Kayıp Rıhtım Arşiv Forum
Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: kusad - 19 Ekim 2009, 18:26:42
-
Karanlık Koruyucu
Gözleri yarı açık yarı kapalı ayıldı genç adam.Nasıl olduda bayıldı?Bundan kendisinin dahi haberi yoktu.Aslında nerde olduğundan,kim olduğundan dahi haberi yoktu.Aniden yattığı döşeğin bulunduğu odaya garip giyinimli esmer,iri gözlere ve kalın kaşlara sahip fakat sanki henüz daha yeni saçı kesilmiş gibi saçı kısacık bir adam girdi bunun kim olduğunu dahi bilmiyordu.Adam konuşucak fakat ne söyleceğini bilmez bir tavırla sürekli ağzını açıp kapıyordu.Sanki tam konuşucaktı ki.Çirkin olmasada göze hoş görünmeyen bir bayan girdi.Belkide onunda aynen daha deminki adam gibi saçlarının kısacık ve giysilerinin eski olması böyle gösteriyordu.Bir anda şaşkın gözlerle aynı daha demin tarif edildiği onlarca kişi içeri girdi.Tabii ki onlarda haklı idi fakat delikanlı bu şaşkın bakışlardan bıkmış olacak ki koşarak ve bütün kalabalığı yararak çıkışı aramaya başladı fakat uzun süre eve giren ne bir ışık ne de bir kapı göremiyordu.Üstelik kalabalık onu sürekli takip ettiği için çıldırmış gibi olmuştu.O anda farkettiği iri cüssesine güvenerek bambudan yapılmış evin duvarına doğru koşmaya başlamış ve amacına ulaşarak duvarı kırıp evden dışarı çıkabilmişti.Işığı görünce gözleri kamaştı ve gözünü koluyla kapattı.Daha sonra elini yavaşca yüzünden çekti.Ve önce soluna sonra sağına kızgın gözlerle baktı.Bir anda ona çevrilen onlarca mızrağı ve etrafındaki kalabalığı görünce adeta çıldırmış gibi bir askere tüm gücüyle bir yumruk attı.O askere ne olduğuna bakmaya dahi fırsatı olmadan bir anda keskin ve tiz bir ses duyuldu,
-Bayıltın şunu!!!!
Tam o anda vücuduna onlarca okun girmiş ve girmeye devam ettiğini anladı.Her ne kadar o anda hiçbir şey hissetmesede.Bir-iki dakika hareket edememiş,ayak ve el parmaklarının yavaş yavaş uyuştuğunu farketmişti.Daha bilekleri ve şimdedide kalbini hissetmez olmuştu işte tamda o an gözleri yavaş yavaş kapandı.Fakat hala bir şeyler duyuyor ve görüyor.Ama ne görmesi görme ne de duyması duymaydı çünkü duyduklarını anlamıyor,gördükleri zaten aşırı bulanık oluyor.
Genç adam uyandığında,kendisine bakan ve gözünde sonsuzluğun görüldüğü,saçlarınada bir tel dahi siyahın bulunmadığı ve yüz hatların çok derin olduğu,sakallarının 20 cm den uun olduğunu düşündüğü bir adam gencin yüzüne sert bir şekilde bakıyordu bir anda konuştu,
-Senin adın UZTOZ bundan sonra bana itaat ediceksin,dedi.
Adının UZTOZ olduğunu öğrenen yada en azından böyle düşünen genç bu sözleri nasıl anladığını anlayamadan elinde olmayan bir şekilde ayağa kalktı ve daha deminki adamın koltuğunun yanına oturdu.Neler olduğundan hiç haberi yoktu bir anda o adam tekrar konuşmaya başladı,
-Benim adım UAXFR benim senin baban yada en azından atan oluğuma dair bir inanç var.Biz...Aaah sanırım biraz ortadan girdim.Senin bayılma konunu anlatmam gerekiyordu değil mi?Evet...İnanışımıza göre kralın,başında bir problem olduğunda,siz ölüler diyarından onları korumak için müthiş bir güçle ülkenin herhangi bir yerine gönderilirsiniz.Ve şimdi gelelim benim başımdaki belaya .Bizim karşımızda -her ne kadar aralarında da düşman olsalarda- beş büyük devlet var ve bu devletlerin asker sayıları bizden düşük olsada bize oranla müthiş özel yeteneklere sahipler.Psişik özelliklerini kullanarak bu devletler bizim en büyük düşmanlarımız.İstersen bunların özel güçlerini sana bir açıklayayım:
İREDLER,yani biz,vücudumuz bizim için çok önemli çünkü bizim ırkımızın özel yeteneğimiz bu yani biz kaslı ve güçlü olan tarafız.
ZIGARRENLER,karşımızdaki en zayıf olmasada en zayıf iki rakibimizden biri.Üstelik tahmin etmeside pek zor değil.Çıkardıkları yüksek seslerle insanlara zarar vermeleri pek problem olmasada daha çok "maddi" zarar verirler.
NURUBİNLER,bunlar senin en büyük rakibin olucak her ne kadar burunlarından aldıkları oksijeni dışarı zehir şeklinde verebilirler.Zehirleri, her ne kadar çok güçlü olsada insan öldürmede pek etkili oldukları söylenemez.Ayrıca müthiş bir koku alma yetenekleri vardır bir eşyayı kokladıklarından yedi gün öncesine kadar ne işte kullanıldığı,kimin kullandığını vb. şeyleri anlayabilerler.
ZOGÜNLER,ince detayları müthiş görebilirler.Hiç bir ayrıntı gözlerinden kaçmaz ayrıca istedikleri zaman gözlerinden çıkardıkları müthiş ışık ile insanları yakabilirler hatta güneş kadar yakıcı bile denir.
KALUKANLAR,ellerinden bişi gelmeyen bir rakip olsada istihbaratları çok güçlüdür.Bu yüzden suikast konusunda çok iyiler.
NİYEBQUENLER,korkunç bir rakip açıkcası,müthiş bir zekaya sahipler her türlü teknolojik aleti ellerinde bulunduruyorlar.Bu yüzden neredeyse bütün ırkların özelliklerinden biraz almış sayılabilirler.
