Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: Baal Adramelech - 10 Mayıs 2008, 13:10:14

Başlık: Aesten Efsaneleri 1 - Ellear'ın Kılıcı (Bitti!)
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Mayıs 2008, 13:10:14
Bölüm 1 – Aesa’ya yolculuk

Adam, kum fırtınasından korunmak için yüzünü kapattığı kumaşı yüzünden çıkardı. Hafif bir çöl esintisinin ortasında, büyük bir saygı ile önündeki devasa heykellere uzun bir süre hareketsizce baktı.

Uzun zaman önce buradaki büyük bir krallık tarafından yapılan çok eski heykellerdi bunlar; Çölün kumunun aşındıramadığı sert taşların oyulmasıyla yapılmış devasa on altı heykel. Her biri hükümdarlığın bir kralı için yapılmıştı. Şimdilerde bazıları kuma gömülmüş, bazıları da yıkılmış olsa da, adam, hala ayakta duran iki heykelin ortasında duruyordu.

Yavaşça ilerledi, gece olmak üzereydi kızıl Uneleis çölünde. Hafif çöl esintisi yerini yavaş yavaş gece rüzgârlarına bırakıyordu.

Adam heykelin ayağının yanına gitti ve çantasından çıkardığı uzun kumaşlarla bir çadır kurdu. Beyaz gözleriyle ufuğa baktı sonra, bulutlara özlem duyarcasına.

Sabah olduğunda, kum tepelerinin arasından hızla yol almaya devam etti. Rüzgâr olduğu için, yüzünü peçe ile kapamış, gözlerini ise kısmıştı. Uzun süre yürümeye devam etti, Sonra bir sesle irkildi.

“Güm!” Bir an durdu ve etrafına baktı. “Güm!” ses çölün altından, kumların altından geliyordu. Yeri titretecek kadar güçlüydü bu çarpmalar -en azıdan o öyle olduğunu düşünüyordu- “Güm!”

Adam durdu ve hemen önüne baktı. Çölün ortasında devasa bir delik açılmıştı. Kumlar bu sonsuz gibi gözüken boşluktan içeriye düşüyorlarken sanki çölün tüm kumunu içine alabilecek kadar derin gözüküyordu delik.

Aniden devasa bir solucan çıktı delikten. Kara, sert bir deriyle kaplı gibi gözüken düz vücudu, bazı yerlerde kat kattı ve ağzı hariç, onun yüzünde hiçbir şey yoktu. Devasa bir yılan gibiydi aslında, ama ağzında üçgen şeklinde dört adet dudak vardı.

Canavar hızla yere doğruldu ve ağzını açıp adamı yemek üzere hamle yaptı.

Adam, hızla sağa zıpladı ve hafif eğimli klasik bir Eun Askeri kılıcını çantasından çıkardı. Yaratık yere çarptı ve kumu delip yeraltına girdi ve kısa bir süre sonra adamın altından bir delik açıp oradan çıktı. Adam, canavarın ağzında parçalanmaktan son anda kurtuldu ve dudağının kenarına tutunup, kılıcını canavarın kalın derisine sapladı.

Canavar korkunç bir çığlık attı o an ve kızıl kan yavaş yavaş aktı aşağıya. Adam ise kılıcını çıkardı ve o yükseklikten kendini aşağıya bıraktı. Kumun üzerine indi ve canavara seslendi.

“Unutma ki bana sözün vardı. Aestera Mea’d! Kendini göster Lanetli!”

Canavar o an durdu ve içine doğru çökmeye başladı derileri. Sanki eğilip bükülen bir metal gibiydi. Sonra bir anda bir parlama oldu ve canavar yok oldu. Kalın derileri önceden kumda açtığı deliğin etrafında her yana doğru dağılmıştı.

Deri yığınlarının arasında ise bir adam vardı. Uzun dağınık kara bir sakalı ve çarpık dişleriyle tam bir çöl adamını andırıyordu. Adama doğru ilerledi ve çarpık dişlerini gösteren iğrenç bir gülümsemeyle baktı.

“Sen benim efendim değilsin Ameth, Unutma ki ben senin kralınım.”

Ameth, eğik kılıcını adama doğru doğrulttu ve beyaz gözleriyle delici bir bakış attı adama. Nefret doluydu bakışı ve Kralın kanını dondurdu.

“Benim kralım yoktur. Sana bu laneti yapan bendim hatırlarsan. Yeterinde açık mı?”

“Beni daha önce de öldürmeye çalıştın, bir işe yaramadı hatırlarsan.” Sonra elini yere yöneltti ve çömelip çöle dokundu.

Bir anda yerden bir su fışkırdı. Vaha ortaya çıktı ve ağaçlar sanki fışkırırcasına büyüdüler bu suyun kenarında. Kral, Ameth’e döndü ve bu sefer dişlerini göstermeden güldü. Cebinden kilden yapılma küçük bir kâse çıkardı ve suya daldırdı. Kana kana içti ve sonra kâseyi aynen uzun etekli giysisindeki yerine koydu.

“İçmek istemez misin?” Gayet babacan bir tavırla söylemişti bunu “Susamış olmalısın. Bir Eun bile suya ihtiyaç duyar.”

“Bir insan kadar değil.” Anlaşılan babacan tavrına kanmamıştı. “Kaç gündür ne bir şey yedim ne de bir şey içtim Lanetli Kral, hala da hiçbir şeye bağlı değilim”

Kral’ın yüz ifadesi sanki ekşi bir şey yemiş gibi oldu ve sert birkaç el hareketiyle bağırıp çağırmaya başladı. Aslında diğer çöl solucanlarını çağırmak adına bir büyü yapıyordu…

“Easa segenta! Yumera sei mesea! Yuvera ini milia! Kesmena sia sivilia! Eson esi esia!”

Ameth hızla koştu ve kılıyla adamın kafasını kesti. Kan fışkırdı ve temiz su, kızla döndü.

“Sevgili babacığım, bunu bana yaptırmanı hiç istemezdim. Ama ne yapalım, kaderimde varmış.” Sonra suya baktı ve gülümseyerek ekledi, “Ah, işe şimdi içilmeye değer oldu bu su.”

Hızla yoluna devam etti suyu içtikten sonra. Hızlı geçen birkaç günün ardından, Aesa Körfezi ve okyanus, tüm ufku kapladı…

(http://img511.imageshack.us/img511/9230/blm1an9vr3.th.jpg) (http://img511.imageshack.us/my.php?image=blm1an9vr3.jpg)
-Ameth
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı
Gönderen: Lucilla Clarté - 10 Mayıs 2008, 14:11:51
Güzel cümleler, betimlemeler..İyi yazmışsın ben beğendim.

Devamını da beklerim ayrıca, şimdiden merak ettim çünkü. :P
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı
Gönderen: Nirnaeth - 10 Mayıs 2008, 14:36:18
Gayet güzel ve merak verici :D Devamını bekliyorum.. ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı
Gönderen: Berke - 10 Mayıs 2008, 14:59:27
Vallaha ben beyendim betimlemelerin de çok güzel.Devamını bekliyorum çünkü merak ettim :)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı
Gönderen: Baal Adramelech - 10 Mayıs 2008, 18:35:50
Teşekkürler yorumlar için :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Bölüm 2)
Gönderen: Baal Adramelech - 14 Mayıs 2008, 17:58:23
İşte hikayemin 2. bölümü  :)

Bölüm 2 – Aesa’da

Ameth, şehre doğru ilerledi. Üzerinde bulunduğu kum tepesinden zorlanarak da olsa indikten sonra, çölün kenarına kurulmuş olan bu şehri biraz hüzün, birazda kızgınlıkla dolu bir ifadeyle inceledi.

Şehrin on beş adam boyu kapısından geçti ve bir pazarın kurulmuş olduğu sokağı hızlıca geçip yan sokaklardan birine daldı. Mimari olarak pek çok zamanı içinde bulunduran bu şehrin en eski ve Eun Hükümdarlığı öncesi zamanlardan kalma sokaklarında dolaşmaya başladı.

Sokakta yeni yeni ilerlemeye başlamıştı ki, peçesini kapadı tanınmamak için, onu tanıyan olursa bu şehirdeki işleri tehlikeye girebilirdi. Dar ve gündüz olmasına rağmen bu kadar loş olan sokaklarda zar zor yürüdü. Bulması gereken adamı biliyordu ancak sorun onu bulmak değil, ikna etmekti. Birkaç saat sonra, güneş batarken, dar sokaktan nihayet geçti ve şehrin diğer yarısına ulaştı böylelikle.

Şehir, ikiye ayrılmıştı; Birinci bölümü daha büyük olan ve düzenli olan Séha kısmıydı. Eski krallık döneminden beri aynıydı orası. Diğer kısmı ise sadece orayı bilenlerin dar sokaklardan ulaşabileceği daha küçük olan Aueris kısmıydı. Orası Eun Hükümdarlığı döneminde yapılmuştı. Daha büyük binalar ve daha devasa kuleleri olan bu bölüme girmek için özel izinler gerekirdi. Tabi arka sokakları ezberlediyseniz kimsenin bilmediği gizli yollardan oraya gidebilirdiniz.

Ameth, sonunda bazı büyülerle iyice aydınlatılmış olan beyaz taşlı sokaklarda dolaşmaya başladı. Şehrin bu kısmında denizin kıyısında bir tane liman vardı ve gideceği yer orasıydı. Tanınmadan buradan kaçmalıydı.

Birkaç Bitkibilimci dükkânlarının önünden geçti ve loş sokaklardan saptı. İşte tam önünde duruyordu. Tüccar Theria, eski dostunun dükkânı.

İçeriye girdi ve çeşitli büyük çömleklerin yanından geçti. Çömleklerin içlerindeki çeşitli baharatlar güzel kokular yayıyorlardı. Etraf, müşteri çeksin diye konulmuş çeşitli tütsülerin kokusuyla karışmış bu baharat kokusuyla gerçektende çekici bir hal almıştı. Çeşitli altın, gümüş ve hatta Seimaes’den yapılma süs eşyaları ile doluydu etraf.

“Theria!” sesinde heyecan ya da mutluluk değil bir emir havası vardı. “Buradan gitmek için bir gemiye ihtiyacım var, işim acil!”

Adam bu ses karşısında biraz ürktü ve kim olduğunu çıkaramadı. Ama biraz sonra tanıyınca yüzündeki ifade biraz daha düzeldi.

“Bende seni gördüğüme sevindim eski dostum! Hah! Bu sefer ne işin var bakalım?”

Ameth’in yüzünde bir tebessüm oluştu. Peçesini çıkardı ve cübbesinin düğmelerinin açtı.

“Bir yere oturalım da, başıma gelenleri anlatayım sana. Ancak dediğim gibi, işim acil, iki gün içinde ayrılmam gerek buradan”

“Yarın akşama gitmiş olursun ancak biraz soluklan ve gel anlat neler olduğunu.” İçeriye gitti ve döndüğünde elinde bir tabure vardı. Tabureyi yavaşça Ameth’in yanına bıraktı ve dükkânın kapısını kapayıp sürgüyü çekti, dündü ve şöyle dedi “anlatsana, buraya gelene kadar neler oldu?”

Ameth hızla oturdu ve anlatmaya başladı.

“Biliyorsun geçen yıl bir yolculuğa çıkmıştım, köklerim hakkında bir araştırmaya. Beş yüz yıl önce yok olan atalarım hakkında. Eun Hükümdarlığının arkasında sadece on altı tane heykel kaldı. Şehirlerdeki her şey yok oldu ve binalar dışında başka bir şey kalmadı onlardan geriye. Hızlıca kurulmuş devasa bir imparatorluğumuz vardı ki bunu herkes biliyor zaten. İşin garibi geriye hiçbir şey kalmamasıydı.”

Bu sırada Theria elinde bir içki ile geldi ve bir bardağı Ameth’e uzattı.

“Efsaneleri biliyorsun, özellikle Ellear’ın Altın kılıcı hakkında olanları. O efsane olmayabilir çünkü bazı kanıtlar buldum onun hakkında.” Bir yudum daha aldı içkisinden, “Aune adasına ilk gidenler Eun Hanedanından olanlardı biliyorsun. Söylenene göre Kral Ellear’ın kılıcı oradaymış. Düşünsene bir, Ellear’ın kılıcı!”

Theria sakalını sıvazladı ve bir süre suskun oturdu. Sonra şöyle dedi “Hala sorumu cevaplamadın, ne oldu buraya gelene kadar?”

Ameth’in yüzüne bir gülümseme yayıldı. Dostu Theria’nın kıvrak zekâsından hiçbir zaman kaçamamıştı diliyle. İçkisinden bir yudum aldı ve sözüne devam etti:

“Bir sene önce çıktığımda doğudaki eski Eun şehirlerine gittim; Biliyorsun, Féra’nın hala Eunlara ev sahipliği yaptığına dair efsaneler var, o yüzden oraya baktım ancak bir tane bile Eun ile karşılaşmadım. Hatta denizin diğer tarafındaki Sehual’e kadar gittim. Altın kulenin harabelerini gezdim ve araştırmalar yaptım. En eski kütüphaneden kalanları olabildiğince okudum ama hiçbir şey bulamadım.”

İçkisinden bir yudum daha aldı.

“Oradan dönerken, harabelerin içinde bir kadınla karşılaştım. Kadın bana baktı ve aradığım şeyin Ellear’ın kılıcı olup olmadığını sordu. Tabi ben şaşırdım o an ve ona ‘evet’ dedim. Kadın bana dedi ki, onu aramak istersem asla bulamazmışım ama ne olursa olsun o beni bulacakmış. Tabi ben ciddiye almadım ve oradan derhal ayrıldım. O gece bir tüccar ve devesi ile karşılaştım. Adam ben, görür görmez üstüme saldırdı. Benim kılıcım uçtu elimden ve kumların arasında kayboldu. Adamla yaptığım uzun bir dövüşten sonra adamı öldürdüm”

İçkisinden bir yudum daha almak isterken, bitmiş olduğunu fark etti.

