Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Tartışma Platformu => Konuyu başlatan: RedElf - 19 Eylül 2015, 20:36:43
-
Bu olay sizede de oluyor mu bilmiyorum ama bazen okuduğumu anlamıyorum. Veya anlamak için 2-3 kez okumak zorunda kalıyorum aynı yeri. Aklım başka yerde olabiliyor veya bazı şeyleri aklımda hayal edemiyorum.Galiba biraz fazla takıntı haline getirdim bu durumu.Hatta bazen kitap okuduktan 1-2 saat sonra kendime kitap hakkında sorular soruyorum.Eğer hatırlamaz isem aynı yeri tekrar okuyorum "Anlamamışım işte ya" diyerek. Ben biraz fazla mı kafaya taktım sizce ? Sizde de arada sırada oluyor mu bu durum ?
-
Benim gibi arka planda hem maç dinleyip, hem çay içip hemde hikaye okumaya çalışırsan anlamaman gayet normal :) Şaka bir yana sorun, zihninin başka yerlerde takılı olmasından kaynaklanıyordur.
-
Haklı olabilirsin. Ne kadar sessiz bir ortamda bulunsam bile okuduğum her cümlede"Biraz önce okuduklarımı anladım mı ?" diye kendime sorunca anlamamam gayet normal. Takıntı haline geldi bu olay. Hayatım boyunca çok ufak ve tekrarlanması güç olan çoğu şeyi, fazlasıyla büyüttüm ve alışkanlık haline getirdim. Buda onlardan biri. Okuduğuma odaklanamıyorum. Ne yapabilirim bilmiyorum pek ama :/ Galiba üstüne gitmeliyim. Yarın bütün günümü kitap okuyarak geçirmeyi deneyeceğim.Gerçekten bütün günümü ! Arada sırada forumda bulunurum tabi. Yarın akşam vakitlerinde durumumu yazarım..
-
Aslında güzel bir şey yapıyorsun. Ben bazen elime bir kitap alıp aynı sayfayı saatlerce okuyormuşluk yapıp başka şeyler düşünüyorum. Kafamda bir şeyler kuruyorum sonra kitabı okumayı unuttuğumu fark ediyorum :)
Sesli okumayı deneyebilirsin. Ben bir şeyi anlamak istediğimde (ders çalışırken mesela) sesli okurum hep. Birine anlatır gibi yani. Dene, belki işe yarar.
-
Bana da epey olan bir durum bu. Yazılan mekanları, karakterleri, olayları tam anlamıyla kafamda oluşturmaya çalışırken, araya sıkıştırılmış bir kelimeyi kaçırınca, cümlenin başına dönüyorum ve yeniden okuyorum o kısmı. Fakat ben yakınmıyorum bu durumdan. Kitap biraz daha yavaş okunuyor, doğru, ama herhangi bir acelemiz olduğunu düşünmüyorum. İnsan nasıl keyif alıyorsa veya nasıl istiyorsa, kitabı öyle okumalı, sonuçta okumak bir ödev/görev değil :)
-
Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Biraz fazla kafaya takıyorum bu durumu herhalde. 1 hafta öncesine kadar hiç sorunum yoktu. Son 1 haftada çıktı bu kendimi inandırdığım aptalca fikir.Khentis dediğine kesinlikle katılıyorum.Nasıl keyif alıyorsak öyle okumalıyız.andreyfyodorovich,ders çalışırken onu bende yapıyorum :D Hatta dersleri sadece o şekilde çalışıyorum. Daha etkili oluyor. Ama kitap okurken hiç denememiştim. Bir daha ki sefere deneyeceğim :)
-
Bazen forumu gezeceğim tutar ve ilgimi çeken konuları okurum. Okuduğumu anlayamama konusu da bunlardan biri oldu. Bu durum bende de sık sık yaşanır. Kitaplığımda olup bir kaç defa denediğim ama her defasında bıraktığım kitaplar var. Bir gün anlayabileceğim düzeye erişmemi bekliyorlar. Daha sonra Üstün Dökmen'in kitabında okumuştum galiba Küçük şeyler 2 de olacaktı. İbni Sina'nın Aristo'nun bir kitabını otuz kere (rakamla 30) okuduğunu ve anlamadığını ancak konu ile ilgili bir açıklayıcı kitap okuduktan sonra anladığını yazıyordu.
-
Bu sorun bende de var bugünlerde. Sanırsam bunun nedeni, beyni arada bir dinlendirmemiz gerektirdiği halde bunu yapmamamız. Her gün iş/okul nedeniyle beynimiz yoruluyor. Bunun yanı sıra kitap okumak, bir şeyler yazmak, bir şeyler izlemek ve başka şeylerle de meşgul olmak bir yerden sonra fazlasıyla yoruyor. Benim artık başım ağrıyor. Sanırım her ay bir kaç gün motoru soğutmak gerekiyor.
-
Hani üç ay geçmiş, hort gibi bir durum söz konusu olsun istemem de, yazmadan geçemeyeceğim.