İşte böyle aziz koruyucum sanırım işin çok zor,dedi ve oradan herkesle beraber ayrıldı.UZTÖZ uzun süre ne yapacağını düşündükten sonra müthiş bir ışık gördü ve bir rahatlama hissetti adeta nur inmişti.İşte o an ilk kez ses çıkardı ve hatta konuştu.İlk cümlesi,
-UAXFR,oldu.
Kapıyı dinlerken sesi duyan onlarca kişi içeri "daldı".Herkezde bayram sevinci vardı.Açıkca herkes ondan bu sözü duymak istiyordu.Herkesin yüzündeki sevinç UZTOZ'ü de sevindirdi.İlk defa gülümsedi UZTOZ ve UAXFR'e doğru ilerledi ve,
-Sizin emirlerinize hazırım efendim,dedi.
Ve herkesin mutlulğu bir kat daha arttı.
-
Devamını bekliyorum -ki sen zaten bunu biliyorsun :) -
-
Devamını bekliyorum -ki sen zaten bunu biliyorsun :) -
Çok sağol 1-2 güne yazarım.
-
Güzel bir yazı olmuş.Bu adları nereden bulduğunu merak ettim doğrusu.Bu arada devamını en kısa zamanda bekliyorum.
-
Güzel bir yazı olmuş.Bu adları nereden bulduğunu merak ettim doğrusu.Bu arada devamını en kısa zamanda bekliyorum.
Çok sağol.Açıkcası isimler için biraz berre'nin "domuz latincesi" konusundan aldım diyebiliriz ama çokta değil.
-
Öğrenimler
UZTOZ sonunda herkesin adeta içi gülen gözlerler meraklı bakışları arasında uyandı.Aslında hiç uyuyamamıştı fakat insanlar onu uyudu sanıp en azından onlarla konuşması gerekmeyecekti.Çünkü çok üzgündü hiçbir şey yapmak istemiyordu bunun nedeni ise bu bir yetişkin olarak doğma olayıydı.Çünkü ne annesi,ne de babası vardı.Kendisini çok kötü hissetmesine sebeb oluyordu bu.Onun uyandığını görenlerden bembeyaz ve uzun saçlı fakat alnının biraz gerisinde büyük bir yara görünen,bir gözü olmayan fakat krala oranla yüz hatları daha az görünen ve sakal,bıyıkları birbirine karışmış ve diğerlerinin ona ZARTONYAN dediği ve UZTOZ'un onun bir kral danışmanı olduğunu düşündüğü adam eliyle hareket yaparak herkesi yollarken bir muhafızı çağırdı.UZTOZ pek net olmasada ZARTONYAN'ın muhafıza,
-Kralımızı çağır,dediğini duydu.Bu söz UZTOZ'ü çok heyecanlandırdı bu yüzden yattığı yerden hızlıca doğruldu ve ZARTONYAN'a uyumadığını belli etmemek amacı ile,
-Efendim adınızı öğrenebilir miyim izninizle?dedi.
ZARTONYAN,
-Benim adım ZARTORYAN ve sen bunu çok iyi biliyorsun,dedi.
UZTOZ bunu nasıl bildiğini anlamadığı için sordu,
-Efendim acaba siz benim uyumadığımı nerden biliyorsunuz,dedi.
ZARTORYAN biraz düşünürek cevap verdi,
-Çünkü ben bir ZOGÜN'üm.ZOGÜN'ler ve İREDLER'ler dost oldukları zaman bu göreve getirilmiştim.Şimdide senin gözlerinin her zaman açık olduğunu gördüm.
UZTOZ bunu duyduğuna üzülmüştü çünkü karşısındaki düşmanların bu kadar güçlü olduğunu tahmin edememişti ve bir anda sadece onun bu kadar iyi olabileceğini düşündü ve sordu,
-Siz ZOGÜNlerin en iyisi olmalısınız çünkü ben gözlerimde çok küçük bir açıklık bırakmıştım.
-Hayır,ben sadece altıncı seviyedenim.
-Seviye diyerek neyden bahsediyorsunuz efendim?
-Herkesin bir seviyesi vardır ve bu seviyeler 10 üzerinden belirlenir.Sana pek kimsenin bilmediği bir şey söyleyeyim.İlk kez insan öldürdükten sonra ilk gözlerini kapadığında sana bir seçim yapmanı isteyecekler.Bu seçimini kimseye söylememen gerekir yoksa lanetlenir ve seni ne bu dünya ne de ölüler diyarı kabul etmez.Bu senin başına gelebilecek en kötü şeydir bunu bil ve ona göre davran.Her neyse ben sana tekrar seçimin hakkında bilgi veriyim."İlk kez insan öldürdükten sonra ilk gözlerini kapadığında sana bir seçim yapmanı isteyecekler" demiştim ya işte bunu sana...
Bu kadarını söyledikten sonra kapının dışındaki muhafızı çağırdı ve içeri kralın dahi giremeyeceğini söyledi.Eğer içeri girerse onu lanetlemekle tehdit etti.Ve korktuğu muhafızın gözlerinden belli oluyordu.ZARTORYAN tam ağzını açtı ki UZTOZ konuştu,
-Efendim size iki tane şey sormak istiyorum.Birincil olarak siz bunları nerden biliyorsunuz.İkincisi ise.Gerçekten lanetleme gibi bir yeteniğiniz var mı?
ZARTORYAN gülümsedi ve sesini kısarak cevap verdi,
-Açıkcası öyle bir gücüm yok ve inan bana bunları nasıl bildiğimi kader istemeden öğrenemezsin.Ve ben kaderle karşı karşıya kalmak istemem.Ben kaderin,benim bunu söylemememi istemediği çok net anlıyabiliyorum.Ayrıca lafımı bölme ve senin için...
ZARTORYAN sözünü bitiremedi çünkü tam bu sırada dışarıdan kralın bağırışı duyuldu,
-Sen kimden emir aldığını sanıyorsun.Muhafızlar!..
