Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Edebiyatı => Ütopya/Distopya => Konuyu başlatan: Arlinon - 02 Mayıs 2009, 18:41:53

Başlık: 1984 - George Orwell
Gönderen: Arlinon - 02 Mayıs 2009, 18:41:53
(http://i363.photobucket.com/albums/oo79/kayiprihtim/1984.jpg) (http://www.kayiprihtim.org/portal/bin-dokuz-yuz-seksen-dort/)

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
 
Yazarı George Orwell
Dili İngilizce
Türü Roman
Yayınevi Can Yayınları
Türkçe
basım tarihi 8 Haziran 1949

"Kısa Bir Açıklama Yazısı:
Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi."


Etkiledi, hem de ne etkiledi. Son derece derin ve etkileyici bir romandı. Anlatımı ise başlı başına bir inceleme konusu.
Kendi adıma, belkide şu ana dek en çok hoşlandığım romandı. Hakkında pek fazla yazamayacağım, ama içinde herşey vardı. İy bakmak yeterli olacaktır.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Amras Ringeril - 02 Mayıs 2009, 20:40:10
İyi mi :D Kendi deyimiyle çift artı iyi. Harika bir anlatım, harika bir kurgu belki de en iyi ütopya. Ütopyadan çok belki de amaçladığı şeyin dışında bir gelecek öngörüsü gibi duruyor.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Laughing Madcap - 30 Aralık 2009, 23:21:13
Aslında tam olarak bir "distopya".

Kalitesi ve sürükleyiciliği tartışılmaz, o ayrı. "Hayvan Çiftliği" ne göre daha ciddi ve karanlık. Ayrıca günümüzde duyduğumuz/izlediğimiz haberler, kitapta bahsedilen durumun pek de uzak olmadığını gösteriyor (dinlenme/izlenme/polis devleti konuları) ki bu da kitabın merak edilip okunması için başka bir neden.

Ha unutmadan, bunu seven bunu da sevdi: V for Vendetta.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Fırtınakıran - 15 Mayıs 2010, 12:07:29
Öncelikle kitabın anlatımın ağır olacağından çekinmiştim. Kitabı ani bir kararla, otobüs kuyruğundan çıkarak gidip aldım ama içimde bu endişe vardı.
Sonra okumaya başladım ve ne olduysa o zaman oldu.

Anlatımı oldukça akıcı ve anlaşılır. Gerçekten Arlinon'un dediği gibi anlatımı başlı başına bir inceleme konusu olur. Yazarın baskıcı devletten tarafından oluşturulduğunu söylediği (kendi yarattığı) YeniKonuş ise (yeni bir lisan) beni en çok düşündüren etmen oldu. Baskı, izlenme, her yerde gözetlenme ve özel hayatın tamamen yitip gitmesi(ve dahası aile üyelerinin bile birbirinden şüphelenir olması) bir yana YeniKonuş bana kendi dilimize vermediğimiz "önemi" ayrıca düşündürdü.

Kesinlikle okunmalı derim başka da bir şey demem :D. Spoiler'a doğru bir çekim var, buna karşı koymak için burada kesiyorum ;D.

Not: Bendekinin kapağı şu şekilde:
Spoiler: Göster
(http://kitap.cumhuriyeti.com.tr/urunresimler/406.jpg)
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: johnconstantine - 15 Mayıs 2010, 12:13:37
İlk kapak resminde dahi bir gönderme mevcut. Gözün altında kara insanlarla birlikte, büyük bir kalabalık. Sistemin kimin elinin altında olduğu belli. Henüz okumadım kitabı okumak lâzım.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Kharas - 04 Aralık 2010, 00:12:13
Distopyaların o parçalanmışlık kokan havası ve geleceğin kara lekelerle dolu portresi okuyanın aklına da o lekeleri saçar. Konu distopik olunca bahsedilen gelecek ya da zaman nedense bir şekilde günümüze bağlanır. 1984 için bakacak olursak anlatılan çoğu şeyi biz zaten yaşıyoruz. Değişen bir şey yok aslında.

