Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: BsBROWN - 06 Şubat 2013, 19:47:40

Başlık: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 06 Şubat 2013, 19:47:40
Etrafın sessizliğiyle bütünlenmiş olan sis, ürkütücü bir ilk izlenim bırakıyordu. Öyle ki buraya ilk kez gelen birisi, bir daha buranın yanından bile geçmezdi. Oysa kimsenin bilmediği güzel yanları da vardı burasının. Ama bunu ilk öğrenen kişi, öğrendiği anda ölmüştü. O yüzden bundan kimse haberdar olamamıştı. Buraya yolu düşen tüccarlar ve yolcular ürke ürke, hemen buradan uzaklaşıyorlardı. Onlara hak vermemek elde değildi. O kadar ürkütücü ve o kadar ıssızdı ki, burada yalnız başına kalan bir insan geceyi zor ederdi.

Ay gökyüzünde belirdiği gibi bu yolda bir tüccar belirdi. En başta ne için geldiği anlaşılıyordu fakat daha sonra esrarengiz bir şey oldu. Tüccar göz kapakları kapalı bir şekilde buradaki mistik otlardan birini kopardı ve burnuna götürdü. Kokusu onu cezbetmiş olacak ki, bir süre boyunca öylece donakaldı. Ardından yanlış bir şey yapmış gibi hemen doğruldu. Yüzündeki çizgiler onun ne hissettiğini ele veriyordu. Her ne kadar tüccar çok büyük bir hataya düştüğünü belli etmemeye çalışsa da bu o kadar belliydi ki...

Tüccar bir yerden çıkacak bir gulyabani arar gibi bakındı. Ardından hızlıca otu arkasındaki çantasına yerleştirdi. O sırada çantasından bir şişe aldığını şişeye yerdeki garip bir asidi doldurmaya çalışınca anlaşıldı. Yoksa tüccar bu asit yüzünden mi irkilmişti ?

Sisli ağaçların arkasına saklanmış Fyodor tüccarın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Fyodor çok zeki birisi olduğu için durumu hemen kavradı. Telaşlanacak bir şey yoktu tüccar sadece mistik bir tılsım üzerinde araştırma yapan bir biyolog olmalıydı. Hatta adını anımsar gibi oldu. Kutsal Çehre'nin 218. sayfasında mistik bir tılsımla ilgilenen bir biyologdan bahsediliyordu. Biyolog için, çok sessiz ve sakin, esrarengiz büyülerle ilgilenen bir araştırmacı deniliyordu. Ayrıca kimliğini gizlemek için bir tüccar gibi davrandığı da bu kitapta yer alıyordu.

Fyodor düşüncelere dalmışken, biyoloğun hareketiyle kendine geldi. Hemen etrafına baktı. Sadece geçip giden bir akbabaydı. Ama bu akbaba ikisininde daha dikkatli olmasını sağlamıştı. Fyodor biyoloğun gözlerinin mavi bir ışıkla parladığını gördü. Bir çeşit büyüler yaptığını sanıyordu. Ancak çok yanıldığını korkunç gerçeğin farkına varınca anlayabilecekti.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Gülbüyüsü - 06 Şubat 2013, 21:40:58
Slm BROWN seni buradada görmek güzel. Diğer hikayenide okuma şansım olduğu için becerinin farkındayım. Mistizm, büyü ve fantastik her şey ilgimi çektiği için hikayene devam edersin umarım. Mavi ışığın ne olduğunu ve korkunç gerçeği öğrenmeyi merakla bekliyorum arkadaşım.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 06 Şubat 2013, 22:58:22
Selam, sen beni buraya davet edersin de ben gelmez miyim ? :) Kesinlikle devam edeceğim, zaten bu konularda hikaye yazmamın sebebi Şifacının ilk bölümünü okumam.  ;D
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Gülbüyüsü - 06 Şubat 2013, 23:01:36
oooo daha ilk bölümden ilham aldım diyorsun yani  8)Ne mutlu bana. Karakter belirleme aşamasına biraz daha var ama :D
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 10:32:59
Evet, o konuda hiç düşünmedim.  ;D Aman, hikaye biraz ilerlesin kendiliğinden oluşur. ;D
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: armeneus - 07 Şubat 2013, 10:42:47
Brown hikayenin devamını bekliyorum. Hadi ama nerde kaldı ama.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 13:44:18
Biyoloğun gözlerinde parıldayan mavi ışık gitgide büyüyordu. Büyüye büyüye en sonunda biyoloğun tüm bedenini sardı. Biyoloğun kısa kahverengi saçları bir anda uzayarak siyaha dönmüştü. Kısa olan boyu uzamış, cılız vücudu akıl almaz bir şekilde kaslarla dolmuştu. Biyolog bir çeşit evrim geçiriyordu.