Ve kapıyı tutan muhafızın acı inlemesi duyuldu.Bunun hemen arkından kapıyı kırmak için uğraşan muhafızların sesleri ve kralın "ZARTORYAN" diye bağrışları duyuldu.ZAPTORYAN konuşmasına devam etti,
-Sanırım benim bunları nasıl bildiğimi öğrenmen çok uzun sürmeyecek her neyse eğer ölüm haberimi almazsan,tek başına "Beyaz Orman"ın içindeki "Kara Çeşme"ye gel orda seni genç bir köle karşılıyacak,dedi.
Ve ışık çıkarma yeteneğini kullanarak iki kapılı odadın diğer kapısını yaktı.Bu arada iki muhafızın acı dolu bağrışı ve kapını kırılma sesi duyuldu ve UAXFR adeta UZTOZ'ü hiç görmeden müthiş bir hışımla ZARTORYAN'ın peşinden koştu.Ve odadan çıktığı gibi tekrar içeri girdi ve UZTOZ'un yanına koştu.Birazda bağırarak,
-Çabuk sende koş o adamı istiyorum,dedi.
UZTOZ hitap tarzını beğenmesede sordu,
-Efendim onu bu kadar yakalamak istemeniz sadece sizi dışarıda bekletti diye mi?
-Hayır,o adam eski kralın koruyucusuydu ve onun en büyük danışmanıydı.Fakat daha sonra "Beyaz Orman"a kaçıp kölelerden isyan birlikleri oluşturdu ve bizimle savaştı çünkü köleliği kaldırmak istiyormuş.
-Fakat muhafızların ondan emir aldıklarını gördüm.
-Onlar sadece ufak bir grup.
-Anlıyorum efendim.Efendim ne zaman başlayacağım?
-Bugünde dinlen yarın kesinlikle başlayacaksın.Zaten yakın bir zamanda KALUKANLAR üzerine yürümeliyiz çünkü kendine bir ittfak kurma çabası içindeymiş eğer KALUKANLAR'ın istihbarat konusundaki gücü ve örneğin NURUBİNLER'in zehir yeteneği birleşirse herkesi rahatlıkla katledebilirler.
-Ve bu çok korkunç bir şey olur.Efendim izin verirseniz bugün dinlenmek yerine halkın arasında dolaşıp onları tanımak istiyorum,dedi.
Kral yüzünü ekşilterek,
-Nasıl istersen öyle yap fakat halk vahşidir.Dikkat et de onların sana zarar vermesine izin verme.
UZTOZ'un asıl amacı hem halkın durumunu görmek hemde "Beyaz Orman"daki "Siyah Çeşme"nin yerini öğrenmekti.Aslında gitmeyi düşünmüyordu UZTOZ ama kralın dediği "eski koruma" gibi sözleri duyunca onun bahsettiği şeyleri nerden öğrendiğini anlamıştı.
-
Çok sağol.Açıkcası isimler için biraz berre'nin "domuz latincesi" konusundan aldım diyebiliriz ama çokta değil.
:P
-
:P
Hoop.Konumda post kasmayalım eski dost.:D
-
Sağol güzelmiş devamını merakla bekliyorum
-
Çok sağol.Devamını yarın -perşembe- yazarım.
-
Perşembe biraz geç ya hemen yazsan. :)
-
Maalesef perşembede olmayacak ama söz cuma günü iki bölüm birden yayınlayacağım.
-
Güzel olmuş tebrik ederim..
-
Sağolun.
-
Maalesef perşembede olmayacak ama söz cuma günü iki bölüm birden yayınlayacağım.
İyi hadi tamam.Cuma günü iki bölüm birden yayınla.
-
Beyaz "Orman"
UZTOZ'un dışarı çıkma zamanı gelmişti.Önce pencereden baktı ve halkın nasıl göründüğünü adeta beynine kazıdı.Fakat gözüne bir şey çarptı ki hem kadınların hemde erkeklerin saçları aşırı kısaydı fakat kendisini saçları çok uzundu onlara nasıl benzeyeceğini düşünürken bir anda saçı uzun biri gördü.Fakat görmesiyle muhafızların onu yakalayıp ellerindeki bıçakla saçlarını kesmesi bir oldu.Biraz düşündü ve hemen koşarak sarayın dışına çıktı.Büyük bahçede müthiş bir hızla çıkarak giysilerine rağmen kölelerini içine karıştı.Fakat bütün gözlerin ona dönmesiyle kalabalığın arasından uzaklaştı ve nereye gittiğini bilmeden dolaşmaya başladı.Şehirden yeterince uzaklaştığını düşündükten sonra.Durdu ve olduğu yere çömerek dinlenmeye başladı.Dinlenirken,bir ses duydu sese doğru yavaşça ilerlemeye başladı çünkü bu ses ona çok tanıdık geliyordu.Ses iyice yaklaştığında bir çalının arkasına saklandı.Bu "ZARTORYAN"dan emir alan muhafızdı.Fakat üzerinde ne muhafız giysileri ne de köle giysileri vardı fakat asilzadeye benzemiyordu.Daha sonra konuştuğu kişiden ayrıldı ve yürümeye UZTOZ ise onu takip etmeye başladı.2,5-3 saat yürüdükten sonra bir tepenin önüne geldiler.Muhafız tepeyi yavaşça çıkmaya başladığında konuştu,
-Efendim,isterseniz gelin beraber gidelim benden gizlenmenize gerek yok,dedi.
UZTOZ kiminle konuştuğunu anlayamayınca bir an kendisininde ondan gizlendiği ve ona hitap etmiş olabileceği ve onunda ZARTORYAN gibi bir ZOGÜN olabileceği aklına geldi.Ve yavaşça ayağa kalktı ve,
-Bana mı söylediniz,dedi kekeleyerek.
-Evet,efendim size söyledim gelin "Beyaz Orman"a beraber gidelim,dedi.
UZTOZ birazda temkinli bir şekilde muhafıza doğru yaklaşmaya başladı ve konuştu,
-Sen sarayda ZARTORYAN'dan emir aln muhafız değil misin?dedi.
-Evet,sarayda ondan emir aldım ama ben gerçek bir muhafız değilim.
-Köle misiniz?
-Hayır
-Peki asilzade?
-Asla
UZTOZ ve muhafız bunu konuşurken aynı zamandada tepeyi yarılmıştı.Bir anda UZTOZ bir gariplik hissetti.
