Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Düşler Limanı => Konuyu başlatan: BerkeB - 10 Aralık 2012, 04:33:03

Başlık: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 10 Aralık 2012, 04:33:03
...
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Kuzen - 11 Aralık 2012, 20:38:43
 Bunu anlatmıştın sanırım Berke.. Edebi olarak yaşına göre iyi yazmışsın. Ama ben hala vuralım o herifi diyorum sen anlamıyorsun.. :(
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 11 Aralık 2012, 22:17:49
Boşver Kuzen vursak elimize ne geçecek... O yaşta da içimizde varmış birşeyler demekki edebiyat adına.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Tardis - 22 Aralık 2012, 02:05:05
Yani bunlar gerçek mi?
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 22 Aralık 2012, 12:27:25
Yarı gerçek yarı kurgu.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: - 22 Aralık 2012, 13:05:28
Çok kötü hissettim kendimi bunu okurken :( ellerim titremeye başladı ağlamamak için tuttum kendimi, ilk önce yorumları okuduğum için sanırım, beni çok etkiledi bu yazı. :(

Edebi açıdan bakacak olursak.. Şimdiki yaşında mı yazdın bilmiyorum ama o küçük çocuk için fazla büyük laflar gibi geldi bana, bazı yerlerde tabi. Dediğin gibi imla hataları var bazı bazı, çok da önemli değil zaten.

Kalemine sağlık ...

Bu olay içinde yapabileceğimiz tek şey seni kazanmak diye düşünüyorum. İnsanlarla konuşmaktan çekinme, bu konuyu anlatmaktan çekinme ki sana yardımcı olsunlar. :(
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 22 Aralık 2012, 15:37:04
Çok kötü hissettim kendimi bunu okurken :( ellerim titremeye başladı ağlamamak için tuttum kendimi, ilk önce yorumları okuduğum için sanırım, beni çok etkiledi bu yazı. :(

Edebi açıdan bakacak olursak.. Şimdiki yaşında mı yazdın bilmiyorum ama o küçük çocuk için fazla büyük laflar gibi geldi bana, bazı yerlerde tabi. Dediğin gibi imla hataları var bazı bazı, çok da önemli değil zaten.

Kalemine sağlık ...

Bu olay içinde yapabileceğimiz tek şey seni kazanmak diye düşünüyorum. İnsanlarla konuşmaktan çekinme, bu konuyu anlatmaktan çekinme ki sana yardımcı olsunlar. :(
Teşekkür ederim.

 Hepsini o yaştayken yazmıştım ekleme yapmadım hiç. Sadece fazla uygunsuz yerlerini çıkardım ve birkaç kelime değiştirdim. Mesela rol model gibi. İnsan çabuk olgunlaşınca laflarıda yaşına göre büyük oluyor.

Hepimiz yaralar alıyoruz. Ancak allah kimseye katlanamayacağı kadar büyük dert vermez. Ben buna inanıyorum. Hayat devam ediyor. Allaha şükür şuan bir sorunum yok. Günlükleri bulana kadar aklıma bile gelmiyordu bu olay unutmuştum ama işte...

Bazem böyle beklemediğin anlarda beklemediğin şeyler karşına çıkıyor. Sende içinde tutmakta zorlanıyorsun. Buda seni yaşadıklarını paylaşmaya itiyor. Bu günlük herşeyin dışa vurumu olmuş aslında. Edebi olarak baktığımız zaman duygusal manada derinliği olduğu için paylaşmak istedim. Birde şu içeride tutamama, paylaşma dürtüsünün de etkisi var.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Nightmare - 26 Ocak 2013, 16:21:31
ben 8 yaşındayken bisküvinin içindeki kaymağı sıyırmakla uğraşıyordum :P

çok iyi gerçekten yaş küçük ama yazılar büyük beğendim :)
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 20 Mart 2013, 11:25:25
ben 8 yaşındayken bisküvinin içindeki kaymağı sıyırmakla uğraşıyordum :P

