Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Liman Kenti => Yolgeçen Hanı => Bilim & Teknoloji => Konuyu başlatan: Chiyo - 15 Haziran 2009, 18:41:03
-
Uzaylı diye bildiğimiz bizden farklı tür gözümüzün göremeyeceği kadar küçük olabilir
Arizona Üniversitesi bilim adamları "Burnumuzun dibinde bizim bilmediğimiz bir yaşam olabilir. Bunların yeşil yaratıklar olması gerekmez. Uzaylı diye bildiğimiz bizden farklı tür gözümüzün göremeyeceği kadar küçük olabilir" dedi.
BİLİM adamları evrende "on milyar çarpı trilyonlar" kadar "dünya" bulunduğunu ve bir yerlerde bizim gibi varlıkların olmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Arizona Üniversitesi'nden Kozmolog Paul Davies, "Bırakın Mars'ı vesaireyi, burnumuzun dibinde, hatta burnumuzun içinde bile bizim bilmediğimiz bir yaşam olabilir. İlle de bunların hayal edildiği gibi Mars'taki yeşil yaratıklar olması gerekmez " dedi.
GÖVDELERİMİZİN İÇİNDEKİ HAYAT
Davies, "Gezegenimizi, bilmediğimiz bir yaşam biçimiyle paylaşıyor olabileceğimizi düşünmek tamamen mantıklı. Bildiğimiz gibi olmayan bu hayat, zehirli göllerin içinde ya da denizlerin derinliklerinde ve hatta gövdelerimizin içinde sürüyor olabilir. 'Alien' (uzaylı) diye bildiğimiz bizden farklı tür gözümüzün göremeyeceği kadar küçük olabilir" diye konuştu.
ALIEN ORGANİZMALAR TEORİSİ
Bu canlıların çok farklı biyokimya yapıları, zehirli arsenik miktarı zengin olan göllerin ya da okyanusların dibindeki kaynayan sularda yaşamalarına olanak veriyor olabilir. Chicago'daki Bilimsel Gelişme yıllık konferansında, böbrek taşlarının, bakteriden on kat küçük parçacıklar olarak hayal edebileceğimiz "alien" organizmalar tarafından tetiklenebileceğine dair teoriler bile anlatıldı.
Alıntıdır
-
Otostopçunun Galaksi Rehberi'ndeki olayı anımsattı, saldırmak için geliyorlar ama boyutu biraz yanlış hesaplamışlar
-
Bana da Invasion Of The Body Snatchers'ı android. Beynimize ulaşmasınlar maazallah :P
-
Uzaylılar karbon temelli olmayabilir. Hiç bilmediğimiz maddelerden oluşmuş olabilir. Pek çok insan uzaylıların insanlara benzediğini düşünüyor. Ama hayır, Güneş'te bile hayat olabilir ve soğukta yaşayamadıklarından Dünya'ya gelmiyor olabilirler. Çok farklı şeylerle besleniyor olabilirler. Çok farklı anatomiye sahip olabilirler.
Bu düşüncelere varmamın nedeni ufoların gerçek olması ve yakınlarda yani Mars'ta insanların filan yaşayabileceği şartların bulunamaması. Düşünün, Güneş sisteminde Mars ve Dünya'dan başka yerde karbon temelli canlı yaşayamaz çünkü sıvı halde su yok. Ama ufolar var. Bu durumda yakınlardaki bir yıldızdan geliyorlar. 20 ışık yılı yakınlıkta bile yüzlerce yıldız vardır. Yada karbon temelli değiller. Zaten Dünya'da yaşayabilselerdi burayı işgal filan ederlerdi. Yani bence karbon temelli değiller. Uzay gemisinin dışında ölüyorlar.
-
Dünyadaki canlı yapısından farklı bir yapı mümkün görüyorlar mıdır bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla bunu pek hesaba katmıyorlardı, varsa yoksa su diyorlardı.