-Adınız ne öğrenebilir miyim?
-DÜRNÜ.
-Peki,bir ZOGÜN müsünüz?
-Hayır,ben bir KALUKAN'ım.
-Nasıl olduda benim seni takip ettiğimi anladın?
-KALUKAN'lar herşeyi duyar şehir sınırından beri nefes alıp verme sesini duyuyorum.
UZTOZ kafasına takılan soruyu hala soramıyordu çünkü nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.Ve en sonunda sordu,
-Anladığım kadarıyla sen bir isyancı ve ZARTORYAN yanlısısın değil mi?
-Evet.
-Ve sen bir muhafız değilsin?
-Evet.
-O zaman nasıl oldu da girdin saraya,dedi.
Ve aklına takılan sadece bir soru kalmasıyla kendisini çok rahatlatmış hissetti.
-Biz KALUKAN'lar her konuda çok becerikliyiz bu sayede gördüğümüz her şeyi tıpa tıp taklit edebiliriz.Ve bende bu sayede kendimi bir muhafız giysisi yaparak içeri sızdım.
UZTOZ bir kez daha şaşırmış öğrendikçe adeta diğer ırklara hayran oluyordu.Ayrıca bir taşla iki kuş vurmuş hem istihbaratta nasıl bu kadar iyi olduklarını hemde kendisine gelecekte lazım olabilecek bir dost kazanmıştı.
Konuşmaya devam ederek tepeyi aşmışlardı.UZTOZ bir orman göremiyordu.UZTOZ,
-Beyaz Orman nerede?dedi.
DÜRNÜ gülümsedi ve cevap verdi,
-Beyaz Orman bizim şehrimizin,Siyah Çeşme kalemizin kod adıdır.Ve beyaz orman tam karşındaki bembeyaz şehirdir dedi.
UZTOZ bu duruma çok şaşırdı çünkü isyancıların bir şehri ve bir kalesinin olabileceğini düşünmüyordu.
-
Yeni bölüm eklendi ama sanırım biraz kötü
Hiçte değil.Yeni bölümüde başı kadar güzel.
-
Ya dershanem vardı baştan savma oldu yarın ki bölüme dair bir tek en iyi böüm olacağını söyleyebilirim.
-
Siyah Çeşme
UZTOZ şaşkın gözlerle "Beyaz Orman"ı geziyordu.Bu şehrin güzelliğine dalmışken bir anda,
-Efendim,isterseniz "Siyah Çeşme"ye gidelim efendi ZARTORYAN çağrıyor,dendiğini duydu kendisine.
Cevap vermeden kafasını indirip,kaldırarak "evet" dedi.DÜRNÜ,UZTOZ'un önüne geçti ve şehirin arasında yürümeye başladı.UZTOZ etrafa bakına bakına onu takip etmeye devam etti.UZTOZ'a göre kısa DÜRNÜ'ye göre çok uzun süren bu yolda UZTOZ etrafında İREDLER'ın şehrinde gördüğü gibi köle görmemişti.Ve neredeyse herkesin yüzü gülüyordu.UZTOZ'a göre ZARTORYAN daha iyi bir yönetici olabilrdi belkide UAXFR'e göre.
UZTOZ ve DÜRNÜ saray bahçesine girdikleri an ZARTORYAN adeta saraydan fırlayarak UZTOZ'un yanına geldi.Ardından bir el hareketiyle DÜRNÜ'ye gidebilirsin dedi ve UZTOZ'a sarıldı.Halini,hatrını sorduktan sonra UZTOZ'u kolundan tuttu ve,
-Gel sana sarayımı dolaştırıyayım.Umarım beğenirsin,dedi.
Sarayın uzaktan sade görenirken yanına gelince farkedilen ince,gümüş işlemeli kapısından saraya girerken UZTOZ farklı bir dünyaya girmiş gibi hissetti kendini.Ardından buraya neden "Siyah Çeşme" dendiğini de anladı.Çünkü sarayın içi simsiyahtı adeta her yer kömürden yapılmıştı.
ZARTORYAN önde UZTOZ arkada ZARTORYAN'ın odasına çıktılar.ZARTORYAN'ı gören simsiyah maskeli ve giyinimli gardiyanlar 3 adam boyu kapıyı zorlanarak açtılar.Hiç duraksamadan içeri girdi ikisi de.Ardından ZARTORYAN insanların gözlerini alıcak kadar beyaz bir kuruldu.Ve tam karşısındaki siyah koltuğa ise UZTOZ oturdu.UZTOZ aslında ZARTORYAN'ın bu kadar kendini beğenmiş davranmasına sinirlense de sesini çıkarmadı.Bir süre sessiz bekleselerde ZARTORYAN sessizliği bozdu,
-Senin de desteğinle halkına işkence eden UAXFR'i tahttan indireceğiz,dedi.
UZTOZ bunu beklesede,
-Anladığım kadarıyla siz yeterince güçlüsünüz benim size ne faydam olabilir?dedi.
ZARTORYAN gülümsedi,
-Değil mi?dedi.
Daha sonra biraz ciddileşip,toparlanarak,
-Sen kendini ne sanıyorsun sıradan bir halk mı?Tanrı tarafından gönderilen koruyucu halktan biri mi?Hayır,sen 8. seviyesin ve 9. seviye potansiyeli olan tek İRED sensin.Ayrıca sarayda da bahsettiğim gibi ilk birini öldürdüğünde sana ikinci bir özel güç seçme hakkı tanınıcak.Sen en güçlüsün,dedi.
UZTOZ onun bahsettikleri karşısında çok etkilendi.Adeta yeni doğmuş bir bebek gibi gördüğü ve duyduğu her şeye şaşıyordu.UZTOZ bir anda müthiş bir bağrışla sarsıldı.UZTOZ hemen ayağa fırladı ve kapıya doğru koşmaya başladı.Bir anda ZARTORYAN bağırdı,
-Durrrrrr!!!Onlar bizim ZİGARRENLER'imiz.
UZTOZ,
-Onlar?Nerde?dedi.
-Tam 61 kat aşağıda,deyince UZTOZ adeta şok oldu.