Kitabın genel kurgusunda olan aile öğesinin öne çıkarılmış gibi gösterilip içten içe parçalanması yazarın en çok tutuuğum düşüncesidir. Toplumun en küçük yapı taşı olan aileyi, hem bütünen parçalamadan hem de birbirlerinden şühe eden hale getirerek dış hatlarını koruması saygıyla eğilinesi bir durumdur.

Aynı şekilde, dile olan eğilimi "çift artı iyi". Kelimelerin yok edilip, basit cümlelerle konuşmanın düşünceye etkileri tartışılmaz bir gerçek. (Yeni neslin iki kelimeyi bir araya getirememesi de bizi bu hale sokacak diye kafam atıyor. Topluma salınmaları büyük hata, neyse.) Üşenmeyip bunun için bir sözlük düzenlemesi ise kült eser nasıl olur ve neden olur sorularına net bir yanıt gibi.

Sistemin kendi adamlarını da yok etmesi, en iyiye ihtiyaç duymayıp en iyi ve en bağlıyı da ezip geçmesi acımasız rejimin yüzünü farklı açılardan sergiliyor. Dahası, "çiftdüşün" diye ifade edilen olgu kitap boyunca, sonunda bile, iyice yedirilerek okuyucuya sunuluyor.

Dile ve anlatıma gelecek olursak, böyle ağır bir konuyu gayet anlaşılır bir dil ve sürükleyici bir anlatımla anlatmak bir kez daha takdire layık bir davranış olarak önümüze çıkıyor. Macera sürükleyici, baş kahramanımız Wilson'ın "acaba yakalanacak mı?!" diye takip ettiğimiz yaşamı doyurucu.

Son olarak,

Kalitesi ve sürükleyiciliği tartışılmaz, o ayrı. "Hayvan Çiftliği" ne göre daha ciddi ve karanlık. Ayrıca günümüzde duyduğumuz/izlediğimiz haberler, kitapta bahsedilen durumun pek de uzak olmadığını gösteriyor (dinlenme/izlenme/polis devleti konuları) ki bu da kitabın merak edilip okunması için başka bir neden.

Ha unutmadan, bunu seven bunu da sevdi: V for Vendetta.
Fakat? Hocam tüm söyleyeceklerimi özet geçmişsin. Uzun mesajlarla derdi olan varsa kasmasın, alıntıyı okusun yeter.

Forum insanı bu kitabı da okumalı, mahrum kalmamalı!
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Maleficum - 06 Ocak 2011, 08:55:21
İnsan esnek bir algıya sahiptir. Ortama uyum sağlar. Tabula Rasa' nın sonuna kadar yaşandığı ve tüm isteklerin köreltildiği, sadece hizmetin varolduğu bir distopya. Hizmete destek veren üç duygu tüm insanların zihinlerine aşılanıyor; asiye nefret, büyük biradere sadakat, devlete korku. Devlet tarafından sevgiye, tutkuya ve her türlü mutluluğa engel olunuyor. Bunların güç veren bireysel duygular olduğu biliniyor. Halkın performansı için temel ihtiyaçlar ve sığ bir sosyallik sağlanıyor. Halk devletin bir organından daha fazlası değil. Manevi tüm istekler yokediliyor; keşfetmek, güzellik, hayaller...
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: grikunduz - 31 Ocak 2011, 19:18:30
Kitabı tamamen rastlantı eseri okudum aslında.  Kitabın ne olduğu hakkında hiç bir fikrim olmadan başladım ama gerçekten bir çok şey öğrendim. Özellikle yönetimler devrimler hakkında. Yazarın en büyük eserlerinden diyor. Ve çekiliyorum.
Not: Okumaya karar vermemde en büyük etken küçükken okuduğum hayvanlar çiftliği ile aynı yazara sahip olması idi. Küçükken hiç bir şey anlamamıştım güzel bir hikaye kitabı gibi gelmişti. Sonra büyüdükçe anlamaya başladım hatta şimdi bile tam olarak anladığımı sanmıyorum.
Bir de son olarak Kahrolsun büyük birader demek istiyorum. Kitabı okurken bir anda kalkıp böyle bağırmak geldi içimden.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Dúrgonath - 31 Ocak 2011, 20:25:28
Şimdiki ben olmamda gerçekten çok büyük bir yeri olan bir kitap, ve şüphesizce hayatımda okuduğum en iyi roman.