Fyodor şaşkınlıktan çılgına dönmüştü. Yerinde duramıyordu, ses çıkarmamak için kendisini zor tutuyordu. O sırada kitabın pelerinin cebinde olduğunu hatırladı. Koyu kırmızı, gösterişli pelerinin soldaki siyah cebinden kitabı çıkardı. 218. sayfadan itibaren okumaya başladı.

"Biz onu seçtik, çünkü o bilgili. Biz onu seçtik, çünkü o saf. Biz onu seçtik, çünkü o boyun eğer. Biz onu seçtik, çünkü o güçsüz !

Karanlığın mavi parıltısı, sisli ağaçların ortasında mistik bir otla canlanacak. Karanlık efendi, en sonunda hayat bulacak. Mistik bitkiler cezbedici kokularıyla tuzağa düşürecek. En derin tutkular ve korkular, en az yaşamak kadar ağır olacak !

Karanlık efendi canlanacak !"

Fyodor bir an için korktu. Bu karanlık efendi de kim olabilirdi ve neler yapabilirdi ? İsminden hiçte iyi birisi olmadığı anlaşılabiliyordu. Biyolog dönüşümünü tamamlamış, siyah uzun saçlı, uzun boylu ve kaslı bir adama dönüşmüştü. Kaslarını örten siyah penyenin altında, defalarca yazılmış, büyük şekilden küçük şekle doğru giden "koyu güç" yazısı okunabiliyordu.

Dönüşümünü tamamlamış biyolog(karanlık efendi) sisli ağaçların arkasında saklanan Fyodor'a doğru yaklaşıyordu. Fyodor iyice tırsmış, bir kaçış yolu arıyordu. Kitapta bundan bahsedilebilirdi.

"Karanlık efendiyi bir şebnemci görecek. O şebnemci karanlık efendi tarafından kovalanacak. Gecenin ayazında, hayat durağanlaşacak. Zaman 10 dakika geriye akacak. Toprak, üstündeki ayakları taşıyamayacak. Şebnemcinin son bir şansı daha olacak !

Karanlık efendi, kırmızı asasıyla yeryüzünü yönetecek ! Fakat bir düşmanı olacak ! O düşman, şebnemci olacak !"

Fyodor bir an için olduğu yerde kaldı. Kitapta bahsedilenler yazıldığı gibi yaşanıyordu. O halde, zaman 10 dakika geriye akacaktı. 10 dakika önce biyolog burada değildi. Yani Fyodor'un kaçmak ve yaşamak için son bir şansı daha vardı.