“Biraz daha içki versene? Neyse nerede kalmıştım?”

İçkisi geldiğinde bir yudum aldı ve devam etti.

“Adamın yüklerinde bir kitap buldum. Kitap’ın ismi ‘Ellear’ın Hükümdarlığı’ydı. Tabi o gece o kitabı okudum ve bolca şaşırdım. Çünkü içinde kılıç hakkında oldukça şey vardı. Sabah olduğunda adamın yüklerini karıştırdım ve iki tane daha kılıç buldum. Onlardan bana en iyi gözükenini aldım yanıma. Benim eski kılıcımdan bile daha iyidir bu kılıç”

Elini uzun pelerininden içeri attı kılıcı gösterdi. Söze tam devam edecekken Theria söze daldı.

“Vay canına! Bu gerçekten değerli bir parça! Sarı Eun Demirinden yapılmış. Biliyorsun bunlar çok iyi fiyata gidiyor bu aralar. Ona dikkat et. Eski bir parça olmalı, en son Eun askerleri kullanmıştı onları!”

“Bu kılıçla babamı öldürdüm Theria, emin ol edeceğim.”

“Yine mi?”

Ameth onu duymamış gibi devam etti söze.

“O günden sonra buraya yolculuğa başladım, çünkü o adada olduğuna dair efsaneler var.”

“Ve bendende o adaya gitmek için gemi istiyorsun öyle mi?”

“Hayır, bu sefer senin başına bela açmak istemiyorum. Sadece bana söyle ne zaman ve nereden kalktığını geminin, ben gizlice gireceğim.”

(http://img213.imageshack.us/img213/4079/blm2mk4xx0.th.jpg) (http://img213.imageshack.us/my.php?image=blm2mk4xx0.jpg)
-Deniz yönünden Aesa şehri
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Bölüm 2)
Gönderen: Lucilla Clarté - 16 Mayıs 2008, 19:03:49
Sevdim ben bu hikayeyi ya.=P Devam devam güzel oluyo. Bekleriz devamını en kısa zamanda.=)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Bölüm 2)
Gönderen: Berke - 16 Mayıs 2008, 19:20:38
Sifaus gene döktürmüşsün.Bencede 3. bölüm hoş olur..
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Bölüm 2)
Gönderen: Baal Adramelech - 17 Mayıs 2008, 17:04:54
Kısa bir ara bölüm hazırladım. Bu kısa bölüm, Ameth'in aradığı kılcın son sahibi olan Eun hükümdarı III. Ellear hakkında. Kılıç esasen ilk kral olan I. Ellear döneminde yapılmıştır. Bu karışıklığı engellemek için bir soy ağacı yaptım. Bu tek sayfa, Ellear'ın Hükümdarlığı adlı kitabın 57'nci sayfasıdır. Bu arada son kral III. Ellear'ın doğumu 0 yılı kabul edilir.

Ara Bölüm – Ellear Hakkında

Ellear, Eun Hükümdarlığının son hükümdarı, Kesia’da doğmuştu. O zamanlardan beri sert bir bakışı ve hemen etrafındakileri etkileyen bir konuşması vardı.

O on altı yaşındayken babasının ani ölümü üzerine başa geldi. On altı yaş bir Eun için çok gençtir, onlar beş yüz yıla kadar yaşarlar çünkü. Ancak o başa geldiğinde hiçbir şey aksamadı, hatta askeri alanda çok gelişmeler oldu.

Ellear, yirmi beş yaşına geldiğinde kendi heykelini diktirdi çöle. Ardından heykelinin kenarına kendi adında bir şehir kurdu. Oraya bir saray inşa etti ve orada yaşamaya başladı. Hızla bir yükselme dönemi yaşandı onun sayesinde. Ancak çölün ortalarında ve Aesa Körfezinin güneyinde ve yakın doğusunda olan Hükümdarlık sınırlarını genişletti ve en büyük düşmanlarından olan Aesa Krallığını aldı.

Elli dört yaşına geldiğinde doğuya doğru bir sefere çıktı. Yüzlerce kent ele geçirdi ve doğu denizinin ötesine geçti. Oradaki kentleri dahi aldı ve sınır kalesi olarak Sehual’i kurdu.

Bu seferden ancak Seksen dokuz yaşındayken dönebildi ve doğduğu kentte kurulmuş olan Sarayına yerleşti. Kız kardeşini Ellear Kenti valisine verdi. O vali bir Eun değil, bir insandı ama yinede Ellear’ın çok güvendiği biriydi.

Ellear son seferini, yüz kırk sekiz yaşındayken hiç keşfedilmemiş olan batıya yaptı. Batı denizinde dolaştı ve en sonunda Aune adasını buldu. Oraya iki tane şehir kurdu; Aoe ve Methedh; Işıldayan ve Yükselen.

Çok adil yönetti krallığını ama bir gün korkunç bir haber geldi haberciler tarafından. Sugg Vua adlı bir savaş klanı çıkmıştı doğudaki dağların ardından. Büyük bir hızla doğu denizinin ötesindeki şehirlere saldırmış ve Sehual’i yıkmışlardı. Kara yelkenli gemilerle doğu denizine geçmiş ve Hükümdarlığın doğu kıyısında kalan kentlerine saldırıyorlardı.

Hızlı bir şekilde ordu toplansa da, bu yağmacı ırk çoktan başkent Kesia’ya kadar ilerlemişlerdi.

O gece kıyamet koptu.

Eun soyundan kalan son kişiler Kesia’daydı. Geri kalanlar Sugg Vua tarafından yok edilmişti ve bu savaştan sonra Eun soyundan herkes yok oldu zaten. Kral Ellear öldü ve tüm Kesia halkı da öyle.

Sugg Vua batı denizinde yol aldılar ve bir daha dönmediler. Denir ki batıdaki bilinmeyen kıyılarda hala dolaşıp halkları yok ederlermiş.

Yüce kralın mezarı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Pek çok söylence olsa da kimse şurasıdır diyecek kadar kesin bir bilgiye sahip değildir.

Kralın ölümünden sonra Eun soyunun hala devam ettiğine dair efsaneler vardır ama kimse bunu kanıtlayamamıştır. Denilene göre hala bir yerlerde geri dönüp Ellear’ın kılıcını alacak ve tekrar Eun hükümdarlığını kuracak birisi vardır dünyada.

_Ekstralar_

Eun Hanedanı soyağacını buradan indirebilirsiniz: http://www.sendspace.com/file/jsuh3m

Bu bölgenin haritası:
(http://img231.imageshack.us/img231/5141/abvp2.th.jpg) (http://img231.imageshack.us/my.php?image=abvp2.jpg)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Ara bölüm!)
Gönderen: Legolas - 17 Mayıs 2008, 18:45:14
Mükemmel bi kurgu devam etmeni istiyoruz :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Ara bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 17 Mayıs 2008, 22:44:02
Henüz ilk bölümünü okuyabildim. Ama çok beğendim. Bazı yerlerde şiir gibi bir anlatım var. Bilerek mi yaptın bilmiyorum ama her nasıl olmuşsa güzel olmuş hikayeye hoş bir anlatım kazandırmış. Devamını da en kısa zamanda okuyacağım. Güzel bir kurgu. ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Ara bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 18 Mayıs 2008, 11:43:04
Teşekkürler yorumlarınız için :) Kurgunun özgün olmasına çok uğraşıyorum, bazı yerlerde bazı hikayelere benziyor ama olabildiğince değiştirmeye çalışıyorum. Şiirsel anlatım kousunda ise hiç br şey yapmıyorum, çoğu hikayemde kendi kendine ortaya çıkıyor ve bazen hiç olmuyor. Benim bilerek yaptığım bir şey değil :D

Sanırım bu tatil bitmeden 3. bölümüde ekleyeceğim
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Ara bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 18 Mayıs 2008, 18:27:40
Anlaşılan Eun soyu tükenmemiş :D
Çok güzel bir hikaye olmuş.Kılıç kısmı özellikle ilgimi çekti.Ameth tuttuğunu koparan birisi herhalde :D Neyse 4. bölüm çıksın okuyalım adam akıllı bir yorum yaparım ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (Ara bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 18 Mayıs 2008, 18:54:42
Ara bölümü de okudum.

Gerçekten yeni bir maceranın temelleri atılıyor. Sanırım, Ameth, Ellear'ın kızkardeşinin soyundan geliyor.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (3. Bölüm - Resimler Eklendi!)
Gönderen: Baal Adramelech - 18 Mayıs 2008, 20:55:39
Alıntı
Anlaşılan Eun soyu tükenmemiş :D

evet :) Ameth, "Son Eun", yada o öyle sanıyor ;)

Alıntı
Sanırım, Ameth, Ellear'ın kızkardeşinin soyundan geliyor.

Hmm... Kesinlikle saklamaya çalışmadığım bir şeydi :) Evet, kesinlikle doğru, Ameth, kılıcı bulmayı bu yüzden istiyor zaten; kılıcı bulup bu eski hanedanın yadigarına sahip olmak, atalarının ona olan vasiye... öhm öhm, daha fazla yazarsam tutamayacağım kendimi her şeyi anlatacağım :D burada kesmek en iyisi.

Evet, işte maceraya gitmeden hemen önceki geçiş bölümüü :)



Bölüm 3 – Aune Adasına doğru

Dördüncü günün sonunda Ameth, geminin güvertesine çıkıp herkes uyurken denizi izlemeye başladı. Gemide kaçak olduğu için kimsenin onu görmemesi gerekiyordu. O yüzden geminin en alt bölmelerinde gizleniyor, çok az dışarı çıkıyordu.

O gece bulutlu ama sakin bir geceydi, yolculuğa çıktıkları geceki fırtınadan eser kalmamıştı. Gemideki herkes dinleniyordu –ki bu da onun rahat bir şekilde dışarı çıkabilmesini sağlamıştı. Hafif batı rüzgârı, kara saçlarını savururken, beyaz gözleriyle çok uzaktaki iki kızıl parıltıyı izliyordu.

“Hey sen!”

Ameth bir an yerinde zıpladı, bunu hiç beklemiyordu. Hızlıca etrafına baktı ve kamaraların kapısındaki sandalyede oturan bir adam gördü.

“Evet sen! Sen bu geminin yolcusu değilsin!”

Ameth hızla kılıcını çıkardı daha hamle yapmadan adamdan bir ses çıktı.

“Tanrılar adına, sen Eun Irkındansın!” Adam gözleri pörtlemiş bir şekilde bakmaya başladı “Ölmeden önce Eun ırkından birini görmeyi çok isterdim ve bu isteğimde gerçekleşti. Adın ne evlat? Seninle biraz konuşalım!”

Ameth kılıcını şaşkınlıkla yerine soktu ve adamı inceledi. Adam bir kısmı yırtık giysileri olan beyaz kirli sakallı ve kel bir deniziydi. Belinde paslanmış bir dürbününde bunduğu bir kemer vardı.

“Evlat ha?” Güldü bir an “Pekâlâ öyle olsun”

“Evlat, sen bile soyun hakkında çok şey bilmiyorsundur. İstediğin şeyi sor, Eun hakkında yıllarca araştırma yapmışımdır ben. Hiç gidilmemiş yerlere gitmişimdir bu gemiyle. İstediğini sor bence, zaten senin hakkında bu kadar çok şey öğrenebileceğin başka birini de bulamazsın. He he he”

“Bana kılıcın kehanetinden bahset. Nerede olduğu hakkında bildiklerini söyle.”

“Ellear’ın kılıcı mı? Evet, o gerçekten garip bir konudur. Demek kırılmaz kılıç ha? Pekâlâ. Kılıcın kehaneti basittir. Derki kehanet;

‘Kılıç asla bir yerde durmaz hep yol alır,
Sahibi onu hiç bulamaz çünkü o hep kayıptır.
Bulmak istemezken bulursun onu,
Çünkü o hep bir yerlerde bulunmaktadır.

O bulunduğunda bulan kaybolacak,
Bulan kaybolduğunda kılıç kırılacak.’

İşte kılıcın kehaneti budur. Bazıları alegori der bazıları efsane, kimse hiçbir şeyden emin değildir. Kılıç yapıldığından beri onu taşıyan ilk kişiden beri bilinir bu efsane. Ama o kaybolduğunda popüler oldu adeta. Ancak şimdilerde sadece efsane olarak anılıyor. Tabi bence bir efsaneden fazlası…”


O gece Ameth küçük bir mumun ışığı altında öldürdüğü tüccardan aldığı kitabı okudu.

“… Ellear Kılıcı, denilene göre ilk Eun Hükümdarları zamanında yapılmış ve Eun Hükümdarlığını kuran Ellear kullanmıştır ilk olarak onu. Büyük bir güç ve büyü bilgisi kullanılmıştır bu kılıç üzerinde. Eski Eun Bilgeleri sadece onun nasıl yapıldığını bilir.

Bilinen birkaç şeyden biri kılıcın Eun Demirinden yapılmış bir kılıç olduğudur. Şekli hakkında bildiğimiz çok şey yoktur ancak o zamanın genel kılıç sanatına uygun yapıldığı kesindir.

Eun demiri, Féra Dağlarından çıkarılar bir tür demirdir. Uzun süre bükülmezliğini korur ve keskinliğini hiçbir şey değiştiremezmiş. Üç çeşidi vardır. İlki Beyaz Eun demiridir; bu çeşit demirler, normal demirle karıştırılır genellikle. Ancak daha bükülmezlerdir. İkinci çeşit, mavi Demirdir; Karanlıkta soluk mavi bir şekilde parlar bunlar, En güçlüsü değildir ama en zor bulunanıdır ve genellikle süs eşyaları yapımında kullanılır. En güçlüsü ise Sarı Eun demiridir. Bu demir tüm Eun Zırhları ve kılıçları için kullanılır. Zor bulunur ama çok kullanılmıştır.

