Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: BerkeB - 03 Mart 2013, 01:30:01

Başlık: Anise-î Alarga (Üçüncü Bölüm Geldi)
Gönderen: BerkeB - 03 Mart 2013, 01:30:01
                                                      
BİRİNCİ BÖLÜM
                                   
(http://img707.imageshack.us/img707/4530/mnnm.jpg) (http://imageshack.us/photo/my-images/707/mnnm.jpg/)]


    Kış günlerinin son bulmaya başladığı bu Mart ayında güneşli bir pazar sabahında kendini sokağa atmıştı Berke. Kimi, neyi bekler bilinmez oturuyordu BİM Market' in önündeki parkta. Güneşin sıcak kolları sarmış bedenini. Gene de üşüyordu Berke'nin elleri. Isıtmak için ellerini soktu ceplerine. Oda ne? Bozukluklar vardı cebinde. Hemen attı kendini BİM' e hangi aburcuburu alsam diye.

   İçeri girdiğinde yeni bir şey fark etti Berke. BİM market artık 3 katlı kocaman bir süpermarket olmuştu. İçerde her şeyi bulmak mümkündü. Şaşkınlık içerisinde reyonlar arasında gezinirken burnuna o denizin keskin kokusu geldi. Yavaş adımlarla ilerledi kokuya doğru. Her zamanki gibi bir balık reyonu değildi bu. Şaşkınlığına şaşkınlık katan da buydu. Balıkların hiçbiri ölü değil hepsi tap taze suyun içinde yüzüyordu. Cam fanuslara bakıp balıkların su içerisindeki hareketlerini izliyor bir yandan da kalamar fanusunun üzerindeki değişik aleti inceliyordu. Üzerinde on off düğmesi bulunan bu alet acaba ne içindi. On düğmesine bastığı anda cızırtılı sesler eşliğinde bir ışık patladı aletin ucunda. Bu bir elektrik tabancasıydı. Ne işe yarıyordu bu elektrik tabancası derken yüzen kalamarlardan biri fanustan dışarı zıpladı. Korkuya kapılan Berke belki de yanlışlıkla elindeki şok tabancasını kullandı ve kalamar pat diye tekrar suya düştü. Ancak kalamarlar zıplamayı bırakmadı. Tekrar, tekrar ve tekrar...

   Boş gözlerle fanusa bakarken bir ses ile irkildi Berke. Göğsü hiddetle inip kalkıyordu.
_ Hey genç bu kalamarlardan alacak mısın? Ben hepsini alacağım çünkü.

_ Eeee şey aslında bende evde biraz taze var. Körfezde tutmuştum ama sanırım yanlarına 2 kilo civarı almayı düşünüyorum. Sizin için sakıncası var mı?

_ Yok, tabi ki. Zamanında bizde çok tutardık bunlardan. Kol çakmağı denilen bir çakmak bağlardık oltanın ucuna. Su altında yanabilen bu çakmağa ıstakoz ve kalamar aynı anda gelirdi. Çakmağı suyun dibine çekmeye çalışan kalamarları hissettiğimiz anda oltaya asılırdık ve kancalar kalamara batardı.

_ Kol çakmağımı? İlginçmiş ilk defa duyuyorum.

_ Sen bilmezsin onları çok eskiden üretimi yasaklandı.

_Size ilginç bir şey göstereceğim.

