Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Bilimkurgu => Diğer Bilimkurgu Eserleri => Konuyu başlatan: Fırtınakıran - 04 Aralık 2014, 15:26:40

Başlık: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fırtınakıran - 04 Aralık 2014, 15:26:40
(http://www.kayiprihtim.org/portal/gorsel/2014/12/marsli-top.jpg)

Goodreads okurlarının 2014’ün en iyi bilimkurgu kitabı seçtikleri Andy Weir imzalı “Marslı (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitap/marsli/)” İthaki Yayınları etiketiyle gecikmeden raflardaki yerini almaya hazırlanıyor!

Andy Weir’in bu kitabı yazma öyküsü aslında Wool Serisi (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitap/silo/) yazarı Hugh Howey (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitap/silo/)’den farklı değil. Tıpkı Howey gibi, Weir de bir yayınevi etiketiyle değil de eserini kendi basmış. Ve yine tıpkı onun gibi, daha sonra dikkatleri üzerine çekmiş. Şimdi bu iki yazarın iki eseri de büyük yayınevleri etiketiyle tekrar basılıyor.

2012 yılında kendi çabalarıyla yayımladığı eseri, 2014 yılında Crown Publishing tarafından hakları satın alınarak onların adıyla basıldı. Ayrıca başarısı bununla kalmadı. Goodreads sitesinin 2014’ün En İyileri (http://www.kayiprihtim.org/portal/2014/12/03/goodreads-okurlari-2014un-en-iyilerini-secti/)’ni seçtiği haberimizin üzerinden çok geçmediğini bir hatırlayalım. Dünyanın dört bir yanından okurlarca En İyi Bilimkurgu Romanı seçilen Marslı (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitap/marsli/), aldığı onca övgüyü de peşine takarak ülke sınırlarına giriş yapmaya hazırlanıyor!

Şimdi bu merak edilen kitabın konusuna hep birlikte göz atalım:

Amerikalı astronot Mark Watney’ın, Mars’ta tek başına verdiği yaşam mücadelesini konu eden eser, aynı zamanda Apollo 13 ve Tom Hanks’in başrolünü aldığı Yeni Hayat (Cast Away) filmlerinin ortak bir ürünü gibi. Watney Mars’ta yürüyen tek insan, ama aynı zamanda orada ölecek de tek insan gibi görünüyor. Oysa o henüz pes etmiş değil. Okurlarca “fütüristik bir Robinson Crusoe hikayesi” olarak da tanımlanıyor eser.

Fakat bu kadarla da bitmiyor, çünkü yakın zamanda bu eseri film olarak da göreceğiz! Hem de Ridley Scott gibi bir ustanın ellerinde. Ayrıca Matt Damon’ı (Bourne Serisi, Yıldızlararası) başrolde göreceğiz gibi. Filmi için öngörülen çıkış tarihi ise şimdilik Kasım 2015.

Peki şimdi de kitabın aldığı övgülere bakalım mı?

Alıntı
“Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip.”
—Hugh Howey, Wool serisinin yazarı

“Sürükleyici… Defoe’nun Robinson Crusoe’su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi.”
—Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı

“Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden.”
—John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı

“Andy Weir’in yazdığı Marslı şimdiye kadar okuduğum en iyi bilimsel bilimkurgu romanı. Bu romanı –başka bir kitap hakkında hiç böyle bir şey söylemedim– edebi anlamda da elden bırakmak mümkün değil.”
—Dan Simmons, Hugo ödüllü Hyperion serisinin yazarı

“Marslı aklımı başımdan aldı!”
—Ernest Cline, Başlat romanının yazarı

“Aksiyon ve uzay macerasının kusursuz bir karışımı.”
—Library Journal

Bunca övdük, ama çıkış tarihinden hiç bahsetmedik. İthaki Yayınları’ndan çıkacak eserin çevirisini Emre Aygün üstlenmiş. Yayına hazırlığı da Burcu Arman’a ait. Şu anda ön siparişte olan eserin 12 Aralık günü satışa çıkması bekleniyor. Künye bilgilerine buradan (http://www.kayiprihtim.org/portal/kitap/marsli/) ulaşabilirsiniz.

E hadi çıksın da okuyalım!


Haber: Hazal "Fırtınakıran" Çamur (http://www.kayiprihtim.org/portal/kose-yazari/hazal-camur-firtinakiran/)
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: mit - 04 Aralık 2014, 17:42:59
Düzelti teklifi için bana geldiğinde ilk bölümünü okuma şansı bulmuştum, bayağı ilginç ve sürükleyici duruyordu. Maalesef elimde başka bir vardı (yukarıda adı geçen Hugh Howey sağ olsun), o yüzden editörlüğünü alamadım. Ama aklımda çok fena yer etti, çıksa da okusak diye bekliyorum kaç zamandır. Gel 12 Aralık, gel.
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Elendil_XX - 04 Aralık 2014, 18:31:00
Maalesef elimde başka bir vardı (yukarıda adı geçen Hugh Howey sağ olsun)

"WOOL 2" mi geliyor yoksa?...:blink 8)
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: mit - 04 Aralık 2014, 19:21:06
Evet :) "Shift," ya da bizdeki adıyla Vardiya çeviri aşamasında şu anda. 120 küsurluk bir kısmı ilk çevirmenlerden biri tarafından çevrilmişti. Oradan aldım, o kısmın editörlüğünü yaptım, şimdi de çevirerek devam ediyorum yola. 328 sayfa. Yani daha çok işi var.

Ama böyle yazınca kitabın konusunu kirletmiş gibi oldu :/ Ehm... Şimdi Marslı'ya bağlanıyoruz!
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Fırtınakıran - 04 Aralık 2014, 19:24:28
Abi keşke sen şey etseydin, böhüü T_T!
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: mit - 04 Aralık 2014, 19:29:25
Valla ben de istiyorum bütün güzel kitaplarda imzam olmasını amaaaa o enerji, vakit ve ana metaforumun dışa vurumu bende yok maalesef :)
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Lordmuti - 04 Aralık 2014, 20:05:38
Sitedeki haberlerden, aldığı ödül ve yorumlardan ötürü merak ettiğim bir kitaptı. İhsan abi çevirisiyle okuyamayacak olsak da (:P) ilk fırsatta alacağım kitaplardan biri olacak Marslı. Umarım beklentiyi çok yükseltmişken sonunda hayal kırıklığı yaşamayız.
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: LegalMc - 04 Aralık 2014, 20:45:05
Kapağıyla, konusuyla ve aldığı övgülerle harika görünüyor kitap. Büyük ihtimalle fuardan aldığım diğer kitapların önüne koyup okuyacağım bir eser olacak. Eski okuma alışkanlığımı Silverberg ve bilimkurguyla geri getirmeye çalıştığım bu günlerde ilaç gibi gelecektir diye tahmin ediyorum.
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Evis - 05 Aralık 2014, 01:14:25
Kapağı ayrı enfes olmuş belirtmeden edemedim. İyi olmuş aynısını kullandıkları. :)
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Ugur - 12 Aralık 2014, 00:21:45
Kitap hakkında merak ettiğim acaba ciddi bilimkurgu çizgisi dışına çıkmayan bir kitap mı yoksa hikaye içinde komedi vs yanlarıda ağır basan esprilerle bezeli bir kitap mı ? Okuyan ya da bilgisi olan arkadaşlar aydınlatırsa sevinirim :)))
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Fırtınakıran - 12 Aralık 2014, 11:52:28
Kitap bugün çıkıyor, şu an okumuş birinin çıkması çok zor :D.
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: VeRMiNaaRD - 12 Aralık 2014, 11:54:44
İdefix kargoya vermiş
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Elendil_XX - 12 Aralık 2014, 13:16:00
Uzun zamandır bu kadar merakla beklenen "bilimkurgu" kitabı çıkmadı sanırım, umarım beklentilerimizi karşılar.

Bu arada yazar Goodreads takipçilerine teşekkür etmiş!... :D

Spoiler: Göster
(https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xap1/v/t1.0-9/10644751_664965683602727_3375275567357907867_n.jpg?oh=e5dccdd7e2749c1cc012a31381c7f2fa&oe=54F8F64C&__gda__=1427317648_752b5ee4e7863a98370f83a91e523792)
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Ugur - 12 Aralık 2014, 13:57:20
Kitap bugün çıkıyor, şu an okumuş birinin çıkması çok zor :D.
2 Gün önce d&r mağazasında gördüm 0.o
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: u.aslan - 12 Aralık 2014, 14:52:48
Şuanda kargoda benimki
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Fırtınakıran - 12 Aralık 2014, 15:24:10
Kitap bugün çıkıyor, şu an okumuş birinin çıkması çok zor :D.
2 Gün önce d&r mağazasında gördüm 0.o

Kitap duyurulduğundan beri ayın 12'si diyorlar çıkışına. Hatta İthaki Yayınları ile görüştüm dün, Cuma günü ellerine geçeceklerini söylediler.

Acaba İngilizcesini mi gördünüz? Ya da belki de oraya topril geçtiler, bilemedim :).
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Ugur - 12 Aralık 2014, 15:28:24
Kitap bugün çıkıyor, şu an okumuş birinin çıkması çok zor :D.
2 Gün önce d&r mağazasında gördüm 0.o

Kitap duyurulduğundan beri ayın 12'si diyorlar çıkışına. Hatta İthaki Yayınları ile görüştüm dün, Cuma günü ellerine geçeceklerini söylediler.

Acaba İngilizcesini mi gördünüz? Ya da belki de oraya topril geçtiler, bilemedim :).

 Yok yok her zaman baktığım fantastik/bilimkurgu rafındaydı . İngilizce romanlar ayrı bir bölümde  . Hatta yeni çıkacak olan  sınırdaki ev'i de gördüm . Galiba bir kıyak yapmışlar buraya :D
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: Evis - 16 Aralık 2014, 23:07:12
Kitap elime bugün ulaştı, kapağı farklı basılmış sanırım. Çok güzel olmuş ve daha kapağa dokunurken bile Marsın o toz topraklı dokusuna dokunuyormuşum gibi oluyor. Ya da bana baskı hatalısı geldi ki öyle geldiyse iyi ki öyle geldi. :)
Başlık: Ynt: Andy Weir’ın “Marslı”sına Biz De Kavuşuyoruz!
Gönderen: VeRMiNaaRD - 16 Aralık 2014, 23:18:33
Benim kargo da ne hikmetse bugün geldi halbuki 3 gün oldu kargoya verileli:/
Tasarımı beğendim. İthaki ayraç koymuyordu bunda ayraç da var
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: u.aslan - 17 Aralık 2014, 09:19:14
Benimde dün geldi sınırdaki ev kitabında da bunda da ayraç gördüm. Kapaklar gerçekten hoş olmuş
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: okanakinci - 17 Aralık 2014, 12:24:20
Okuma listemin ilk sırasına terfi etti bu kitap. Ne yapıp edip bu yıl bitmeden okumak istiyorum.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Grayswandir - 17 Aralık 2014, 14:04:53
Kitaba dün itibariyle başladım. Henüz 60 sayfa kadar okudum ama gerçekten çok iyi gözüküyor. Sabahtan beri her fırsatta açıp okuyorum, otobüste durağı falan kaçıracaktım neredeyse. :D Bitirince daha ayrıntılı bir şeyler yazarım belki buraya, bu kadarından bile  çok beğendiğim için bekleyemedim bitirmeyi.

Ayrıca ayraç güzel olmuş hakikaten. Hiçbir zaman ayraç kullanan biri olmadım, arka kapağın arasına koyuyorum ve orada kalıyor genelde ama yine de kitapların içinden çıktığında hoşuma gidiyor. :D

Edit: Okuldaki dev sıkıcı derslerin de yardımıyla bugün itibariyle kitabı bitirdim. Hakikaten de Mars'ta geçen bir Robinson Crusoe denebilir, fakat daha heyecanlı, daha eğlenceli ve daha zekice. Tek başına, 2 yıla yakın süre Mars'ta hayatta kalan bir adam var ortada. Mars'ta diyorum yahu. Nasıl eğlenceli olmaz ki bu kitap, özellikle de bu kadar iyi yazılmışken? Teknik ayrıntılar da öyle doyurucu ki, yarısını anlayamadığım için yazardan özür dileyeceğim neredeyse. Bir de çoğu bilimkurgu romanından farklı olması var tabii, zira pek kurgu denebilecek bir durum yok bunda.

Yok, bu biraz yanlış oldu. Elbette her roman gibi kurgusal bir eser. Bilimkurgunun kurgu kısmının taşıdığı olağanüstülük ve çoğu zaman spekülasyon anlamından bahsediyorum. Evet, biraz ileri bir zamandan bahsediyor ama gerçek dışı denecek hiçbir şey yok, günümüz teknolojisinin bir miktar ilerlemiş hali var yalnızca. Bilimsel yanı çok güçlü. Bunu ne kadar seversiniz? Bilmiyorum. Ben bayıldım. Kendinizi evvel zaman içinde bir gün birisi Mars'ta mahsur kalmışı değil, bir astronot Mars'ta mahsur kalsa ne olurduyu okuyormuş gibi hissedebiliyorsunuz bu sayede. Elbette gerçekte muhtemelen olacağı kadar fazla felaket olmuyor, ama roman bu sonuçta. 3. günde ölen birinin hikayesini kimse okumaz. :D

Kısacası, gerçekten bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip. Yani, belki bu sonuncusu tam doğru değildir. Benim bir bilimkurgu romanından istediğim her şeye sahip. Dolayısıyla alın ve okuyun derim.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fırtınakıran - 21 Aralık 2014, 17:44:51
Özet yorum: Beğenmedim.

