmışım; ama doğruluğuna güvenmekle hata etmişim. Düzeltiniz için teşekkürler.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: beerold - 30 Kasım 2011, 16:24:14
 Ben de birkaç yıl öğretmenlik yapmış birisi olarak (edebiyat değil ama matematik) şunu söylemeliyim ki bazı öğretmenlerimizin yaklaşımları, yaşamışlıkları dolayısıyla serttir. Bu yaş ilerledikçe daha da artıyor sanki ama benim gibi fantastik ve bilim kurgu edebiyatı ürünlerini okuyan çok arkadaşım vardı. Zaman ilerledikçe sayıları da artacak diye düşünüyorum. 
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: suphi - 03 Aralık 2011, 18:09:37
Benim edebiyat hocam bir yüzüklerin efendisi fanı olduğundan istediğim eserleri ondan alıp okuma gibi çok acaip birşey yapmışlığım vardır :D .Ama gene de istisnalar kaideyi bozmaz bence edebiyat hocalarının fantastikten nefret etmelerinin temel nedenlerinden birisi fantastik kitapları hikaye kitaplarıyla bir tutuyor olmaları ve hiçbir fantastik eserin kapağını açıp okumaya tenezzül etmemeleri
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: magicalbronze - 03 Nisan 2012, 18:07:22
Şunu şuraya bırakıyorum: http://www.liseedebiyat.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2048:cok-satan-fantastik-romanlardaki-hurafeler&catid=35:9-sinif-dl-ve-anlatim&Itemid=3
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Kaze - 03 Nisan 2012, 18:33:00
Şunu şuraya bırakıyorum: http://www.liseedebiyat.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2048:cok-satan-fantastik-romanlardaki-hurafeler&catid=35:9-sinif-dl-ve-anlatim&Itemid=3

Aşağıdaki cümleler her şeyi özetliyor sevgili magicalbronze.

Ama bu zihniyete iki çift lafım olacak. Lütfen sizin için farklı olanı dine karşı potansiyel tehdit olarak algılamaktan vazgeçin. Okur kitaplarda neyin iyi neyin kötü olduğunun ayırdına varabilecek zihin yapısına az çok sahiptir.

Ayrıca şimdiye kadar hoşlanmadığı insanlara "Avada Kedavra" büyüsü yaparak ölümüne sebebiyet veren veya "Alohomora" büyüsüyle kilit açıp hırsızlık yapanını da görmedim. Gören varsa beri gelsin.

Alıntı
Zira en başta Hazreti Allah insana yol göstermek için peygamberlerine kitaplar göndermiştir. Gönderilen bu kitaplar edebî anlamda hep zirvededir. Rahat anlaşılabilmesi için ise okuyanlarını zirveye davet eder. En son gönderilen Kur'an-ı Kerim meşhur Arap şair ve edip­lerine parmak ısırtmış, onları aciz bırakmıştır.

Alıntı
Bu kitaplarda anlatılan olaylar öyle böyle her midenin kaldırabi­leceği, her havsalanın alabileceği cinsten de değil. İnançsızlık ve vahşet en ince detaylarına kadar resmedilmiş. Dinimizde yeri olmayan büyü ve sihirlerin nasıl yapılacağı, hangi malzemelerin kullanılacağı en ince ayrıntısına kadar anlatılmış. Bu tarz romanlar konularını genelde Hıristiyan­lıktan ya da yazıldıkları ülkelerin mitolojisinden alıyorlar.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Legend - 03 Nisan 2012, 19:04:12
Araştırma yapmadan yazı yazmak. Ne kadar yanlış bir iş. Yazar Fantastiği Harry Potter ve Vampir Kitaplarından ibaret sanıyorken bu adama ne diyebilirsin ki. Elinde Vampir kitabı ben fantastik okuyorum diye gezen sayısız okur geziniyor. Herkes de fantastiği bu zannediyor. Yazıyı yazan adam biraz araştırsa  fantastiğin bundan ibaret olmadığını anlar. Ama böyle kulaktan dolma karalamalarla hem gerçek okuru hem de gerçek fantastiği zedeliyorlar.

İkinci olarak bu ne kapalı görüşlülük. Dinle ilgisi olmaması gereken bir ders sitesinde fantastik üzerinden dincilik yapıyor adam. Adam hurafeler demiş Harry Potter'dan büyü koymuş. Buna hurafe diyorsan Pes! Kaze çok doğru söylemiş. Ben daha Avada Kedavra atan, Vampir'e Kurtadam'a inanan görmedim.

Hele son bölüm...  Ben bu kadar cahillikle yazılan bir yazı görmedim. Adam bir maddeler yazmış zaten küfür gibi... Hele son paragrafı... Okumayın hiç.


Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Amras Ringeril - 03 Nisan 2012, 19:05:00
Şunu şuraya bırakıyorum: http://www.liseedebiyat.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2048:cok-satan-fantastik-romanlardaki-hurafeler&catid=35:9-sinif-dl-ve-anlatim&Itemid=3

Bu 10. sınıf dil ve anlatım kitabından alıntı falan değil di mi? Bir de FreshBlood'dan bahsediyor, ilginç.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: zekican5 - 05 Nisan 2012, 16:33:42
Bu arada arkadaşlar bu konu gerçekten derin bir konu.Bu nedenle ben konuya objektif bakma taraftarıyım.Emin olun Lise hayatım boyunca böyle sorunları o kadar çok çektim ki... Hatırlamak bile istemiyorum.Bu güne kadar biz fantastik severlere hephayalci insanlar gözüyle bakıldı(Eh pekde haksız sayılmazlar).Biz ise sorunun hep bu bakış açısı olduğunu düşündük.Her tartışmada sanki düşman gibi kılıçlar çekildi ve en acımasız eleştirmeler yazıldı! Ben bir konuda Edebiyat camiasına katılıyorum.Evet biz Fe okuyoruz,korku,gerilim,macera,bilim kurgu vb. türde kitaplarda okuyoruz.Ya Türk ve Dünya Klasikleri! Birçoğunuz neredeyse hiç diyecektir.Neden olarak ise sıkıcılığını ve basıklığını(ki bu zamanın şartları ve akımların etkisi ile olmuş bir olgudur) söyleyecektir.Lütfen kimse yanlış anlamasın sonuçta ben oturup sadece Rus yada Fransız kültlerini okuyalım demiyorum. Sadece arada 1-2 tane çerez gibi atınca emin olun farkı hissedilmiyor bile.Bir bakmışsınız Dostoyevski,Goethe,Gustav Flaubert,Tolstoy,Montaigne ... gibi yazarların o kapkalın veya 2-3 ciltlik kitapları ahemencecik bitivermiş.En azından bu kitaplarında tadına bakılması taraftarıyım.Bunun dışında geçmişimizi tanımak adına Halide Edip,Reşat Nuri,Cahit Sıtkı... gibi önemli Türk edebiyatçılarınında eserlerini okuma taraftarıyım.Bu fikir haricinde Edebiyat camiasının( içine fe camiasını katmıyorum) hiçbir görüşüne katılmıyorum.Hurafeymiş!:) Madem o kadar iyi biliyorsun yazmayı otur bir kitap yaz milyonlarca kişi okusunda görelim seni! Fantastik demek kolay tabi önemli olan anlayabilmek.Bence özellikle günümüz Türk yazarları rant kaybı yaşandığı gerekçesiyle bu tür konuları gündeme getiriyor.Umarım gelecekte çocuklarımız,torunlarımız bu tür sorunlarla karşılaşmazlar.FE camiası'nın Allah(c.c.)  yardımcısı olsun!
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: kargasiz - 27 Şubat 2015, 19:15:13
Derslerinde sürekli fantastik öğelere giren bir hocamız vardı, bir dersinde Nazgul'ları anlatarak gönlümü fethetmişti. Oturduk filmin o sahnelerini izleterek yorumlarda bulunarak Nazgulları bile sevdirmiştir şahsıma :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: cankutpotter - 28 Şubat 2015, 02:48:29
Şunu şuraya bırakıyorum: http://www.liseedebiyat.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2048:cok-satan-fantastik-romanlardaki-hurafeler&catid=35:9-sinif-dl-ve-anlatim&Itemid=3

Bunu okudum ve sinirlerim bozuldu. Adam daha ilk cümleden niyetini belli ediyor. Yazının sonunda yazdığına göre bunu yazan şahıs yardımcı doçent. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim doğrusu.

Şuradan başlayayım, bence bu konunun öğretmen olmakla alakası yok. Yukarıdaki örnekteki eğitimci(!) arkadaşımız gibi insanlar vardır, bu arkadaş akademisyen değil de çaycı olsaydı yine bunları söylerdi; ama bunu bu kadar iyi temellendirebilir miydi bilemiyorum. İyi temellendirebilmek derken, bahsettiğim şey görüşün doğruluğu değil; ama ona sorsanız gurur tablosu.

Yani sonuç olarak bunun yetiştirilme tarzıyla, kafa yapısıyla ilgisi var. Ve maalesef bu şekilde düşünen, fantastik kurguyu son derece alakasız şeylerle bağdaştıran kişi çok.

Bu arkadaş Harry Potter'ı bir yerlerden görmüş, biraz da incelediğini düşünüyorum, Alacakaranlık ya da başka vampir kitaplarını da aynı şekilde incelemiş; bunun yanısıra küçük çocukların zaman zaman Örümcek Adam gibi hareketler yaptıklarını da görmüştür ya da duymuştur. Hepsinin üzerine kapitalizm sosunu da döktükten sonra hitap ettiği kesim daha da büyümüş olmalı.