    Dedi Berke. Elini kalamarların olduğu cam fanusun üzerinde gezdirdi ve bir kalamar fırladı fanustan. Şok tabancasını kullandı Berke. Tekrar bir şey fırladı. Bir şey... Çok farklı. Bir yüze benzetti Berke onu. Bu seferki çok hızlıydı zıpladı ve suya tekrar daldı. Bir kez daha fırladı ışık hızıyla sanki. Bu sefer kolları da vardı.
Emindi gördüğüne. Yanındaki adama baktı Berke, o da şaşkındı. Tekrar fırladığında yaratık havada vücut buldu sanki ve Berke' nin ayaklarının dibine cenin pozisyonunda düştü. Derisi gümüşi renkteydi ve vücudu insan vücuduydu. Ancak yüzünde kabarcık denilebilecek kadar küçük bezeler vardı. Genellikle elmacık kemikleri üzerindeydi bu bezeler. Yüzünde ufak deniz kabukları vardı. Güneş yüzünün sol tarafına vuruyordu ve tıpkı bir denizanasının teni gibi şeffaflaşıyordu teni.
    Saçları rastaydı geriye doğru örülmüş. Yada Berke ilk bakışta öyle zannetti. Çünkü mantığı almıyordu gördüklerini. Gerçekte onlar rasta değildi, tıpkı birer kalamar kolu gibiydiler ve vatozlarıyla kafasına tıpkı rasta örgüler gibi yapıştırılmışlardı. Yerde öylece yatan canlıya baktıkça Berke'nin içinde bir şeyler kıpırdanıyordu. Daha önce Gamze' ye bile hissetmediği duyguları hissetmişti. İçgüdüsel ve korumacı bir biçimde kucağına aldı yaratığı. Hızlı adımlarla kasaya doğru ilerledi. Hiçbir anormal durum yokmuş gibi kasiyer kız kasaya bir barkot numarası girdi ve On bin TL dedi. 10 BİN! Cebinden kredi kartını çıkarttı ve ödemeyi yaptı. Kimse ona garip bakmıyordu. Her şey olağandı sanki. Ama onun içindeki heyecanlar bir türlü dinmek bilmiyordu. İçindeki fırtınalarla vücudu titrerken eve doğru yol aldı.

EDİT: Yeni bölümler son mesajda.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: Wanderer - 03 Mart 2013, 03:30:30
Her 'şey' ayrı yazılır. -de ayrı yazılır. Ben de kapsamlı bilgiye sahip değilim yazım kuralları konusunda ama en azından en basit kuralları bilmeli insan.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: BerkeB - 03 Mart 2013, 14:54:57
Düzelttiğiniz için teşekkür ederim. Bulabildiğim tüm hataları editledim.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: Malkavian - 05 Nisan 2013, 16:03:48
Hikaye tam olarak gelişme bölümünde bitmiş. Yani tam ilginç ve heycanlı bir durum ortaya çıkmışken sonuca bağlanmak yerine pat diye bitivermiş gibi.  Devam edeceğini varsayıyorum bu durumda. Betimleme yapmakta sıkıntı yaşamıyor gibisin ve çizim yapan biri olduğunu bildiğimden bu gayet normal bir durum. Onun dışında soru ekleri 'mi , mı' ayrı yazılması gerek. En büyük dilbilgisi hatası onlardı sanırım.

Eline sağlık, umarım devam edersin. Yarım kalan öyküleri hiç sevmem :)
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: katilav - 19 Nisan 2013, 11:57:25
bim ne yahu?
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: duhan - 19 Nisan 2013, 13:08:51
sanıyorum berke rüya görüyor ve az sonra uyanacak ( devamı varsa tabi).
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: BerkeB - 19 Nisan 2013, 13:11:47
sanıyorum berke rüya görüyor ve az sonra uyanacak ( devamı varsa tabi).
Yok efendim öyle bir klişeye bağlamam mevzuyu merak etmeyin :).
bim ne yahu?
Bim bir market zincirinin markası :). Çok ucuz olmalarıyla bilinirler.
Hikaye tam olarak gelişme bölümünde bitmiş. Yani tam ilginç ve heycanlı bir durum ortaya çıkmışken sonuca bağlanmak yerine pat diye bitivermiş gibi.  Devam edeceğini varsayıyorum bu durumda. Betimleme yapmakta sıkıntı yaşamıyor gibisin ve çizim yapan biri olduğunu bildiğimden bu gayet normal bir durum. Onun dışında soru ekleri 'mi , mı' ayrı yazılması gerek. En büyük dilbilgisi hatası onlardı sanırım.