Öyle olduğunu sanmıyorum, pek farklı şeylerin olması mümkün, tüm elementler bizim bildiklerimiz de değil zaten.
Fantastik ve bilimkurguyla ilgilenenler olarak, yaratıcılığımız ne kadar dünya standartlarını aşabiliyor ki? Pek değil. Hepsi sadece doğamızın imitasyonu, gerçekten farklı fikirleri yoktan var edemiyoruz.
-
evrenin nebula adlı bir toz bulutundan oluştuğunu varsayarsak neden olmasın.evrenin belki herhangi bir noktasında canlı türü olabilir.
ama yakınımızda hatta burunlarımızn dibinde olması biraz tartışmaya açık.çünkü burunumuzun dibinde zaten milyonlarca mikroorganizmalar var.örneğin bir amip, bir öglena bunları gözümüzle göremeyiz mikroskobik canlılardır.bunlara uzaylı diyemeyiz heralde.
-
Elbette ki amip ve öglenaya uzaylı diyemeyiz, ancak bilim adamlarının daha kendi gezegenimizde keşfetmediği onlarca canlı türü var. Mikroskobik canlılar da buna dahil ve bazı bilim adamları bu canlıların da uzaydan gelmiş olabileceklerini düşünüyorlar. Tabi kanıtlanmış hiçbir şey yok, hepsi varsayım.
-
Belki de suya gerek duymuyolardır, olamaz mı? Belki de azot bazlıdırlar =P
-
Belki Dünya'ya gelir gelmez ölüyorlardır ..
Diye düşünüyorum. Ölmek demek de yanlış olabilir gerçi !!
Ruhları bedenlerinden ayrılıyor mudur falan gibi saçma konular hiç açmıyorum bile !
Neye ihtiyaç duydukları muamma ama eğer aynı şeylere ihtiyaç duysaydık çoktan karşılaşırdık gibime geliyor.. Bilemiyorum ..
-
Dırının dırının. İnce bi konu. Yaradılış teoremine göre farklı panspermia görüşüne göre farklı durumlar söz konusu. Ki sanırım burda bahsedilen olay tamamıyla panspermiaya uyar. Görüşe göre hayat başka gezegenlerden gelmiştir ve işte o liselerde öğretilen yok bilmem ne atomu yok şu gazı falan birleşmiş, öyle oluşmuştur. Evrenin hayal edilemeyecek kadar büyük olduğu varsayıldığına göre diyor, bilimadamları, gayet tabii ki başka galaksilerde ve hatta gezegenlerde, ki zaten galaksi dışına çıkılmış değil, hayat olabileceği var sayılıyor. Bunun için de, ister yeşil kafalı koca gözlü yaratıklar olsun ister mikroorganizmalar olsun var oldukları büyük bi gerçek falan denmektedir bu konuyla alakalı kitaplarda.
-
Bugün sabah kahvemi içerken gazeteyi aldım elime açtım baktım. Orda ünlü bir X şahıs ''Uzaylılarla irtibat içerisindeyim 21 Aralık 2012 (maya takvimi) gelecekler)''. Bildiğim birşey daha var Maya Takvimi 2012 de bitiyor.(bu paylaşım amaçlı ) Sonracığıma şimdi asıl konumuza gelelim olur ya da olmaz. Farklı gezegenler de hayat olabilir. Biz nasıl uzayı keşfediyorsak yada başka gezegenleri onlarda bizi keşfetsinler :P Yalnız benim aklıma takılan tek şey tüm o ufo görüntülerinde hep bizim kurduğumuz gibi herşey. Uzay araçları.. Şaşırmamızı mı istediler ? :P
-
Ireth ile aynı şeyleri söylemişiz. Onlar için Dünya'daki gazlar zehirli olabilir. Dünya'daki basınç çok fazla da olabilir. Bu sebeplerden uzay gemisinin dışına çıkamıyorlardır. Öyle alık alık bakıyorlardır bize. Fotoğraf falan çekiyorlardır.