Edebiyat en başta hayalgücüdür, hayalgücünün de en çok kullandıldığı edebi alan fantastiktir. insan gerçekle kurguyu ayırt edebiliyorsa ve ne istediğini biliyorsa zaten fantastik okur ya da okumaz.

Çenem durmuyor farkındayım ama içimi dökmezsem olmayacak, gevezelik yaptığımı düşünen arkadaşlar geçebilir sorun yok. :D

Bir de şey vardı değil mi, arkadaşı okuyanlar, popüler olduğu için alanlar vs... Bu arkadaş kimlere gidip sormuş acaba? Alacakaranlık'çı, kişilik karmaşası yaşayan, her gördüğü oyuncuya 'ayyyyyy, ne kadar yakışıklııııııı!' diyen ergen kızlara mı yoksa aynı yaş grubunda, benzer durumdaki erkeklere mi? Gerçi bize sorsaydı verdiğimiz cevaplardan hiç mi hiç tatmin olmayacağı belli. Bir de bunların hepsi tuzak diyor ya, toplum mühendisliği yapan bir tarikatmış gibi anlatıyor ya, hiçbir şey söyleyemiyorum. Ama ilk başta da dediğim gibi yapı meselesi bu, öğretmenlikle alakası yok. Fantastik sevmeyen öğretmenlerim de oldu, seven öğretmenlerim de oldu.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: mercury - 28 Şubat 2015, 11:14:38
Hepsinin tek amacı ayın 15'indeki maaşı beklemek olduğundan hayal güçlerini kullanamayan, hayal kuramadığından da dolayı dünyanın güzelliklerinden umudunu kesmiş karamsar imsanlar olduğunu düşünmekteyim
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Grayswandir - 28 Şubat 2015, 14:02:43
Ağzımı bozmadan cevap verebileceğim bir yazı değil bu, bir video bırakıp gideceğim: https://www.youtube.com/watch?v=QFI30pcv4sM (https://www.youtube.com/watch?v=QFI30pcv4sM)

Yazıya tam bir cevap değil tabii ama genel olarak konuyla ilgili. Verdikleri örnekler de çok ilgi çekici. Bu insanların Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın ya da Macbeth'in(ya da sözü açılmışken, tüm edebiyatın temelindeki mitolojik eserlerin tamamının) fantastik eser olabileceği ihtimalini akıllarına bile getirdiğini sanmıyorum. Bunu söylerseniz de -beyinlerinin ne kadar taşlaşmış olduğunu hesaba katarsak- hiç hoş bir tepki almazsınız muhtemelen. Fantastik edebiyat "gerçek" edebiyattan çok daha eskidir, ve bunun bir sebebi var. Bunu fark edemeyen insanın da değil diploma verip öğretmen yapmak, edebiyat fakültesinin kapısından içeri sokulmaması lazım.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: cankutpotter - 01 Mart 2015, 13:31:51
Geçen o yazıdan sonra bir de Barış Müstecaplıoğlu'nun son yazısını okudum. Yani aradaki farkı gördüm, bir ara fantastik edebiyatın önemiyle ilgil bir yazı yazıp bloğumda paylaşmayı düşünüyorum hatta.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Seeker - 14 Mart 2015, 12:20:37
Spoiler: Göster
Tamamen öznel bir yorumdur.
Spoiler: Göster
Ve ilerleyen paragraflardaki genç kızların kendilerini kahramanın yerine koyduğu gerçeğini farkeden ben değilim. Şu anda adını hatırlamadığım bir rıhtım yazarıdır. Adını hatırlamadığım için o kişiden içtenlikle özür diliyorum


Bir çok Edebiyat hocası dediğiniz gibi Fantastik edebiyattan nefret eder. Aslında bunun nedeni bilinçaltındaki bir duygudur(en azından benim kanım bu yönde). Biz neden Twilight hayranlarından gıcık alırız, çünkü bugüne kadar biz herşeyimizi fantastiğe verdik ve bu kitapları okuduk.

Gün geldi boğazımızdan kestik gidip kitap aldık. Gün geldi bu kitaplar için ailemizle kavga ettik.  Bunlar olduğu sırada sınıftaki favori öğrenci grubu
Spoiler: Göster
genelde lisede(ortaokulda da görülür) bu gruptaki öğrenciler akılsız aynı zamanda da biraz hafifmeşrep(sürekli kikirdeyenler) takılan kızlardan ve cool aynı zamanda da asi takılan erkeklerden oluştuğunu hepimiz az çok biliriz.

hep bizimle alay etti. Bizi ciddiye almadı. Tabi onlar bizi ittikçe biz daha çok sarıldık bu eserlere ve devam ettik okumaya.