çok iyi gerçekten yaş küçük ama yazılar büyük beğendim :)
Teşekkürler :).
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: astrofizikçi - 28 Nisan 2014, 08:55:00
Bence adamı kıstırmak gerek...
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 06 Mayıs 2014, 19:02:20
Mâliki yevmiddin diyorum, sayın bayan astrofizikist.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Light - 07 Mayıs 2014, 15:45:49
                                             
 14 Aralık 2005
Merhaba sevgili günlük. Bu gün okulun ilk günü. Bir sene gittim işte daha niye gitmemi istiyorlar ki. Ben okula gitmek istemiyorum günlük. Dışarıda gözlenecek o kadar çok şey var ki...
Annemin zoruyla kıyafetlerimi giyip çantalarımı kuşandım ve okulun yolunu tuttum. Okul yeni taşındığımız evimize çok uzak değildi. Ancak genede okula babam bırakıp alıyordu. Diğer çocukların aksine ben bundan utanmıyorum.
Okula vardığımda herşey benim için bambaşkaydı. Önceki oturduğumuz yerdeki okuldan çok farklıydı bu okul. Sadece bir odası ve sobası yoktu. Kalorifer dedikleri metal kazanlar vardı her odada üçer dörder tane.  Onlar ile ısınıyorduk.
 İlk ders türkçeydi. Öğretmenimiz çok sert görünümlü bir insandı. Ondan korkmuştum...
 Derken ikinci ders başladı ve gözlerime inanamadım. Karşımızdaki masada bambaşka bir insan oturuyordu. Genç yaşlarda bakınca insanın içini ısıtan gülümsemesiyle bir kadın. Ona sordum " Öğretmenimize ne yaptın ? " Herkez bana kahkahalarla gülmeye başladı. Çok utanmıştım.

 Günün sonuna geldiğimde okulun kapısına kadar ilerledim ve babamı bekledim. Beklerken fark ettim ki herkez birbirine giderken sonra görüşürüz gibi laflar ediyordu. Benim aksime herkez sanki birbiriyle iletişim içindeydi. Onlarla arkadaş olmayı, iletişim kurmayı o an çok istedim. Eve gittiğimde bile bu düşünce aklımdan çıkmadı. Aklımda sorularla uykuya daldım.

                                                            
15 Aralık 2005
Merhaba sevgili günlük. Bu gün cumartesi. Okul tatil. Evde oturmuş Bugs Bunny ' yi izliyordum. Her zamanki gibi annemin yaptığı çay ve kaynattığı yumurtalar yüzünden camlar buhulanmıştı. Elimde kahvaltı tepsim ile yerde oturmuş televizyona bakarken annem şöyle dedi. "Bu gün neden dışarı çıkıp arkadaşlarınla oynamıyorsun." Olur anne dedim. Yemeğim bittikten sonra kapının önüne çıktım. Amaçsızca öyle dikilmişken benden sanki metrelerce uzun bir erkek çocuğu geldi yanıma "Selam! Ben Metin senin adın ne ?". Onunla tanıştıktan sonra benim için yavaş yavaş bir rol model haline gelmişti. Yaşı benden çok büyüktü orta okul ikinci sınıfa gidiyordu. Ben ise ikinci sınıfa gidiyordum. Arkadaşları tarafından sevilen bir insandı. Üstelik bana bilmediğim ve bilmediğim için benimle dalga geçtikleri o küfürleri öğretmişti. Artık benimle dalga geçmiyorlardı. Hatta onların bilmediği küfürleri bildiğim için bana saygı bile duymuşlardı.
  Öncelikle, inancını bilemem ama bu bir sınav ve bu şekildeki bir hayat sınavını okurken etkilenmedim diyemem.Bu ülkede neler oluyor, her zaman şükür demek gerek.
   İkinci olarak 14 Aralık okulun ilk günü ise 15 Aralık nasıl cumartesi oluyor?Mantık hatası.
  