Zaten üzerinde yaşayamadıkları bir gezegene neden yerleşsinler, işgal etsinler?
-
Adam U.F.O. yapabiliyorsa gazlarla da oynar, basınçlada oynar, hayatımızla da oynar.
Bu konu için en güzel yorum South Park'da yer alır. Reytingimiz düştüğü anda Dünya Kaboom!
-
Uzak uygarlıklar varsa bile, kolaysa gelsinler diyorum. :D O kadar uzaktan gelmek kolay mı. Işık hızıyla bile yıllar sürüyor ise, ancak yaşlanıp gelirler. Yani dünyaya uğrayıp döneyim olayları imkansız gibi. Belki bizim bilimimiz imkansız dedirtecek kadar geridir, ya da Einstein yanılmıştır? Sanmıyorum.
Ufo olaylarının ise yine insan elinden çıktığını düşünüyorum; ABD, Hollanda gibi ülkelerde gizli tutulan, kirli deneyler çok var. Bilimin ne seviyede olduğunu bilemeyiz, açıklamazlar. Sadece karşınızdaki bilgisyarı düşünmeniz bile yeterlidir, özellikle dizüstü gibi küçük birşey ise. Kullanmanın kolay olması şaşırtıyor biraz, basit birşeymiş hissi veriyor. Ama hepsi de mucizevi makineler, iPod unuzla ortaçağa gittiğinizi düşünün. O çevreye kıyasla hayli tanrısal birşey olarak kalacak. Bir süre sonra şarjı bitince de sap gibi kalacaksınız. ;D
Dünyadaki canlılar gezegene en ince dengeyle uyum sağlamışlar, en ufak bir değişiklik tamamen farklı yapılar meydana getirirdi. En basidinden yer çekimi, dünyayla aynı boyda olmayan her gezegen sakat bize, küçük olanlar neyse de büyük olanlar çiviler adamı. Dünya dışı canlılar için de pek değişeceğini sanmıyorum.
Belki bilmediğimiz elementler ya da enerjilerin olduğu biryerlerde, enerjiden canlılar falan da olabilir bilemiyorum. :D
Edit: Sanırım demir bile dünya dışı bir madde, biliyor muydunuz? Meteorlar sağolsun.
-
20 ışık yılı yakınlıkta bile yüzlerce yıldız var ve biz Neptün, Uranüs civarını bile tam olarak bilmiyoruz. Oysa bu iki gezegende yada onların uydularında bile hayat olabilir. Elbette Dünya'ya gelip dönebilirler. Zaten o teknolojiyle yüzlerce yıl yaşanır. Sırf turizm olsun diye bile yaparlar bunu.
-
Bizim güneş sisteminde varsa bile uygarlık olabilecek kadar gelişmiş değillerdir. Ne kadar yaşarsanız yaşayın, 50 100 yıl sürecek seyahatten sonra döndüğünüzde pek çok şeyi farklı bulursunuz. ;D
-
Bizim hesaplarımızla. Daha hızlı araçları varsa? Bunun sonu yoktur. Bilemezsin dipsiz bir konudur.
-
Bizim hesaplarımızla. Daha hızlı araçları varsa? Bunun sonu yoktur. Bilemezsin dipsiz bir konudur.
...Belki bizim bilimimiz imkansız dedirtecek kadar geridir, ya da Einstein yanılmıştır? Sanmıyorum...
-
Bizim güneş sisteminde varsa bile uygarlık olabilecek kadar gelişmiş değillerdir. Ne kadar yaşarsanız yaşayın, 50 100 yıl sürecek seyahatten sonra döndüğünüzde pek çok şeyi farklı bulursunuz. ;D
Daha önceki yorumu okumuştum ben bunun üzerine yorum yaptım. Uygarlık dediğin nedir ki ? Kültürün bir parçası kültürleri,brokrasileri,toplumsal yapılaşmaları farklı olursa ne yapacaksın ? Doğal seleksiyonun hala işlediği, IQ fakiri yerine zengininin daha çok çiftleştiğini bile varsayarsak bizden çok önde olacaklardır...