Sizi şöyle alayım:

Geçmişten çağımıza yağan beddualar: George Orwell. (http://www.prensesemektuplar.com/2011/01/george-orwell.html)
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: magicalbronze - 18 Şubat 2011, 18:08:00
Buraya (http://www.kayiprihtim.org/portal/bin-dokuz-yuz-seksen-dort/) tıklayarak da detaylı tanıtım ve künye bilgilerine ulaşabilirsiniz efenim. Taze çıktı fırından.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: - 27 Aralık 2011, 14:58:30
George Orwell - 1984

Distopik bir zamanda, totaliter rejim, otokontrol, sistematik beyin yıkama ve salt yönetilen bir kalabalıktan ibaret insanoğlu.

Okumakta geç bile kalmışım diyorum.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: KoyuBeyaz - 13 Ocak 2012, 15:44:45
İki kere iki beş eder.

Düşündürmek, sorgulatmak, kendi zihninizi tarayıp içinde bulunduğunuz durum ve yaşama şöyle bir göz atmak bu kitabın size yapacağı en büyük etkiler olacaktır sanıyorum. İlk sayfasından itibaren sizi içine çeken atmosferi öyle bir dünyaya ait ki, bir yandan içiniz kararıyor, bir yandan buna ne kadar yakın olabileceğinizi düşünerek korkuyorsunuz ve buna rağmen yazılmış olan düzenin çarpık bütünlüğüne hayran olmaktan kendinizi alamıyorsunuz. İnsanın düşünce biçimini, dünyanın var oluşundan bu yana gelen çeşitli fikirleri, içinde bulunduğumuz dünyanın var olan ve değişmeyen gerçeklerini, felsefeyi, yönetim biçimlerini ve giderek daha çok içine gömüldüğümüz yaşam düzenimizi çok eskilerden gelerek gören, bununla da kalmayıp üç bölümde farklı açılardan(I. bölüm; sistemin içindeki sıradan bir insan, II bölüm; sorgulayan ve madalyonun öteki yüzünden bakan kısım, III bölüm; sistemin bakış açısı ve saf gerçeklerin görülmesi) bize sunan bir eser Bin Dokuz Yüz Seksen Dört.

Herkesin okuyup da hayran kalacağı bir eser olmadığını düşünmeme rağmen okumamanın eksiklik olacağını da söyleyebilirim. (bkz: çiftdüşün) Anlattığı, yarattığı ve muhtemelen içine girmeye yakın olduğumuz düzenin arkasındaki düşünceler, yöntemler ve kuruluşu mantık sınırlarını zorlayacak kadar gerçekçi. Hiçbir eylem rastgele yapılmıyor, her şey bir düzen içinde ve arkasındaki amaç uğruna şaşmadan yürütülüyor. Yalnızca dil konusundaki değişiklikler dahi başlı başına pek çok şeyi anlatıp düşündürüyor insana; kaldı ki bunun dışında onlarca sorgulanacak düşünce daha veriyor kitap. Her bir sayfasını dikkatle özümseyerek okumak, üzerinde düşünmek gerekiyor. Bu bakımdan belli bir dönemden sonra okumak kitabın çok daha iyi kavranmasına yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Birkaç yıl sonra bir kez daha elime alıp okuyacağımdan da bu yüzden eminim.