Tam bu anda muhafızlar içeri daldı.Onunla birlikte ZARTORYAN ayağa hızlıca kalktı ve ışık çıkarmaya hazırlandığı gözünün parlamasından belli oldu ki muhafızlar konuşmaya başladı,
-Efendim,saldırıya uğradık.İRED'lar buraya yaklaşıyor,dedi.
ZARTORYAN ışığını gözünden salarak.4 muhafızıda cayır cayır yaktı.Ardından iki eliyle kafasını sıkıştırdı ve,
-İçimizde bir hain var,dedi.
UZTOZ hemen cevap verdi,
-Boşverelim haini şimdi ne yapıcağız,dedi.
ZARTORYAN,
-Sen onların tarafında onlara karşı savaşıcaksın,bizim tarafımızda savaşırsan bize bir faydan dokunmaz,dedi.
Bunu söylediği gibi içeri cılız,uzun saçlı biri girdi ve,
-Efendim emirleriniz nedir,dedi.
-Acilen "6'lı birlik"i topla haber ver bir tanede misafirimiz olacak derhal gelsinler,dedi.
Bunu söylemesinin ardından içeri daha demin giren adam UZTOZ'a sert bir şekilde baktı ve yanmış cesetlerin üzerinden atlayıp kapıyı kapattı.O kapıyı kapttığı gibi ZARTORYAN,
-Kulaklarını kapaaa!!!diye bağırdı.
Ve o adam tam gücüyle bağırdı,
-ÜKRUKU VİŞEKJİİİİİİİİİİİİ!!!
UZTOZ böyle bir sese hayran kalmıştı çünkü kulaklarını o kadar iyi kapatmasına rağmen sesi,kulaklarını kanatıcak kadar güçlü duymuştu.Ve onun bir ZİGARREN olduğunu ve ZİGARRENLER'in UAXFR'in anlattığı kadar zayıf olmadığını anlamıştı.O adam kapıyı açıp yana cesetlerin üzerinden atlarken
-Fark etmişsnidir ben bir ZİGARREN'im ve adım KİSİNAK,dedi.
-Bende...
-Seni tanıyorum,dedi.
Tam bu kapı UZTOZ'un ilk defa gördüğü bir şekilde müthiş bir şekilde açıldı ve içeri kasları yüzünden damarları bir parmak boyu dışarı çıkmış kel ve sadece bir kısa pantolon giyen birisi girdi.Önce yanmış cesetlere baktı ve sonra eyilerek onları aldı.Ve kendi elleri ile bütün kemiklerinin sesinin duyulacağı bir şekilde kırarak onları merdivenlerden aşağı attı.
Gördüğü bu manzara karşısında çenesini zor toplayan UZTOZ.Bir şey söylemek için tam ağzını açtı ki,
-Sanırım sen yeni koruyucusun,dedi ve boynunu kütlettikten sonra devam etti,
-Bir kaç gündür hep senin ismini duyuyorum.Bende daha iyi olduğun söyleniyor.Gerçekten mi?dedi ve kahkaha attı.
UZTOZ bu korkunç gülüş karşısında yutkundu ve yine tam ağzını açtı ki,
-Bu arada benim adım FÜTCÜB.
-
Ya ben senin hikayeyi okurken kahramanları hep karıştırıyorum.Artık bir kağıda yazdım.Kafam karıştıkça kağıda bakıyorum.Bu arada yeni bölümüde çok güzel.Devamını en kısa zamanda bekliyorum.
-
Güzel...
-
Ya ben senin hikayeyi okurken kahramanları hep karıştırıyorum.Artık bir kağıda yazdım.Kafam karıştıkça kağıda bakıyorum.Bu arada yeni bölümüde çok güzel.Devamını en kısa zamanda bekliyorum.
Ihh.Aslında karışık olmasını istemem ama 7-8 bölüme doğru aktif,en az 2 bölümde bir adı geçicek 15 karakter filan düşünüyorum.Çünkü bir ZARTORYAN tarafındaki Generallerle bir UAXFR tarafındaki Generallerle bir de diğer ırkların krallarıyla tanıştıracağım ben UZTOZ'u o zamanda iyice kalabalık olacak.
-
6 Kağıt 1 Plan
"Altılı BirliK"in üyesi 5 kişi ve UZTOZ yuvarlak bir masada toplanmış.Hepsi telaş halinde casuslarından ordunun kaç kişi olduğunun raporunu bekliyordu.Uzun süre sessiz bekleyiş sürdükten sonran kapı çaldı ve içeri KALUKAN generali DÜRNÜ girdi.Ve raporu ZARTORYAN'ın önüne bırakarak yerine geçti.ZARTORYAN elindeki raporu okumaya tam başlamışken KİSİNAK önüne isyancıların ordularının ayrıntılı raporunu verdi.O bu raporları okurken dışarda ise halkın bütün erkeklerinin zırhlarını giymeleri.Silahlarını kuşanmalarını ve savaşa hazır olmasına dair şeyler söyleniyordu.
ZARTORYAN rapora uzun süre baktıktan sonra eline 6 kağıt aldı ve bir şeyler karalamaya başladı işini bitirdikten sonra kağıtları generallere doğru kaldırdı konuşmaya başladı,
-Raporların bir özetini ve planımızı yaptım.Şimdi kulağınızı dört açın ve beni dinleyin,dedikten sonra ilk kağıdı okumaya başladı.
-İREDLER'in birliklerini söylüyorum
Tam 7000 adet İRED askeri var.
Bizde ise
1106 İRED
1803 ZİGARREN
1600 NURUBİN
1300 ZÖGÜN
2000 NİYEBQUİN
Ve toplam 7809 askerimiz var.
Askerimiz var.
UZTOZ bu sayıları duyunca bir kez daha sarsılmıştı çünkü onların basit isyancılar olmadığını yeniden anlamıştı.Daha sonra ZARTORYAN soluklandı ve ikinci kağıdı çıkararak konuşmaya devam etti.
-Onların şehirlerinde 1106 muhafız var ve biz bundan 1600 KALUKAN askerimizi onların şehrine göndererek faydalanacağız.