Eline sağlık, umarım devam edersin. Yarım kalan öyküleri hiç sevmem :)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Devam ettirmeye çalışacağım ve artık dilbilgisi hatalarına daha çok dikkat ediyorum.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: katilav - 21 Nisan 2013, 20:31:31
sanıyorum berke rüya görüyor ve az sonra uyanacak ( devamı varsa tabi).
Yok efendim öyle bir klişeye bağlamam mevzuyu merak etmeyin :).
bim ne yahu?
Bim bir market zincirinin markası :). Çok ucuz olmalarıyla bilinirler.
Hikaye tam olarak gelişme bölümünde bitmiş. Yani tam ilginç ve heycanlı bir durum ortaya çıkmışken sonuca bağlanmak yerine pat diye bitivermiş gibi.  Devam edeceğini varsayıyorum bu durumda. Betimleme yapmakta sıkıntı yaşamıyor gibisin ve çizim yapan biri olduğunu bildiğimden bu gayet normal bir durum. Onun dışında soru ekleri 'mi , mı' ayrı yazılması gerek. En büyük dilbilgisi hatası onlardı sanırım.

Eline sağlık, umarım devam edersin. Yarım kalan öyküleri hiç sevmem :)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Devam ettirmeye çalışacağım ve artık dilbilgisi hatalarına daha çok dikkat ediyorum.
hayır bimi çok iyi biliyorum da neden hikayeye koydun onu pek anlayamadım
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: BerkeB - 22 Nisan 2013, 00:19:07
Özel bir nedeni yok.  8)
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: duhan - 22 Nisan 2013, 09:37:38
sanıyorum berke rüya görüyor ve az sonra uyanacak ( devamı varsa tabi).
Yok efendim öyle bir klişeye bağlamam mevzuyu merak etmeyin :).
bim ne yahu?
Bim bir market zincirinin markası :). Çok ucuz olmalarıyla bilinirler.
Hikaye tam olarak gelişme bölümünde bitmiş. Yani tam ilginç ve heycanlı bir durum ortaya çıkmışken sonuca bağlanmak yerine pat diye bitivermiş gibi.  Devam edeceğini varsayıyorum bu durumda. Betimleme yapmakta sıkıntı yaşamıyor gibisin ve çizim yapan biri olduğunu bildiğimden bu gayet normal bir durum. Onun dışında soru ekleri 'mi , mı' ayrı yazılması gerek. En büyük dilbilgisi hatası onlardı sanırım.

Eline sağlık, umarım devam edersin. Yarım kalan öyküleri hiç sevmem :)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Devam ettirmeye çalışacağım ve artık dilbilgisi hatalarına daha çok dikkat ediyorum.
hayır bimi çok iyi biliyorum da neden hikayeye koydun onu pek anlayamadım

sanırım viral reklam :D
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: BerkeB - 27 Nisan 2013, 05:28:30
sanıyorum berke rüya görüyor ve az sonra uyanacak ( devamı varsa tabi).
Yok efendim öyle bir klişeye bağlamam mevzuyu merak etmeyin :).
bim ne yahu?
Bim bir market zincirinin markası :). Çok ucuz olmalarıyla bilinirler.
Hikaye tam olarak gelişme bölümünde bitmiş. Yani tam ilginç ve heycanlı bir durum ortaya çıkmışken sonuca bağlanmak yerine pat diye bitivermiş gibi.  Devam edeceğini varsayıyorum bu durumda. Betimleme yapmakta sıkıntı yaşamıyor gibisin ve çizim yapan biri olduğunu bildiğimden bu gayet normal bir durum. Onun dışında soru ekleri 'mi , mı' ayrı yazılması gerek. En büyük dilbilgisi hatası onlardı sanırım.