Ellear, denilene göre Kesia’da ki son savaşında ölmemiştir. Bir efsaneye göre savaşta yenildikten hemen sonra bir küçük filo toplayıp Sugg Vua akıncılarını kovalamak üzere batıya doğru yola çıkmıştır. Ancak onları aradığı uzun yıllardan sonra yorulmuş ve amansız bir hastalığa yakalanıp Aune adasında ölmüştür.

Efsaneye göre mezarı oradadır, kılıcıda öyle.

Tabi ki bunlar kesin olmamakla beraber, Kesia’da ki savaştan sonra Ellear’ın bir daha hiç görülmediğine dair kanıtlar var…”

Ameth hızla birkaç sayfa ileriye geçti ve okumaya devam etti.

“…Kılıcı bu kadar özel yapan şey, onu kullananın ölümsüzleşmesinden geçmektedir. Denilene göre ona yapılan büyüler, artık unutulmuş tüm o büyüler, kullanıcısına uzun bir hayat bahşeder, hastalık dışında bir ölüm yolu bırakmazmış. Zaten Eun halkı çok az sayıda hastalığa karşı savunmasız oldukları için, pek ölüm şekli kalmaz hükümdarlar için.

Kılıcın üzerinde bir takım yazılarında olduğu söylenir. Bu yazılar en eski tipte Eun alfabesiyle yazılmış oldukları için okuyabilecek bir avuç insan vardır dünyada. Sözlerin, kılıcın üstüne büyüyle gömülmüş olduğuna dair bir efsane vardır, bu efsaneye göre sözler okunduğunda kılıç okuyanın olurmuş…”

(http://img522.imageshack.us/img522/8649/blm3vo9yc7.th.jpg) (http://img522.imageshack.us/my.php?image=blm3vo9yc7.jpg)
-Gemi
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (3. Bölüm! - Resimler Eklendi!)
Gönderen: pleasant^^ - 19 Mayıs 2008, 00:54:42
Gemi gerçekten çok "fantastik" kokuyor :D
Kehanet falan çok iyi olmuş.
Yalnız Ameth şu Aune adasını nasıl bulacak,onu merak ediyorum?
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (3. Bölüm! - Resimler Eklendi!)
Gönderen: Baal Adramelech - 19 Mayıs 2008, 17:13:18
Gemi zaten adaya gidiyor o yüzden zor olmaz ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (3. Bölüm!)
Gönderen: vampireLLa - 19 Mayıs 2008, 17:22:16
eleştircek bişi aradım yok :D aslında bütün bölümleri okumadan (sezonu bitene kdr :P ) yorum yapmak istemiyodum ama cok güzel gidiyosun sifaus bazen teori üretme şekline bile geçio beynim (o nasıl bi şekilse artık) anlatım tarzını gerçekten kendine göre özümsemişsin başkalarına benzememek kendi doğallığında yazmak en iyisi bunuda cok iyi gerçekleştirmişin tebrik ederim... artık bi dahaki yorum cok daha sonraya x}
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (3. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 19 Mayıs 2008, 17:27:13
teşekkürler :D anlatım tarzım konusunda hep endişeliyimdir ;D birine benzeyecek diye ödüm kopar, böyle söyleyince içim rahatladı. saol :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (3. Bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 19 Mayıs 2008, 23:13:18
Güzel ilerliyor ama biraz yavaş ilerliyor. Ama zaten bir dahaki bölümde maceranın başladığını söylemişsin. O bölümler daha hızlı ilerler bence. Neyse tebrikler.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (4. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 19 Mayıs 2008, 23:23:07
Valla orasını bilmem, ben elim nasıl giderse öyle yazıyorum, yazmadan önce hiç planım olmuyor, o yüzden yavaşmıdır pek bilgim yok ;D ama sıkıcıdır kesin :P

Bölüm 4 – Aoe Şehrinde

O sabah gemi Aoe şehrinin doğusundaki Seuma kulesinin yakınlarından geçerken, Ameth gemiden gizlice kaçtı. Gemi, Seuma kulesinin yakınlarından geçtiği için, karaya kadar yüzmek pek zor olmamıştı.

Karaya ulaştığında, hafif bir sabah sisi vardı havada. Zaten adanın yağmura elverişli bir havası olduğu, sık ormanlardan belli oluyordu. Kısa bir göz gezdirmeden sonra yürümeye başladı.

Seuma Kulesi, bu boğazın diğer yakasında bulunan Ktedh kulesi gibi, 25 adam yüksekliğinde bir kuleydi. Beyaz-Gri taşlardan yapılmış olsa da, tepesi açıktı. Orada devasa bir kazan, gelen gemicilere yol göstermek adına odun doldurulup yakılırdı geceleri.

Aynı zamanda her kulenin etrafında küçük bir yerleşim bulunurdu. Ktedh ve Seuma arasındaki büyük farklılık buradan kaynaklanıyordu. Seuma’ın etrafında daha çok çiftlikler varken, Ktedh’in etrafında daha denizci bir yerleşim vardı.

Ameth, Seuma’nın çok az ilerisindeki sahilden yürümeye başladı kuzey-batıya doğru. Amacı gece olmadan Aoe Şehrine, efsaneye göre Kral Ellear’ın son görüldüğü yere ulaşmaktı. Yavaş yavaş güneş yükselirken, Aoe’nin beyaz suları ile Methedh’in uzun kuleleri ufukta göründü.



Aoe’ye ilk girdiğinde yabancı bir ortamla karşılaştı. Uzun zamandır Aoe’ye ticaret dışında hiç yolculuk yapılmamıştı. Eun hükümdarlığı yıkıldığından beridir Aune Adası ile Kıta arasındaki ilişkiler soğumuş, iki halk birbirlerinden uzaklaşmışlardı.

Aslında iki farklı halk bile değillerdi. Eun halkı yok olduktan sonra eski kentlerin üzerine kurulmuştu insan kentleri, çoğunun isimleri bile değişmemişti. Ancak iki halkında şehirleri arasında bariz bir mimarı değişiklik göze çarpıyordu.

Arka sokaklardan birine daldı ve gördüğü ilk hanlardan birine girdi. Bir oda kiraladı ve odasına girdi hemen. Yatağına uzandı ve beyaz gözleriyle tepedeki ayları izlemeye başladı. Kısa süre sonra kapısı çalındı.

Kapıyı açtığında uzun, kirlenmiş bir cübbesiyle tüccar Theria duruyordu. Hiç konuşmadan içeri girdi ve kapıyı kapattı. Sürgüyü çekti ve Ameth’e delici bir bakış attı.

“Ameth, çok önemli bir konuda konuşacağım. Bu kılıcı aramakta kararlı mısın?”

“Elbette, bir senedir arıyorum onu ve bulmadan asla durmayacağım.”

“Senin o kılıcı bulman yasaklandı.” Bunu söylerken yüzündeki sevecen ifade yok olmuş, sert ve duygusuz bir ifadeye dönüşmüştü. “Çok uzun zaman önce, Sugg Vua akınları başladığında senin kanından gelen herhangi birinin onu araması ve bulması gibi bir şeye karşı benim tarikatım lanet yaptı.”

Ameth, midesine bir şeyin oturduğu hissetti. Kızgınlıkla dolu bir hayal kırıklığı vardı. Hayatı boyunca dayanamadığı tek şey hainlerdi. Şimdi ise en yakın bildiği insan hain çıkmıştı.

“Benim soyum o kılıçtır Theria ve ben o kılıcı bulmadan hiçbir yere gitmeyeceğim.” Sesinde bir tehdit vardı artık. “Benden asla bu arayıştan vazgeçmemi isteme. Ayrıca ne lanet yapmış olursanız olun o kılıcı bulacağım!”

Theria elini cübbesinin içine götürdü ve beyaz bir kılıç çıkardı.

“Esea Sum!”

Kapı kırıldı ve içeri aynı renkte cübbe giymiş olan dört adam daha girdi. Onlarda ellerinde birer beyaz kılıç tutuyorlardı ve hepsi tehditkâr bir şekilde Ameth’e doğru ilerlemeye başladılar.

“Ameth, eğer arayışından vazgeçeceğini söylersen zarar görmezsin.”

“Asla!” O sırada arkasındaki camı kırdı ve dışarı atladı. Cam parçalarından bir kaçı üzerine batmış ve elini kanatmıştı ama o bunu pek dert etmeden hızla oradan kaçtı. Arkasından hızla gelen beş adamdan kaçmak için ilk gördüğü dar sokağa döndü ve hafif çıkıntılı beyaz taşlara tutunup tırmanmaya başladı. Adamlar gelene kadar o çatıya çıkmıştı bile.

“Aferim Ameth! Bu sefer Beyazlar Tarikatı da peşinde! Hiç bu kadar çok kişi beni aramamıştı. İyice popüler oluyorum sanırım. Artık atalarımın taşıdığı kılıcı bulmak için daha çok nedenim var.”

***

O çatıdan çatıya atlayıp, şehirde ilerlerken, yakınlardaki bir çatıda bir adam, iki kılıcıyla onu izliyordu. Yüzü ve tüm vücudu kapalıydı ve sadece gözlerinin bir kısmı gözüküyordu peçesinden.

“Evet, son Eun…” Sesinde hafif bir alay vardı, “Seninle de karşılaşacağız…”

(http://img329.imageshack.us/img329/246/blm4hq7.th.jpg) (http://img329.imageshack.us/my.php?image=blm4hq7.jpg)
-O
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (4. Bölüm!)
Gönderen: Lucilla Clarté - 19 Mayıs 2008, 23:36:50
Sıkıcı olduğu falan yok <.< Gayet güzel devam ediyo bence, aynı şekilde devam Yiğit. =P
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (4. Bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 19 Mayıs 2008, 23:44:55
Bu bölüm 3. bölümden daha çok hoşuma gitti.

Resim olayı, hikayeyi daha gerçekçi kılıyor. Yavaş yavaş bir efsane ortaya çıkarıyorsun.

Kılıcı bulmanın bu kadar kolay olmayacağı belliydi. Olaylar karışıyor.  ;D Yeni bölümü bekliyoruz.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (4. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 19 Mayıs 2008, 23:45:00
Theria mı ? Madem Ameth'İn kılıcı bulmasını istemiyordu neden gemiyi bulmasına yardım etti?
Beyazlar Tarikatı'nın eline düşmesi için mi,hikayenin sonunda gördüğümüz adama teslim etmek için mi?
Ya da yüksek ihtimal o adam da Beyazlar Tarikatı'ndan.Bana daha başkamsı geliyor ama neyse :P
Resimlerin çok kaliteli,bayılıyorum.
Benim de dayanamadığım tek şey hainlerdir.  :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (4. Bölüm! - Beyazlar Tarikatı Hakkında)
Gönderen: Baal Adramelech - 19 Mayıs 2008, 23:58:24
Kılıcı bulmanın bu kadar kolay olmayacağı belliydi. Olaylar karışıyor.  ;D Yeni bölümü bekliyoruz.

Olaylar karşıyor ama uzun süre çözümlenmeyecek hatta şimdiden uyarıyım, bölüm aralarına koyduğum (mesela son bölümdeki "o" adam gibi) bazı kısa şeyleri unutturup, 40 bölüm sonra "ta daaa" efektiyle çıkaracağım ;D şaşırmayın sonra, bu da nerden çıktı demeyin :)

Theria mı ? Madem Ameth'İn kılıcı bulmasını istemiyordu neden gemiyi bulmasına yardım etti?
Beyazlar Tarikatı'nın eline düşmesi için mi,hikayenin sonunda gördüğümüz adama teslim etmek için mi?
Ya da yüksek ihtimal o adam da Beyazlar Tarikatı'ndan.Bana daha başkamsı geliyor ama neyse :P

Şimdiii, bu cevap için Beyazlar Tarikatı hakkında biraz bilgi verem lazım.


Beyazlar Tarikatı

İlk Eun hükümdarı tarafından kurulmuş, tamamı insanlardan oluşan bir tarikattır. Bu tarikatın mensupları, çoğu zaman Hükümdarlığın yönetimine atanırlar. Ancak bu tarikatın asıl amacı, insanların Eun'a ayaklanmasını engellemek ve Kendi meclisleri sayesinde kılıcın asıl sahibine gitmesini sağlamaktır. Beyazlar Tarikatı, Hükümdarlık yıkıldıktan sonra, sadece Aune adasında kalmıştır. Tabi tüm şehirlerde bir gizli üyeleri vardır.

Burada verdiğim cevaplar yeterlidir umarım :D daha aklına takılan bir şey olursa sorun :)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (4. Bölüm!)
Gönderen: R - 20 Mayıs 2008, 00:39:13
buda ayrı bi yetenek yau ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 13:21:47
Teşekkürler canım :D

Ara Bölüm – Eun Tarihçesi

Denir ki her şey çölün aşırı sıcak olmasıyla, beyaz gözlü Eun ırkının şimdilerde Féra diye bilinen yere kaçması ve Féra kentinin kurulmasıyla başladı. Kral Ellear, o zamanlar dağınık olan Eun halkını düzene sokup o şehre yerleştirdi.

Söylentilere göre, Kral, eski bilgeliğin tüm kaynaklarından faydalanarak o zamanlar Eun’un kılıcı diye anılan, ancak şimdilerde Ellear’ın kılıcı olarak geçen kılıcı yapdılar. Kılıç sonsuz yaşam verme gücüne sahiptir efsaneye göre.

Onlar bu kılıcı, Féra Dağlarının eteklerinde buldukları bir metalden yaptılar. Sonraları bu metal Eun Metali olarak anılmaya başlandı. Denir ki, çok özel bir alfabeyle üzerine şunlar yazılıdır:

“Ben Eun’un Kılıcıyım. Hükümdarım bu yazıyı okuyandır. Ve bu yazıyı okuyup soyun kanına sahip olandır.”

