Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: Daarlan Gardan - 18 Eylül 2012, 14:30:23

Başlık: Bir Maymunun Son Sözleri
Gönderen: Daarlan Gardan - 18 Eylül 2012, 14:30:23
‎''Hey Terry!'' adını haykıran yüksek bir ses duymuştu. Kafasını yavaşça sesin geldiğini yöne döndürmeye çalıştı. Kaplan kafesleriyle ilgilenirken boynundan yara almıştı, kafasını ve dolayısıyla boynunu kuş tüyü yastıklarda dinlendirmek yerine; geri dönmüştü ve işinin başındaydı. Yara o kadar büyütülecek bir şey değildi aslında. İş arkadaşı yarası hakkında ''tavşanlarla'' ilgili bir espri yaptığı an, ona saldırmak istemişti. İleri atıldığında yarasını daha fazla hisseder olmuştu.

''Ne var yine?'' diye karşılık verdi meslaktaşına, sesinde tükenmişlik ve kızgınlık apaçık belli olmaktaydı.
''Senin neyin var?'' Türkiye'den, New York'a taşınmıştı Kerim, hem okuluna gidiyor hem de hayvanat bahçesinde çalışıyordu. Kerim'in gözleri, Terry'in yarasına bakmamak nedeniyle çevredeki hayvanların üzerinde dans ediyordu mecburen.
''Yok bir şey!'' Kerim, adamın göğsünden hırıltılar geldiğini fark etti. Sesi tıpkı bir kaplanın önüne bırakılan etleri yemeden önce ağzından gelen hırıltılara benzetmişti. Daha da fazla üzerine gidip, tüm ziyaretçilerin kimin kazacağına bahis oynadıkları bir kavga ortamına sebebiyet vermemek için oradan uzaklaştı.

Terry'in hayvanları pek sevdiği söylenemezdi. Terry'in insanları sevdiği de söylenemezdi. Hatta hayvanlardan nefret ededrdi. Bu nefreti sadece çalışan Türk genci tarafından bilinse bile, kendi aralarında kalan üstü binbir türlü sohbetle örtülmüş sırdı. İri cüsseli adam iş kariyeri güvenlik görevlisi olarak başlamıştı, çok geçmeden uyuşturucu kullandığı gerekçesi ile işine son verilmişti. Soğuk rüzgarların, yapraklarını döken ağaçlara yardım ettiği mevsimde de 'kendine çeki düzen versin ve para kazansın' diyerek görevliler tarafından hayvanat bahçesine gönderilmişti.

Adamın ruhsal sorunları olduğu düşünülmekteydi. Maymunların bulunduğu kafesten adını Kerim'in koyduğu ''Lokum'' ile konuştuğunu söylerdi herkese. Aralarında geçen muhabbeti yaymak onu özel kılmıyordu. Aksine çalışan olsun, devamlı gelen ziyaretçiler olsun, büfe sahipleri olsun, herkes ama herkes ona 'deli' gözüyle bakmaktaydı. Lokum'un gerçekten konuştuğuna Kerim de inanmıyordu elbette. Papağanların toplu olarak tutulduğu, her girildiğinde de kulakları tırmalayan sesin duyulduğu kafesteki Lokum olmasın o diye sormuştu ona. Maymun Lokum demişti Terry, yüzündeki hiçbir kas kıpırdamadan.

''Maymun!'' diye bağırdı Terry her gün gittiği bölüme bugün de gitmekteydi. ''Bu kez yine geliyorum,'' iç geçirdi. ''Önce Will'in yanına uğrayacağım ufaklık. Beni bu duruma düşüren sendin!'' Söylenirken elleri hep oynamaktaydı, iri kol kasları kasılıyor, boynu acı hissetmiyordu. Bir müddet sonra maymunlar için hazırlanmış muzları almak üzere Will'in hemen dibinde bitmişti. Muzlar sarıydı, bazılarının diplerine baktığında yeşil olduğunu gördü.

''Hazır mı?'' diye sordu oflayarak.
Will tek kaşını kaldırdı. ''Evet. Olaydan sonra beni zor durumda bırakmayacağına söz verdin. Muz firmasının bir oyunu diyeceğiz, öyle değil mi?''
''Elbette,'' dedi Terry, yüzünde neredeyse ilk kez gülümseme görülmekteydi.
''Taşımana yardım etmemi ister misin?'' Will, Terry'in yarasına bakmadan söylemişti bunu, onu sinirlendirmek istemiyordu, en çok da sonraki planında başrol oynamak istemiyordu.
''Gerek yok!'' diye bağırdı. ''O halde, bunlardan hangisi?''
''Şu,'' parmağını en üstte duran muza uzattı. ''Üzerinde etiket bıraktım. Karıştırma diye. Onu çıkartırsın.''
''Paranı sonra vereceğim dostum,'' dedi. ''Deli değilim. Unutmam.''

Terry muz dolu kasayı omuzladı, yarasının acısını hissedebiliyordu. Fakat onu en çok rahatsız eden şey ona garip garip bakan insanlar olmuştu. Kafesin önüne geldiğinde, elini dudaklarına götürdü ve uzun uzun ıslık çaldı. Lokum'un diğerlerinden farklı sıfatını görebilmişti sonunda, maymun bölümü genelde sessiz ve sakin olmak ile ünlüydü. Lokum ellerini açıp ciyakladığında ''Lanet maymun,'' diye küfür savurdu. Özel olarak hazırlattığı muzu maymunun kendi düşüncesiyle pis ellerine verdi. Maymuna gülümsedi, elindeki muzu yemek niyetiyle bekleyen Lokum tekrar ciyakladı. Terry topuğunun üzerinde döndü ve yürümeye başladı. İşte o an duyuldu. Ses duyuldu. Silah sesi bütün canlıların kulaklarını doldurdu. Terry marifetini görmek istiyordu, arkasını döndü. Maymun'un ağzından kan damlıyordu. Bir şeyler fısıldıyordu dünyaya. Bir kaç metre ötesinde dikilen Terry'e. Adam dudaklarını okumaya çalıştı. Dört kelime, bir cümle. Maymun düştü. Adam duygusuzca tekrar etti.

''Bizden geldiysen, senden utanıyorum.''
Başlık: Ynt: Bizden geldiysen, senden utanıyorum.
Gönderen: Scyther - 18 Eylül 2012, 22:10:01
"Ve perde kapanır!" finale diyebileceğim tek şey bu  müthiş bitirmişsin . :)

Acaba yorgunken mi yazdı bu yazıyı yoksa gece geç saatte mi?
Başlık: Ynt: Bir Maymunun Son Sözleri
Gönderen: KingKiller - 04 Ekim 2012, 20:07:30
Harika bir final olmuş. Açıkçası ben çok beğendim.
Başlık: Ynt: Bir Maymunun Son Sözleri
Gönderen: Denaro Forbin - 18 Ekim 2012, 03:28:43
Daarlan'ın bir baska şah eseri daha. Fazla söze gerek yok, yazma potansiyeli çok üst düzey bir Rıhtım sakini. (Bu aralar öykü göremiyoruz?)
Başlık: Ynt: Bir Maymunun Son Sözleri
Gönderen: Scyther - 18 Ekim 2012, 16:25:03
Daarlan'ın bir baska şah eseri daha. Fazla söze gerek yok, yazma potansiyeli çok üst düzey bir Rıhtım sakini. (Bu aralar öykü göremiyoruz?)

Tamamen katılıyorum bir şeyler yazsa da Kurgu İskelesi şenlense.