Eline sağlık, umarım devam edersin. Yarım kalan öyküleri hiç sevmem :)
Yorumunuz için teşekkür ederim. Devam ettirmeye çalışacağım ve artık dilbilgisi hatalarına daha çok dikkat ediyorum.
hayır bimi çok iyi biliyorum da neden hikayeye koydun onu pek anlayamadım

sanırım viral reklam :D
Hayır efendim herhangi özel bir nedeni olmadığını söylemiştim dikkat ederseniz.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga
Gönderen: BerkeB - 27 Nisan 2013, 05:58:39
                                          
İKİNCİ BÖLÜM

(http://img716.imageshack.us/img716/4605/6166671294596312013full.jpg) (http://imageshack.us/photo/my-images/716/6166671294596312013full.jpg/)
Kucağındaki canlıyı yavaşça merdivenlere bırakıp kapıyı açtı ve içeri girdi Berke. Tabi ki canlıyı da merdivende bırakmadı. Olanları aklı almıyor, başı çatlarcasına ağrıyordu. Canlıyı yatağına bırakıp salonda uzun bir uykuya daldı Berke.

  Gözlerini açtığında koskocaman yeşil gözlerini suratına dikmiş, pembe saçlı, pembe kaşlı, güzeller güzeli bir kız dikiliyordu tepesinde. Evet gerçekten pembe saçlı. Berke’nin söyleyebildiği ilk şey "Kimsin sen ?" oldu tabi.

_ Benim adım Anise :)
_ Anise mi? Anlamı ne?
_ Cana yakın kız demek.
_ Peki, evimde ne işin var?
_ Beni buraya sen getirdin unuttun mu? :)
_Ama sen! Sen çok farklıydın... Nasıl olur? O_O
_Önce bir elini yüzünü yıka ve bir şeyler ye. Bu çok karmaşık bir mesele. Hem berbat görünüyorsun :)

  Berke yüzünde şaşkın bir ifadeyle söylenenleri harfiyen uyguladı. Masaya oturdu ve beklemeye başladı. Bekleyişinin huzurunu bozdu mutfaktan gelen güzel kokular. Çocukluğunu hatırlatan o kokular. Bu tanıdık kokunun etkisiyle yerinden mutfağa fırladı. Tencerede kaynayanları görünce kaskatı kesildi Berke.

_Börülce mi o pişen?

  Anise güler yüzünü hiç bozmadan cevap verdi.

_ Evet. Sever misin?

_Şey sanırım. Yani evet.

 Berke birden sessizliğe büründü. Annesini kaybedeli tam beş yıl olmuştu ancak acısı hala tazeydi. Annesi Giritliydi. Bu tarz yemekleri çok yapardı. Annesini düşünmek acı veriyordu bu yüzden bir süreliğine bu düşüncelerden uzaklaşmaya karar verdi Berke. Sessizliği bozan tek şey Anise' nin tabakları masaya koyarken çıkardığı o tatlı kıkırdama sesleriydi. Nihayet yemeği de servis etti ve birlikte yemeğe oturdular.
 
 Anise sordu güler yüzle;

_Eee?

 Berke boş gözlerini tabağına dikmiş yemeğiyle oynarken;

_ Ne ee si?

_ Bütün bunları merak etmiştin ya :).

 Anise' nin gülümsemesi diğer gülümsemelere pek benzemiyordu. Ona biraz annesini hatırlatıyordu sanki. Anne kadar sıcak ama bir o kadar da tatlı. Şüphesiz ki Anise bu güne kadar gördüğü en güzel kızdı.

_ Evet, hala merak ediyorum. Lütfen anlatır mısın bütün bunlar nedir?

 Anise sandalyesinde şöyle bir doğrulup şirin bir hareketle gırtlağını temizledi "öhö öhö".




Spoiler: Göster
Bölümler neden böyle geç ve az geliyor diye merak edenleriniz olmuştur. Bu hikayeyi yazarken çok değişik duygular hissediyorum  ve bu durum hoşuma gidiyor. Ancak daha önceden yazıp buraya yapıştırdığım da o duyguları hissedemiyorum malesef. Sırf bu duygular yüzünden hikaye çabuk bitsin istemiyorum  ;D
  
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (İkinci Bölüm Geldi)
Gönderen: duhan - 27 Nisan 2013, 11:11:06
inşallah sonu pokemona bağlanmaz. merak uyandırdığını söyleyebilirim. bekliyoruz. kolay gelsin.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (İkinci Bölüm Geldi)
Gönderen: BerkeB - 27 Nisan 2013, 18:40:51
inşallah sonu pokemona bağlanmaz. merak uyandırdığını söyleyebilirim. bekliyoruz. kolay gelsin.
Teşekkür ederim, sağolun.

