Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: Herr Mannelig - 05 Ocak 2008, 22:57:28

Başlık: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 05 Ocak 2008, 22:57:28
Bir başka vampir hikayem:

            Yapma” diye inledi kız. Terle vücuduna yapışan beyaz tişörtünün olduğu gibi gösterdiği dolgun göğüsleri her seferinde bu sonmuş gibi uzun aralıklarla inip kalkıyordu. Telaşın, korkunun kuruttuğu boğazından geçen her nefes ciğerlerinde neşe içinde vızıldıyordu. Biliyordu! Vücudu biliyordu öleceğinin. Hiç yapmadığı bir şeyi yapıyordu şu an; aşırı basit şeylerden zevk alıyordu! Ne de olsa bunları bir daha tatmayacaktı. Yine de korkuyordu işte; tabi ki korkacaktı. Ölümden korkmadığını söylerdi hep ki korkmazdı da zaten. Peki şimdiki korkusu… Şimdi ölemezdi. Hayır, bugün olmaz! Sevgilisinin ona ihtiyacı vardı, hem de çok. Gözyaşlarıyla ıslanmış yüzünü narin eliyle kapattı ve yavaşça yere çöktü. “Ne olur” demeyi başardı hıçkırıklarının arasından. Kontrol etmeye çalışıyordu kendisini; terle yüzüne yapışmış kızıl saçlarını eliyle tarayıp yüzüne bir gülümseme yerleştirerek bu son anlarından zevk almaya çalışıyordu. Belliydi bu. Buna yine çabaladı, iradeli bir kızdı o başarması şaşılacak bir olay değildi. Hıçkırıklarını bastırdı, mavi gözlerini kızıla boyayıp şişiren; yanaklarını ıslatan gözyaşlarını sildi, saçlarını geriye attı ve İstanbul’un bu köhne yerindeki kirli betondan destek alarak ayağa kalktı.

   “Bana kinin varsa bile ne olur öldürme beni. Ben doktor olma yolundayım ayrıca sevgilim moralen kötü durumda. Başkalarına da zararın dokunur bunu yaparsan. Hiç mi vicdanın yok senin?” dedi sesi bile titremeden. Az önce çaresizce ağlayan o kız gitmişti adeta. Karşısındaki uzun boylu adam bile şaşırmıştı bu duruma. Sesi korkuyla titrememişti evet, ama o istek ve üzüntü yansımıştı sesine.

   “Yok” dedi adam omuz silkerek. Omuzlarını daha geniş gösteren Pierre Cardin ceketinin omuzlarına şöyle bir baktı; içini çekerek eliyle silkeledi omzunda yer eden tozları. “Sizin o merhametli tanrınız sayesinde lanetlendik biz. Lanetin tek etkisi vücudumuza olmadı güzel kız.” diye devam etti yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirerek. “O merhametli varlık bizden merhamet duygusunu kirli elleriyle çekip aldı.”. Gülümseme yüzünde soldu ve ince kaşları çatıldı. Bir doksan üçü aşkın boyuna rağmen oldukça zayıf olan ve bu yüzden henüz “canlıyken” çok dalga geçilen bu adam, yüz hatları, kıyafetleri ve boyu sayesinde daima ciddiymiş gibi görünürdü. Ancak asıl etken yüz hatlarıydı. Gülümseyince gevşeyen hatları o görüntüyü siler atardı. Çatık kaşları, sivri; köşeli çenesi, pahalı takım elbisesi ve insanın içini donduran kırmızı gözleriyle fazlasıyla ciddi görünüyordu şu an.

   Kız bu konuşma ve adamın ifadesi üzerine arkasındaki duvara doğru birkaç adım geriledi. Onun da hilal kaşları çatıldı. Adamdan farklı olarak: kuşkuyla! Sivri burunlu ayakkabılarının zemini dövmesini neşeyle dinleyen adam kıza daha da yaklaştı. Kızla aynı seviyede olmak için eğildi. Sadece boy olarak eşit, onlar hiçbir zaman eşit olamazlardı zira biri ölüydü! Mutlu olabilecek miydi bir ölü yaşayanlar gibi. Yaşayanlar mutlu muydu ki!.. Kızın yuvarlak çenesini ince elleriyle kavradı adam ve kızın güzel yüzünü kendi  yüzüne yaklaştırdı. Kırmızı gözler mavi gözler ile buluştu. İki ruh birbirine baktı o an. Okudular birbirlerinin içini; karşı tarafın ne hissettiğini biliyorlardı. Korku. Kuşku. Öfke. Pişmanlık. Kabullenmişlik (ortak duygu). İsyan!...

