Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: serhan1310 - 24 Nisan 2016, 15:20:43

Başlık: KORKU (beğenirseniz devamını getirmeyi düşünüyorum)
Gönderen: serhan1310 - 24 Nisan 2016, 15:20:43
   
   “Korkun;
   Masumiyeti bozulduğunda, günahları görecek olandan,
   Korkun;
   Vahşice solmuş yaşamların kederini görenden,
   Korkun;
   Kendi gölgesinden bile ürkenden…” (Hakra Tabletleri T.Ö 2244)
   

    Kan ter içinde uykudan uyandı. İri iri açılmış gözlerle etrafına bakındı. Her şey yerli yerindeydi. Duvar boyunca uzanan tozlu raflarda dizili kitaplar, şöminede sönmeye yüz tutmuş kütükler, masanın üzerinde yarım bıraktığı yemeği ve sokak kapısının hemen önünde yatan köpeği.

   Kırık pencere camından içeri süzülen rüzgârın, dalgalandırdığı perde miydi korkarak uyanmasına sebep olan, yoksa aynı pencereye sürten yaşlı çınar ağacının dalları mı?

   Derin bir soluk alarak, yatağının başucundaki, eski püskü sehpanın üzerinde duran sürahiden bir bardak su doldurdu. Birkaç yudum içtikten sonra bir soluk daha aldı. Nedensiz, sebepsiz, tekin olmayan bir korkuydu hissettiği. Hiçbir kaynağa sahip olmadan öylece vardı. Tüm bunların nedeni olarak yaptığı işi suçlayabilirdi ama bu işi yapmaktan vazgeçmek gibi bir lüksü olmadığını biliyordu. İnsan olmayı sürdürebilmesi için başka seçeneği yoktu. Sadece insan olmak yeterli miydi? Peki, insanlık ne olacaktı.

   On üç yaşındayken her gün aynı rüyayı görmeye başlamıştı. Bir yıl sonra bunun bir anlamı olduğunu düşünüp rüyasında gördüğü yerin peşine düşmeye karar vermişti ve köyün dışındaki annesinin mezarını ilk kez ziyaret etti. Her şey böyle başlamıştı. Dışlanmaya alışkındı. Yalnızlığa ve itilip kakılmaya. Ama bu dışlanmanın bir yetim olduğundan değil annesinden ve annesinin büyük bir haksızlıkla öldürülmesinden kaynaklandığını öğrendiğinde içindeki çocuk yanı ölmüştü. Hayata artık bambaşka gözlerle bakıyordu. O gözlerde öfke ve şiddet vardı. Yok etmeye aç, intikam isteyen ve asla bir çocuğun masum yüzünde olmaması gereken bakışlar. Şimdi ise o günün üzerinden yirmi yıl geçmişti.

   Kapının önündeki desenleri solmuş ve yer yer yırtılmış halının üzerinde yatmakta olan köpeği, tembelce bir kulağını kaldırıp sahibine baktı. Sonra neler olduğunu bir anda idrak ederek hızla ayağa kalktı. Burnu huzursuzca havayı kokluyordu. Hırıltıyla inilti arası bir ses çıkararak kapıdan uzaklaştı. Sahibinden destek almak istercesine yatağın yanına yaklaştı.

   Sahibi kendi kendine “Korkun; yıldızsız gecede yürüyenden.” Diye mırıldandı.

   Her yıldızsız gecede olduğu gibi “O” geliyordu. Ne kadar denese de ondan kurtulamıyordu. Nereye giderse gitsin, ne zaman gökyüzünde yıldızlar parlamıyorsa kapısında beliriverirdi.

   Şöminede kalmış küller bir anda alev aldı.

   “Korkun; yanacak hiçbir şey yokken parıldayan alevle gelenden.”

   Kapının altındaki ufacık aralıktan içeriye zifir gibi bir karanlık süzülmeye başlamıştı.

   “Korkun; kapınızı çalmadan içeri süzülen geceden.”

   Elindeki sürahiyi olduğu gibi şömineye fırlatmak istedi. Ateş olmazsa o da olmazdı. Ama bunun işe yaramayacağını da biliyordu. Gölge tamamen içeri süzülmüştü. Yerdeki halının üstünde öylece duruyordu. Hiçbir şeye ait olmadan.

   Usulca yatağa doğru süzülmeye başladı. Kaçabilmenin bir yolu yoktu ve karşı koyabilmenin de. Köpeğin korku dolu iniltileri odadaki sessizliği bozan tek şeydi.   Köşeye sıkışmış her hayvan gibi saldırmaya çalıştı ama bir gölgeyi ısıra bilmesinin yolu yoktu.

   Önce bir ayak olması gereken yere yerleşti. Diğer ayak yerleşirken fısıltıları duymaya başlamıştı. En son gölgenin başı ait olduğu yere geldiğinde fısıltılar acı dolu çığlıklara dönüştü. Korkak bakışları, yine on üç yaşındaki o gece olduğu şekline bürünmüştü. Yok etmeye aç ve intikam isteyen.

   “Korkun; gölgesiyle bir vedalaşıp bir buluşandan. O ki kendi gölgesinden bile korkan…”

      Devamı yakında…
   
   
Başlık: Ynt: KORKU (beğenirseniz devamını getirmeyi düşünüyorum)
Gönderen: Bay_Karamsar - 29 Nisan 2016, 21:03:14
Bence ilgi yoğunluğunu gözetmeden hikayeyi ilerletip bitirin derim.

"Lanet", "İntikam" ve bu ikisi arasındaki "İnsan kalma sorunsalı" noktaları sonunda iyi bağlanabilirse, tanıdık temalarda hoş bir hikaye çıkabilir.