Günün birinde kadının biri çıktı, bizim her şeyimizi verdiğimiz bu eserlerin içine ederek bir eser yazdı. Tabi bunu okuyan genç kızlar kendilerini kahramanın yerine koyup paylaşılmaz hissettiler ve bu kitaba bağlandılar. Aynı zamanda bu kızlara yaranmak veya bunlarla konuşacak bir ortak konu isteyen erkekler de okudular ve bir anda kitap trend oldu. Herkes okuyor ve bu herkes fantastikçi olarak adlandırıyordu kendisini. Asi gençler artık fantastik okuyan asi gençlerdi. Tabi bizim değer verdiğimiz böyle bir olguya, bu basit insanların, bu konuda hiç bir şey feda etmeyen insanların öylece kendini bizden saymaya başlaması bizi tamamıyla çileden çıkarttı. Ve bu kitaptanda okurundan da nefret ettirdi.

İşte bu olayın aynısı edebiyatçılara da oldu. Onlar yıllarını verdiler bir entellektüel seviyesine ulaştılar. Paralarını kestiler aç gezdiler. İki şiirlerini yayınlatmak için onurlarını ortaya koyacak seviyeye geldiler. Ve bir anda biz çıktık ve deli gibi kitap okumaya başladık. Onların hayatlarını koydukları bu davaya biz bir anda girdik. Ve onlarla yarışmaya başladık. Bu yüzden fantastikden nefret ettiler.

Evet nasıl Twilight okurları fantastik dalında bizden aşağıdalarsa bizde Edebiyat hocalarından, yada daha genel konuşmak gerekirse 30 yaş üstü entellektüellerden edebiyatta aşağıdayız. Ama ne tivaylaytçılar, nede biz bunu hiçbir zaman resmi olarak kabul etmedik. Buda bir diğer grubu doğal olarak alt eserden nefret etmeye itti.

Benim düşüncem bu yöndedir

Çok güzel ve doğru bir tespit,bir twilight okuyup(hatta çoğu sadece filmlerini izlemiştir) fanfastik takılan p*&#çleri uygun biçimde anlatmışsın,eline klavyene sağlık.Bu saçma triplerin ve anlık hevesler işte..bunlar hep popüler kültür
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: snglcngz - 24 Mart 2015, 21:00:56
'Karanlık ve Aydınlık' adlı e-kitabımın önsözünde bu konuya biraz değinmiştim. Önsöz şöyleydi:

“Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.” Dünyaya kendini kabul ettirmiş bir bilim adamı, gelmiş geçmiş en zeki insanlardan biri olan Albert Einstein böyle söylüyor. Bilim bile bir yerde tükenebilir ama insanoğlunun hayal etme gücü uçsuz bucaksızdır. Bugün her yanımızı saran teknolojinin bir zamanlar sadece bir hayal olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdiki hayallerimizin de geleceğin gerçekleri olduğunu… Hayal etmek insanlığa bahşedilmiş en önemli yeteneklerden biri ama peki biz bunu yeterince kullanabiliyor muyuz?

Evet, dünya kullanıyor, birileri bir şeyler hayal ediyor, üretiyor, geliştiriyor ve dünyaya hâkim oluyor. Ama biz Türk insanı olarak hep hayalleri arka plana atmaya yönelik yetiştiriliyoruz. Daha çok küçükken hayalci olmamamız konusunda sürekli uyarılıyor, gündelik hayatta gerçeğin dışına bir adım atmaya korkan bireyler olarak yetiştiriliyoruz. Okullarda sürekli bir şeyler öğretiliyor, ama hayal kurma ve bunları paylaşma adına hiçbir şey yok. Aksine bence okullar insanın içindeki hayalci çocuğu yok ediyor. Hayal olmayınca fikir olmuyor, fikir olmayınca üretim olmuyor, üretim olmayınca gelişme olmuyor. Ve hep yerimizde sayıyoruz.

Hayal gücünün en etkili şekilde kullanıldığı alanın sanat olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizde gerçek sanatçıların ne kadar az yetiştiğini ve bunlara aslında ne kadar az önem verdiğimizi de… Neden sanatçı yetiştiremediğimiz de aslında ta çocukluğumuza dayalı bir şey. Aileler çocuklarının resim yapmasını, müzikle uğraşmasını, kısaca beş parasız bir sanatçı olmasını istemiyor. Tüm çocuklar mühendis, doktor, avukat vs. olmak için şartlanıyor. Bu durumda ne üniversitelere yerleşebiliyorlar, ne de mezun olduktan sonra iş bulabiliyorlar. Bu mekanizmayı kırmayı başaran sanatçılar ise sanattan zevk almayı bilmeyen insanlardan oluşan bir toplumda elbette değer görmüyor ve bu bir kısır döngü halinde devam ediyor.