Andy Weir bir yazılım mühendisi ve bu kitabı bir mühendisin yazdığı çok belli. Biliyorum, çünkü bunu bir bilgisayar mühendisi olarak söylüyorum.

Mars'ta hayatta kalmaya çalışan bir adam. E hani gerilim? Hani aksiyon? Sayısal detaylarla bezeli hayatta kalma derslerinin ötesi nerede? Bu kitaptan çok güzel bir "Mars'ta hayatta kalma 101" rehberi olur. Ama bir bilimkurgu eseri olarak vasat benim gözümde.

Bilimsel yanı güçlü bilimkurguya asla hayır demedim. Ama Andy Weir bir Asimov, Carl Sagan ya da Arthur Clarke'ın yapabildiği şeyi yapamıyor. Rakamlarla boğdu beni. Bu kitabın başları bir ders kitabı mı Weir? Clarke'ın, Sagan'ın veya Asimov'un bilimi son raddesine kadar eserlerine yedirirken, kurgu ve yazarlıklarını da  göz önünde tutması nerede? Tamam, bunlar büyük adamlar. Kimse onlar gibi olmak zorunda değil. Ama işte, bu kitapta bazı şeyler benim gözümde eksik. Neyse ki bu dediklerim kitabın başları için geçerli.

Andy Weir heyecanlı bir bilimkurgu okuru muhtemelen. Ancak ben kendisini başarılı bir yazar olarak göremedim bu kitapta. Kitabın arkasındaki övgü dolu sözlere bakıyorum, sonra yine "Nerede bahsedilen gerilim?" diyorum.

Mark Watney ekibindeki herkes gibi çift anadal sahibi olan biri. Şansa bakın ki hem makine mühendisi hem de botanist. Yani hayatta kalmak için iki temel şeye sahip. Hadi orayı geçtim. Watney yaşadığı onca sorunu hooop çözüveriyor. Hiçbir heyecan duymadım okurken. Her şey zaten belli olan şekilde ilerliyor. Ayrıca Watney şen şakrak bir insan. Mars'ta tek başına kalışının herhangi bir duygusal travmasını yaşamıyor. En ufak umutsuzluk bile hızlıca geçip gidiyor. Üzülerek söylüyorum, espri anlayışı benim gözümde herhangi bir liseli ile aynı düzeydeydi.

Okurken sık sık Ben Efsane geldi aklıma. Orada da işlenen hayatta kalmaya çalışan tek bir insan teması boyunca nasıl derinden sarsıldığımı hatırladım. Sonra Marslı'da bunun nasıl yapılmadığına baktım. Andy Weir'in tercihi bu olabilir. Ona lafım yok. Bari her şey böyle kolay gitmeseydi. Mark tüm sorunlardan bu kadar kolay kurtulmasaydı. Hayatta kalacak tüm özelliklere daha baştan sahip olmasaydı. Bir de yaşaması gereken ruhsal travmaların bari bir dozunu yaşasaydı.

Weir güzel araştırmalar yapmış ve kitabın bilimsel yanını oldukça güçlü tutmuş. Bu kısmı takdir etmek gerek. Hakkını yiyemem. Ancak bu özverisi oldukça bilindik bir konu olan "hayatta kalmaya çalışan tek adam" konusunu klişelerden arındırma kısmında yeterince kullanmadığını düşünüyorum. Her şey bilinen bir yolda bu derece gitmeseydi keşke. Azıcık şaşırmak isterdim. Hayal kırıklığı oldu benim için.

Seven herkese saygım sonsuz. Kim niye sevdi diye sorgulamıyorum. O nedenle siz de beni sorgulamayın. Bu olumsuz yorumuma, "İşte ama şöyle çok iyiydi" diye bana cevap verme amaçlı yorumlar gelmesin lütfen :). Çünkü çıkmaz bir yola gireriz. Ama elbette herkes neden beğendiğini benim yorumumdan bağımsız olarak yazar, o ayrı :).
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Denaro Forbin - 21 Aralık 2014, 18:18:03
Hazal ablanın bu yorumundan sonra sanki biraz hevesim kaçtı gibi. O halde şöyle bir kıstas yapabilir miyiz abla: İyi bir bilimkurgu okuyucusu daha iyilerini gördüğü için Marslı'yı sevmez fakat arada sırada, ilgisini çeken bilimkurgu kitapları okuyan bir okur ise hakkında övgü dolu sözler sarf eder?
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fırtınakıran - 21 Aralık 2014, 18:33:20
Bence böyle demekte bir yanlışlık yok. Okurken açıkçası ben de böyle düşündüm. Ama kimseye kitabı alma da diyemem. Sonuçta bu bir genelleme. Ayrıca zevk meselesi. Şevkin kırılmasın, okuyup kendin görmen en doğrusu olur.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Adroid - 21 Aralık 2014, 20:04:19
Bu aralar bu kitabın çok bahsedildiğini görüyorum.Bende heveslenmiştim ve ilk siparişimle almaya niyetlendim.Ama Hazal abla uzun uzadıya bir yorum atınca biraz duraksadım.Ama ben zaten bilim-kurgu okuyan bir tip değilim yani henüz başlamadım onun için okumamın bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum.( Bu arada ilk yorumum :D )
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: irbis - 22 Aralık 2014, 22:11:42
Merhabalar arkadaşlar,

Ben Marslı'nın çevirmeniyim. 1-2 gündür misafir olarak arada uğruyordum fakat nedense üye de olmadım buraya. Fantastik edebiyatla bilim kurguyu çok severim ama pek takılmadım buralara.

Her neyse, fazla uzatmadan; kitap hakkında yapacağınız her türlü yorum makbuldür. :D Aynı şey çeviri konusunda da geçerli tabii ki. Soracağınız herhangi bir soruyu cevaplayabilirim.

Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: sun wukong - 22 Aralık 2014, 23:37:39
Mark Watney ekibindeki herkes gibi çift anadal sahibi olan biri. Şansa bakın ki hem makine mühendisi hem de botanist. Yani hayatta kalmak için iki temel şeye sahip. Hadi orayı geçtim. Watney yaşadığı onca sorunu hooop çözüveriyor.

şu değinilen kısımda kurgusal olarak bir sıkıntı göremedim. çünki uzaya gönderilen insanların birden çok disipline hakim olması şartlar arasında. hatta öyle söyleyeyim ki polymath sıfatında adam arıyorlar.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Ugur - 22 Aralık 2014, 23:43:42
Mark Watney ekibindeki herkes gibi çift anadal sahibi olan biri. Şansa bakın ki hem makine mühendisi hem de botanist. Yani hayatta kalmak için iki temel şeye sahip. Hadi orayı geçtim. Watney yaşadığı onca sorunu hooop çözüveriyor.

şu değinilen kısımda kurgusal olarak bir sıkıntı göremedim. çünki uzaya gönderilen insanların birden çok disipline hakim olması şartlar arasında. hatta öyle söyleyeyim ki polymath sıfatında adam arıyorlar.

Fırtınakıran'ın bahsettiği sorun çift anadal değilde , özellikle o çift anadal. Makine mühendisliği ve botanist sanki , hani , marsta hayatta kalması gereken ideal bir insan olsaydı bu özelliklere sahip olması beklenirdi . Yani yazar sanki karakteri biraz karakterini hayatta kaldı çünkü tam da bu gereken özelliklere sahipti dermişçesine yazmış ve birazda zorlama olmuş gibi geldi bana. Ama belkide astronotlar özellikle " böyle " seçilmiş iki anadal üzerinde yoğunlaşıyorlardır , yazarda ordan bir ilham almıştır belki , o konuda bir bilgim yok .
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: sun wukong - 22 Aralık 2014, 23:49:42
Mark Watney ekibindeki herkes gibi çift anadal sahibi olan biri. Şansa bakın ki hem makine mühendisi hem de botanist. Yani hayatta kalmak için iki temel şeye sahip. Hadi orayı geçtim. Watney yaşadığı onca sorunu hooop çözüveriyor.

şu değinilen kısımda kurgusal olarak bir sıkıntı göremedim. çünki uzaya gönderilen insanların birden çok disipline hakim olması şartlar arasında. hatta öyle söyleyeyim ki polymath sıfatında adam arıyorlar.

Fırtınakıran'ın bahsettiği sorun çift anadal değilde , özellikle o çift anadal. Makine mühendisliği ve botanist sanki , hani , marsta hayatta kalması gereken ideal bir insan olsaydı bu özelliklere sahip olması beklenirdi . Yani yazar sanki karakteri biraz karakterini hayatta kaldı çünkü tam da bu gereken özelliklere sahipti dermişçesine yazmış ve birazda zorlama olmuş gibi geldi bana. Ama belkide astronotlar özellikle " böyle " seçilmiş iki anadal üzerinde yoğunlaşıyorlardır , yazarda ordan bir ilham almıştır belki , o konuda bir bilgim yok .

keşke sadece çift anadalla kalsalar hocam. belki 7-8 dal uzmanlıkları dahi oluyor.

ekleme:

daha az elit bir seçim olayından bahsedeyim: mesela deniz kuvvetleri için yetiştirilen bir endüstri mühendisi düşün. bu adam hem mühendislik diploması, hem subay diploması hemde kaptanlık diploması alıyor. bunu bir de level atlatarak uzay gemisi idare edecek ve bilimsel araştırma yapacak adamlara verdiklerini düşün çok daha fazla beklenti olacaktır. bunların yanında bu adamlardan deneyler yapmaları istenecek, yayın yapmaları istenecek... vs. ötesinde hayatta kalmaları için en küçük detaylara kadar disiplinler ve uzmanlıklar gözetilecektir.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Ugur - 23 Aralık 2014, 00:35:25
Mark Watney ekibindeki herkes gibi çift anadal sahibi olan biri. Şansa bakın ki hem makine mühendisi hem de botanist. Yani hayatta kalmak için iki temel şeye sahip. Hadi orayı geçtim. Watney yaşadığı onca sorunu hooop çözüveriyor.

şu değinilen kısımda kurgusal olarak bir sıkıntı göremedim. çünki uzaya gönderilen insanların birden çok disipline hakim olması şartlar arasında. hatta öyle söyleyeyim ki polymath sıfatında adam arıyorlar.

Fırtınakıran'ın bahsettiği sorun çift anadal değilde , özellikle o çift anadal. Makine mühendisliği ve botanist sanki , hani , marsta hayatta kalması gereken ideal bir insan olsaydı bu özelliklere sahip olması beklenirdi . Yani yazar sanki karakteri biraz karakterini hayatta kaldı çünkü tam da bu gereken özelliklere sahipti dermişçesine yazmış ve birazda zorlama olmuş gibi geldi bana. Ama belkide astronotlar özellikle " böyle " seçilmiş iki anadal üzerinde yoğunlaşıyorlardır , yazarda ordan bir ilham almıştır belki , o konuda bir bilgim yok .

keşke sadece çift anadalla kalsalar hocam. belki 7-8 dal uzmanlıkları dahi oluyor.

ekleme:

daha az elit bir seçim olayından bahsedeyim: mesela deniz kuvvetleri için yetiştirilen bir endüstri mühendisi düşün. bu adam hem mühendislik diploması, hem subay diploması hemde kaptanlık diploması alıyor. bunu bir de level atlatarak uzay gemisi idare edecek ve bilimsel araştırma yapacak adamlara verdiklerini düşün çok daha fazla beklenti olacaktır. bunların yanında bu adamlardan deneyler yapmaları istenecek, yayın yapmaları istenecek... vs. ötesinde hayatta kalmaları için en küçük detaylara kadar disiplinler ve uzmanlıklar gözetilecektir.

Kesinlikle dediğin gibi ama yukarıda yazdığın dallar arasında azda olsa biraz  bağlantı var hani adam deniz kuvvetlerinde gemi mühendisliği okuyor , subay  diploması zaten alıyor , onun yanında dediğin gibi kaptan da oluyor , bunlar birbiriyle böyle bağlantılı şekilde takip ediyor birbirini . Ama Botanik ve makine mühendisliği birbirine biraz uzak kalıyor sanki , zorlama kısmı bana orda geliyor  biraz farklı alanlarlar  ekipte botanikçi ve makine mühendisi olması ayrı birşey ama bu iki alanın aynı insanda olması birazcıkda olsa uç duruyor bana göre tabii
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: mit - 23 Aralık 2014, 03:52:53
Merhabalar arkadaşlar,

Ben Marslı'nın çevirmeniyim. 1-2 gündür misafir olarak arada uğruyordum fakat nedense üye de olmadım buraya. Fantastik edebiyatla bilim kurguyu çok severim ama pek takılmadım buralara.

Her neyse, fazla uzatmadan; kitap hakkında yapacağınız her türlü yorum makbuldür. :D Aynı şey çeviri konusunda da geçerli tabii ki. Soracağınız herhangi bir soruyu cevaplayabilirim.


Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Andy Weir'ın orijinal diline göz atma fırsatım olmuştu, yalın bir dili vardı ama sizi zorlayan bir yeri oldu mu diye merak ettim. Daha doğrusu yazarın anlattığı bazı şeyleri dilimize kazandırmak için yaptığınız kelime oyunları oldu mu? İyi forumlar dilerim :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fırtınakıran - 23 Aralık 2014, 06:38:05
Mark Watney ekibindeki herkes gibi çift anadal sahibi olan biri. Şansa bakın ki hem makine mühendisi hem de botanist. Yani hayatta kalmak için iki temel şeye sahip. Hadi orayı geçtim. Watney yaşadığı onca sorunu hooop çözüveriyor.

şu değinilen kısımda kurgusal olarak bir sıkıntı göremedim. çünki uzaya gönderilen insanların birden çok disipline hakim olması şartlar arasında. hatta öyle söyleyeyim ki polymath sıfatında adam arıyorlar (iletişim ve yayıncılık gibi uzmanlıklar dahi aranıyor).

yani reel hayattada şanstan çok özenle yapılan seçimlerden ibaret.

"Neden çift anadal sahibiler", gibi bir yorum yapmadım burada. Astronot olan kişinin en iyi donanımda olması gerekir. O konuda bilgi sahibiyim. Kaldı ki her durum için hazırlıklı olmaları da önemli bir adımın parçası. Kitapta da eğitimlerinden bahsediyorlar. Yani uzaya gönderecekleri insanlar için böyle seçimler yapmaları gerekir zaten. (Bir de subay örneği verilmiş. Bu meslek grubundan bir ailenin bireyi olduğum için sayılan şeyleri de biliyorum.) Ama demek istediğim o değil.

Ugur gerçi açıklamış, ama bir de ben açıklayayım. Mark Watney ekibinden bu iki özelliğe sahip tek kişi ve aslında hayatta kalmasını sağlayacak bu iki önemli özellikle Mars'taki kazayı o geçiyor. Yani neden ekibin jeologu, yazılım mühendisi vs. değil de o dedim. Neden zor şartlara dayanabilecek pilotu ve aynı zamanda eski askeri değil de o? Bu asker de çelik gibi sinirleri ve askeri eğitimini astronotluk eğitimiyle birleştirerek bir şeyler yapabilirdi. Ama "zorlanırdı". Mark Watney içinse durum böyle değil. Ben bu kitapta zorlanmalar ve hayata tutunmak için ölümle burun buruna, okuyucuya ter döktüren mücadeleler görmek istedim. Ama sonra yorumumda ne dediğime de bir bakalım:

Alıntı
Hadi orayı geçtim.

Neyse özetle, demek istediğim kitabın başından itibaren Watney'nin durumu gözüme takıldı. Hayatta kalma temalı bir kitap için hayatta kalmasını oldukça rahat bir hale sokuyor bu yanı. Sonra da kitabın gerilimi falan kalmıyor benim için. Sonrasında bu bir kurgu diye onu da göz ardı edeyim dedim. O nedenle de "hadi," dedim, " çok takılmayayım," ama devamında olan yeni gelişmeler de benim açımdan kurguda bir iyileşme yaratmadı. Gravity tadında olsa daha çok severdim.

Özetle, siz kurgusal bir sıkıntı görmüyorsanız bu sizin zevkinizdir. Ben daha başlangıçta en idealle başlamayı üzücü buldum. Daha büyük bir beklentim vardı çünkü. Bu da benim zevkim. Bu noktada her şey kişiselleşiyor. O nedenle bu konuda şu an birbirimize ne desek boş. Çünkü olayın gerçekliğini değil, kurgusunu sorguluyoruz :). Kurgu da yazarın seçimi ve o da zevk meselesi. Buradan sonrası yazarın tarzını beğenip beğenmeme olacaktır.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Grayswandir - 23 Aralık 2014, 10:57:03
Hazal ablanın bu yorumundan sonra sanki biraz hevesim kaçtı gibi. O halde şöyle bir kıstas yapabilir miyiz abla: İyi bir bilimkurgu okuyucusu daha iyilerini gördüğü için Marslı'yı sevmez fakat arada sırada, ilgisini çeken bilimkurgu kitapları okuyan bir okur ise hakkında övgü dolu sözler sarf eder?

Bu çok doğru bir yorum değil diye düşünüyorum, özellikle de birden fazla ödüllü bilimkurgu yazarının kitap hakkında söyledikleri göz önüne alındığında. Yani yalnızca daha iyisini okuyan değil, muhtemelen daha iyisini yazan insanlar bunlar. Konu daha çok Fırtınakıran'ın da belirttiği gibi, kişisel zevkle ilgili bir şey.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Denaro Forbin - 23 Aralık 2014, 17:26:31
Hazal ablanın bu yorumundan sonra sanki biraz hevesim kaçtı gibi. O halde şöyle bir kıstas yapabilir miyiz abla: İyi bir bilimkurgu okuyucusu daha iyilerini gördüğü için Marslı'yı sevmez fakat arada sırada, ilgisini çeken bilimkurgu kitapları okuyan bir okur ise hakkında övgü dolu sözler sarf eder?

Bu çok doğru bir yorum değil diye düşünüyorum, özellikle de birden fazla ödüllü bilimkurgu yazarının kitap hakkında söyledikleri göz önüne alındığında. Yani yalnızca daha iyisini okuyan değil, muhtemelen daha iyisini yazan insanlar bunlar. Konu daha çok Fırtınakıran'ın da belirttiği gibi, kişisel zevkle ilgili bir şey.

Ben o yazarların yorumlarına istinaden hiç kitap almamışımdır ama Fırtınakıran'ın yorumlarından sonra kitap almışlığım vardır, bu da yorumlarına güvendiğim anlamına gelir. Anlık bir heves kaçma olduysa da, Marslı'yı okumamam için herhangi bir engel yok şu an önümde. Kesinlikle çok yakın bir tarihte okuyacağım.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Grayswandir - 23 Aralık 2014, 17:37:10
Elbette kimin yorumlarını göz önüne alacağınız sizin kararınızdır. Yazar yorumlarına bakarak kitap almamız gerektiğini söylemedim zaten. Yalnızca bunlara bakarak meselenin iyi bir bir bilimkurgu okuru olmakla ilgisi olmadığı sonucunu çıkardığımı söyledim. Zira John Scalzi, Ernest Cline gibi insanların aynı zamanda iyi okurlar da olduklarını tahmin ediyorum. Siz Fırtınakıran'ın zevkine güveniyorsunuzdur, o ayrı tabii. Ona bir şey diyemem elbette, demem de zaten.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: irbis - 24 Aralık 2014, 01:20:16
Merhabalar arkadaşlar,

Ben Marslı'nın çevirmeniyim. 1-2 gündür misafir olarak arada uğruyordum fakat nedense üye de olmadım buraya. Fantastik edebiyatla bilim kurguyu çok severim ama pek takılmadım buralara.

Her neyse, fazla uzatmadan; kitap hakkında yapacağınız her türlü yorum makbuldür. :D Aynı şey çeviri konusunda da geçerli tabii ki. Soracağınız herhangi bir soruyu cevaplayabilirim.


Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Andy Weir'ın orijinal diline göz atma fırsatım olmuştu, yalın bir dili vardı ama sizi zorlayan bir yeri oldu mu diye merak ettim. Daha doğrusu yazarın anlattığı bazı şeyleri dilimize kazandırmak için yaptığınız kelime oyunları oldu mu? İyi forumlar dilerim :)

Merhaba,

Açıkçası genel olarak pek büyük sorun yoktu diye hatırlıyorum. Bir tek şöyle bir sıkıntı yaşadım: Kitapta bakış açısı ilk kez değiştiğinde biraz bocaladım çünkü Mark Watney'i çevirirken kullandığım üslup bana çok daha doğal gelen bir üsluptu ve birden ilahi bakış açısına geçip de Annie gibi kendine has konuşması olan kişileri çevirmeye başladığımda pek de memnun olmadığım çeviriler ortaya çıktı. O yüzden hatta bakış açısının ilk kez değiştiği bölümü, yanılmıyorsam üç kere çevirdim çünkü okuduğumda çok çiğ geliyordu bana. Daha sonradan biraz daha alıştığımı ve daha yutulur bir çeviri yapabildiğimi umuyorum.

Kelime oyunu sormuşsunuz, eminim tam sizin istediğiniz konuya örnek verebileceğim birkaç durumla karşılaşmışımdır fakat şu anda hiçbiri aklıma gelmedi. Kitabı da aldım yanıma belki görürüm bir şeyler diye ama sadece üst paragrafta anlattıklarımı hatırlayabildim.

Yakın zamanda düzelti sırasında neler değiştirilmiş, neler korunmuş, çeviriyle arama bir mesafe koyduktan sonra çeviri hakkında neler düşünüyorum görebilmek için son bir okuma yapacağım. Ardından Marslı'yı geride bırakmanın zamanı geliyor zaten.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Ugur - 24 Aralık 2014, 02:12:23
Merhabalar arkadaşlar,

Ben Marslı'nın çevirmeniyim. 1-2 gündür misafir olarak arada uğruyordum fakat nedense üye de olmadım buraya. Fantastik edebiyatla bilim kurguyu çok severim ama pek takılmadım buralara.

Her neyse, fazla uzatmadan; kitap hakkında yapacağınız her türlü yorum makbuldür. :D Aynı şey çeviri konusunda da geçerli tabii ki. Soracağınız herhangi bir soruyu cevaplayabilirim.


Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Andy Weir'ın orijinal diline göz atma fırsatım olmuştu, yalın bir dili vardı ama sizi zorlayan bir yeri oldu mu diye merak ettim. Daha doğrusu yazarın anlattığı bazı şeyleri dilimize kazandırmak için yaptığınız kelime oyunları oldu mu? İyi forumlar dilerim :)

Merhaba,

Açıkçası genel olarak pek büyük sorun yoktu diye hatırlıyorum. Bir tek şöyle bir sıkıntı yaşadım: Kitapta bakış açısı ilk kez değiştiğinde biraz bocaladım çünkü Mark Watney'i çevirirken kullandığım üslup bana çok daha doğal gelen bir üsluptu ve birden ilahi bakış açısına geçip de Annie gibi kendine has konuşması olan kişileri çevirmeye başladığımda pek de memnun olmadığım çeviriler ortaya çıktı. O yüzden hatta bakış açısının ilk kez değiştiği bölümü, yanılmıyorsam üç kere çevirdim çünkü okuduğumda çok çiğ geliyordu bana. Daha sonradan biraz daha alıştığımı ve daha yutulur bir çeviri yapabildiğimi umuyorum.

Kelime oyunu sormuşsunuz, eminim tam sizin istediğiniz konuya örnek verebileceğim birkaç durumla karşılaşmışımdır fakat şu anda hiçbiri aklıma gelmedi. Kitabı da aldım yanıma belki görürüm bir şeyler diye ama sadece üst paragrafta anlattıklarımı hatırlayabildim.

Yakın zamanda düzelti sırasında neler değiştirilmiş, neler korunmuş, çeviriyle arama bir mesafe koyduktan sonra çeviri hakkında neler düşünüyorum görebilmek için son bir okuma yapacağım. Ardından Marslı'yı geride bırakmanın zamanı geliyor zaten.

Niye geride bırakma zamanı geliyor ? Artık işi bittiği için mi yoksa ithaki için başka kitaplar çevireceğiniz için mi ? D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: irbis - 24 Aralık 2014, 03:32:18
Merhabalar arkadaşlar,

Ben Marslı'nın çevirmeniyim. 1-2 gündür misafir olarak arada uğruyordum fakat nedense üye de olmadım buraya. Fantastik edebiyatla bilim kurguyu çok severim ama pek takılmadım buralara.

Her neyse, fazla uzatmadan; kitap hakkında yapacağınız her türlü yorum makbuldür. :D Aynı şey çeviri konusunda da geçerli tabii ki. Soracağınız herhangi bir soruyu cevaplayabilirim.


Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Andy Weir'ın orijinal diline göz atma fırsatım olmuştu, yalın bir dili vardı ama sizi zorlayan bir yeri oldu mu diye merak ettim. Daha doğrusu yazarın anlattığı bazı şeyleri dilimize kazandırmak için yaptığınız kelime oyunları oldu mu? İyi forumlar dilerim :)

Merhaba,

Açıkçası genel olarak pek büyük sorun yoktu diye hatırlıyorum. Bir tek şöyle bir sıkıntı yaşadım: Kitapta bakış açısı ilk kez değiştiğinde biraz bocaladım çünkü Mark Watney'i çevirirken kullandığım üslup bana çok daha doğal gelen bir üsluptu ve birden ilahi bakış açısına geçip de Annie gibi kendine has konuşması olan kişileri çevirmeye başladığımda pek de memnun olmadığım çeviriler ortaya çıktı. O yüzden hatta bakış açısının ilk kez değiştiği bölümü, yanılmıyorsam üç kere çevirdim çünkü okuduğumda çok çiğ geliyordu bana. Daha sonradan biraz daha alıştığımı ve daha yutulur bir çeviri yapabildiğimi umuyorum.

Kelime oyunu sormuşsunuz, eminim tam sizin istediğiniz konuya örnek verebileceğim birkaç durumla karşılaşmışımdır fakat şu anda hiçbiri aklıma gelmedi. Kitabı da aldım yanıma belki görürüm bir şeyler diye ama sadece üst paragrafta anlattıklarımı hatırlayabildim.