Pokemonla nasıl bir bağlantı kurdunuz merak ettim açıkçası. :)
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (İkinci Bölüm Geldi)
Gönderen: katilav - 27 Nisan 2013, 23:33:54
alisei alarga ne anlayamadım

düzenleme: özür hikayeyi tam okumamışım.
Spoiler: Göster
Editörden Not: Elimizden geldiğince yazım kurallarına dikkat edelim.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (İkinci Bölüm Geldi)
Gönderen: BerkeB - 27 Nisan 2013, 23:40:11
Anise Osmanlıca'da cana yakın kız manasına gelir. Alarga ise Osmanlıca'da engin deniz anlamındadır. Bu iki kelimeyi birleştirerek deniz kızına benzer bir anlam oluşturmaya çalıştım.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (İkinci Bölüm Geldi)
Gönderen: BerkeB - 04 Mayıs 2013, 22:12:15
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
_ Sana anlatabileceğimi sanmıyorum.
_ Bana bütün bunların ne demek olduğunu anlatacağını söylemiştin.
_ Benimle gelmelisin sana gösterebilirim. 
_ Şimdi mi?
_ Evet tamda şimdi .

       Anise, Berke’nin koluna yapıştığı gibi onu dış kapıya doğru sürüklemeye başladı. Merakına yenin düşen Berke bu olanlara hiçbir şekilde itiraz etmiyordu. Sadece uyum sağlıyordu. Aslında Berke’yi rahatsız eden tek şey ikisi etrafta koştururken üzerlerine dikilen tanıdık gözlerdi. Bakkal Ahmet, komşu Yıldız Teyze ve en yakın arkadaşı Mustafa. Aslında onlara hak veriyordu Berke. Bu alışılmışın dışında durum en az onlar kadar Berke’yi de hayrete düşürüyordu. O her zamanki tanıdık taşlı yoldan geçerken tüm bunlar kurcalıyordu kafasını. El ele koştururken Berke’nin aklına bir soru takıldı. “Anise” diye seslendi Berke. Anise efendim diye arkasını döner dönmez Berke neye uğradıklarını anlamadan Anise ile beraber tepetaklak yere çakıldı. Kendini hızlıca toparlamaya çalışan Berke’nin aklındaki soru uçup gitmiş, yerini şu soruya bırakmıştı. “Anise iyi misin?” Anise’ den cevap alamayan Berke bir anlığına paniğe kapıldı ve Anise’ nin pembe tül kumaşlı elbisesinin omuzlarından sıkıca kavrayıp onu bir güzel sarstı ve sorusunu tekrarladı.

_ Anise iyi misin?
_ Evet birazdan bir şeyim kalmaz.
_ Kaşın… Tanrım olamaz. Kaşın yarılmış, kanıyor !
_ Sakin ol. Sorun değil birazdan iyi olurum.
_ Pansuman yapmam gerek böyle olmaz.
_ Lütfen Berke sakin ol.

       Anise’ ye aldırış etmeyen Berke tişörtünü çıkarıp Anise’ nin gözünün üstünden akan kanları kurulamaya başladı. Tişörtünü birkaç kez Anise’ nin eşsiz tenine değdirip çeken Berke, üçüncüsünde gözlerine inanamadı. Baktığı yerde ne yara vardı, ne de kan. Anise durumu açıklamaya çalışarak daha fazla Berke’nin kafasını karıştırmak istemedi ve “hadi” diyerek tekrar Berke’nin eline asılıp koşturmaya başladı.

       Bir süre daha koştuktan sonra gelecekleri yere varmışlardı. Kan ter içinde nefes nefese kalmış Berke sordu.