O anda her şey olduğu gibi durmaya, Fyodor'un başı dönmeye başladı. Düşüncelerinde karanlık efendi vardı. 10 dakika önce karanlık efendi olmadığına göre, kaçıp kurtulabilecekti. Ama bilmediği bir şey vardı ve onun son şansını kullanmasını engelleyebilirdi.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Gülbüyüsü - 07 Şubat 2013, 14:30:08
Seni gidi şebnemci :D Hımmmm karanlık bir hikaye geliyor . Bakalım bu sefer Fyodor'u engelleyecek şey ne? Hep en merak edilen soruda kesiyorsun bölümü. CNBC dizilerine döndü:D Devamını bekliyorum. Kalemine kuvvet.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 14:57:17
Merak edin biraz canım, ne olacak ki ?  ;D Merak iyidir, iyi. Yeni bölümü bilgisayarda yapacak bir şey kalmayınca yazacağım. ;D
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Lotrist - 07 Şubat 2013, 17:28:03
Hoş bir kurgu olmuş lakin biraz basit kaçmış sanırım. Olay örgüsü çok basit kalıyor. Bu kurgu için daha ağır bir şeyler yazılabileceği kanısındayım. Devamını bu şekilde yazarsan eğer çok daha güzel bir öykü ortaya çıkacaktır.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 17:44:13
Bu tür konularda daha ilk denemem olduğu için acemiliğimi maruz görün. Fakat en kısa sürede bu konuda araştırma yaparak kendimi geliştirmeye çalıştıracağım.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: armeneus - 07 Şubat 2013, 17:45:11
Yazdığın için teşekkürler. Ama devamını hâlâ bekliyorum. Kalemine kuvvet.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 18:18:57
Devamlı olarak bölüm bekleyen okuyucular beni çok ama çok mutlu ediyor. İnsan yaptığı şeyin boşa gitmediğini anlıyor ve mutlu oluyor. Yorumun beni çok mutlu etti, yeni bölümü en kısa zamanda yazacağım. Fakat şuan çıkmak zorundayım.  :-\
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 21:59:46
Zaman geriye akmış 10 dakika öncesi dünyaya hakim olmuştu. Fyodor hemen ağacın arkasından yola doğru atıldı ve koşmaya başladı. Arkasında bir gölge, sıcak bir nefes ve bir şeyler mırıldanan karanlık efendinin sesini duyar gibi oldu. Bir an arkasına bakındı. Görünürde kimseler yoktu.

Irmağa açılan yolun sonuna doğru gelmişti. Oradaki gemiler, gözü kara süvarilerin kumandasındaydı ve o savaşa tapan süvariler Fyodor'u asla gemiye almazlardı. Fyodor başka bir çözüm yolu bulmaya çalıştı. Zamanı azalıyordu ve son şansını da kaybedebilirdi.

En iyisi kitaba bir göz atmaktı. İşine yarayabilecek bilgiler olabilirdi. Nasıl olsa kitapta yazılanlar bir bir yaşanıyordu. Bu durumda Fyodor yapması gerekeni ve sonuçlarını hiç beklemeden öğrenebilirdi. Kitabın 219. sayfasını açtı ve okumaya başladı.

"Şebnemci yolun sonundaki ırmağa gidecek. Denize açılan ırmaktaki gemilerde misafir olacak. Gemilerin sahibi olan intikam arzusuyla dolu süvariler, karanlık efendinin Fyodor'u takip ettiğini bilecekler. Karanlık efendiden intikam almak isteyecekler. Karanlık efendi g....."

Tam sayfanın son ve en önemli cümlesini okuyacaktı ki ensesinde hissettiği elle irkildi. Hemen arkasına baktı, arkasındaki süvarilerden biriydi ve kitapta anlatıldığı gibi kendisini gemide misafir olması için çağırmaya gelmişti. Süvarinin teklifini en çok oda bulunan fakat en küçük olan barınakta kalmak şartıyla kabul etti.

Süvariyle birlikte gemide kendisine ayrılan odanın kapısını açıp içeri girdiler. O sırada gökyüzü kararmaya başladı. Yemyeşil ağaçlar, kırmızımtırak elmalar sararmaya solmaya mecbur kaldılar. Karanlık efendinin geldiğini anlayan Fyodor geminin güvertesine çıktı. Süvariler karanlık efendiyle savaşıyorlardı. Fakat karanlık efendinin saydam vücudu ancak üzerine dökülen güçlü tesir edebilen bir şebnem veya usta bir sihirbazın dudakları arasından çıkan büyüyle zarar görebilirdi.

Fyodor kitabın 219. sayfasını açtı ve hararetini yenemeyerek okumaya başladı.