Yakın zamanda düzelti sırasında neler değiştirilmiş, neler korunmuş, çeviriyle arama bir mesafe koyduktan sonra çeviri hakkında neler düşünüyorum görebilmek için son bir okuma yapacağım. Ardından Marslı'yı geride bırakmanın zamanı geliyor zaten.

Niye geride bırakma zamanı geliyor ? Artık işi bittiği için mi yoksa ithaki için başka kitaplar çevireceğiniz için mi ? D

Yaz başından beri Marslı ve Mark Watney ile zaman geçirdim sanıyorum 5.'ye okuyacağım kitabı. Bünyem artık yeni şeyler istiyor. :D

Sonraki çeviri İthaki'den olmayacak çok büyük ihtimalle. Henüz şu an görüştüğüm kitap için de imza atmadığımdan, o konuda da bir şey demek istemiyorum ama muhtemelen yine bu sitede belli bir varlığı olacak o kitabın da. İthaki'yle de artık ancak yaza doğru tekrar çalışabilirim herhalde. Şimdilik kesin konuşmam pek mümkün değil maalesef.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Ugur - 24 Aralık 2014, 08:23:35
5 defa okumak iyiymiş ;D

Şimdiden kolay gelsin size , iyi çalışmalar :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: miladras - 27 Aralık 2014, 18:53:23
Değişik bir kitap umarım okuduğumda hayal kırıklığına uğramam.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Elendil_XX - 28 Aralık 2014, 16:44:45
Hayal kırıklığı!

Kitaba başlamadan önce hiç böyle bir yorum yapacağım aklıma gelmezdi. Ne de olsa kitabı okuyanlar öve öve bitiremiyordu. Ülkemizde de, yurt dışında da bir tür internet fenomeni haline gelmişti kitap, haliyle beklentim büyüktü.

Açıkçası hiç beğenmedim. “Allah’ım nolur bitsin artık!..” diye diye bitirdim kitabı.

Bitmek bilmeyen bilimsel açıklamalar, sayısal terimler, teknik veriler, bla bla bla…Kitabın daha en başında bilgi bombardımanına maruz kalmaya başlıyoruz ve kitabın sonuna kadar bu durum hiç bitmiyor. Fenalıklar geçirecektim en sonunda.

Çok daha farklı bir hikaye ve anlatım tarzı beklemiştim ben, Mars’ta tek başına kalan insanın çaresizliğini, yalnızlığını ve hayata tutunma isteğini etkileyici bir edebi metin ile okuyacağımı sanıyordum. Ama ciddi bir hayal kırıklığına uğradım. Kitabın çok basit bir dili var ve hiçbir şekilde bir derinliği ve etkileyiciliği yok. Bu konuda kesinlikle uzman değilim ama “bilimkurgu edebiyatı”nın bu olmadığını gayet rahat bir şekilde söyleyebilirim.

Roman kahramanımız olan Mark Watney karakterine (gerçi ortada bence bir karakter bile yokya) ise hiç alışamadım ve beni hiçbir şekilde “Mars’ta tek başına kalmış bir adam” olduğuna inandıramadı. Issız bir çiftlikteymişçesine patates yetiştiriyor, gezintiye çıkıyor, duş alıyor vs. Ayrıca bütün sorunları lay lay lom şeklinde hiç zorlanmadan çözüveriyor. Esprileri ise "hadi sıkıldınız burada, bari biraz gülün" dercesine çok çocukça ve zorlama.

Okurken hiçbir aksiyon, heyecan ve gerilim yaşamadım. Bu da bana göre kitabın başarısızlığını gösterir.
Sonuç olarak, bu kadar ilginç ve farklı bir konu ancak bu kadar teknik bilgilere boğdurularak, sıradan ve sıkıcı bir metin haline getirilebilir, tebrikler sevgili Andy Weir. Çok büyük bir hayal kırıklığı!... :P
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Denaro Forbin - 28 Aralık 2014, 16:52:35
İthaki'nin son zamanlarda en çok kar elde ettiği kitaplardan biri olan Marslı en kötü kitapları olma yolunda ilerliyor sanırım. İç açıcı yorumlar da görmek dileğiyle, içim karardı yeminle.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Elendil_XX - 28 Aralık 2014, 16:58:26
İthaki'nin son zamanlarda en çok kar elde ettiği kitaplardan biri olan Marslı en kötü kitapları olma yolunda ilerliyor sanırım. İç açıcı yorumlar da görmek dileğiyle, içim karardı yeminle.

Ben de bu kitap konusunda Fırtınakıran gibi "kişisel zevk meselesi" demek isterdim ama diyemiyorum. O kadar nefret ettim ki kitaptan sevenlere saygı duyamıyorum şu an için, belki ileride duyabilirim. ;D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Light - 28 Aralık 2014, 21:38:22
Negatif olsa da bu yorumları görünce kitabı okuma isteğim uyandı diyebilirim, belki de kitabın içinden bir şey çıkacak da bu yorumları çürüteceğim diye, bilmiyorum artık. :D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: VeRMiNaaRD - 28 Aralık 2014, 23:43:50
Kimi arkadaşlarım öve öve bitiremiyor kimisi de çöp diyor valla şaşırdım :D Bilimkurguya geçici bir süre ara verdim Gulliver'in Gezileri tam metinine başladım :) Bitirince bunu okuyayım da bakalım ben hangi tarafta yer alcam:)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: TheSpell - 29 Aralık 2014, 23:54:03
Vee uzun bir aradan sonra kitap yorumu yazarak foruma geri dönüyorum.

Kitabı Denaro Forbin'in ısrarlarıyla aldım aslında, almak gibi bir planım yoktu. Facebook'ta İthaki'nin sayfasında ilk gördüğümde şu "O, dünyanın en ünlü adamı. Sorun şu ki, Dünya'da değil." yazısıyla karşılaşmıştım ve bana fazlasıyla popülarist gelmişti, okuyasım yoktu ama dediğim gibi her şey Denaro sayesinde  ;D

Çok bilimkurgu okuyan, bilimkurgu hakkında bilgili ya da tecrübeli olan birisi değilim, belki de bu yüzden kitabı beğendim. On üzerinden puan vermek gerekirse yedi veririm ama. Eksikleri vardı yine de.

Benden önce yorum yazan arkadaşlar eksik yanlarını açıklamışlar bence, ben sadece şu noktaya değinmek istiyorum: kitapta cidden çok fazla bilimsel bilgi vardı. Benim mühendislik alanına ilgim var mesela, bu sebeple çok sıkılmadım teknik ayrıntılara girildiği zaman; ancak herkesin ilgisi olmayabilir, sıkılan insanlar olabilir. Bu yazarın en büyük hatasıydı bence.

Bunun dışında Mars'ta esir kalan bir insanın hikayesini anlatırken karaktere yoğunlaşmak daha mantıklı olurdu diye düşünüyorum, Mark Watney'in duygularına demek istiyorum. Yazar bunu da yapmamış, daha doğrusu yeterince yapamamış. Buna da kitabın en temel eksiği diyebiliriz.

Yine de okurken iyi vakit geçirdim ve sıkıldığım yerler yok denecek kadar azdı. Öneririm bilimkurgu okuyucularına  :D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: okanakinci - 02 Ocak 2015, 10:55:43
Uzun zamandır Mars'ta geçen bir film senaryosu yazan bir arkadaşım var. Aylardır senaryo üstünde çalışıyor. Kendisine bu kitabı gösterdim. Bayağı benzediğini söyledi. Hatta Twitter'da "eserimi çaldınız" diye sallıyor şu an. Ağlasam mı gülsem mi bilemedim.
Başlık: Marslı’nın Yazarı İle NASA Ters Düştü
Gönderen: mit - 17 Mart 2015, 12:07:19
(http://www.kayiprihtim.org/portal/gorsel/2015/03/marsli-nasa.jpg)

Marslı’nın Yazarı İle NASA Ters Düştü

Andy Weir’ın Marslı adlı romanı, bilimkurgu dünyasına gökyüzünden çakılan bir meteor misali düştüğünde herkes onu gerçek verilere ve araştırmalara dayanmasıyla övmüştü. Ta ki NASA işleri karıştırana kadar…

Detaylar için Hazal "Fırtınakıran" Çamur (http://www.kayiprihtim.org/portal/kose-yazari/hazal-camur-firtinakiran/)'un sizler için derlerdiği haberimize  (http://www.kayiprihtim.org/portal/2015/03/17/marslinin-yazari-ile-nasa-ters-dustu/)buyurun.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Elendil_XX - 17 Mart 2015, 12:41:33
Kitaptan nefret eden biri olarak haberi okurken çok güldüm. ;D
Zaten bütün kitabı "bilimsel gerçeklik" üzerine kurmuşsun sevgili Weir ama anlaşılan o ki ilginç bir hikaye yaratmada olduğu gibi "gerçeklik" konusunda da yüzüne gözüne bulaştırmışsın. :P
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: kargasiz - 17 Mart 2015, 13:15:40
Kitabı daha okumadım, fimi vizyona girmeden birkaç gün önce okurum muhtemelen.

Andy Weir'in kitapta yazan herşeyin gerçek olduğunu iddia ettiğini düşünmüyorum. Velev ki etti diyelim. Her iki türlü de reklam kokan hareketler bunlar. Koskoca NASA sırf bu iddiaları yalanlamak için çaba sarfediyorsa bıraksınlar bu işleri. Ortada bir komplo teorisi var yine onu yok etmeye çalışıyorlarsa daha da saçma.

Andy Weir bir bilim adamı değil, araştırmalarına kendi düşüncelerini ekleyerek yazan bir yazar sadece. Eğer böyle bir şey varsa kusura bakmayın ama haberde bahsedilen NASA durumu gerçekten çok saçma :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: TheWalkingIdeas - 17 Mart 2015, 13:16:10
Kitapta bolca basım hatası yer aldığı için yeni baskı çıkmasını bekliyorum. Fakat bekledikçe de soğuyorum kitaptan.
Habere olan yorumum,
Asimov'lar, Clarke'lar, Heinlein'ler ve Alfred Bester'ler kolay yetişmiyor efenim :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: mit - 17 Mart 2015, 13:23:03
Andy Weir kitabı yazarken bilimadamlarıyla çalıştığını kendi ağzıyla, defalarca söylemiş ve romanının son derece gerçekçi olduğunu iddia etmişti. İşin komik tarafı o :)

Asimov'lar, Clarke'lar, Heinlein'ler ve Alfred Bester'ler kolay yetişmiyor efenim :)

Diyecek başka söz yok :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: magicalbronze - 17 Mart 2015, 18:02:29
Andy Weir, bunu bize yapmayacaktın... :( Tam da iki ay sonra güzelce kitabını sonlandırmış, beğenmişim... NASA tutmuş "Ne diyon sen değişik?" açıklamasını yapıyor. Oldu mu şimdi?

Sanıyorum NASA'nın durumu buraya getirmesinin nedeni yakında çok ünlü yönetmen ve oyuncular ile film çekilecek olması. Daha şimdiden bu tür tartışmalar çıkıyorsa film sonrası neler olacak düşünemiyorum!
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: LegalMc - 17 Mart 2015, 21:15:56
Andy Weir'in spesifik olarak bölge ismi vermesi ilginçmiş, ama NASA'nın cevap vermesi daha ilginç. "Mars buz gibi bir yerdi ve uzaylı aileyle bir iki kadeh içmiştik." dese hata olurdu evet, ama Mars'taki bir bölgenin sürüşe uyumlu olduğunu söyleyerek büyük bir hata yapmış olmuyor bana göre. Gerçi doğruya doğru, Weir da biraz aranmış, niye bölge ismi verip şov yapıyorsun?

Asıl sormak istediğim soru, NASA bu kadar ufak bir şeye açıklama yapma gereği duyuyorsa Gravity'de, Interstellar'da ve bilimum içinde ufak da olsa hata içeren bilimkurgu filmlerinde/kitaplarında neredeydi? Gravity'de de yönetmen Alfonso Cuaron'du, oyuncular da Clooney ve Bullock, ünlerini tartışmamıza gerek yok. Bana bu filmdeki uyduların ters yönde hareket etmesi, Mars'taki bir bölgenin sürüş şartlarından daha önemli bir yanlış gibi geliyor.

NASA'nın ne yapmak istediğini anlamış değilim.

Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fırtınakıran - 17 Mart 2015, 21:32:07
Belki NASA açıklamayı yaptı da biz denk gelmedik. Bu haberi ben buldum mesela. Ama bahsettiğin iki film için de bir açıklamaları olduysa Rıhtım olarak kaçırmış olabiliriz :). Onu da hesaba katmak lazım.

Öte yandan Weir NASA'yı kızdırdı bence :D. Artık Arhur C.Clarke'a mı küfür etti, ne yaptıysa NASA çok içerlemiş. Ben buradan bunu gördüm :).
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: LegalMc - 17 Mart 2015, 22:16:56
Rıhtım'ı referans almadım zaten genel olarak araştırdım. Gravity için tebrik mesajları falan var aldıkları Oscar'dan dolayı ama filmlerdeki bilimsel yanlışlıkları ele alan eleştirilere denk gelmedim. Filmleri izlediğimde de bakınmıştım ama bazı bilim adamlarının değerlendirmelerinden ötesi yok.

