Michael Sikkofield'ın sadece bir kaç yazısını okumuştum Lady Gaga'yla ilgili. Ama ilham verici bir haber. Hiç değilse "Bu roman ve kitap arasındaki ayrımı bile bilmeyen paranoyak boş beleş adamlar bile kitap çıkarıyorsa ben de bi' Tolstoy 2.0 olurum la" diyorsun.
Son yazısının içeriğine göz attım ve bana öyle geliyor ki, girmesinin pek iyi olmayacağı konulara girmiş. Tasavvuf, üzerinde herkesin bir fikir belirtebileceği kadar berrak ve açıklanabilir bir konu değildir.Bence göz atmayıp tamamını okumalısınız. Daha sağlıklı bir eleştiri olabilir böylece.
Aynı zamanda ermek, ilahi varlığa şahit olmak gibi kavramları içeren başka spiritüel görüşte çok fazla yoruma açıktır. Budizm, Sufizm, Şamanizm ve benzeri yollar gibi.
Benim yazı hakkında yorumuma gelecek olursam; Zaman kaybıydı. Tasavvuf ile sınırlı kalmayayım, dünyamızdaki bütün "arayış", "erme" amacı güden görüşler hakkında kesin yargılara varmak her yiğidin harcı değildir.
İllüminati ve diğer şeyler hakkında teoriler üretirken iyiydi, kitap sahibi de oldu. O şekilde devam etmeli derim ben.
Teşekkürler.
Öncelikle tasavvuf ve din konularında çok bilgim olmadığını söylemiştim "yorumumda".Spoiler: Göster
Bir şey belirtmek isterim: kutsal hadis kitapları vardır, bir kişinin kafasından çıkan sese göre bozulmuş olmayacak. Bu konuları bilmeden kafamızdan atıp kendimizle çelişmeyelim, olur mu?
Sizin bahsettiğiniz şey din değil tasavvuf felsefesidir, Kur'an yorumu. Zira din dogmatiktir zaten değiştirilemez.
Doğruluğu ve yanlışlığıyla ilgili herhangi bir yorum yapmayacağım, ama bu adamı okurken çok dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. Zira çok etkili bir anlatımı var ve en subjektif fikri anlatırken bile "adam biliyor abi" tepkisi uyandırabiliyor okuyucuda. Buna kapılmamaya çalışarak okursanız yazdıklarındaki doğruyu yanlışı, belgeledikleriyle tamamen -çok afedersiniz- g*tten uydurma olan yorumlarını ayırt etmeniz daha kolay olur.Gerçekten haklısın ben de tüm yazılarını okurken bunu hissediyorum adam bir şekilde ikna ediyor seni. Tabii her dediğine doğru demek olmaz bahsettiği konuda kendin de araştırma yapıp bundan sonra fikir oluşturmak en mantıklısı.
Son yazısının içeriğine göz attım ve bana öyle geliyor ki, girmesinin pek iyi olmayacağı konulara girmiş. Tasavvuf, üzerinde herkesin bir fikir belirtebileceği kadar berrak ve açıklanabilir bir konu değildir.Bence göz atmayıp tamamını okumalısınız. Daha sağlıklı bir eleştiri olabilir böylece.
Aynı zamanda ermek, ilahi varlığa şahit olmak gibi kavramları içeren başka spiritüel görüşte çok fazla yoruma açıktır. Budizm, Sufizm, Şamanizm ve benzeri yollar gibi.
Benim yazı hakkında yorumuma gelecek olursam; Zaman kaybıydı. Tasavvuf ile sınırlı kalmayayım, dünyamızdaki bütün "arayış", "erme" amacı güden görüşler hakkında kesin yargılara varmak her yiğidin harcı değildir.
İllüminati ve diğer şeyler hakkında teoriler üretirken iyiydi, kitap sahibi de oldu. O şekilde devam etmeli derim ben.
Teşekkürler.
Şimdi tasavvuf konusunda çok bilgin sayılmam fakat benim bu yazıdan önce de savunduğum bir düşünce var. Bence gerçek din sadece ve sadece kutsal kitaptan öğrenilmeli. Bu her din için böyle olmalı. İslam için konuşursak hz. Muhammete ait olduğu söylenen ( hadis ) sözler, farklı mezhepteki insanların dini farklı farklı anlamlandırması, bence bunlar çok yanlış. Yani tabi ki hz Muhammedin söylediği doğrudur ben yanlış demiyorum ama sıkıntı o sözün aslında hz Muhammede ait olmadiğını söyleyen biriyle tanışırsan başlar. Kuran değiştirilemez diyoruz ama hadis değişmez, değiştirilemez demiyoruz.
Tasavvuf için acı çekmek davincinin şifresini okuyan varsa eğer paganların inanışlarında olduğu yazılmış. Peki bizim Mevlanalar, Ahmet yeseviler, Yunus emreler niye kendilerine bu kadar acı çektirmişler, niye kendilerine iyi davranmamışlar da sürekli acı. Halbuki Kuran vücudunuza iyi bakın bundan da hesaba tutulacaksınız der. Ahmet yesevi ne için kendini bir çukura atıp aç susuz beklemiştir?
Sonuçta benim düşüncem kısa ve öz: Din tanrının bizzat gönderdiği kutsal kitaplardan okunur, okunmalı. Onun bunun lafıyla din olmaz. Ayrıca din saf olmalı her kafadan çıkan ses dini bozar.
[/spoiler]Spoiler: Göster
Orhan Hançerlioğlu - Düşünce TarihiSpoiler: Göster
Yahu, biraz ad hominem'e girecek ama şunları (https://www.youtube.com/watch?v=gNJleg6aVU4&feature=youtu.be) söyleyen bir adamı herhangi bir konuda ciddiye almakta zorlanıyorum ben. Elbette bu konudaki sözleri başka konulardaki bilgisini yansıtmaz, ama zihniyetini, düşünce şeklini yansıtıyor.
Ayrıca bu konularda bir dinin tarafında duran din alimlerinin sözlerinden ziyade, ryuk'un önerdiği gibi tarihsel metinlere yönelmek daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Zira mesele dini metinlerin doğruluğu olmadığından, objektif olmayan(en azından olmak için çaba göstermeyen) bir kişinin konu hakkındaki fikirleri biraz sıkıntılı olabilir.
Not: Ben ryuk gibi değilim, görüşüm gayet açık ve burada söylememe bile gerek yok, zaten imza kısmından anlayabiliyorsunuzdur. Ama konumuz bu değil zaten, o konuda katılıyorum. Din tartışmasına dönmemesi gerek.
Dini bir hobi , tarih ve kültürün bir parçası olarak görüyorsanız tabii tarihsel metinlere yönelmeniz doğaldır.Ama dini "yaşıyorsanız" , hayatınızın bir parçası ise din alimlerine değil ama Kur'ana yönelmek gerekir.Kur'an (sizin inancınıza göre değişir tabii ) "sadece" tarihsel bir metin değildir.Ama bir dini kutsal kitabı yerine bir şeyhten , gavstan , kutubdan takip etmek yanlıştır . Bu adam onu anlatıyor zaten .