Edebiyat sanatına bakarsak yine hayal eksikliğini görürüz. Türk yazarlar fantastik kurgu, bilimkurgu, korku, gerilim, polisiye gibi hayal kurma üzerine kurulu türlerde eser vermiyorlar pek. Çünkü tutuculara göre o türler edebiyat bile sayılmamakla birlikte, gerçek hayatı birebir yansıtmadığı için ufkumuzu açmıyor(!). Kendini edebiyatçı olarak gören birçok insanda bu türlere karşı bir alaylı tavır görmek bile mümkün.

Neyse ki yeni nesil artık bu tutuculuğun pençesinden kurtuluyor gibi görünmekte. Gençlerden çok şey bekliyoruz ve umutluyuz. Hayallerinizi bastırmayın arkadaşlar. Onlar bizim geleceğimiz…


sngl den yorum....  hem hayal hem gerçek---fantastik ve klasik eserler ayırt edilmeksizin okunmalı..  okumadan kimseye zarar gelmez..
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Grayswandir - 24 Mart 2015, 21:48:38

Çok güzel ve doğru bir tespit,bir twilight okuyup(hatta çoğu sadece filmlerini izlemiştir) fanfastik takılan p*&#çleri uygun biçimde anlatmışsın,eline klavyene sağlık.Bu saçma triplerin ve anlık hevesler işte..bunlar hep popüler kültür

O kadar abartmayalım isterseniz. Eser eleştirilir, okuyan başka eserlerle ilgili bilmeden atıp tutuyorsa o da eleştirilir ama bu yüzden insanlara küfür edilmez. Biraz lafımızı tartıp konuşursak iyi olur.
Başlık: Tolkienberg: All hail the king!
Gönderen: Auguste Dupin - 27 Mart 2015, 23:18:40
Fantastik Edebiyat, "mainstream" edebiyat camiasında da daha yakın zamana kadar bile doğru düzgün kabul -ya da en azından itibar- gören bir şey değildi ki. Asla bir mainstream edebiyat kadar saygın bulunmuyordu, çünkü olmayacak işlerden bahsedip duruyor, üstelik bunu da gerçek dünyaya hiçbir göndermede bulunmadan yapıyor, yani yüzlerce sayfa boyunca boşuna laf çevirerek gerçek dünyaya yapılmış toplumsal bir eleştiri görmek bulmak isteyenlerin vaktini çalıyordu.

Çiçek Çocuklar'ın psychodelic kafayla, içinde bulundukları dünyadan kaçmak için bu türe ilgi göstermesi, türün ayakta kalmasına büyük katkı sağladı. Fantastik Edebiyat onlara göre edebiyatın uyuşturucusuydu, ve uyuşturucu kötü bir şey değildi. Onlar da Alice Harikalar Diyarında'yı da geleneğine dahil ettikleri Absürt ya da Avant-Garde akımların bir devamı olarak görüyordu Fantastik Edebiyatı. Ancak o şekilde ucundan kıyısından mainstream'e tutunabildi de yaşadı. Türün yazarları kendi aralarında dayanışma içerisinde kalmaya çalışıyorlardı.

Koskoca profesör Tolkien'in bile karşılaştığı tenkitler az mıdır? Gerçek dünyaya hiçbir gönderme yapmaması özellikle tasarlanmış, sadece alternatif bir evrene geçip bir maceraya dahil olarak hoşça vakit geçirmelik, ama büyük bir titizlikle inşaa edilmiş bir eserin içinde ille de alegorik anlamlar, imgelemler bulmaya çalışanlar, Tolkien kendi eseri içinde bunu bulamayacaklarını söyledikçe az mı sinirlenmişlerdi? "Kaçış Edebiyatı" tanımını bir küfür olarak yüzüne yüzüne çarpmışlardı adamcağızın.

Hele ki 80'lerde ve sonrasında Türkiye'de çizgi romana karşı başlatılan karalama kampanyası daha da ileri giderek, ders kitapları dururken "hikaye romanları" okumanın fuzuliliğine bile evrilmişti ki, ders kitabı dışında kalan her şeye, hikayeye romana bile kötü gözle bakan ebeveynler için çizgi roman affedilmez bir günahtı. Hepimizi oyuna maskaralığa özendiriyor, hayalci ve tembel yapıyordu. Güya onları okuyacağız diye ders çalışmıyorduk.