Tabi kılıç kaybolduğundan kimse emin değil bu sözlerden, ancak efsaneler böyle diyor.

Ellear, büyük bir salgın sırasında öldükten sonra yerine oğlu Sei geçdi. Hükümet anlayışını kurdu ve kanunları düzenledi o. Bu sırada Çöl İnsanları akınları başladı ve Féra kentine büyük saldırılar oldu. Sei, üç sene süren bir kuşatmayı bozmak adına yaptığı bir saldırıda öldü.

Uzun süre Eun içe kapanık bir dönem geçirdi ve halk tek kentte uzun süre dışarıyı bilmeksizin yaşadılar. Ta ki Seum dönemi gelene kadar. Kral Seum genişlemeci bir politika izledi ve batıya ilerleyip Seu ve Eudhed kentlerini kurdu. Böylelikle ilk defa denize açıldılar ve Kesia ile Aesa kentleri ile ticarete ilk böyle başladılar.

Sonra Kiem tahta geçti ve o, bilgiye önem veren bir kraldı. Bilgisizliği azaltmak adına okullar ve üniversiteler kurdu, büyük kütüphaneler açtı. Ayrıca ilk hapishaneleri kurup suç oranını azalttı.

II. Aestal tahta geçti ve Eun demirini kullanarak büyük bir ordu topladı. O zamanlar çok zenginleşmiş olan Kesia’ya büyük bir sefer düzenledi ve kuşatmanın ikinci ayında orayı aldı. Ancak kendisi amansız bir hastalık yüzünden öldü.

Oğlu II. Lhaen orduyu topladı ve babasının son isteği olan Aesa’yı kuşattı. Ancak başarılı olamadı. Bunun üzerine Aesa körfezini gözetlemek üzere boğazın iki yakasına Suun ve haun kulelerini kurdu. Böylelikle Aesa Ticareti tamamen Eun Hükümdarlığının eline geçti.

II. Kiem zamanında tıpkı Seum döneminde olduğu gibi pek çok kent kuruldu. Bunların pek çoğu önemsiz ve küçük kentler oldular. O biraz daha barışçıl olduğu için Aesa ile yıllardır süren savaşı kesti ve barış imzaladılar.

II. Ellear geçti tahta en sonunda. O ilk iş olarak Aesa’yı aldı. Sonra büyük bir projeye girişip, çöl sınırına on üç kralın on üç devasa heykelini yaptırttı.

Ondan sonraki 2 kralın hiç önemli bir işi yoktur, ta ki son kral olan III. Ellear’a kadar. Ellear, Eun Hükümdarlığının son hükümdarı…
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: magicalbronze - 20 Mayıs 2008, 14:22:10
Ve özgün bir hikaye daha. Öncelikle teşekkürler Yiğit çünkü en sevdiğim yazım tarzını kullanmışsın. "Efsaneye göre...", "denilene göre..." gibi yazım şekilleri çok hoşuma gider. Bir yorumunda bazı hikayelere benziyor demişsin ama bence tamamen kendine özgü bir hikayenin temellerini atmışsın. Konu çok hoşuma gitti. Yeni yarattığın ırkın ismide hoşuma gitti bayağı olaların başlangıcıda kapıda gibi gözüküyor. Hiakyenin diğer bir ilginç yanıysa -daha doğrusu bana göre ilginç olan yanı- hala bir kadın girmedi olaylara. Genelikle herzaman bir kadın olur fakat daha göremedik. Ameth'e gelince karakteri hala tam olarak anlayamadım. Ara bölümlerde verdiğin bilgiler ve Ellear hakkındaki bilgiler, ara bölüme başlamadan önce yazdığın o kısa yazı ve hikayelerin sonlarına koyduğun resimler... Ortaya yine kendimizi bağlayacağımız bir hikaye çıkıyor kısaca. Ellerine sağlık, yeni bölümle karşımızda olman dileğiyle.. =)

Not: Daha dördüncü bölüm ve ara bölümü okuyamadım geriden geliyorum biraz ama idare et artık.. :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 14:45:01
teşekürler :)

Açıkça söyleyeyim, ilk on bölüm içinde 2 tane kadın girecek hikayeye ve ikiside büyük belalar açıcaklar Ameth'in başına. ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 20 Mayıs 2008, 16:13:22
Ara bölümler olayı gerçekten tamamlıyor. Ve bu 2. ara bölümün anlatımı da çok güzel olmuş.  :) Tebrik ederim. Devamını bekliyoruz.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 20 Mayıs 2008, 16:48:17
Ya saatler önce okudum ara bölümü ama yazamamışım :hemk
Tarihçelerden hoşlanmasam da merak ettim.III. Ellear kesin olarak öldü mü ? Ölmediyse kendisiyle ilgili pek çok yorum yapılabilir. :D
Beyazlar Tarikatı'nı daha çok bir engel olarak görmüştüm.Ya yanılıyorlar,ya da kılıcın sahibi başka birisi 8)
Güzel,çok güzel ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 17:04:50
Eun halkı yaklaşık olarak 400-500 yıl yaşıyorlar. Ellear'ın ölümü üzerinden yaklaşık 500 yıl geçti. Ameth bile çok yaşlı, III. Ellear yaşıyor olamaaz :D

Şöyle söyleyeyim, insan beyni çok çabuk çarpıtır, yani tarikat amacından sapmıştır, tabi Hükğmdarlık yıkıldığından beri
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Nirnaeth - 20 Mayıs 2008, 18:06:42
Süper olmuş ya :D Bayıldım resmen.. Yeterince akıcı ve heyecanlı :D En kısa sürede istiyorum beşinciyi ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 18:14:57
Peki o zaman :D madem öyle yeni bölümüde ekleyeyim ;D

Bölüm 5 – Ormanda

Gece ilerlerken, Ameth şehrin kapılarından kaçtı dışarıya. Arkasındaki adamları birkaç sokak önce atlatmıştı, hızla ormana doğru girdi ve giysisinden bir parça koparıp kanayan eline sardı.

Orman, çok sık ağaçlarla sıkıcı bir hava oluşturuyordu. İlkbahara yeni yeni giriyor olmalarına rağmen çiçekler açmış ve hava da gayet sıcaktı. Ormanın bu boğucu havası onu tedirgin etmeye yetmişti bile.

Bir süre düşünüp neler yapabileceğine karar verirken, etrafı inceledi. Yolculuğunun bu kısmında bu adayı baştan aşağıya aramalıydı –ki adanın büyük kısmını bu orman kapladığına göre buradan daha iyi bir başlangıç noktası olamazdı.

Biraz içerilere girdikten sonra en sağlam bulduğu ağacın gövdesine tırmanmaya çalıştı. Dalları bir bir geçti ve en sonunda en tepesine ulaştı ağacın. Orman, tüm yönler boyunca devam ediyor, bu örtünün sonu gözükemese de, sanki bir kurtuluş ışığıymışçasına güneş, Methedh’in kulelerinin arkasından doğuyordu.

Aşağıya indi ve bir süre batıya doğru yürümeye başladı. Güneş çok yükselmeden önce, o ormanda çok yol almıştı. Pek çok tepeye tırmanmış ve sonunda uçurumlarla dolu bir yere gelmişti. Şaşkınlıkla devasa bir harabe gördü önünde, orman içinde, kaybolmuş bir harabe.

Böyle bir yer hakkında o bile hiçbir şey bilmiyordu, Gördüğünde şaşkına döndü zaten ilk anda. Çünkü ne bulacağını bilmeden gelmişti bu adaya.

Uçurumdan dikkatlice inmeye başladığı o sırada birden bire ormanın hiç olmadığı kadar sessizleştiğini fark etti. Ne bir kuş cıvıltısı vardı ne başka bir şey; Sanki ağaçlar bile hışırdamıyordu, sanki sağır olmuş gibiydi o anda.

Sonunda ormana tekrar ulaştı ve hızla kayıp harabeye doğru ilerledi. Birkaç dakika sonra önünde büyük bir bina duruyordu, tüm ihtişamı ile. Bir hızla ağaçların arasından geçip bu büyük binanın kapısına ulaştı ve hızlı ama dikkatli adımlarla içeri girdi.

İçerinin karanlığı onu yuttu…

***

Ameth, az ilerledikten sonra elini kaldırdı ve fısıldadı.

“Anuu Kesha”

Elinin hemen üstünde bir ışık küresi oluştu ve beyaz bir ışıkla etrafı aydınlatmaya başladı. İçinde bulundu koridor az ilerideki bir kapı ile son buluyordu. Beklide aradığı tüüm cevaplar oradaydı.

Kapıdan geçtikten sonra elini daha yukarıya kaldırdı ve birkaç söz fısıldayıp, ışığın daha kuvvetlenmesini sağladı. Tavanı yüksek bir salondaydı şimdi. Duvarlar çeşitli fresk ve yazılarla doluydu.

Salonda üç adet kapı vardı. Biri kendi geldiği doğu kapısıydı. İkincisi ardında hemen merdiven başlayan kuzey batı kapısıydı. O tabi ki kuzey batı kapısından geçti. Eun Hükümdarları daima en yüksek yerlere koymuşlardı mezarlarını; Eğer Ellear buradaysa, sadece en yüksek yerde olabilirdi.

Yukarı bu dar merdivenden çıktıktan hemen sonra tamda beklediği gibi bir mezar odasıyla karşılaştı. Tavanda büyük bir delik, ışığı içeri soktuğu için, Ameth, ışık küresini yok etti.

Hemen önünde bir çift kartal başlı insan heykeli vardı. İki ellerinde de birer devasa kılıç tutan bu 2-2,5 metrelik heykellerin görüntüsü bile korkunçtu. Sanki her an kalkıp saldıracaklarmış gibi…

Ameth iki heykelin ortasındaki mezara ilerledi ve hafifçe açtı mezarı. Mezarın içi, beklediği gibi pek çok parfümün kokusuyla doluydu. Oda, çok ferah bir kokuyla dolmuştu onu açtığı anda. Mezar kapağının hemen üzerinde şöyle yazıyordu Eun alfabesiyle:

Kral III. Ellear’ın mezarı
En büyük hükümdar ve son Eun
Yadigârı ile yatıyor

Yadigar ile kılıtan bahsedildiğini anladı Ameth ve hızla mezarın içini araştırdı, ancak ne bir kılıç vardı nede başka bir şey. Bir hayal kırıklığına uğradı, acaba ondan önce başkaları mı gelmişti? Eğer onun gelmesi bu kadar kolay olmuşsa diğerleri için pek zor olmazdı zaten.

Ameth, yere oturdu ve düşünmeye koyuldu bir süre. Planları başarısız olmuş sayılırdı ve kılıcı bulmalıydı. O sırada, heykelin hemen üstündeki bir freski gördü ve oradaki kılıç garip bir şekilde tanıdık geldi ona…

İşte bu bölümde her şey karışıyor, cuma'ya yeni bölümle karşınızdayım o zamana kadar meraklanın bakalım :D

(http://img155.imageshack.us/img155/8863/blm5jp4.th.jpg) (http://img155.imageshack.us/my.php?image=blm5jp4.jpg)
-Harabeler
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 20 Mayıs 2008, 18:19:31
Kılıcı almak bu kadar kolay olamaz ? Herhalde kılıcın oradan çıkması için başka bir şeyler gerekecek.Ya da kılıcı kafa karıştırmak için koydun,gerçek kılıç meçhul?
Adada aşırı bir gariplik var ama :hmm
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (2. Ara Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 18:25:49
Bir dahaki bölümü okuyunca görürsün kılıcın ne kadar kolay kazanıldığını :D ama şöyle söyleyeyim, kılıç sadece bir araç, Ameth'in çok daha büyük planları var.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (5. Bölüm!)
Gönderen: Nirnaeth - 20 Mayıs 2008, 18:27:30
Daha büyük planlar mı? Dünyayı ele geçirmek falan gibi mi? :P

Beşincinin bu kadar kısa bir zamanda geleceğini düşünmemiştim.. :P ;D

Her zamanki gibi süperötesi bir şey olmuş.. Altıncısı için Cumaya kadar nasıl beklerim bilmiyorum  :-\ Sabredicez mecbur..  ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (5. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 18:31:22
:D 8. bölüme kadar yazılı şu anda sadece elden geçiriyorum, birazda bekletiyorumki hazmedilsin :D

Daha büyük planlar mı? Dünyayı ele geçirmek falan gibi mi? :P
gibi gibi ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (5. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 20 Mayıs 2008, 18:35:02
Yeni bi Eun HükümdarLığı o zaman :P ?
Bilmem ben daha birkaç bölüm daha kılıç üzerine kurulu olur diye düşünmüştüm ama iyi,iyi :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (6. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 18:39:43
öhm :D illa yeni bölüm eklettireceksiniz bana dimi ;D tamam benden bu kadar bugün :D

Bölüm 6 – Kılıç

Ameth, resme daha dikkatli baktı. Bir adam, devasa bir çöl solucanının tepesine tırmanmış ve kılıcını onun göğsüne saplamıştı. Hemen altında şöyle yazıyordu: “Kim Sugg Vua’nın kullandığı bineklerin derisini kesebilecek kadar güçlü bir kılıca sahiptir? Elbette III. Ellear’dan başkası değildir bu”

Yazının hemen altında ise, kılıcın bir büyük resmi vardı. Ameth, kendi kılıcını çıkarıp karşılaştırdı. Kılıçlar aynısıydı. Ameth, dikkatlice baktığında hafifçe işlenmiş olan yazıları gördü kılıcının üzerinde:

“Ben Eun’un Kılıcıyım. Hükümdarım bu yazıyı okuyandır. Ve bu yazıyı okuyup soyumun kanına sahip olandır.”