_ Neden sahile geldik ?
_ Muhtemelen sana açıklasam bana inanmazdın. Bende sana göstermeye karar verdim.
_ Neyi?
_ Merak ettiğin şeyi. Şimdi lütfen bana sarılır mısın ?
_ Sarılmak mı ?
_ Evet. Ardından derin bir nefes al ve gözlerini kapat lütfen.

       Anise konuşması biter bitmez Berke’yi kollarının arasına almıştı bile.  Kalbi gümbürdeyerek atmaya başlayan Berke kesik ve kısa bir nefes aldı. Anise’ nin kendini Berke ile birlikte tuzlu suyun derinliklerine bırakmasıyla birlikte Berke için etraf  bulanık ve karanlık bir hal aldı. Başı dönmeye başlayan Berke suyun içinde hızla ilerlerken nereye gittiklerini göremez olmuştu. Yavaş yavaş göz kapakları kapanmaya başladı ve bayıldı.

Tişört sahnesiyle ilgili.
Spoiler: Göster
Alacakaranlık' tan alıntı değildi. Anise' nin iyileşme gücü olduğunu göstermek için o an aklıma o geldi.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (Üçüncü Bölüm Geldi)
Gönderen: Atacan - 11 Mayıs 2013, 11:58:21
Gerçekten çok canlı bir hikayeydi yani ışıl ışıl bir hayal gücü vardı paragraflarda . Dokusunda milli unsurlarımızı görmek de elbette olaya daha çok ısınmamı sağladı :) Samimiydi .
Eğer illa da eleştiri yapmam gerekirse dil bilgisi ile ilgili ufak tefek hatalardan bahsedebilirim . O kadar :)
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (Üçüncü Bölüm Geldi)
Gönderen: BerkeB - 11 Mayıs 2013, 15:21:08
Gerçekten çok canlı bir hikayeydi yani ışıl ışıl bir hayal gücü vardı paragraflarda . Dokusunda milli unsurlarımızı görmek de elbette olaya daha çok ısınmamı sağladı :) Samimiydi .
Eğer illa da eleştiri yapmam gerekirse dil bilgisi ile ilgili ufak tefek hatalardan bahsedebilirim . O kadar :)
Yorumunuz için teşekkür ederim :D. Dil bilgisi, yazım kuralları gibi şeyler benim için dipsiz bir çukur. Buna rağmen elimden geleni yapıyorum. Kusurlarım için özür dilerim.
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (Üçüncü Bölüm Geldi)
Gönderen: milena - 02 Eylül 2013, 08:27:38
Bimi çok iyi bilirim ben de ne zaman bozukluğum olsa gideceğim yer bellidir,hani düşünüyorum da bir gün poşete abur cubur doldurmak için girsem bime ve bir deniz kızıyla karşılaşsam kafayı yerdim herhalde şükürler olsun bizim bim sakin :D Hikayene gelince beğendim gayet akıcı ve hoştu bence :)
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (Üçüncü Bölüm Geldi)
Gönderen: BerkeB - 02 Eylül 2013, 18:16:17
Bimi çok iyi bilirim ben de ne zaman bozukluğum olsa gideceğim yer bellidir,hani düşünüyorum da bir gün poşete abur cubur doldurmak için girsem bime ve bir deniz kızıyla karşılaşsam kafayı yerdim herhalde şükürler olsun bizim bim sakin :D Hikayene gelince beğendim gayet akıcı ve hoştu bence :)
Haha :D. Hissediyorum... Çok yakında forum yöneticileri hesaplarımızın BİM tarafından açılmış fake hesaplar olduğunu düşünmeye başlayacak. :)

Yorumun için teşekkür ederim. Beğendiğine sevindim :).
Başlık: Ynt: Anise-î Alarga (Üçüncü Bölüm Geldi)
Gönderen: milena - 02 Eylül 2013, 18:44:37
Katılıyorum gidip bimden yaptığımız reklamın ücretini isteyelim bence :D
 Rica ederim :)