Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: kusad - 07 Kasım 2009, 16:49:10

Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/4
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 16:49:10
Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Yanından geçen kedi boyutundaki simsiyah fareye hiç aldırmadan adeta bir kül kadar koyu duvarlı, kutuplar kadar soğuk, bir kümes kadar küçük hücresinde elleri çenesinde,anadan doğma çıplak bir şekilde dolaşan;siyah ve karışık saçlı;boynundan biraz daha aşağıya kadar sarkan ve en az saçları ve odası kadar siyah fakat o sakalların arasında  bir kar kadar beyaz sakallar,sakalının en az yarısını kaplıyordu.Adeta yok denilecek kadar görünmeyen elmacık kemiğini kaplayan sakal dün gece aralıksız kanayan ağzı,burnu ve kaşından çıkan kanlarla kıpkırmızı ve yapış yapış bir hal almıştı bile.Bir gün önce aralıksız 1-2 saat koluna ve bacağına aldığı darbeler kolunu hissedemiyordu,ayağını ise sadece volta atacak kadar kullanabiliyordu.
   Her ne kadar ne burada geçirdiği 2 ay sonucunda zaman kavramı yok olsada saatin 1.00-2.00 civarında olabileceğini tahmin edebiliyordu.Fakat bu durum onu şaşırtmıştı çünkü 2-3 saattir hiç işkence edilmiyordu.Burada ona en iyi ihtimalle 2 saatte bir işkence ediliyordu ve verilen tek yemeği iki günde bir verilen bir bardak çamurlu su ve ne ayaklar altında ezilmediği ne de böcekler,fareler tarafından yarısının yenilmediği kalan yarım somun ekmekti.İlk zamanlar,eskiden yediği şaşaalı yemekler yanında onu kusturacak durumda olan yemeklere şimdi yavaş yavaş alışmıştı.O en son 2 gün önce yemek yemişti bu yüzden çenesinin düşmesini engellemek için eliylede çenesini tutuyordu.
   Ardından kapı yere sürtündüğü için çıkan tiz sesle açıldı ve daha demin saydığımız yemekler ve anlamadığı bir şekilde bir zırhı bir kişi yere bıraktı,bunları getiren adam,
-Zırhı giy,dedi.
   İlk önce bunun niçin olduğunu anlamasada daha sonra anladı ki yeni bir işkence tarzıydı bunları düşünürken birazdan hissedeceği aşırı korkunç soğuğu şimdiden hissetmişti adeta.Daha sonra biri kapıya 2 kere tıklattı,bu hızlı olması gerektiği anlamına geliyordu.Bunu duyduğu gibi müthiş bir hızla zırhlara adeta sarıldı ve onları giymeye başladı. İlk önce demir üstlüğü giymeye başladı henüz daha sadece üstlüğü giysede demir zırhların soğukluğunu bütün vücudunda hissetti,daha sonra demir pantolonunu giydi ve bu gerçekten her yerinin buz tutmasına sebep oldu bir süre hareketsiz kaldı çünkü gerçekten kendini donmuş gibi hissediyordu daha sonra ayakkkabılarını giydi. en son olarakta eldivenlerini giydi ve kapıya o da iki kere tıklatmak için kapıya doğru yaklaştığında zırhların ne kadar ağır ve soğuk olduğunu daha iyi anlamıştı çünkü o anda kendisini zor taşıyordu.Kapıya doğru ilerlerken yemeğine göz diken fareyi karanlıkta görmedi ve çarptı bunun etkisiyle zaten taşıyamadığı zırhları onu yere düşürdü şu anda bir kaplumbağa gibi hissediyordu kendini çünkü yerden kalkamıyordu.Tam bağırmak için ağzını açtı ki aynı anda kapı da açıldı ve üç kişi kapıda göründü bir anda üçüde gülmeye başladı ve yavaşça hücreye doğru yaklaştı biri konuştu,
-Kaplumbağların(gülmesini arttırır),en büyük komutanı "Sör Mombasi" yerlerde mi sürünüyor?(gülmesini daha da arttırır.)dedi.
  Daha sonra gülmeyi keserek,
-Tabii,sen buna alışmışsındır,dedi.
  Mombasi gıkını bile çıkartmadı çünkü konuşacak ne hali vardı ne de yüzü çünkü dünya tarihinin gördüğü en mantıksız savaşa girdi ve dünyanın gördüğü en acı mağlubiyeti aldı.Daha sonra konuşan adamın iki yanındaki adamların ikisde Mombasi'ye bir tekme attı ve elinden tutup onu kaldırdı.Daha sonra ellerini arkada bağlayrak,
-Yürü,dediler ve Mombasi'yi ağır bir darbeyle itlediler.
   Mombasi onların dediği gibi yürümeye başladı.Askerler gitmek istedikleri yöne göre Mombasi'yi çekiyor ve ona yön veriyorlardı.
   En sonunda durup bir kapıyı açtılar içeride çok büyük bir sac ve onun altında yanan ateşin dışındaki binlerce işkence aletini o anda göremiyordu Mombasi.Askerlerden biri onu tekrar itledi fakat bu sefer yerinden kımıldamıyordu Mombasi.Daha sonra daha demin konuşan asker Mombasi'nin önüne geçerek konuştu,
-Hayvan!Zırhın soğukluğu dondurdu mu seni?Hareket et!dedi.
   Ve bunun hemen ardından sert bir yumruk indirdi Mombasi'nin yüzüne.


kusad&diana
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Berre - 07 Kasım 2009, 17:06:10
Evet iki sevdiğim insanın elinden çıkmış güzel bir yazı; ama bazı yerlerde betimlemeler fazla uzun sürmüş belki biraz daha kısa olsaydı iyi olurdu....
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 17:09:41
Evet iki sevdiğim insanın elinden çıkmış güzel bir yazı; ama bazı yerlerde betimlemeler fazla uzun sürmüş belki biraz daha kısa olsaydı iyi olurdu....
Bilemiyorum,bence ne kadar betimleme olursa o kadar iyi olur diye düşünüyorum.Ayrıca diana şu anda yanımda stajyerlik yapıyor kendi hikayesini yazana kadar da öyle kalacak.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Berre - 07 Kasım 2009, 17:10:56
Ayrıca diana şu anda yanımda stajyerlik yapıyor kendi hikayesini yazana kadar da öyle kalacak.
Onun bir çok hikayesi vardır zaten hatta bir tanesini de benimle yazmıştı....
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 17:12:30
Onun bir çok hikayesi vardır zaten hatta bir tanesini de benimle yazmıştı....
Bana hiç yazmadım dedi.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Berre - 07 Kasım 2009, 17:16:12
Bana hiç yazmadım dedi.
Yazdıklarını yayınlamadı ama yazdı...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 17:20:15
Yazdıklarını yayınlamadı ama yazdı...
Hımm.Her neyse ben kendisine sorarım.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Fırtınakıran - 07 Kasım 2009, 17:29:53
Ne kadar betimleme o kadar iyi mantığı her hikayede çalışmaz. Her şeyin bir oranı olduğu için fazlaya kaçmak durumunda bu okuyucuyu sıkar ve konudan uzaklaştırır.

Senin yazınızda fazlaya kaçtığını düşünmüyorum o ayrı.

Diana ile yazdığın yazıya gelecek olursak, ilk cümleni bölmen iyi olur. Çok uzun olmuş, okurken okuyucu kopuyor. Bu nedenle birkaç cümleye bölmek anlatımı daha kuvvetlendirecektir. Betimelemeleri iyi kullanmışsınız fakat bazı imla hataları var. Ayrıca, bazı yerlerde ifadeler anlam karmaşası yaratmış.

Güzel bir başlangıç olmuş. İkinizin de ellerine sağlık. Konu sürükleyici gibi duruyor, bakalım neler olacak. Bir komutanın sefil halini gördük ama sanırım yeniden yükselişini de göreceğiz :D. Bir yeniden doğuş hikayesi(yani yeniden kazanılan ünvan) olacağını düşünüyorum ama yazarlarımız bize neler sunacaklar bakalım.

Yalnız şu var ki:
Bilemiyorum,bence ne kadar betimleme olursa o kadar iyi olur diye düşünüyorum.Ayrıca diana şu anda yanımda stajyerlik yapıyor kendi hikayesini yazana kadar da öyle kalacak.

şu cümle pek de uygun değil. Kimin ne kadar yükseleceğine okuyucular karar verir. Öyküde stajyerlik olmaz, yazarak yükselir insanlar bu alanda. Bu nedenle Diana ile yazdıysan bunu yazında belirtmen gerekir. Profesyönel olmak için çok yazmak gerekir.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 17:38:17
Alıntı
Ne kadar betimleme o kadar iyi mantığı her hikayede çalışmaz. Her şeyin bir oranı olduğu için fazlaya kaçmak durumunda bu okuyucuyu sıkar ve konudan uzaklaştırır.
Eğer sizde böyle diyorsanız sanırım bu düşüncemi biraz düşünebilirm.:D
Alıntı
Senin yazınızda fazlaya kaçtığını düşünmüyorum o ayrı.
Bencede,hatta yani bir paragraf daha yazsaydım hala fazlaya kaçtı demezdim ben.
Alıntı
Diana ile yazdığın yazıya gelecek olursak, ilk cümleni bölmen iyi olur. Çok uzun olmuş, okurken okuyucu kopuyor. Bu nedenle birkaç cümleye bölmek anlatımı daha kuvvetlendirecektir. Betimelemeleri iyi kullanmışsınız fakat bazı imla hataları var. Ayrıca, bazı yerlerde ifadeler anlam karmaşası yaratmış.
İmla hataları konusuna gelirsek bende bunu biliyorum.Ayrıca o cümleyi bölürsekte anlam bütünlüğü sağlanmaz diye düşünüyorum.Betimlemeler konusunda gerçekten iddialı olduğumu söyleyebilirim az Cengiz Aytmatov okumadım.:DAyrıca örneğin nerelerde anlam kargaşası olmuş?
Alıntı
Güzel bir başlangıç olmuş. İkinizin de ellerine sağlık. Konu sürükleyici gibi duruyor, bakalım neler olacak. Bir komutanın sefil halini gördük ama sanırım yeniden yükselişini de göreceğiz Cheesy. Bir yeniden doğuş hikayesi(yani yeniden kazanılan ünvan) olacağını düşünüyorum ama yazarlarımız bize neler sunacaklar bakalım.
Ufak bir ipucu vereyim bu kendi devletinde yeniden yükselemeyecek bu yüzden daha bağımsız olucak ki ben bunun hikayeye heyecan katıcağını düşünyorum.Yani bir askerin artistiğiyle bir kralın artistiği bir olmuyor.
Alıntı
şu cümle pek de uygun değil. Kimin ne kadar yükseleceğine okuyucular karar verir. Öyküde stajyerlik olmaz, yazarak yükselir insanlar bu alanda. Bu nedenle Diana ile yazdıysan bunu yazında belirtmen gerekir. Profesyönel olmak için çok yazmak gerekir.
Biliyorum aynı cümleyi bende söyledim daha güzel yazmak için daha çok yazmak gerekir demiştim ben zaten diana'ya fakat yani o arkadaşlar arasında bir şaka olarak anlaşılacağını düşünerek öyle yazdım gerekirse kaldırabilirimde.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Fırtınakıran - 07 Kasım 2009, 17:42:14
Şaka diyorsan ve diana buna alınmadıysa bence bir mahsuru yok ;).

Tek bir şey kalıyor geriye, eğer bu öyküyü diana ile birlikte yazdıysan bence altına "diana ile kusad'ın öyküsüdür" diye yazman hoş olacaktır. Hem arkadaşına destek olmuş olursun hem de "vay be iki kişi birden yazıyor bak bunda iş vardır" diyerek okuyucuların ilgisini de çekersin.

Örnek vereyim:

"koluna ve bacağına aldığı darbeler kolunu hissedemiyordu,ayağını ise sadece volta atacak kadar kullanabiliyordu." kolu ve bacağına aldığı dabeler yüzünden dersen anlam karmaşası gider burda. Bu tür karmaşıklıklar var bazı yerlerde. Çok değil ama.

Uzun cümleler içinse şunu diyim, dediğim gibi cümle belli bir yerden sonra uzadıkça okuyucu kopuyor. O yüzden ilk cümleyi ikiye bölsen daha iyi olur mesela. Şık durur, akıcılıkta okuyucuyu yormaz. He bu benim fikrim tabii :).
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 17:46:56
Şaka diyorsan ve diana buna alınmadıysa bence bir mahsuru yok ;).

Tek bir şey kalıyor geriye, eğer bu öyküyü diana ile birlikte yazdıysan bence altına "diana ile kusad'ın öyküsüdür" diye yazman hoş olacaktır. Hem arkadaşına destek olmuş olursun hem de "vay be iki kişi birden yazıyor bak bunda iş vardır" diyerek okuyucuların ilgisini de çekersin.

Örnek vereyim:

"koluna ve bacağına aldığı darbeler kolunu hissedemiyordu,ayağını ise sadece volta atacak kadar kullanabiliyordu." kolu ve bacağına aldığı dabeler yüzünden dersen anlam karmaşası gider burda. Bu tür karmaşıklıklaar var bazı yerlerde. Çok değil ama.
O da aslında bir imla hatası ben yazmayı unutmuşum ayrıca ben bu staj işine bir açıklık getireyim;
Şimdilik hikayeyi ben yazıyorum diana beğenmediği yerleri düzeltiyor yada bazı eklemeler yapıyor fakat daha sonra bu değişecek.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Fırtınakıran - 07 Kasım 2009, 17:48:17
Anladım. İkinize de kolay gelsin o zaman :). Bir Margaret Weis ile Tracy Hickman potansiyeli oluşturdunuz şimdiden :D.

Önümüzdeki bölümerde bakalım neler olacak hikayede
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 07 Kasım 2009, 17:49:18
Anladım. İkinize de kolay gelsin o zaman :). Bir Margaret Weis ile Tracy Hickman potansiyeli oluşturdunuz şimdiden :D.

Önümüzdeki bölümerde bakalım neler olacak hikayede
Ovv bu çok aşırı oldu korktum.Ayrıca önceki mesajına bir yanıt vereyim zaten altta "kusad&diana" yazıyor.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Fırtınakıran - 07 Kasım 2009, 17:50:22
Zuhahahaha! Ben onu görmemişim. Yaşlılık :P.

Çok köşede o, görünmüyor valla yaşlılığıma suç bulmaktan vazgeçtim :D. Aşırı değil o dediğim temenni.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: diana - 07 Kasım 2009, 18:23:48
Sanırım bana söylencek bir söz kalmamış.Bütün yorumlara kusad cevap vermiş.Yalnızca şunu söylemek isterim ki
Biliyorum aynı cümleyi bende söyledim daha güzel yazmak için daha çok yazmak gerekir demiştim ben zaten diana'ya fakat yani o arkadaşlar arasında bir şaka olarak anlaşılacağını düşünerek öyle yazdım gerekirse kaldırabilirimde.
demişsin kusad.Benim bu konuda alındığım falan yok. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: Berre - 07 Kasım 2009, 22:18:54
Şaka diyorsan ve diana buna alınmadıysa bence bir mahsuru yok ;).

Tek bir şey kalıyor geriye, eğer bu öyküyü diana ile birlikte yazdıysan bence altına "diana ile kusad'ın öyküsüdür" diye yazman hoş olacaktır. Hem arkadaşına destek olmuş olursun hem de "vay be iki kişi birden yazıyor bak bunda iş vardır" diyerek okuyucuların ilgisini de çekersin.

Örnek vereyim:

"koluna ve bacağına aldığı darbeler kolunu hissedemiyordu,ayağını ise sadece volta atacak kadar kullanabiliyordu." kolu ve bacağına aldığı dabeler yüzünden dersen anlam karmaşası gider burda. Bu tür karmaşıklıklar var bazı yerlerde. Çok değil ama.

Uzun cümleler içinse şunu diyim, dediğim gibi cümle belli bir yerden sonra uzadıkça okuyucu kopuyor. O yüzden ilk cümleyi ikiye bölsen daha iyi olur mesela. Şık durur, akıcılıkta okuyucuyu yormaz. He bu benim fikrim tabii :).
Evet zaten aslında bende bunu demek istiyordum...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: diana - 08 Kasım 2009, 18:09:10
Bana hiç yazmadım dedi.
Kusad sana hiç yazmadım demedim.Sadece yazdığım hikayelerin çok iyi olmadığını söyledim.Eğer özel mesajlarını silmiyorsan eline bir kazma kürek al ve biraz özel mesajlarını eşele. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 09 Kasım 2009, 12:47:35
Kusad sana hiç yazmadım demedim.Sadece yazdığım hikayelerin çok iyi olmadığını söyledim.Eğer özel mesajlarını silmiyorsan eline bir kazma kürek al ve biraz özel mesajlarını eşele. :)
Hiç silmedim bakarım birazdan.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 2//İşkenceye Devam
Gönderen: diana - 09 Kasım 2009, 15:27:23
Dünkü işkencede oluşan yanıklardan sonra Mombasi nasıl sağ kaldığını düşünüyordu hala.Aniden dışarıdan bir gülme sesi geldi ve Mombasi yine ısındığını hissetti.Çünkü dün yanarken etrafındakiler sürekli gülmüştü.O da artık gülme seslerinde o anları sanki tekrar yaşıyor ve kendini yanıyormuş gibi hissedip o korkunç an durmadan zihninde canlandırıyordu.O tam vücudundki sıcaklıktan kurtulacaktı ki dışarıdan bu sefer başka insanların haykırışları geliyordu.Mombasi çok uzun zamandır ilk defa başka insanların çığlıklarını duyuyordu .Çünkü onun dışında herkes burada gördükleri ilk işkencede öldükleri için onların sesini duymak Mombasi'yi açıkcası biraz korkutmuştu.Çünkü oldu olası Mombasi savaşlardan pek haz etmezdi özellikle savaş dışında insan öldürmeye karşı ayrı bir nefreti vardı.
   Buraya ilk geldiğinden beri buradan bir çıkış yolu arıyordu Mombasi fakat burdan sadece cesedin dışarı çıkabileceğini anlamıştı .Fakat artık işkencelere katlanamıyordu artık ya konuşacaktı yada işkenceyle öldürülecekti.İkinci seçeğeni düşünürken biraz daha üşüdüğünü hissetti.O ölmeyi göze almıştı fakat işkence...Ona en zor gelende işkenceydi.Bitip tükenmek bilmeyen acımasız ve korkunç işkenceler.
   Bir ayak sesi bu korkunç sessizliği yararak geldi.Hatta bir değil iki tane ayak sesi.Daha sonra bazı konuşmalar duydu.Mombasi,kazara konuşmalara tanıklık ediyordu,
-Efendim,bu çakma komutan ne konuşuyor ne de benim işkencelerimden bıkıyor.Bence öldürücü bir işkence ile onun önüne iki seçenek sunalım;ya ölürsün,ya da konuşursun,dedi bu seslerden biri.
   Mombasi bu sesi tanıyordu bu ona sürekli işkence yapan domuz suratlı adam olmalıydı.Fakat o kime efendim diyebilirdi ki?Daha sonra daha değişik bir ses duydu,
-Sen neden benim yerimde değilsin biliyor musun?Çünkü sen ayrıntılı düşünmüyorsun bu adamın konuşmayacağını bilmiyor musun?Bunu sende biliyorsun.Peki ondan nasıl istifade edebiliriz?İşte sen bunu bilmiyorsun.Fakat bunu ben biliyorum ve bu adamın kullanılamaz hale gelmesini fakat asla ölmemesini istiyorum,dedi.
   Mombasi şaşırmıştı...Mombasi çok şaşırmıştı.Bu insanların bu kadar ayrıntılı düşünmesi Mombasi'yi rahatsız ediyor olsa da aynı zamanda ürkütüyorduda.