İki kartal başlı heykelde canlandı ve diz çöktüler Ameth’in önünde. Kılıca sahipti ve tabi tüm diğer Eun kalıntılarına da. Uzaktan gelen bir ses şöyle dedi:

“Artık sen Eun’un varisisin, Anneni vasiyetin yerine getirme zamanın geldi. Şimdi kılıca da sahipsin. Şimdi kaldır başını ve korkularını yen, çünkü artık ölümün hiç kimsenin elinden olmayacak.”

“Gitmeliyim” dedi kendi içinden. “Féra’ya gidip son Eunları bulmalıyım. Sonra da hükümdarlığımı tekrardan kuracağım…”

Ayağa kalktı ve arkasına döndü. Önünde Theria ve 4 Beyazlar Tarikatı üyesi duruyordu.

“Ameth! Bu sana son uyarım, kılıcı bırak ve git, yoksa bu eski dostun sana zarar vermek zorunda kalıcak!”

Ameth pelerinini çıkardı ve kılıcını sıkıca tutup Theria’nın gözlerine baktı. “Ormanın bekçileri ha?” Kılıcını elinde 360 derece çevirdi ve tehditkâr bir şekilde doğrulttu onlara doğru. “şimdi anlıyorum ormanın neden bu kadar sessiz olduğunu. Eğer kılıcı istiyorsanız gelin ve alın.”

Adamlar kılıçları çıkardılar ve Ameth’in etrafını çevirmeye başladılar. Güneş tepeye gelmişti ve ışık kılıçların demirlerine vurup çeşitli ışık oyunları yaratıyordu.

“Koruyucular, yardım edin şimdi bana!” İki büyük heykel hareket ettiler ve 4 adamla büyük bir kavgaya tutuştular. Ameth ise hızlı bir şekilde atağa geçip Theria’nın üzerine atladı. Theria hiç böyle bir hamle beklememişti –ki yine de Ameth’in hamlesini kolayca savurdu.

Ameth eliyle yumruk atacakmış gibi bir hamle yaptı Theria’ya ve şöyle dedi:

“Saan kass!”

Theria midesine yumruk yemiş gibi oldu ve birkaç metre geriye fırladı. Merdivenlere kadar uçmuş ve basamakların hemen başında yere düşmüştü. Heykeller ise adamları çoktan kılıçtan geçirmişlerdi bile.

Ameth Theria’yı yakaladı ve silkeledi.

“Ne zamandan beri Beyazlar Tarikatı onları kuranlara karşı çalışıyor? Atalarım kurmamış mıydı bu tarikatı? Sen ne zamandan beri bu tarikat içerisindesin?”

“Dur, dur tamam, bütün sorularını cevaplayacağım.” Yüzünden terler boşalıyordu. “Öncelikle biz Eun hükümdarlığı yıkıldıktan sonra onu tekrardan kurmak üzere çalışmaya başladık. Onu kuran sen olmayacaksın Ameth, o kılıcın Meclis tarafından bana verilmesi kararlaştırıldı. Bu nedenle Kılıcı bana vermelisin.”

“Seni pislik seni” Sert bir yumruk attı suratına. “Peki, ne zamandan beri arkamdan iş çeviriyorsun ha?”

“Doğduğumdan beri bu tarikattayım Ameth, lütfen bağışla.”

“Bağışlayıcılık bir Eun için hiç bir şey ifade etmez.” Hızlı bir hareketle Theria’nın kafasını kesti ve kanından bir kısmını avucuyla içti. Sonra pelerinine sildi elini ve onu sırtına geçirip kapıdan geçti.

Aşağı indi ve hemen solundaki kapıdan taht odasına girdi. Tahta oturup bağırdı.

“En nihayetimde, benim olması gereken yine benim oldu!” Kılıcını tahtın hemen önündeki taşa sapladı. “Uyanın hizmetkârlar! Efendiniz uyandı!”

(http://img530.imageshack.us/img530/7412/blm6yd8.th.jpg) (http://img530.imageshack.us/my.php?image=blm6yd8.jpg)
-Beyazlar Tarikatı üyelerinden biri
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (6. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 20 Mayıs 2008, 19:00:48
Ama kimse uyanması falan :D
Hızına yetişemiyoruz Sifaus yavaş biraz :D Resimlerine hayranım.Harabeler süpermiş.
Theria cezasını buldu sonunda :P Orda bir şey atlanmış sanırım ya.Ameth'İn kendi kılıcı dediğin heykelin üzerinde gördüğü kılıç mı yoksa öldürdüğü tüccardan aldığı kılıç mı?Eğer 2. seçenek ise insan hiç farketmez mi :D Eun kılıcı olduğunu biliyorduk ama .. ??? Çok mu soruyorum ne :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (6. Bölüm!)
Gönderen: Nirnaeth - 20 Mayıs 2008, 19:21:16
Hödeyyy..!! Theria hak etti ya iyi oldu pisliğe :P ;D
Cidden çok hızlı çıktın, bravo ;D
Sifaus, hadi bi de yedinciyi atıver.. :P
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (6. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 20 Mayıs 2008, 21:29:35
Ama kimse uyanması falan :D
Hızına yetişemiyoruz Sifaus yavaş biraz :D Resimlerine hayranım.Harabeler süpermiş.
Theria cezasını buldu sonunda :P Orda bir şey atlanmış sanırım ya.Ameth'İn kendi kılıcı dediğin heykelin üzerinde gördüğü kılıç mı yoksa öldürdüğü tüccardan aldığı kılıç mı?Eğer 2. seçenek ise insan hiç farketmez mi :D Eun kılıcı olduğunu biliyorduk ama .. ??? Çok mu soruyorum ne :D

Ameth kendi kılıcını düşürüp kaybetmişti hatırlarsan, yani o kılıç tüccardan aldığı kılıç. Farketmediğini kim söyledi? ;) ;D

Hödeyyy..!! Theria hak etti ya iyi oldu pisliğe :P ;D
Cidden çok hızlı çıktın, bravo ;D
Sifaus, hadi bi de yedinciyi atıver.. :P

Atıcam merak etme :D zaten bu gidişle dayanamayacağım ata ata bitircem cumaya kadar ;d
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (7. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 21 Mayıs 2008, 19:41:21
Bölüm 7 – İşgal

3 Yıl Sonra…

Büyük, ak yelkenli ve uzun bir gemi, arkasındaki filo ile beraber çok eski bir şehir olan Seu’ya doğru ilerliyordu. Güvertede, karadaki kuşatma kampından gelmiş bir asker, Hükümdar’ın tahtının önünde diz çöküp şöyle dedi.

“Hükümdar Ameth, istediğiniz gibi kaleyi kuşattık. Şimdi getirdiğiniz birlikte eklenince Aesa’ya kadar her yeri çok kısa bir sürede alabilecek bir ordumuz olacak.”

Hükümdar, güvertedeki gri tahtının üstünden, çok ötedeki topraklara bakıyordu. Askerin gözlerine baktı ve ayağa kalkıp konuşmaya başladı.

“Mükemmel, şimdi tek bir eksik var. Kayıp şehir Féra’yı bulmaları için gönderdiğimiz kâşiflerden haber var mı?”

“Evet, dün bir kaşif geri dönüp dağların ardındaki bir şeyden bahsetti ancak tam olarak bir şey söyleyemeden öldü. Diğer birliklerden hiç haberimiz yok.”

Ameth, sert bir bakış attı askere ve dahası var mı diye merak etti içinden.

“Efendim dahası var, asker normal bir şekilde yaralanmamıştı, kolunda devasa bir diş izi vardı.”

“Pekâlâ, sen hızlıca geri dön asker, akşama kadar karaya çıkacağımızı bildir onlara, yakında büyük ordumuzla eski Hükümdarlığı tekrardan kuracağız.”

“Emredersiniz efendim.”

***

4 Ay sonra…

Gün hafifçe doğarken, Çöl sarısı bayrakları olan bir ordu, ak yelkenli gemilerden inip şehrin etrafını sardılar. Birkaç yüzyıldır bu kadar büyük bir ordu daha görülmemişti bu diyarda. Ayrıca bu kadar büyük bir işgal projesi daha yapılmamıştı.

Ordu, büyük bir hızla şehri kuşattı. Şehrin surlarındaki okçular karşı koymaya çalışsalar da hiç yararlı olmadı bu. Birkaç dakika sonra surlara merdivenler dayanmış, koçbaşları kapıyı kırmaya çalışıyordu.

Almaya çalıştıkları şehir eski Hükümdarlığın başkenti olan Kesia’ydı.

Ameth bile bu savaşa katılmıştı. Ordun en ön safhasında, özel olarak eğittiği Hükümdarlık savaşçıları ile duruyor ve Eun döneminden kalan saraya gitmek üzere savaşıyorlardı.

Sokaklarda büyük dövüşler oldu ancak bir tane bile Hükümdarlık savaşçısı düşmedi yere. Sonunda sarayın merdivenlerini de geçtiler ve şehirde savaş devam ederken, onlar bu eski saraya girdiler.

Ameth hızla tahta doğru ilerledi ve oturdu. Devasa sütunlarla dolu tek bir salondu burası. Tahtın hemen arkasında bir kapı vardı, o kapı Sehual’daki Altın Kule’nin bir eşi olarak yapılmış olan gümüş kuleye çıkardı.

Ameth hızla kuleye çıkmaya başladı. Uzun kuleye tırmanması baya zaman aldı tabi. Ancak en sonunda, en tepeye çıktığında başı döndü. En uzaktaki Aune adasını bile açık bir şekilde görebiliyordu.

Bakışlarını aşağıdaki savaşa çevirdi. Hala şehirdeki bir kısım savaşçı direniyordu. Ancak hiç umut yoktu tabi onlar için.

Sonunda güneye baktı, Féra zirvelerine. Dağların ardındaki kaybolmuş şehre baktı ancak hiçbir şey göremedi orada.

Aşağıya indi ve saraydan çıktı bir hızla. Savaş artık bitmişti. Bir kez daha ordusu kazanmıştı savaşı.

Atına bindi ve şehirden çıktı. Hızla Veziri buldu ve ona şöyle dedi.

“Ben bir süreliğine gidiyorum. Bu süre boyunca ülkemi sen yöneteceksin. Geldiğimde hala burada olacak.”

“Efendim, yanınıza kimseyi almıyor musunuz?”

“Hayır, yalnız başıma gitmem lazım.”

(http://img395.imageshack.us/img395/1748/blm7aj2.th.jpg) (http://img395.imageshack.us/my.php?image=blm7aj2.jpg)
-Ameth'in yolculuğa çıkışı
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (7. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 21 Mayıs 2008, 23:51:57
Çok,çok güzel.Yine okudum yorum yazmaktan kaytardım ama kimse yazmamış ya :wow
Neyse;
Çok hızlı geçti ya o kadar sene :D ben Ameth çoktan kurmuştur ülkesini paşa paşa yönetiyordur diye düşünürken. :P
Saçı falan o kadar uzun muydu onun ya :P İnsan bir saç-sakal tıraş olur değil mi :D ( hani şu kılıç da yüzük gibi birşey olur kaptırır kendini diye düşünmekten alamıyorum kendimi :D )
Fera'ya gidiyor :P Artık şu kadınlar da ortaya çıkar diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (7. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 21 Mayıs 2008, 23:56:45
Evet umarım çıkacaklar orada ;D

Ameth'in nasıl Aune adasını ele geçirip, Başka yerlere saldıracak kadar büyük bir ordu kurduğunu yazmak zor olur diye şimdilik erteledim, zamanı geldiğinde onuda yazacağım :) Emin ol hiç kolay olmadı onun için çünkü o adım attıkça beyazlar tarikatı onu ittridi :D yani Ameth'in en zorlandığı dönem o zamanlar ve bu dönem güzel bir yazım gerektirir, başarabileceğimi zannetmiyorum :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (7. Bölüm!)
Gönderen: R - 22 Mayıs 2008, 16:03:03
bu kadarını yaptın bundan sonrayı mı yapamıcan..pehh :hemk ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (8. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 22 Mayıs 2008, 17:28:48
kendime hiç güvenmiyoum :P

Bölüm 8 – Féra

Féra dağlarının kenarındaki büyük bir vadiden ilerliyordu Ameth. Efsaneye göre son Eunlar bu çok uzaktaki kayıp Féra kentinde kalmışlardı. Ancak o kenti bulmak üzere gönderdikleri kâşiflerden bir daha haber alamamışlardı.

Şimdi, tüm bu bölgedeki kentleri aldıktan sonra, son bir yolculuğa çıkmıştı tek başına. Kayıp Eun halkını bulup onları da ülkesine katmalıydı.

Uzun ve geniş vadide ilerlerken önünde bir adam gördü. Sarı bir giysisi vardı ve elinde Eun stili bir kılıç duruyordu. Hızlı bir şekilde sordu.

“Hükümdar Ameth, burada ne işiniz var?”

Ameth küçük bir şaşkınlık geçirdi. Adını nerden biliyor olabilirdi? Beyaz gözlü adamı iyice süzdü ve biraz daha dikkatli inceledi.

“Sende kimsin? Bu koskoca çölün ortasında duran sen, kimsin?”

Adam hafifçe güldü ve kılıcını tehditkâr bir şekilde fırlattı.

“Bir Eunla tanışmanın iki yolu vardır.” Küçük bir gülümseme yayıldı. “Bana hükümdar olduğunu ancak beni yenerek kanıtlayabilirsin ve ancak öyle senin önünde diz çökerim.”

“Seninle işim bittiğinde kafan yerinde olursa tabi.”

Adam güldü ve giysisinin içinden bir kılıç daha çıkardı. Ameth anladı ki, ona attığı kılıçla dövüşmeli, bu eski bir Eun geleneğiydi, şimdilerde pek hatırlanmasa da.