-
Adam U.F.O. yapabiliyorsa gazlarla da oynar, basınçlada oynar, hayatımızla da oynar.
Biz de biçok şey yapabiliyoruz ama kalkıp kimsenin gezegenini işgal etmiyoruz, edemiyoruz. :P
-
Elimizde olsa yapmayız yani. Biz "barışcanlısı" bir ırkız değil mi daha gezegen bütünlüğünü sağlayamamış ilkel varlıklarız...
-
Bilim Kurgu filmlerindeki mantık ortaya çıkıyor gibi. O kadar gelişmiş bir uygarlık barış canlısı olur. Bizim gibi insanlarla uğraşmazlar demek daha doğru geliyor. Bu hafta ekşisözlükte Mortifera'nın bir yazısı vardı. Kuran-ı Kerim'im uzaylı bir sosyoloji öğrencisinin bitirme tezi olma ihtimali diye. Geliyorlarsa da araştırma yapmaya geliyorlardır belki.
Bu konuda yukarıda Arlinon çok güzel bir konuya değinmiş. Dünyada varolmayan bir duyguyu hayal etmeye çalışın, hayal edebilirseniz, dünyada varolan bir duygudur, yanılırsınız.
-
Elimizde olsa yapmayız yani. Biz "barışcanlısı" bir ırkız değil mi daha gezegen bütünlüğünü sağlayamamış ilkel varlıklarız...
Edemiyoruz, diye ekledim sonunda. Yoksa barışçıl olduğumuzu düşünmüyorum.
-
Sanmıyorum. Sansam da onlardan türediğimizi hiç sanmıyorum. :P (Ece'ye gönderme, Ece varlık boyutumuza in artık :P) Dünya dışı yaşam formlarının (DDYF) varlığına iyiden iyiye alışsak iyi olur bence, o kadar şaşılacak birşey değil bu. Teknololeri bizimkinden kat kat daha ileri diyoruz. Mesela şölye bir varsayımda bulunayım: DDYF'lerin öyle bir teknolojileri var ki, gezegenlerini kamufule etmek için görünmezlik kalkanı tarzında birşey kullanıyorlar. Bu gemilerinde de olabilir, bizisürekli izliyorlardır, kalkanın gücü bittiğinde görünüyorlardır.
Onların nerede yaşadıkları, hayat tarzları herşey bir gizem. Ama varoldukları bir gerçek, DDYF'lerle ilgili hiçbir habere şaşırmam, herşey olabilir. Gelin siz de bu olayları bu kadar büyütmeyin :P Bu dünyaya larvalarını bırakmış bile olabilirler, ama bizi şaşırtmamalı bu... Ne olursa olsun soğuk kanlı yaklaşmalıyız bu tür olaylara...
Not: Bu tür olaylara inanmayan arkadaşlar vardır mutlaka, onlara Haktan Akdoğan'ın konuşmalarını dinlemelerini veya okumalarını, ellerindeki görüntüleri incelemelerini tavsiye ederim. Ayrıca size bu yazıyı yazan da bir DDYF'dir belki :P Nereden bilebiliriz ki... ("Uzaylı" diye hitap edilmesini doğru bulmuyorum. Çünkü Dünya uzayda bulunduğundan dolayı bizler de "uzaylı"yız. :P)
-
Zaman ilerledikçe insanlar ortaya yeni fikirler sürecektir..Bu da onlardan birisi bence..
-
bence onlar bizim beynimizin bir kısmını kontrol ediyorlar ve biz bunu yeni anlıyoruz :D
-
İlginç hiç bu şekilde düşünmemiştim.