                                                         kusad&diana
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 1//Acımasızlık
Gönderen: kusad - 09 Kasım 2009, 20:39:55
Benim bazı problemlerden dolayı hikayeyi devam edemiyor olmam yüzümden bu kadar kısa yayınlandı fakat 3. bölüm gerçekten bunu telafi edecek.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 13 Kasım 2009, 18:18:10
Mombasi yavaşça oturduğu yerden kalkarak kapıya doğru yürüdü.Henüz yolu yarılamışken kapı açıldı ve gardiyan içeri girdi. Mombasi’ye yaklaştıktan sonra elindeki  kovayı içindeki suyla beraber Mombasi’ye uzattı ve biraz bekledikten sonra,
-İçecek misin?diye sordu.
Mombasi zaten en son iki gün önce su içmişti.Bu soru onun için adeta “cennete gitmek ister misin?” gibi bir soruydu.Tabii ki Mombasi’de hevesle,şevkle ve titreyen bir sesle,
-Evet efendim, lütfen.dedi.
Bu sözünü söylemesiyle ellerinde zincirlerle beş tane gardiyanın içeri girmesi bir oldu.Mombasi biraz dikkatli bakınca birinde tasma gibi bir şey ve diğer dördünde ise prangalar olduğunu gördü..Ayrıca hepsinde birer  paslı zincir de vardı.Mombasi bunları görünce ne olduğunu kestirmeye çalıştı..Adamlar hızlıca Mombasi’nin yanına geldiğinde zaten su içeceğini düşündüğü için eğilen Mombasi’nin yüzüne bakan en iri cüsselisi daha da ileri çıkarak Mombasi’nin yüzüne sert bir tekme yerleştirdi.Mombasi ‘nin gözleri yavaşca kapanmaya başladı.Mombasi her ne kadar gözlerini açık tutmaya çalışsa da bunu sadece 5-10 saniye başarabildi.Fakat onunda faydası olmuyordu çünkü etrafı buğulanmış ve gözleri yaşarmış olduğundan hiçbir şey göremiyordu.Zaten sesleri de boğum boğum duyduğu için kendini salmaktan başka çare bulamadı.
Mombasi uyanmıştı fakat gözlerini açmak istemiyordu.Çünkü biliyordu ki gözlerini açtığında başına bir şey gelecekti.Ya o adamlar onu öldüresiye döveceklerdi.Ya da eline,koluna;bacağına, vücudunun başka organlarına sert sopa darbeleri alacaktı.Hatta şu anda alıp almadığına dair hiç bir bilgisi yoktu .Çünkü henüz kafası dışında vücudunun hiçbir kısmını hissedemiyordu.Vücuduna ne olduğunu bilmek istiyordu.Fakat nasıl bilebilirdiki.O kadar çok merak etmişti ki gözlerini açmayı bile düşünüyordu artık.Ama yapamazdı.Merakını bastırmaya çalışıyordu.Ama olmazdı eğer açarsa eğer kesin bir şeyler olurdu.O bunları düşünürken aklına kaybettiği savaş geldi.Çünkü en son o zaman bu kadar önemli bir ikileme düşmüştü.Uzun süre düşündükten sonra vücudunun biraz karıncalanması üzerine gözlerini açmaya karar verdi.Cesaretini ve bütün gücünü toplayarak gözünü açtı.Fakat gözünü açmasıyla,kapatması bir oldu.Çünkü ona yıllar gibi gelen uzun zamandır hiç ışık görmemişti.Daha sonra yavaşça gözlerini açtı.İlk işi nerde ve ne durumda olduğuna bakmak oldu.Ellerinden,ayaklarından ve boynundan prangalarla kazıklara bağlı ve gergin bir şekildeydi.Sanki  orman gibi bir yerdeydi.Yavaş yavaş ona yaklaşan iki-üç çift ayak sesi duyarken bir yandanda vücudunu biraz daha hissetmeye başlamıştı.Biraz zaman geçtikten sonra duyduğu ayak sesleri iyice artmıştı bu da onların yaklaştığını gösteriyordu.Mombasi aynı zamanda biraz kısık sesler duyuyordu.Bu sesler onu biraz korkutsa da onların kendisine zarar vermeyeceklerini duymuştu.Sesler biraz daha netleştiğinde bu gelenlerden birinin ona işkence yapan gardiyanı azarlayıp “Onu öldürmemeliyiz.” diyen kişi olduğunu fark etti.

kusad&diana
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: mit - 13 Kasım 2009, 18:42:10
Sevgili kusad ve diana. Hikayenizi okudum ve isteğiniz üzerine de yorumluyorum. Burada yazacaklarımın tek sorumlusu sizsiniz, baştan söylemesi  :)

İlk olarak Fırtınakıran'a katıldığımı belirtmek isterim. Betimleme iyidir, güzeldir ama gerektiği yerde gerektiği kadar yapılması daha da güzeldir. Sizin yazdığınız hikayede betimlemeler kıvamında olmuş. Ne çok ne de az... Fakat okuyucuya aktarılış biçimlerinde sorun var. Uzun cümleler okuyucuyu yorar ve kafa karışıklığına sebep olur. Örnekle açıklamam gerekirse, ilk paragrafta;

Yanından geçen kedi boyutundaki simsiyah fareye hiç aldırmadan adeta bir kül kadar koyu duvarlı, kutuplar kadar soğuk, bir kümes kadar küçük hücresinde elleri çenesinde,anadan doğma çıplak bir şekilde dolaşan;siyah ve karışık saçlı;boynundan biraz daha aşağıya kadar sarkan ve en az saçları ve odası kadar siyah fakat o sakalların arasında  bir kar kadar beyaz sakallar,sakalının en az yarısını kaplıyordu.

yazmışsınız. Bu 4 satırın tamamı 1 cümle oluşturuyor. Bu çok abartılı... Daha kısa ve kesin cümlelerle hem anlatmak istediğinizi daha iyi anlatırsınız hem de okuyucuyu yormamış olursunuz. Burada yormaktan kastım, sürekli satır başına dönüp cümleyi tekrar tekrar okumak zorunda kalmaktan kaynaklanan bir durum. Eğer aynı cümleyi ben yazsaydım şöyle yazmaya gayret ederdim.

Yanından geçen kedi boyutundaki simsiyah fareye hiç aldırmadan, anadan doğma bir halde hücresinde dolaşıyordu. (Elleri çenesindeyi kaldırdım dikkat ederseniz). Hücresi kutuplar kadar soğuk, bir kümes kadar küçüktü. Duvarları ise kül kadar koyu... Boynundan biraz daha aşağıya kadar sarkan siyah ve karışık saçları vardı. Ve en az saçları ve odası kadar siyah sakalları... Fakat o sakalların arasında kar kadar beyaz sakalları da görmek mümkündü.

Kısaca söylemek gerekirse, hikayelerimizi yazarken olayları okuyucunun gözünde canlandırabileceği biçimde yazmaya gayret etmemiz gerek.

Lütfen söylediklerim yüzünden şevkiniz kırılmasın. Hikayeniz konu olarak oldukça başarılı. İşleniş üzerinde çalışmanız gerek sadece. Sonuçta hiç kimse hiçbir şeyi doğuştan öğrenmiyor. Her şey zamanla ve tecrübe ile kazanılıyor. Sizin de zamanla daha iyi yazacağınıza ve hak ettiğiniz övgüleri alacağınıza inancım tam.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 13 Kasım 2009, 18:56:58
Niçin kırılalım?Bence çok yerli bir eleştiri yapmışsın.Cümle yapısı konusunda bende size katılıyorum fakat her şeyi ayrı ayrı yazmaktan okuyucunun kafasını karıştırabilir diye korkuyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: Berre - 13 Kasım 2009, 20:32:28
Niçin kırılalım?Bence çok yerli bir eleştiri yapmışsın.Cümle yapısı konusunda bende size katılıyorum fakat her şeyi ayrı ayrı yazmaktan okuyucunun kafasını karıştırabilir diye korkuyorum.
Korkma insanlar ayrı cümlelerle karıştırmazlar bu şekilde çok göz yoruyor.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: diana - 14 Kasım 2009, 17:00:43
Öncelikle yapıcı yorumun için çok teşekkürler mit.Bu tip yorumların olması hatalarımızı tekrar etmemizi önlüyor.Artı bir şekilde bende kusad gibi kısa cümleler kafa karıştırır diye düşünmüştüm.Ama çok uzun cümlelerinde taraftarı olmadığım için bir kaç yerde zaten sadeleştirme yapmıştım.Fakat gördüğüm kadarıyla bu uzun cümleler okuyucaları çok fazla yoruyor.Bundan sonra daha kısa cümleler kurmaya çalışırız. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 15 Kasım 2009, 14:08:58
Arkadaşlar ayın yirmisine kadar yeni bölüm yazamayacağız.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: Vinrael - 15 Kasım 2009, 14:19:26
Yanından geçen kedi boyutundaki simsiyah fareye hiç aldırmadan adeta bir kül kadar koyu duvarlı, kutuplar kadar soğuk, bir kümes kadar küçük hücresinde elleri çenesinde,anadan doğma çıplak bir şekilde dolaşan;siyah ve karışık saçlı;boynundan biraz daha aşağıya kadar sarkan ve en az saçları ve odası kadar siyah fakat o sakalların arasında  bir kar kadar beyaz sakallar,sakalının en az yarısını kaplıyordu.Adeta yok denilecek kadar görünmeyen elmacık kemiğini kaplayan sakal dün gece aralıksız kanayan ağzı,burnu ve kaşından çıkan kanlarla kıpkırmızı ve yapış yapış bir hal almıştı bile.

 Yalnız bu cümle biraz fazla karışık değil mi? Karışık derken sanki konudan konuya atlamışsınız.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 15 Kasım 2009, 14:25:29
Yanından geçen kedi boyutundaki simsiyah fareye hiç aldırmadan adeta bir kül kadar koyu duvarlı, kutuplar kadar soğuk, bir kümes kadar küçük hücresinde elleri çenesinde,anadan doğma çıplak bir şekilde dolaşan;siyah ve karışık saçlı;boynundan biraz daha aşağıya kadar sarkan ve en az saçları ve odası kadar siyah fakat o sakalların arasında  bir kar kadar beyaz sakallar,sakalının en az yarısını kaplıyordu.Adeta yok denilecek kadar görünmeyen elmacık kemiğini kaplayan sakal dün gece aralıksız kanayan ağzı,burnu ve kaşından çıkan kanlarla kıpkırmızı ve yapış yapış bir hal almıştı bile.

 Yalnız bu cümle biraz fazla karışık değil mi? Karışık derken sanki konudan konuya atlamışsınız.

Ovv o cümle çok tepki topladı acaba silsem mi?:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: diana - 15 Kasım 2009, 14:42:34
Yanından geçen kedi boyutundaki simsiyah fareye hiç aldırmadan adeta bir kül kadar koyu duvarlı, kutuplar kadar soğuk, bir kümes kadar küçük hücresinde elleri çenesinde,anadan doğma çıplak bir şekilde dolaşan;siyah ve karışık saçlı;boynundan biraz daha aşağıya kadar sarkan ve en az saçları ve odası kadar siyah fakat o sakalların arasında  bir kar kadar beyaz sakallar,sakalının en az yarısını kaplıyordu.Adeta yok denilecek kadar görünmeyen elmacık kemiğini kaplayan sakal dün gece aralıksız kanayan ağzı,burnu ve kaşından çıkan kanlarla kıpkırmızı ve yapış yapış bir hal almıştı bile.

 Yalnız bu cümle biraz fazla karışık değil mi? Karışık derken sanki konudan konuya atlamışsınız.
Kusad cümleye tepkiler büyüyor.Galiba bu cümle günah keçisi seçildi.Ne yapsak acaba? :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: mit - 15 Kasım 2009, 15:27:12
Silmeye gerek yok arkadaşlar. Sonuçta orada karakterin görünüşünü anlatıyorsunuz. Düzenlemeye gitmeniz yeterli bence... Cümleleri kısaltın mesela. Bir cümle içerisinde ikiden fazla konu aktarmamaya özen gösterin bir de...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: Amras Ringeril - 15 Kasım 2009, 15:33:30
Aslında çok çok derin edebi yönünze çok çok fazla güvenmiyorsanız uzun cümle kurmaktan sakının derim. Bakın çok çok fazla güvenmiyorsanız diyorum. Bu kadar uzun cümleler ve betimlemelerle oluşturulan bütünlerin akıcılığa etki etmeyeceğinden emin olmanız lazım geliyor zira.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 17 Kasım 2009, 19:16:23
Yorumları tekrar en baştan okudum ve hikaye yazmaktan soğudum ya.Bu kadar mı soğuk yorumlar gelir?Sürekli yazım hatalarına vs. eleştiri var.Tamam olsun ama önceki yazdığım forumlarda hikayenin gidişiyle ilgili yorumlar,kahramanlarla ilgili yorumlar filan olurdu onlar bana çok sıcak gelirdi.Burda ise herkes çok profesyonel vaarsa yoksa yazım hataları.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: Vinrael - 17 Kasım 2009, 19:37:44
 Hayır sadece çok dikkat çekiyor.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 17 Kasım 2009, 19:38:57
Tamam o kadarını anladım ama sanki biraz fazla söyleniyor burda bunlar biraz daha hikaye hakkında yorum yapılsa hiç bir problem yok.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: mit - 18 Kasım 2009, 12:07:13
Kimse sizin kötülüğünüz için olumsuz yorum yapmıyor ki rıhtım arkadaşım. Hepimizin isteği ve dileği daha iyisini yapabilmeniz için size yardımcı olmak.

Kurgu iskelesinin amacı da bu değil mi zaten?

Denemelerimizi burada paylaşıyoruz ve okurların yorumlarını dikkate alarak kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz burada.

Daha önce de dediğim gibi; lütfen söylediklerimiz yüzünden şevkiniz kırılmasın. Hikayeniz konu olarak oldukça başarılı. Sizin de zamanla daha iyi yazacağınıza ve hak ettiğiniz övgüleri alacağınıza inancım tam.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 18 Kasım 2009, 12:10:14
Kimse sizin kötülüğünüz için olumsuz yorum yapmıyor ki rıhtım arkadaşım. Hepimizin isteği ve dileği daha iyisini yapabilmeniz için size yardımcı olmak.

Kurgu iskelesinin amacı da bu değil mi zaten?

Denemelerimizi burada paylaşıyoruz ve okurların yorumlarını dikkate alarak kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz burada.

Daha önce de dediğim gibi; lütfen söylediklerimiz yüzünden şevkiniz kırılmasın. Hikayeniz konu olarak oldukça başarılı. Sizin de zamanla daha iyi yazacağınıza ve hak ettiğiniz övgüleri alacağınıza inancım tam.

Hayır benim problemim eleştiriler değil fakat konuyla alakalı en ufak bir yorum dahi yok canımı sıkan mesele bu.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: Berre - 19 Kasım 2009, 19:06:13
Hayır benim problemim eleştiriler değil fakat konuyla alakalı en ufak bir yorum dahi yok canımı sıkan mesele bu.
Ben olayların yeni başladığı kanısındayım.O yüzden henüz konu hakkında yorum yapmıyorum; ilk önce hikâyeye devam et...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 19 Kasım 2009, 19:11:06
Ben olayların yeni başladığı kanısındayım.O yüzden henüz konu hakkında yorum yapmıyorum; ilk önce hikâyeye devam et...
Biliyorum yarın devam edicem.Aslında biraz düşününce senin bu yorumuna hak vermedim değil.Biraz saçmalamışım gerçekten fakat zaten o gün çok sinirliydim.Fakat en azından gelecek için yatırım oldu.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: Vinrael - 20 Kasım 2009, 08:33:43
 Önemli değil zaten herkesin sinirli olduğu zamanlar olur boş ver sen yazmaya devam et.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3//Aydınlık
Gönderen: kusad - 20 Kasım 2009, 15:42:45
Yeni bölümü yazdım diana'ya gönderdim en geç yarın yeni bölüm Kurtuluş Umudu'nu burdan okuyabilirsiniz.Bu arada Vinrael tabii ki yazmaya devam edicem.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: kusad - 22 Kasım 2009, 13:19:02
Mombasi kırılan koluna ve ve yeni doğmuş bir bebeğin serçe parmağın uzunluğundaki dikenli siyah bir sopayla vücudunun her yerine aldığı darbelere hiç aldırmadan,geniş ağzı kulaklarına varırcasına gülümsüyordu.Ve şu anda onu hiçbir şeyin mutsuz edemeyeceğini düşünüyordu.Mombasi bir an neler olduğunu tekrar anımsadı;
Ayak sesleri ve konuşmaların sesi arttıkça Mombasi’nin korkusu da artıyordu.Mombasi birkaç saniye gözlerini kapattı ve açtığında iki tane adamın yüzüne doğru eğilmiş ona baktığını gördü.Bunlardan biri hafif gülümsüyorken diğeri ise aşırı derecede.Mombasi somurtan adamı bir yerden tanıyordu fakat şu anda aklına gelmiyordu.Mombasi gülümseye adamın yüzüne baktı ve yüz şeklini aklına kazıdı çünkü eğer buradan bir gün kurtulursa bu adamdan kesinlikle intikam alacaktı.Bu adam;Beyaz saçları arasında yoğun bir şekilde siyah saç bulunan,yüzü küçük buna rağmen alnı oldukça açıktı.Üstelik yüz hatlarının neredeyse hiç görülmemesi onun genç olduğunu gösterirdi.Bu adamın gözleri bir ot kadar yeşildi aynı zamanda,o kadar sert bakıyordu ki Mombasi sadece bakışlarından korkmuştu bu adamın.Ya fiili olarak?O zamanda bu kadar korkunç muydu?Mombasi içinden “bu sefer öldürecekler sanırım” diyordu.Mombasi ardından kafasını diğer adama çevirdi.Bu adamı nerden tanıyordu hatırlamıyordu fakat gardiyan yada ona işkence eden insanlardan olmadığına emindi.Bu adam;Kıvırcık siyah saçlı,saçlarından daha da siyah kaşa ve sakala sahip bir adamdı.Mombasi’nin içinden gülmek geldi çünkü bu adam biraz daha yanarsa tam bir zenci olacaktı.Somurtması ve olanca ciddilini takınarak o kömür siyahı gözlerini Mombasi’den ayırmayışı Mombasi’nin korkusunu katlasa da bu adam sanki biraz da merhametli bakıyordu.Bu sessizlik ise Mombasi’yi tamamen çileden çıkarıyordu.En sonunda yeşil gözlü adam sessizliği bozdu,
-Mombasi,şimdi eğer konuşmazsan bu işkence uzmanı adam sana aklının alabileceği en büyük işkenceleri yapacak bu yüzden bence konuşmaya başla bile çünkü konuşmadığın yer saniye aleyhine işliyor ve gittikçe benim bile yapacak hiçbir şey kalmamaya başlıyor.
Mombasi bu sözlerden sonra bir süre daldı.Aynen tahmin ettiği gibi olmuştu.Ve Mombasi bu adamların,onu hayatında bezdirecek kadar kötü insanlar olduğu bakışlarında fark etmişti.Artık o da kimin ne olduğunu anlayabiliyordu çünkü dünyanın en büyük ordusunu yönetmek hiç de kolay olmazdı aksi takdirde.Mombasi zaten bu adamların bakışlarında bile korkmuştu ki yapacakları işkenceden aşırı korkuyordu.Ve belki de  yaşamının en önemli kararını vererek,
-Tamam konuşacağım fakat yarın sabah konuşmak istiyorum,dedi.
Çünkü onunda bir planı vardı.Eğer konuşmak istediği ülkesinin kulağına giderse onu fidyeyle çıkarabilirlerdi ki bu adamlardan birinin kesinlikle onlara söyleyeceğine emindi.Yeşil gözlü adam konuştu,
-Tamam fakat kaçmak gibi bir planın varsa hiç deneme çünkü bu ipler asla kopmaz ipler,dedi ve ekledi,
-Ayrıca burada bir geceyi bağlı bir şekilde yalnız geçirmekte pek kolay olmayacak,dedi
Ardından arkasını dönüp uzun süre yürüdükten sonra geldikleri at arabasına bindi ve orda ki muhafıza,
-Belli etmeden onu koru ona bir zarar gerilse seni paramparça ederim,dedi.
Muhafız vahimiyetini anlamış olacak ki.Titreyerek “evet” anlamında kafa salladıktan sonra ters ters bir iki adım attı ve arkasını dönüp Mombasi’yi izlemeye başladı.Fakat bu yaşananlardan Mombasi’nin haberi bile yoktu.O sadece gülümseyerek bu gecenin nasıl geçeceğini merak ediyordu.
Bunlar yaşanırken yeşil gözlü adamın habercileri çoktan Mombasi’nin yarın şafak vakti konuşacağı haberini sokak sokak dolaşarak yaymaya başlamışlardı bile ve tabii ki bu Tigrekun(Mombasi’nin Ülkesi) kralı Rajnasna’nın kulağına kadar gitmişti derhal kardeşi Mutsudan’ı çağırdı.Mutsudan,Mombasi’den sonra devletin en büyük adamıydı.Her ne kadar Mombasi onu sevse de Mutsudan,Mombasi’yi pek sevmiyordu çünkü artık onun gölgesinde kalmaktan bıkmıştı fakat abisinin karşısında boynu kıldan inceydi.Abisinin isteği üzerine koştura koştura abisinin huzuruna çıktı.Tigrekun çok büyük bir devletti bütün Bozkırlara tek başına hükmederken Mombasi esir düşene kadar karlı dağlara kadar gitmeyi düşünüyorlardı.Fakat en büyük komutanlarının müthiş bir mağlubiyet yaşayıp esir düşmesi onları tamamen yıkmıştı.Fakat şimdi Mombasi’den boşalan yeri Mutsudanla doldurmaya çalışan Tigrekun tek tek şehirlerini kaybetmeye başlamıştı ki bu da bir çok isyanın başlangıcı oldu.Bu isyanlardan en büyüğü ise doğrudan Tigrekun’u yıkmak isteyen Mutsudan’ın oğlu Niwhlethin’in isyanıydı.
Rajasna tahtında otururken Mutsudan müthiş bir hızla içeri girdi ve,
-Abi beni acele olarak çağırmışsınız ne oldu bir problem mi var?dedi.
-Mombasi…Mombasi konuşacağım demiş fakat eminim ki o konuşmaz bunu bizim duyup yardım etmemiz için bir çağrı bu.Onu derhal oradan çıkarmalıyız.
-Ama abi…
-Aması maması yok Mutsudan.Senin Mombasi’ye duyduğun kin benim devletimi yıkmak zorunda değil.(muhafızlara döner)Derhal hazineye haber verin Mombasi için Aydavsun’lara derhal 30.000 altın verilecek,dedi.
Mutsudan,bu karardan pek memnun olmasa da eli kolu bağlıydı.Hiç vakit kaybetmeden odasına çıktı.Karısı da yani onu Mombasi’ye karşı kışkırtan kişide oradaydı.O tam bir şeytandı.Neredeyse bütün planlar hep onun başının altından çıkıyordu.Mutsudan olayları bir çırpıda anlattı.Karısı haince sırıttıktan sonra konuşmaya başladı,
-Mutsudan niçin üzülüyorsun bunu bizim için mükemmel bir fırsat haline çevirebiliriz.Bunu kesinlikle değerlendirmeliyiz bir taşla onlarca kuş vuracağız.Hem Mombasi ölecek,hem kötü biri olarak anılacak hemde belki Rajasna’yı tahttan indirebiliriz.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: Berre - 28 Kasım 2009, 12:50:17
Bilmiyorum ama olaylar biraz fazla şiddet içerikli olarak ilerlemiyor mu?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: kusad - 28 Kasım 2009, 15:37:52
Evet.Zaten amaç o bol kanlı ve heyecanlı savaşları elimden geldiğince betimleyip iyice şiddet içerikli yapmayı düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: Berre - 29 Kasım 2009, 14:20:13
Evet.Zaten amaç o bol kanlı ve heyecanlı savaşları elimden geldiğince betimleyip iyice şiddet içerikli yapmayı düşünüyorum.
Korkunç...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: kusad - 30 Kasım 2009, 11:00:36
Tepkin biraz fazla abartılı değil mi?:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: - 30 Kasım 2009, 22:35:47
Hepsini birlikte okudum. İlk üç bölüm bittikten sonra, hikayenin sadece Mombasi'nin gözünden anlatılacağına emin olmuştum. Tek karaktere odaklanan hikayeler de eninde sonunda bir yerde tıkanır (bu kesinlikle benim şahsi fikrim.). Bu yüzden de ne olacağını merak etsem de bir yerden sonra sıkılıp bırakacağımı düşünüyordum. Ama dördüncü bölümden itibaren olayların genişleyip, farklı karakterleri içine alması tekrar ilgimi çekti. Hikayeyi farklı karakterler arasında bölerek yazmaya devam etmelisiniz bence.