NASA Weir'e bilenmiş gibi duruyor cidden, benim de aklıma ilk o geldi. Artık NASA çalışma teklifini kabul etti de o ESA'yla mı çalıştı, referans aldığı bilim adamlarıyla mı kavgalılar ne oldu bilmiyorum ama belli ki araları bozuk :D.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Evis - 17 Mart 2015, 22:49:27
Bence, sen misin bize küfür eden diye misilleme yaptılar. :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fırtınakıran - 18 Mart 2015, 09:25:58
NASA tutmuş "Ne diyon sen değişik?" açıklamasını yapıyor.

Andy Weir(d)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: okanakinci - 29 Mart 2015, 09:17:55
Bence Andy Weir yüzüne gözüne bulaştırmadı. Bilim sürekli gelişir ve doğru bildiğimiz bazı şeylerin doğru olmadığı sonradan anlaşılır. Marslı olabildiğince gerçekçi bir eser. Yazıldığı sıradaki bütün gerçeklere dayanıyor. Bu keşif sonradan açığa çıktı. Jurassic Park da aynı şeyi yaşamıştı. Yazıldığı dönemde en bilimsel eserlerdendi

Marslı'nın talihsizliği, kendisiyle çelişen bir koşu fin çok erken gerçekleşmiş olması. Fakat bu, genel olarak eseri geçersiz hale getirmiyor, kitaptaki diğer pek çok şey hala bilimsel gerçekliğe uygun.

Geçen haftalarda okumuştum bu kitabı. Bir katı bilimkurgu olması, Mars hakkında olması bu kitabı sevmem için yeterli nedendi. Bir de Andy Weir'in eğlenceli tarzıyla işlenince güzel olmuş.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Laughing Madcap - 17 Nisan 2015, 18:34:48
Kitapsız geçen ayların açlığıyla Marslı'yı kısa sürede bitirdim, hatta az önce bitirdim diyebilirim. Sıcağı sıcağına bir şeyler yazayım dedim, şöyle bir yorumlara baktım da; abov.

Kara delikler hakkında çılgınlar gibi araştırma yaptığım bir dönem vardı. Kafama takılan bir kaç soruyu açıklığa kavuşturup bir şeyler karalayacaktım fakat bunun bilimsel olarak imkansız olduğunu görünce vazgeçtim. Sonra bir gün Interstellar'ı izledim. Hasan Şaş'ın da dediği gibi, "Biz yapınca Aaaaaa!? ama Nolan yapınca Ooooo!!".

İşte tam olarak bu yüzden bu kitaba NASA tarzı bir çıkış yapmak gereksiz. Varsın Mars'ın yüzeyindeki kraterleri bilmeyiversin; mevzu o değil ki? Ha mevzu ne dersek, orada da bir takım problemler yok değil.

Kitap bize "Mars'ta hayatta kalmaya çalışan birisi"ni anlatmaya çalışmaktan çok "Mars'ta hayatta kaldım ama bir sor nasıl kaldım?"ı anlatıyor. Hesaplamalar, teknik bilgiler, çevirmesi de okuması da zor bilimsel detaylarla dolu bir hikaye olmuş. (Bu konuda kitabın başına ya da sayfaların altına bir iki açıklama eklenmesi okumayı oldukça kolaylaştırırmış ama olsun.)

Tamam, bilimselliği sağlam kazığa bağlayayım endişesini eleştirmiyorum, tam tersine altına da imzamı atıyorum. Ama Mars'ta tek başına kalmış, imkansızlıklarla boğuşan bir insanın tırlatmamasına sebep olarak "Mark Watney ile tanıştın mı sen? Ne kadar da pozitif, ne kadar da neşeli bir insan!" demek? İşte onu yemedim. Fırtınakıran'ın da dediği gibi, tam olarak bir yazılımcı bakış açısıyla yazılmış olması, üzücü. Andy Weir'i biraz anlayabiliyorum aslında, kitabın geneline bakıldığında bu kitap Mars'ta terk edilmiş adamın psikolojisini anlatmak için kaleme alınmış bir kitap değil. Ama Mars'ta terk edilmiş adamın psikolojisi gibi bir potansiyelden iki gram yararlansaymış, olaylar olaylar.

Tabi bir de çok fazla tekrarlanan problemler ve şansın oldukça yardımcı olduğu çözümler var ki bu okuyucu bir süre sonra "olur gider yea" havasına sokuyor. Hab mı patladı, Watney çözer. Kolu koptu? Şansına yanında takma kol varmış bak. Bu o kadar sık oldu ki bir süre sonra kitabın gidişatını tahmin edebiliyorsunuz.

Yine de fazlasıyla sert eleştirilmesini pek doğru bulmuyorum. "Gerçeğe yakın teorik bilim" kitabı olarak oldukça eğlenceli ve kaliteli. Hatta alın okuyun. Çünkü "tam olmamış aslında" diyebileceğiniz bir kitabı okumanın size katkısı da çok. Andy Weir'ın bunu bilerek yapmadığını biliyorum elbette ama farklı bakış açıları sundu ve bu konuların işlenişi sırasında yapılabilecek ufak hataları gösterdi.

Son olarak;

Spoiler: Göster
Bakın meme --> (. Y .)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: irbis - 18 Nisan 2015, 19:57:37
Merhaba arkadaşlar,

Burası bir süre ölü kaldığından girip bakmayı bırakmıştım ama bugün aklıma geldi, biraz muhabbet dönmüş.

İlk olarak NASA'nın Andy Weir'a bilenmiş olması konusu. Böyle bir şey yok. Hatta Görev Kontrol'den Andy Weir'a mail gönderip Johnson Uzay Merkezi'ne davet ediyorlar. Andy Weir burada anlatıyor: http://www.reddit.com/r/sciencefiction/comments/1wwjol/i_am_andy_weir_author_of_the_egg_and_the/cf61khe (http://www.reddit.com/r/sciencefiction/comments/1wwjol/i_am_andy_weir_author_of_the_egg_and_the/cf61khe)

İkincisi kitabın geçtiği kısımların yüksek çözünürlüklü görüntüleri kitap yayınlandıktan sonra geliyor ve kitaba cevap olsun diye değil, sadece rutin incelemeler sırasında. Sonra diyorlar, bak aslında böyleymiş, kitap da var nasılsa, şöyle bir başlıkla üniversitenin haber sitesinde yayınlayalım diyorlar. O da şurada: http://uanews.org/story/ua-mars-scientists-capture-image-of-sci-fi-landing-site (http://uanews.org/story/ua-mars-scientists-capture-image-of-sci-fi-landing-site)

Bahsi geçen üniversite Arizona Üniversitesi; görüntüleri alan HiRISE'ın kontrolü bunların elinde yanlış anlamadıysam. Ama tabii ki NASA da kullanıyor, bağımsız değiller.

Bunun dışında Andy Weir'ın bilim insanlarıyla birlikte çalışarak kitabı yazmış olması: bu konuda bir röportaj falan bulamadım ama merak ettim. Bir kaynak gösterebilir misiniz acaba? Daha öncesinde okuduğum röportajlar ve şimdi (açıkçası) üstünkörü yaptığım bir araştırmada böyle bir şeye rastlamadım. Andy Weir kitabı birkaç senelik bir dönemde internet üzerinde yaptığı uzun araştırmalarla yazdığını söylüyor. Özellikle kimya konusunda sıkıntı çektiğini söylüyor. Adam kitabı zaten başta bedavaya yayınlıyor, bana bilim insanlarıyla birlikte çalışacak kaynaklarının olması pek gerçekçi gelmiyor açıkçası.

Son olarak da zaten kitapta Andy Weir'ın tercihen gerçeğe uygun olmayarak yazdığı kısımlar var ve kendisi de söylüyor bunları.

Kitaptaki yazım hataları konusunda da; normalde 3. baskıya kadar falan son bir okuma yapıp bulduğum yazım hatalarını ve kendi yaptığım birkaç bilimsel terim karışıklıklarını (ısı-sıcaklık vs.) düzeltecektim ama inanın öyle meşgulüm ki şu sıralar elimden gelmedi. O konuda affınıza sığınmam gerekiyor. :D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Daarlan Gardan - 05 Mayıs 2015, 19:16:53
Makine mühendisliği ve Botanik ne alaka ya? diyenler için:

Grad Program: Brian Bailey, PhD candidate

http://mech.utah.edu/bailey-ph-d-candidate/

Mechanical Stability of Trees Under Dynamic Loads

http://www.amjbot.org/content/93/10/1522.short

Mikro akışkanlar mekaniği ve taksonomik sınıflandırma sistemlerine hiç girmeyelim işin içinden çıkamayız.

ABD'de liberal arts tarzda (Türkiye'de sadece Sabancı Üniversitesi'nde olan hede) eğitim verildiği için Tıp okuyan bir öğrenci pekala Ekonomi ile minor yapabilir. Bazı Alman üniversitelerinde de ''Zellularer Maschinenbau'' adında Biyoloji ve Makine mühendisliği sentezi disiplinlerarası bir bölüm bulunur ve bu bölümde Botanik zorunlu derstir.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Laughing Madcap - 05 Mayıs 2015, 19:46:26
Fünf bana göre Almanca'daki en güzel kelimedir derdim ama Zellularer Maschinenbau da bir hayli iddialıymış.

Konuya dönecek olursam, okuyucuya asıl zorlama gelen astronotların CV'leri değil de tam da Mars'ta hayatta kalmaya uygun CV'ye sahip kişinin Mars'ta kalması. Neyse ki Botanik PhD'm var, oh be iyi ki kız yok diye Makine Mühendisliği seçmemezlik yapmamışım tarzı bir durum can sıkıyor herhalde. Benim için bir problem yok gerçi, sonuçta kalemi ben tutmuyorum. Yazar pekala başka uzmanlık yapmış birilerini de o uzmanlıklarının üzerinden hayatta tutabilecek bir güce sahip; kalem.

Ben daha çok uzmanlık alanı ve bunun suyunu (kelimenin tam anlamıyla) çıkartmasına değil de inişli çıkışlı hikayeye takıldım. "Eyvah" ile başlayıp "Neyse ki..." ile devam eden problemler ve olaylar bir süre sonra sıkıyor. Ve yazarın o olayları yaşamış birisinin psikolojisine hemen hemen hiç değinmemesi de tuzu biberi.

Hazır gelmişken yazarın forumda bulunan bir kısa öyküsünün bağlantısını da vereyim;
Yumurta - Andy Weir (http://www.kayiprihtim.org/forum/yumurta-t8262.0.html)

Not: Fünf demeye geldim, nerelerden çıktım. Fünf.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Daarlan Gardan - 07 Haziran 2015, 12:39:51
MIT'deki Biyomekatronik'çiler yorumuna kahkaha attılar. Bizim bölümü de yeşillik olsun diye açtılar dediler.

Kitabı okumadım ve yorumları da hızlı hızlı okumuştum. Tartışmayı yanlış anlamışsam özür dilerim de çoğu kişi bu ikisinin alakasız olduğunu düşünmüştür diye bildiklerimi yazayım dedim. Biyoenformatik'ten haberi olmayan Computer Science öğrencileri gördüğümden ''Ov biz ne zaman kod yazacağız?'' düşüncesinde yaşayan insanlardan burada da olabilir diye düşünmüştüm.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Denaro Forbin - 24 Haziran 2015, 23:45:16
"Hiçbir plan, düşmanla ilk temastan canlı çıkamaz." -Mark Watney.

Kısa bir süre önce okudum ben de Marslı'yı.

İlk çıktığı hafta satın almama rağmen okumak için altı ay kadar bekledim çünkü bir anda popüler olan kitapları okuyasım gelmiyor. Marslı'dan tam bir yıl önce yine İthaki'den çıkan Ötekiler Arasında adlı romanı da yine altı ay kadar bekletmiştim ve unutulur gibi olduğunu fark ettiğimde okumuştum. Bu olguya göre iki kitabın bende ortak bir noktası var diyebilirim: Ötekiler Arasında'ya aşık olmuştum, Marslı'yı ise çok sevdim.

Buradaki tüm olumlu ve olumsuz yorumları zaman zaman okuyup, kitabı sevip sevmeyeceğim hakkında tahminlerde bulunmaya çalışıyordum. Okuyanların çoğu ya nefret ediyor ya da çok seviyordu Marslı'yı, ortada bir yoruma rastlamadım pek. Nitekim ben okudum ve sevdim.

İkinci olarak da, Hugh Howey'in kaleme aldığı Wool serisi ile kısa bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Bildiğiniz üzere Howey de, Weir de ilk olarak kitaplarını internette yayımlamaya başladılar ve ünleri kısa sürede tüm dünyaya yayıldı ve ne tesadüf ki, ikisinin film hakları da Ridley Scott'ta. Marslı'nın çekimleri bittiğine göre sırada Silo var. Fakat ben kesinlikle Marslı'yı daha çok sevdim. Weir, Howey'e göre daha iyi bir yazar.

Andy Weir katı bir bilimkurgu romanı kaleme almış. Buna ingilizcede Hard Science Fiction diyorlardı hatırladığım kadarıyla. İlk sayfasından son sayfasına dek terimler içinde yüzdürüyor bizi yazar ve bilimkurguya uzak olan okurların birçoğu da sırf bu sebeple kitaptan soğuyor. En azından bir kısmının soğuma sebebi bu. Fakat üzülerek belirtmeliyim ki, bu durum kitabı kötü yapmaz. Kısaca sizin zevklerinizle uyuşmuyordur, hepsi bu.

