Evrensel Birlik’in bayrak gemisi Gözüpek’e atanan Asteğmen Andrew Dahl, çok geçmeden bazı gerçeklerin farkına varır. Her dış görevde uzaylılarla ölümcül bir mücadeleye girilmekte, geminin kıdemli subayları bu mücadelelerden daima sağ çıkmakta ve düşük kıdemli bir tayfa muhakkak ölmektedir. Bu konuyu araştırmaya başlayan Andrew ve meslektaşları, hayatlarını kurtarmak için zaman ve uzayda son derece tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar.
Lafı dolandırmadan söyleyeyim, ben bu kitabı sevdim.
Daha fazla ayrıntıya girmemi isterseniz, girebilirim. Ama meselenin özü bu.
Kitaba dair spoiler vermem. Onun yerine şunu söyleyeyim: Bu kitap eğlenceliydi. Zekâ dolu bir kitaptı. Bir acayipti.
Ama en önemlisi, beni güldürdü. Sadece komik olduğunu söylemiyorum. Restoranda okurken sesli sesli güldüğümü söylüyorum. Sonra kafedeyken. Sonra evde okumaya devam ederken, hatta evde yalnızken bile. Kafayı yemiş gibi görünsem bile.
Açık açık söyleyebilirim ki beni bu denli güldüren başka bir kitap düşünemiyorum.
Yani evet. Gerçekten iyi. Pekiyi.
Bu kitapla ilgili tek sorunum beni biraz tehdit altında hissettirmesi. John Scalzi’yi tanırım. Onu severim. İkimiz de başarılı yazarlarız ve ikimiz de göğün iki ayrı köşesinde mutlu mesut yaşıyoruz.
O, iyi kurgulu ve hareketli, capcanlı, zeki bilimkurgular yazıyor. Ben devasa, arapsaçına dönmüş üstkurmaca fantezi zımbırtıları yazıyorum. Bu iyi bir şey. Biz komşuyuz derken, biraz uzak komşularız demek istiyorum. Bu da arkadaş olmamızı kolaylaştırıyor, çünkü, mecazi anlamda konuşursak, ikimiz de sokağın iki ucunda kendi işimizi yapıyoruz.
Ama şimdi Scalzi tüm mecazı mahvetti. Benim bahçeme daldı. Eğer bu kitap bu kadar eğlenceli olmasaydı, koca koca, geniş omuzlu adamları tehditkar bakmaları ve şöyle şeyler söylemeleri için evinin etrafına yollardım, “Bay Rothfuss onun mahallesinde yaptığınız bazı yazım işleriyle ilgili endişeli. Ve Bay Rothfuss bir şeyler hakkında endişelendiğinde, bazen insanlar gizemli bir biçimde yaralanırlar. Bir balta sapıyla.”
Yani evet. Teşekkürler Scalzi, kitabı daha evvel gördüğüm için. Bu çok eğlenceli okuma için teşekkürler.
Balta sapını unutma diyorum, başka da bir şey demiyorum.
Kitap ilk yarısı itibariyle güzel olup, sonrası vasat devam ediyor. İlk finali bitirdim şu anda devam edeceğim. Hugo ödülünü bu kitap mı almış yani diyorum şu anda. Geçmişe yolculuğa kadar ne güzel gidiyordu kitap, elinden bırakamıyordum. Sonra işlerin parmak şıklatmak kadar kolay çözülmesi hoşuma gitmedi.
Kırmızı Üniformalılar'ı Star Trek hakkında hiçbirşey bilmeyen biri olarak okuyabilir miyim? Geçtiği evreni anlamakta sıkıntı yaşar mıyım? Hiçbirşey bilmeden okursam ne kaybederim?
Scalzi, yüzlerce takipçisi olan kişisel blog sayfasında açık açık oy istedi, hatta insanları buna teşvik etti. Sonunda da kazandı. Kaç oyla? 407. Üstelik o yıl 2312 de vardı en iyi roman kategorisinde :)Öğrendiğim an Çakma Vulkanlı bilincim bile soğukkanlılığımı korumakta zorlandı :blink. Hırsın nelere sebep olmuş John Scalzi :inca!?
Scalzi'ye haksız yere yüklenmeyin yav. Hugo oylamalarındaki sistemin boşluğunu kullanmış adam. Bunu yapan ne ilk ne de son kişi. Ben Jo Walton'un da benzer bir şekilde kazandığına inanıyorum.