   Boğazındaki düğüm çözüldü kızın. Gözleri doldu, birkaç kez kırpıştırarak içeri atmak istedi gözyaşlarını. Geldikleri yere; kalbine! Gözlerine battı gözyaşları, birer bıçak gibi kestiler, acıttılar. İzin verdi ardından süzülsünler. Onlar utanılacak şeyler değil, ağlamaktan da zevk al zira o da son olacak! “Sen hiç sevmedin mi be adam? Sevme eylemini de mi aldı elinizden kutsal tanrımız? Ben çok seviyorum yabancı. Yaşamayı değil; birkaç kişiyi. Bana ihtiyacı var özellikle birinin. Yaşama amacımın… Bırak gidiyim. Bırak kavuşayım ona.”
   Kızın çenesini bıraktı adam, bakışlarını yere çevirdi ve o özel bağ koptu. “Bana sevmekten bahsetme güzel kız. Tanrı bize işkence etmek için sevmemizi yasaklamadı. Ben yaşamı seviyorum, ben insanları seviyorum ama onların kanını içmezsem ben ölürüm. Yine de kan içme, öldürmek bana zevk veriyor. Bu iki zıt duygu arasında sıkıştım. Bunun ne kadar kötü olduğunu bilemezsin. Nasıl şüphe içinde olduğumu bilemezsin. Nasıl acı çektiğimi. …. Ve nasıl zevk aldığımı!” dedi ciddi bakışları acı ile karışmış olarak kıza bakarak. “Üzgünüm” diye fısıldadı, gözyaşları kırmızı gözlerinden taşıp beyaz tenini gıdıklarken. “Üzgünüm…”

   Kızı belinden kavradı ayağının bir hareketiyle kızın ayaklarını yerden keserek onu tamamen kendine bıraktı. Kız ne ağladı ne de kurtulmaya çalıştı. Gözlerini kapattı ve kendini sona hazırladı. Karanlık… Birazdan sonsuz olacak karanlık… İnce parmaklarını kızın boynunda gezdirdi adam ve istediği damarı bulduğuna parmaklarının yerini sivri dişleri aldı. Kız acıyla inledi, içini çekti derin derin ve sustu. Kan! Çeşmeden akar gibi… Kan! Su içer gibi içti adam bu sıcak kızıl sıvıyı. Birinin akıp giden yaşamı, yaşam verdi ona. Bir gül soldu, diğeri açtı. İçti de içti. Beyaz gömleği kızıla boyandı, ağzı, burnu kızıla boyandı. Kızın soluk alışı yavaşladı. Giderek azaldı. Ve bir vakit geldi ki bir soluk aldı; veremedi onu. Ciğerlerinde kaldı. Çoktan alıştığı karanlık sonsuz oldu. Acıları unuttu! Mutlulukları unuttu! Huzur geldi… Barış geldi… İlk önce duyduğu hazla haykırdı adam, ardından dizlerinin üzerine çöktü. Ağlamaya başladı… Öfkeyle haykırdı. Üzüntüyle haykırdı. Sesi kısılana kadar haykırdı.

   Burada mutluluk da vardı, acı da… Aynı yaşamak gibi. Biraz daha fark var acı daha çok. Ölmüş olmanın da kendine has avantajları, güzellikleri var elbet. Az ama. Yine de var! Mutluluklar var evet. Ama yer yer duyduğun mutluluk sonsuz huzurun yerini tutabilir mi? Şanssızlığı için haykırdı bir kez de adam. O huzura olan özlemi için…
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Neases - 05 Ocak 2008, 23:03:48
waquouwwwwwwww süperrrr
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 05 Ocak 2008, 23:15:59
teşekkür ederim; aslında bu bir wod sistemindeki vtm diyarında oynanan bir frp anısı; birebir olmasa da orada oynattığım ventrue klanına mensup vampirden esinlenmiştim..
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: magicalbronze - 06 Ocak 2008, 02:51:35
Ellerine sağlık güzel yazmışsın, beğendim.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: pleasant^^ - 24 Ocak 2008, 18:35:02
Çok vampirimsi :P
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Spectre - 24 Ocak 2008, 18:45:03
üü agLıcam gaLıba ;D

Gercekten cok guzeL ya eLıne sagLık..
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: LuthienAda - 28 Ocak 2008, 21:07:10
harikaydı :) ellerine sağlık
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: yuno44907 - 03 Haziran 2009, 23:00:32
Senin kitapların basılır. Ben yazsaydım biraz daha kısa ve duygusuz olurdu. Daha felsefi yazılarını bekliyorum.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Amras Ringeril - 03 Haziran 2009, 23:04:22
Düşler Limanı'nda dolusuyla güzel yazıları var, Mannelig'in.