Hakkında çok fazla şey söylenebilecek bir kitap olmasına karşın barındırdığı düşünceleri anlatmaya çalışırken hakkını veremeyeceğinden de korkutacak kadar iyi yazılmış ve dolu bir içeriğe sahip. Belli bir dönemden sonra okunması hayata bakış açınızı ciddi anlamda değiştirecektir, buna inanıyorum. George Orwell'ın ileri görüşlülüğüne saygı duymamak bu kitabı hakkıyla okuyan hiç kimsenin yapamayacağı bir eylemdir sanıyorum. Ayrıca tüm bu düşünce ağırlığına rağmen karakterlerin hikaye içindeki oturuşu, baş karakterin olaylara olan sorgulayıcı bakış açısı ve neredeyse hiç ön plana çıkmadan görevini başarıyla yerine getiren kurgusunun sağlamlığı da kitabın bir kült eser olmasını sağlayan diğer etkenler. Başlı başına oturaklı bir yapıt Bin Dokuz Yüz Seksen Dört.

Elimdeki baskının editörlüğüne ve çeviride ortaya çıkan bazı pürüzlere takıldıysam da kitaptan aldığım zevki engellemedi. Distopik eserlerin içindeki yoğunluğun insanın başını ağrıtması dışında (ne var ki tatlı bir ağrı bu bile) şikayet edilebilecek bir şey var mı bilmiyorum, sanırım yoktur.

Hakkıyla okuyabileceğine inanan herkesin sadece kitaplığında değil zihninin bir köşesinde de daimA bulunması gereken bir eser. Parti sloganı bile pek çok şeyi anlatmaya yeter;

SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: ronin47 - 04 Temmuz 2012, 13:00:23
Bugün nette dolaşırken ilginç bi yazıya rastladım. Yazıya göre Civilization II'yi ölümüne oynadığınız takdirde, Orwell'ın 1984'ne benzer bir durumla karşılaşıyormuşsunuz. Acaba bu durum Sid Meier'deki bazı arkadaşlar Orwell hayranı olduğundan mı yoksa simulasyonun kaçınılmaz sonucu mu merak ettim doğrusu.

http://www.sabitfikir.com/haber/orwellin-1984u-video-oyunuyla-ispatlandi (http://www.sabitfikir.com/haber/orwellin-1984u-video-oyunuyla-ispatlandi)
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Acmert - 25 Eylül 2012, 18:47:30
Perg Efsanelerini bitirdikten sonra hemen başlayacağım, kütüphanemde bekleyen bir eser. Güzel olacağına inanıyorum.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Godfrey - 19 Aralık 2012, 17:06:22
Her bireyin okuması gereken bir kitap.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Denaro Forbin - 02 Ekim 2013, 02:01:51
"...Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı." -George Orwell

Eminim ki az sonra söyleyeceğim şeylerin hepsi kitabın yayınlanış tarihinden itibaren binlerce, on binlerce, yüz binlerce kez farklı kişiler tarafından söylenmiştir. Farklı bir şeyler söyleyeceğimi düşünenler varsa yanıldıklarını bilsinler ve yazının geri kalanını okuyup okumama konusunda bir kez daha düşünsünler.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört George Orwell'ın başyapıtı, aynı zamanda da en iyi distopik romanlardan biri olarak geçmekte. Bir çoğuna göre en iyisi olsa da benim için her zaman Zamyatin'in Biz'inin gerisinde kalacak. Biz'i daha önce okumuş olmamın bu kararda başrol oynadığı da aşikar. İlk önce Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü okumuş olsaydım belki daha çok severdim, kim bilir? Bu yüzden kitapta okuduklarım bir Zamyatin taklidi gibi geldi bana. Hayır, kimse yanlış anlamasın, Orwell büyük bir ustadır ve onu asla küçümseyemem; ama unutulmamalıdır ki Zamyatin de Orwell'ın ustasıdır.