İmla konusunda hala hatalar var -ki bu herkesde vardır. Ama mesela ben bu hataları en aza indirmek için yazdığım her şeyi bir kere hızla gözden geçiririm. O arada yakaladığım hata olursa da düzeltirim. Siz iki kişisiniz, sizin için daha kolay. Her bölüm bittikten sonra, biriniz okusun ve hataları düzeltsin. İş bölümü yapabilirsiniz.

Anlatımda farklı zaman ekleri kullanıldığı olmuş yer yer, ama sanırım bu okuyucunun ilgisini canlı tutabilmek için kullanılmış bir teknik. Eğer böyleyse, teknik aynı anda hem işe yaramış hem de yaramamış diyebilirim. Demek istediğim, ilgiyi azaltmıyor ama hikayeyi biraz itici kılıyor. (Sadece biraz.)

Son olarak konudan bahsedeyim; bence gayet ilgi çekici. Mombasi'nin geçmişinden ve esir düştüğü o büyük savaştan da sahneler görürüz umarım ileride. Böylece hikaye bütünlüğü de tamamlanır. Ya da okuyucunun hayal gücüne de bırakabilirsiniz tabi. Tamamen sizin fikriniz.

Mombasi'ye uzanan eller kırılsın diyorum başka bir şey demiyorum =)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: kusad - 01 Aralık 2009, 13:01:16
Öncelikle söyleyeyim mükemmel bir yorum olmuş eline ve klavyene sağlık.

Alıntı
Hepsini birlikte okudum. İlk üç bölüm bittikten sonra, hikayenin sadece Mombasi'nin gözünden anlatılacağına emin olmuştum. Tek karaktere odaklanan hikayeler de eninde sonunda bir yerde tıkanır (bu kesinlikle benim şahsi fikrim.). Bu yüzden de ne olacağını merak etsem de bir yerden sonra sıkılıp bırakacağımı düşünüyordum. Ama dördüncü bölümden itibaren olayların genişleyip, farklı karakterleri içine alması tekrar ilgimi çekti. Hikayeyi farklı karakterler arasında bölerek yazmaya devam etmelisiniz bence.
Açıkcası ben zaten öyle yapamam.Benim yazdığım hikayelerde genellikle çok sayıda karakter olur.

Alıntı
İmla konusunda hala hatalar var -ki bu herkesde vardır. Ama mesela ben bu hataları en aza indirmek için yazdığım her şeyi bir kere hızla gözden geçiririm. O arada yakaladığım hata olursa da düzeltirim. Siz iki kişisiniz, sizin için daha kolay. Her bölüm bittikten sonra, biriniz okusun ve hataları düzeltsin. İş bölümü yapabilirsiniz.
Onu bugün yazıcağım bölümde uygulamayı düşünüyordum zaten.Fakat önerin için sağol.

Alıntı
Anlatımda farklı zaman ekleri kullanıldığı olmuş yer yer, ama sanırım bu okuyucunun ilgisini canlı tutabilmek için kullanılmış bir teknik. Eğer böyleyse, teknik aynı anda hem işe yaramış hem de yaramamış diyebilirim. Demek istediğim, ilgiyi azaltmıyor ama hikayeyi biraz itici kılıyor. (Sadece biraz.)
Aslında ben o ek değişikliklerini hikaye sıkmasın diye yapıyordum.Fakat bazı anlam hatalarına sebeb olduğunu farketmiş bulunmaktayım.

Alıntı
Son olarak konudan bahsedeyim; bence gayet ilgi çekici. Mombasi'nin geçmişinden ve esir düştüğü o büyük savaştan da sahneler görürüz umarım ileride. Böylece hikaye bütünlüğü de tamamlanır. Ya da okuyucunun hayal gücüne de bırakabilirsiniz tabi. Tamamen sizin fikriniz.
Onları flashbacklerle sürekli dönüceğiz.Yeni bölümü iyi okuyanlar hangi bölümde oralara döneceğimizi zaten çok rahat anlayacaklardır.Mombasi'nin çocukluğuna,babasına kadar dönüceğiz.Ve hikayenin ilk savaşı kaybettiği büyük savaş olacak.

Alıntı
Mombasi'ye uzanan eller kırılsın diyorum başka bir şey demiyorum =)
Bunu zaten Mombasi biliyor.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 4//Umut
Gönderen: kusad - 08 Aralık 2009, 12:47:58
Mombasi artık bu işkencelerden dolayı iyice sinirlenmişti.Çünkü kolunun kopmasından korkuyordu.Koluna koydukları taşlara karşı daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu.Aynı zamanda 10-15 dakika önce gelen cellat kılıklı onun Rajasna’dan geldiğini,onu eve götüreceğini söyleyen bu adamdan da iyiden iyiye umudu kesmişti.Bunca işkenceye rağmen  yüzünü bile buruşturmaması Mombasi’yi delirtiyordu.Mombasi,çıkardığı yüksek bir sesle onlara doğru bir at arabasının yaklaştığını anlamıştı.Mombasi kafasını sesin geldiği yöne doğru çevirdi.Sesler iyice artmıştı.Bir kaç saniye sonra az ileride müthiş bir şekilde parlayan,Mombasi’nin tahminine göre gümüş kaplamalı olan bir at arabası durdu.Mombasi gözünü kırpmadan bu arabaya bakıyordu.Gümüş kaplamalı kapı hızlıca açıldı ve içeriden iki tane muhafız indi.Bu muhafızlar parlayan,sarı bir zırh giymişlerdi.Ellerindeki mızrakların ucundan üç-beş tane kalın kırmızı ip sarkıyordu.Gümüş kaplamalı arabadan inen muhafızların hemen ardından çok güzel giyimli bir adam indi.Mombasi ilk önce bunun kim olduğunu fark edememişti.Fakat daha da yaklaşınca bunu eski dostu Lord Rilebu olduğunu fark etti.Elinde yer yer lekeler bulunan,kirden dolayı beyazdan daha çok ten rengine dönmüş bir kumaş poşet vardı.Mombasi poşette ne olduğunu az çok anlamıştı.Büyük ihtimalle onun fidyesi olan para vardı.Lord Rilebu,biraz daha yürüdükten sonra yakalarını bir hareketle düzeltti ve elindeki poşeti yanında yürüyen iki muhafızından birine verdi.Daha sonra durdu ve gözlerini kıstı.Elini kılıcına uzattı ve bunla beraber koşmaya başladı.Koşarken hızlıca Mombasi’nin kılıcı olan altın kaplamalı kılıcı çekti ve,
-Hainnnnnn diye bağırdı.
Mombasi ne olduğunu anlamamıştı fakat yanında duran yeşil gözlü adamda kılıcına davranmıştı.Fakat Lord Rilebu’ya,ondan daha çok Mombasi’yi almak için geldiği iddia edilen adam korkak gözlerle bakıyordu. Mombasi’yi götürmek için geldiği iddia edilen adam şişman vücudunu geri çevirmeye çalışırken Lord Rilebu artık onların yanına varmıştı.Mombasi onu çok iyi tanırdı onu artık durdurmak imkansızdı.Ne yapmak istiyorsa şimdi yapabilirdi.Lord Rilebu bütün gücüyle altın kılıcını o cellat kılıklı adama doğru salladı.Adamın kafası birkaç saniye yerinde kaldıktan sonra gırtlağından fırlayan kanla beraber hızlıca Mombasi’nin göğsünün üstüne düştü.Adamın gözleri açıktı.Fakat kafasının altından çıkan turuncuya yakın renkli kanlar Mombasi’nin her tarafını kana bulamıştı.Mombasi bu iğrenç görüntüyü daha önce birkaç kez daha görmüştü hatta bu görüntüyü bir ara bizzat kendisi oluşturmuştu.Adamın boynundan fırlayan kanlar yarım metre ile 70cm arasında yüksekliğe çıkıyor ordan ise genellikle Lord Rilebu’nun üstüne geliyordu.Hala ayakta bulunan vücut hızlıca yere yığıldı.Bunlar yaşanırken kesilen baştan bir ses geldi,
-Rilebbb…
Mombasi gülümsedi ve,
-uuunnn.dedi.
Lord Rilebun bunu duyunca gülümsedi ve eliyle altın kılıcı sildi.Adamın kafasının kesilmesinin üzerinden 15-20 saniye geçmişti ki Lord Rilebun’un muhafızları arkadan koşarak geldi ve biri Mombasi’nin göğsünün üzerindeki kafaya sert bir tekme attı.Tekme kafanın ağzına gelmiş olacak ki Mombasi’nin üzerine birkaç damla daha kan döküldü.Kafa,havada dönerek yol alırken etrafa saçtığı kanlar otlara dağıldı.Muhafız ardından Mombasi’nin sağ kolundaki taşı iteleyerek cesedin üstüne yuvarladı.Diğer muhafız ise bunlar yaşanırken Mombasi’nin sol kolunun üzerindeki kayaları biraz da zorlanarak yere yuvarladı.Daha sonra elindeki üzerine kan bulaşmış para poşetini Lord Rilebun’a verdi.Lord Rilebun poşeti sertçe alırken diğer muhafız Mombasi’nin bağlı olduğu ipleri kesip onu sırtlamış ve arabaya doğru yönelmişti bile.Lord Rilebun aldığı poşeti kılıcı çekik halde bulunan yeşil gözlü adama uzattı.Ve sert bir bakış attıktan sonra arkasına dönecek iken yeşil gözlü adam derin bir nefes almasının ardından  kılıcıyla Lord Rilebun’un kılıcını tuttuğu sağ koluna sert bir darbe indirdi.Bu darbeyi indirmesiyle Lord Rilebun’un sert bir çığlık atması ve yeşil gözlü adamın yüzüne koyu kırmızı bir kan fırlaması bir oldu.Yeşil gözlü adam ardından kılıcının yere sapladı ve ellerini cebine koydu.Daha muhafızlar ne olduğunu anlamadan Lord Rilebun,o anki değişik bir psikolojiyle eğilerek yerden kanlar içerisindeki kopan kolunu almak için bir hareket yaptı.Fakat yeşil gözlü adam elleri cebinde Lord Rilebun’un yüzüne sert bir diz darbesinin ardından ayaklarıyla yerdeki kol ve kılıcı birbirinden ayırdı ve kolu Mombasi’ye doğru kolu ise daha deminki kesilen kafanın gönderildiği yere doğru tekmeledi.Bunu gören muhafızlar hemen adama doğru koşarken,yeşil gözlü adam kılıcını sapladığı yerden çekerek,
-O adamın kafası senin koluna değer anca,dedi.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 5//Eski Bir Dost
Gönderen: Vinrael - 08 Aralık 2009, 14:24:38
 Hoşuma gitmeye başladı hikayeniz. Gerçekten. Fakat bana vahşeti 300 Sapartalı'yı anımsattı. Devamını bekliyorum...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 5//Eski Bir Dost
Gönderen: kusad - 08 Aralık 2009, 14:36:18
İyiki flashla desteklemişim yani.Desenize iyice korkunç olucaktı.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 5//Eski Bir Dost
Gönderen: - 08 Aralık 2009, 16:35:48
Bu bölümü de beğendim ama son cümlelerin birinde kolu Mombasi'ye doğru, kolu ise... diye giden bir cümle var. Sanırım ilk 'kolu' yerine 'kılıcı' olacak.

Yine beğendim. Ama önceki bölümlere de bakmam gerekti, anlam bütünlüğünü sağlamak için. Bu aslında iyi bir şey. Hikayenin sağlamlığını gösterir.