"Karanlık efendi gemiyi yıkıp parçalayacak. Gemiden sadece usta bir sihirbaz ve bahsi edilen düşman, şebnemci kurtulacak. Bu usta sihirbazla şebnemcinin yolları gökyüzü diyarında birleşecek."
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Gülbüyüsü - 07 Şubat 2013, 22:17:34
Bakıyorum bölüm yazma hızın gayet iyi. Ama peşinden koşan sadece karanlık efendi değil biz okuyucularda takipteyiz. Sadece bir öneride bulunayım bence olaylar biraz daha yavaş gelişsin ve betimlemelere daha çok yer ver. Tekniğin zamanla oturur zaten. Bu senin için yeni deneyimlediğin bir tarz farkındayım. Diğer yazılarını okuduğum için kaleminin gittikçe güçleneceğini tahmin edebiliyorum.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 07 Şubat 2013, 22:26:19
Siz gibi bende kendimi merakta bırakıyorum. Hikayede ne olacak, neler gelişecek diye merak ediyorum ve dahada hızlı yazmaya çalışıyorum. :D Sen söyleyince bende yeni fark ettim. Neredeyse hiç betimleme yapmamışım. Oysa ben normalde çok fazla betimleme yapardım. Bir sonraki bölümde betimlemelere daha çok yer vereceğim. Ayrıca olaylar daha yavaş gelişecek ve yardımcı fikirler ön plana çıkacak.  ;D
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 08 Şubat 2013, 10:46:11
Savaş devam ediyor, güverte kırmızı kanlarla boyanıyordu. Fyodor hemen kalın kahverengi halatlardan birine tutunarak iskele tarafına çıktı. Uzun siyah saçlı, uzun boylu karanlık efendi iskeleye gelene kadar Fyodor kaçmış olurdu. O sırada geminin gözcüsü olan bir piyade bağırmaya başladı.

"Dikkat, dikkat ! Gökyüzü diyarına giriyoruz, hemen savaşı kesin ! Yoksa hepimiz ölebiliriz !"

Kitapta yazılanlar gerçeğe dönüşmeye devam ediyordu. Fyodor bu hikayenin sonunun nasıl biteceğini çok merak ediyordu. Kitabın son sayfasını açtı ve okumaya başladı.

"Kutsal Çehre adım adım izlenir. Atlanan tek bir sayfa dahi okuyucuyu kaderinden saptırabilir. Okuyucu gökyüzü diyarına giremeyecek, okuyucu gemide kalacak. Kutsal Çehre'nin son sayfası hiç bir zaman yazılmamıştır. Son sayfayı okuyucu belirler ! Okuyucu tüm sayfaları okuduktan sonra, zümrüdü anka kuşunun kanatlarından bir tüy kalem yaparak, ölüm denizinden gizli mürekkebi alarak son sayfayı yazar !"

Fyodor okuduklarına çok şaşırmıştı. Sahile yakın olan gemiden siyah deri ayakkabılarıyla yere basarak atladı. Yapabildiği en büyük hızda kulaç atmaya başladı. Kulaçları o kadar hızlı atıyordu ki kollarında acı bir titreşim hissetti. Biraz yavaşlaması gerektiğini anladı. Zaten sahile varmıştı, ıslak vücudunu kurutmak için yanında bulundurduğu sıvılardan bir şebnem yaptı. Yaptığı şebnemi başından aşağı dökerek birtakım kelimeler söyledi. Tamda o anda ıslak elbiseleri sanki iki saat boyunca güneş altında kalmış gibi kurumuşlardı.

Artık Fyodor kitapta bahsedilen sihirbazla yollarının gökyüzü diyarında birleşmeyeceğini biliyordu. Öncelikle tüm kitabı okumalıydı. Yakınlarda bildiği ıssız bir vadi vardı. O vadiye, ejderha vadisi deniliyordu. Çünkü vadinin girişinde tam üç tane ejderha vadiye girmek isteyenlerle çarpışırdı.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Gülbüyüsü - 08 Şubat 2013, 11:54:26
Kendimi binbir gece masallarında zannettim. Bize Fyodor'un kim olduğu ile ilgili biraz daha bilgi verebilirmisin. Birde okuduğu kitap var onu nereden almış olabilir?
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 08 Şubat 2013, 11:58:17
Onları ilerleyen bölümlerde söyleyeceğim. Fyodor daha doğduğu anda terk edilmiş bir şebnemci. Onu terk eden anne ve babası bu kitabı ona bıraktılar. Fyodor'u yaşlı bir ormancı yetiştirdi. Zaten hikayenin ormandan geçen bir yolda başlamasının sebebi de bu.  ;D
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 08 Şubat 2013, 16:10:16
Fyodor Kutsal Çehre'nin kim tarafından yazıldığını biliyordu. Ancak o yazar hakkında hiç bir bilgisi yoku. Kadim savaşçıda kim olabilirdi. Herkesin yaptığı gibi kitabın ön sözünü o da atlamıştı. Aklına belki ön sözde birkaç bilgi edinebilirim fikri geldi. Kitabın ön sözünü açtı ve okumaya başladı.