-
Belki de biz onların içindeyiz bu arada zaten uzay ve uzaylar birer düzlem ve yaşam formlarıdır ben göremiyorum diye onları reddedemezsiniz tanrıyı da göremeyiz ama vardır. uzaylılar da diyelim bir gezegen de nerden biliyoruz o gezegenin 2 cm olduğunu. Bu yüzden heryerde olabilirler hem bizden ilerimi bu da doğru değil çünkü onlar bir ırk değil milyonlarca ırk bizlerde onlara göre uzaylız mesela...
-
Belki de biz onların içindeyiz bu arada zaten uzay ve uzaylar birer düzlem ve yaşam formlarıdır ben göremiyorum diye onları reddedemezsiniz tanrıyı da göremeyiz ama vardır. uzaylılar da diyelim bir gezegen de nerden biliyoruz o gezegenin 2 cm olduğunu. Bu yüzden heryerde olabilirler hem bizden ilerimi bu da doğru değil çünkü onlar bir ırk değil milyonlarca ırk bizlerde onlara göre uzaylız mesela...
Bence yoktur.
Onlara karşı tehlike olduğumuzu hiç sanmıyorum ama. :P
Şimdi, konuyu bilimsel açıdan ele almak gerekirse, Karbon bazlı olmayan uzaylı yapısı öne sürülmüş ancak bu çok küçük bir ihtimaldir. Evrende en kolay birleşme ve bir araya gelme gücüne sahip element karbondur. Bir kaç tane daha sayılabilir ancak hepsi genellikle -/+ 1 protonlu elementlerdir ki, Karbona oldukça benzeyen yapılara sahiptirler.
Farklı bir türde element temelli varlığın oluşması, insan gibi karbon temelli bir varlığın oluşmasından çok daha zordur ki, insanın oluşması bile büyük bir zorlukla olmuştur. O nedenle, karbon, bir canlı oluşturmak adına kendini en kolay kullandıracak maddedir ki, değişimi ve tepkimeleri hafif olduğundan evim safhasında eğer bir başka madde temelli varlıkla yan yana gelirse, sayısal/evrimsel üstünlük sağlayacaktır.
İkinci olarak, Einstein yanılmıyordu. Çünkü uzay ve zamanın kütlelere bağlı olarak kırınımı kanıtlanmış bir şeydir. O nedenle, yaratıklar ölümsüz olmadığı veya bir kurt deliği açamadıkları veya uzayı hareket ettiremedikleri sürece, dan diye gelip gitmeleri mümkün değildir.
Ölümsüzlük biyolojik olarak mümkün bu arada.
Kurt Deliği açmak veya Uzayı hareket ettirmek için kullanılması gereken enerjiler ise hayvani boyutlardadır. Füzyon Enerjisiyle sahip olunabilineceğinden emin olunmayan bir güçten bahsediyoruz. Eğer amaçları savaş olan bir topluluk olsalar, ve gerçekten o kadar uzaktan gelebiliyor olsalar, gezegenin yanından geçip tüm yaşamı kurutmaları hiç de zor olmazdı.
O nedenle, ya uzaylılar yoktur, ya vardır ve bizi takmıyorlardır ya da vardır ama teknolojiye sahip değillerdir. Diğer seçenekler mantıksız ve çelişkilidir.
-
Demek istediğim de buydu zaten ihtimaller var ama çok geniş bir alanda bir sürü küçük ihtimal. Ve sorunun cevabını da buraya yazmışsın. Uzayı hareket ettirmek.
-
Bana Nasrettin Hoca'ya yöneltilen "Dünyanın merkezi neresi?" sorusuna Hoca'nın verdiği cevabı anımsattı. Güneş sistemidne teorik olarak basit canlı organizma yaşamına imkan olduğu biliniyor fakat tutup da "uzaylılar içimizde ama bakteriden 10 kat küçük olabilirler, o yüzden farkedilmemeleri doğal" demek beni sadece gülümsetiyor.
-
hey maşşallah :O
-
Devasa evrende küçük bir gezegene tıkılan insanoğlunun sıkıntısını gidermek amaçlı fantazi çalışmaları