Sonra sonra bu durumun saçmalığını, okumayan bir nesil yetiştirmenin korkunçluğunu, içinde kitap okunmayan bir okulun imkansızlığını biraz da olsa anlayıp okullarda kitap okuma dersleri koymaya başladılar. Çocuklara hem kitap okumayı yasaklıyorlar, hem de edebiyat dersi veriyorlardı. Edebiyat dersini dinlemeli, ezberlemeli, ama edebiyat eserlerini okumamalı; onları okurken kaybedeceğimiz zamanı, onların anlatıldığı, özet geçildiği dersleri dinleyip ezberlemeye ve sınavlarını geçmeye harcamalıydık. Çünkü onlar için edebiyatın kendisi bile, liselere ya da üniversitelere giriş sınavlarında cevaplanarak net sayısını arttıracak bir şeyden fazlası değildi. Peki ama öyleyse niye öğretiliyordu bu edebiyat, niye soruluyordu sınavda? Aslında öğretilmiyordu da, sorulmuyordu da. Derslerde ve sınavlarda sadece ezber yeteneği ölçülüyordu. Edebiyat sadece ezberin malzemesiydi. Liseler üniversitelere girmek için, üniversiteler de iş bulabilmek ve para kazanabilmek için vardı ve bu keşmekeş içinde kimsenin hikayeye romana ayıracak vakti yoktu. Edebiyatın bizatihi hayatın bir ürünü, bir hayat dersi olduğu çoktan unutulmuştu.

Sonra her hafta bir kitap okuyup, okuduğumuzu kanıtlamamız için de özetini çıkarmamız istendi. Ama elbette bu da onların katı denetimleri altında olacaktı. İstediğimiz kitabı seçme hakkımız yoktu. İlla onların uygun gördüğünü okuyacaktık. Edebiyat dersinde tam da o yaştaki ergenleri alıp götürecek, yazmaya söylemeye teşvik edecek bir aşk şiiri okuyamazdınız örneğin. Sadece Cumhuriyet'in ilk yıllarında halkı eğitmek için Anadolu'ya gönderilen şairlere ısmarlama olarak yazdırılmış, şairlerinin bile içlerinden gelmeden, bir görev bilinciyle, zorlama bir şekilde yazdığı, Anadolu'nun güzelliklerini öven pastoral şiirler okunmalıydı. Çayırlar, dereler, çeşmeler, çobanlar, koyunlar, keçiler, geyikler... Çünkü onlar nezihti, onlar güvenliydi, aşkla meşkle çocukların ahlakını bozmazdı.

Ard arda gelen onlarca nesil edebiyatı bunlardan ibaret bildi ve soğudu. Edebiyat'ın fakültesi vardı, ama içinde ne öğretildiğini bilen yoktu. Sınavı geçmiştik işte, edebiyatla işimiz hala bitmemiş miydi? Kimse bunlardan daha fazla okumak için edebiyat filan seçmek istemiyordu.

İşte böyle zor günlerde ben de elbette aileye, toplumsal düzene ve eğitim sistemine karşı kendi kişisel mücadelemi verdim. Eminim birçoğunuzun benzer hikayeleri vardır. Kâh çuvallar dolusu biriken mizah dergilerim zorla çöpe atıldı, gizli gizli alıp evin dışında bir yerlere saklamak, yorgan altında fener ışığında okumak zorunda kaldım, kâh çantamda tüm serisini gezdirdiğim Harry Potter kitaplarıma el kondu. Fransız ekolüne bayıldığım çizgi romanlarım kesirli sayılarda zorlanıyorum diye gözlerimin önünde acımasızca yırtıldı. Matematiği iyi olmayanların geri zekalı olduğunu düşünen anneme göre aklımı hep bunlar çeliyordu. Ama çizgi romanlarım olmadan da matematikte her zamanki kadar vasattım hala... Annemin bu görüşü yüzünden kendimi liseye kadar geri zekalı sandım.

Evet, fantastik edebiyat, edebiyat dünyasının uyuşturucusudur ve hepimiz onun bağımlısı olan asi rockstarlarız sevgili arkadaşlar. Hell yeah.

+ Onu okuyacağına aç Sefiller'i oku Auguste.
- Okudum.
+ Vadideki Zambak'ı oku o zaman.
- Onu da okudum.
+ Eöö... Suç ve Ceza?
- Ohoo, 6 yaşımdayken okudum.
+ O zaman Savaş ve Barış'ı oku!
- Ayva reçelim, ben bu saydıklarının hepsini daha ilkokula giderken okudum, hatta 8 yaşımda üzerlerine makaleler yazdım ve ünlü dergilerde yayınlattım. Sen ne yaptın ve neyden bahsediyorsun ya? Aç biraz Yüzüklerin Efendisi filan oku da algın genişlesin.
+ +&%?#2*??!1

Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: tetsuo - 27 Mart 2015, 23:25:31
ingiliz edebiyatı okuyan birisi olarak bir sınıf arkadaşımla şimdiden girmiş olduğum bir tartışmayı anımsattı başlık .) şimdilik bu dursun. mesajları okuduktan sonra bir bakarım.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: ryuk - 07 Kasım 2015, 16:28:58
Muhtemelen, ciddi ve ağırlık sahibi fantastik eserlerle karşılaşmadıkları içindir bu düşmanlık.