Daha sonra üçüncü ve dördüncü kağıttaki KALUKANLAR için hazırladığı planı DÜRNÜ'ye teslim ederek eliyle gidebilirsin işareti yaptı ve DÜRNÜ somurtarak kağıtları aldı ve kapıya iki kere tıklattı,muhafızların açtığı kapıdan dışarı çıktı ve bir muhafızla bir şeyler konuştuğu duyuldu fakat anlaşılmıyordu.
Daha sonra beşinci kağıdı çıkardı ve oraya yazdıklarını sırasıyla okumaya başladı,
-NİYEBQUİN askerlerimiz şehri koruyacak,demesiyle NİYEBQUİN generali ARZONDA'nın itiraz için ağzını açması bir oldu fakat ZARTORYAN konuşmasına izin vermedi ARZONDA ayağa kalkıcaktı ki ZARTORYAN,
-Eğer sabredersen planımı anlatmaya devam edeyim dedi.
Ve tekrar bir nefes alarak devam etti.
-FÜTCÜB sen askerlerinle şehrin 12 km önünde kaşılayacaksın onları senin hemen ardında şehrin 11 km önünde benim önderliğimde ZOGÜNLER olucak ve şehrin 10 km önünde NURUBİN askerleri olacak ve daha da geri de 8 km de ise ZİGARRENLER olacak,dedi ve altıncı kağıdı çıkarıp konuşmaya devam etti,
-Siz biliyor musunuz DÜRNÜ'ye verdiğim kağıtlarda ne vardı?
İRED şehrinin planı ve onları öldürdükten sonra ne yapacağı vardı,dedi.
Ve tekrar anlatmaya devam etti,
-DÜRNÜ ve askerleri muhafızların işini bitirdikten sonra köleleri kaçırıp bizim tarafımıza çekicekler.Ve düşman birliklerini yarıp şehrimize gelicekler ve onlar korumaya geçicek ve onların şehri devralmasıyla ARZONDA ve NİYEBQUİNLER saldırıya geçicekler,dedi.
Ve ARZONDA'nın gülümsemesiyle sözü kesildi bundan pek hoşnut olmayan ZARTORYAN ona bütün sertliğiyle baktı bunu farkeden ARZONDA tekrar önceki gibi ciddi bir hal takınıp dinlemeye devam etti.
Ardından ZARTORYAN gülümsedi ve konuşmaya devam etti,
-İşte bu da mağlubiyet planı bu çok karışık çok iyi dinlemelisiniz,dedi ve anlatmaya devam etti.
-En öndeki birliğimiz İREDLER 140 kişi civarı kaldığında geriye,benim yanıma çekileceksiniz.Ardından bütün İREDLER ölene kadar hiç bir İRED bir adım geriye bile çekilmeyecek.Fakat ZOGÜN birliklerimiz 160 kişi civarı kaldığında yine NURUBİNLER'in yanına çekileceğiz.Ve bütün ZOGÜNLER ölmeden yine bir adım dahi geri çekilmek yok.NURUBİNLER 200 kişi kaldığında ZİGARRENLER'in yanına çekilecek ve başınıza KİSİNAK geçicek ve anlamışsınızdır ki NURUBİNLER'in hepsi ölene kadar hiç kimse geri çekilemez.Ve ZİGARRENLER'e gelince herkes ölünceye kadar savaşın zaten bu süre içinde köleler kesin gelmiş ve NİYEBQUİNLER meydana inmiş olur ve herkes ölmeden bomboş şehri asla teslim etmeyeceğiz.
Anlaşıldı mı?dedi.
Ve herkes hep bir ağızdan "Anlaşıldı" dedi.
Bunu duyan ZARTORYAN gülümsedi ve ayağa kalkarak,
-Hepiniz gidebilirsiniz,dedi.
UZTOZ bu konuşmadan çok etkilenmişti çünkü o ZARTORYAN sadece savaşmayı becerebilen biri olarak düşünüyordu hala onun bu kadar ayrıntılı bir ve bu kadar uzun bir konuşma yaptığına.
UZTOZ dahil herkes kapıya yöneldiğinde ZARTORYAN,UZTOZ'a yaklaşarak kolundan yakaladı ve,
-Sen gel henüz senin planını anlatmadım,dedi.
Daha sonra hiç vakit kaybetmeden konuşmaya devam etti,
-Sen onların tarafına geçiceksin ve eğer UAXFR nasıl geldiğini ve buna benzer sorular sorarsa "şehirde bir hareketlenme gördüm ve takip ettim" benzeri şeyler söyle fakat bizim askerlerimize değil onların askerlerine saldıracaksın unutma fakat bu işi gizli yap.Şimdi gelelim özel meseleye öldürdüğün ilk insandan sonra simsiyah bir perdenin ardından sana yeni özel gücünü seçme hakkı verilecek bizim için senin "kontrol" gücünü seçme daha faydalı olacak,dedi.
-
Tebrikler.Devamını bekliyorum.
-
Yanlış anlama yorum yapma demiyorum ama hep aynı yorumdan gerçekten sıkıldım biraz daha yapıcı yorumlar yaparsanız hem hikaye hemde benim için daha iyi olur.
-
Yanlış anlama yorum yapma demiyorum ama hep aynı yorumdan gerçekten sıkıldım biraz daha yapıcı yorumlar yaparsanız hem hikaye hemde benim için daha iyi olur.
Peki bundan sonra daha eleştirel yorumlar yazacağım. :)
-
Çok güzel olmuş...
Yalnız bende Diana gibi isimlerde şaşırıyorum.
-
Çok güzel olmuş...
Yalnız bende Diana gibi isimlerde şaşırıyorum.
Tek problem bu mu?Zaten 6-7 bolüm sonra bir katliam olacak ve 10 kişi ölüp 1 kişi eklencek.
-
Tek problem bu mu?Zaten 6-7 bolüm sonra bir katliam olacak ve 10 kişi ölüp 1 kişi eklencek.
Aaa ama sana da eleştiri beğendirilemiyor ;)
-
Aaa ama sana da eleştiri beğendirilemiyor ;)
Yanlış anlamaeğer tekproblem uysa çözülecek anlamında dedim.