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 14 Mayıs 2014, 19:07:39
                                             
 14 Aralık 2005
Merhaba sevgili günlük. Bu gün okulun ilk günü. Bir sene gittim işte daha niye gitmemi istiyorlar ki. Ben okula gitmek istemiyorum günlük. Dışarıda gözlenecek o kadar çok şey var ki...
Annemin zoruyla kıyafetlerimi giyip çantalarımı kuşandım ve okulun yolunu tuttum. Okul yeni taşındığımız evimize çok uzak değildi. Ancak genede okula babam bırakıp alıyordu. Diğer çocukların aksine ben bundan utanmıyorum.
Okula vardığımda herşey benim için bambaşkaydı. Önceki oturduğumuz yerdeki okuldan çok farklıydı bu okul. Sadece bir odası ve sobası yoktu. Kalorifer dedikleri metal kazanlar vardı her odada üçer dörder tane.  Onlar ile ısınıyorduk.
 İlk ders türkçeydi. Öğretmenimiz çok sert görünümlü bir insandı. Ondan korkmuştum...
 Derken ikinci ders başladı ve gözlerime inanamadım. Karşımızdaki masada bambaşka bir insan oturuyordu. Genç yaşlarda bakınca insanın içini ısıtan gülümsemesiyle bir kadın. Ona sordum " Öğretmenimize ne yaptın ? " Herkez bana kahkahalarla gülmeye başladı. Çok utanmıştım.

 Günün sonuna geldiğimde okulun kapısına kadar ilerledim ve babamı bekledim. Beklerken fark ettim ki herkez birbirine giderken sonra görüşürüz gibi laflar ediyordu. Benim aksime herkez sanki birbiriyle iletişim içindeydi. Onlarla arkadaş olmayı, iletişim kurmayı o an çok istedim. Eve gittiğimde bile bu düşünce aklımdan çıkmadı. Aklımda sorularla uykuya daldım.

                                                            
15 Aralık 2005
Merhaba sevgili günlük. Bu gün cumartesi. Okul tatil. Evde oturmuş Bugs Bunny ' yi izliyordum. Her zamanki gibi annemin yaptığı çay ve kaynattığı yumurtalar yüzünden camlar buhulanmıştı. Elimde kahvaltı tepsim ile yerde oturmuş televizyona bakarken annem şöyle dedi. "Bu gün neden dışarı çıkıp arkadaşlarınla oynamıyorsun." Olur anne dedim. Yemeğim bittikten sonra kapının önüne çıktım. Amaçsızca öyle dikilmişken benden sanki metrelerce uzun bir erkek çocuğu geldi yanıma "Selam! Ben Metin senin adın ne ?". Onunla tanıştıktan sonra benim için yavaş yavaş bir rol model haline gelmişti. Yaşı benden çok büyüktü orta okul ikinci sınıfa gidiyordu. Ben ise ikinci sınıfa gidiyordum. Arkadaşları tarafından sevilen bir insandı. Üstelik bana bilmediğim ve bilmediğim için benimle dalga geçtikleri o küfürleri öğretmişti. Artık benimle dalga geçmiyorlardı. Hatta onların bilmediği küfürleri bildiğim için bana saygı bile duymuşlardı.
  Öncelikle, inancını bilemem ama bu bir sınav ve bu şekildeki bir hayat sınavını okurken etkilenmedim diyemem.Bu ülkede neler oluyor, her zaman şükür demek gerek.
   İkinci olarak 14 Aralık okulun ilk günü ise 15 Aralık nasıl cumartesi oluyor?Mantık hatası.
  
İlk günler gitmemiştim okulun ilk günü demiş çocuk aklım. Doğrusu okula gittiğim ilk gün. Sekiz yaşındaki bir çocuğun böyle bir anlatım hatası yapması normal :).