Kesinlikle Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü eleştirmeyeceğim, aksine öveceğim:

SAVAŞ BARIŞTIR.  ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR. CAHİLLİK GÜÇTÜR.

Yukarıdaki üç çelişkili cümle üzerine kurulu tüm kitap. Biraz daha detaylıca değinmek gerekirse eğer:

Orwell Hayvan Çiftliği'nde yaptığı şeyin bir benzerini ama daha detaylısını Bin Dokuz Yüz Sekse Dört'te  yapmış. Kurgulamış olduğu karanlık gelecekte bu sefer simgeler kullanmadan oluşturmuş karakterlerini. Bu sefer hayvanlar değil, insanlar başrolde.

Geleceğin portresini Winston'ın anlattıkları sayesinde kafamızda oluşturuyoruz. "Duygularını gizlemek, aklından geçenlerin yüzüne yansımasını önlemek, herkes ne yapıyorsa onu yapmak, içgüdüsel bir tepkiydi." diyor Orwell. İnsanların robotikleştiğine vurgu yapıyor. Sistemin insanları nasıl ele geçirdiğini, köleleştirdiğini anlatıyor. "Kafatasınızın içindeki birkaç santimetreküp dışında, hiçbir şey sizin değildi." diyerek de olaya kendi bakış açısından son noktayı koyuyor. Ele geçirilmiş zihinler ve onları kontrol eden canavarlar.

"Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir." Burada da gene sistemin kölesi olan insanların düşünemediğinden, körü körüne bağlanmanın insanı bilinçsizleştirdiğinden dem vuruyor. "Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler." Siteme başkaldırmayan insanlar asla bilinçlenemezler, evet. Çünkü onlar korkaktır.

"Dünya, tüm yararlı uğraşlarda ya yerinde saymakta ya da geriye gitmektedir." Bu da Orwell ustamızın ta o zamanlarda gördüğü acı bir gerçek. Evet, teknolojik anlamda dünya her geçen gün gelişiyor belki ama insanlık bakımından geriye gittiğimiz aşikar.

"İnsanlar özgürlük ile mutluluk arasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk mutluluğu seçiyordu." Kitabı özetleyen cümlelerden birisi bu bence. İnsanlar mutlu olduklarında hayatın güzel olduğunu düşünürler. Oysaki yaşananlara bencil bir bakış açısıyla bakarlar. Kendi menfaatleri için yaşar birçok insan. Şahsen başkasının acınacak haldeki durumuna bakıp haline şükreden insanlar için üzülüyorum. Tiksiniyorum onlardan. Mutluluk başka bir şeydir, özgürlükse daha başka.

"Onlardan nefret ederek ölmek, özgürlük buna denirdi işte." Beni en çok etkileyen repliklerden birisi oldu bu. Özgürlüğün tanımı daha güzel yapılamazdı. Çok iyi.

Son olarak:

KAHROLSUN BÜYÜK BİRADER!
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: thevoice - 02 Ekim 2013, 14:52:57
Dün başladığım ve yarısına geldiğim ama nasıl geldiğimi bilmediğim , girdap usulü bir uslübe sahip bu kitapta kendimi frenleyemeyerek kayıp gidiyorum. İlk ütopik/distopik kitabım olduğundan ötürü bu kadar etkisine kapılmış olmalıyım dedim kendime. Ama bu kitabın girdabına yakalanan herkesin ortak bir hemfikriymiş meğerse. Denaro Forbin  'in dikkatini çektiği alıntı gibi ;
"İnsanlar özgürlük ile mutluluk arasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk mutluluğu seçiyordu." cümlesi kitapla ilgili her şeyi anlatır nitelikte.