Mombasi artık yanına düşen kılıçla bir şeyler yapsın. Devamını bekliyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 5//Eski Bir Dost
Gönderen: kusad - 09 Aralık 2009, 12:54:48
Evet doğru orası kolu değil kılıcı olacaktı.Bu arada
uUfak bir ipucu vereyim ki zaten ipucu sayılmaz çünkü zaten bölüm sonunda anlaşılıyor diğer bölüm kılıcını bir hayli süre kullanıcak.
Not:Diana olmadığı için yeni bölüm bugün yayınlanacak.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 09 Aralık 2009, 13:36:28
Muhafızlar koşarken arkadan bakmaktan başka hiçbir şey yapamayacak durumda olan Mombasi’ye  doğru tek koluyla sürünüyordu Lord Rilebun.Lord Rilebun gözleriyle Mombasi’ye “arabaya git” gibi bir hareket yaparken muhafızlardan biri yeşil gözlü adama kavuşmuştu.Muhafız kılıcını olanca gücüyle havaya kaldırdığında yeşil gözlü adam onun bacağını çoktan kesmiş bir ayağıyla da diğer ayağına sert bir tekme atıp onu yere düşürdükten sonra kılıcını yüzünün ortasına geçirmişti.Bundan dolayı fışkıran kan 2-3 metre ötedeki arkadan gelen muhafıza kadar ulaşmış bir yandan da yeşil gözlü adamın kılıcını ve giysilerini tamamen kana bulamıştı.Bunları gören Mombasi çevik bir şekilde ayağa dikilip biraz arkasından takip eden Lord Rilebun’a doğru ilerledi ve onun tek kolundan onu yakalarken bir yandan da yeşil gözlü adam ve diğer muhafızın kavgasını izliyordu.Mombasi çok şaşırmıştı çünkü yeşil gözlü adamın yüz ifadesinden hiç zorlanmadığını fark etmişti.Daha sonra dalmış bir şekilde arkasını döner ve dönmesiyle beraber Lord Rilebun’un arabadan ona,
-Hadi çabuk ol bin hemen.dediğini duyar.
Daha sonra kafasını bir kez silkerek gerçek dünyaya dönmesinin ardından tükenmiş olsa da bütün gücünü toplayıp arabaya doğru koşarken bulur kendisini.O henüz yolu yarılamışken arkasından bir acı çığlığı duydu fakat bakmaya zamanı dahi olmadan bir yandan sessiz sessiz ağlayan Lord Rilebun tek eliyle onu tutar çekeleyerek arabaya götürdü.Kendilerini arabaya attıkları gibi kalkan arabanın camından muhafıza ne olduğuna görmeye fırsat bulur ki bu da onu kusturacak gibi olur çünkü yeşil gözlü adam onu öldürdükten sonra yüzüne çocukça bir gülümseme takınarak,kılıcının ucuyla bağırsaklarını yavaş yavaş çıkarıyordu.Mombasi dalmış o görüntüyü düşünüyorken Lord Rilebun’un yapmacık bir gülümseme sesiyle konuşmasını,
-Lord’unuzu hemen tedavi edin,der ve ağlama sesini bir az daha arttırır.
Mombasi,ilk önce Lord Rilebun’un kendisini kastettiğini zannetse de hekimler Mombasi’ye yönelir.Bunu fark eden Mombasi yerine oturamaya dahi tenezzül etmeden sert bir sesle,
-Ben iyiyim siz asıl Lordunuzu tedavi edin,diyerek onları tersledi.
Uzun süre yol almalarına rağmen hala sessizlik bozulmayınca yapmacık bir şaşkın tavır takınarak Mombasi sordu,
-Rilebun o adamı niçin öldürdün,dedi.
-Bu iğrenç herif hem Aydavsun’ları hem Tigrekun’ları hem de Mutsudan’ın emriyle Niwhlethin’i beraber işletiyordu.
-Nerden biliyorsun?
-Bizzat tanık oldum ama beni Mutsudan yoluyla tehdit etti.Sürekli beni hain ilan ettirebileceğini söylüyordu.Bende ses çıkaramadım.
-Ne zaman öğrendin?
-1 yıl filan oldu sanırım.
-Niçin bana söylemedin,bunlara değer miydi?
-(Ağlamasını arttırarak)Söyleyemedim özür dilerim,dedi.
Onun gittikçe üzüldüğünün gören Mombasi yeni bir konu açmak için,
-Bu yeşil gözlü adam kimdi?Tanıyor musun?
-Bilmiyorum ama büyük ihtimalle Aydavsun’ların bir komutanıdır,derken Lord Rilebun irkildi.
Bu adamdan bahsedilmesi ona kolunu anımsatıyor o ise kolunu düşünmek dahi istemiyordu.Oysa nasıl olup da bu kadar soğuk kanlı olduğunu kendisini bile anlayamıyordu.Mombasi dostunun titrediğini görünce.Sustu ve gerisi yaslanarak yeniden sürdüğü bu sefanın tadını çıkarmaya başladı.Henüz yeni arkasına dayanmıştı ki at arabasına saplanan bir ok sesi duydu.Daha sonra ise at arabasının sürücü bir ok yiyerek arabadan düştüğünü gördü.Mombasi ilk önce Rilebun’a baktı  yüzünde hiç korkudan iz yoktu yalnızca Mombasi’ye şaşkın şaşkın bakıyordu.Mombasi’nin korktuğu başına gelmişti o adam yine hainliğini yaparak tuzak kurmuştu.Mombasi,
-Rilebun,koru kendini,dedi.Rilebun buna hiç tepki vermemişti.Mombasi at arabasının sürücü yerine geçmek için yeltendiği anda at arabası ani bir şekilde durdu.Ne olduğunu anlamaya çalışırken ufak aralıktan,at arabasının önünde birilerinin olduğunu gördü.Daha sonra Rilebun’un verdiği kına koyduğu kılıcını çekti ve çıkış yerine kullandıkları aralıktan dışarı atladı.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Berre - 09 Aralık 2009, 17:49:44
Olaylar gelişmeye başladı güzel devamını bekliyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 10 Aralık 2009, 13:09:39
Sağol zaten diğer bölüm bitecek ilk sezon pek olay olmayacak sonra yeni sezonda olaylar tamamen başlayacak.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Vinrael - 10 Aralık 2009, 13:34:49
 İmzana hayran oldum kitap kapağına benziyor Mombasi'nin Kılıcı vay be!:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 10 Aralık 2009, 13:45:46
İmzana hayran oldum kitap kapağına benziyor Mombasi'nin Kılıcı vay be!:D
Valla aklımı okudun.:DEğer bu hikaye yeterince uzarsa bir e-kitap yapıp kapağınada bunu koyacaktım.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Berre - 10 Aralık 2009, 18:45:22
Valla aklımı okudun.:DEğer bu hikaye yeterince uzarsa bir e-kitap yapıp kapağınada bunu koyacaktım.:D
Büyük düşün, büyük yaşa :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: diana - 10 Aralık 2009, 20:14:26
Ben yokken hikaye harika bir şekilde ilerlemiş.Tebrikler kusad.Ayrıca olaylardada gelişmeler var.Bu hikayeyi gerçekten çok sevmeye başladım.İmza konusundada Vinraele katılıyorum.Gerçekten çok güzel.Ama keşke bu güne kadar sabretseydin.Yeni bölüme yetişecektim.Herneyse olan olmuş.Artık 8. bölümde burada olurum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 10 Aralık 2009, 20:32:19
Ben yokken hikaye harika bir şekilde ilerlemiş.Tebrikler kusad.Ayrıca olaylardada gelişmeler var.Bu hikayeyi gerçekten çok sevmeye başladım.İmza konusundada Vinraele katılıyorum.Gerçekten çok güzel.Ama keşke bu güne kadar sabretseydin.Yeni bölüme yetişecektim.Herneyse olan olmuş.Artık 8. bölümde burada olurum.
Sağol zaten sen olunca da aynısı olacaktı fark etmez.Sen bu hikayeyi sevmiyor muydun önceden?:Dİmza beni gerçekten yapana kadar usandırdı bir hayli zorladı ve yordu.Ama beni biraz korkuttu beğenmezler diye çünkü klişe önceki hikayem için olanla aynı fakat daha bir emek harcadım kimsenin gözünden kaçmamıştır zaten bu.:DBu arada 7. bölümde yok musun?
Büyük düşün, büyük yaşa :)
Eheh.Zaten bilirsin ben her zaman büyük düşünürüm.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: diana - 10 Aralık 2009, 20:51:33
Sağol zaten sen olunca da aynısı olacaktı fark etmez.Sen bu hikayeyi sevmiyor muydun önceden?:Dİmza beni gerçekten yapana kadar usandırdı bir hayli zorladı ve yordu.Ama beni biraz korkuttu beğenmezler diye çünkü klişe önceki hikayem için olanla aynı fakat daha bir emek harcadım kimsenin gözünden kaçmamıştır zaten bu.:DBu arada 7. bölümde yok musun?
Afedersin.Ben altıyı yedi diye görmüşüm.(gözlüklermi taksam iyi olacak :D)Ayrıca ben bu hikayeyi sevmesem zaten başlamazdım.Sadece sevgi artışı yaşadım. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 11 Aralık 2009, 13:14:56
Afedersin.Ben altıyı yedi diye görmüşüm.(gözlüklermi taksam iyi olacak :D)Ayrıca ben bu hikayeyi sevmesem zaten başlamazdım.Sadece sevgi artışı yaşadım. :)
Afetmem kardeşim.Affederim ben.:DNasıl olduda 6'yı 7 diye görüyorsun anlamıyorum hiç alakaları yok.:Dberre sevmediğine göre sen hiç sevmezsin diye düşünmüştüm oysaki hayallerim boşa gitti.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: diana - 11 Aralık 2009, 17:53:26
Afetmem kardeşim.Affederim ben.:DNasıl olduda 6'yı 7 diye görüyorsun anlamıyorum hiç alakaları yok.:Dberre sevmediğine göre sen hiç sevmezsin diye düşünmüştüm oysaki hayallerim boşa gitti.
Affettiğin için çok sağol.Ah birde affetmeseydin ne olurdu benim halim. :DAyrıca 6'yı nasıl 7 diye gördüğümün bende haladır anlamış değilim.Yakında babaannemin gözlüklerini takacağım. :DBirde berrenin sevmediğini nerden çıkardın? :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Berre - 11 Aralık 2009, 19:19:05
berre sevmediğine göre sen hiç sevmezsin diye düşünmüştüm oysaki hayallerim boşa gitti.
Ne alakası var canım ben sevmiyor değilim sadece konu itibariyle benim yapıma uymuyor bu kadar. Sözlerimi çarpıtma :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 12 Aralık 2009, 16:26:34
Ne alakası var canım ben sevmiyor değilim sadece konu itibariyle benim yapıma uymuyor bu kadar. Sözlerimi çarpıtma :)
Tamam sırf senin için böyle bir hikayeye bile gelecek değil ertesi bölüm aşk monte edicem.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Berre - 12 Aralık 2009, 16:29:57
Tamam sırf senin için böyle bir hikayeye bile gelecek değil ertesi bölüm aşk monte edicem.:D
Sana aşkla bir ilgim olmadığını söylemiştim :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: diana - 12 Aralık 2009, 16:58:35
Ahh kusad ve berre siz ne zaman bir birinizi çözeceksiniz? :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 12 Aralık 2009, 17:28:00
Ahh kusad ve berre siz ne zaman bir birinizi çözeceksiniz? :D
Bence biz birbirimizi öldürmemizden hemen sonra.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Berre - 12 Aralık 2009, 18:00:00
Bence biz birbirimizi öldürmemizden hemen sonra.:D
Mantıklı :D; ama burası sohbet yeri gibi oldu biraz yorumlara yer ayıralım.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 13 Aralık 2009, 09:32:39
Mantıklı :D; ama burası sohbet yeri gibi oldu biraz yorumlara yer ayıralım.
Sessizlik.:DArkadaşlar istek üzerine yaptığım Mombasi'nin Kılıcı kitap kapaklarını sunuma çıkarıyorum ayrıca şu anda bir tane daha üzerinde çalışıyorum.:D
Spoiler: Göster
(http://img213.imageshack.us/img213/3523/kapakn.jpg)
(http://img134.imageshack.us/img134/861/kapak2.jpg)
(http://img264.imageshack.us/img264/3171/kapak3.jpg)

Işığı biraz azaltabilirim ve diğer önerileride değerlendirip tek kişilik jüride en iyisini seçiceğim.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Amras Ringeril - 13 Aralık 2009, 10:37:35
Işık olmayan en iyisi
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: diana - 13 Aralık 2009, 13:16:36
Bencede ışık olmayan daha iyi.Diğer ikisi biraz göz yorucu. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 13 Aralık 2009, 13:45:59
En uzun süre bunla uğraştım ve görmenizi istediğim bir yer var şimdi ben burda yazıyı biraz daha açık yapsam güzel olur mu yada nedir senin derdin bana açıkla?
(http://img135.imageshack.us/img135/8250/32242924.jpg)
(http://img135.imageshack.us/img135/5317/kapak5.jpg)
Arkadaşlar hadi fikir gerçekten aklımda müthiş bir proje var.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Berre - 13 Aralık 2009, 15:45:26
Kırmızılı olanla çok uğraşmışsın belli ama kılıçlı olmadığı için eledim. İkinci koyduğun güzel ışığın dozunu azaltmışsın bu iyi olmuş.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 13 Aralık 2009, 18:58:16
Kırmızılı olanla çok uğraşmışsın belli ama kılıçlı olmadığı için eledim. İkinci koyduğun güzel ışığın dozunu azaltmışsın bu iyi olmuş.
Ama kan var.:S
Edit:Çok mu silah istiyorsun al sana biraz değiştirip silahlandırdım.Arkadaşlar zaten üzerinde kan var anlamışsınızdır ayrıca üzerindeki yaprakların bir anlamı var.
(http://img99.imageshack.us/img99/589/tssu.jpg)
Not:Sarı olmasının sebebi Mombasi'nin Kılıcının altın olmasıdır.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Fırtınakıran - 13 Aralık 2009, 20:05:05
Bu resmin bir üstündekinde, kılıçların çatılmış olduğu resmi beğendim. Bu kapak resminde K"ILICI" yazısı gayet güzel ama kan olduğu pek anlaşılmıyor gibi. Kılıcın üstünde kan olsa daha iyi olmaz mı?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 13 Aralık 2009, 20:06:02
Bu resmin bir üstündekinde, kılıçların çatılmış olduğu resmi beğendim. Bu kapak resminde K"ILICI" yazısı gayet güzel ama kan olduğu pek anlaşılmıyor gibi. Kılıcın üstünde kan olsa daha iyi olmaz mı?
Beceremedim.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: Fırtınakıran - 13 Aralık 2009, 20:08:55
İlk koyduğun resimlerde ışıklı olnarınkinde ışık çok yoğun, bak benim dediğimde ışık iyi ayarlanmış. Bu parıltı olayı güzel bir hava katmış bence sonuncusununkini bozma ;).

Yapamadım diyorsun da bu kadar şeyi yapmışsın onu da yaparsın yahu.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 6//Kurtuluş Düşüncesi
Gönderen: kusad - 13 Aralık 2009, 20:23:52
İlk koyduğun resimlerde ışıklı olnarınkinde ışık çok yoğun, bak benim dediğimde ışık iyi ayarlanmış. Bu parıltı olayı güzel bir hava katmış bence sonuncusununkini bozma ;).

Yapamadım diyorsun da bu kadar şeyi yapmışsın onu da yaparsın yahu.
Yok ama gerçekten uzun süre denedim.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: diana - 16 Aralık 2009, 07:12:03
Mombasi aşağı atlar atlamaz ilk gördüğü şey yüz metre kadar ilerideki kayalıkların üstündeki adamdı.At sırtındaydı. Mombasi,onun o yeşil gözlü adam olduğuna emindi.Bu adama iyiden iyiye gıcık olmaya başlamıştı.Bir kaç saniye dalmış bir şekilde onu izleyen Mombasi’yi yeni yeni fark eden haydutlardan biri tiz bir sesle,
-Orda! Diye bağırarak herkesin dikkatini yorgun olan Mombasi'ye çekti. Daha on beş-yirmi dakika öncesine kadar kolunu dahi kaldıramayacak olan Mombasi şimdi kendini daha iyi hissediyordu.
Mombasi daha önceden elinde olan altın kılıcını iki eliyle daha da sıkı bir şekilde kavradı.Omuz hizasının biraz altında tutarak onu gören o odama doğru koşmaya başladı.Formdan aşırı bir biçimde düşmüştü koşusu bile eski hızındaki yürüyüşüne tekabül ediyordu.O,henüz birkaç adım atmıştı ki adamın önünde üç kişi savunmaya geçmişti bile.Onların bu kadar kalabalık olduğunu tahmin dahi edemeyen Mombasi biraz daha yaklaşınca yavaşladı ve yürümeye başladı.Zırhı olmaması onu biraz korkutsa da bu konuda herkesin emin olduğu yeteneği onu çok güvende hissettiriyordu.Mombasi’nin karşısındaki hiç hamle yapmadan bekleyen adamlar Mombasi’yi biraz korkutuyorlardı. Fakat o onun için kolunu veren Lord Rilebun’u korumak için canını bile verebilirdi. Buda onun cesaretine cesaret katıyordu.Adamlar yavaş yavaş hareketlenmeye başlamışlardı ki gittikleri patikanın sol tarafındaki ormandan iki kişi daha geldi.İyice kalabalıklaşmalarıyla cesaret bulan adamlar iyiden iyiye taaruz etmeye hazırlandıklarını çok belli etmeye başladılar.En soldaki,Mombasi’nin anlamadığı bir dilde nara atarak dikeyleme bir şekilde Mombasi’ye bir hamle yaptı.Bunun hemen ardından Mombasi eski günlerdeki gibi bir çeviklikle,yana çekilip, altın kılıcıyla adamın koluna sert bir darbe indirdi.Ve güneş gibi parlayıp herkesin dikkatini dağıtan kılıcının ışığı dinmeye başladı.Daha sonra onu gören adama bir bakış atan Mombasi kılıcını ona doğru sallasa da başarısız oldu.Ve bunun yanında diğer adamlardan  ona doğru salladığı kılıçla darbe almıştı.Kavga hala savaşlara göre çok hareketsizdi ve Mombasi bu kadar uyuşuk kavgalarda pek etkin olamıyordu.Bunu için olduğu yerde ısınmak için ileri geri hareket etmeye başladı.Karşısındaki adamlar,onun delirdiğini düşündüğü anda Mombasi aynen eski günlerde olduğu gibi parmak uçlarında zıplayıp tam karşısındaki adama sert bir tekme attı ve adamı yere yuvarladı.Hemen daha sonra koşarak onlardan uzaklaştı.Adamlar peşinden gelirken,Mombasi tam karşısındaki taşa sert bir tekme atıp havada dikeyleme dönüp en yakınındaki adama sert bir tekme yerleştirdi.Sonra yere düşerken vücuduna kadar hayli büyük olan kafasını kopardı.O bunları yaparken daha demin tekmelediği adam yerden kalkarak onları arkadan takip ediyordu.Henüz yolu yarılamamıştıki Mombasi’nin aldığı darbeyle kanayan yarısı canını iyiden iyiye acımaya başlamıştı.Yani daha fazla sabredemezdi.Bu yüzden ona doğru sürekli kılıç sallamalarına rağmen çevik hareketlerle savuşturduğu adamlardan acilen kurtulmalıydı.Bir nara atıp tam gücüyle kılıcını en sağdakine saplarken birinin arabaya yöneldiğini gördü.Fakat eğer ona müdahale ederse sürekli gelen hamlelerden birinde ölebilirdi.Ve bu çok daha kötü olurdu. Fakat adam arabaya iyice yaklaşmıştı ve ondan kurtulması gerekiyordu.Yanına gitmeyi bir süre aklından geçirse de bunu yapamayacağını anladı.Önündeki adamın onun göğsüne bir kılıç darbesi indirmesiyle bunu aklından sildi.Ve elindeki kılıcı adama fırlattı.Şimdi hem yaralı hemde iki kişiye karşı silahsız kalmıştı adamlardan biri yavaşça arkasına geçti.Mombasi onu öldüreceklerini anlamıştı.Ellerine havaya kaldırdı ve umutsuzca bir nefes aldı.Daha sonra adamlardan biri konuştu,
-Yere çök!
Mombasi eskiden olsa çökmezdi fakat esaret döneminde buna alışmıştı.O yere çöktüğünde tepedeki adamın oradan aşağı indiğini gördü.

                                                     kusad&diana


Arkadaşlar bu bölümden sonra ikinci kısma geçeceğiz. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: kusad - 16 Aralık 2009, 13:01:00
Evet yeni bir bölümle karşıdayız 2. sezonun ilk bölümü 29 Aralık 2009'da yayınlanacak ilk bölümünü yazmaya şimdiden başladım çünkü çok uzun bir bölüm yapıcağız.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: Berre - 16 Aralık 2009, 17:47:55
Evet demek bir süre duraklanacak pekala ama çabuk başlayın ve Kusad sakın çok uzun bir bölümü aynı anda koyma okumam zorlaşıyor :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: kusad - 16 Aralık 2009, 18:32:25
Evet demek bir süre duraklanacak pekala ama çabuk başlayın ve Kusad sakın çok uzun bir bölümü aynı anda koyma okumam zorlaşıyor :)
Kusura bakma biraz fazla uzun olabilir.:D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: mit - 17 Aralık 2009, 17:31:25
Hikayenin gidişatı ve konunun oldukça güzel olduğunu söylemeliyim. Yazım stilinizde de gelişme olduğu bariz. Hala ufak tefek kusurlar var elbette ama hangimizin yok ki? Zamanla daha da iyi olacağına eminim. Biraz daha gayret...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: kusad - 18 Aralık 2009, 12:56:07
Hikayenin gidişatı ve konunun oldukça güzel olduğunu söylemeliyim.

Sağolun zaten en önelisi de bu.
Alıntı
Yazım stilinizde de gelişme olduğu bariz.
Yazınca kendinden gelişiyor zaten.
Yorumun için sağol.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: - 26 Aralık 2009, 13:56:32
Yazım konusundaki gelişmeden bahsetmekten ben de kendimi alamayacağım. İlk bölümle son bölüm arasında gerçekten büyük bir fark var. Özellikle en baştan hepsi okununca bu çok rahat anlaşılıyor.

Onun dışında konu da kesinlikle çok yönlü bir hale geldi. İlk bölümler bana göre biraz tek yönlüydü, o şekilde ilerlese mutlaka bir yerde tıkanacaktı ama son üç bölümde konu o kadar gelişti ki ben bile bunu beklemiyordum. Mombasi'nin geçmişinin daha fazla açığa çıkması, Lord Rilebun karakterinin hikayeye kattığı heyecan, Mombasi'nin kılıcını kullanması falan... Hepsi yerinde ve dozundaydı. Bence oldukça başarılı bir ilk kısımdı ya, umarım devamı daha da güzel olur =)