Kitapçıları gezdiğinde, "bilimkurgu/fantastik" yazan bölümün yanından her geçişinde film afişi gibi süslü püslü kapakları olan içi boş kitapları gören bir insan zamanla bir ön yargı geliştirecektir bence.

"Fantastik" etiketli kalitesiz kitaplarla doldurulmuş raflarda kaç tane sağlam fantastik eser görebiliyorsunuz? Varsa yoksa twilight benzerleri (http://theoatmeal.com/story/twilight), Drizzt'in asla bitmek tükenmek bilmeyen maceraları vb.

Ek: Twilight ile ilgili linkteki yazıyı okumaya üşenenler bu videoyu (https://www.youtube.com/watch?v=K4uuGvmAxTI) izlesin.

İşte efendiler. Tüm çabalarım (http://www.kayiprihtim.org/forum/fantastik-edebiyat-elethtirmeni-ve-bilirkithisi-olmak-t16403.0.html) bu durumun üstesinden gelmek için!

Sayın Auguste Dupin'in ifadelerinin çoğuna katılıyorum. Minstream hariç. Edebiyat öğretmenlerimden bir-iki tanesi hariç hiçbirini sevmedim. Dersin müfredatını da sevmedim, hele o "çoban çeşmesi" şiiri ile başlayan ders kitabından nefret ettim. Buket Uzuner'in kitaplarını okutup, onlardan sınav yapacağını söyleyen hocama da buradan sevgilerimi (!) yolluyorum, Buket Uzuner'i eskiden beri sevmeyen şahsımı o dönem hayattan soğuttuğu için.

Evet biraz asabiyim bu gün.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: cankutpotter - 07 Kasım 2015, 17:33:44
Ben fantastik edebiyat konusunda çok daha şanslıyım aslında. Ailem fantastik okumama karşı çıkmadı, öyle olan öğretmenlerimle de bu konuyu konuşmaktan kaçındım; çünkü onların hayalgücünden yoksun cevaplarını dinlemek istemedim, sinirlerimi bozacağını biliyordum.


Ancak, İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan biri olarak söyleyebilirim ki, edebiyatçıların fantastik edebiyatı alegorik bir edebiat olarak değerlendirmeye çalışmaları, Yüzüklerin Efendisini, Harry Potter'ı, Ursula Laeguin eserlerini alegorikmiş gibi göstermelerinden sıkıldım.


Alegorik eserler vardır, evet; ancak bunlar zaten bu amaçla yazılmış belli eserlerdir. İlahi Komedya, Kutatgubilik, Pilgrim's Progres Ya da Güliver'in Gezileri -en azından öyleymiş gibi duruyor-.


Edebiyat bölümünün yaratıcılıkla ve hayal kurmak daha çok ilişki kurması gerektiğini düşünüyorum; ama maalesef şu an böyle değil pek.
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: KingKiller - 06 Ocak 2016, 23:01:31
Ailemin isteğiyle muhafazakar bir okula gidiyorum ve bu başlığın cevabını bende hep soruyorum kendi kendime. Ara ara derslerde sıkıldığımda açar kitap okurum ve bu genelde fantastik bir roman olur. Nedense derslerimin çok iyi olmamasından dolayı da bu kitap okumam hocalara ilginç gelir aferin falan derler ama ne okuyorsun dediklerinde kitabı göstermemle birlikte fikirleri değişir hemen. Bana ifade etmezler direk sınıfa kitap okuyacaksanız saçma şeyler okumayın falan diye genelleme yapar ve zoruma gider.Okumaya başladığımdan beri hocalarımla fantastik romanlar konusunda anlaşamadım nedense....
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: TheSpell - 06 Ocak 2016, 23:25:00
Arkadaşlar söylenmesi gereken her şeyi söylemiş zaten ama durum her zaman da bu şekilde olmuyor :D

Örneğin geçen yıl -yalnızca yarım dönem de olsa- dersimize giren edebiyat öğretmeni, belki de görebileceğiniz en iyi edebiyat öğretmenlerinden biriydi. Yanında sürekli kitap, dergi vs. taşırdı ve her dersin son 10-15 dakikasında bunları tanıtır, önerirdi bize. Le Guin'den tutun Dostoyevski'ye, OT'tan tutun Cogito'ya, Dune'dan tutun Ulysses'e kadar her şeyi önermişliği vardır (Ulysses'i direk önermemişti gerçi, benim okuduğumu görünce bahsetmişti ama bunu bulmak bile yeter bence). Kendisi de gayet sempatik ve eğlenceli bir insandı. Bir edebiyat öğretmeninden, hatta bir "öğretmenden" isteyebileceğiniz neredeyse her özelliğe sahipti.