Hızlı bir şekilde dövüşe başladılar ve Ameth sert ve kıvrak darbelerle sıkıştırdı adamı. Sonunda iyice kendinden emin olduğunda hızlı bir vuruş yaptı ve adamın kılıcın kırdı. Sonra kendini durdurmadan hızla boğazına dayadı kılıcı.

“Şimdi diz çökecek misin? Yoksa tadına bakıyım mı?”

Adamın yüzüne bir gülümseme yayıldı. Kafasını açtı ve kel kafası ortaya çıktı. Beyaz gözleri ise ifadesiz bir şekilde Ameth’i süzmeye devam ediyordu.

“Hükümdar Ameth, tıpkı anneniz gibi kararlı bir yapıya sahipsiniz.” Dizleri üzerine çöktü sonunda.

Ameth sabırsızca sordu.

“Diğer Eun halkı nerede? Sadece sen kalmış olamazsın?”

Adam hüzünlü bir ifadeyle bakıp kafasını iki yana salladı.

“Niye, kâşiflerimi öldürdünüz?”

“Onlara dokunmadık, ancak sanırım çöl solucanları bizim kadar iyi davranmadılar onlara.”

Ameth kısa bir süre sırıttı ve sonra tekrardan ciddileşip sordu.

“Beni ne zaman götüreceksin şehre?”

“Anlamıyorsun Hükümdar, Féra diye bir kent artık yok. Son Eunlardan sadece bir aile kurtuldu. Artık benim, senin haricimde sadece bir tane daha Eun var dünya üzerinde. Onunla çok yakında tanışacaksın.”

(http://img149.imageshack.us/img149/4316/blm8gb4.th.jpg) (http://img149.imageshack.us/my.php?image=blm8gb4.jpg)
-Bekçi (Klasik Eun giysileri içinde)

(http://img175.imageshack.us/img175/922/eunktasblm10akadaruv7.th.jpg) (http://img175.imageshack.us/my.php?image=eunktasblm10akadaruv7.jpg)
-10. Bölüme kadarki Ameth'in Eun Hükümdarlığı
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (8. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 22 Mayıs 2008, 18:29:15
O birisi de bahsettiğin kızlardan biri olsa bari :P meraklandım ama ne yapayım :P
Düello sahnesini keşke biraz daha uzatsaydın  :P
İki kişi bütün kaşifleri öldürmüşler mi yani?
Bu Eunlar gerçekten mükemmel insanlar.
Bekliyorum 9'u bekliyorum ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (8. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 22 Mayıs 2008, 18:31:07
Ya hızlı sahnelerde iyi değilim :/ yani bir düelloyu anlatamıyorum, sadece büyü düellolarını biraz anlatabilirim o kadar :/ ama söz, bir dahaki sefere deniycem =)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (8. Bölüm!)
Gönderen: R - 22 Mayıs 2008, 18:51:47
sen güvenme ben güveniom ;) ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 23 Mayıs 2008, 16:39:38
ya peki o zman; zamanı gelince onuda yazarım :D

Bölüm 9 – Ateş Büyücüsü

Vadide bir süre yürüdükten sonra adam hızlı bir hareketle döndü ve Ameth’e şöyle dedi.

“Artık benim gitme vaktim, bir an önce buradan ayrılıp, uzak doğuya yolculuğa çıkacağım. Bu yolu takip edin, aradığınızı bulacaksınız.”

Ameth kafasını afifçe salladı ve yoluna devam etti. Adam, vadinin kenarındaki bir patikadan uzaklaştı ve sonunda kayboldu…

Birkaç saat sonra Ameth önünde bir adamla karşılaştı. Vücudunun her tarafı bir giysiyle kaplı olan bir adamdı bu, sadece peçesinden gözlerinin bir kısmı gözüküyordu. Elinde uzun bir mızrak, yanında ise Eun stili kıvrık bir kılıç vardı. Birden bire giysisi yanı ve bir kadın çıktı içinden.

Ameth gözlerine inanamadı. Kadının beyaz gözlerine bakakaldı. Kadın ise zarif hareketlerle adama yaklaşmaya devam etti.

“Seni Aune adasından beri takip ediyorum, 3 senedir seni görebilmek için uğraşıyorum. Ben doğudaki Neinea İmparatorluğunun kraliçesiyim. Seninle konuşmam gereken konular var.”

“Sen bir Eun’sun öyle değil mi?”

“Evet, bu gücü ve gözleri başka bir ırk taşımaz.”

“Pekâlâ, o zaman, kaç senedir bir başka Eun’u arıyorum, nihayet birini buldum.”

Kadın hafifçe gülümsedi ve yere çömeldi. Mızrağını yere sapladı. Bunu gören Ameth’de yere kılıcını yere sapladı. Neinea’nın gözleri fal taşı gibi açıldı aniden.

“Bu benim aradığım şey. Demek onu buldun ha, Ameth?”

“Sen hükümdarınla böyle mi konuşursun ha?”

“Üzgünüm ama herkesin hükümdarı olabilirsin, ancak benim değilsin.”

“Ne demeye-” Neinea birden sözünü kesti.

“Ameth, sana söylemem gerekir ki, biz kardeşiz.”

Ameth bir an şok oldu. Beyni bunu kabul edemedi. Babası çok önceleri bir kardeşi olduğunu ve annesiyle beraber uzak doğuya kaçtıklarını söylemişti. Bu oydu!

“Sen o’sun!” Ameth hızla onun yanına geldi ve elinden tutup zarif bir şekilde ayağa kaldırdı kadını. Bir süre sessizce yürüdüler. Ameth’e gerçekten inanılmaz geliyordu bu, kayıp olan kardeşi ile karşılaşacağı hiç aklına gelmemişti.

Uzun süre sohbet ettiler. Dikkatli biri olmasına karşın Ameth onun gerçek kardeşi olduğuna inanmıştı artık. Çünkü hiçbir hatası yoktu. Sadece babasının bildiği şeyleri oda biliyordu. Nihayetinde amacına ulaşamamış olsa da, o, aradığından daha büyük bir hediye almıştı.

Not: Neinea, Qursedqueen’e ithafen yaratılmış bir karakterdir.

(http://img377.imageshack.us/img377/111/blm9qo4.th.jpg) (http://img377.imageshack.us/my.php?image=blm9qo4.jpg)
-Neinea, Ateş Büyücüsü
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Lucilla Clarté - 23 Mayıs 2008, 17:03:43
Böyle güzel bi hikayenin içinde adımın geçmesi bile cidden 'onur'dur. =D Ayrıca da son günlerde yaşama sebeplerim arasına girmiştir hikayenin kendisi de onu yazan da. =P 

Mükemmelsin Yiit sadece mükemmel ve buna teşekkür etmek için yapabilceğim tek şey olabildiğince fazla insana okutmak bunu. Sanıyorum ki görevimi yerine getiriyorum getirmeye devam da edicem. Sen de yazmaya devam ediceksin. =D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 23 Mayıs 2008, 17:05:50
Kesinlikle edicem =) asıl ben teşekkür ederim yorumların için
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 23 Mayıs 2008, 17:37:53
Bölümlerin kısa olması, forumda yazdığın için iyi bir şey. Çünkü daha rahat okunuyor. Yine de diyaloglara fazla ağırlık veriyorsun. Biliyorum hikayelerde bazen bunu yapmak gerekir ama bunda son bölümlerde neredeyse hep konuşmalar var. Betimlemeleri artırırsan biraz daha karakterin derinine inersen çok daha güzel olacak.

7,8,9 ard arda okudum. Çok iyi oldu böyle olması. Hevesimi aldım. Bundan sonra 3er bölüm birikmesini bekleyip öyle okuyacağım.  ;D Başka şekilde merak ediyorum çünkü. Tek bölümün tadı damağımda kalıyor.  ;D Başarılarının devamını dilerim.  :P

Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 23 Mayıs 2008, 17:41:36
Evet diyaloglar konusunda haklısın gerçektende, bu eleştirini göz önüne alacağım sonraki bölümlerde :) teşekkürler yorumların için
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 23 Mayıs 2008, 19:39:18
Geciktim biraz galiba :D Dershaneden gelir gelmez baktım ama :P
Zaten en azından bir kız da olsa onu önce erkek olarak tanıyacağını tahmin etmiştim  :P Karşılaştıklarında "aha,budur" diyesim geldi :D
Ama kız bir oyun da oynuyor olabilir.Hani kız kardeşin değilim ama çok zekiyim mesajlarından :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Berke - 23 Mayıs 2008, 19:54:34
Ya Sifaus kusura bakma okumaktan kendimi alamadım ve yorum yazmayı unutmuşum.Biliomusun bizimkilerle Warcraft oynarken adımı artık Ameth diye koyuyorum,Lotr da özel karakterimin adı Ameth vb.Galiba çok etkilendim lütfen devam ettir süpersin harikasın olağan üstüsün...
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 23 Mayıs 2008, 20:07:17
Ya Sifaus kusura bakma okumaktan kendimi alamadım ve yorum yazmayı unutmuşum.Biliomusun bizimkilerle Warcraft oynarken adımı artık Ameth diye koyuyorum,Lotr da özel karakterimin adı Ameth vb.Galiba çok etkilendim lütfen devam ettir süpersin harikasın olağan üstüsün...

Evet, aşırı Ellear kılıcı okuma halinde bu tür durumlar görülebiliyor ;D ;D

Geciktim biraz galiba :D Dershaneden gelir gelmez baktım ama :P
Zaten en azından bir kız da olsa onu önce erkek olarak tanıyacağını tahmin etmiştim  :P Karşılaştıklarında "aha,budur" diyesim geldi :D
Ama kız bir oyun da oynuyor olabilir.Hani kız kardeşin değilim ama çok zekiyim mesajlarından :D

Bilemiyorum o kadarını :P Ya çok inandırıcı olamadı bilyorum ama Neinea gerçekten Ameth'in kız kardeşi. Bu arada iki hikaye olarak tasarladım bu hikayemi.


Aesten Efsaneleri

1. Ellear’ın Kılıcı: Eun halkının son varisi olan Ameth’in kılıcı bulmak ve Hükümdarlığı yeniden kurup hala hayatta olan son Eunları bulmak üzerine verdiği savaşın ve gezilerin hikâyesi. Aynı zamanda Eun halkı hakkında her şey.

2. Alev Mızrağı: İlk Eun hükümdarlığı yıkıldığında doğuya kaçan bir Eun ailesinin kızı, zamanla büyüdü ve doğudaki karanlık büyü sanatlarına karşı geldi. Büyüyü kendi kafasında bir iyiliğe dönüştürerek ülkesine baş kaldırdı. Bu kızın yükselişi. Aynı zamanda Güneydeki Neinea İmparatorluğuna, Kardeş Krallıklara, Sugg Vua’ya ve Eun’un yükselişine dair bilgiler.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (9. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 23 Mayıs 2008, 20:23:45
Desene iki kardeşin hikayeleri :P
Yok ben aşırı teori üretmeye çalıştığımdan kuşkucu görünebilirim :D
10. bölümü bekliyorum ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (10. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 23 Mayıs 2008, 20:34:17
Buyur o zaman :D ama bundan sonra bölümler daha yavaş gelecek söyleyeyim :(

Bölüm 10 – Geri Dönüş

Uzun çölün sonunda, Neinea ve Ameth, Aesa şehrine ulaştılar. Büyük bir ordu, şehirn önünde toplanmış, silahlarını hazır etmeye çalışıyorlardı.

Ameth, bu büyük kalabalığın önüne geldiğinde bir şaşkınlık fırtınası koptu. Ordu, Hükümdarlarının çölde öldüğünü duymuşlardı ve bu yüzden artık hükümdarlığı başka biri yönetiyordu.

Ameth ordunun şehre geri girmesinin emretti ve hızla saraya gitti. Saraya girdiğinde, tahtta tanıdık bir yüzü gördü; Babası!

“Baba! Burada ne işin var ha? Solucan dostlarınla oynasana sen?”

“Ameth, senin yokluğunda tahtı dolduruyordum sadece, sen gideceğine göre artık hükümdarlığının birine bırakman gerekecek, bu kişi tabi ki benim.”

“Sen olduğunda nerden çıktı? Sen lanetinle beraber çöldeki solucanlarla gezsene?”

“Ameth! Haddini aşıyorsun!”

O sırada içeriye Neinea girdi tüm zerafetiyle. Mızrağının ucunu yere vurdu ve adama pis bir şekilde bakmaya başladı. Sonra sesindeki tüm sertlikle şöyle dedi:

“Hayır, baba, o tahtta ben duracağım, kardeşim döndüğünde ise geri dönüp kendi imparatorluğumu yöneteceğim.”

“Kızım?” Yüzünde büyük bir şok ifadesi olmuştu adamın, belli ki kızı yeni fark ediyordu. “Neinea? Gerçektende sensin, ne kadar da büyümüşsün!”

Neinea’nın yüzünde hiçbir yumuşama olmadı.