Bu konu biraz "ibret loading..." oldu.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Light - 15 Mayıs 2014, 00:20:23
                                             
  14 Aralık 2005
Merhaba sevgili günlük. Bu gün okulun ilk günü. Bir sene gittim işte daha niye gitmemi istiyorlar ki. Ben okula gitmek istemiyorum günlük. Dışarıda gözlenecek o kadar çok şey var ki...
Annemin zoruyla kıyafetlerimi giyip çantalarımı kuşandım ve okulun yolunu tuttum. Okul yeni taşındığımız evimize çok uzak değildi. Ancak genede okula babam bırakıp alıyordu. Diğer çocukların aksine ben bundan utanmıyorum.
Okula vardığımda herşey benim için bambaşkaydı. Önceki oturduğumuz yerdeki okuldan çok farklıydı bu okul. Sadece bir odası ve sobası yoktu. Kalorifer dedikleri metal kazanlar vardı her odada üçer dörder tane.  Onlar ile ısınıyorduk.
 İlk ders türkçeydi. Öğretmenimiz çok sert görünümlü bir insandı. Ondan korkmuştum...
 Derken ikinci ders başladı ve gözlerime inanamadım. Karşımızdaki masada bambaşka bir insan oturuyordu. Genç yaşlarda bakınca insanın içini ısıtan gülümsemesiyle bir kadın. Ona sordum " Öğretmenimize ne yaptın ? " Herkez bana kahkahalarla gülmeye başladı. Çok utanmıştım.

 Günün sonuna geldiğimde okulun kapısına kadar ilerledim ve babamı bekledim. Beklerken fark ettim ki herkez birbirine giderken sonra görüşürüz gibi laflar ediyordu. Benim aksime herkez sanki birbiriyle iletişim içindeydi. Onlarla arkadaş olmayı, iletişim kurmayı o an çok istedim. Eve gittiğimde bile bu düşünce aklımdan çıkmadı. Aklımda sorularla uykuya daldım.

                                                             
15 Aralık 2005
Merhaba sevgili günlük. Bu gün cumartesi. Okul tatil. Evde oturmuş Bugs Bunny ' yi izliyordum. Her zamanki gibi annemin yaptığı çay ve kaynattığı yumurtalar yüzünden camlar buhulanmıştı. Elimde kahvaltı tepsim ile yerde oturmuş televizyona bakarken annem şöyle dedi. "Bu gün neden dışarı çıkıp arkadaşlarınla oynamıyorsun." Olur anne dedim. Yemeğim bittikten sonra kapının önüne çıktım. Amaçsızca öyle dikilmişken benden sanki metrelerce uzun bir erkek çocuğu geldi yanıma "Selam! Ben Metin senin adın ne ?". Onunla tanıştıktan sonra benim için yavaş yavaş bir rol model haline gelmişti. Yaşı benden çok büyüktü orta okul ikinci sınıfa gidiyordu. Ben ise ikinci sınıfa gidiyordum. Arkadaşları tarafından sevilen bir insandı. Üstelik bana bilmediğim ve bilmediğim için benimle dalga geçtikleri o küfürleri öğretmişti. Artık benimle dalga geçmiyorlardı. Hatta onların bilmediği küfürleri bildiğim için bana saygı bile duymuşlardı.
   Öncelikle, inancını bilemem ama bu bir sınav ve bu şekildeki bir hayat sınavını okurken etkilenmedim diyemem.Bu ülkede neler oluyor, her zaman şükür demek gerek.
   İkinci olarak 14 Aralık okulun ilk günü ise 15 Aralık nasıl cumartesi oluyor?Mantık hatası.
   
İlk günler gitmemiştim okulun ilk günü demiş çocuk aklım. Doğrusu okula gittiğim ilk gün. Sekiz yaşındaki bir çocuğun böyle bir anlatım hatası yapması normal :).

Bu konu biraz "ibret loading..." oldu.
Öyle olsun seni mi kıracağım? Bu arada yanlış anlaşılmasın, herhangi tekil veya çoğul tanrılara inanan biri değilim.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Thomasward - 18 Mayıs 2014, 20:40:53
 O Metin varya ben onu alayıyla ve ceddiyle beraber selamlıyorum. Sinir manyağı oldum, doğru mu bu?.   