http://www.kayiprihtim.org/forum/dusler-limani-b36.0/;sort=starter

Şu şekilde bakarsan 1. sayfanın sonundan başlıyor.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: yuno44907 - 03 Haziran 2009, 23:08:59
Evet, evet=P
Ara vermiş. Mayıstan beri yok.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 05 Haziran 2009, 21:16:43
Teşekkür ettim : )
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: segraron - 24 Temmuz 2009, 22:01:59
bir vampir olarak çok duygulandım meğersem ne kadar da acı veriyormuşuz insanlara ve daha da kötüsünü biz çekiyormuşuz... çok etkilendim süperdi.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: BerkeB - 02 Ağustos 2009, 17:42:33
Çok güzel yazmışsın yenilerini bekliyorum ;)
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 04 Ağustos 2009, 00:21:28
Teşekkürlerimi sunuyorum beğenmenize sevindim. Vampir temalı yeni bir yazı yazmayaladı epeycene olmuş bunu fark ettim
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: BerkeB - 04 Ağustos 2009, 03:51:28
İmzan beni gece gece ürpertti doğrusu :)
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 04 Ağustos 2009, 14:13:25
Buram buram anlam akıyor ama resimden değil mi : P
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: BerkeB - 04 Ağustos 2009, 21:18:46
ingilizcem yok censored ne bilmiyorum ama anlamlı duruyo :P :) hikayenin çok güzel olduğunu birdaha belirtmek isterim ;)
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 05 Ağustos 2009, 15:02:38
Sansürlenmiş tarzı bir şey. Bir kez daha teşekkür etmek düşer bana da
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Sirius Red - 19 Eylül 2009, 19:52:26
çok geç bi cevap ama gerçekten güzelmiş.keşke devamı olsa hikayenin ki o zmn hikaye olmazdı gerçi:) ama kızın hayatını sevgilisini fln çok merak ettim:)
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 20 Eylül 2009, 21:59:02
Oyunda geçmiyordu üzerine de pek düşünmedim aslında hayatını ve sevgilisini, sadece onların etkileri önemli gözüktü. Teşekkür ettim, beğenmene sevindim.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Berre - 05 Ekim 2009, 18:55:06
Çok güzel bir yazı umarım bir gün bende yazabilirim...
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: BerkeB - 06 Ekim 2009, 20:24:18
Okumayı bilmeyen yazamaz bunu bil yeter yazı yazmayacak insan yoktur yeteri kadar okuduğunda...
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Asfaloth - 06 Ekim 2009, 22:32:17
İlginç bi yaklasım ancak benim felsefem tam tersidir . Yazmayan okumayi bilemez diye düşünürüm ben .

   D.N. bu arada Mannelig'in hikaye gümbürtüye gidio biz felsefe yapıcaz diye , eline sağlık güzel yazı.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: BerkeB - 07 Ekim 2009, 11:17:15
Size bir teknik söylüyorum yazınızı ve 6. hissinizi geliştirebilirisiniz.

Bir kalem ve boş bir kağıt alıyoruz. Ardından boş kaıdı okumaya çalışıyoruz hiç bıklmadan aklınıza tek bir kelime geldii zaman devamını okumaya çalışıyoruz ve devamı gelir ancak okumayı bıraktıımız anda sonradan o başladıımız okumaya devam edemeyiz sonra bu okuduumuzu o kadıa yazıcaz ;)
Bu hayal dünyaınzın yansımasıdır
AYRICA BU GÜZEL HİKAYEYE TEKRAR TŞKKR EDERİM
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: segraron - 08 Ekim 2009, 19:04:38
Fakat bu teknik insanı bayaı değiştirio örneğin fantastik felsefik yazılara geçiş için çok ideal
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Berre - 09 Ekim 2009, 18:13:38
Ama şöyle bir durumda var kurduklarını yazamamak veya yazmaktan korkmak.Malesef her ikisi de benim için geçerli.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 09 Ekim 2009, 20:20:50
Hepinize tekrar tekrar teşekkür ettikten sonra yazın konusunda skull'a katıldığımı belirteceğim çok ve doğru adamları okumak yazma yeteğini geliştiriyor diye düşünüyorum. Kurgu çoğu zaman yazarı zorlayan en büyük şeydir ama kurguyu yazıyla uğraşmayan biri de yapabilir ancak o kişinin yazdığı yazı sanatsallıktan uzak olacaktır. Okuduğunuzda bir şeyler eksik dersiniz ister istemez.