Bu olay bende de yaşanmaya başladı. Önceleri en ufak gürültüde bile kitap okuyamazken şu an bir otobüste, yanımda bağıra bağıra muhabbet edenlere rağmen okuduklarımı zihnimde canlandırıp odaklanabiliyorum ve hiç sıkıntı çıkmıyor. Ama gel gelelim okurken bir anlık sıkılma ile aklım başka yerlere giderse toparlaması hiç kolay olmuyor, kitabı kapayasım geliyor. Bir iki tur atıp geri geliyorum her seferinde...
-
Buna benzer sorunu kitabı okumaya başladığımda yaşıyorum. Mesela okumaya başladığım kitabın ilk on beş dakikasında fena halde sıkılıyorum ama pes etmiyorum hemen. Okumaya devam ediyorum. Yavaştan kitaptaki olayların içine girmeye başlayınca sıkılmam geçiyor; ama kitaba verdiğim aradan sonra tekrar başladığımda yine aynı sorunla baş etmek zorunda kalıyorum. Her seferinde inat edip okumaya devam ediyorum tabii. Bunun tek çözümü okumaya devam etmek benim için. Aklım her zaman başka yerlerde olmuştur, sanırım biraz dikkat eksikliğim de var.
-
Yorgunken, kafa başka bir mesele ile meşgul iken, okunanı anlamamak doğal -sonuçta dikkati okunana vermek gerek.
Hevesle okumaya başladığım kitapları giderek okuyamaz hale gelmeye başlayınca işin rengi değişiyor. Pek sevmesem de, nadasa bırakır gibi kitabı sonra okumaya bıraktığım da oluyor, @Guy Fawkes'in yaptığı gibi inat edip kendimi okumaya zorlayarak kitabın akışına kaptırtmaya zorladığım da oluyor kendimi. Genel de ikincisini uygulamak daha kazançlı oldu benim için.
-
Bazen çok ilginçtir, kitabın bütün sayfasını okuduğumu bilirim ancak kafamda tamamen çok farklı bir olayı tahlil ederken sayfanın tek bir kelamını dahi anlamadığımı fark ederim. Tamamen zihni boşaltmak ve kitaba alakayı vermekle alakalı.
-
Bohemliğim gelip kitap okurken bir yandan alkol de aldıysam bir süre sonra ortaya çıkan durumdur fakat bunun dışında da başıma geldiği sıkça olmuştur: Çok hızlı okumaya çalışmaktan genelde. Kitap siparişim gelmiştir, okumam için bana bakarlar ve elimdekini bir an önce bitirmem için yalvarırlar. Ben de altıncı vitese atarım, işte o sırada bir şeyler kaybolup gider.
O sırada bir kadın karakteri erkek olarak hayal edebilir, bir hanı kışla sanabilirim. Bir bohem geçen günün ardından okuduğum son iki sayfaya tekrar baktığım dahi olmuştur.
Son bir yılda başıma hiç gelmedi demek isterdim lakin bir çift kitapta dikkatim acayip dağılıyordu. Bozkırkurdu ve Dalgalar'da sebepsiz dikkat dağınıklığı çektim. O dönemki psikolojimden kaynaklı olacak ki fantastiğe ara vermek için bu iki kitabı seçmiş olayım ama uzun zamandır başıma gelmedi.
Gevezelik ettikten sonra bir öneri de sunmuş olayım. Benim çevremde dikkat eksikliği yaşayan bir kaç arkadaşım yazıları renkli yazar, okuduklarının bazılarının üstünü çizer, yapışkanlar falan... İşe yaradığını hatta unutmayı zorlaştırdığını söylerler.
Zihni boşalt, akışına bırak. Be water my friend! (https://www.youtube.com/watch?v=ngpHAJIEgEk)
-
Khentis bir yerde daha aynı görüşteydik burada da birebir... Aynı şey benim de başıma geliyor. Zira ben kitabı okurken kafamda film sahneleri oynar fakat o kısımda bir anlam karmaşası yaşar ya da zihnimde canlandıramazsam geri döner tekrar okurum. Aksi halde okumamın ne anlamı var :)
-
Herkesin başına gelen bir durum. Kelimeleri okurken aklın başka bir konuda olmasının sonucu diyebilirim. Bence normal bir şey. Bu konuda kendi önlemimi uzun bir süre önce almıştım. Okuduğum romanları zihnimde film olarak canlandırıyorum. Bu hem okuma zevkini katlıyor hem de okuduğun kitap kendi kitabın oluyor. Yani o kitabı okuduğunda aklında oluşan film sadece senin için çekilmiş ve bir kere izleyebileceğin bir film oluyor. Bu da ayrı bir tat tabii ki.
Bunun dışında romana bulduğum bu yöntem malesef olay örgüsü çevresinde gelişmeyen metinlerde işe yaramıyor. Okuduğum felsefe kitaplarında sayfaları 2 3 kez okumak zorunda kalıyorum. Kitabı birirsem bile rastgele bir sayfa açtığımda yazılanları hatırlayamıyorum ve okuyup okumadığım konusunda tereddüt ettiğim bile oluyor. Bunun bir çözümünü bilen birisi varsa gelse de söylese ;D