Böyle öğretmenlere de denk gelirsiniz umarım :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: KingKiller - 06 Ocak 2016, 23:29:04
Üniversitede denk gelirim umarım :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Bozhermes - 21 Ocak 2016, 23:02:17
   Selam arkadaşlar, konu çok derin, çetrefilli ve Nasreddin Hocamızın sen de haklısın hanım diyebileceği kadar da empati barındırıyor.
   Önce, edebiyat yapısı itibarı ile fantastiktir diye başlayabiliriz. Zira anlatılan elfler, cüceler, ejderhalar, vampirler olsun ya da bir aşk hikayesi olsun, hayal gücümüzde ortaya koyduğumuz şeylerdir. Hayali bir karakter elf de olabilir Elif de. :) Biri kötü goblinlerle savaşırken biri de dertleriyle ve sevdiğiyle bile mücadele edebilir. Ne tür olursa olsun yazılan, kafamızda bir fantastik dünyadır, gerçeğe birebir benzese de. Elbette bu benim görüşüm.
   Fantastik edebiyat diye nitelendireceğimiz tür ise, gerek dünya gerekse Türk edebiyatında çok eskilerden beri var olan bir tür. Destanların hangisi fantastik değil, mitolojilerin, masalların hangisi fantastiğin dışında? Dostoyevski, Tolstoy, o dev eserlerini yazarken ninelerinin anlattığı masallarla büyümediler mi? Ve kendi içlerinde dönüştürerek klasik eserlerini vermediler mi? Bu yüzden fantastiği alırsanız edebiyat ölür.
   Bir kitabı zorla okursan sıkılırsın, hocalarımızın yaptığı yanlış burada. Sevdirmek gerekiyor. Fantastik eser yazanlar analarından yetenekle doğmuyor, önce klasik, kült, dev eserleri okuyorlar ve dönüştürerek kendi büyük, hayran olduğumuz eserleri veriyorlar. Fantastik türleri okurken klasikleri de okumak bize onların kaynaklarına ulaşma açısından büyük yarar sağlar. Hele fantastik eser yazmayı düşünenler için paha biçilmez bir durumdur bu. Büyük fantastik eser yazarlarının yararlandığı klasik eserler elbet bize de yol gösterecektir.
   Hocalarımızın zamanıyla bizim zamanımızda fantastik eserlerin yayınlanma sayısı ve türü açısından da epey fark var elbette. Belki onlar daha önce, gençliklerinde şimdiki kadar zengin bir kitaplıkla karşılaşsaydılar ön yargılı davranmayacak ve daha çok seveceklerdi. Ha, tamamen fantastik türe karşı olan ve aşağılıkmış gibi gören, iğrenenleri konu dışı tutuyorum. Elbette vardır. Ama toptancılık yapmak doğru değil ve bazı üye arkadaşlarımız hepsi böyle gibi genellemiş. Oysa öğrencilerine fantastik eser tavsiye eden, hediye eden, birlikte okuyup değerlendirme yapan, birlikte fantastik-bilimkurgu vb filmlere giden, kitap takası yapan, fantastik edebiyat yazmaya çalışan hocalarımız da mevcut ki bazı üye arkadaşlar onları da yazmışlar. Ve edebiyatı, okumayı fantastik eserlerle sevdirmeye çalışan da var. :) İşe de yarıyor. Sadece fantastik eser değil, çizgiromanlar, mizah dergileri, fanzinler vb tavsiye eden, fanzin çıkaranları da mevcut. :)
   Bu hamur çok su götürür. Fikirlerim bunlar.

   Bu arada, ben bir öğretmenim. :)

    Sevgiler... :)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: Sthrad - 28 Mayıs 2016, 18:34:28
Gitmeyin üstlerine ya o kadar.Bende 25 sene feilün feilün diye aruz veznini anlatsam bende biraz sinirli yaklaşırdım öyle sekiz bacaklı atlara(Yani sanırım)
Başlık: Ynt: Nedir bu edebiyat öğretmenlerinin fantastik düşmanlığı?
Gönderen: korayalthor - 31 Aralık 2016, 13:04:04
Üniversitede ilk yılımda, Türk Dili ve Edebiyatı dersinde ödev olarak Yerdeniz Büyücüsü serisinin ilk 2 kitabı verilmişti. Sınavda da 50 puan değerinde soru çıkmıştı kitaptan. Ve hoca, okuldaki frp klübünün sorumlusuydu. Arada bizim kafamızda öğretmenler de çıkabiliyor. Ama arkadaşın da dediği gibi, klasik edebiyatla haşır neşir olmadan, tek bir türe takılıp kalarak kitap okumak bence yanlış. Arada klasik eserler de, popüler eserler de, yerli yabancı yazarlardan okunmalı diye düşünüyorum.
ben önceden sadece fantastik okuyordum. bu yıldan itibaren bunun ne kadar yanlış olduğunu gördüm. bazen yeni türlere yönelip yeni kalemler keşfetmek  lazım. bu artık benim için bir takıntı oldu herhangi bir türden üstüste iki kitap okuyamıyorum...