Ha illa sanatsallık olmalı mıdır, bir tartışma konusu. Şiir üstatlarından Ahmet Haşim: "Şiiri anlamı için zedelemek, bülbülü eti için öldürmeye benzer." der. O yazının iyi olması için sanatsallık barındırması gerekir diye düşünüyorum; sanatsallık derken de elden geldiği kadarı ile elbette hiçbirimiz işin piri değiliz.

Bunun için de iyi betimleme şarttır. Betimlemeyi geliştiren en güzel ve basit yöntem de aklınızdaki ya da o anda bulunduğunuz ortamı bir kurgu olmaksızın tasvir etmektir. Şu şurdaydı, bu böyleydi bir zaman sonra yerini mecazlı, daha hoş bir anlatıma bırakıyor.

Öyle bişiyler işte...
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: BerkeB - 10 Ekim 2009, 00:30:20
Hepinize tekrar tekrar teşekkür ettikten sonra yazın konusunda skull'a katıldığımı belirteceğim çok ve doğru adamları okumak yazma yeteğini geliştiriyor diye düşünüyorum. Kurgu çoğu zaman yazarı zorlayan en büyük şeydir ama kurguyu yazıyla uğraşmayan biri de yapabilir ancak o kişinin yazdığı yazı sanatsallıktan uzak olacaktır. Okuduğunuzda bir şeyler eksik dersiniz ister istemez.

Ha illa sanatsallık olmalı mıdır, bir tartışma konusu. Şiir üstatlarından Ahmet Haşim: "Şiiri anlamı için zedelemek, bülbülü eti için öldürmeye benzer." der. O yazının iyi olması için sanatsallık barındırması gerekir diye düşünüyorum; sanatsallık derken de elden geldiği kadarı ile elbette hiçbirimiz işin piri değiliz.

Bunun için de iyi betimleme şarttır. Betimlemeyi geliştiren en güzel ve basit yöntem de aklınızdaki ya da o anda bulunduğunuz ortamı bir kurgu olmaksızın tasvir etmektir. Şu şurdaydı, bu böyleydi bir zaman sonra yerini mecazlı, daha hoş bir anlatıma bırakıyor.

Öyle bişiyler işte...
Hemfikir olmamıza sevindim...
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: segraron - 10 Ekim 2009, 14:33:58
Benim bu teknikte zorlandığım tek konu başlangıç fikir akımı ve geçişler rahat fakat başlangıçta zorlanıyorum konuyu nasıl açmak nasıl girmek gibi sorunlarım var.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 16 Ekim 2009, 23:00:05
Hikaye yazacaksan iki yol vardır; Çehov tarzı mı yoksa Maupassant tarzı mı yazacağını belirlemen gerekir ya da hangisine yatkın olduğunu saptaman. Çehov tarzının girişleri çok daha kolaydır, aklında hikayenin genel olay örgüsünü kurarsın ve kompozisyon mantığındaki giriş bölümünü yapmaksızın olaya girersin. Olaya girdikten sonra olayı anlaşılır kılmak için gerekirse olaydan önceki bir zaman dilimini anlatabilirsin. Lömbürt diye giriyoruz evet ama onun ne kadar kaliteli olduğu da yaratıcılığa kalıyor tabi. İyi giriş yapılamadığı taktirde devamı da zor geliyor zaten yazan için.

Maupassant çok daha zor ve bayağı gelmiştir bana, kompozisyon mantığında ilerler diyebiliriz basit olarak, serim, düğüm, çözüm gibisinden...
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: segraron - 17 Ekim 2009, 12:33:48
 Ben en iyisi Çehov tarzı çok sevdim bu tarzı zaten bunu yapıyormuşum şimdi bilinçli yapacam teşekkürler...
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 23 Ekim 2009, 20:20:03
Durum hikayeceliği daha şıktır bence de. Sadece giriş özellikleri uyuyor diye çehov tarzı yazma denemez, yanlış bilgilendirmiş olmıyım; çehov'un hikayelerine bakıp daha iyi anlayabilirsin sanırım. Rica da ederim hem, estafırıldak.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: segraron - 23 Ekim 2009, 20:27:00
estafırıldak?:D
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Vinrael - 11 Kasım 2009, 20:29:43
 Estağfurullah anlamında galiba Segraron.
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: Herr Mannelig - 12 Kasım 2009, 18:49:54
Öyle de deniyor halk arasında evet :P
Başlık: Ynt: Vampire
Gönderen: mrbe__123 - 23 Nisan 2010, 19:47:50
bence gzl olmuş yazın hoşuma gitti