-
Yanlış anlamaeğer tekproblem uysa çözülecek anlamında dedim.
Tamam.
-
Kusad sen bu hikayenin devamını koymayı planlıyormusun? :)
-
Kusad sen bu hikayenin devamını koymayı planlıyormusun? :)
Bilmiyorum gelecek hafta filan koyarım belki ama ben yeni hikaye yazmayı düşünüyorum.
-
Bilmiyorum gelecek hafta filan koyarım belki ama ben yeni hikaye yazmayı düşünüyorum.
Yarım bırakma...
-
Yarım bırakma...
Kesinlikle.
-
Savaşa Doğru
UZTOZ etrafına bakına bakına saray merdivenlerini yavaşça iniyordu.Kulağına gelen silah çekme,bağırma ve halka duyuru sesleri arasında bir asker yanından geçerken UZTOZ'a elindeki palayı uzattı kınındaki kılıcını çekerek koşmaya devam etti.UZTOZ neye uğradığını şarşırdığı bir anda arkasından yaşlı bir asker,
-Efendim acele edin siz benden daha iyi bilirsiniz ki İREDLER çok hızlıdır,dedi ve hızlıca yanından uzaklaştı.
UZTOZ bunu hiç farketmemişti fakat denemeye değerdi ve o da bunu yapacaktı.Önce bir vakumu ardıran bir ses çıkararak derin bir nefes aldı ve başını öne eğerek ayaklarına var gücüyle yüklendi ve henüz ne olduğunu anlamadan bir yere çarptı.İlk önce bunun ne olduğunu anlamsada bu şehrin dışındaki surlardı.Buraya nasıl bu kadar hızlı geldiğine düşünmeye kalmadan ZARTORYAN'ın yırtıcı sesini duydu,
-Geliyorlarrrrrrrrrr!..Tepenin arkasındalar acele edin herkes görev yerlerine!!!
UZTOZ bunu duyunca içinden,
-Hadi,dedi.
Bu sefer kafasını eğmeden derin bir nefes alarak koşmaya başladı.Bir-iki dakika koştuktan sonra tepeye ulaştı.Orada İRED askerlerini henüz yeni görmeye başlamıştı tam onların yanına gitmek için hazırlık yapıcaktı ki...Aklına UAXFR ile ZARTORYAN'ın düşman olduğu ve UAXFR'in onun ZARTORYAN'ın yanında olduğunu bilmemesi gerektiği geldi.Bu onu bir süre ürkütsede daha sonra toparlandı ve tüm gücünü toplayarak koşmaya başladı.Amacı büyük bir daire çizerek orduya arkadan yetişmiş süsü verecekti.Üç-dört dakika içinde dört-beş kilometre çapındaki dairesini tamamlayıp arkadan yetişimiş gibi yaptı ve en arkadaki askere,
-Asker ben kral UAXFR'le görüşmek istiyorum,dedi.
Asker ilk önce ne olduğunu anlamamış bir şekilde baktı ve ardından ardından güldü.Uzun süre kahkalarla gülerken o anda UZTOZ ne olduğunu anlamamış bir şekilde etrafa bakıyordu.Ardından asker ciddileşti ve UZTOZ'u itleyerek,
-Gerizekalı sen kendini komutan mı sandın?dedi ve kahkaha atmaya devam etti.
UZTOZ bu durumdan sıkılmış "off" çekerken bir anda gürleyen bir ses duyduğunda dünya başına yıkılıyor sandı,
-Hızlı olun pis uyuşuklar,diyordu o ses.
Bu sesin nerden geldiğine baktığında asker hala gülüyor olmasına rağmen hızlanmıştı.UZTOZ'un anladığına göre bu ses on altı askerin omuzunda taşıdığı bir at arabası izlenimi veren aletten geliyordusanki.UZTOZ bu kadar hürmet edildiğine göre onun UAXFR olduğunu düşündü.
Herkes normal hızla koşarken UZTOZ tam güç koşmaya başlamış kalabalığı yara yara yanına gelmişti tahtın.Daha sonra on altı kişinin en önündeki ve görünüşe göre sıradan bir asker olmadığı belli adama,
-Ben kralın koruyucusuyum onunla görüşebilir miyim?dedi.
İlk önce pis pis baktıktan sonra ağzının içinde gevelercesine,
-Kiminle?dedi.
UZTOZ gülmemek için kendini zor tutuyordu ardından o da somurtuyormuş gibi yaparak,
-O tahtta oturan,kimle olacak,dedi.
Bir anda adam arkasını döndü ve sakin bir sesle durun,dedi.
On altı kişi aynı anda durup tahtı yavaşça yere bıraktı.Ve adam tekrar UZTOZ'a dönerek ve yine ağzının içinde geveleyerek,
-Buyrun,dedi.
UZTOZ boynuna biraz büktü ve içeri tam girecekken dışarı göbeği,UZTOZ'dan büyük bir adam çıktı.UZTOZ gülmemek için kendini o kadar zor tutuyordu,ağlayacaktı.Ve şişman adam homurdanarak konuştu,
-Ne oluyor burda niye durdunuz hayvan herifler hepinizi öldürteceğim,dedi.
UZTOZ'un daha demin konuştuğu adam konuştu,
-General MUDORNİ,bu adam kralın yeni "koruyucu"suymuş,sizinle konuşmak istiyor.
MUDORNİ denilen adam zaten büyük olan burun deliklerini açarak UZTOZ'un yüzüne baktı ve,
-Gel içeri,dedi.
Ardından önce MUDORNİ sonra UZTOZ içeri girdiler.UZTOZ,MUDORNİ'nin tam karşısına oturdu ve sordu,
-Efendim,kral UAXFR savaşa katılmadılar mı?
MUDORNİ kaşlarını yukarı doğru kaldırdı ve,
-O hiç bir savaşa katılmaz,dedi ve gülmeye başladı fakat bu kısa kesmişti,
-Aslında o savaşmayı bilmez,dedi.
UZTOZ o anda tam bir hayal kırıklığına uğradı ve içinden,
-Anlaşılan sende çok bilmiyorsun,dedi.