Tebrikler.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 7//Sezon Finali//Tuzak
Gönderen: kusad - 26 Aralık 2009, 16:26:44
Alıntı
Yazım konusundaki gelişmeden bahsetmekten ben de kendimi alamayacağım. İlk bölümle son bölüm arasında gerçekten büyük bir fark var. Özellikle en baştan hepsi okununca bu çok rahat anlaşılıyor.
Çok sağolun bunda tekrar okumanında büyük faydası var.
Alıntı
Onun dışında konu da kesinlikle çok yönlü bir hale geldi. İlk bölümler bana göre biraz tek yönlüydü, o şekilde ilerlese mutlaka bir yerde tıkanacaktı ama son üç bölümde konu o kadar gelişti ki ben bile bunu beklemiyordum. Mombasi'nin geçmişinin daha fazla açığa çıkması, Lord Rilebun karakterinin hikayeye kattığı heyecan, Mombasi'nin kılıcını kullanması falan... Hepsi yerinde ve dozundaydı. Bence oldukça başarılı bir ilk kısımdı ya, umarım devamı daha da güzel olur =)
Mombasi'nin geçmiş asıl ikinci sezonda anlatılıcak.Rilebun'a gelince gelecek bölümlerde Mombasi'den çok onun sevileceği kanısındayım.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//2. Sezon//Bölüm 8//Büyük Savaş//Yolculuk Başlangıcı
Gönderen: kusad - 31 Aralık 2009, 17:51:19
Yere çöktüğünde elleri havadaydı.Belki ani bir hareketle birini atlatabilirdi fakat iki kişiydiler ve biri önünde biri arkasındaydı.Ayrıca artık yaşamak da istemiyordu.zaten uzun zamandır da yaşadığı pek söylenemez.O, esarette geçirdiği günlerini mezardaki günlerin bir provası olarak gördüğü için hala kendisini 33,8 yaşında olarak nitelendiriyordu.Yani 4 ayı eksik.Bir an aklından bunca çektiği sıkıntının sebebi olan savaş geldi;Onun,yaşadığı bozkırlar hariç her yerde kar olan bir kış mevsiminde her ne kadar son derece sadık da olsa “akılsız” olarak tabir ettiği kralları Rajasna’nın,Mombasi’nin tüm itirazlarına rağmen “dünyanın en büyük ordusu” “yenilmez ordu” “yıkıcı güç” “Mombasi’nin Altın Kılıcı” gibi ünleri olan Mombasi’nin ordusunu dünyanın en sıcak zamanlarında bile karlı olan Rigav ülkesine ordunun bütün yetersiz kış imkanlarına rağmen kardeşi Mutsudan’ın zeki karısının planı sayesinde dolduruşu ve Rajasna’nın uzun zamandır yenilmemesinden dolayı her yeri ele geçirebileceğine inanması yüzünden gönderdiği Rigav dağlarına doğru halkın sonsuz güveni ile yola çıkmıştı Lord Mombasi ve onun asla yenilmez ordusu.Ramah’da onların yeni bir zafer getireceği düşüncesi şehirde bir bayram havası yaratmıştı.Ramah,Mombasi ve Rajasna’nın ortak şehriydi.Mombasi genelde orda kalırdı.Çünkü kendi elleriyle çizdiği şehir planındaki surların ve kalenin etkin ve güçlü yerine çok güvenirdi.Asla aşılamayacak duvarlar…Hem de asla.Bu duvarları sadece Mutsudan gibi hainler ve Rajasna’nın en az Mutsudan’ın hain olduğunu bilmediği kadar içlerinde olduğunu dahi fark edemediği muhteşem Aydavsun ajanları.Hepsi bir baş belası.
Mombasi şehrin kapısından çıkarken göz ucuyla kapıya en yakın duran sevgilisi Ollosi’ye baktı.Bu kız aslında Aydavsun prensesiydi fakat kimsenin haberi olmasın diye Mombasi’nin koruması altında şehrin ve ülkenin en ücra yerlerinden birinde fakir bir hayat sürüyordu.Açık tenli fakat esmer saçlara sahip olan bu kızın gözleri yeşildi.Hep gözlerinin içi gülerdi.Ailesinden ayrıydı hatta onlardan kaçıyordu fakat hala mutluydu.Çünkü elbet Mombasi’nin yardımıyla hak ettiği yer olan tahtı ele geçirecekti.Mombasi ne zaman bir sefere gidecek olsa ya da bir savaştan dönmüş olsa hep onun yanına giderdi.Bu savaştan sonra sürekli bir engel çıkan evliliklerini tamamlayacaklardı.Mombasi ona bakarken daldığı mucizevi hayal dünyasından müthiş bir sesi bastırdıktan sonra konuşan Rajasna’nın kalın sesiyle normal dünyaya döndü,
-Belki dünyanın en kalabalık ordusu değildi fakat kazandı.Belki en güçlü silahlarla kuşanmış bir ordu değildi ama yine kazandı.Ve artık dünyanın en büyük ve en teçhizatlı ordusu.Ve yine kazanacak.
Rajasna’nın yanında Mutsudan vardı.Mombasi onun her zamanki gibi somurtmasını beklerken o gülüyordu.Çünkü Mombasi’nin de bildiği gibi Mombasi’nin orda kaybedeceğini biliyordu.Bir asker dünyanın en sıcak yerinden en soğuk yerine ve haritadan ve rehberden yoksun bir şekilde giderse kesinlikle kaybedecektir.
Mombasi yine de gülümsedi en son ne zaman bir savaş kaybettiğini dahi hatırlamıyordu yada en son ne zaman ölümle yüz yüze geldiğini hatırlamıyordu bile.
Mombasi kafasını dimdik yola çevirdi ve kafasını allak bullak eden soru ve sorunlarıyla beraber atını mahmuzlayarak şehirden hızla dışarı çıktı.
Şehirden 3-4 km ilerlediklerinde çevrede sürekli onlardan kaçmaya çalışan haydutlar görmeye başladılar.Ülkede ki bozkır haydutları ve askerden kaçıp isyan eden ufak birliklerin çoğaldıklarını gösterirdi bu.Fakat Mombasi bunlara saldıramazdı çünkü bu yolda askerlerini böyle küçük işlerde kaybetmek yerine bunu kendi emri altındaki Lord’larına bırakmayı yeğlerdi. Bu onun gibi şehirlerde yaşayanlar için hiç problem olmasa da köylerde yaşayan insanlar için büyük bir problem teşkil ediyordu.Mombasi,mareşal olduğu 2 seçim öncesinden beri hiçbir zaman böyle ufak birliklerle savaşmamıştı.Ve onlar gibi çabuk dağılabilen hızlı birlikler yerine,kaledekileri yeğlerdi.

Sadece ben yazdım diana yüzünden bu kadar ge yayınlandı onu size şikayet ediyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Sezon Finali//Bölüm 8//Büyük Savaş//Yolculuk Başlangıcı
Gönderen: diana - 31 Aralık 2009, 18:32:17
Sana inanamıyorum kusad.Nasıl benim yüzümden.Yazıyı bana yollamadın bile.Asıl ben seni şikayet ediyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Sezon Finali//Bölüm 8//Büyük Savaş//Yolculuk Başlangıcı
Gönderen: kusad - 01 Ocak 2010, 17:04:01
Sana inanamıyorum kusad.Nasıl benim yüzümden.Yazıyı bana yollamadın bile.Asıl ben seni şikayet ediyorum.
Nasıl yollamadım ya kanıtlandırma bana.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Sezon Finali//Bölüm 8//Büyük Savaş//Yolculuk Başlangıcı
Gönderen: diana - 01 Ocak 2010, 17:10:12
Nasıl yollamadım ya kanıtlandırma bana.
Ya te ne zaman yolladığınmış bu.Tövbe ya rabbim.Her neyse kızma.Söz diğer bölümde yazacağım.Hatta yazmaya başladım bile. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Sezon Finali//Bölüm 8//Büyük Savaş//Yolculuk Başlangıcı
Gönderen: kusad - 01 Ocak 2010, 17:12:05
Ben örneğini gönderdim.Sende esinlen yaz dedim,yazmamış.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 27 Şubat 2010, 21:28:33
Uzun zamandır yol alan “Mombasi’nin Kılıcı”nın Rigav’a ne zaman varacakları konusunda hiçbir fikri yoktu.Mombasi,yolda her 100 metrede bir çevrede görülen fakat bu şaşaalı orduyu görünce çil yavrusu gibi dağılan ufak tefek bozkır haydutlarından bir kaç tanesinin haklanmasının halkı bir süreliğine rahatlatacağını biliyordu.Fakat bunun için ne zamanı ne de tadı vardı.Şu anda resmen ordusuyla birlikte bir kılıç darbesi dahi atamadan ölmeye gidiyordu.Fakat ne olursa olsun emre karşı gelemezdi.Mombasi’nin gözlerinin önüne yine Ollosi’nin gözleri geldi.Etraf kararmış,sadece iki adet yeşil göz vardı.Mombasi biliyordu ki bir komutansan dalmak imkansızdı.Ve yine öyle oldu arkadan garip bağrışlar duyuldu.Mombasi arkasını döndüğünde çoktan bir süvari hızla kendisine yaklaşıyordu.Giysilerinden onun kendi ordusundan olmadığını anladı.Kılıcını hemen kınından çekti.Ve atının yönünü gelen süvariye dik olarak ayarladı.Süvari yaklaştıkça Mombasi kılıcının daha sıkı tutuyordu.Atlı iyice yaklaşmıştı Mombasi arkasını döndü ve ordusunda neler olup bittiğini anladı.Rigavlılar yine parayla bozkır haydutlarını tutmuştu bu çok sık olurdu.Rigavlılar 2-3 birliği 65-70 altın gibi cüzi bir fiyata kiralayabiliyordı.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: Berre - 01 Mart 2010, 18:00:48
Güzel bir geçiş bölümü. Kısa olmuş ama bu çok da önemli değil. Artık devamını bekliyorum :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 02 Mart 2010, 13:23:04
Güzel bir geçiş bölümü. Kısa olmuş ama bu çok da önemli değil. Artık devamını bekliyorum :)
Bu sezonu kısa tutarak deneyeceğiz.Bir dahaki bölümü ben 8 Mart'ta yazarım gerisi dianaya kalmış.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: Berre - 02 Mart 2010, 18:03:14
Bu sezonu kısa tutarak deneyeceğiz.Bir dahaki bölümü ben 8 Mart'ta yazarım gerisi dianaya kalmış.
Ondan ümidi kes onun test çözmesi gerek :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 02 Mart 2010, 20:05:19
Tamam bu sezonu tek yazarım o zaman.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: Berre - 02 Mart 2010, 21:25:13
Tamam bu sezonu tek yazarım o zaman.
Hayır ya Diana çok kızar.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 03 Mart 2010, 12:53:22
Hayır ya Diana çok kızar.
:D Sonuç?Ne yapayım yazmayayım mı sezonu?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: diana - 05 Mart 2010, 22:18:52
Benim test çözmeme gerek falan yok.Sallama sen onu kusad.
Tek yazarsanda çok kızarım.Ama  bende tek yazmıyacağım.Sen yazıp bana gönderirsin bende her zamanki gibi üzerinde birkaç düzeltme yaparım.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 05 Mart 2010, 22:42:38
Benim test çözmeme gerek falan yok.Sallama sen onu kusad.
Tek yazarsanda çok kızarım.Ama  bende tek yazmıyacağım.Sen yazıp bana gönderirsin bende her zamanki gibi üzerinde birkaç düzeltme yaparım.
Test çözmen gerektiğini ben söylemedim ki berre dedi.Tamam her zamanki düzen.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: diana - 07 Mart 2010, 18:51:58
Öncelikle güzel yorumunuz için teşekkürler.

Hikayenin konusunu beğenmiş olmanıza sevindim.Vede hata olarak gördüğünüz yerlerede birkaç açıklama getirmek isteyiyorum

Öncelike bildiğimiz gibi  ilk önce hikayeyi kusad yazıyor.Sonrada bana gönderiyor.Bu yüzden bu tip hatalar genellikle benim suçum.Her ne kadar düzeltme yapmaya çalışsamda bazı yerlerde vermeye çalıştığımız mesajı bozmamak için fazla dokunmuyorum.Veyahutta gözden kaçıyorum.Tabi bunlar benim eksikliğimden kaynaklanıyor.

Bu tip hatalar için okuyuculardan kendi adıma özür diliyorum.Bir dahaki sefere daha dikkatli olmaya çalışacağım.

Okuduğunuz içinde çok teşekkürler wale. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 08 Mart 2010, 13:05:02
Alıntı
Öncelikle merhaba. Ben hikayenizin tüm bölümlerini okudum.Konusunu gerçekten beğendim.Fakat beni üzen bazı durumlar oldu.Hikayeyi anlatamıyormuşsunuz havasına kapıldım.Yani mesela bu laflardan kastım özen göstermemeniz sanırım.Çünkü hadi bir kişi yazsa neyse diyeceğim gözden kaçar fakat 2 kişisiniz ve her bölümde (kağıda mı yazıyorsunuz bilmiyorum bilgisayarsa bile hiç olmaması lazım bilgisayarda) imla hataları gözüme çarpıyor ve anlamayı güçleştiriyor.Neden konu ile ilgili yorum olmuyorda herkez imladır şudur budur demişsin.İşte nedenini açıklayayım sana bir örnekle.
Bu cümle mi anlama açısından güzel ve kolay anlaşılır yoksa bu mu:

1.Cümle:Bugün çok yoruldum, hemen uyuyacağım.
2.Cümle:Bugün çok yorudum hemen uyucam.

İki cümle arasındaki farkı hemen anlamışsındır.Çoğu yerde işte böyle cümleler çıkıyor karşımızda.Aslında çıkmayan yer sayısı daha fazla fakat neden eksik kelimelerle oluşmuş bir cümle okuyalım ki?
Çok doğru ve hoş bir yorum olmuş fakat noktalama işaretlerine özen gösterdiğim kadar imla kurallarına özen gösteremiyorum.Bilmiyorum ama noktalama konusunda iyi yazdığımızı düşünüyorum.Yanlış mıyım?Fakat imla özen ,nedense, gösteremiyorum.İyi bir editör lazım.diana bu işi elinden geldiğince yapıyor fakat biraz acele edildiği için gözden kaçan bazı yerler oluyor.
Alıntı
Eserine özen gösteren biri onu 1 kere okumaz. 2-3 belki 4 kere okur.Şahsen bende hikaye yazıyorum.Ama belirli bir yerde paylaştığım zaman kendimi okuyucuların yerine koyarak paylaşıyorum.Ben nasıl olsa anlattığım hikayenin hakimiyim fakat onlar yeni adım atıyorlar ve imla hataları yüzünden okuyamayacaklarsa ben hatayı yorum yapanlarda değil kendimde ararım.
Biz yorum yapanları suçlamadık hiç bir zaman bunun nerden çıktığını anlamadım ama eğer öyle bir şey olmuşsa herkesten affoluna.Aslında ben 1 kere diana'da 1 kere okuyunca 2 oluyor fakat ikimizde çok dikkatli olamıyoruz.
Alıntı
Birinci bölümden bu yana hatalarda bariz belli olacak bir azalma gördüm açıkcası.Özellikle ilk bölümlerde öznenin her cümlenin başında kullanıldığını gördüm gereksiz yere.Ona da örnek vereyim:

Kullanma Tarzınız:
Ali yarın sinemaya gidecekmiş.Ali oradan sonra da sahilde gezecekmiş.

Tavsiyem:
Ali yarın sinemaya gidecekmiş.Oradan sonra da sahilde gezecekmiş.

Yani bir cümlede özneyi kullandıktan sonra zaten okuyanın aklına diğer cümleye gizli özne koyduğunuzda o öznenin o olduğu gelir.Biraz karışık bir cümle oldu sanırım.Açayım biraz anlamını; şimdi ilk cümleye Ali'yi koyduk.İkinci cümleye de Ali'yi koymak zorunda değiliz.Zaten yapılan işleri Ali'nin yapacağını birinci cümlede anlamışızdır.Tamam bu sefer oldu sanırım :)
Evet ben bunu hikayemi geçen hafta baştan sona okuduğumda tekrar farkettim.Ama yine de sağolun.
Alıntı
Birde son olarak bir tavsiyem var:

1.Sezon-2.Sezon olarak yapmışsınız anladığım kadarıyla ki bu durumu beğendim.Fakat benim bildiğim mesela 1. sezonda siz 8 bölüm yazmışsınız.
2.Sezona gelince de 9.Bölüm olarak adlandırmışsınız.Benim bildiğim sezonlar da şu olay görülür.Örneğin bir dizinin 1.Sezonunda 22 bölüm vardır.2. sezona geçince 23.Bölüm olarak vermezler.2.Sezonun 1.Bölümü olarak verirler.Fakat siz bu şekilde yapmamışsınız.Bence 2.Sezon 1. Bölüm olarak yapsanız daha güzel olur.
Ama dizilerde de bizimkindeki gibi olur yani ilk sezon 20 bölümden sonra bittikten sonra 1'e geri dönmezler.Fakat 2. sezonda yazmazlar o ayrı. :D
Alıntı
Not: Hepsi kesinlikle tavsiyeydi.En başta da söylediğim gibi gerçekten konusunu çok beğendim :) Hiç sıkılmadan okudum.Fakat dediğim gibi belirttiğim yerlerde sıkıntı yaşadım.Tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum ikinizede...
Tavsiye,eleştiri ve görüşleriniz için teşekkürler.

@diana,
Suçu üstüne alıp beni korumana gerek yok. :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 08 Mart 2010, 16:15:15
Hmm.Yabancı olarak aklıma PB'yi örnek almak gelmişti fakat milletimiz alışık olmadığı için Türk dizilerindeki mantığı aldım.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 09 Mart 2010, 13:21:19
Ben diana'ya yolladım elinden geldiğince hataları gidererek yayınlayacak.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 10//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: diana - 10 Mart 2010, 19:27:38
Mombasi yüzünü tekrar üstüne gelen atlıya döndü.Adam kılıcının yanına yaklaştığı gibi bir darbeyle yere serdi.Atı da,korktuğu için hemen oradan uzaklaştı.Tekrar dönüp ordusuna baktı.Fazla kalabalık değillerdi.15 dakikada işleri biterdi.Onlarda yola devam ederlerdi.Arkasında duran iki tane korumaya güvenerek arkasına döndü ve gidecekleri yöne doğru bir göz attı.O anda gözüne bir duman ilişti.Derin bir çukurda kurulu olan Sanarak köyünden yükselirdu.Zengin bir köy olduğu için haydutların yağmalamasına alışmışlardı.Fakat orda bulunan 98 kişilik bir birlik vardı.Her şey olup bitmeden önce kesinlikle haber gönderilirdi.İçinden “Bu işin için bir bit yeniği var” dedi.Fakat ne olduğunu tam olarak çıkaramadı.Daha sonra tekrar orduya döndü ve burada oyalandıklarını fark etti.Belki de bunlarla bir alakası olabilirdi.Fakat yapacak hiçbir şeyi yoktu.


Çatışma bitmiş,26 kişi ölü,yaralı yada kayıptı.Savaşın ardından Lord Rilebun’a bir haberci gönderilmişti.Buraları temizleyip köye yardım edecekti.Fakat onlardan önce Mombasi’nin Kılıcı’da köye doğru  harekete geçmişti.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 9//Büyük Savaş//Yolculuk
Gönderen: kusad - 11 Mart 2010, 12:34:21
Güzel ve diğerlerine göre çok daha özenli bir metindi.Ellerinize sağlık.Devamını bekliyorum tabii ki :) Tebrikler..
O halikulade yorumdan sonra tabii ki daha güzel bir bölüm olacaktı. :D Bu arada diana'yı tebrik ediyorum bütün bölümler arasında en büyük dikkat ve eki yaptığı bölüm oldu.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 10//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: diana - 11 Mart 2010, 17:46:37
O halikulade yorumdan sonra tabii ki daha güzel bir bölüm olacaktı. :D Bu arada diana'yı tebrik ediyorum bütün bölümler arasında en büyük dikkat ve eki yaptığı bölüm oldu.
Yapma be.Diğerlerinde aynı özeni gösteriyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 10//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: kusad - 11 Mart 2010, 18:13:22
Yeni bölümün çıkış tarihi yakın mı? Olayı unutmayalım da :) sonra baştan okumak zorunda kalırım. :) Gerçi gene okurum bir şey değişmez ama daha çabuk gelse daha güzel olur :)

22 sinde.
Diana olabilir belki bana öyle göründü.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: kusad - 24 Mart 2010, 18:33:49

Köye gelmiş vede 320 kadar yağmacıyı öldürmüşlerdi.Fakat köyde bir tane sağ insan kalmamıştı.Sadece birkaç bina sağlam kalabilmişti.Birine erzaklarını,birine ise silahlarını ve zırhlarını koyup ikisini de ahır olarak kullandılar.Konaklayacak pek bir yer kalmadığı için ordunun çoğunluğu keçe çadırlarda kalıyorlardı.Yeni bir haberciyle Lord Rilebun’dan bu köyü tekrar kurmak için gerekli eşyaları da istediler.Mombasi için kötü bir gündü.Fakat uyumak zorundaydı çünkü yarın daha zor olabilirdi.Sabaha birkaç saat vardı.Ağırlaşan göz kapaklarını kapatıp derin bir uykuya daldı.Birkaç saat derin bir uyku çektikten sonra odasının kapısının süratle ve yüksek sesle açılmasının ardından uyandı.Hızla yanı başındaki kılıcı aldı ve yataktan yuvarlanarak kalktı.Karşısında gördüğü onun yardımcılarından-iki tane vardı-Sleman’dı.Kılıcını indirdi ve onu dinlediğini bildiren bir hareket yaptı.Kel,sarı bıyıklı,sakalsız ve mavi gözlü olan Sleman nefes nefese konuştu,
-Efendim…Silah hanemizden bütün ok,mızrak ve fırlatmalık baltalar çalındı.
-(Ayağa kalkıp hiddetle Sleman’a bakarak.)Ne?dedi.
-Sadece bu değil efendim atlarımızın bazıları çalındı,ahır ve erzak binamızda yakıldı.
Gözlerini kısan Mombasi bu işte bir bit yeniği var diye mırıldandı.