Diğer eserler gibi buna da geç başladım. Okumuş olanlara nice haz verici kitapları okumaları , yeni başlayacaklara ise iyi okumalar ve içinde kaybolmalar dileğiyle ;)
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: - 15 Ağustos 2014, 20:07:11
1984 romanını ilk okuduğumda içime bir kasvet çökmüştü. Evet, bir kasvet! Ama kasvetin nedeni kitabın kötü olması değildi. Aksine günümüz dünyasını 1920li yıllardan neredeyse tamamen öngörmüş olması yazarın ufkunun hayli zengin olduğunu gösteriyor. Ayrıca kullanılan dildeki sadelik insanı kitaba bağlıyor.

Fakat yazım tekniğini geride bıraktığımızda kitapta karşımıza çıkan sonuç: Dünyadaki hükumetlerin hangi yola doğru ilerlediğini göstermesidir. Sıkı kontrol, zalimane bir düzen, insanların zihnini köleleştiren sistemler vs. vs. Her zaman hukuki ve insani olanın göz önünde olması gerektiğini söyleyenlere inat, kitap günümüz dünyasıyla büyük bir benzerlik kurmuş olduğu için 1984 romanını okuyan her aklı başında insan, haklı olarak geleceğe dair büyük endişeler hissediyor. Zaten distopyanın amacının da biraz bu olduğunu düşünüyorum. İnsanları oturdukları koltukta dehşete düşürmek!
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: TheWalkingIdeas - 03 Ocak 2015, 10:56:23
1984 benim düşünce yapımı değiştiren, biçimlendiren ve distopya edebiyatına merakımı uyandıran kitaptır.En etkilendiğim ve en sevdiğim roman, çok uzun zaman değişeceğini sanmıyorum.
O'Brien karakteri henüz tanıdığım yaratılmış en korkunç ve en zeki karakter olsa gerek. Kelimelerin yok edilip dilin küçültülmesi ile insanların düşünce özgürlüğünü kısıtlamak ise ne muhteşem zeka gerektiren bir olaydır. Özetle kitaptan böyle bahsedebilirim çünkü devam edersem ayrı bir konu açıp paylaşılacak kadar uzun bir yazı olacak.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: leventguenerr - 01 Şubat 2015, 14:46:49
İçinde insana dair her şeyi (özgürlük,bağlılık,cinsellik,düşünme arzusu) bulabileceğiniz bir kitap. Yazarın siyasi safını kesin çizgilerle ayırmaması ve ikinci dünya savaşı dünyada egemen olmuş bütün siyasi akım ve görüşlerin roman formatında çarpıcı bir eleştirisi...
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Laki Mannelig - 10 Mayıs 2015, 02:13:18
İlk gençlik dönemimden beri -ki hâlâ gençliğin baharında olduğumu düşünürsek üç-dört yıl öncesine tekabül ediyor- distopyalara meraklı biri olarak 1984'ün bende yeri apayrı. Ondan önce okuduğum distopik bir eser varsa da reddediyorum, zira anlayarak ve sindirerek okuduğum ilk kara-ütopik kitap benim nazarımda 1984'dür. 10. sınıfta psikoloji dersinde ders kitabının bir sayfasında konuyla âlâkadar bir alıntı olarak verilen 1984'ü merak etmiş ve birkaç gün ya da hafta sonra da alıp okumuştum. Doğrusu mest olmuştum. Korku filmlerinden hem gerçek anlamda korkan hem de bundan haz alan biri olarak böyle dünya tasvirleri sunan kitaplardan da benzer bir tat alıyorum. 1984 bana bu tadı veren ilk kitap daha önce de belirttiğim gibi. Winston'ın başkaldır(amay)an bir insan profili çizmesi, eylemlerinde ve düşüncelerinde haklı olduğunu bilmek isteme gayreti kendimde bir şeyler bulmama yardımcı oldu. Kitaptan en çok da şu dizeler kaldı aklımda ve hâlâ daha tekrar ederim:

Güzelim kestane ağacının altında
Ben seni sattım, sen beni havada
Onlar orada yatar, bizler burada
Güzelim kestane ağacının altında!
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: SerBarristan - 16 Kasım 2015, 00:42:47
Çok güzel bir kitap. Herkes mutlaka okumalı fakat okuma sürecim biraz yavaş oldu içindeki karamsarlık ve ülkemizin bugününü yaşayınca.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Bozhermes - 05 Aralık 2015, 19:00:54
Dört büyüklerden biri. Ama gözümde Cesur Yeni Dünya daha etkili. Sebebini o kitabın konusuna yazdım. :)
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Mashiara - 21 Aralık 2015, 10:34:16
Spoiler: Göster
Hiç kuşkusuz, herhangi bir değişiklik olduğu kabul ediliyor değildi.
Apansızın aynı anda her yerde, düşmanın Avrasya değil, Doğuasya olduğu
öğrenilmişti, hepsi bu. O sırada Winston, Londra'nın merkezindeki
meydanlardan birinde düzenlenen bir gösterideydi. Gecenin o saatinde,
ışıldaklar altındaki beyaz yüzler ve kızıl bayraklar korkunç görünüyordu.
Meydanı, aralarında Casusların üniformalarını giymiş bin kadar öğrencinin
de bulunduğu binlerce insan doldurmuştu. İç Parti üyesi, kolları aşırı uzun,
kocaman kel kafasında birkaç tel saç kalmış, ufak tefek, bir deri bir kemik
bir hatip, kızıl kumaşla kaplanmış bir kürsüde kalabalığa tirat atıyordu. Bu
eciş bücüş mezar kaçkını, bir eliyle mikrofonu yakalamış, kemikli kolunun
ucundaki öbür pençesini de gözdağı verircesine savururken, düpedüz nefret
kusuyordu. Amplifikatörlerin madenileştirdiği bir sesle cıyak cıyak
bağırarak vahşetlerden, kıyımlardan, sürgünlerden, yağmalamalardan, ırza
geçmelerden, tutsaklara yapılan işkencelerden, sivillerin
bombalanmasından, yalan propagandalardan, haksız saldırılardan, çiğnenen
antlaşmalardan dem vurmaktaydı. Onu dinleyenler bir kere bütün
söylediklerine inanıyorlar, sonra da giderek öfkeden kuduruyorlardı.
Kalabalık zaman zaman galeyana geliyor, binlerce gırtlaktan çıkan karşı
konulmaz vahşi hayvan kükremeleri, konuşmacının sesini bastırıyordu. En
yabanıl haykırışlar öğrencilerden çıkıyordu. Söylev başlayalı yirmi dakika
kadar olmuştu ki, kürsüye fırlayan bir ulak konuşmacıya katlanmış bir kâğıt
verdi. Konuşmacı, söylevine ara vermeden, kâğıdı açıp okudu. Sesinde ve
tavrında da, söylediklerinin içeriğinde de hiçbir değişiklik olmadı, ama
birden adlar değişti. Tek bir söz söylenmeden, kalabalık o saat anlamıştı
olan biteni. Okyanusya, Doğuasya'yla savaşıyordu! Çok geçmeden kızılca
kıyamet koptu. Meydanı donatan bayraklar ve posterlerin hepsi yanlıştı!
Nerdeyse yarısında yanlış yüzler vardı. Sabotajdı bu! Goldstein'ın ajanları
işbaşındaydı! Ortalık karışmıştı; posterler duvarlardan sökülüyor,
paramparça edilen bayrakların üstünde tepiniliyordu. Casuslara bağlı
gençler, bir solukta damlara tırmanıp bacalardan sarkan flamaları keserken
harikalar yaratıyorlardı. Ama her şey iki üç dakika içinde olup bitmişti.
Konuşmacı ise, öne eğilmiş, bir eliyle mikrofona yapışmış, öbür elini
havada savurarak söylevini hâlâ sürdürüyordu. Bir dakika geçti geçmedi,
kalabalıktan yine vahşi öfke haykırışları yükseldi. Nefret biraz önceki gibi
sürüyordu, hedefi değişmişti, o kadar.
Bütün bunlar olup biterken, Winston'ı en çok etkileyen de, konuşmacının
cümlenin tam ortasında, bir an duraksamadan, dahası sözdizimini bile
bozmadan, düşmanın adını değiştirivermiş olmasıydı.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Mirashi - 12 Eylül 2016, 04:01:00
Okurken üzerime çok büyük bir kasvet çökmüştü, ama buna rağmen bir çırpıda bitirdiğimi hatırlıyorum. Birkaç hafta boyunca da etkisinden çıkamamıştım. Yazılmış en iyi distopyalar arasındadır hiç şüphesiz. Ne yazık ki, 1984 yılında çekilen film kitaba layık olmayı başaramamış. Tam anlamıyla hayal kırıklığıydı. Tekrar beyaz perdeye uyarlanacağını okumuştum sanırım. Hazırlık aşamasında olsalar gerek. Dilerim bu kez kitabın hakkını verebilirler.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Celebhol - 14 Eylül 2016, 18:51:38
Kesinlikle bir başyapıt. Bahsettiği teknolojiler değişebilir olsa da, ilettiği mesaj ve ustalıkla işlediği konusu zamandan bağımsız. Günümüz Türkiye koşulları yüzünden baskıcı bir yönetim şeklinin ve diktatörlüğün pençesini zaten daha iyi biliyor insan. 1984'ü okurken, bahsettiği pek çok şeyin bizzat yaşadığım topraklarda -farklı boyutlarda da olsa- gerçekleştiğini fark etmek, kitabı daha da çok sevmeme yol açtı. Özellikle, çiftdüşün kısmı ve halkın buna olan istekliliği ile geçmişi "yorumlaması" çok çarpıcıydı. O kadar yakın ki, Büyük Birader'in (Yoksa Mega Amir mi demeliyim?) pençesini insan boğazında hissediyor.