“Annemle beni doğuya sürdüğün günün intikamını almak için çok bekledim, baba. Nihayet buna kavuşacağım”

Hızlı bir hamleyle zıpladı ve mızrağıyla adama doğru hamle yaptı. Mızrak adamın tam kalbine saplandı ve adam bir alevle yanmaya başladı. Dehşet içinde binlerce çığlık attı, sonunda yere yığılıp kaldı. Külleri, sarayın içinde esen bir rüzgârla savruldu gitti…

***

O gece ordu büyük bir savaşa hazırlandı, en nihayetinde uzun zaman önce tekrarlanmış olan sefer tekrarlanılacak ve tüm kıta tekrardan Eun Hükümdarlığı sınırları içine alınacaktı. Sehual şehri yeniden kurulacak ve Altın Kule yeniden kurulacaktı…

(http://img81.imageshack.us/img81/8371/blm10ci5.th.jpg) (http://img81.imageshack.us/my.php?image=blm10ci5.jpg)
-Ordu

üzgünüm bu bölümdede idare edin, sonra diyaloglar azalıcak
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (10. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 23 Mayıs 2008, 21:20:54
Vay canına.Neinnea ve annesinin yaşadıklarını da öğrenmek isterim ama beklemem gerekecek sanırım :D
Sen ne kdar yavaş olursan ol bana hızlı geliyorsun ;) Ameth babasından ne zaman doğru düzgün kurtulacak ki :D
Neyse ben yine 11!11! diyorum :P
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (10. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 23 Mayıs 2008, 21:23:16
O değilde yavaş gidecek dedim, bi satte 2 bölüm yazdım ;D sanırım kafayı bu hikayeyle bozdum bende ;D ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (10. Bölüm!)
Gönderen: Berke - 23 Mayıs 2008, 21:48:49
Eh Sifaus herkez bozdu kafayı bu hikayeyle ben diyaloglarıda beyeniyorum aslında :D neyse gene süper gene süper..11. bölümü de çabuk hallediverirsen sevinirim :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (11. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Mayıs 2008, 10:18:53
Bölüm 11 – Doğuya Seyahat

Çölün aşırı sıcak bölgelerinde, pek çok kalıntının ortasından, develere binmiş  büyük bir ordu doğuya doğru yolculuğa çıkmışlardı. Ordunun başında Ameth, Neinea’yı –ve tabi aklını da- sarayda bırakmış bir şekilde ilerliyordu.

Büyük ordunun uzun süre sonra gördüğü ilk şey, büyük bir dağ sırası oldu. Çölün sonlarına gelmişlerdi artık, Eun hükümdarlığının yeni sınırları büyüyordu. Orada, dağın bir ucuna kurulmuş olan devasa taş şehrini gördüler.

Yüksek yerlere kurulmuş olan bu şehrin her tarafı karlarla kaplıydı. Büyük çölün hemen kenarındaki bu büyük tezatlık zamanında “mevsimler çatışması” olarak adlandırılmıştı. Çöl kumları, buzullara kadar geliyor, yer yer karlar kumların üzerini örtüyordu.

Ameth daha öncede görmüştü bu manzarayı. Çok önceleri Sehual harabelerine gittiğinde, buralardan geçmişti hızlıca.

Ameth komutanına döndü.

“Burası Nellea’dır, zamanında bir Eun karakoluydu. Hükümdarlık yıkıldığında burası da alelade bir şehir oldu.” Uzun bir bakış attı şehre ve şöyle dedi, “Burası yeni ele geçireceğimiz kent olacak.”

***

Aylarca çölün etrafında dolandılar ve büyük güçlerini, Aesten’in bu batı kıtasında gösterdiler. Güçlerini bir an bile saklamaksızın tüm kentleri aldılar ve doğu kıtasındaki eski hükümdarlığı kurdular. Ancak Kara Günler daha yeni başlıyordu…

***

Ameth, Ordudan ayrılabildiği bir sırada, şehirde dolaşıp insanlarla tanıştı. Şu anda en doğudaki şehir olan Senha’daydı. Büyük kuleler yoktu bu şehirde ancak çok önemli bir özelliği vardı. Eun kaçaklarından kaçan son kişiler (Annesi ve kardeşi de dâhil) bu şehre gelmişlerdi. Her ne kadar ona diğer tüm Eunların ölmüş olduğu söylensede o buna inanmıyor ve araştırma yapıyordu hala.

Günlerce şehir kütüphanelerini talan edip hiçbir şey bulamamışken büyük ordusuyla denize açılıyordu. Bu halde doğu denizine açılacak ve doğu kıtasına geçip, orayı alcaktı.

Yolculuğa gitmek üzere gemiye binerken köşede bir adam dikkatini çekti. Uzun zaman önce gemide gördüğü adamdı bu. Eunlarla alakalı hikâyeyi ve kehaneti anlatan adam… Atından indi ve adama doğru ilerledi. Yanına geldiğinde adamın kör olduğunu fark etti.

“Kör hikâyeci? Bana anlatacak hikâyen var mı?”

Adam kafasını kaldırdı ve Ameth’e baktı. Yıllar önceki gören gözlerinden eser yoktu şimdilerde. Gözleri görmesede, elindeki kaz tüyü kalemle hala yazı yazıyordu bir parşömene, yere çömelmiş bir şekilde.

“Sana anlatacak sadece bir hikâyem var hükümdar ama bu hikâyeyi iyi dinle, çünkü bu hikaye sana yol gösterecek”

Not: Kör Hikâyeci Michael Evans’a ithafen yaratılmıştır.

(http://img365.imageshack.us/img365/857/blm11yw4.th.jpg) (http://img365.imageshack.us/my.php?image=blm11yw4.jpg)
-Asker
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (11. Bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 24 Mayıs 2008, 11:43:22
İki bölümü de okudum :P. Çok güzeldi.

Ayrıca benim için bir karakter yaratman da çok güzel. Çok teşekkür ederim.  :)

11. Bölümde azalan diyaloglarla, bence hikayeye daha çok bağlanabiliyorsun. Gerçekten hikayenin içinde hissediyorsun kendini. Bu şekilde devam et. Tebrikler.  ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (11. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Mayıs 2008, 11:48:25
Teşekkürler ve önemli değil =) gerçekten hayran olduğum insanlara ithaflarda bulunmak istedim sadece =)

Bu arada bu hikayeyi bitirdim ;D 15. bölümde bitiyor. İkinci hikayemi yazmaya başladım şu anda
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (11. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 24 Mayıs 2008, 12:44:04
Resimler her zaman ki gibi çok güzel.Konuşmalar şüphe uyandırıcı :D Betimlemelerin artması benim hoşuma gitti.Gerçekten insan kendini daha fazla olayın içinde hissediyor.
Sanır Kör Hikayeci Neinea ve annesinin hikayesini Ameth'e anlatacak.İki hikayenin kesişme noktası bu olur.
Ama şöyle bir şey de olabilir(yüksek ihtimalle) Neina'nın hikayesine en başından başlarsın,Ameth'in kini anlattığın gibi onu da anlatırsın bütün hikaye bitmeden hikayeleri birleştirirsin :P
Bekliyoruz ;D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (11. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Mayıs 2008, 12:59:52
Şöyle söyleyeyim, Neinea'nın hikayesi çoook çoook öncelerde geçiyor. Ameth'in daha babasının dizinden ayrılmadığı dönemlerde... Neinea kardeşinin tersine çok zorluk çekiyor, hiç Ameth gibi sarayda büyümüyor :/
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (12. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Mayıs 2008, 13:31:46
had, bakalım ben bu hafta sonu diğer hikayeye geçmek istiyorum ;D :P

Bölüm 12 – Hikâye

“Yıllar yıllar önce, büyük bir hükümdar tüm denizleri dolaşır, tüm kıyı kentlerini güzel diliyle ele geçirirmiş. Bu kadar kolay olmaz dermiş herkes ama adamın özel bir gücüymüş bu. Sesi o kadar etkiliymiş ki kimse dayanamazmış önünde.

Denir ki bu adam zamanla tüm denizlere hükmetmeye başlamış ancak bir sorun varmış; Onun arkasında, onun sesinden etkilenmeyen birkaç yaveri varmış. Onları özellikle hiç etkilememiş çünkü etkilenenler ona hizmet edemeyecek kadar çok tapıyorlarmış ona.

Yani bu onun için hem bir lanet, hem de bir ödülmüş.”

Kör hikâyeci biraz kıpırdandı ve çantasından büyük bir şişe içki çıkardı. Kafaya diktikten hemen sonra devam etti.

“Onun hakkında denir ki, asla aradığını bulamamış. Tüm denizlere hükmetse de aradığı başka bir şeymiş aslında. Bazıları aşk der, bazıları huzur. Ancak her ne aramışsa bulamamış. Hatta bir efsaneye göre Alev Mızrağını bile bulmuş, ancak bir işe yaramayacağını bildiği için onu yerine geri koymuş.

Sugg Vua Klanları yeni yeni çıkmaya başlamışlar bu sıralarda. Büyük güçleri yokmuş ancak başlarında ölümsüz bir kadın lider varmış. Adı şimdilerde benim tarafımdan unutulmuştur ancak bana anlatanlar biliyorlardı bu ismi.

Klanın lideri yıllarca karalara hükmetmiş ve doğudaki bilinmez yerleri almış. Klanını çok uzun süre yönetmiş ve tahtından hiç kalkmamış. Ancak bir gün batıyı alma isteğiyle denize açılmış ve orada o adamı görmüş.

Adam ona ilk anda âşık olmuş ve onun peşinden gitmiş. Sugg Vua klanları sesten etkilenmemişler ve Liderleri de etkilenmemiş tabi. Ancak adamın aşkını ve büyük hükümdarlığını görünce ona büyük bir oyun oynamak istemiş Lider çünkü Adamın ordusu onları yok edebilecek kadar büyükmüş.”

İçkisinden bir kaç yudum daha aldıktan sonra devam etti.

“Böylelikle Sugg Vua Lideri ile Büyük Kral evlenmişler. Yıllarca kadın ona âşıkmış gibi davranmış ve onun aklını başından almış. Adamın gözü kadından başka bir şey görmez olduğunda adam lanetini ve gücünü kaybetmiş. Böylelikle ne ordusu kalmış adamın nede bir halkı. Ele geçirdiği topraklar birer birer özgürlüklerini ilan etmişler.

Sonunda adam her şeyi kaybettiğini anlamış ve tüm gücüyle aşkına sarılmak istemiş ama kadın ona demiş ki:

“Sen sadece bir korkumdan ibarettin, gücün gittiğine göre sen hiçbir şeysin”

Ve büyük bir hançerle adamın boğazını kesmiş. Böylelikle o ses boğazdan ayrılmış ve suya karışmış. Denir ki,  Kraliçenin attığı çığlık ile Adamın büyük sesi dalgaların sesinde gizlidir…”

Not: Sugg Vua Kraliçesi vampireLLa’ya ithafen yaratılmıştır.

(http://img162.imageshack.us/img162/6839/blm12ok7.th.jpg) (http://img162.imageshack.us/my.php?image=blm12ok7.jpg)
-Sugg Vua Kraliçesi
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (12. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 24 Mayıs 2008, 17:24:43
Sugg Vua lideri Neinea mıydı ??? Değildi sanırım çünkü Eunları yokeden klan da onlardı diye  biliyorum :P
Şİmdi kafamda birkaç soru kaldı işte :P O kadın bir ihtimal Ameth'in annesi ya da tanımadığımız biri de olabilir.
Sugg Vua klanı dağıldı mı yokedildi mi?Eğer hala duruyorlarsa Ameth'i neden engellemediler?Yoksa Eunların yeniden toplanmasını mı istiyorlardı?
Sorulardan emin değilim daha önce cevabını vermiş de olabilirsin  :P
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (13. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 24 Mayıs 2008, 22:13:24
Sugg Vua hakkındaki şeyleri sonra, ikinci hikayemde anlatacağım. Ancak kraliçe Neinea değil, ama kraliçenin Neinea ile alakası var.

Bölüm 13 – Toplantı

Büyük yuvarlak bir masanın etrafında tüm generaller toplanmış, Ameth ile büyük bir toplantı yapıyorlardı. Ameth, büyük bir ciddiyetle ayağa kalktı ve şöyle dedi.

“Batıda kara yelkenli gemiler görülmüş. Sugg Vua’nın geri döndüğü düşünülüyor.”

“İmkânsız! Çok seneler önce gittiler onlar, geri dönmüş olmaları imkânsız!”

Bir başka general ayağa fırladı aniden. Beyaz nişanları, gerçektende önemli bir olduğunu gösteriyordu, zaten beyaz sakallarından bir o kadar yaşlı da olduğu belliydi.

“Saçmalama! Bir gün döneceklerini biliyorduk. Hükümdar Ameth bize tüm kanıtları gösterdi zamanında!”

Ameth sakin bir şekilde devam etti.

“Dostlarım, bu bir yalanda olsa, gerçekte olsa, Eun Hükümdarlığının ikinci defa yıkılmasına izin veremem. Orduları toplayın ve bir an önce yola çıkalım.”

Birkaç general bu fikre hiç de sevinmediler ancak hükümdara boyun eğdiler. O sırada yaşlı general konuştu.

“Efendim, sizinle görüşme isteyen bir adam var. Kör bir Hikâyeci kendisi.”

Ameth aradan geçen üç günde sadece o hikâyeyi düşünmüştü. Adamın anlattığı hikâye onun büyük yolculuğu iptal etmesine neden olmuştu çünkü.

“Generaller, odadan çıkabilirsiniz, adamı içeri alın.”

Generaller çıktıktan hemen sonra, adam etrafa hiç dokunmadan, sanki hiç kör değilmişçesine hiçbir yere takılmadan odaya girdi ve bir sandalyeye oturdu hızla. Birkaç nefes aldı içinden ve hükümdara döndü.

“Senin öğrenmen gereken iki hikâye kaldı Ameth, birini şimdi anlatacağım, diğeri ise çok daha uzun.”

Ameth büyük bir dikkatle dinlemeye koyuldu.