"Kadim savaşçı, bu yeryüzündeki iki güce aynı anda sahip olan tek insan. Hem kehanetçi hemde savaşçı. Şuan elinde tuttuğun kitap kadim savaşçının kehanetlerini içeriyor. O kehanetleri dikkatli oku. Çünkü içinde gizli bir bilmece yatıyor !"

Demek kadim savaşçı yeryüzünde iki güce sahip olan tek insan, bu inanılmaz, diye düşünüyordu Fyodor. Bu bahsedilen bilmece saçmalığı da neydi ? Her yazar kendisini gizemli göstermek isterdi. Kesinlikle bu bir palavra olmalıydı. Fyodor vakit kaybetmeden kitabı bitirip, mürekkebi ve anka kuşunun tüyünü alması gerektiğini biliyordu. O yüzden kitabın 220. sayfasını hızlıca okumaya başladı.

"Tek bir sayfa okunursa, kitap tamamen okunmuş sayılır. O sayfayı ancak şebnemcinin dostu olacak olan usta sihirbaz bilebilir."

Fyodor bunları okuyunca öncelikle anka kuşunun tüyünü bulup daha sonra usta sihirbazı aramaya karar verdi. Kostantini'de bir anka kuşu olduğunu biliyordu. Hatta bu anka kuşunun bir ismi bile vardı: Kaptan Map. Kaptan Map, Kostantini'liler tarafından istenmeyince, burada kaybolanlara yolunu göstermek şartıyla Kostantini'de kalmasına izin verilmiş, adı da buradan gelmişti.

Fyodor vakit kaybetmeden Kostantini'ye doğru yola çıktı. Kostantini bulunduğu yerden pekte uzak sayılmazdı. Duyduğuna göre Kostantini'de bir çok büyü çalışma alanı vardı. O yüzden Fyodor buradakilere kendini bir kehanetçi olarak tanıtacaktı. Sihirbazlar şebnemcileri pek sevmezlerdi. Çünkü en büyük rakipleri her zaman şebnemciler olmuştu.

Fyodor öncelikle bir kehanetçi kılığına girmek için elbiselerine yeni bir hal vermeye çalıştı. Fyodor, parmaklarını tam olarak kapatmayan siyah eldiveni, kahverengi pelerini ve savaşçı zırhıyla tam bir kehanetçiye benziyordu. Kehanetçiler her zaman savaşçı zırhı giyerlerdi. Fyodor şimdi anlamıştı. Kehanetçiler bir kehanetçinin savaşçı gücüne sahip olabildiği için savaşçı zırhı giyerlerdi ve o savaşçı kadim savaşçıydı. Şimdi taşlar yerine oturuyordu. Fyodor kadim savaşçı hakkında temel bir bilgi daha edinmişti.

Çok geçmeden Kostantini'ye doğru yürümeye başladı. Yaklaşık yarım saat sonra parlayan güneşi, köpüklü dalgaları ve eşsiz büyü çalışma alanlarıyla Kostantini karşısında duruyordu. Fyodor anka kuşunu bulabilmek için büyü çalışma alanlarında çalışan bir sihirbazdan yardım almak istiyordu.

Karşısında eşsiz kubbemsi görünüşü ve kahverengi, dışı sarı bir dikdörtgen şekille çevrelenmiş büyü çalışma alanı duruyordu. Bu büyü çalışma alanının içinde daha önce hiç görmediği bir şekilde büyü yapan bir sihirbaz vardı. Fyodor bu sihirbazdan çok etkilenmişti. Saçları kısa, siyah, yer yer beliren kahvemsi renklerle pelerini ve sihirbaz zırhıyla harika dövüşen bir sihirbazdı.

Sihirbaz çalışmasını bitirmişti. Kendisini izleyen Fyodor'u gördü ve ona doğru yürümeye başladı.

"Merhaba kehanetçi, ben Fabricilo !"
"Merhaba Fabricilo, bende... bende..."

Fyodor kendine bir takma ad seçmeyi unutmuştu. Hemen bir isim sallamaya çalıştı.