Okuduğum eleştirilerin büyük çoğunluğu da şu konu üzerineydi: "Nasıl oluyor da Mars'ta tek başına kalan Mart Watney karşısına çıkan tüm problemlerin üstesinden kısa bir sürede gelmeyi başarıyor?" Bu eleştiriyi yapan herkese kısa bir cevabım var: "Adam astronot!".

"Astronot" kelimesi, doktor, mühendis, fizikçi, kimyacı, sibernetikçi ve kaptan gibi terimlerin tek bir tanesini içermez. Tüm bu saydığım meslekler ve saymadığım nicesi hakkında hemen her şeyi bilen adamlara astronot denir genellikle. Dünya'da herkesin bir görevi/mesleği vardır ve herkes bunları yapmakla yükümlüdür fakat astronotların görevi çok daha ağırdır. Yüzlerce meslek hakkında bilgili olmak zorundadırlar ve en az iki üç tanesinde uzman sınıfına yükselmiş olmaları gerekmektedir.

İşbu sebeple Mark Watney, tam olarak bir astronottur ve karşısına çıkan tüm engellerin, mesleğinin ona öğrettiği şekilde üstesinden gelmektedir. Kendisi zaten bir botanist ve patatesleri de bu şekilde yetiştiriyor. Hab'in patlaması sorunsalını da mühendis, fizikçi ve kimyager gibi vasıflarını kullanarak çözüyor. Adam Dünya'da değil, Mars'ta ve emin olun Mars'a boş beleş insanlar değil, ultra zeki yaratıklar gönderilir. Yıllarca eğitilen bir astronotun her engele karşı hayatta kalmasını yadırgayanları ben de en içten duygularımda yadırgıyorum.

Bunlar haricinde, Marslı'nın espri dozu yüksek bir roman olduğunu da söylemek mümkün. Weir karakteri Mark Watney aracılığıyla bizlere gerilim dolu dakikalar yaşatırken, zaman zaman da güldürmeyi ihmal etmiyor. Kitabın günlük şeklinde ilerlemesi ve arada bir Dünya'ya konuk olarak orada yaşananlar hakkında da bilgi sahibi olmamız gayet iyi düşünülmüş diyebilirim. Kurguyu iyi oluşturmuş yazar.

Bir tek Ares ekibinin geri dönüp Watney'i kurtarmasını garip buldum çünkü adamlara aylarca açıklama yapmamış olmaları onları Dünya'ya yeterince yaklaştırmıştı. Bu hata yüzünden görev sürelerinin 500 küsür gün uzaması sinir bozucuydu. Ama öteki taraftan baktığımızda ise müthiş bir duyarlılık örneğiydi. Kendi hatalarını telafi etmeye çalışan beş adet astronot ve arkalarında ise başta NASA olmak üzere tüm Dünya. Heyecan vericiydi. Kitabın final sekansı ise kesinlikle çok iyiydi. Okurken o panik ve gerilimi ben de anı anına yaşadım.

Mark Watney sayesinde komşumuz Mars'ı da daha yakından tanımış olduk böylece. Mars topraklarında çıktığı yolculukları okumak, Dünya'yla iletişim kurma çabalarına tanık olmak ve hayatta kalmak için tüm olasılıkları değerlendirme umudunu onunla beraber yaşamak çoook keyifliydi kendi adıma.

Ben Mark Watney'i de, Marslı'yı da, Andy Weir'i de ve son olarak Mars'ı da çok sevdim.

Eleştirilere de elimden geldiğince yanıt vermeye çalıştım ama ne bir NASA görevlisi ne de Andy Weir'in asistanıyım. Harika bir bilimkurgu romanı okumamı sağladığı için Weir'e teşekkürlerimi iletiyorum buradan. Ve tabii ki İthaki Yayınları'nda kitap üzerinde emeği geçen herkese de.

Bakalım Ridley Scott bu muazzam hayatta kalma romanının hakkını beyazperdede verebilecek mi? Sadece birkaç ay sonra bunu da öğrenebileceğiz fakat fragmanın çok iyi göründüğünün altını çizmekte de yarar var.

Okuyun bence Marslı'yı. Zaman kaybı değil. Sevmeseniz bile size bir şeyler katacaktır.

En sevdiğim alıntı ile kapatayım yazımı:

"Tuhaf bir his gerçekten. Nereye gitsem ilkim. Araçtan dışarı mı çıktım? Oraya gelen ilk kişi benim.
Bir tepeye mi tırmandım? O tepeye tırmanan ilk kişi benim! Bir taşı mı tekmeledim? O taş bir milyon yıldır yerinden kımıldamamıştı! Mars'ta uzun yolculuğa çıkan ilk kişi benim. Mars'ta otuzbir soldan fazla zaman geçiren kişi benim.
Mars!ta mahsul yetiştiren ilk kişi benim. İlk, ilk, ilk!"
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: okanakinci - 12 Temmuz 2015, 11:53:34
@denaro forbin, bu eser hakkındaki duygularımı aynen ifade etmişsin.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Fiddler - 24 Eylül 2015, 13:11:40
Burada yazılan her şeyi okudum ve size laflar hazırladım.

Filmin gelmesine günler kala, fragmanı ilk kez izledim. İlgimi çekince arkasını araştırmaya başladım. Şimdiye kadar sadece kitabın adına rast gelmiştim, insanlar konuşuyordu, İthaki çevirmişti. Hatırlarsanız Hugh Howey söyleşimizde onun da son zamanlarda okuyup önerdiği kitaplar arasındaydı. O kadar alakam yoktu ki konuyla, fragmanı izleyene kadar kitabı "Marslılar" hakkında sanıyordum.

Kitaptaki bilim konusunda, haritalar konusunda açıklama gelmiş; ama puslu birkaç yeri de ben temizleyeyim. Weir, internet sayfasında yayınlamaya başlıyor bu hikayeyi. Birkaç bin kişilik bir okuyucu kitlesi ediniyor; ama bunların hepsi tıpkı Weir gibi bilim geek'leri. Aralarında mühendisler, fizikçiler, biyologlar, kimyagerler var. Öyle ki, Weir kitapta en çok hata yaptığı ve en zorlandığı yerin kimya bilgisi gereken yerler olduğunu söylüyor. Bu bilim geek'i okuyucu kitlesi bölümleri okudukça "şurası yanlış, burası hatalı" diye yorumlarda bulunuyor. Böylelikle kitapta geçen bilimin sağlaması yapılmış oluyor.

NASA'yla Weir önceden nasıldı bilmiyorum; ama şu an "ölümüne kankayız" halindeler. NASA hem kitabın, hem de filmin destekçisi olduğunu gözümüze soka soka gösteriyor. Neden? Çünkü kitapta belirtildiği gibi NASA bir kamu kuruluşu. Artık Mars'a insan görevlerine başlamak istiyorlar; ama inanılmaz bir bütçe gerekiyor. Bu bütçeyi koparabilmeleri için insanların bunu çok istemesi gerek. Herkesin "Mars'a gidelim!" diye konuşması lazım. NASA'nın on yıl, yirmi yıl önce aldığı devasa bütçeler de yok üstelik artık. Bütçeleri kısıtlı, ve kısıtlanmaya devam ediyor.

Weir NASA'ya davet edildi, yanlış okumadıysam bir sonraki insansız Mars görevine kitabın bir kopyası da götürülecek ve bir de, yine okumalarım beni yanıltmıyorsa NASA astronot programındaki herkese "recommended reading" olarak veriyormuş kitabı.


Watney'nin "makine mühendisi" ve "botanik"çi olmasının tam da Mars'ta hayatta kalmasını sağlayacak iki şey olmasına dikkat çekilmiş. Bu görüşe katılmadım açıkçası, zira Ares 3 tayfasına bakacak olursanız, sadece hepsinin çift uzmanlığı olduğunu değil, onun gibi bu iş için biçilmiş kaftan olabilecek başkaları olduğunu da görürsünüz.

Örneğin Johanssen sistem operatörü ve Reaktör Teknisyeni. Hem, bahsi geçn radyoaktif bir kutudan bir hayli faydalanabilirdi. Hem de, Hab'ın sistemlerini rahatlıkla düzenleyebilirdi (Hermes'i hacklediğini biliyoruz). Muhtemelen NASA'yla iletişim sistemlerini düzeltebilir, ya da sağlanan iletişimi çok daha sağlam hale getirebilirdi.

Vogel kimyacı, navigosyuncu, astrofizikçi. Zaten Watney'nin en büyük sorunlarını "kimya" yüzünden yaşadığı gerçeğine girmiyorum bile. Navigasyon ve astrofiziğin de ne kadar sık karşımıza çıktığını görmüşsünüzdür.

Beck doktor, biyolog ve EVA uzmanı. Tıp zaten güzel bir meziyet olacaktır. Biyoloji mis. EVA uzmanlığı da diğerleri kadar olmasa da, bir işe yarar sanıyorum.

Martinez, pilot ve MDV, MAV uzmanı. Hmm, gezegendeki en önemli iki makinenin her şeyini biliyorsun (ki biri havadan yakıt yapıyor yahu) ve kurtarılman halinde pilotluk da yapabilirsin. Fena değil bence.

Lewis ise ölüyor maalesef. Çünkü sadece jeolog.

Bu sebeplerden dolayı Watney'nin "tam da ihtiyacı olan meziyetlere sahip olduğu" önermesine karşıyım.

Kitabın iyi yazılmadığına ben de katılıyorum. Goodreads'in en iyisi seçilmesini anlarım; ama hiçbir zaman prestijli bir edebiyat ödülü beklemem; çünkü bunu alabilecek bir dili, dramatik yapısı yok. Karakter gelişiminin yeterince özenli olmadığına da katılıyorum.

Bir de, kitabın okunduğu medium'un önemli olabileceğini düşünüyorum. Ben kitabı orijinal dilinde ve internette okudum. Yani ilk yazıldığı, okunmaya niyet edildiği haliyle. Bu haliyle inanılmaz sürükleyiciydi. Bilmem kaç sayfalık kitabı 3 gecede, yatakta ipad'in ışığı gözlerimi kör ederek bitirdim. Ve 3 gün boyunca aklımda sürekli o vardı.

Her şeyi bırakıp özüne indiğim zaman, ben bir kitabın, her kitabın bana bunu yaptırabilmesini istiyorum. Korkunç bir meşguliyet içinde olmama rağmen, kendine zaman ayırtan, ve zorla kendini okutan o kitapları çok seviyorum. Üstelik bunu bilimkurgu sevmeyen biri olarak söylüyorum.

Ben bu kitabı sevdim ve önereceğim. "Abi ne okusam ya?" diyenleri turuncu kapağıyla dürteceğim. Filmini de büyük bir zevkle izleyeceğim.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: yafeshan - 02 Ekim 2015, 07:32:21
Ben de kitabi film fragmanlarini gordukden sonra ogrenip okudum. Uzayla ilgili herseyin manyagi oldugum icin konusu hakkinda tarafsiz olmadigimi soylemeliyim.
Kitabi cok sevdim, bence harika bir hikaye. Gercekci bilimkurguyu hep sevmisimdir zaten. Bu kitap gibi hikayelere romanlara ihtiyacimiz var. Bir gun insanlik baska gezegenlere gitmek zorunda, insanlarin ufkunu acacak boyle seylere cok buyuk ihtiyac var.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: - 13 Ekim 2015, 21:51:35
(http://i.hizliresim.com/7PbYRa.jpg)




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 9:

Andy Weir’ın okurlar arasında bir hayli ayrılık yaratan bilimkurgu romanı Marslı’yı okumaya başladım. Aslında okumaya başlamadan evvel kapağına vurulmuştum. Hem dokusu hem de kullanılan resim müthişti. İyi ki özgün kapak kullanılmış. Şu sıralar film çıkacak, o yüzden yayınevi Matt Damon’un resmini koymuş kapağa. Hiç hoş olmamış.

Kitaba dair ayrılıklar çok büyük olsa da kitabı seveceğimi düşünerek okumaya başladım. İyi bir roman okuyacağım hissi var içimde.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 20:


Bir kaza sonucu Mars’ta tek başına kalan Mark Watney ile baş başayım. Bilim ile aram hep iyi olmuştur okulda. O yüzden Mark’ın anlattığı tüm o bilimsel şeyler çok hoşuma gitti. Hepsini rahatlıkla gözümde canlandırabildim. Mark şimdilik iyi durumda. Kurtulmanın çareleri üzerinde düşünüyor.

Çok komik bir adam Mark, kitaba dair kimi yorumlarda ergen esprisi yaptığı söyleniyor ama ben katılmıyorum. Bazen çok komik olabiliyor. Velev ki ergen esprisi yapsın, bu bir roman kişisi. Yazar onu öyle kurgulamak istemiş demek ki. Hem Mars’a gidecek kadar üstün yetileri ve bilgisi olan bir astronotun ergen esprileri yapması kendi başına çok komik zaten. Adam eylemlerinde müthiş zeki. Zihnini korumak için birkaç espri yapmasının ne mahsuru var?

Ayrıca bunun neresi komik değil:

Bugünün çoğunu dışarıda, iletişim tertibatının kalıntıları arasında geçirdim. Gerçekten üzücü bir manzaraydı. Dünya’ya doğru bağırsam daha büyük başarı elde ederim.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 24:

Mark bazen gerçekten edepsiz olabiliyor. Yine de komik. Seviyorum onu. Umarım kurtulur.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 47:

Romanda geçen bilgiler ne kadar doğru ve geçerli bilmiyorum; ama eğer doğruysa kimya, sadece okulda işlediğimiz ve “bunlar hayatta ne işimize yarayacak yaaaa” diye burun kıvırdığımız basit bir bilim değil, bunu anladım.