kusad&diana
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: kusad - 25 Mart 2010, 18:36:01
Çok güzel bir bölümdü.Özellikle edebi açıdan gerçekten dört dörtlüktü.Çok beğendim, kusursuzdu, tebrikler.
İşte bu... :D Sizdende olumlu bir yorum aldık edebi olarak olmasada heycan ve konu olarak bu sezonun son iki bölümünde kat kat daha güzel olacağını vaad ediyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: kusad - 28 Mart 2010, 13:50:26
Sağolun bence de çok kötü olmayacak.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: kusad - 10 Nisan 2010, 15:57:47
Normalde 5'inde yayınlanacaktı ama maalesef 12'sine ertelendi.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 12//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: kusad - 13 Nisan 2010, 18:07:18
Askerler avluda toplanmıştı.Mombasi bu “lanetli yerden” acil bir çıkış planlıyordu. Sleman orduyu çoktan 3 gruba ayırmış birini kendine birini Mombasi’ye diğeriniyse Daacih’in idi. Böyle ayrılması Mombasi’nin geri çekilme taktiklerinden birini kolaylaştırdığı içindi. Mombasi ve birliği en arkada olduğu halde köyden çıkmaya başladılar. Mombasi neler olduğunu düşünürken kuş seslerini bir çığlık bozdu. Bu bir savaş emriydi. Saldırıya uğramışlardı. Mombasi,en öndeki Sleman ve birliğine baktı savaşa başlamışlardı. Mombasi ilk emrini verdi,
-Bir birinize yakın durun! Birbirinizin ardını kollayın! Okçular tepeye,piyadeler yarım daire olun! Daacih sakın göz açtırma!
Son emirle Daacih’in “Ateş!” sesi duyuldu. Bütün oklar durduğu anda Mombasi “Ateş!” dedi.Çok geçmeden onlarda bekledi ve Sleman geri çekilirken Mombasi’nin “Hücum!” emri geldi. Daacih’in birliği bu sesle tepelere kadar çekildi ve orayı ok yağmuruna tuttu. Mombasi’nin birliği saldıranlara balyoz gibi inmişken. Köyün sağından ve solundan akın akın atlılar gelmeye başladı. Mombasi ilk önce şaşırsa da toparlandı,
-(Mırıldanarak)Çok kalabalıklar.(Bağırarak) Geri çekiliyoruz!Sleman süvarilere!Daacih bizi koru!
Bu emirlerden sonra iki birlikte deli gibi ok yağdırmaya başladı.Mombasi tepenin arkasına çekildiğinde 3 birlik beraber düşmanı döverek köye çekildi.
Gece olmuştu.Artık tek umur Rilebun’du ve birlikte umutsuzluk artmıştı.Mombasi elindeki kağıda birkaç bir şey karalarken gecenin karanlığını alevli bir ok yardı.Mombasi ne olduğunu anlamaya çalışırken 4 taraflarındaki tepelerin tamamen okçularla dolduğunu fark etti.Oklar adeta yağmur gibi yağmaya başlamıştı.Herkes canını kurtarmaya çalışırken Rilebun ve Daacih,Mombasi’nin yanına gelmişti.Mombasi okların hedefi olan insanların acı bağrışları arasında bu kadar büyük bir orduyu kimin,nasıl topladığını düşünüyordu.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: Berre - 14 Nisan 2010, 20:12:22
Vay be ben epey gerisinde kalmışım hikâyenin. Kusad ve diana sizleri gerçekten can-ı gönülden tebrik ederim çok iyi iş çıkartıyorsunuz.
Pekala bundan sonraki bölümleri hatırlatmaya ihtiyaç duymadan okuyacağım; epey meraklandım. Sizden ricam sıradaki bölümü çabuk eklemeniz :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: kusad - 14 Nisan 2010, 20:15:53
Vay be ben epey gerisinde kalmışım hikâyenin. Kusad ve diana sizleri gerçekten can-ı gönülden tebrik ederim çok iyi iş çıkartıyorsunuz.
Pekala bundan sonraki bölümleri hatırlatmaya ihtiyaç duymadan okuyacağım; epey meraklandım. Sizden ricam sıradaki bölümü çabuk eklemeniz :)
Başımızla beraber ayın 20'sinde burada olacak.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: diana - 15 Nisan 2010, 19:00:14
Vay be ben epey gerisinde kalmışım hikâyenin. Kusad ve diana sizleri gerçekten can-ı gönülden tebrik ederim çok iyi iş çıkartıyorsunuz.
Pekala bundan sonraki bölümleri hatırlatmaya ihtiyaç duymadan okuyacağım; epey meraklandım. Sizden ricam sıradaki bölümü çabuk eklemeniz :)
Yeniden buralara uğradığın için sağol canım.Bir terslik çıkmassa zamanında yayınlamaya çalışırız.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 11//Büyük Savaş//Köy
Gönderen: kusad - 15 Nisan 2010, 21:37:52
Bence en iyi bölümlerimizden biri oldu bu fakat sezonun sonuna doğru çok heyecanlı olacağına inanıyorum.1 aya kadar 2. sezon bitecek ve 1,5 ay kadar bir ara vereceğiz.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 13//Büyük Savaş//Kurtuluş ve Ölüm
Gönderen: kusad - 23 Nisan 2010, 18:52:35
Ok saldırısı çok etkili oluyordu.Önceki çarpışmadan sonra 650 civarına düşen asker sayısı her dakika daha da azalıyordu.Ve tabii ki buradan çıkış şansları da.Herkes siper almış sadece Lord Rilebun’u bekliyorlardı.Mombasi yanındaki Sleman’a baktı.Henüz çok gençti onu bir çocuğu gibi seviyordu.Ve Daacih…Mombasi’nin kan kardeşi beraber ölmeye her zaman hazırdı.Mombasi burayı o da Mombasi’yi bırakamazdı.Daha sonra askerlerine döndü hepsi ondan bir şey bekliyordu.Hepsi onun gözlerine bakıyordu.Bir şeyler yapmalıydı.En sonunda Daacih’e döndü,
-Beraber ölmeye ne dersin?
Daacih gülümsedi ve kafasını salladı.Sleman ne olduğunu anlamamıştı ama o da Mombasi’yle ölmek istiyordu.Mombasi bunu fark eder etmez ona döndü ve,
-Zırhlarınızı çıkarın ve numaranızı yapın.
Sleman hem hüzünlendi hemde orduyu kurtarabileceği için sevindi.
Herkesi dolaşıp emri verdi biraz sonra hepsi göğüslerindeki kanla yere yığılırken Sleman bir kuytuda.Mombasi’nin onurluca ölümünü herkese söyleyebilmek için saklandı.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 12//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: Berre - 25 Nisan 2010, 10:15:23
''Mombasi’nin onurluca ölümünü herkese söyleyebilmek için saklandı.''

Neee!!! Neler oluyor? Nasıl olur?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 12//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: kusad - 25 Nisan 2010, 10:59:44
''Mombasi’nin onurluca ölümünü herkese söyleyebilmek için saklandı.''

Neee!!! Neler oluyor? Nasıl olur?
Çok güldüm bu yoruma bir rom hakettin açıkcası gelecek bölüme her şey anlaşılacak ama unutma ki bu zaten bir flashback burda ölemez ölse gelecekte nasıl yaşayacak?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 12//Büyük Savaş//Saldırı
Gönderen: Berre - 25 Nisan 2010, 11:03:10
Çok güldüm bu yoruma bir rom hakettin açıkcası gelecek bölüme her şey anlaşılacak ama unutma ki bu zaten bir flashback burda ölemez ölse gelecekte nasıl yaşayacak?
Bende onu diyorum ya. Öldürmeyin onu :D
O zaman bir daha ki bölümü en kısa zamanda okumak istiyorum bilesiniz :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 13//Büyük Savaş//Kurtuluş ve Ölüm
Gönderen: kusad - 25 Nisan 2010, 18:56:14
Beklediğim gibi bir bölümdü :) Ama diğer bölümleri her gün 1 bölüm olarak yayınlasanız daha çok tatmin olacağız :). Ayrıca bölümlerin kısa olması da çok güzel.İnternetten okumak göz yoruyor.Sizinki bir çırpıda bitiveriyor.
Günde bir bölüm çok zor ama bundan sonra haftada 2 bölüm yapacağız.Böylece tahminimizce 28 bölümlük serüven daha hızla bitecek.Ama bundan sonraaki bölümler çok daha uzun olacak.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 13//Büyük Savaş//Kurtuluş ve Ölüm
Gönderen: diana - 30 Nisan 2010, 19:09:52
Vallahi bu bölüm benim için bile bir şok oldu.Bir süredir giremiyordum.O yüzden bu bölümü kaçırmışım.
Fakat şimdi okuyunca ne,ne oluyor gibisinden bir moda girdim.Diğer bölümde ne olacağını ben bile merak ettim şimdi. :D
Vallahi süper yazmışsın kusad.(demek bensizde güzel yazabiliyordun ;D :P)
Tebrikler...
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 13//Büyük Savaş//Kurtuluş ve Ölüm
Gönderen: kusad - 03 Mayıs 2010, 15:37:09
Yarın mükemmel bir sezon finali geliyor bizden ayrılmayın.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: diana - 03 Mayıs 2010, 20:14:48
Okçular geri çekilmişti.Süvarilerde intizamlı bir şekilde köye iniyorlardı.Köyde yaprak dahil hiçbir şey kıpırdamıyordu.Süvariler,Mombasi ve Daacih’in cesetlerine yaklaştığı anda bir ses duyuldu,
-Şimdi,Daacih!
Bu sözle göğüslerinde kanla iki ceset ayağa fırladı ve en öndeki iki süvariyi atlarıyla birlikte kesti.Sesiz havanın yerini kılıç sesleri ve at kişnemeleri almıştı.İkili birkaç kişi daha öldürdükten sonra süvariler geri çekilmeye başladı.Daha sonra gruplara ayrılıp sopalarla saldırmaya başladılar.İkili sırt sırta vermiş kılıç sallarken onlarda ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Süvariler çevrelerine yaklaşamıyor uzaktan zayıf sopa sallamalarıyla ikiliyi yıldırmaya çalışıyorlardı.Bir süvari çevik bir hareketle Daacih’e yaklaştı ve sopayı dik bir şekilde alnına yapıştırdı.Daacih kanlar içinde Mombasi’nin ayakları dibine yığıldı.Daacih’in her damla kanı Mombasi’nin gözlerini daha da yaşartıyordu.Süvariler,Mombasi’nin etrafını sarmış,sopa darbeleriyle birkaç kemiğine hasar vermişti.Fakat hala gözünden düşen her gözyaşı bir süvarinin ölümü anlamına geliyordu.Mombasi artık ayakta zor dururken bir süvari,sopasıyla Mombasi’nin omzuna sert bir darbe attı.Mombasi artık kolunu hissetmiyordu.Kılıcı hemen diğer eşine aldı ve savaşmaya devam etti.Sol elini iyi kullanamadığı için süvariler bir ara ona yaklaşma fırsatı buldular.Bu yüzden sopalarını dizlerine indirip onu iyice yere yapıştırdılar.Yerde boylu boyuna yatarken bile ağlayarak atların ayaklarını kesiyordu.En sonunda bir süvari,sopasını dik bir şekilde Mombasi’nin boynuna indirdi.Mombasi’nin gözleri yavaş yavaş kapanırken dış dünyayla olan bağlantısıda kopuyordu…

                                                          kusad&diana

Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: kusad - 03 Mayıs 2010, 22:37:13
Duyuru:
İkinci sezon bitti.4 haftalık bir ara verilecek ve aradan sonra hikaye baştan başlamışcasına çok güzel bölümlerle geri döneceğiz.4 hafta sonraki 3. sezon bölümleri haftada iki bölüm şeklinde yayınlanacak ve bu sezona göre gayet uzun olacaktır.Sezon arasında 3 teaser yayınlanacaktır.Gelecek sezon fotoğraflarla desteklenecektir.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: Berre - 04 Mayıs 2010, 18:19:54
Nasıl bir iş ya bu. Yani dizilerden farkınız yok; en heyecanlı yerinde kesiyorsunuz. Ufff ya.
Şu dört hafta biran önce geçer. Doğrusu resimleri merak ettim.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: kusad - 04 Mayıs 2010, 19:55:23
Şimdi işin yoksa düşün dur değil mi?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Teaser 1
Gönderen: kusad - 05 Mayıs 2010, 13:31:33
Teaser 1

Rilebun
                
-Yerde olmak sana yakışmıyor kalk ve intikamı al.-

Mombasi
            
-Her şey bitti.-

Mutsudan
           
-Öldürün!-

--Ok sesleri ve bağrışlar--

Mombasi
             
-Sizde kimsiniz?-

? ? ? ? ? ? 
           
-Hepsi yandı!-

Ollosi
                   
-Bana bir söz vermiştin.-


8 Haziranda Geri Dönüyor!

Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: LegalMc - 10 Mayıs 2010, 21:51:29
Ben ilk bölümden beridir sizi takip ediyordum ama gizli bir şekilde. Gerçekten çok çok güzel bir kurgunuz ve çok çok güzel bir anlatımınız var :) Öncelikle tebrikler... Sonra da;

Berre'nin de dediği gibi dizilerden bir farkınız yok.:D En heyecanlı yerinde kestiniz ve bizi o kadar bekletiyorsunuz :P  :hemk

Neyse yeni sezonu da büyük bir merakla bekliyorum. :) Hadi bakalım :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: diana - 10 Mayıs 2010, 21:54:41
Sonunda yorum geldi demek. :P
Hikayeyi beğenmene sevindim.
Ama merak etme yakında gelecek devamı. :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: LegalMc - 10 Mayıs 2010, 21:58:34
Merak etme demek kolay :D Gayet merak ediyorum efendim :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: diana - 10 Mayıs 2010, 22:03:43
İyi tamam merak et. :P
Artık konuşmuyorum. :P
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: kusad - 11 Mayıs 2010, 08:52:09
Merak edilesi bölümlerle geleceğiz.İlk 4 bölüm hazır ama yayınlamak için SBS'nin geçmesini ve aranın yeterince uzayıp heyecanın artmasını istiyoruz.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: kusad - 15 Mayıs 2010, 17:19:57
Bölümler bu bölümlerin 4 katı uzunluğunda olacak.Ve haftada 2 bölüm yayınlanacaktır.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Teaser 2
Gönderen: kusad - 17 Mayıs 2010, 20:25:21
Teaser 2

Mombasi
               
-Kurtulduk!Mu?.-

? ? ? ? ? ?
             
-Artık sizin emrinizdeyiz.-

Ollosi
           
-Ben başta olacaksam sen yanda olacaksın.-


--Çoşkulu Bağrışlar!--

Mombasi
               
-Ordum ha!Tekrar.-

Ollosi
           
-Nevarp'ı alman için sana bir yardım.-

Rilebun
           
-İstediğin zaman seni destekleyeceğim.-

? ? ? ? ? ?
             
-Hepsini öldürmeliyiz.-


15 Haziranda Geri Dönüyor!

Problem yüzünden bir hafta ertelendi ama bölümler sıklaştıralacak bir şey değişmedi.

Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: Berre - 17 Mayıs 2010, 22:39:16
Oooo... Heyecan dorukta bekliyoruz :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//İkinci Sezon//Bölüm 14//Sezon Finali//Büyük Savaş//Son
Gönderen: kusad - 18 Mayıs 2010, 08:05:08
Soru işaretliye dikkat bakalım kim çıkacak?
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: kusad - 22 Haziran 2010, 18:45:30
“Ah eski günler ah!”
     Mombasi bunları söyleyerek iç çekti.Çünkü eskiden bu pozisyonda ne eğilirdi ne de ölecekmiş gibi korkardı.Çünkü ikisini birden haklamak onun için işten bile değildi.O atlıya tekrar baktı.Bir hayli yaklaşmıştı.Ölüme ilk defa bu kadar yaklaşmıştı.Ölümden korkmuyordu fakat onun için tek kolunu veren Komutan Rilebun’un o ölünce ne olacağını bilmiyordu.En azından onun için bir şeyler yapmak istiyordu ama elinden bir şey gelmiyordu.Aslında daha gençken Komutan Rilebun’la bir konuşma dili olarak seçtikleri kartal sesiyle onun kaçması için ona önceden haber verebilirdi.Peki ya kaçmaya çalışırken onun yüzünden yakalanırsa ne olacaktı?Bir anda kulağına o cırtlak kartal sesi geldi.Mombasi bunu kafasında mı kuruyordu?Bir kartal buralardan mı geçiyordu yoksa Komutan Rilebun onu uyarıyor muydu?Her ihtimale karşı en son ihtimali gerçek saydı.Aslında içinden geçende buydu.Zaten şu anda onu kurtarabilecek tek kişi Komutan Rilebun’du.İki askerde gözlerini ayırmadan Mombasi’ye,o ise atlıya bakıyordu.Atlı çok yaklaşmıştı bir kaç sonra Mombasi’nin yanında olacaktı.Mombasi ise hala Komutan Rilebun’un onun için bir şey yapmasını bekliyordu.Atlı o kadar yaklaştı ki Mombasi onun yeşil gözlü adam olmadığı anlayabiliyordu.Atlı kılıcını çekti.Ve atını bir kez daha mahmuzladı.At o kadar hızlandı ki çarpması bile Mombasi’yi bayıltabilirdi.Mombasi boynunu önüne eydi ve ölümünden önce o süvariyi yere yığmak için bir hamle düşünmeye başladı.Mombasi iyice umutsuzlaşmışken bir kartal sesi daha geldi ve hemen ardından ok sesine benzer fakat daha tok bir ses geldi.Bu altın kılıçtı.Ve onu da fırlatan Komutan Rilebun.Kılıç adamlardan birinin tam boynuna saplandı.Adamın boynundan öyle kan çıkıyordu ki 5-6 metre ötedeki süvarinin üstüne bile sıçradı.Mombasi boynuna dayalı olan kılıca bir yumruk attı ve koşup adamın boynundaki kılıcı çekti.Diğer adamın boynunu bedeninden ayırıp tam yanındaki süvarinin atının boynuna koca bir çizik attı.At yere yığıldı ve en az 1 metre sürüklendi ve adamda öyle daha demin kafasını kestiği adamın kanları sırtına fışkırırken birkaç adım attı.Ve kılıcını yerde yatan süvarinin omzuna soktu.Adam acı içinde bağırırken Mombasi eğildi ve,
-Sahibin kim söylersen öldürürüm söylemezsen kan kaybede kaybede geberir gidersin!
     Komutan Rilebun kartal sesi çıkararak yanlarına geldi.Adam yerde acı çekerken korkusu gözlerinden belli oluyordu kolundan çıkan kan o kadar koyuydu ki adam kendi kanında iğreniyordu.Önce çektiği acıyı düşündü sonra arkada bırakacaklarını.Fakat onları ne olursa olsun arkada bırakacağını düşününce en azından acısını dindirmek için konuşmaya başladı,
-Onu asla bulamazsınız.Ben ona çok yakınım,hatta sağ kolu bile olabilirim.Onun sözü her yerde geçer o her yerde ayrı anılır.Asıl vatanı Dron Devletidir.Tabii ki Dianarras kralı olması hariç.Diğer yerlerde sadece sözünü geçirebilir.
     Komutan Rilebun’un gözleri korku dolmuştu,hem de hiç olmadığı kadar başlarındaki bela bütün dünyaya nüfuzlu.Devlet kralı bir adam mıydı?Eğer öyleyse bu Tigrekun devletine bir savaş ilanı anlamına gelirdi.Fakat bir şey anımsadı fakat onu Mombasi’nin de anlayacağını biliyordu.
     O ise şaşkın gözlerle bakıyordu nüfuz meselesi çok şaşırılacak bir şey değildi,şaşkınlığını yüzünden sözlerine attı,
-Dianarras mı?Krallar devletlerin başında olur.Dianarras?Devlet?Açıklayın bana bunu.
     Komutan Rilebun adamın konuşmasına fırsat vermeyip hemen söze girdi,
-Sen gittikten sonra bir adam çıktı ve bütün haramileri,serserileri,çapulcuları,yağmacıları,kiralık askerleri,katilleri,hainleri topladı ve çöle gitti orada müthiş bir hızla 3-4 şehir kurdu.
     Mombasi şaşırdı.Mombasi çok şaşırdı.Belki de onu 1 yıl kadar bir süre gereksiz yere tutmalarının sebebi buydu çünkü onlara hiç göz açtırmazdı.Bir sefere giderken ne olursa olsun onlardan en az 400 tane civarı katlederdi.Mombasi toplandı ve konuşmaya devam etti,
-Senle bir anlaşma yapalım:Sen benim gözetimimde ve benim şehrimde ailenle istediğin gibi yaşa.Dikkat et “yaşa” diyorum.Karşılığında bu herifle ilgili bildiğin her şeyi anlat.
     Adam sanki bu teklife çok sevinmiş gibi sırıttı sonra aç kurtlar gibi kafasını salladı.Mombasi gülümsedi ve “Doktorlar!” diye bağırdı.Arabadaki doktorlar hızlıca adamın yanında geldiler ve kolunda ki yarayı sardılar.Adamın yarası sarılınca Mombasi adamı sırtladı ve arabaya götürdü ve ölen sürücünün yerine geçti.Doktorlar müdahaleye ve adamın sürtünmeyle oluşmuş yaralarına da göz atarken Komutan Rilebun’da adamla konuşmaya devam ediyordu.Fakat Mombasi onları duyamayacak kadar düşünmekle meşguldü.Sadece Komutan Rilebun’un adama adını sorduğu onunda “Sufuyer” dediğini duydu.İsimi Dronca’da “Güzel yüzlü” anlamına geliyordu.Adamın yüzü de zaten bunu gösteriyordu yer yer lekeler olsa da beyaz tenli,kısa saçlı ,ince kaşlı,orta boylu,balık etli bir gençti.Böyle temiz yüzlü birinin kötü işler yapmasını hiç anlayamıyordu.
     Bir yandan konuşarak,bir yandan düşünerek yolculuklarını tamamladılar.Ramah’a giriş yaptıklarında,Mombasi etrafa bakamayacak kadar meşguldü.Komutan Rilebun’un gözlerinde ise acıma.Komutan Mombasi’yi ile bitkin bir halde görenlerin gözlerindeki korku ateşi iyice alevlenmişti.Fakat bazıları tekrar umutlanmıştı.Ne de olsa Mombasi onlar için bir efsane komutandı.Mombasi ise gözlerini açıp etrafa dahi bakamıyordu.
     At arabası bir kapının önüne geldi ve iki tane tam zırhlı adam arabayı durdurdu ve,
-Buradan sonrasına gidemezsiniz,dedi.
     Mombasi ne olduğunu anlamamıştı,Komutan Rilebun’a baktı o da konuşmaya başladı,
-Asker,ben Komutan Rilebun bu da Başkomutan Mombasi tanımıyorsan tanıştırayım.
     Askerin gözleri korku sardı.”Ya beni askerlikten atarlarsa?” diye düşünmeye başladı ve,
-Buyurun efendim geçin,ben henüz yeni olduğum için tanıyamadım.Lütfen beni affedin.Yalnız at arabasını almıyoruz.Bu kralımız için dahi böyle.
     Mombasi öylece başını salladı,Rilebun’a baktı ve gel işareti yaptı.Komutan Rilebun kafasıyla önce adamı,sonra kolunu gösterdi.Mombasi onun hastaneye gideceğini anlamıştı.Kılıç değiş-tokuşu yaptılar ve Mombasi kapıdan sakince geçti.Sanki burası farklı bir dünyaydı.Daha deminki yerle burası arasında müthiş bir yer vardı.Burası daha temiz,düzenli ve güzeldi.Ortadaki havuzun etrafından dolaşıp ağaçlı bir yoldan geçtikten sonra Tigrekun’un en güzel yeri,Kral Rajasna’nın evi.Kapının önünde kanatlı kasklar takmış,dev zırhlı,sadece gözleri görünen,müthiş bir heybete sahip –İki buçuk metre gibi bir uzunluk ki büyük ihtimalle hareket etmemeleri için ayakları yere değmiyordu- yedi adet asker dev ve muhkem kapının önünde bir insan boyutundaki baltaları ile bekliyorlardı.Bu askerler genelde cezalı yada başarılı askerlerden seçilirdi.Mombasi her iki türlüde bunu yapmıştı.Fakat ne olursa olsun ölmeleri ve oldukları yerden zorla geçmek imkansıza yakındı.Yere çiVili olduklarından asla düşmüyorlardı da.Bir de onların dışında 2 tane tam zırhlı asker vardı.Ellerinde mızrakları ve mızrak gibi bakışlarıyla Mombasi’ye bakıyorlardı.Mombasi kapıya yaklaştı ve,
-Asker beni derhal Kral Rajasna’nın yanına götür,dedi.
     Askerin bakışları iyice hiddetlendi.Fakat boyun eğdi ve dev kapıyı açıp diğer askerle beraber dev salona girdiler.Salon bembeyazdı.Siyah olan kimsenin oturmadığı kocaman tahttı.Mombasi kimsenin oturmamasını anlamasa da belki de birazdan gelir düşüncesiyle.Yanındaki iki muhafızla beraber bekliyordu.Bembeyaz merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başlamıştı.Mombasi gözlerini merdivenlere dikmişti ki aşağıya Mutsudan indi.Daha merdivenlerdeyken,
-Abim biraz rahatsız bu yüzden seninle ben görüşeceğim,dedi.
Hemen ardından muhafızlara kafasıyla Mombasi’yi işaret etti.Askerler kollarına girdiler.Hareket edemiyordu.Mutsudan Mombasi’nin yanına geldi ve Mombasi’nin kınından kılıcını çekti.Çektiği anda yüzüne bir hayal kırıklığı yayıldı,
-Altın kılıç nerede?Eski “dostum”.
     Mombasi gülümsedi.Mutsudan çok sinirlenmişti,
-Gidin dışarıda öldürün,buralar bir sokak adamının kanıyla pislenemeyecek kadar değerli.
     Mombasi bu sözüne aldırış etmedi ve tekrar gülümsedi.Anca kendisinin duyabileceği bir ses,
-Yeni bir başlangıç,yine bir bitiş,dedi.
     Düşünceler beynini kemirip bitirmişti.Artık yürümeye bile takati kalmamıştı.Bu yüzden muhafızlar onu sürükleyerek götürüyordu.Sonuna kadar açık kapıdan dışarı çıktılar.Mombasi zaten artık yaşamıyordu.Bu dünyanın ona ihtiyacı yok gibi düşünüyordu.Muhafızlardan biri onu öldürmek için kolun bıraktığında o da kendisini yere bıraktı.Muhafız kılıcını çekip acımasız gözlerle ona bakarken bir ok o gözüne saplandı.Ardından bir diğeri de diğer muhafızın çenesini biçerek boynuna girdi.Ok boynuna giren muhafız birkaç kez hırıltısı bir nefes almaya çalışırken diğerinden kan bile çıkmıyordu.İri cüsseli adamlardan biri baltasını Mombasi için kaldırdığında görünen tek yeri olan gözüne bir darbe aldı.Bir kişi elindeki iki kılıçla beraber,çatıdan aşağı üç kişiyi yere seren oklar gibi atlayıp Mombasi’nin yanındaki iki iri cüsselini görünen tek yerlerine kılıçlarını soktu.Ve aynı anda geri kalan altısı da aynı kaderi paylaştı.Mombasi bu mükemmel atıcılık karşısında hayran kalmıştı.Geriye kalan  muhafızlardan biri adama baltasını indirmek için davrandıysa da kollukla göğüs zırhı arasında kalan o küçücük yere kılıcı yedi.Kan basıncı fazla yüksek olmalıydı ki kılıcı bile geri fırlattı.Diğer adamlar ise bir yandan ağlayıp bir yandan yalvarıyorlardı.Adam elindeki kılıcı Mombasi’ye verdi,yerdekini ise kendisi için aldı.Mombasi salona,Mutsudan’a baktı,çoktan gitmişti.Adam ise kapıdan kendilerine doğru gelen muhafızlara baktı ve Mombasi’yi çekeleyerek gitmeleri gerektiğini söyledi.Hemen çatıya koştular.Adam bir kedi gibi tırmanırken.Mombasi aşağı kalmış köpek gibi aşağıya fırlatılan iple yukarı çekildi.Muhafızlar ise anca bakakaldı.Adamlar çatılara daha önce koyulmuş keresteler ve benzeri köprü yerine kullanılabilecek şeylerle olay yerinde uzaklaştılar.Buradakiler toplamda  4 kişiydi.Belki daha fazlası da olabilirdi.
     Hiç konuşmadan 17-18 çatı gelmişlerdi.Bir yerde oturdular ve hepsi birlikte maskelerini çıkardılar.Mombasi gördüğü yüzler karşısında şok oldu,
-Sleman!Sen…sen yaşıyorsun.
     Sleman hafifçe gülümsedi ve,
-Arkadaşlar kendinizi tanıtın,dedi.
     Sırayla başladılar.İlk önce grubun tek kadını başladı,
-Tamfa Malemzeg,eskiden sarayda hizmetçiydim ama orası ahlaksızlaşmaya başladı ve kötü olaylar yaşadım artık “intikam vakti.”
-Emtah “Yukuggonrub” Lamnes.Beni tanıyorsun seni bir zamanlar öldürmeye çalışmıştım hatta daha er iken seni çok uğraştırmıştım.Dronca’da “büyük gören” anlamına gelen Yukuggonrub adıyla anılırım.Bir keresinde saraydan bir suikast için teklif aldım –tabii ki Mutsudan’dan-  çok para veriyorlardı.Amacım Sleman’dı beni yakaladı ve oluşumundan söz etti.Artık “intikam vakti.”
     Mombasi oluşum sözünü başka şeyler için kullanırdı.Sleman’a döndü ve sordu,
-Ne oluşumu Sleman?
-Efendim gelirken anladınız mı bilmiyorum ama çevrenize bir bakın şehrin içinde öyle surlar var mıydı buraya en son geldiğiniz de?Peki askersiz sokak olur muydu?Halk bu kadar fakir miydi?İçecek suya muhtaç mıydılar?Giyecek giysiye peki? Komutanlar,yada üst düzeyliler şehri kendi haline bırakırlar mıydı?Senden sonra çok şey değişti efendim,bizde bu değişimi değiştirmek için “İntikam Vakti”nin geldiğine inanıyoruz.
     Mombasi bu sözlerle etrafına baktı gerçekten anlattığı kadar vardı.



Dip Not:
Ben bu hikayeyi yazmaktan vazgeçmiştim.Sinirli anıma gelip bunu çok sert söylediğim için diana'dan özür diliyorum.
Beni bu hikayeyi yazmaya baştan ikna eden berre'ye teşekkür ediyorum.

Gelecek bölüm 10 Temmuz'da.

Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: Berre - 23 Haziran 2010, 15:15:38
Yeniden yazmış olamana gerçekten çok sevindim kusad. Laf aramızda yazacağını biliyordum :)
Güzel bir bölüm olmuş. Tarafsız bir şekilde söylüyorum; yazdığınız ilk bölümlerle karşılaştırılınca gerçekten büyük bir ilerleme kaydettiniz. Bunun için seni de diana'yı da tebrik ederim. 10 Temmuz da yeni bölümü bekliyorum haberi olsun :)

Not:

"Adamın boynundan öyle kan çıkıyordu ki 5-6 metre ötedeki süvarinin üstüne bile sıçradı."

Kusad, sence de git gide daha da sadistleşmiyor musun?
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: kusad - 23 Haziran 2010, 18:11:55
Bence de ama nedense içimden böyle geldi aslında yazarken bile çok vahşice olduğunu anlamıştım.Ama olsun böyle daha güzel,kavgalar daha hoş oluyor.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: diana - 24 Haziran 2010, 19:09:57
Bende bu yeni ve güzel bölüm için kusadı tebrik ediyorum.Gerçekten güzel bir bölüm olmuş.Ve diğerlerine göre daha uzun.Ve yazdığın için çok sağol kusad.Mombasiyi bırakmadığın için...

NOT:Berreciğim beni tebrik etmene hiç gerek yok.Bu bölüm sırf kusada ait.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: kusad - 24 Haziran 2010, 20:15:25
Abimi TDK görmüyor biz onu bu sene Türkçe dersimizde gördük.Benimde ordan aklımda kaldığı için öyle yazdım.Çekelemek yerine ne yazacağımı inan bende tam karar veremiyordum.
Örnek çok güzel oldu sevdim hatta kullanabilirim.Bu bölüm daha güzeldi çünkü ben bu bölümü öylesine yazdım,yayınlamayı düşünmüyordum.Daha içten oldu ama artık hep böyle yazacağımın garantisini veriyorum.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: kusad - 28 Haziran 2010, 09:39:54
Duyuru:
Hikaye tekrar tekrar gözden geçirilip baştan yazılmıştır.Ve bazı yerler düzeltilmiştir.Gelecek bölümlerde bocalamamak için lütfen Ollosi'yle ilgili olan bölümü hafızanızdan silin ve yerine şunları yazın;

     Mombasi sevgilisi Ollosi’ye baktı.Ollosi aslında Aydavsun prensesiydi fakat kimsenin haberi olmasın diye Mombasi’nin koruması altında şehrin ve ülkenin en ücra yerlerinden birinde fakir bir hayat sürüyordu.Mombasi onu koca bir ordudan kaçarken bulmuş ve hikayesini dinleyerek onu korumasına almıştı.Açık tenli fakat esmer saçlara sahip olan bu kızın gözleri yeşildi.Hep gözlerinin içi gülerdi.Ailesinden ayrıydı hatta onlardan kaçıyordu fakat hala mutluydu.Çünkü elbet Mombasi’nin yardımıyla hak ettiği yer olan tahtı ele geçirecekti.

Evlilik yok silin onu.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: kusad - 28 Haziran 2010, 10:16:36
Şu anda bölüm bir hayli uzadı ve daha bu bölüme hoş bir son bulamadım uzuyor bakalım nereye gidecek? :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/1
Gönderen: kusad - 06 Temmuz 2010, 14:52:59
Bencede.Arkadaşlar ayrıca 3/4. bölümün yarısına geldik yani bölümlerde herhangi bir gecikme olmayacak söylenen tarihlerde hemen yayınlanacaktır.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: diana - 07 Temmuz 2010, 11:56:13
 Mombasi gözlerini kıstı ve kendini tanıtmayana döndü bunun üzerine o da konuşmaya başladı,
-Rahnub Lamnes.Emtah’ın ağabeyiyim.Eskiden askerdim.Anne-babamızı askerler öldürdü bende bir yandan Emtah’ı korurken diğer yandan intikam alıyorum.Çünkü gerçekten “intikam vakti” geldi.
     Mombasi baktığında çok yetenekli 4 insan görüyordu.Hepsinin de savaşmak için bir nedeni vardı-aynı kendisi gibi.Ayağa kalktı ve tutup Sleman’ı kaldırdı.Başka bir çatıya geçip,
-Sleman,askerlerim –yani yaşayanlar- nerede?
     Sleman’ın gözleri doldu.Ağlamaklı bir sesle konuştu,
-Yandılar efendim.Ben sizi aslında öldü sanıyordum.İşte siz “öldükten” sonra –Daacih dahil- bütün cesetleri topladılar ve yaktılar.Tabii kan suyu sayesinde ölü görünenlerde hepsi direnmeye çalıştı ama direnenleri öldürmeden,canlı canlı yaktılar ben ise anca izleyebildim.
     Sleman hüngür hüngür ağlamaya başladı.Mombasi’nin gözleri doldu ama o sert ve sinirli bakışları yeniden belirmişti.Burnundan soluyarak zar zor konuştu,
-İntikam alınacak!Çünkü intikam vakti.Bir yerden 4 tane at bulun daha sonra köy köy,şehir şehir.Benim adımı,gerekçelerinizi yani insanları ne ikna edecekse söyleyin.Önce bu düzeni yıkacağız sonra intikamımızı alacağız.Gerekirse surdaki askerin bile aklını çelmeye çalışın.
     Sleman’ın bakışları sertleşti,gözyaşı durdu.Hiddetli bir sesle bağırdı,
-Emredersiniz Komutan Mombasi Reksec!
     Bu bağırışla diğerleri de şevklendi.Sleman gitti ve ne yapacaklarını “askerlerine” anlattı.Daha sonra Mombasi’ye döndü ve,
-Efendim haftaya bugün bu çatıda buluşalım,dedi.
     Mombasi,Sleman’a “Önce bu düzeni yıkacağız.” demişti.Ama o ne Mutsudan’a ne Rajasna’ya ne de Tigrekun’a zarar verebilirdi.Bu yüzden fikrini değiştirse de Sleman ve diğerlerinin çoktan gittiğini gördü.İçinden “Neyse” diye geçirdi.Aynı eski günlerdeki gibi askerleri önünde ip gibi dizilince bunları söyler gitmek isteyene 10-15 altın verir gönderirdi.
     Daha sonra hemen toparlandı ve uğradığı ihaneti,çektiği acıları,yapılan işkenceleri,gördüğü vahşeti,yaşadığı utancı bir köşeye atıp ona emanet olan Ollosi’nin yanına gitmek için çatıdan indi.Aranan biri olmasına rağmen şehirde bir tane bile muhafız yoktu.Zaten olsa onlara dokunamayacak kadar yorgundu.Şu anda nasıl o kadar şey yaptığına kendi bile şaşıyordu.
     Yolda insanların haline bakarak Sleman’ın dediklerini daha iyi idrak ediyordu.Herkes sefil bir haldeydi.Birde Ollosi’yi düşündü,ama o yeterince zengindi evinin altında Mombasi ve Rilebun’un ortak 45.500 altınlık serveti yatıyordu.”Ama o iyi kalpli kadın bütün köydeki herkese yardım etmiştir.” dedi kendi kendine.Doğru olanda o idi ama şu anda askerleri için en az 15.000 altın harcayacaktı.O çevresine,çevresindekiler de –üzerindeki kanlardan dolayı- ona bakarak Ollosi’nin olduğu köye vardı.Köyün en doğusundaki kerpiçten evin gayet sağlam görünen kapısına iki kere hızlı bir kere de sertçe vurdu.Bu onların şifresiydi.Bir tek Rilebun,Mombasi ve tabii ki Ollosi biliyordu.Ollosi güleç bir yüzle kapıyı açtı ve Mombasi’nin boynuna sarıldı.Mombasi’nin esir olduğundan haberi yoktu,sadece seferinin uzun olduğunu düşünüyordu.Mombasi’nin yüzünü görünce çok heyecanlanmıştı.Onu ziyaret eden uzun zamandır Rilebun oluyordu.Ollosi biraz geri çekildi ve Mombasi’ye baktı.Saçı sakalı birbirine karışmış,yüzünün her yeri moruklar içinde,giysilerinin tamamı kan içindeydi.Yüzünü ekşitti ve,
-Yenildin mi? dedi.
    Mombasi gözlerini kapattı ve kafasını umutsuzca salladı.Ollosi yinede gülümsemeye çalıştı ve kafasıyla “İçeri geç.” anlamında bir işaret yaptı.Mombasi geçti ve hemen odasındaki yatağa atladı.
     Bir hafta sadece yemekler için uyandı.Giysilerini değiştirdi,tıraş oldu,temizlendi.Artık diğer insanlar gibi görünüyordu.Yakışıklılığı ortaya çıkmıştı.Ama hala Ollosi’ye neler yaşadığını anlatmamıştı.Ve neler olduğunu da sadece kendisiyle birlikte gelmesini söyledi.Ollosi yanına alabildiği kadar para -25 bin altın- ve bir şeyler aldı.Mombasi şu anlık askerlerini düşündüğü için ne aldığını umursamadı.Sadece yürüdü gözü kapalı gibiydi çevresini hiç umursamıyordu.
     Buluşacakları yere gittiğinde orada sadece 2 kişi olduğunu gördü.Mombasi bir hayli meraklanmıştı.Ollosi’ye eliyle “burada bekle” manasında bir hareket yaptı.Hemen yukarı tırmandı ve orada sadece Sleman ve Emtah olduğunu gördü.Sleman hiçbir konuşmaya fırsat vermeden,
-Efendim,260 asker toplayabildik.İçlerinde silahlı,zırhlı,hatta kıdemli olanları bile var.Ama şehre giremediğimiz için sizi şehrin biraz dışarısında bekliyorlar,dedi.
     Mombasi etkilenmiş bir şekilde Sleman’a baktı.Daha sonra kapıya baktı.Şehirde asker olan tek yer orasıydı üstelik çok iyi korunuyordu.Sleman’a dönüp,
-Buradan kavga etmeden çıkamayız.O da çok tehlikeli olur.
     Sleman gülümsedi ve hemen aşağıda onları bekleyen kervanı gösterdi.Mombasi anlamıştı,hemen aşağıya indiler ve Emtah,Sleman,Mombasi ve Ollosi kervandaki arabalardan birinin içine girdi ve kimsenin ruhu duymadan,sakince şehirden çıktılar.
     Arabanın içinde uzun zaman gittikten sonra araba aniden durdu.Sırayla aşağı indiler.Mombasi arabadan atladığı anda karşısında büyük bir ordu gördü.Hepsinin gözlerinde kin vardı.Kimi yırtık giysilerle kimi ağır zırhlarla buraya gelmişti.Kiminin yalın kılıcı,kiminin baltası yada kalkanı vardı.Ama hepsi savaşmaya hazırdı.Ama Mombasi değildi.Mombasi,kendi milletine bir zamanlar kendileri için çalışan askerlere karşı savaşmak istemiyordu bunun için konuşmaya hazırlandı ve birkaç kez öksürerek sesini ayarladıktan sonra,
-Askerlerim!Ben biliyorum ki siz,kendinize yapılan zulümün intikamını almak istiyorsunuz,kendi milletinizden olanlarla savaşmak istiyorsunuz.Ama ben bir zamanlar bana hizmet eden askerleri öldürmeyi kendime,Komutan Mombasi Reksec’e,yakıştıramam.Ben şimdi kendimin ve benimle birlikte toprağa düşen bu vatanın binlerce askerinin intikamını almak istiyorum.Şimdi isterseniz benimle birlikte soydaşlarınızın,kardeşlerinizin,sizi korumak için ölenlerin intikamını almak isteyenler birkaç adım geri çıksın geri kalanlarda yanıma gelsinler onlara 15’er altın verip evine göndereceğim.
     Ses tonu o kadar etkileyiciydi ki sadece 6-7 asker parasını almak için ileri çıktı zaten hepsi de zırhsız yalın kılıç askerlerdi.Mombasi hepsi için torbalara elini daldırıp para çekiyordu.Mombasi konuşmaya devam etti,
-Arkasında birini bırakan,eğer o olmazsa arkasında bırakanlara bir şey olabilecekler varsa onlara 25’er altın verip evine göndereceğim.
     15-16 kadar asker ileri çıktı bu sefer hepsi genç askerlerdi.Birisi ise tam tekmildi.Parayı alma sırası ona gelince üstündeki zırhları ve silahlarını yere bırakıp oradan ayrıldı.Onu gören,gitmek isteyenler onu örnek alıp savaş için getirdikleri her şeyi oraya bırakıp gittiler.Bu davranış Mombasi’yi duygulandırdı ve ayrıca aklına yeni bir yöntem getirdi.Daha sonra konuşmasına devam etti,
-Askerlerim!Bu onurlu davranış hepinizi duygulandırdı,çok iyi biliyorum.Fakat sizden bir şey istemek istiyorum.Bunun için sizi zorlayamam eğer istemezseniz size 10 altın verebilirim.Şimdi asıl konuya geleyim.Sizin aranızda çok kaliteli silah ve zırhlara sahip ama kılıç kullanmayı dahi bilmeyenler var.Ben sizden kılıç ve zırhlarınızı istiyorum.Böylece iyi savaşçıya iyi kılıçlar vererek onu daha iyi bir hal almasını sağlayabiliriz.Tabii ki sizi zorlamıyorum.
     Bu fikri herkes sevmişti hepsi teker teker gelip kılıç ve zırhlarını oraya bıraktılar.Bu sayede sayım yapma ve hepsine 30’ar altın verme fırsatı bulan Mombasi’nin ordusunda tam 254 asker vardı.Mombasi bunun yeterli olmadığını biliyordu ama bir başlangıç için mükemmeldi.
     Mombasi ve Sleman’ın adamları zırhları ve kılıçları saydılar.Tam 231 kılıç,39 balta,228 tane kalkan ve 191 tanede zırh vardı.
     Sleman’ın askerleri birkaç hafta boyunca bütün adamları silahlar konusunda tek tek deneyip,en iyi hangi silahı kullandıklarını,ne kadar iyi kullandıklarını,zırh hak edip,etmediklerini dahi not aldılar.Mombasi,Sleman ve adamlarına 10.000 altın ve bir liste verdi.Listede;
29 adet kılıç=>Satılacak.
12 adet balta=>Alınacak.
40 adet kalkan=>Satılacak.
63 adet zırh=>Alınacak.
Yazıyordu.Mombasi parayı dengeli harcamak için fazlalıkları satıyordu.Sleman içinden “Komutan Mombasi,kraliyet ordusu kuruyor.” diye geçirdi.



Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: Berre - 07 Temmuz 2010, 17:18:35
Güzel bir bölüm ama okuması zor oldu. Keşke şu noktama işaretlerinden sonra boşluk bıraksaydınız ya.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: kusad - 09 Temmuz 2010, 11:35:01
Ben o ayrı yazılmasının mantığını anlamamakla beraber bunu bir yorum saymıyorum ve yenisini istiyorum.Değiştirme kardını daha koparmadım.TYB'ne giderim.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: LegalMc - 09 Temmuz 2010, 11:42:05
Eğer noktalama işaretlerinden sonra ve paragraf aralarında boşluk bırakırsanız okumak çok daha kolaylaşır. Böyle birleşik olunca insanın gözü yoruluyor.

Gelelim yoruma, yeni sezonda gerçekten daha uzun bölümlerle gelmişsiniz ve bu bir artı. İkincisi bölümleriniz öncekilere göre çok daha akıcı ve iyi. Devamını bekliyoruz.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: kusad - 09 Temmuz 2010, 12:51:06
Yeni sezonda daha çok emek ederek yazıyoruz ayırca ben hala noktalama işaretleri olayından emin değilim.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: LegalMc - 10 Temmuz 2010, 13:13:34
Ama cidden göz yoruyor.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/2
Gönderen: kusad - 10 Temmuz 2010, 20:57:10
Tamam 5. bölümde öyle yaparım 4. bölümde bitti.Gelecek bölüm ayın 23'ünde.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/3
Gönderen: kusad - 24 Temmuz 2010, 15:26:36
     Kıdemliler,henüz yeni kılıç tutanlara ders verirken Ollosi,Tamfa ve Emtah geri kalan paraları almak için şehre gitmişlerdi.Mombasi ise üs olarak kullanacakları yerin Aydavsun başkenti Nevarp olduğuna  karar kılmıştı burası aynı zamanda Ollosi’ye büyük bir hediyede olacaktı.Mombasi yanından hiç ayırmadığı haritasında şehrin etrafında bir süreliğine gizlenebilecek yerler arıyordu.Ayrıca olabildiğince hızlı ve gizlice gitmelilerdi.Ollosi ona büyük bir hediye vereceğini de söylemişti.Bir yandan onu beklerken diğer yenden planlar yapıyordu.Tam da saklanılacak yeri işaretlemişken uzaktan bir “Mombasi!” sesi duyuldu.Mombasi o tarafa baktığında Ollosi ve diğerlerinin geri geldiklerini gördü.Ellerinde 3-4 tane çuval vardı.Kervandaki arabadan sadece başlarını ve ellerini çıkararak Mombasi’ye el sallıyorlardı.Mombasi hafif gülümsedi ve o da onlara el salladı.Onların geldiğini gören Sleman ve Rahnub,Mombasi’nin yanına geldiler.
     Hemen arabadan atladılar.Emtah ve Rahnub çuvalları bir köşeye bırakıp geri döndüklerinde Ollosi çantasından bir kağıt çıkardı ve masanın üstüne açtı.Herkesin şaşkın bakışları arasında konuşmaya başladı,
-Sizinde bildiğiniz gibi hedefimiz Nevarp!Ve yine bildiğiniz gibi 250 asker buna kesinlikle yetmez.Ve siz benim Aydavsun tahtının haklı varisi olduğumu da biliyorsunuz.Asıl konuya gelecek olursak işte bu harita Aydavsun’un babamın döneminde güçlü fakat amcam Ralsuah döneminde bir köy kadar fakir düştü.Bunun sebebi kötü yönetim değil.Bu haritanın sadece haklı varislerde olması.Bu harita Aydavsun’un görünmeyen hazinesinin olduğu yer altı mahzenlerinin giriş,çıkış ve haritasını gösteriyor.O yer altı mahzenleri şu anda toprak değil,taş bu yüzden haşerattan tam olarak korunuyor ayrıca soğuk olduğu için erzaklar bozulmuyor.Ayrıca 1500-2000 kişilik orduları tam tekmil zırhlandırıp,silahlandıracak kadar zırh da var.
     Mombasi bu anlatılanlardan pek memnun olmadı.Zaten şu anda ordusu zırhlıydı ve hızlı davranmalıydı.Yani şu anlık bu harita ve bilgiler onun işine yaramazdı.Ama yine de sordu,
-Peki bu silahlar,zırhlar ve erzaklar şu anlık bizim ne işimize yarayacak?
-Mahzenlere şehrin dışından da giriş var.Sadece ama sadece buradaki 6 kişi şehrin dışından yeraltı yollarıyla şehre girecek bir hafta yada sen ne kadar istersen bu 6 kişi orada öldürebildiğimiz kadar asker öldüreceğiz.Üstelik kalacağımız yerimiz de var.Eminki buradaki herkes günde en az 15 kişi öldürebilecek kadar yeteneklidir.Ve bu da…Bu da günde 90 kişi yapar.Haftada da…Haftada 650 kadar kişi indirebilmemizi sağlar.Ayrıca şehre rahatça girebilmemiz için kapıları da açabiliriz.Fakat unutmayın bunların hepsini gizlice yapmalıyız.
     Mombasi bu planı sevmişti ayrıca çok da mutlu olmuştu.Bu mutluluğunu gizlemedi,
-Bu bence çok makul bir plan bence bu kişiler bir gecede 24-25 kişi öldürebilecek kadar yetenekli.
     Hepsi bu planı beğenmişti.15 günde binlerce insanı öldürebileceklerini düşünüyorlardı.Üstelik gizlice olması onlar için özellikle Emtah için çok iyi olmuştu.
     Askerler çadır hayatına iyice alışmıştı 7 bir çadırda kaldıkları için ordudaki arkadaşlık ilişkileri iyice artmıştı.Ayrıca kampın Nevarp’ın yakınında olması hedefin belli olması açısından askerleri rahatlatıyordu.
     Altılı yine bir toplantı yapıyordu.Aslında sefere başlamak için bir hazırlık toplantısıydı.Zaten yetkili olarak ordunun en yetenekli askerlerini atamışlardı.Şu anda 9 gecelik bir saldırıya geçmemeleri için hiçbir sebep yoktu.Zaten Emtah,Rahnub ve Sleman’ın büyük bir komutanın yardımcısını kaçırıp sorgulaması sonucu içeride 1300 kişi olduğunu öğrendi.Herkesin düşüncesine göre 9 günde o sayıyı 500 kişi civarına indirebilirlerdi.Ayrıca saldırı gecesi şehirde bir kargaşa çıkarıp askerlerin iki arada bir derede kalmasını sağlayarak onları şaşkın oldukları bir anda vurabilirlerdi.Şans uzun zamandır ilk defa Mombasi’nin yanındaydı.Uzun zamandır ilk defa kendini bu kadar güçlü ve kudretli hissediyordu.Gücü damarlarında hissetmenin verdiği enerjiyle kendinden geçmişken bir ses,derin sessizliği yardı,
-Mombasi,ne zaman gidiyoruz?
     Ses Ollosi’nin idi.Mombasi hemen cevabını verdi,
-Sleman askerlere mantıklı bir açıklama yaptıktan hemen sonra.
     Sleman hemen askerlerinin yanına gitti.Ve onlarca yalan söyleyip geri dönünce,
-10 gün boyunca adımız bile geçmez herhalde,dedi.
     Ollosi hiç ses çıkarmadan en öne geçti ve mahzenlere dışarıdan giriş olan tek yere,ormanın derinliklerindeki bir çınar ağcının dibine,geldiler.Ollosi,sırtını çınara verip üç adım attıktan sonra eğilip yeri ikiyi yarıyormuşçasına zorlanarak iki dalı iki ters tarafa çekmeye çalıştı.En  yarım daire şeklindeki giriş açıldı.Mombasi elinde harita ve şaşkın bakışlarıyla Ollosi’ye bakarken,sırtında taşıdığı her türlü silahlar Emtah Lamnes’in ince sesi herkesi güldürdü,
-Kadınların gücü,dünyanın gücünden büyük müymüş şimdi?
     Hepsi sırayla girdi en son en güçlüleri olan Rahnub girdi.G   irişi rahatça kapatabilmesi onun gücünü bir kez daha kanıtlamıştı.Tünel iyice karanlık olmuştu.Emtah çantasından bir meşale çıkarıp onu yaktı.Meşalenin aydınlığıyla duvarlarında mermer olduğu belli oldu.Gerçekten Ollosi’nin dediği kadar vardı çünkü bir yer altı tünelinde hiçbir haşerat yoktu.Biraz ilerledikten sonra büyük bir meydan gibi bir yerin altına geldiler.Bütün erzaklar buradaydı.Ollosi derin sessizliği bölerek,
-Kalabileceğimiz yer buranın tam üstünde.Fakat çıkabileceğimiz diğer yerleri öğrenmek istiyorsanız devam edebiliriz.Ayrıca iki kişi benimle gelsin ki 6 tane muhafız giysisi ayarlayabilelim.Ayrıca Tamfa saçlarımızı biraz kısaltmamız gerekecek.Sonuç olarak miğferlerden saçlarımızın gözükmesini istemeyiz bence.
     Tamfa gözüyle tamam işareti yapsa da bunu pek sevmemişti.Ama yine de yapmalıydı.Mombasi Ollosi’ye hemen cevap verdi,
-Tamfa ve Emtah seninle gelsin.Biz de yukarı çıkalım.Ev boş değil mi?
-Değil benim sadık bir uşağım var.Benimde birazdan geleceğimi söylerseniz problem çıkarmaz.
     Mombasi hemen yanındaki tahta merdivenden yukarı çıktı.Daha deminki giriş gibi bir giriş daha vardı.Bir eliyle merdiveni tutarken diğer eliyle kapıyı açmaya çalıştı ama başaramadı.Başaramayacağını anlayınca aşağı indi onun yerine Rahnub çıktı.Biraz zorlansa da ilk çeyrek daireyi açmayı başardı.Üstünde halı da vardı.Yine biraz zorlanarak diğer çeyrek daireyi açtıktan sonra halıyı çekip aşağıya attı ve eve rahatça girdi.Hemen ardından Mombasi girdi,Sleman ise diğerlerini beklemek için aşağıda bekledi.Rahnub yüzünü ekşiterek konuştu,
-Efendim ya başarısız olursak?Ya indirdiğimiz kadarı bize yetmezse ya bütün ordumuz hezimete uğrarsa o zaman ne yapacağız?
-Sizi bilmem ama ben,bir kişiden intikamımı almadan ölmeyeceğim.O adamın ölü gözlerine bakarken onun kanıyla sulanmış kılıcımı kendi kalbime de sokarım öylece ölürüm.
     Sleman telaşlı bir şekilde söze girdi,
-Efendim bir kere sizin “ölmenizi” seyrettim bu sefer sizi kesinlikle bırakmayacağım.Gerekirse kılıcınız önce benim kanımla ıslansın ama sizi bırakmam bu sefer.
-Benim kılıcım dost kanını sevmez.Ama biliyor musun ben niçin altın kılıcı yanıma almadım?
-Hayır.
-Çünkü ben yenmemin kesin olmadığı savaşlarda değerlilerimi yanıma almam.Yanıma sadece beni değerli görenleri alırım.
     Ollosi’nin sesi Mombasi’nin konuşmasının bittiği anda duyuldu.Sesi çok neşeli geliyordu.Mombasi için çok sevindirici bir şey dahaydı bu.Onun güzel kahkahalarına dalmışken kapı müthiş bir hızla açıldı.Bir kırılma sesinin ardından içeriyi toz kapladı göz gözü görmüyordu.Mombasi kılıç koluna inmeden hemen önce,
-Defolun evimden!Diye bir bağırış duydu.
     Kılıç koluna bir çizik attı yanındaki Rahnub adamın üstüne atladı ve onu yere yatıştırdı ama adam onu da üstünden atıp üstüne oturdu ve onu art arda onlarca yumruk attı.Aşağıdan Ollosi’nin sesi duyuldu,
-Sanah,onlar benim korumalarım kes şunu.
     Sanah,Rahnub’un üstünden kalktı ve sesin geldiği yöne doğru ilerledi.Tünelin girişine baktı,aşağıda Sleman tırmanıyordu.Eliyle onu aşağı attı.Sleman okkalı bir küfür salladı.Sanah,şimdi Ollosi’yi görebiliyordu.Fakat kimse onu tozlardan dolayı göremiyordu.
     Tozlar yatışınca herkes birbirinin yüzünü görebilmeye başladı.Ollosi ve diğerleri de eve çıkabildiler.Adamın öyle bir cüssesi vardı ki.En cüsselileri Rahnub onun yanında çocuk gibi kalıyordu.Tam bir savaşçı tipiydi.Fakat ona rağmen Ollosi’nin önünde diz çökmüştü.Ollosi onun kafasına dokundu ve onu kaldırdı.Adam neredeyse ağlayacaktı zaten gözünden düşen birkaç damla yaştan sonra ağlamaya başladı.


İnisiyatif kullanarak tek başıma yayınladım çok geç kaldığımızı farkettim de.
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/3
Gönderen: Eftelya - 25 Temmuz 2010, 12:49:14
Hikayeyi baştan sona okudum. Ve ufak bir yorum yapıyorum,

Noktalamaya dikkat ettiğiniz kadar yazım kurallarına da dikkat etmelisiniz ama noktalamaya ettiğiniz özen hoşuma gitti. Yazım hataları da genellikle sürekli aynı şeyler -ki son 2-3 bölümde neredeyse hiç yok.

Kavga sahneleri çok sadistçe, insan bünyesinden o kadar kan sıçrayamaz o yüzden oraların baştan düzenlenmesini şart görüyorum.

Kurgu çok zevkli uzzuun bir roman çıkabilecek kapasiteye sahip Mombasi gözümde gittikçe daha bir karizmatikleşiyor ama Ollosi'yi hiç sevmedim.İçimden bir ses bunlar buzdağının ufak bir kısmı diyor. Sanırım bu şehri alınca yeşil gözlüyle bir mücadele başlayacak.

Alıntı
Çünkü ben yenmemin kesin olmadığı savaşlarda değerlilerimi yanıma almam.Yanıma sadece beni değerli görenleri alırım.
Çok güzel bir söz olmuş biraz değiştirerek Polat'a kullandırtabilirler. Ayrıca Mombasi biraz korkak mı ne? :)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/3
Gönderen: kusad - 26 Temmuz 2010, 12:34:55
Alıntı
Hikayeyi baştan sona okudum. Ve ufak bir yorum yapıyorum,
Teşekkürler.
Alıntı
Noktalamaya dikkat ettiğiniz kadar yazım kurallarına da dikkat etmelisiniz ama noktalamaya ettiğiniz özen hoşuma gitti. Yazım hataları da genellikle sürekli aynı şeyler -ki son 2-3 bölümde neredeyse hiç yok.
Bu da zaten düzelttiğimizi gösterir o yüzden bu yorumu bay geçiyorum.
Alıntı
Kavga sahneleri çok sadistçe, insan bünyesinden o kadar kan sıçrayamaz o yüzden oraların baştan düzenlenmesini şart görüyorum.
Evet onu da düzelttim artık anladım hatamı.
Alıntı
Kurgu çok zevkli uzzuun bir roman çıkabilecek kapasiteye sahip Mombasi gözümde gittikçe daha bir karizmatikleşiyor ama Ollosi'yi hiç sevmedim.İçimden bir ses bunlar buzdağının ufak bir kısmı diyor. Sanırım bu şehri alınca yeşil gözlüyle bir mücadele başlayacak.
Güzel bir tahmin olmuş tam üstüne bastın.Ollosi iyi kızdır ya. :D
Alıntı
Çok güzel bir söz olmuş biraz değiştirerek Polat'a kullandırtabilirler. Ayrıca Mombasi biraz korkak mı ne?
Temkinli.
Başlık: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/4
Gönderen: kusad - 09 Ağustos 2010, 20:52:08
Mombasi'nin Kılıcı//3/4 (http://img826.imageshack.us/img826/420/99587637.jpg)
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/4
Gönderen: Eftelya - 17 Ağustos 2010, 11:32:10
Bu bölümü çok geç görmüşüm okudum ve ayrıca niçin resim şeklinde koydunuz?
Hmm herneyse gerçek yoruma geçelim;
Aksiyon dozu çok yüksek bir bölüm olmuş Rahnub'un bulduğu adamı tahmin etmek pek zor değil ayrıca bu Tamfa neymiş be öyle? :D
Başlık: Ynt: Mombasi'nin Kılıcı//Bölüm 3/4
Gönderen: kusad - 18 Ağustos 2010, 11:35:45
Hiç sorma.
Ayrıca uzun zamandır konuyla ilgili gelen ilk yorum.