"Bende... Pavel ! Az önce yaptığın büyüler gerçekten çok etkileyiciydi."
"Memnun oldum Pavel, büyü yapmaya daha çok küçükken başladım. O yüzden olacak ki, karanlık efendinin yeniden hayata döndüğünü anlayabildim."
"Karanlık efendi mi ? Sende mi biliyorsun ? Ah, olamaz !"
"Evet biliyorum. Neden telaş ediyorsun ki ? Yoksa sen karanlık efendinin dostu (!) musun ?"

O sırada Fabricilo, Fyodor'un yakasına yapışmıştı. Fyodor'un pelerininin altındaki Kutsal Çehre'yi gördü.

"Hayır, hayır ! Ben onun düşmanıyım ! Bırak beni, boğulacağım !"
"Pelerininin altındaki o kitapta neyin nesi ?"
"O kitap, beni bu maceraya sürükleyen tek şey."
"Yoksa, Kutsal Çehre ! O sende mi, çabuk söyle !"
"Evet bende, sen Kutsal Çehre'yi de nereden biliyorsun ?"
"O kitabı kim yazdı biliyor musun ?"
"Evet biliyorum, kadim savaşçı ! Ama bunun şuan ki durumumuzla ne alakası var ?"
"Kadim savaşçı benim babam !"
"Ciddi olamazsın, kadim savaşçı... senin banan... Ah, inanılmaz !"
"Evet öyle ve sende bulunan kitabın tek kopyası !"
"Özür dilerim, özür dilerim ! Bir şey söylemeyi unuttum. Ben daha bebekken terk edildim. Beni bir ormancı yanımda Kutsal Çehre ile bulmuş."
"Terk edilmiş olmana üzüldüm ama kafamda hala soru işaretleri var ve cevaplanmaları lazım !"
"Tamam, en başından itibaren hikayeyi anlatıyorum. Bir gün yine ormanda ağaç dalları toplarken bir tüccar gördüm. Bu tüccar yerden mistik bir ot aldı ve daha sonrasında gözleri mavi bir parıltıyla parladı. Ardından bu mavi parıltı bu tüccarın her yanını sardı. Bende Kutsal Çehre'de birkaç sayfa okuyarak o kişinin tüccar değil bir biyolog olduğunu ve karanlık efendiye can vereceğini öğrendim. Ardından karanlık efendi beni kovalamaya başladı o sırada kitapta okuduğum gibi zaman 10 dakika geri aktı. Bende o arada yolun sonuna doğru koştum. Yolun sonunda denizle birleşen bir ırmak vardı. Bu ırmak süvari gemileriyle doluydu ve kitapta anlatıldığı gibi süvariler beni gemilerinde misafir ettiler. Daha sonra karanlık efendi peşimden gelerek süvarilerle savaştı. Bende o sırada kaçtım. Daha sonra kitaptan aldığım bilgilere göre yolum bir sihirbazla birleşecekti. Ayrıca anka kuşu tüyü ve bir çeşit mürekkep elde etmem lazımdı. Bende en yakın anka kuşunun Kostantini'de olduğunu öğrenince hemen buraya geldim. Ben aslında bir şebnemciyim. Ama sihirbazların şebnemcileri pek sevmediğini bildiğim için kendimi kehanetçi kılığına sokup kehanetçi olarak tanıttım."
"O zaman seni Kaptan Map'a götürmem lazım."
"Kaptan Map mi ? O da kim ?"
"Senin aradığın tek anka kuşu."
"Aa, bir ismi mi var ?"
"Evet. Onu burada istemiyorduk. Daha sonra adada kaybolanlara yolunu gösterme şartıyla burada kalmasına izin verdik."
"Peki o halde oraya gidelim."
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: Gülbüyüsü - 08 Şubat 2013, 18:17:13
Daha yavaş ve diyaloğu çok olan bir bölümdü. Böyle olunca okuduğumu daha iyi sindiridm. Yazdıkça kendini geliştireceğine inanıyorum. Emeğne sağlık.
Başlık: Ynt: Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
Gönderen: BsBROWN - 08 Şubat 2013, 18:52:49
Bu sefer kurgulayarak yazdım, o yüzden daha iyi olduğunu düşünüyorum.