İkiside on beş dakika kadar sessiz kaldılar ve bu sessizlik uzayacakmış gibi görünürken dışardan bir ses geldi,
-İlk düşman birliği üzerimize saldırıyor!
MUDORNİ hışımla ayağa kalktı.Tahta kapıya iki kere tıklattı ve taht yere indi.Tahtın yere inmesiyle tahtı taşıyan askerlerin hücuma geçmeside bir oldu.Tahtın yanında bir tek o askerlerin başındaki rütbeli asker kaldı.MUDORNİ gözlerini UZTOZ'a doğru sinirle açarak,
-Sen niçin gitmiyorsun koruyucu?dedi.
UZTOZ bu soru karşısında çok şaşırdı aslında içinde ona bir yumruk sallamak geçti fakat bunu yapamazdı o da cevap vermek yerine bütün hızını kullanarak koşmaya başladı.O gidene kadar savaş başlamış İREDLER ilk cephede büyük bir üstünlük sağlamışlardı bile.
Arkadaşlar savaşı kuru kuruya anlatmayı düşünmüyorum aşırı ayrıntı yapıcam inşallah biraz uzun sürebilir savaş fakat bir kopya vereyim savaş bitmeye de bilir.
Ayrıca "yarım bırakma" diyen arkadaşlara söyleyeyim sıkılmadığım sürece yazarım okuyucu umrumda değil ve sıkıldığım zaman beklenmedik bir final yaparım ve bırakırım fakat benim kafamda en az 31-32 bölümlük bir plan var.İnşallah hepsini yazacam.
-
Sonunda yazdınız beyefendi. :)
-
Geç olsun güç olmasın.
-
30 Kasım'a kadar bu hikayenin yeni bölümünü yazmayacağım.diana'yla beraber yazdığım yeni hikayeme bu süre içinde daha çok yoğunlaşmak istiyorum.İnanın o hikaye,bu hikayemden daha güzel olacak.
Yeni hikayem:Mombasi'nin Kılıcı-http://www.kayiprihtim.org/forum/kurgu-iskelesi/mombasinin-kilicibolum-1acimasizlik-t6362.0.html;msg65764#msg65764 (http://www.kayiprihtim.org/forum/kurgu-iskelesi/mombasinin-kilicibolum-1acimasizlik-t6362.0.html;msg65764#msg65764)
-
Karanlık Koruyucu kısa bir bölümle geri döndü.
İREDLER çok hızlı bir şekilde karşılarındaki 1106 kişilik isyancı İRED birliğini talan etmişti bile O kadar hızlı olmuştu ki UZTOZ ilk cephede hiç savaşamamıştı.O kadarki ZARTORYAN’ın emirleri doğrultusunda geri çekilecek kimse bile kalmamıştı.Bu ZARTORYAN’ı çok zor duruma düşürse de UZTOZ onun,bunu atlatıcağını adı gibi biliyordu.Ordu henüz ZOGÜNLER’le savaşılacak cepheye varamamıştı fakat UZTOZ yetişmiş hatta ön saflarda yerini almıştı bile.Karşı safta ZARTORYAN gibi eski bir koruyucu olması UZTOZ’u korkutsa da zaten ona karşı savaşmayacaktı.UZTOZ hala ne yapacağını düşünürken.Ordular birbirine girmişti bile.UZTOZ ilk biraz heyecanlansa da biraz sonra daha da ön saflara ilerlemek için hareketlendi.En ön bir-iki safa gelince etrafa dengesizce yumruk sallamaya başladı.Daha sonra kendine biraz çeki düzen verdi ve daha tutarlı davranarak sadece kendi adamlarına vurmaya başladı.İlk kez bir yumruğunu isabet ettirdi ve birisini öldürdü fakat o yumruğu isabet ettirdiği an her taraf karardı.UZTOZ etrafa şaşkın şaşkın bakınırken bir anda kendisinin biraz daha yaşlıca olan hali gözünün önüne geldi ve etrafta yankılanan kendi sesini duydu,
-Görevini başaramadın UZTOZ.Sana yaşaman için son bir şans veriyorum.Git ve görevi başaramamana sebep olan insanlardan intikamını al yoksa canını bana teslim etmekten başka yapabileceğin bir şey kalmaz.
-
UZTOZ artık konuşan adamı pek dinlemiyordu bunun yerine sadece görevinin ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu.Aslında aklına bir şey geliyordu fakat o da UAXFR’di ki o da sarayda gayet güvenli bir yerdeydi.Ama ya güvenli değilse?
O böyle şeyleri düşünürken karanlık yavaş yavaş dağılıyordu.Tamamen çevresini görebildiği anda ona doğru koşan bir toz bulutu gördü.Büyük ihtimalle ona zarar vermek istemeyen biriydi.Zaten son 7-8 dakikadır nefes dahi almadan yerde yatan birine zarar vermek pek kimsenin aklına gelmezdi.Atlı yaklaştıkça UZTOZ çevresinde bir koruma ordusu olduğunu fark etti “Büyük ihtimalle ZARTORYAN’dır” dedi. Fakat atlı yaklaştıkça atın üstündekinin General MUDORNİ olduğunu fark etti.Üzgün,kızgın ve korkuyor olduğunu bakışları gösteriyordu.Fakat ne olmuştu ki bu duygusuz herif bu kadar kötü bir duruma düşmüştü?MUDORNİ’nin korumalarından ikisi hızlıca önüne geçti ve UZTOZ’a doğru çok daha hızlı bir şekilde koşmaya başladı.İlk varan UZTOZ’u kafasından tutup ayağa kaldırdı,ikinci gelen ise korumalığını yapmak için arkadan yetişti.MUDORNİ yanlarına vardığında hemen,
-Öldü,UAXFR öldü.
UZTOZ çok şaşırmıştı,aklına gelen başına gelmişti.Yere bakan kafasını kaldırdı ve,
-Nasıl?
MUDORNİ ağlamamak için zor tuttuğu gözlerini sildi ve ağzını açtı…Tam o anda UZTOZ’a arkasından bir ok geldi.UZTOZ o anda öleceğini anladı ve kafasını arkaya çevirdi elinde ok tutan sadece ZARTORYAN vardı.Yayını tekrar UZTOZ’a çevirdi ve…