Mark’ın su yapmak için bulduğu yöntemler harika. Bu adam gerçekten çok zeki. İşin uzmanları bu romanı okurken hatalar bulacaktır ama ortalama bir kimya bilgisi olan okuyucu için bu çareler büyüleyici.
Bakalım su yapabilecek mi? Şimdilik her şey yolunda.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 48:

Oha! Hiçbir şey yolunda değil.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 61:


En büyük sorun açlık. Mark bu yüzden su yapmaya çalışıyor. Hem de ölümcül tehlikeler eşliğinde. Su ile ne yapacağını söylemeyeceğim. Eğer bu günlüğü birileri okursa spoiler vermek istemiyorum.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 63:

Kitabın sadece Mark’ın günlüğünden ibaret olduğunu düşünüyordum. Şimdi üçüncü tekil şahıs anlatıma geçti. Aslında tüm roman birinci tekil ağızdan anlatılsaydı daha mı iyi olurdu? Sanırım hayır. Yeni insanlarla tanışmak ve teknik detaylardan biraz olsun uzaklaşmak iyi olacak. Bu sayfada Venkat Kapoor ile tanıştım. Sanırım Hintli. Amerikalıların uzay roman ve filmlerinde illa ki Hintli yahut Çinli kullanmasından pek hoşlanmıyorum. Sanki Dünya dışı işlerde de eşitlik ve demokrasi hissini bize göstermeye, hatta gözümüze sokmaya çalışıyorlar. Andy Weir, kafasına göre olabildiğince Hintçe bir isim bulmuş sanırım. Peh!




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 73:

Müthiş bir şey oldu. Heyecandan kalbim gümbür gümbür attı. Sanırım Mark’ın kurtulma şansı var. Offf!

Ayrıca:
Chuck Morris mi? İyi güldüm.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 78:

Tekrar Mark’tayız. Ya da Mars’tayız. İkisi de aynı şey. Ha ha. Özlemişim serseriyi. Bu sayfada müthiş bir geçiş yapmışlar. Acayip güldüm. Onu da size aktarmayacağım. Kitabın keyfi kaçmasın. Yalnız (sadece anlamında ve tek başına anlamında kullanıyorum bu sözcüğü, Allah'ım müthişim!) Mark’ın soğukkanlılık ile vurdumduymazlık arasında gezinen bir ruh hali var. Bu müthiş komik oluyor bazen. Umudunu da hiç yitirmiyor, helal olsun.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 103:

Çok fazla sürprizi kaçsın istemiyorum ama başka türlü de bu günlüğe devam edemem. Ha bu arada günlük deyip sayfa numaraları yazıyorum, değil mi? Haklısınız. Şöyle ki kurgusal bir eserde zaman gerçek dünyadaki zamandan farklı akar. Yani şu an ilk gündeyim. Gece saat 2 suları. Bir günde 100 sayfa okuduğum görülmemiştir. Çok yavaş bir okuyucuyumdur. Ama bu kitap müthiş akıcı ve keyifli.

Aslında şimdi söyleyeceklerim pek keyif kaçırıcı bilgi sayılmaz. Kitabın ön kapağındaki ifadeyi hatırlıyor musunuz?

“O, dünyanın en ünlü adamı. Sorun şu ki Dünya’da değil.”

Bunun neden yazdılar biliyor musunuz? Çünkü NASA onun yaşadığını biliyor artık.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 129:

Bataryayı çıkardım ve içeri döndüm. Elektronik teçhizatımla bataryayı kontrol ettim ve tahmin ettiğim gibi ölmüş, bitmiş, yalan olmuş. Halı üzerinde yuvarlansam, ben daha çok elektrik tutarım.


Seviyorum bu adamı. Bu arada umarım Pathfinder’ı çalıştırıp dünya ile iletişime geçebilir.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 148:

Laptop anında öldü. Ben daha hava kilidinden adımımı atamadan ekranı karardı. Görünüşe göre “LCD”deki “L”, “Liquid”in (Sıvı) kısaltmasıymış. Sanırım ya dondu ya da buharlaştı. Belki bir tüketici yorumu yazarım. “Ürünü Mars yüzeyine çıkardım. Çalışmamaya başladı. 0/10.”

Pathfinder’ı çalıştırdı. Nedir bu adamın Mars’la çektiği Allah aşkına. Kitabın en güzel yanlarından biri de bu: Mark, Dünya’nın (özellikle büyük harfle başladım, çaktınız mı?) en üstün teknolojisini kullanarak hayatta kalmaya çabalarken, Mars onu bir mağara adamına dönüştürmeye çalışıyor:
“Benim tarihimde teknoloji diye bir şey yok Dünya’lı, al sana!”




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 150:

PpppuahahahahhahahahAGMJDHHKBÖNV ÖTHhahahahahapfffLŞNF!?=)////65% JGHHAHAHAHAfaha




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 234:


Günlüğü biraz ihmal ettim biliyorum. Ama kitabın başından kalkamıyorum. Çok uzun zamandır böylesi bir keyif duymamıştım. Saat gece 2’yi geçti. Soluk soluğayım resmen.

Tam düzeldi, iyi her şey derken tekrar sorun çıkıyor. Ama bu House dizisinde hissettiğiniz rutin sorun-yanlış teşhis-house’da aydınlanma-çözüm şeklinde değil. Yani içinizde çözülemeyeceğine dair bir endişe hep oluyor.
Mark aslında çoğu sorunu çözemiyor. Sadece başka bir yol buluyor. Bunların hepsi de çok tehlikeli ve zahmetli.

Ha bu arada çeviriyle ilgili bir şey farkettim:
Venkat, Mitch, Annie, Bruce ve Teddy uzun günlerden sonra ikinciye buluştu.

Buradaki “ikinciye” ifadesi, anlaşıldığı üzere “ikinci kez” anlamında kullanılıyor. Yanlış değil tabi. Ama farklı. Belki de Emre Aygün’ün yaşadığı yerdeki bölgesel bir ifadedir. İnsanın kulağında farklı bir tını bırakıyor. Bu vesileyle çeviriden de bahsedebiliriz. Emre Aygün’ün Mark Watney’nin ruhunu çok iyi yakaladığını düşünüyorum. Çok büyük bir keyifle çevirmiş, eminim. Hem esprileri hem teknik kısımları harika aktarmış dilimize. Elleri, zihni dert bulmasın.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 261:

Terbiyesiz herif :)




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 269:


Yol almadan geçirdiğim günleri asgariye düşürmek istiyorum. Oksijen vericiye ne kadar çok enerji sağlayabilirsem, o kadar oksijen kazanırım ve “hava solları” arasında o kadar uzun süre yol alabilirim.

I want to minimize how often I have days with no travel. The more juice I can give the oxygenator, the more oxygen it’ll liberate, and the longer I can go between those “air sols.”


Sizi bilmem ama ben bu “air sol” ifadesinde bile espri buldum. Sanırım işin cılkını çıkardım. Size sorayım “aerosol”’a benzemiyor mu bu ifade?




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 270:


Diyorum ki bir duş alayım.

Bunu atlamışım. Abi adam Mars’ta duş aldı ya la.

Çeviri hatası:

ŞİMDİ DAHA İYİ. ROVER MODLARINA DEVAM.

“rover mod” derken “yüzey aracı değişiklikleri (modifications)” denmek isteniyor. Emre bey kitaptaki tüm “Rover”ları “yüzey aracı” diye çevirmiş ama bu gözden kaçmış sanırım. Hata avcılığı yapmak değil amacım. Denk geldi söyledim. Kesinlikle müthiş bir çeviri. Bunu defalarca söyleyebilirim.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 276:

Oha! Kumandan Lewis kadınmış. Ben bu sayfaya kadar onu hep erkek hayal ettim. E tabi Türkçe’de şahıs zamirleri hep aynı. Özgün metne baktım da zaten hemen anlaşılıyor kadın olduğu. Vallahi şok oldum. Yani Kumandan Lewis kocasıyla konuşmasa tüm kitap boyunca erkek zannedecektim kendisini.

Bu arada ne kadar önyargılı ve peşin hükümlü bir pislik olduğumu anladım. Ne zaman bir kitap okusam aksi belirtilmedikçe anlatıcıyı yahut kişileri erkek, beyaz ve heteroseksüel olarak hayal ediyorum. Pek tabi bir kadın, başka ten renginde bir insan yahut homoseksüel, lezbiyen biri bir roman kişisi olabilir.
Bunu hep es geçiyoruz sanırım.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 286:

Sadece Mars’ta değil Hermes’in (uzay gemisi) içinde de gerilim tırmanıyor. Ekip çok ciddi bir karar alıyor. Lakin bu ciddi karar bana klişe geldi. Daha önce çoğu yerde kullanıldı.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 294:

Adamın işi gücü geyik ya:

Mars yasaları hakkında kafa yordum biraz.
Evet, biliyorum, kafa yormak için salakça bir şey ama boş zamanım çok.

Dünya üzerinde olmayan herhangi bir yere, hiçbir ülkenin sahiplik iddia edemeyeceğini söyleyen uluslararası bir anlaşma var. Başka bir anlaşmada da, eğer herhangi bir ülkenin toprağı üzerinde değilseniz, deniz hukukunun geçerli olduğunu söylüyor.
Yani Mars “uluslararası sular” sayılıyor.

NASA askeri olmayan bir Amerikan organizasyonu ve Hab’ın sahibi. O yüzden Hab’ın içindeyken, burada Amerikalı yasaları geçerli. Ama dışarı adımımı attığım an, uluslararası sulara çıkıyorum. Ardından yüzey aracına bindiğimde, Amerika yasalarına geri dönüyorum.

İşin güzel yanı şurası: Eninde sonunda Schiaparelli’ye gideceğim ve Ares 4 uzay gemisini ele geçireceğim. Kimse bana bunu yapma emrini açık olarak vermedi ve ben Ares 4’e binip iletişim sistemini çalıştırmadan da kimse bu emri veremez. Ares 4’e bindikten sonra, NASA’yla konuşmadan önce, uluslararası sularda bulunan bir aracın kontrolünü izinsiz bir şekilde ele geçireceğim.
Bu beni bir korsan yapıyor!
Bir uzay korsanı hem de!


Çoğu okurun hoşuna gitmeyebilir bu geyikler ama ben bayıldım. Bunun gibi onlarcası var. E doğru değil mi şimdi adamın dediği? Doğruya doğru. Her an ölebilecek bir insanın hele ki bir astronotun çok ciddi olmasını bekleriz hep. Mark öyle biri değil belki de. Belki yıkılmamak, parçalanmamak için mizahı kullanıyor. Her birimiz korkularımızı gizlemek, bastırmak için farklı yöntemler kullanmıyor muyuz? Tüm yaşantımız ölümü hatırlamamak üzerine değil mi? O halde kimse Mark karakterini gerçekçi bulmadığını söyleyemez. Ve bunun üzerinden Weir’ı, kitapta duygulara yer vermediği konusunda suçlayamaz. Hayat dolu bir kitap bu. Beğenmediyseniz gidin Lem okuyun. Peh!




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 295:

İlginç bir Türkçe karşılık:

The other 1850 kilometers…well, that won’t be so nice. Especially when I have to descend into Schiaparelli itself. Ugh.

Diğer 1850 kilometre ise... işte, o kısım pek de rahat olmayacak. Özellikle de Schiaparelli’ye doğru iniş yaparken. Argh.


İlahi Emre Bey, müthiş yerlileştirmeler yapıp sonra bunu yapmanız oldu mu? Hangimiz “argh” diye tepki gösteriyoruz hoşumuza gitmeyen durumlara? Off, ah, tüh!




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 312:

Hiçbir plan düşmanla ilk temastan canlı çıkamaz. (No plan survives first contact with the enemy.)

Diyor Mark. Bu onun Mars’taki mücadelesinin özeti. Hiçbir şey umduğu gibi gitmiyor neredeyse. Yine de hayatta kalmayı başardı şimdiye dek. Helal olsun.
Bu arada bu lafı daha önce de mi söylemişti?

Ha evet.

 Sayfa 54:

Hiçbir plan uygulamayla ilk temasından sağ çıkmaz, derler. (They say no plan survives first contact with implementation.)




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 323:

Ya Schiaparelli ya ölüm!

Ha şöyle Emre Bey. Harikasınız!




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 333:


“Bla bla bla,” diye araya girdi Martinez.

“Blah blah blah,” Martinez interrupted.


Oldu mu bu şimdi Emre Bey!




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 383:

Dertler derya olmuş ben de bir sandaaal! Nedir bu Mark’ın çektiği. Bir rahatlayamadı adamcağız. Kitabın sonuna yaklaşıyorum. Ekip gibi ben de ümidimi kaybetmiyorum. Bu arada hakikaten şarkıyı açtım dinliyorum. Tam Mark’a göre bu şarkı. Allah aşkına kitabı düşünerek bir okuyun sözlerini:

Sanki terk edilmiş bir viraneyim,
Her yanım dağılmış, yıkılmışım ben.
Üstüne basılan taşlar misali,
Paramparça olmuş, dağılmışım ben.