Küçük çocuğun anlamamasından istifade edip psikolojisiyle oynamak nedir arkadaş!
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: astrofizikçi - 22 Mayıs 2014, 20:20:50
aynen aynen sayın berkeb bey
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: BerkeB - 26 Mayıs 2014, 10:58:24
Evet biraz kurgu var, olay gerçek, günlük gerçek, yazılar da gerçek sadece biraz düzeltme var. Buraya koyabilmek için biraz düzeltme şarttı. Ülkemizin gerçeklerinden bu çocuk istismarı olayları. Siyaset yapmak istemiyorum ama AKP den pek hoşlanmasamda şu çocuk tacizcileri için yapmak istedikleri şeye katılıyorum. Savunmasız ve günahsız çocuklara böyle yaklaşmak kabul edilemez. Çok şükür bünyemiz sağlammış. Psikoloğa falan gittim gayet sağlıklıymışım ama benim yerimde bir başkası olsaydı sonu farklı olabilirdi.

Belki bu davranışların sebebi toplumun eşcinsellere karşı önyargısıdır bilemem. Belki gönüllerince kendilerine sevgili bulabilseler böyle hareketlere başvurmazlar. Yada sadece sapıklar bilmiyorum. Neticede bu derin ve kanayan bir yara ve tedavi edilmeli. Asmaksa asmak kesmekse kesmek neyse cezaları verilsin.

Ben yarın öbürgün çocuk yaptığımda veya evlat edindiğimde içime evham düşmeden onu arkadaşlarının evlerine gönderebilmek istiyorum. Bir vatandaş olarak güven ve huzur içinde yaşamak en büyük hakkımız diye düşünüyorum, devletin ne pahasına olursa olsun bunu sağlaması gerek.
Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: Leopold - 06 Ekim 2014, 13:44:26
Merhaba Berke,

Ne güzel yazmışsın, bir çocuğun yüklenebileceğinden çok ağır bir yükü yüklenişinin, onu fark ettiğindeki hüznün hikayesini.
Üzüldüm yaşadıklarına, sadece Türkiye'nin değil, tüm insanlığın karanlık yüzüdür; çocuk istismarı ve taciz.
Yorumlarını okurken fark ettiğim bir noktaya değinmek istiyorum, eşcinsellik demişsin bu olaya. İşte ona katılmıyorum. 12-13 yaşında bir çocuğun evine 8 yaşında bir erkeğin gitmesine izin verilmesi o yaşlardaki bir kızın gitmesine izin verilmesinden daha kolaydır. Demek istediğim sen erkek olduğun için değil de orada olduğun için olma ihtimali de var. Yaşadıkların, içinde eşcinsellere karşı bir ön yargı oluşturmasın diye söylüyorum bunları, başka bir nedeni yok. :)
Bastırılmış cinsel arzulardan dolayı da olabilir elbette. (Freud'a bağladık. *_*)

Türkiye'nin kör kesimi diye adlandırdığım bir kesim var. Bu tür şeyleri istismara uğrayan çocuğun ailesine bağlar birçok şeyi hasır altı etmeye çalışırlar. Yahu, arkadaşıyla oynamak isteyen bir çocuğa nasıl engel olursun?

Güçlü kal Berkeciğim, sadece senin değil yüzlerce hatta binlerce çocuğun, gencin başına gelenler, gelebilecek olaylar bunlar. Sorumluluğu kendine hiçbir zaman yükleyip 'Neden ben?' diye düşünme.

Dipnot: Metin'in soy ismini veya adresini biliyorsan mesaj atar mısın? Bir şey deneyeceğim. *kafasında hale olan gülüş*


Başlık: Ynt: Sekiz Yaşındaki Bir Çocuğun Günlükleri
Gönderen: u.aslan - 22 Ekim 2014, 15:40:39
Yazın garip bir duygu bırakıyor insanın içinde. Öfke, nefret, ibret, merak ve daha bir çok şeyi barındırıyor günlüğün, hem yazara hem okuyucuya