“Bir zamanlar Sugg Vua batıdaki bilinmez kıyılara yolculuğa çıkmışlar…”

(http://img144.imageshack.us/img144/396/blm13rx5.th.jpg) (http://img144.imageshack.us/my.php?image=blm13rx5.jpg)
-Komutanlardan biri
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (13. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 25 Mayıs 2008, 01:36:20
Bunlarda hep yolculuğa çıkıyor ama canım :P Tama,birdahaki bölümü beklerim dinlemek-e şey okumak için :P
birde Ameth'i de biraz daha tarif eder misin :P Ben onu kafam da JOnas Armstrong(soyadından emin değilim :D)'a benzetiyorum nedense :D
Biraz zor ama belki bizim Ameth de Sugg vua liderine aşık olabilir.Ne amethi ya ahmet ahmet :D
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (13. Bölüm!)
Gönderen: magicalbronze - 25 Mayıs 2008, 05:17:46
Bu son hbölümde benim anlamadığım bu kör hikayeci zaten geçen bölümde “Sana anlatacak sadece bir hikâyem var hükümdar ama bu hikâyeyi iyi dinle, çünkü bu hikaye sana yol gösterecek”
diyordu ama şimdi geliyor "öğrenmen gereken iki hikaye var" diyor. Ben mi konuyu anlayamadım yoksa çelişki mi var burada.. :P

Artı Yiğit acele etme lütfen. Farkettimde yeni hikayeye başlayacağım diye bu bölümleri çok çabuk geçmek istiyorsun ama yavaş yavaş git, önümüz uzun daha.. =)

Hikayen nefes kesici bir güzellikle devam ediyor, bazı olaylar biraz hızlı gelişti gibi ama eminim gelecek bölümlerde bazı durumları açıklığa kavuşturacaksın. Diğer bölümleride heyecanla ama sabırlılıkla bekliyorum.. :)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (13. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 10:10:38
Biraz acelecilik var  =) şimdi şöyle bir sorun var, ben hikayeyi hiç bir zaman önceden tasarlamıyorum ve o an aklıma geldiği gibi yazıyorum. O yüzden pek çok hata bulunabilir burada ancak hatalarımı bir mantığa bağlamaya çalışmaktan sıkıldım ben :P

Şöyle düşünürsen o hata olmaz bence, zaman geçtikçe ihtiyaçlarda değişir bu nedenle zamanla anlatılması gereken şeyler fazlalaşabilir =)

Ameth'i tarif etmem! ;D farkındaysan benim tarzım bu, şu ana kadar hiç bir karakteri tarif etmedim çünkü ben bunu okuyucunun hayal gücüne bırakmayı daha çok seviyorum.
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (13. Bölüm!)
Gönderen: magicalbronze - 25 Mayıs 2008, 12:47:40
Ya ama bize şu kör hikayeci hakkında biraz daha fazla bilgi versen:.. ence oda bir eun. Gelecek bölümlerden ya da ara bölümlerden bir tanesini ona ayır derim.. :)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (13. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 13:16:44
Aslında bende onunla alakalı çok şey anlatmak isterim ancak şu anda olmaz :) onunla alakalı gerçeği sadece bir kişi biliyor. Ancak şöyle söyleyeyim, bir Eun bile bu kadar bilge olamaz.

Onun hakkında bir bölüm taaa 2. hikayemde var. O yüzden beklemeniz gerekecek ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (14. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 13:59:45
Bölüm 14 – Savaş

Bir ay sonra

Büyük bir odu, Kesia’da toplanmış, büyük kara yelkenli gemilerin yavaşça karaya yaklaşmasını izliyordu. Büyük savaş, nihayet gelmişti.

Ameth, yanındaki yaşlı generale sordu.

“Sence ne olacak Akhet?”

“Ameth bence korkmalısın. Biliyorum sen korkunun saçmalığından bahsedersin ancak bence kork. Çünkü senin soyunu kurutan bir ırk... Artık önlemini aldın, tek yapabileceğin izlemek…”

***

Gecenin ağır örtüsü altında Sugg Vua ordusu şehri kuşattı. Koçbaşları kapıyı dövüyor, kuleler surlara yaklaşmaya çalışıyordu. Ancak yinede iyi gidiyor gibiydi, çünkü hala dayanıyorlardı. Eun hükümdarlığı bu sefer yıkılmayacaktı…

Kapı çatırdamaya başladı yavaşça. Büyük bir gücün eseri olan bu küçük kırılmalar artık büyümeye ve kapıyı parçalamaya başladı. En sonunda kapı büyük bir gürültüyle parçalandı ve Sugg Vua şehre aktı.

Eun ordusunun en ön safhasındaki Ameth, kardeşine döndü.

“Neinea, hazır mısın?”

“Evet, Ameth, hiç olmadığım kadar.”

Hafif bir gülümseme yayıldı suratına.

“Özür dilerim kardeşim, seninle çok fazla konuşma fırsatım olmadı, seninle ilgilenemedim-“

Neinea Ameth’i eliyle susturdu.

“Sen yapman gerekeni yaptın kardeşim. Şimdi bunları unut. Savaşmaya odaklan sen.”

Büyük bir güçle iki kardeş Sugg Vua askerlerinin üzerine atladılar…

(http://img60.imageshack.us/img60/1315/blm14bv0.th.jpg) (http://img60.imageshack.us/my.php?image=blm14bv0.jpg)
-Savaştan bir görüntü
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (14. Bölüm!)
Gönderen: Michael Evans - 25 Mayıs 2008, 14:46:43
Olaylar hızlı ilerliyor. 2. hikayede parçaların daha çok yerine oturacağından eminim.

14 bölüm oldu ve hikaye çok farklı bir yere geldi. Bölümler kısa olmasına rağmen dolu dolu olduğu için birçok şey anlatabildin.

15. bölüm sezon finali olacağına göre bu bölümün biraz daha uzun olmasını ve birkaç cevap içermesini talep ediyorum.  ;D

2. hikayeye geçmeden, hepsini baştan bir oku ve ne yapacağına karar ver. Çok güzel gidiyorsun. Artık soru sormayı bıraktım. Keyifle okuyorum sadece.  ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (14. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 14:52:52
2. hikayenin 2. bölümünü yazıorum şu anda, snin isteğin üzerine son bölümü silip bir daha yazacağım, uzun olması için.

Ayrıca şöyle söyleyeyim, hiç bir sorunun cevaplanmasını beklemeyin çünkü bu sezon sadece bir düğüm sezonu ;D daha geçmişe gtmemiz gerekecek her şeyi anlamanız için =)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (14. Bölüm!)
Gönderen: vampireLLa - 25 Mayıs 2008, 15:20:37
hikaye cok güzel gidiyo ama artık kısalmaya başladı bölümler.. olsun sorun değil 2.sezona müthiş bi dönüş yapcağuna eminim herşey daha heyecanlı olcak ameth ve neineanın yapacakları yada onlara olacaklar karşılaşcakları şeyler (artık ne olcak bilmiom ki) kör hikayeci (ah o hikayeci :hemk ) sugg vua kraliçesi gizemi vs'si savaşlar öldürmeler akan kanlar altta yatan sırlar birbiryle bağlantı içindeki yasanmışlıklar anaam :D süpersin son bölümde güzel olmuş ama demiştim ya kısa :P gerçi emre de demiş "Bölümler kısa olmasına rağmen dolu dolu olduğu için birçok şey anlatabildin." bende öyle düşünüyorum ve 2.sezonu merakla bekliyorum
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (14. Bölüm!)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 15:25:22
ühü herkes kısaldığını söylüyo :D haksızda değilsiniz o zaman son bölümü uzun yapmak şart oldu. Neyse artık, çok kısa süre sonra son bölümüde ekleyeceğim, sonra 2. Hikayeyle karşınızdayım =)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (14. Bölüm!)
Gönderen: pleasant^^ - 25 Mayıs 2008, 17:10:17
Ben nerdeydim bunca zaman ya :P
Çok güzel bölüm 15. bölüm gelmesin bu kadar çabuk dedirtiyo :D Geri 2. hikayeyi de istiyorum ama,hınk :D
Sugg Vua'dan açıkçası korkuyorum,yıkılmasalar bile çok zarar alırlar gibime geliyor.

Bir de ben böyle gariplikler,hatalar,çelişkiler vs. her zaman farkedemem :D Ama en baştan okuyacağım dikkatimi çekerse bildiririm ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (15. Bölüm)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 19:28:48
Bölüm 15 – Hikâyecinin Hikâyesi

Bir ay önce

Hikâyeci, derin bir nefes aldı ve söze başladı.

“Sugg Vua, Eun hükümdarlığını yıktıktan hemen sonra, denize açılıp bilinmez kıyılara yolculuğa çıkmışlar. Bu kıyılar elbette ki batıdaki kıyılardır. Bizler bilmeyiz o kıtaları ancak, denir ki orada da insanlar ve bilinmeyen birçok halk vardır.

Sugg Vua, Eun Hükümdarlığını yıkıp oraya gittiğinde büyük bir ülke görememişler. Gayet dağınık ve yıkılmaya meyilli kentler varmış. Ancak onların bilmediği bir güç varmış orada. Bu güç ne bir silaha nede bir adama bağlıymış. Bu, oradaki insanların özgürlüğü ve yaşamayı istemelerine bağlı bir güçmüş.

Denir ki, Sugg Vua orada ne zaman bir kale almaya çalışsa, askeri üstünlüğü çok fazla olmasına rağmen kaleleri alamazmış. Büyük bir güçle tüm saldırılar bastırılmış. Böylelikle sayılıraı yavaşça azalmış…”

Her zaman yaptığı gibi şişesini çıkardı ve şaraptan bir yudum aldı.

“Bu yenilgiler sonucunda Sugg Vua sayısı azalmış. Yani buraya gelenler eski Sugg Vua’nın binlerce kat daha küçüğü.

Ameth, merak etme. Eğer askerlerin senin hükümdarlığını seviyorlarsa emin ol ki sen büyük bir şekilde yeneceksin onları. Ancak eğer içlerinde en ufak şüphe varsa, o güçten mahrum kalacaksın. Zamanında Eun Hükümdarlığı neden yıkıldı zannediyorsun? Dayın elegeçirme isteğini bastıramayıp halkını aç bıraktı, erkekleri orduya aldı ve zorla çalıştırdılar hepsini.

Sugg Vua orada kimseyi yenemediği için büyük bir hırsla geri dönüyor kral, dikkat et.

Ameth, ayrıca kız kardeşine de dikkatli bak, içimden bir ses gerçekten kötü şeylerin olacağını söylüyor…”

***

Bir ay sonra

Ameth kılıcını büyük bir güçle savurdu ve en dibindeki Sugg Vua’nın kolunu kesti. Savaş alanında bir yerde bu kılıç parlarken, diğer bir yerinde ise küllerle dolu bir ateş fırtınası geziyordu.

Ameth uzun kılıcını kullanıp ona gelen saldırıyı savurdu ve hızlı bir karşı atakla kalbine sapladı kılıcı. O sırada kendisinden çokta uzak olmayan bir yerden bir bağırtı yükseldi.

“AMEEETH!!!”

Kardeşinin yardım çığlığıydı bu. Büyük bir korkuyla yanındaki askerin arkasından geçti ve ordusunun içinden geçip sese doğru ilerledi. O sırada büyük bir Sugg Vua askeri kılıcı salladı ve Ameth onu blokladı. Ancak kılıç bu gücün altında elinden fırladı ve uçtu. Ameth kılıca doğru atladı ancak yetişemedi.

Asker kılıcnı bir kez daha Ameth’e doğru savurdu…

Son anda küle dönüştü asker. Neinea uzun saçlarıyla karşısında duruyordu. Ameth hemen kılıcı alıp ayağa kalktı. Sonrasında derin bir nefes alıp, savaşın tam göbeğinde inanılmayacak bir soğukkanlılıkla şöyle dedi.

“Kardeşim, hazır mısın?”

(http://img138.imageshack.us/img138/6766/blm15go8.th.jpg) (http://img138.imageshack.us/my.php?image=blm15go8.jpg)
-Sugg Vua Askeri

Eveet, şimdi aklınızda binlerce soruyla sizi yanlız bırakıyorum. Bir süre hiç bir hikaye filan yazmayacağım (eğer dayanabilirsem) ancak sorular & cevapları 2. hikayemde çözülecek (umarım?). Şimdilik görüşek üzere...
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (15. Bölüm)
Gönderen: pleasant^^ - 25 Mayıs 2008, 19:40:11
Sugg Vua askerleri çok itici :P
Neinea'yı çok seviyorum nedense :melk
Nedense bu bölümde daha bir dikkatimi çekti - flashback kullanışın :D

Sugg Vua'ların neden aniden zayıf düştüklerini anlamadım.Öğrenirim herhalde diğer hikayede :P
Ne kadar süre ara verecektin :hönk Çok güzeldi :yeho Ben özellikle 12. bölümü birde ilk bölümleri çok beğendim ;)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (15. Bölüm)
Gönderen: magicalbronze - 25 Mayıs 2008, 19:41:25
Vayy bitiriş güzel olmuş. Ama söylüyorum 2. sezonda daha uzun, daha betimlemeli, e soruların hepsinin cevaplarını bulabileceğim bölümler bekliyorum.. :)
Başlık: Ynt: Ellear'ın Kılıcı (15. Bölüm)
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2008, 19:52:00
teşekkürler =) çok uzun sürmez yeni hikaye ancak onu daha özenli yazacağım ve uzun bölümler olacak. O yüzden biraz gecikecek zaten. :)
Başlık: Ynt: Aesten Efsaneleri 1 - Ellear'ın Kılıcı (Bitti!)
Gönderen: veritaserum - 02 Temmuz 2008, 12:25:24
dur dur ben yorum yapmadan asla olmaazz :D ;D

bu hikaye çok hoşuma gitti bayıldım bayıldım harika ciddi söylüyorum :D

başarılarının devamını dilerim :P
Başlık: Ynt: Aesten Efsaneleri 1 - Ellear'ın Kılıcı (Bitti!)
Gönderen: Baal Adramelech - 02 Temmuz 2008, 12:32:20
saool saoll =) Devamınıda okuman dileğiyle :P
Başlık: Ynt: Aesten Efsaneleri 1 - Ellear'ın Kılıcı (Şimdi PDF Halinde!)
Gönderen: Baal Adramelech - 18 Temmuz 2008, 17:42:10
Arkadaşlar, İlk Hikayenin tamamını daha kolay okunması için pdf haline getirdim. Aynı zamanda dosyanın içinde tüm bu kıta da var.

Buradan indirebilirsiniz: Tık! (http://www.sendspace.com/file/ph1smz)