Çaresiz kalmışım gözlerim şaşkın,
Çile rüzgârında savrulmuşum ben.
Dertler derya olmuş, ben de bir sandal,
Devrilip batmışım, boğulmuşum ben.

Tutunacak hiçbir dalım kalmadı,
Bir ağaç misali kurumuşum ben.
Sanki bir köleyim, sanki bir esir,
Yerlerden yerlere atılmışım ben.


Bu arada harika bir espri daha yaptı Andy Weir. Çok güldüm bu “kuzenim yazmış” esprisine.




MARSLI’YI OKUMA GÜNLÜĞÜ SAYFA 396:

Mutlu bilinçsizlik yerini sisli farkındalığa bıraktı. Bu da acı dolu gerçekliğe dönüştü.

Evet son alıntıyla günlüğü kapatıyorum. Heyecandan ölmüyorum desem yalan olur. Kitabın sonuna az kaldı. Mark kurtulacak mı çok merak ediyorum. Eğer ölürse Andy Weir’in yediği küfürler George R. R. Martin’in yediklerine yaklaşacak.

Mark, dayan be oğlum!




MARSLI’YI OKUDUKTAN SONRA 1. GÜN:

Bu akşam filme gittim. Gerçekten çok iyi bir filmdi. Kitabı okumadan giden arkadaşlarım da çok keyif aldılar ve sonuna kadar heyecanla izlediler.

Tabi illa ki birkaç yeri kesmişler. Tüm kitabı filmle aktarma filmin süresini bir hayli uzatırdı. Özellikle teknik detayları iyice törpülemişler. Görselliğin getirdiği faydayla kitapta sayfalarca sürecek kısımları birkaç dakikada anlatmışlar.

Uyarlama sırasında yapılan değişikliklerin bazıları çok zekice olmuş. Mesela Güneş Panelleri’ni süpürmek yerine hava tabancası ile temizlemesi gibi.

Tabi kitabın çok önemli bir kısmını külliyen atıp sonunu da azıcık değiştirmişler.

Matt Damon çok yakışmış role. Mark’ın esprili halini çok iyi yansıtmış. Diğer yandan kitapta hissedemediğimiz bir ölüm korkusu da zaman zaman yüzeye çıkmış filmde.

Diğer oyuncular da harika oynamış. Özellikle “Elrond Projesi”nin açıklandığı sahnede projenin ismindeki espriyi ilk anlayanın Mitch Henderson rolündeki Sean Bean olması çok hoştu. Anlayan anladı.

Günlüğü bu sefer kesin kapatıyorum. Umarım birileri okur ve Marslı’yı okumak için heveslenir.

Not: Ha bir de bu Venkat Kapoor'a filmde Vincent Kapoor demişler ya, dediğim çıktı işte. Senaristler de o ismi fazla Hintli bulmuşlardır kesin.

---
Bülent Özgün / periyodik neşriyat
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: kahlan amnell - 14 Ekim 2015, 00:00:55
Kitabı okumuş fakat filme daha gidememiş biri olarak Sean Bean olayı çok hoşuma gitti :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: uveybaba - 26 Ekim 2015, 12:46:38
Bende kitabı dün bitirebildim. Şunu öğrendim ki teknik bilim-kurgu benim türüm değilmiş :) Üzerime kürek kürek teknik bilgi atılırken bir an nefessiz kaldım , kaçacak delik aradım. Sanırım kitabın bu kadar popüler olmasında ki en önemli etki bu. Yani biraz düşünüyorum , bu teknik bilgileri , uzun anlatıları çıkardığımız zaman normal bir eser çıkıyor ortaya.

Bununla birlikte Mark Watney karakteri harika olmuş. En çok sevdiğim ve keyif aldığım tipleme. Bir an düşündüm (evet düşünebiliyorum O.o) , acaba bu kadar pozitif ve esprili bir karakter yerine , içine kapanmış , depresif ve umutsuz bir karakter yaratılmış olsaydı kitap ne olurdu ?

Sonuç olarak okunabilirliği gayet iyi , bir gün içerisinde molalar vererek bitirebildim.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Stark - 04 Kasım 2015, 11:30:56
İlk çıktığında okumuştum ve en beğendiğim kitaplardan biri oldu..teknik olarak bilgi yığını ama olsun belki bi gün işimize yarar :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: Daarlan Gardan - 21 Kasım 2015, 23:49:09
Marslı'yı Koç burssuzlar yazsa daha bilimsel olurdu.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: MISIRKAFA - 27 Kasım 2015, 20:14:07
Kimyasal gazları moleküllerine ayırmak gibi bilinen olguları anlatmak yerine bilinmeyenin anlatılması bilimkurgu adına daha çekici olabilirdi. Yine de zeki bir adam, hakkını yemeyim.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: RedElf - 01 Aralık 2015, 21:19:36
Andy Weir ile biraz sohbet ettik. Facebook üzerinden. Şuan üzerinde çalıştığı Zhek adlı kitabı ilahi bakış açısı ile yazdığını söyledi.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: mit - 02 Aralık 2015, 07:06:56
İlahi bakış açısı... Harika, tam da ihtiyacımız olan şey :P Yabancıların eserlerinde alttan alttan dini göndermeler yapması, ama bunu çok iyi başarması ve iyi tepkiler alması ilginç. Matrix mesela...

Ne zaman bir filmi veya kitabı çok sevip de sonradan altında ilahi bir anlam olduğunu öğrensem hayal kırıklığına uğruyorum. Bunun dinle alakası yok, yanlış anlaşılmasın. Sadece çok orijinal bir şey ürettiklerini sanırken aslında varolan bir şeye gönderme yaptıklarını keşfetmek moral bozucu oluyor kendi adıma.

Bunu biz hiç beceremiyoruz, o da apayrı bir mesele tabii :)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: RedElf - 02 Aralık 2015, 07:11:04
İhsan abi galiba ben yanlış yazdım. İlahi bakış açışı derken,hakim bakış açısından yazdığını söylemek istemiştim. Her şeyi bilen bakış açısı yani. Bu bakış açısını okulda "İlahi bakış açısı" olarak öğretmişlerdi :P
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: mit - 02 Aralık 2015, 08:01:56
Hmm, o anlamda ilahi. Tanrısal bakış açısıyla bir roman yazıyor yani, tamam, şimdi anladım. Pardon :D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: mit - 09 Ocak 2016, 16:10:12
Eğer taşlanmayacaksam, Marslı'nın Honest Trailer'ı yayınlanmış :)

https://youtu.be/JRQlji3bCZI

Özellikle baş kısımlarına ve matematikle ilgili bölüme çok güldüm. Bir de Mark'ın yetenekleriyle ilgili kısmına tabii.

Taş mı o?
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: RedElf - 04 Eylül 2016, 21:54:33
Şimdi yazmak aklıma geldi, 1 ay önce sorduğumda Zhek adlı kitaptan vazgeçtiğini söylemişti Andy abimiz. Peki şuan yazdığı kitap nerede mi geçiyor? Cevap:AY! Yine Bilimsel bilim kurgu olacağını ve Marslı'ya benzeyeceğini söyledi. Ay yüzeyinde olan bir şehirden bahsedecekmiş.. Ayrıca 2016 sonlarında bitirmeyi umduğunu, fakat 2017 sonlarında biteceğini söyledi.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: mit - 05 Eylül 2016, 10:03:24
Evet, yeni kitabını birkaç ay önce açıklamıştı. Biz de Kayıp RıhtımTM farkıyla haberini yapmıştık (http://www.kayiprihtim.org/portal/2016/04/25/marslinin-yazari-ayda-gecen-bir-polisiye-yaziyor/) hatta  8)
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: RedElf - 05 Eylül 2016, 12:52:24
Evet, yeni kitabını birkaç ay önce açıklamıştı. Biz de Kayıp RıhtımTM farkıyla haberini yapmıştık (http://www.kayiprihtim.org/portal/2016/04/25/marslinin-yazari-ayda-gecen-bir-polisiye-yaziyor/) hatta  8)

Bazı haberler gözden kaçabiliyor :D
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: korayalthor - 09 Ekim 2016, 13:19:14
okurken çok güldüğüm mizahi yönü kuvvetli güzel bir bilimkurgu romanı marslı. Mark Watney karakterini çok sevdim.
Başlık: Ynt: Marslı - Andy Weir
Gönderen: erenemre - 06 Mayıs 2017, 12:07:25
Çok eğlenceli bir kitaptı. Daha önceden de Uluslararası Uzay İstasyonunda geçen, astronotların oradaki çalışmalarını, kullandıkları ekipmanları vesaire gerçeğine uygun şekilde anlatan bir roman hayal ediyordum. Marslı şu ana kadar okuduklarım arasında bu hayalimi gerçekleştirmeye en yakını.
 
Kitaptaki benim için en çarpıcı nokta teknolojilerin çok detaylı anlatılması ve buna rağmen tek bir mantık hatası bulamamam oldu. Günümüzde değil, yakın gelecekte geçiyor ve uzay teknolojileri de haliyle biraz ilerlemiş durumda. Kitaptaki karakterlerin kullandığı teknolojilerin büyük kısmı ya bugün zaten kullanılıyor ya da yakın gelecekte kullanılacağı ön görülüyor. Hatta geçmişte kullanılmış olan uzay araçları kitapta kendi isimleriyle hikâyeye katılıyorlar ki bu kısımlar tadından yenmiyor.
 
İkinci olarak kitap hayatta kalma mücadelesi veren ana karakterin günlük girişleri şeklinde yazılmış. Mars’ta geçen bir hayatta kalma macerasını, karakterin kurtulmak üçün ürettiği bütün fikirleri ve duygu durumundaki salınımları ilk elden öğrenerek takip ediyoruz. Mars + hayatta kalma mücadelesi; zaten bu kombinasyon yüzünden kitabı almıştım.

Duygu durumları demişken, ana karakterimizin gevşekliğine biraz değinmem lazım. Karakterimiz, koca gezegende yalnız olmasından da kaynaklanıyor olabilir, yer yer baya seviyesiz davranabiliyor. Zaten kitabın ilk üç cümlesini okuyunca ileride sizi neler beklediğine dair biraz ipucu alacaksınız  :). Ben bu gevşekliği bir hayata tutunma stratejisi olarak gördüm. Ayrıca söylemeliyim ki günlükleri şimdi ne olacak diye yer yer baya bir gergin şekilde takip ederken koskoca astronotun verdiği ergen tepkileri aşırı komik geldi. Adamın omuzlarına yüklenmiş onca sorumluluk varken, tasasız ve geri zekâlı gibi davrandığı ergenlik günlerini gülümseyerek hatırlamak onu bir nebze rahatlatıyordur belki. Burada yazarın amaçladığının ötesinde detayları kafamda kuruyor olabilirim ama iyi kitaplarda da sık sık olan bir şey bu zaten.
 
Bu son derece yüzeysel analizimi de yaptıktan sonra, kitap bana göre diğer bilim kurgular arasında nerede duruyor söylemek istiyorum. Marslı bir Dune veya Neuromancer gibi aklınızı uçuran, her cümlesinde hazineler saklı bir kitap değil. Bir Adalet veya Kurmalı Kız gibi hayal gücünüzü yeni ufuklara da taşımayacak. Hatta araştırma enstitülerinin dinamiklerinin gerçekçiliği ve bilimsel tutarlılık bakımından Greg Bear kitaplarının yanına bile yaklaşamaz. Ama günümüz ve yakın geleceğin uzay teknolojilerini ifade ettiği detay ve günlük girişleriyle bir astronotun hayatta kalma macerasını anlatıyor olması onu bence iyi bir bilim kurgu yapıyor. Emre Aygün’ün çevirisi ise birkaç hata dışında gerçekten çok iyiydi, kitabın benim için bu kadar eğlenceli olmasında büyük payı vardı. Eleştirilebilecek noktalardan biri ise yan karakterlerin pek bir derinliği olmamasıydı ama zaten kitapta onlara ayrılan yer de çok sınırlı. Genel olarak hızlı ve keyifle okunan bir kitap, sizi alıp başka dünyalara (Mars) kesinlikle götürebiliyor.

Bu arada kitabı okurken değişik bir şey yaptım. Periyodik neşriyat blogunda (link: http://bulentozgun.blogspot.nl/) kitaptaki günlük girişlerine benzer bir formatta hazırlanmış bir ‘Marslı’yı okuma günlüğü’ var. (Şimdi fark ettim ki bu başlık altında da gönderilmiş günlük). Kitabı bu günlükle paralel okudum. Yani mesela blogda 150. Sayfa girişini, tam 150. sayfayı okuduktan sonra takip ederek devam ettim. Bu çok ilginç bir tecrübe oldu. Normalde bir kitabı okuma esnasında düşüncelerinizi birileriyle paylaşamıyorsunuz. Çünkü bir kitaptan bir eve yalnızca bir tane alınıyor ve farklı zamanlarda okunuyor. Kitabı sizle aynı anda okuyan bir tanıdığınız olsa bile sayfa sayfa paralel gitmek mümkün değil. Spoiler derdi yüzünden de kitabı daha önce okumuş biri ancak ‘oku oku bak daha neler olacak’ şeklinde yorum yapabiliyor. Ama bu günlük sayesinde kitabı okumaktayken de benimle birlikte aynı yerlerde gülüp, heyecanlanan birileri olduğunu hissettim. Periyodik neşriyat’a teşekkür ederim.