Edebi başarısının dışında. En büyük özellikleri hem insanlık hakkında yaptığı tespitler hem de bütün dünyaya, özellikle bizim durumumuzda olan ülkelere bir uyarı niteliğinde olması. Elimde olsa, liselerde mutlaka okuturdum.

Not: Önsözü sakın okumayın. Çok değerli çevirmen, kitabın direkt sonu hakkında spoiler veriyor.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: objektif - 28 Mart 2017, 00:52:00
Halkla İlişkiler bölümünde ders olarak okutulan kitap. İşin ilginç yanı yazarın kitapta kullanmış olduğu tele ekran kavramının o yıllarda karşılığı yokmuş. Yani ben böyle duymuştum. Distopya türünde ilk ve tek okuduğum roman olmasına rağmen bu türe sıcak bakmamı da sağladı.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: AKD - 01 Mayıs 2017, 14:50:02
İlgilenenler için kitabın 1984, yılında çıkarılmış bir filmi vardır.
Aynı isimle çıkarılan filmde görsel açıdan da sizleri bu kendine özgü evrene kolayca sokuyor ve kısa süre içerisinde kendi yaşadığınız dünya ile bağlantıları çok kolay bir şekilde kurabiliyorsunuz.
Başlık: Ynt: 1984 - George Orwell
Gönderen: Celebhol - 01 Mayıs 2017, 16:38:04
Halkla İlişkiler bölümünde ders olarak okutulan kitap. İşin ilginç yanı yazarın kitapta kullanmış olduğu tele ekran kavramının o yıllarda karşılığı yokmuş. Yani ben böyle duymuştum. Distopya türünde ilk ve tek okuduğum roman olmasına rağmen bu türe sıcak bakmamı da sağladı.
Teknolojik distopik senaryolar ilginizi çekiyorsa, Black Mirror dizisini şiddetle tavsiye ederim. Günümüzde teknolojinin çok yoğun şekilde kullanılması ve bunun gidebileceği yollar hakkında tek bölümlük öykülere sahip. Adı da zaten telefonların kara ekranlarından geliyor.